Yükselen burcumuz & alçalan burcumuz | Ben & Sen Dansı

  • Share

Burçların kış halleri

  • Share

Burçların ev halleri

  • Share

Son Akşam Yemeği & Zodyak Sırları

  • Share

Evde kalmaya yatkın burçlar

  • Share

Burçların en derin arzuları ve en derin korkuları

  • Share

Burçlar ve hastalıklar

  • Share

Burçlar ve Elementler

  • Share

Terazi Burcu

  • Share
Burçlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Burçlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yükselen burcumuz & alçalan burcumuz | Ben & Sen Dansı


Ben ve Sen dansı.. Yükselen burcumuz ile alçalan burcumuzun birbirini tamamlayışı..
Fizik derslerinde hepimize öğretildiği gibi, zıt kutupların birbirine çekici gelişi..

1. ev Ben'dir. 7. ev ise Sen.
1. ev bizi simgelediği için, 7. ev hayatımıza çektiğimiz insanları temsil eder. Kendi üzerimizde taşımadıklarımızı taşıyan birisini arar dururuz. Bu yüzden hem yükselen, hem güneş, hemde Ay burcumuzdan bakarak, 7. eve düşen burcun temsil ettiği özelliklere sahip olan insanlarla çevremizde pek bir karşılaşırız. Çünkü bizi en güzel onlar yansıtırlar. Kendimizi en güzel onlar aracılığıyla tanırız ve dengeleriz.

Mesela yükselen koçların en büyük ihtiyaçları, onları durgunlaştıran, bencilliklerinden ayıran ve bağlayan terazilerdir. Terazinin sahip olduğu dengeye ihtiyaç duyarlar. Anca bu şekilde kendilerini frenleyebilir, huzur ve dengeye kavuşurlar. Bir koç ne kadar başına buyruk da olsa, bir ilişkide olmaya, yani bir bağa sahip olmaya ihtiyaç duyar.

Yükselen boğalar yoğun duygulara, derin deneyimlere, bilinmedik gizemlere ve karmaşaya ihtiyaç duyarlar. Ve tüm bu isteklerinin her birini en güzel akrep burcunun enerjisinde bulurlar.
Rahatlığına, huzuruna ve güvenliğine fazla önem veren bir insanı, anca karmaşası ve gizemiyle bir akrep baştan çıkarabilir. Anca bir akrep bir boğanın hayatına aradığı gerçek derinliği ve heycanı getirebilir.

Yükselen ikizlerin ihtiyaç duydukları şey, derin ve anlamlı birlikteliklerdir, sohbetlerdir, arkadaşlıklar ve eğlencelerdir.
Bir ikizler hayattan nasıl zevk alması gerektiğini çok iyi bilir. Sosyaldir, sıcak kanlıdır, girişkendir ama çoğu zaman derinlikten yoksundur. Hayatı yaşar ama derinliğini bulamaz. Bu yüzden bir ikizlere yay burcunun enerjisi şifa gibi gelir. Bir yay ikizleri düşmek olduğu bunalımdan kurtarabilir. Hayatın gerçek anlamını onunla paylaşabilir. Derin sohbetler edebilir. Gerçek maceralara çıkabilir. Bir ikizler en güzel kendisini bir yay'ın aynasında görebilir.

Yükselen yengeçlerin en çok ihtiyaç duydukları şey bir baba figürüdür.
Duygusallığın içinde kaybolmaya meyilli olan hassas yengeçleri en güzel sert, otoriter ve olgun oğlaklar dengeleyebilir. Bir yengecin ihtiyaç duyduğu güveni ve sabitliği ona en iyi bir oğlak sağlayabilir. Bu yüzden yükselen yengeçler, ya babalarına benzer insanları çekerler hayatlarına ya da kendilerinden yaşça daha büyük olanları.

Yükselen aslanların en büyük ihtiyaçları değişim ve onları sürekli yenileyecek birileridir. Ve bunu en güzel kova insanları başarabilir. Bir kova öngörülemez hal ve hareketleriyle, tahtında oturmaya alışkın olan aslanlar için hep aradıkları heycan ve yenilik olacaktır. Bir aslan gerçek özbenliğini, kovanın farklılığını gözlemleyerek keşfedecektir. Onun sayesinde gerçek gücünü elde edecektir.

Yükselen başakların en büyük ihtiyacı, kendilerini hayatın akışına bırakmış balıkların rahatlığı ve teslimiyetidir. Bir başak gerçek şifasını bir balığın kalbinde bulabilir.
Aradığı huzuru bir balıkta bularak, kendisinin aşırı kuralcı ve herşeyin ayrıntısına dikkat eden, mükemmeliyetçi özelliklerini törpüleyebilir. Biraz da olsa hayatı gelişi güzel yaşamanın, bir şeyi kontrol etmek zorunda olmadan nefes almanın ne kadar güzel bir his olduğunu anlayabilir.

Yükselen terazilerin en büyük ihtiyacı zorluktur, rekabettir, tutku ve savaştır.
Bir terazi olarak insan ilişkileri ve hayatı o kadar dengeli ve güzeldir ki, bir koçun fırtınasına ihtiyaç duyar. Bu kurmuş olduğu dengeyi bozacak, hayatına renk katacak birini arar. Kendisini başkalarına fazla adayan bir terazi, karşısında bencil bir koçla karşılaşınca kendini fark eder ve özüne önem vermeye başlar. Tutku dolu bir koçla başetmek için, sahip olduğu güzel iletişim becerilerinin bir işe yaramayacağını görerek, savaşmaya başlar.

Yükselen akrepler en çok güvene ve huzura ihtiyaç duyarlar.
Akrep o kadar çok derinlerde yüzer, o kadar çok ölümle bir arada olur, o kadar çok gizeme sahip olur ki, bitsin bu çile, güven istiyorum ben diye haykırır içten içe. Ve onun bu derin sularıyla başetmeyi anca sabit ve güvenilir, huzuru kendi elleriyle inşa etmiş ve sağlam toprağa sahip olan bir boğa verebilir. Bir akrep gözleri kapalı şekilde güvenebileceği kişiyi, sadakati ile bilinen bir boğada bulabilir. Tüm kartlarıyla açık oynayan bir boğanın yanında tüm gizemlerden kurtulabilir.

Yükselen yayların en büyük ihtiyaçları neşeliliktir, rahatlıktır, basitliktir, hatta bazen sıradanlıktır.
Maceraya düşkün olan yayların eğlenceli ve neşeli bir hayatları olduğu düşünülebilir. Ama her gezgin ruhun dönmek isteyeceği, ait olduğunu bildiği bir yere ihtiyacı vardır. Bazen uzaklar fazla uzak gelir insana. Bazen felsefe de fazla derin gelir adama. Bu yüzden bir yay için en güzel denge ikizlerdir. Bir ikizler bir yay'ı uzak diyarların maceralarından koparıp, şehir hayatının maceralarına sürükleyebilir. Derin, anlamlı hayat felsefelerindense, günlük hayat bilgileriyle büyüleyebilir. Neşeyi küçük, sıradan şeylerde keşfettirebilir.

