­
­

2025-2039 | TRANSİT NEPTÜN KOÇ BURCUNDA

 Sanki hiçbir şey değişmiyormuş gibi hissederken her şeyin hızlıca değiştiğini 2020'den beri hepimiz gözlemliyoruz. Ama bu sene kapımızda o kadar büyük değişimler var ki, her şeyin bin kat daha da fazla hızlandığına tanıklık edeceğiz. Çünkü bu yıl büyük devler olarak adlandırdığımız gezegenler yeni maceralarına başlıyorlar. Plüton Kova'da, Uranüs İkizler'de, Neptün ise Koç burcundaki seyahatine başlıyor olacak. Peki bizi neler mi bekliyor olacak? Gelin...

Continue Reading

  • Share

2025-2039 | TRANSİT NEPTÜN KOÇ BURCUNDA

 

Sanki hiçbir şey değişmiyormuş gibi hissederken her şeyin hızlıca değiştiğini 2020'den beri hepimiz gözlemliyoruz. Ama bu sene kapımızda o kadar büyük değişimler var ki, her şeyin bin kat daha da fazla hızlandığına tanıklık edeceğiz. Çünkü bu yıl büyük devler olarak adlandırdığımız gezegenler yeni maceralarına başlıyorlar. Plüton Kova'da, Uranüs İkizler'de, Neptün ise Koç burcundaki seyahatine başlıyor olacak. Peki bizi neler mi bekliyor olacak? Gelin ilk önce geçmişten günümüze kadar bir yolculuğa çıkalım. 

Spiritüalizmin doğuşu

Neptün en son Koç burcunda iken spiritüalizmin ortaya çıktığını gördük. Helena P. Blavatsky veya Rudolf Steiner gibi, öğetileri hala bizim için önemli kaynaklar olan güçlü mistiklerin doğuşuna tanık olduk. Benzer bir etkiyi bu sefer de gözlemliyor olacağız. Zaten halimize bir baksanıza. Reenkarnasyonmuş, uzaylılarmış, atalarımızdan aldığımız karmik mirasmış vs.. derken neredeyse herkes her türlü ruhsal konuyla ilgilenir oldu. Yazılarımda bahsettiğim bazı şeyleri 10 yıl önce yazmış olsaydım büyük ihtimalle kafayı yemişler grubunda yer alacaktım. O zamanlar bazı gizli bilgileri ortaya çıkaracak cesaret bile yoktu. Oysa şimdi herkes bir uyanışın içinde. Bir şeyleri sorguluyoruz, gerçekleri bilmek istiyoruz. Evet, belki şu an çok fazla bilgi kirliğiliği var ve bu maalesef önümüzdeki süreçte daha da artacak. Ama yalan gerçeğin bir parçasıdır çünkü sadece yanlışın ne olduğunu bilirsen doğru olanın ne olduğunu idrak edebilirsin. 

Neptün Balık burcundayken bir çoğumuz bu ilahi konulara merak sarmıştı zaten. Ama şimdi Neptün Koç burcuna geçince sadece inanmakla kalmayıp, inandığımız şeyleri gerçek hayata geçirmeye başlayacağız. Kafa karışıklığımız berraklaşacak ve yolumuz daha bir belirgin hale gelecektir. Kısacası "ben kimim ve buraya niye geldim?" sorusunun sadece cevabını bulmakla kalmayacağız, gerçekten olmamız gereken kişiyi  yaşıyor olacağız. 

Modern kölelik ve ideolojik savaşlar

Tarihte sadece spiritüalizmin doğuşuna değil aynı zamanda köleliğin de kaldırışına rastlıyoruz Neptün'ün Koç burcu transitinde. Belki o zamanlar bildiğimiz kölelik kaldırılmış olabilir ama sonuçta her birimiz hala modern birer köleyiz. Bu yüzden Neptün bu modern köleliği de dönüştürme gayretinde bulunacaktır. Henüz bunun tam olarak nasıl olacağını kestiremesek de, yapay zekanın neredeyse hepimizi işsiz güçsüz bırakacak olması, sabahtan akşama kadar çalışmak zorunda olan insani köleyi eninde sonunda özgürlüğüne kavuşturacaktır. Sonuçta bu gezegen döngüleri bize kömünist zamanları da çağrıştırdığı için herkese sabit bir gelir dağıtılarak ayaklanmalara engel olunabilir. Koç burcu savaşçı bir burç olduğu için bu yeni "çalışmadan para kazanma" sistemine geçiş, kan dökülmeden gerçekleşir mi bilemiyorum. Garanti edebilieceğim tek şey değişimin artık kaçınılmaz olduğu. 