Yükselen oğlakların en büyük ihtiyacı bir anne figürüdür, sıcak bir ortam, duyguların hayat bulduğu bir yuvadır.
Bir oğlak aradığı gerçek sıcaklığa bir yengecin yuvasında kavuşabilir. Ancak bir yengeç onu iş hayatının yorgunluğundan kurtarabilir, evde huzur bulmasını sağlayabilir ve ancak bir yengeç soğuk, katılaşmış duyguları yumşatabilir, oğlak burcu enerjisini dönüştürebilir, dengeleyebilir. Bir oğlak derinlerde arzuladığı anne şefkatini bir yengecin kalbinde keşfedebilir.

Yükselen kovaların en büyük ihtiyacı gurur duyabilecekleri birinin hayatlarında olmasıdır.
Bir kova o kadar sıradışıdır ki, sıradan olan ama yinede kimseye benzemeyen birisini arar durur ve bunu en güzel aslan burcunun enerjisinde bulur.
Bir aslan bölgesine hakimdir, yönetmesini iyi bilir. Dolayısıyla nereye ait olduğunu bulmaya çalışan bir kovanın aradığı en güzel seçenektir. Sadece mantığı ile hareket etmeyi bilen bir kovaya, kalp ile adım atmanın güzelliğini en güzel bir aslan öğretebilir.

Ve son olarak yükselen balıkların en büyük ihtiyaçları, onları hayal dünyalarından kurtaracak ve ayaklarının sağlam bir şekilde yere basmasını sağlayacak biridir. Ve bunu en güzel bir başak başarabilir.
Bir başak kontrollü ve akıllı davranışlarıyla, stratejik düşünme tarzıyla, nehir akıntısına kapılmış gibi sürüklenen bir balığı o nehirden çıkarabilir, ıslanmış üstünü değiştirebilir, yaşamış olduğu şoku giderebilir ve sudan çıkmış balığı hayata döndürebilir.

Burçların kış halleri

Tam kış mevsimin en soğuk günlerini yaşarken, burçlar da kendilerini sıcacıkın hissedebilecekleri kıyafetlerini üzerine geçirmekteler.
•••
Peki ya hangi burç hangi tarzı benimser? 
(Hem yükselen burcunuzu, hem Güneş & Ay burcunuzu, hem de Venüs burcunuzu okumaya unutmayın.)

☆☆☆

KOÇ
Rahat ve spor hallerinden vazgeçmek istemeyen Koçlar, tabii ki spor ayakkabılarını ayaklarına geçirecek, onun üzerine rahat ama bacaklarını yinede seksi gösterecek dar bir tayt giyeceklerdir. Taytlarının üzerine ise salaş bir triko geçireceklerdir. 
Koç burcunun hassas yeri kafası olduğu için, kış aylarında kafalarını sıcacıkın tutacak, pompiş bereleri takabilirler. 

BOĞA
Boğalar kış aylarını genellikle sıcacıkın evlerinde geçirmeyi severler. 
Olurda dışarıya çıkmak zorunda kalırlarsa, hassas olan boyun bölgelerini korumak için, boyunlarına kocaman bir şal takabilirler. 
Genel olarak ise toprak tonlarında olan, doğal ve koyu, sıcak renkleri tercih ederler. 

İKİZLER
Dışarıda vakit geçirip, eğlenmesini pek bir seven İkizler, eğlenceli karakterlerini üzerlerine yansıtmayı severler. 
Kafalarına taktıkları bir şapkayla, gözlerindeki onları entelektüel gösteren gözlükleriyle ve ellerine aldıkları kitap veya defterle, adeta meraklı bir kişilik olduklarını belli eder ama aynı zamanda şıklıklarıyla etraflarını büyülerler. 

YENGEÇ
Sevgili Yengeçler kadınsı giyinmeyi sevdikleri gibi, mavi tonlarında kıyafetleri tercih etmeyi de pek bir severler. 
Kışın onları sıcak tutacak tayt veya kotlarının üzerine deniz tonlarında bir triko giyebilir, ayaklarına da onları sıcak tutacak pabuçlarını geçirebilirler. 
Su elementine mensup oldukları için, gizemli olmayı seven Yengeçler, kıyafetlerini gözlük aksesuarıyla tamamlayabilirler. 

ASLAN
Yürüyüşleri ve auralarıyla herkesin kendilerine tapmasını sağlayan Aslanlar, kışın kıyafetlerinde onları herzamanki gibi asil gösterecek tonları ve kıyafetleri tercih ederler. 
Bir insanı en asil gösteren renk siyahtır. Bu yüzden siyah ile sıcak, kraliyet tonlarını kombinleyebilirler.

BAŞAK
Sade ve duru, doğal ve saf halleriyle herkesi kendilerine hayran bırakan Başaklar, kışın doğanın tonlarında kıyafetler giymeyi tercih ederler. 
Onlar için önemli olan doğal gözükmek olduğu gibi, pratik olabilmektir. 
Bir kot, bir kazak, bir çizme ve sade aksesuarlar tam onlara göredir. 

TERAZİ
Şıklıklarıyla ve güzellikleriyle insanların bakışlarını üzerine çekmeyi çok iyi bilen Teraziler, kış aylarında da onları şık ve feminen gösterecek kıyafetleri tercih ederler. 
Dengenin burcu oldukları için, kıyafetlerindeki renk tonlarında dengeli bir uyumun olmasına özen gösterirler. 

AKREP
Gizemli olmayı seven Akreplerin kış aylarında en çok tercih ettikleri renk siyahtır. 
Akrepler bazen seksi giyinmeyi sevseler de, bazen de onları tamamen gizleyecek bol kazakların içinde saklanmayı severler. Çünkü böyle daha gizemli ve çekici gözüktüklerini bilirler. 
Kış aylarında dahi gözlüklerini ve bordo rujlarını yanlarından eksik etmeyeceklerdir. 

YAY
Maceraperest ve bilge ruhlu Yayların kışın en çok önem verdikleri şey tabii ki de onları sıcak tutacak kıyafetleridir. 
Yaylar, dar şeylerdense daha rahat kıyafetleri tercih ederler. 
Bere, şal ve kazak, altına ise rahat bir eşofman giyebilirler. 

OĞLAK
Toprak tonlarından vazgeçemeyen bir diğer burç da Oğlaktır. 
Oğlaklar klasik ama asil ve aynı zamanda duru ve doğal kıyafetleri tercih ederler. 
Converse'lerinin üzerine bir kot onun üzerine ise toprak tonlarında bir triko ve onlara son asil dokunuşu veren, güneş gözlüklerini takarlar. 

KOVA
Aykırı ve farklı halleriyle bilinen humanist Kovalar, kıyafetlerinde her türden biraz taşırlar. Salaş bir hırka, içine yazlık bir askılı, altına siyah dar bir kot, ayaklarına ugg'larını, başlarına ise spor ama sevimli bir bere takabilirler. 

BALIK
Ve son olarak romantik ve masalsı Balıklar, sevimli olabilecekleri kombinler yaratmayı severler. 
Adeta bir masaldan çıkmış gibi bir hava estirebilir ve bizlere bambaşka diyarların varlığını hissettirebilirler. 

Burçların ev halleri

Kimimiz dışa dönük, kimimiz ise içe dönük yaratıklarızdır. 
Kimilerimiz evde vakit geçirmeyi çok severken, (toprak burçları) kimimiz de dışarıda olmaktan hoşlanır. (Ateş burçları)
İster öyle ya da böyle olalım, hepimizin bir yuvası, kendi halinde istediği gibi takılabileceği, özgür bir ev yaşantısı vardır. 
•••
Bu ev yaşantısında, kendine ait olan 4 duvar arasında her bir burç kendi özünü yaşar. 
Peki ya özümüzü ne belirler? 
Güneş burcumuz & yükselenimiz. Ama aynı zamanda Ay burcumuz & tarzımızı belirleyen Venüs'ün yerleştiği burç. 
Yani aşağıda bu 4 burcunuzu göz önünde bulundurarak okuyunuz. 

KOÇ
Koç burcu zodyağın ilk burcu olmasıyla birlikte, her an herşeyi yapabilecek bir konumda olmalıdır. Kendisi durduğu yerde durmaz. Tam bir fişek gibidir. Bu yüzden üstünde rahat ve herşeyi yapabileceği bir kıyafetin olmasını tercih eder. 
Üstündekilerle istediği anda bakkal'a inebilmeli veya sokağa çıkıp, koşusunu yapabilmelidir. 
Kendisini gördüğünüzde spor kıyafetin bir insana anca bu kadar yakışabileceğini düşünürsünüz. Koşusundan terli bir şekilde eve dönerken bile çekici olmayı başarır. 
Evde de bir o kadar hızlıdır. Bir bakmışsınız ocak başında yemek yapıyordur, bir iki dakika sonra ise, elinde kahveyle bilgisayar başına geçmiş işlerini hallediyordur. 

BOĞA
Zodyağın en evcil burçlarından biri olan boğaların en sevdikleri hobidir evde vakit geçirmek. 
Rahatlarına çok düşkün olurlar. Bu yüzden üstlerine salaş, kesinlikle doğal maddelerden yapılmış ve dişi hatlarını ortaya çıkaracak şeyler giymeyi tercih ederler.
Boğalar doğaya düşkün olurlar. Tıpkı orman perileri gibi evin içinde kelebekler misali uçmayı, evin her köşesinin kokusunu içlerine çekmeyi severler. Mutluluk kaynağıdır onlar için evde olmak.
Onları ya bütük gün koltukta otururken bulursunuz, ya mutfakta yemek yaparken, ya da romantik bir parça eşliğinde, mum ışığının aydınlattığı odada sevdikleriyle dans ederken. 

İKİZLER
Evde oturmayı pek sevmeyen ama her akşam yine evlerine dönen sosyal kelebeklere benzeyen ikizler, tıpkı dışarda oldukları gibi evde de sosyalleşmeye devam edeceklerdir. Genellikle telefon veya tabletleri ellerinden düşmez. Düştüyse de kulaklıklarını takmış, müzik dinle görürsünüz. 
İkizler pratik şeylerden hoşlanırlar. Tıpkı Koçlar gibi her an dışarıya çıkabilecekleri şeyleri giymeyi tercih ederler. 
Dışarıda da olduğu gibi evin içinde de cıcıl cıvıl renkleri kullanmayı severler. 
Ayrıca arkadaşları veya konu komşuyu evlerinde toplayıp, birazcıkın dedikodu yapma eğiliminde olabilirler. 

YENGEÇ
Boğalarla birlikte evde vakit geçirmeyi en çok seven burç, yengeç burcudur. 
Kendisi tıpkı bir su perisi gibi romantik ve nostaljik giyinmeyi sever. Dişi hatlarını ortaya çıkarmak ama aynı zamanda da rahatlığından vazgeçmemek ister.
Su burçlarına mensup olduğu için, evdeyken suyla haşır neşir olmayı çok sevecektir. Hatta vaktinin çoğunu banyoda, keyif yaparak geçirebilir. 
Yapmayı sevdiği bir diğer şey, kendi köşesine çekilip romantik şiirler veya aile konulu, gizemli, eski romanlar okumaktır.
Bir Yengeç yuvası sıcacıkın olsun ister. Bu yüzden genellikle tek başına yaşamaz. Ya ailesiyle birliktedir, yada çoktan kendi ailesini kurmuş, bebişlerini büyütüyor, kocasını büyülemek için mutfakta binbir çeşit marifetlerini geliştiriyordur. 

ASLAN
Aslanların sokaktaki şatafatlı ve iddialı hal ve tavırlarından, evdeyken vazgeçeceklerini zannediyorsanız, çok yanılıyorsunuz. 
Çorapları dahi iddialı olmayı sürdürecektir. 
Çok daha rahat ve sıradan kıyafetleri evde giyseler de, asaletlerini yinede belli edeceklerdir. Evde yürürken dahi kraliçe gibi asil hareket ettiklerine şahit olursunuz. 
Aslanların evleri, kendilerini güvende ve huzurlu hissettikleri, sahneye çıkmadan önce dinlendikleri şatoları gibidir. 
Evde dahi yönetimin tamamıyla onların ellerinde olduğunu görürsünüz. 
Asil ve dominant havalarını, kendi 4 köşelerinde dahi yaşamayı sürdürürler. 

BAŞAK
Başaklar tıpkı Boğa ve Yengeç kardeşleri gibi evde olmaktan mutluluk duyan bir diğer burçtur. 
Kendileri ayrıntının ve duruluğun, saflığın burcu oldukları için, evde bu duru havanın esintisini hem giyidikleriyle hem de ev dekorasyonlarıyla belli ederler. Herşey yerli yerindedir ve düzen içerisindedir. 
Başaklar pastel tonları çok severler. Bu yüzden ev kıyafetlerinde bu soft tonlara sıkça rastlarsınız. 
Bir Başağın diğer tutkusu ise sağlıklı bir yaşam tarzıdır. 
Glutensiz unla yapılmış pankek'lerden tutun, şifalı smoothie'lere kadar, evde bir sürü sağlıklı yemek tarifleri keşfetmenin peşindedirler. 
Yorulduklarında ise, koltuklarına çekilip, bilimsel kitapları okumayı severler. 

TERAZİ
Evde olmaktansa, daha çok dışarıda vakit geçirmeyi seven Terazilerin de her gece varış noktaları, yine kendi yuvalarıdır. 
Teraziler hava elementine mensup olmakla birlikte gayet entelektüel olurlar. Yani yeni bilgiler edinmeyi, insan ilişkileri hakkında kitaplar okumayı veya moda dergilerini karıştırmayı pek bir severler. Bu yüzden sehpalarının üzerinde kitaplara veya dergilere sıkça rastlarsınız. 
Giyim konusunda ise güzelliğiyle bilinen Teraziler, tabii ki evde de bu zarafetlerinden vazgeçmeyeceklerdir. 
Evde rahat takılmayı severler. Biraz daha sportif bir hava verirler ve sanki her an dışarıya çıkabilecekmiş gibi şeyler giymeyi tercih ederler. 