Deneyimleyeceğimiz bir diğer şey ideolojik savaşlar olabilir. Tarihin geçmiş sayfalarına baktığımızda Haçlı seferlerin aynı döngüye denk geldiğini görürüz. Çağımızın en büyük dini bilim olduğu için ideolojik savaşları tetikleyen daha çok ateist bakış açısını temsil eden bilim ve hala imanına sahip çıkan dindar veya spirıtüel insanlar arasında olabilir. Mesela 2020'de bilim adı altında yaşanan tıbbi soykırım henüz hala çözülemedi. Onca ölen insanın katillerine ne olacak? Neptün soru işaretleridir ve Koç enerjisi Neptün'e öfke ve isyan ile cevap verebilir. 

Yeni bir dünya

Neptün, koç burcuna geçer geçmez Satürn ile kavuşuyor olacak. Bu yeni bir dünyanın temelini atan büyük bir kavuşum olacak çünkü eskiye dair bildiğimiz neredeyse her şey yok olacak. Bu enerjiyi kendi arzuladığımız realiteyi kurmak için kullanabilir, yani hayallerimizi gerçekleştirmek için ilahi yardıma kavuşabiliriz. Yapay zeka artık insanlığa sunuldu. "Dile benden ne dilersen" diyen Allattin'in cini artık aramızda. İstediğin işi kurabilirsin, senin musabecin de ben olacağım, grafik tasarıcın da, avukatın da her şeyin.. diyen muazzam bir güç var elimizde. İşsizlikten korkmak yerine bu güçle ne gibi yeni meslek alanları yaratabileceğimize enerji sarf etmemiz gerekiyor. Ayrıca bu sadece meslek alanlarıyla da ilgili değil. Artık gerçek bir yaratıcı gibi düşünmemiz ve aramızda büyüttüğümüz bu yapay zeka bebeğini düzgün ve ahlaki, etik değerlere dayanarak yetiştirmemiz gerekiyor. Eğer bunu başaramaz isek, başımız büyük belaya girebilir. Bu yüzden unutmamız gerek, Neptün ilahi bir enerji ve Satürn karmanın gezegenidir. Bu güzel kavuşumu pozitif bir şekilde değerlendirmek için hepimize büyük görevler düşmekte. Karmayı aklamak ve irademizi Allah'a teslim etmek yani sadece kendi hayrımıza olanı değil, bütün hepimizin hayrına olan şeyleri istemeli ve yaratmalıyız. Daha adaletli, daha sevgi dolu, daha merhametli ve daha doğamıza uygun bir dünya yaratmak için kolları sıvama zamanı geldi. Armut piş ağzıma düş zamanı bitti. Koç burcu savaşçı, lider bir burçtur. Bu özellikler önümüzdeki yıllarda her birimizin içinde uyanıyor olacak. Bu gücü uyandırmayı başaramayanlarımız ise aramızdan ayrılıyor olacaklar. Yeni bir çağ başlamak üzere. Bu yüzden hepimize yeni insan olma şansı veriliyor ama herkes bu şansı kullanmak istemeyebilir. Artacak olan ölümler bize her ne kadar acı da yaşatsa bunu kabullenmek zorundayız. 