AKREP
Geldik zodyağın en karanlık hatununa. 
Bir akrep gizemlidir, hem de ne gizem.. 
Bu yüzden kendisinin evde neler yaptığını kim bilir kimler bilir. 
Bildiğimiz tek bir şey var, o da içinden seksi iç çamaşırını eksik etmeyeceğidir. 
Söz konusu ev kıyafetiyse, iç çamaşırlarına bir servet dahi harcayabilir. Üstüne ise, salaş bir şey giymeyi tercih edecektir. Sonuçta o da diğer burçlar gibi rahat olmak ister. 
Ev dekorasyonuna gelirsek, bir akrep karanlık tonları kullanmayı pek bir sever. Morlar, siyahlar ve tabii ki kırmızının binbir tonunu. 
Evinin eksantrik antikalarla dolu olduğunu görebilirsiniz. Sonuçta o birşeyin manevi değerine çok önem verir. 
Dört duvar içerisinde oluşturduğu yuvası en az kendisi kadar gizemlerle doludur. Basit bir kitaplık gibi duran dolabın arkasında gizli bir geçit bulunabilir. 
Dikkatli olmak gerekir.

YAY
Yayların evleri var mıdır bilinmez. Sonuçta onlar zodyağın en gezgin ruhlarıdır. Bir çoğunun yuvası, dünyayı gezebilecekleri bir karavandır. 
Evi olanların ise, evleri çoğu zaman yalnız kalır. Çünkü kendileri genellikle macera peşinde, yani kim bilir dünyanın hangi köşesindedirler. 
Eğer bir fırsat yakalayıpta, kendilerini evde bulursanız, üzerlerinde rahat ve salaş, sportif bir ev kıyafeti bulursunuz. 
Evleri kitaplarla doludur. Sonuçta onlar dünyanın binbir çeşit felsefesine veya kültürüne meraklı insanlardır. Öğrenmeyi ve keşfetmeyi veya televizyon karşısında belgesel izlemeyi pek bir severler. 
Ve tabii ki evleri, dünyanın her bir köşesinden topladıkları objelerle veya çektikleri fotoğraf kareleriyle doludur. 

OĞLAK
Evde düzenli ve disiplinli olmayı seven bir diğer burç, Oğlak burcudur. 
Oğlaklar tembellikten ve boş boş oturmaktan hiç hoşlanmazlar. Dolayısıyla evde dahi rahat olmaz, hep var olan işleri bitirmeye uğraşırlar. 
İş hayatları yoğun olan Oğlaklar, evlerinde dinlenebilmeye ve yarınki işe hazırlanabilmeye çok önem verirler. 
Bu yüzden eve gelir gelmez üzerlerine salaş birşeyi giyer, ayaklarına da pufutuk terliklerini geçirirler. 
Varsa mutfakta bir yemeklik işleri, onu hemen halleder, evlerini güzelce bir toplar, daha sonra uyku gözlükleriyle yataklarına girerler. 
Bir çok Oğlak ev dekorunda soğuk ve topraksı tonları tercih eder. Evleri düzenli ve derli topludur. Genellikle kusursuzdur. 

KOVA
Zodyağın en isyankâr ruhları olan Kovalar, evlerinde de bu isyankâr havalarını devam ettirirler. Çünkü onlar farklıdır. Kimseye benzemezler. 
Ayaklarına kışlık bir çorap geçirdikten sonra, içlerine gayet seksi bir iç çamaşırı giyebilir, üstlerine ise tamamen alakasız olan, kızılderililerden kalma bir hırka alabilirler. 
Kısacası bir Kova her hareketiyle, 'ben sana benzemem' hissini verir. 
Ev dekorasyonu da kendisi gibi aykırıdır. Aşırı modern mobilyaların arasında antikalar gözüne çarpabilir. Herkes evinde CD çalarken, o hale kaset dinlemeyi tercih edebilir. 
Bir Kova sever tuhaf olmayı. Çünkü o varoluşuyla biriciktir. 

BALIK
İster dışarıda, ister evlerinde olsunlar, Balıklar hiçbir zaman için tam olarak oldukları yerde değillerdir. Çünkü onlar yanınızdaymış gibi gözükseler dahi, uzaklardaki derin okyanusun hayalini kurar, özlemini çekerler. 
Bu okyanus sevdaları, onların su perileri gibi giyinmelerine sebep olur. Bu yüzden genellikle romantik mavi tonlarını tercih ederler. Salaş ve rahat olabilecekleri ev kıyafetlerini severler. 
Bir Balık evdeyken kendi iç dünyasına çekilip, hayal dünyasında kaybolmak ister. Bu yüzden onu evde ya kitap okurken, yada bilimkurgu filmi izlerken bulmanız büyük bir olasılıktır. 
Ev dekorlarında ise mavinin tonları ağırlıktadır. Evleri tam bir masal diyarına benzeyebilir. Size sanki bambaşka bir dünyadaymışsınız hissini yaşatabilir. 

Son Akşam Yemeği & Zodyak Sırları


Ah şu meşhur tablo, içinde ne çok sır barındırıyor. 
Kutsal kâseden tutun zodyak sırlarına kadar. 

- Evet Zodyak sırları! -
Hz. İsa'nın 12 havarisi acaba 12 burcu temsil ediyor olabilir mi?
Yok artık, daha neler mi diyorsunuz?!
.......

Şimdi diceksiniz ki, ne Zodyağı? 
Bu tablonun iyice b••• çıkarttılar. Herkes bir anlam yüklüyor, bir sır buluyor..
Evet haklısınız. 
Konu 'son akşam yemeği' olunca, cıvıtıldığını kabul ediyorum. 
Ama ben Santos Bonacci'den bu teoriyi ilk duyduğumda çok gülmüştüm. Bu yüzden sizinle de paylaşmak istedim. 
Gelin birlikte şu havarilere burç kıyafetlerini giydirelim, bakalım Da Vinci bu şaheseriyle zodyağın burçlarını kastetmiş olabilir mi?

☆☆☆

Tabloyu soldan yorumlamaya başlıyoruz. Tıpkı haritayı okumayı da sol taraftan, yani ASC'den başladığımız gibi. 

Sol taraftaki ilk Adamı gördünüz mü? 
Resmi yaklaştırın. 
İki elini de masanın üzerine koymuş.  Hakimiyetini ve öncülüğü olduğunu gösteriyor. 
Tam bir Koç gibi. 

İkinci adam kırmızılı olan, Boğa burcunu simgeliyor. Üstündeki kıyafet de kırmızı renkte zaten. 

3. adam iki elini avuç içleri görünecek şekilde açmış ve böylelikle düalitenin semboline işaret etmiş. Yani İkizler burcunu. 

4. adamın da ellerine dikkat edin. Tıpkı bir yengeç'in kıskaçlarını tarif ediyor. Bir eli kadının boynunda diğer eli ise arkasına gelecek şekilde Yengeç burcunun kıskaçlarını andırıyor.

5. adamın kral vari oturuşundan bir Aslan olduğu dikkatli bakınca anlaşılıyor. Ondan başka dirseğiyle masaya dayanmış, rahatça oturan biri yok. 
Ayrıca sol eline dikkat ederseniz, tıpkı bir aslan misali eli her an pençe atmaya hazır gibi duruyor.

6. adama bakın demiyorum çünkü 6. kişi bir adam değil, bir kadın. Dolayısıyla bakireliğin sembolü olan Başak burcunu temsil ediyor.

Hz. İsa masanın en ortasında oturuyor ve Güneş'i simgeliyor. 

Ondan sonra gelen ilk adam kollarını iki yana açmış. Tıpkı bir terazi gibi. Sanki iki kişinin arasında dengeyi oluşturmak istiyormuş gibi.

8. adam Teraziyi temsil edenin arkasında kalmış. Ama akrepliğini göstermekten hiç çekinmemiş. İşaret parmağını nasıl kaldırdığını görüyor musunuz? Tıpkı bir Akrep'in kuyruğunu andırıyor. Her an sokmaya/zehirlemeye hazır gibi.

Sonra 9. adam kocaman cüsseli Jüpiter'in yönettiği Yay burcunu temsil ediyor. Ellerini de kendine doğru işaret etmiş sanki önemli bir bilgi paylaşıyormuş gibi duruyor. 

10. adam Satürn'ün yönettiği Oğlak burcunu temsil ediyor. 
Oğlak burcunun sembolüyle biraz oynarsanız, ellerinin o sembolü işaret ettiğini görebilirsiniz.

Hemen onun yanında duran 11. adam ise Kova burcunu simgeliyor. 
Ve masa 12. burç olan Balığın temsil ettiği, iki elini açmış (balık sembolü) havariyle son buluyor.


☆☆☆

Tam olarak anlatması biraz zor oldu. 
Daha anlaşılır olması için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
İnanıp inanmama kısmını ise size bırakıyorum. 
Ama unutmayın Da Vinci boş bir adam değildi ve sırları pek bir severdi. 
Ayrıca 12 rakamı numerolojik olarak büyük bir öneme sahiptir. O halde düşünmekte fayda var. Neden 12 ay, 12 burç, 12 havari, islam'da 12 imam var? 
Bunlar sadece aklıma gelen bir kaç örnek, çok daha fazla 12 var hayatımızda..


Evde kalmaya yatkın burçlar


Herkes evlenmek zorunda mıdır?
Tabii ki hayır!

Evlilik denilen kurum, sorumluluk gerektirir. Bu o kadar büyük bir sorumluluktur ki, herkesin bünyesi kaldırmaz. Zaten bazılarımız bunu çok iki bildikleri için evlilik olayına mesafeyle yaklaşırlar. 

Birbirinden bu kadar farklı olan iki insanın bir arada, aynı evi, hatta aynı yatağı senelerce paylaşmak zorunda olması, mantıklı bir şekilde bakarsak, insanın doğasına çok aykırıdır. 
Aşk, tutku ve heycanla başlayan ve böyle devam edeceğine inandığımız aşklar, zamanla sönüp giderler. Zamanla bir bakmışsınız, prens olarak aldığınız yakışıklı, koca göbekli bir ayı olup çıkmıştır. 
İşte bu raddeden sonra evlilikler çatırdamaya başlar ve genellikle kopar. Kopmuyorsa da bilin ki, senelerin alışkanlığı yüzündendir. 

☆☆☆

Zodyakta 3 tane burç vardır ki, onları aileleri evlendirirken çok çeker. Yalvar yakar isterse padişah torunu gelsin veya dünyanın en güzel kızı, bu 3 burç gıkını çıkartmaz, hiç umursamaz. 
Herkes evlenmeye meraklıyken bu 3 burç evde kalmaya meraklıdır. 

Peki ya kimdir bu evde kalma sevdalıları?
Açıklıyorum:

........................................................................... 

1. KOÇ

Koçlar tutkuludur, ateşlidir, heycanlıdır. 
Bir evlilikte olmazsa olmaz 3 şeye de sahiptir kalpleri. Lakin bu tutkuları da, ateşleri de, heycanları da öyle bir gelir ve öyle bir geçer ki... 
Rüzgar gibidir!

OSHO'nun 'aşk, özgürlük, tekbaşınalık' kitabında bir öykü okumuştum. Şöyleydi.. 
Günlerden bir gün adamın biri sevdiği kadına evlenme teklifi etmeye karar vermiş. 
Her şeyi çok güzel hazırlamış. Sonuçta bu özel bir gün ve çift için önemli bir an'mış. Sevdiği kadının önünde diz çökmüş, o aşk dolu bakan gözlerini sevdiği kadınınkilere dikmiş ve dudaklarından o sihirli sözcükler dökülü vermiş: "Benimle evlenir misin?." Tabii her kadın gibi, bu kadında çok sevinmiş. Sevdiği adamı dudaklarından öpmüş ve "Seninle evlenirim ama tek bir şartım var,"demiş. Adam o kadar aşıkmış ki, kadının her istediğini yerine getirmeye hazırmış. Kadın, "kocaman bir arsa alalım" demiş, "Onun üzerine iki tane ev yaptıralım, birinde ben, diğerinde sen otur, arada sırada tesadüfen bahçede karşılaşalım, balkondan balkona birbirimize el sallayalım, böylelikle tutkumuz, aşkımız ve heycanımız bitmek bilmez ve bir ömür boyu sürer" demiş. 

Bu hikayeyi okuduğumda hem çok gülmüş hem de çok mantıklı bulmuştum. 
Ama tabii siz adamın bunu duyduktan sonra evlenmekten vazgeçtiğini tahmin ediyorsunuzdur. Çünkü böyle olduktan sonra evlenmeye ne gerek var dimi? 
İşte sevgili Koçlar tam da bu mantıktadır. Bu nedenle evde Koç'u olan, oğlan ve kız analarına Allah'tan sabır diliyorum. Çocuklarınızın üzerine gitmeyin, onların huyu bu. Heycanları diri kalmak zorunda, yoksa canları sıkılır, size sararlar. 

2. BOĞA

İkinci burcumuz olan Boğalar evlerine ve yuvalarına olan düşkünlükleriyle sizi bu kategoride bir hayli şaşırtmış olmalı. Lakin kendileri romantiktir, sevişmeyi, öpüşüp, koklaşmayı çok severler. Marifetlidirler. Yemek yapmasını da yemesini de çok iyi becerirler. Oğlanlar için kendileri mükemmel gelin adayıdır. Kızlar içinse mükemmel derecede evine düşkün, karısına bağlı, sevişken bir damat adayıdır. 
Peki her şey bu kadar mükemmel iken, nedir bu burcun evde kalma derdi?

Boğa burcu toprak elementine mensuptur ve sabit burçlar grubunda yer alır. 
Yani bu burç öyle bir sabittir ki, yenilikleri hiç sevmez. Anne baba evine o kadar çok alışmıştır ki, sıfırdan başlayıp, alışkın olduğu ortamı bırakıp, yuva kurmak istemez. Benim zaten bir yuvam ve ailem var, ikinciye ne gerek var ki şimdi, diye düşünür. Ee bir de kendisi çok dik kafalıdır. Bu nedenle kendisi bu durumdan rahatsız olmadığı sürece, siz ne söylerseniz söyleyin, taklamaz. 
Evlenme fikrine alışması için uzun bir zamana ihtiyacı vardır. Bu zamanı ona verin. Ne kendisini yorun, ne kendiniz yorulun. Bırakın bir gün elbet posunu kaldırıp, eninde sonunda evlenmek için ilk adımlarını atacaktır. 