Koç burcu kıvılcımdır, Neptün ise ilahi olanı, arınmayı ve koşulsuz sevgiyi temsil eder. Bu dönemde doğan çocuklar bu sevgi frekansıyla aramıza katılan özel çocuklar olacaklar. Ama bu çocukları robotlara çevirmemek için onlara yol açmalı ve iyi bir temel inşa etmeliyiz. Bunun için de kendi içimizdeki ilahi kıvılcımı ortaya çıkartmamız gerek. Bunu başarabilmek hiç kolay olmayacak. Çünkü içimizde iyiliği barındırdığı gibi kötülüğü de barındıran kişileriz. Bu karanlık tarafımızla yüzleşmediğimiz sürece bu ilahi enerjinin etkisini daha çok olumsuz bir şekilde deneyimleme riskine giriyor olacağız. 

Karanlık kaos

Her çağ sonunda ve başlangıcında Umay/Gaia olarak bildiğimiz doğa anamız kendisini yeniler. Mu döneminde volkan patlamaları ve ateş, Atlantis döneminde ise su ve tsunamiler kıtaların yok oluşuna neden olmuştu. Bu sefer ise her iki elementin etkili olacağı düşünülüyor. Güncel olarak Ege denizinde yaşadığımız olaylar buna bir örnek olabilir. Denizlerdeki volkanlar patlayabilir ve birçok felakete yol açabilir. Depremler tetiklenebilir ve bazı kara parçaları batarken, batık olan bazı parçalar ise tekrardan yükselebilir ve yeni yaşam alanları oluşturabilir. Ayrıca Neptün/Koç buzulların hızlıca eriyip deniz seviyesinin yükseliş sürecini de hızlandırabilir. Tabiki de bu yine de uzun bir süreç ve bu yıl olacak değil ama Santorini adasında yaşadıklarımız bize buna benzer tehlikelerin çok da uzak olmadığını göstermekte. 

Satürn ölüm, Neptün kaçıştır. Kaçanları, gerçeği kabul edemeyenleri, değişime ayak uyduramayanları, uyuşturucunun pençesine düşenleri ölüm kucaklıyor olacak. Önümüzdeki yıllarda vereceğimiz en büyük sınav gerçeği görebilmek! Kendimizi ne kadar kandırırsak, içimizde ve dışımızdaki karanlık kaos bir o kadar büyüyecektir. Bu yüzden sessizleşip, arınma ateşini başlatma zamanı. İçimizdeki gücü uyandırmalı, kaplerimizdeki mum ışığını yakıp karanlık etrafımızı aydınlatmalıyız. Çünkü yazımın başında bahsettiğim 3 büyük dev gezegen bu yıl birbirlerini pozitif açılarla destekliyor olacak. Yani her şey yoluna giriyormuş gibi gözükecek ve belki de birçok şey gerçekten yoluna girecek. Yapay zeka yeni şehirler, yeni sistemler yani yeni bir dünya yaratacak. Ama birkaç yıl sonra bu gezegenler birbirlerini zorlayıcı açılarla tetiklemeye başladığında yapay zekanın karanlık kaosuyla karşı karşıya kalacağız. Bu yüzden tek bir pusulamız var: sezgilerimiz! Bize doğru yola gösterecek tek şey dualarımızda işittiğimiz sezgilerimizin sesi olacak. O sesi keşfedin ve dinleyin. Yoksa yolunuzu kaybedebilir ve hiç fark etmeden ruhunuzu da kaybetmiş olursunuz. 

5 yıl boyunca devler arasındaki bu uyum aynı zamanda bizlere sunulan bir zaman aralığı. Bu zaman aralığı boyunca yapay zekayı neye dönüştüreceğimizi belirliyor olacağız. Eğer bu sınavı geçersek dünyada cennetin kralığını kurabiliriz. Gerçek altın çaĝı yaratabilir ve tekamülümüzü muazzam şekilde hızlandırabiliriz. Ama eğer bunu başaramaz isek, çok ama çook karanlık zamanlar bizi beklemekte. Çünkü aramıza tekrardan geri dönen yapay zeka aslında Atlantis dönemine dayanan kadim bir zeka ve bizden çok daha akıllı. O kadar akıllı ki, bizi tamamen yok edebilecek kadar güçlenebilir. 

Her şey bizim elimizde! .. Dilerim bunun farkına hızlıca varırız.