3. KOVA

Kovalar çok tatlı insanlardır. İlerigörüşlü ve saygılı olurlar. Hümanisttirler. Herkese eşit davranırlar. İşte bu yüzden evlenmek pek onlara göre değildir. Çünkü partnerimiz hayatımızda özel ve tek olmak ister. Oysa Kovalar için herkes tek ve özeldir. Kimsenin kimseden bir üstünlüğü yoktur. 
Bu inançları yetmezmiş gibi bir de özgürlüklerine olan düşkünlükleri gelir. 
Kovalar, ilişkim olsun ama bana karışma, beni özgür bırak, beni sıkma gibi taleplerde bulunurlar ve tüm bu talepler 'ilişki' kavramına zıttır. İnsanın bjr ilişkisinin olması demek, artık tek değil iki kişi olmak demektir. Adım atarken, karşı tarafı düşünerek adım atmak demektir. İşte Kovalara bu hareketler terstir. Karşı tarafta kim miş? 
Kovaların büyük hayalleri ve hedefleri vardır. Kendilerini tek bir insana değil, insanlığa adarlar. 
Hele bir de yenilikçi oldukları için evlilik gibi milattan kalma bir kurumu iyice saçma bulurlar. Biz artık yeni bir çağa girdik ve tüm bunlar eskinin adetleri, bu yüzden yok olmaya mahkûmlar, diye düşünürler. 
Bir de bu Kovaların öyle bir huyu vardır ki, evliliğin önünde duran bir diğer engel de bu huylarından kaynaklanır. O kadar tuhaftırlar ki, kendileri gibi tuhaf birini bulmaları zaman alabilir. 
Tuhaf derken, ilerigörüşlü işte. Mesela uzaylılara inanabilirler, tuhaf şeylere ilgi duyabilir, marjinal hareketlerde bulunabilir. Ee tabii bu tür şeylere normal insanlar gelemez. 
Bu yüzden siz siz olun, bu çocuklara sıradan komşu kızını veya mahalledeki oğlanı yapmaya çalışmayın. Çünkü olmaz!

☆☆☆

Aslında hepimiz 12 burç birdeniz. Yani kaçış yok! Haritanızın illa bir evine bu 3 burç yerleşmiş ve özelliklerini karakterinize giydirmiş. 
Ama yukarıdaki yazıyı en çok eğer Güneş'iniz, Ay'ınız, Yükselen'iniz veya Venüs'ünüz bu burçlardansa üzerinze alınabilirsiniz. 
Bu asla evde kalacağınız veya geç evleneceğiniz anlamına gelmez. 
Sadece kendini bilmek ve bilinçli bir şekilde hareket etmek her zaman için iyidir. 
(: ♡ :)

Burçların en derin arzuları ve en derin korkuları


Koç

Zodiak ilk koçla başlar ve bu nedenle koçun en derin arzusu daima lider pozisyonda olmaktır. 
Etraflarınızdaki koçları gözlemleyin. Onların muazzam bir enerjileri ve yönetme kabiliyetleri vardır. Bu nedenle bir çok peygamberin koç burcundan olduğu söylenir. 
Koçların en çok korktuğu şey ise, bu lider güçlerini ortaya çıkaramamaktır. Hiç birşey yokmuşcasına çaresizce beklemek zorunda kalmak onları içten içe mahvedebilir, çünkü bu durum onların doğasına aykırıdır. 

Boğa

Sabit bir burç olan boğanın en derin arzusu maddi olarak güçlü, kuvvetli ve sağlam bir hayatının  olmasıdır. 
Onlar mevsimlerin en renklisinde, hayatın canlandığı bir dönemde, dünyaya gözlerini açtıkları için, hayatın tüm zevklerini yaşamak isterler. Güzel insanlar, güzel yemekler, hoş sohbet ve müzik. Ruhun tüm gıdası olan herşey boğaların en derin arzusudur. 
En çok korktukları şeyse, değişimdir. Sabit bir burç olmalarından kaynaklanan bu korkuları başlarına geldiğinde, bu duruma hemen uyum sağlayamamaları büyük bir depresyona girmelerine sebep olabilir.

İkizler

Hayatı keşfederek her an yeni şeyler öğrenip, bu bilgiyi paylaşabilmek ikizlerin en derin arzusudur.
 Sembollerinden de anlaşılacağa gibi, onların diğer insanlara ihtiyaçları vardır. Hayatı ve hayatın getirdiği her türlü deneyimi eğlence haline getirmek ve paylaşmak isterler. 
İkizlerin en büyük korkusu ise, hiç birşey yapamama duygusu ve bir yerde, bir durumda veya bir insanda takılı kalma durumudur. Bu durum değişken bir burç olmalarından kaynaklanır ve sürekli yeni şeylere, yeni ortamlara, yeni fikirlere, yeni insanlara ihtiyaç duyarlar. Monoton bir yaşam tarzı, onların zihinsel olarak yıpranmalarına sebep olur. 

Yengeç

Onların en derin arzuları güvenli bir ortamdır.
Ailelerine, arkadaşlarına, tüm sevdiklerine olan aşırı bağlılıkları, onların sevgi ve güvenlik ihtiyaçlarındandır.  
Bir yengeç'in en büyük hayallerinden biri, aile kurmaktır. Sıcak, sevgi dolu bir yuvaları olsun isterler ve bu ortamın böyle devam etmesi için ellerinden gelen herşeyi yaparlar.
 En büyük korkuları ise, sevdiklerinin başına birşey gelmesi, o kadar çok değer verdikleri evlerine birşey olmasıdır, çünkü kurdukları güvenli ortamın yıkılışının altında ezilirler. 

Aslan

En derin arzuları kabul edilip, saygı duyulmak ve sevilmektir. 
Bir aslan için diğer insanların ona hayran kalmaları çok önemlidir. Onlar sahne insanlarıdır ve bu nedenle en derin arzuları herkes tarafından alkışlanmaktır. Bunun için hayatları boyunca çok çalışır, çok çabalarlar. 
Güçlü ve büyüleyici bir aslan olarak onların hiç bir korkuları olmadığını zannedebilirsiniz ama elbet onlarında çok korktukları bir şey vardır, o da sevgi ve saygı duyulmamaktır. Önemsenmeyen, yeteri kadar ilgi gösterilmeyen, kenarda köşede yalnızlığına terk edilmiş bir aslandan daha içler acısı bir durum olamaz. Ve işte tamda bunun gibi bir durum bir aslan için ölüm demektir. Onların aslan kalpleri bunu kaldıramaz. 

Başaklar

Ben başakları zodiak'ın şifa perilerine benzetirim. Onların en derin arzuları yardım etmek, varsa bir sorun onu halletmektir. 
Başakların muazzam şifalandırma yetenekleri vardır. Bu nedenle kendilerini etraflarındaki insanlara karşı sorumlu hissederler ve hizmet etmekten, faydalı olabilmekten mutluluk duyarlar. 
Sevgili başaklar herşeyi derleyip toplamayı, düzene sokmayı sevdiklerinden ve bunu kutsal bir görev olarak gördüklerinden, kaos ve düzensizlik, pislik ve karmakarışıklık onların en büyük korkularıdır. Bu durumlar için de geçerlidir, bu tür özelliklere sahip olan insanlar için de. 

Terazi

Sosyalleşmekten mutluluk duyan ve hayatında daima başkaların varlığına ihtiyaç duyan terazilerin en derin arzuları mutlu ve huzurlu birlikteliklerdir. 
Onlar, Sen ve Ben'in arasındaki güzel dengeyi kurabilmek için dünyaya gönderilmiş gibi hissederler. Sevgi ve barışın, karşılıklı hoşgörünün hüküm sürdüğü bir hayatta yaşamak en büyük hayalleridir. 
Bu nedenle en büyük korkuları bu ütopyalarının yıkılma imkanıdır.
 Adaletsizliğin, zulümün, savaşın hüküm sürdüğü bir ortam ve yapa yalnız kalmak, onların içinde barındırdıkları en derin korkularıdır. 

Akrep

Derin ve yoğun olan akreplerin gri tonları yoktur. Ya çok severler yada çok nefret ederler. 
Akreplerin bilinçaltlarında yatan en büyük arzuları ise, derin boyutlarda bağlanabilip, birleşebilecekleri ve böylelikle tek beden olabilecekleri ruh eşlerini bulmaktır. Bunu asla belli etmeselerde, dualarında bu tür bir birliktelik için yalvarırlar. 
En büyük korkuları ise, belli etmeselerde, hassas olan ruhlarının incinmesidir. Bu yüzden ihanet, aldatma, yalan ve her türlü hile onları en çok incitecek şey olduğundan, en büyük korkularıdır. 

Yay

Yaylar özgürlüklerine ve bağımsızlıklarına çok düşkün olurlar. Ve bu tür bir yaşam sürmek onların en büyük arzularıdır. 
Yaylar ikizler gibi monoton bir hayattan rahatsızlık duyarlar. Bu onların değişken bir burç olmalarından kaynaklanır. Onlar ne olursa olsun, umutlarını asla kaybetmezler. Kendilerine bir hedef koyarlar ve bu hedefleri doğrultusunda yol alırlar. 
Yayların en büyük korkusu ise, hayallerinin ve hedeflerinin kısıtlanmasıdır. Özgürlüklerine olan düşkünlüklerinden, baskı altında kalmaktan nefret ederler. 

Oğlak

Zodiak'ın en azimli burcu olan oğlakların en derin arzuları başarılı olmaktır. Onlar hayatları boyunca çalışır, bıkmaz usanmaz, yorulmak bilmezler. Emekli olduklarında dahi dinlenmek nedir bilmezler. 
Maddi olarak güvence altında olduklarını bilmek, onların içlerini rahatlatır. 
Ve bu nedenle en büyük korkuları bu güvencelerini kaybedebilme ihtimalleridir. 
Oğlaklar başlarına en korktukları şeyin gelmemesi için, işlerini dahi yedeklerler. Bir çok oğlak tek gelir kaynağınla yetinmez, kendine birçok farklı para kazanma olanağı yaratır. 
Sorumluluklarını çok iyi bildiğinden,  sevdiklerinin onun yüzünden madur olabileceği düşüncesi, onun geceleri kabusu olur. 

Kova

Kovaların en büyük arzuları, terazilerin gibi barışın ve huzurun hüküm sürdüğü bir dünyadır. 
Onlar, ne yapıcağı kestirilemeyen Uranüs'ün etkisi altındadırlar. Bu yüzden yeniyi inşa etmek, söylenmeyeni söylemek, düşünülmemiş olanı düşünmek, onlar için var olmak demektir. Onlar yenilikciliğin insanıdırlar ve dünyada yeni bir şey keşfetmek için çabalarlar. 
Bu nedenle kovaların en çok korktuğu sıradan olmaktır. Bu konuda biraz yaylara benzeyebilirler. Kovalarda yaylar gibi  onlara sınır koyacak şeylerden kaçarlar. Bu evlilik kurumu olabileceği gibi, ebeyeyn olmayı veya belirli bir düzende yaşamak zorunda olmayı kapsayabilir. 

Balık

Balıklar hassas ve hayalperest varlıklardır. Onlar son burç olduklarından, onlardan önce gelen her bir burcun parçalarını derin, iç dünyalarında barındırırlar. 
Onların en büyük arzuları gerçek ve derin sevmek ve sevilmektir. 
En büyük korkuları ise, kendilerini huzurlu hissettikleri hayal dünyalarından çıkıp, hayatın acı gerçeklikleriyle yüzleşmek zorunda kalmaktır. Aşırı hassas olan balıklar söz konusu kötülük veya sevdiklerinin kaybı olduğunda çok derinden yaralanırlar ve bu yüzden hep kendi dünyalarına kaçar, içlerine kapanırlar. 


Tavsiye edilen yazı:

Hiç yorgunluğunuzun ve bitkinliğinizin auranızdaki karanlıklardan kaynaklanabileceğini düşünmüşmüydünüz?


Burçlar ve hastalıklar

Her bir burç bedenin belirli bir bölgesini simgeler. 


Hayatımız boyunca ne tür hastalıklara daha yatkın olduğumuzu bu burçtan anlayabiliriz. 
Genellikle yükselen burcumuz ve altıncı eve yerleşmiş olan burç bize sağlığımız hakkında bilgi verir. 

Yükselen koç veya 6. evinde koç olanlar:

Koç burcu başı simgeler. Koç burcu insanları bu nedenle başlarıyla ilgili sorunlar yaşayabilirler, mesela baş ağrısı, migren ve ateşlenme gibi. 
Baş ve yüz bölgeleri hassas olduğu için o bölgeye dikkat etmeye ve onu korumaya özen göstermeliler. Karşıt burçları olan terazi burcunun temsil ettiği hastalıklarada yatkın olabilirler. 
Koçlar hastalanmayı sevmezler ve hastalandıklarında dinlenmeyi de bilmezler. Savaşçı ruhlarından ve güçlü kuvvetli bünyeleri sayesinde zaten nadir rahatsızlanırlar. Ama yinede kendilerine dikkat etmeleri gerekir. 

Yükselen boğa veya 6.evinde boğa olanlar:

Boğaları temsil eden ense ve boğazdır. Ayrıca kulaklar, bademcikler ve ses telleri de hassastır. Boğaz ağrıları, guatr, tiroid vs. gibi hastalıklara yakalanma oranları yüksektir. Bu nedenle en çok o bölgeleri dikkat etmeleri gerekir.
Karşıt burçları olan akrep burcunun hassas olan cinsel organlarla ilgili hastalıklara yakalanabilirler. 
Boğa burçları diğer tüm burçlar gibi hastalanmayı sevmez ama boğazına olan düşkünlüğü onu sağlık konusunda zor durumlara düşürebilir. Kilo almaya yatkın bir burçtur. Bu nedenle kendisine sağlıklı bir beslenme yaşantısı yaratmalıdır. 
Ayrıca boğa burcu diğer burçlara nazaran acıya daha dayanıklıdır. Hastalandığında bu durumu daha çabuk atlatacaktır. 

Yükselen ikizler veya 6.evinde ikizler olanlar:

Ikizler burcu olanların hassas bölgeleri omuzları, kolları, akciğerleri ve sinir sistemleridir. Karşıt burçları olan yay burcunun da hastalıklarına yakalanabilirler.
Bu insanların omuz ve kol ağrıları olabilir. Ayrıca bronşit ve soğuk algınlığına sıkça yakalanabilirler. Sinir sistemini ilgilendiren her tür hastalıkla karşılaşabilirler. Stresten dolayı uykusuzluk çekebilirler. Hayatın sunduğu küçük şeylerde stres yerine huzur bulmayı denemek onları daha sağlıklı ve huzurlu yapacaktır. 
Zaten hareketli olan ve olmayı seven ikizler burcu dinlenmek için kendilerine sanatla ilgili bir hobi edinebilirler. Kitap okumak dahi onları dinlendirecektir. Böylelikle vücutlarını dinç ve hastalıklara karşı dirençli hale getirebilirler. 

Yükselen yengeçler veya 6.evinde yengeç olanlar:

Yengeç burcu insanlarının en hassas bölgeleri mideleri ve bağırsaklarıdır. Ayrıca yengeç burcu böbrekleri, pankreası ve göğüs bölgesinide yönetir. Karşıt burçları olan oğlakların hastalıklarına da yakalanabilirler. 
Yengeçler dert edinmeyi ve herşeyi dert etmeyi severler. Ve daha da kötüsü başlarına gelen herşeyi içlerine atarlar sonunda da mide hastalıklarıyla uğraşırlar. Midede hazımsızlık, ülser gibi rahatsızlıklara kapılabilirler. Kilo almaya yatkın olan vücutları yüzünden beslenmelerine dikkat etmeliler. Bağırsak tembelliği, gastrit gibi hastalıklara kolay yakalanabilirler. 
Boğalar acıya ne kadar dayanıklıysa, yengeç burçlarıda o kadar dayanıksızdır. Hastalandıklarında olayı abartma eğilimleri dahi olabilir. 

Yükselen aslanlar veya 6.evinde aslan olanlar:

Aslanların hassas bölgeleri kalpleri, omurgaları ve sırtlarıdır. Karşıt burçları olan kovaların hastalıklarından da etkilenebilirler. 
Bu burcun kalbine özen göstermesi ve ona uygun olan bir hayat tarzı benimsemesi gerekiyor, yoksa kalp yetmezliği, kalp krizi vs. gibi hastalıklar kapısını çalabilir. 
Aynı şekilde sırt veya omurga ağrılarından dolayı işkence çekebilirler. 
Genelde aslanlar formlarına düşkün oldukları için sporu hayatlarının önemli bir kısmı haline getirirler ve bu alışkanlık onları omurga ve sırt sorunlarına karşı sağlam yapar. Bunun yanında beslenmelerinede özen gösterdikten sonra aslında zaten sağlam olan bünyeleri sayesinde hastalıklardan uzak bir hayat yaşayabilirler. 

Yükselen başaklar veya 6.evinde başak olanlar:

Başaklarda yengeçler gibi hassas ve ayrıntıcı olan yapılarından dolayı mide ve bağırsaklarından çekebilirler. Sinir sistemleride hassas bölgeleridir.
 Karşıt burçları olan balıkların hassas bölgeleri ayakları olduğundan, başaklar ayaklarıyla ilgili problemler yaşayabilirler.
Başaklar hastalık hastası olmaya çok müsaittirler. Genelde yeme içmelerine zaten çok dikkat ederler. Ama bazende onları bu aşırıya kaçan sağlıklı olucam fikri hasta edebilir. O kadar ayrıntıya iner ve kendilerini o kadar çok kısıtlarlarki, en sonunda sinir sistemi bu strese dayanamaz ve hiç dikkat etmeyen insana nazaran çok daha hasta bir vücuda sahip olabilirler.
Bu hayattaki en güzel şey ölçüdür. Başakların bunu hayat felsefeleri haline getirmeleri gerekmektedir. 

Yükselen teraziler veya 6.evinde terazi olanlar:

Terazi burçlarının hassas bölgeleri böbrekleri ve bel bölgeleridir. Bel fıtıkları, bel ağrıları, sırtta kemik ağrıları, sinir uçları ağrıları sıkça görülebilir.
Karşıt burçları olan koçların hassas yüz ve kafa bölgelesindeki rahatsızlıklara terazilerde yakalanabilir. 
Güçlü ve sağlıklı görünüşlerine rağmen hassas bir yapıya sahiptirler bu nedenle bulaşıcı hastalıklara çok çabuk yakalanabilrler. 
Canları çok tatlı olan insanlardır. 
Sağlıklı bir beslenme ve düzenli spor aktiviteleriyle vücutlarını kuvvetlendirebilirler. 
Ayrıca hassas olan bünyelerıni ve bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirmek için alternatif tıpla güçlendirebilirler. 

Yükselen akrepler veya 6.evinde akrep olanlar:

Akrep burcu, insanın cinsel organlarını ve midesini temsil eder.
Onların en hassas oldukları bölgeleridir. Ayrıca karşıt burçları olan boğaların hassas bölgeleri olan boğaz sorunlarıyla da karşılaşabilirler.
Akreplerin genelde sağlıklı ve zor hastalanan bir yapıları vardır.
Genelde spor yapan, formuna dikkat eden ve hastalandığında önlemlerini hemen alıp, çabuk iyileşen insanlardır.
 Ama akrepler uçlarda yaşamayı sevdikleri için ve hazlarına olan düşkünlüklerinden dolayı hastalıklara davetiye çıkarabilirler. Aşırı alkol tüketimi gibi alışkanlıklardan uzak durmaları gerekmektedir.

Yükselen yaylar veya 6.evinde yay olanlar:

Yay burcunun hassas bölgesi karaciğeri ve dişleridir. Karaciğer sorunları, romatizma, siyatik ve gut gibi hastalıklara eğilimleri vardır. Diş eti sorunlarıyla karşılaşabilirler. Ve kemik erimesine yatkınlıklarıda söz konusudur.
Karşıt burçları olan ikizlerin sinirsel kökenli sorunlarıyla da karşılaşabilir.
Yay burcu diğer tüm burçlar gibi düzenli egzersiz yapmalı ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemelidir.
Yaylar açık havada vakit geçirmeyi sevdiklerinden açık havada yürüyüş benzeri aktiviteler yapabilirler.

Yükselen oğlaklar veya 6.evinde oğlak olanlar:

Oğlak burcu iskelet sistemini, kemikleri, dişleri, eklemleri, diz kapaklarını temsil eder.
Bu burç çeşitli ortopedik sorunlarla karşılaşabilir.
Karşıt burçları olan yengeç burcunun sindirim ve mide hastalıklarından da etkilenebilirler.
Oğlakların genelde kuvvetli bir yapıları vardır ve hastalıklara karşı dirençlidirler.
Başka burçlara nazaran, ağrılarla iyi baş edebilen insanlardır.
Onlardan diğer tüm burçlar gibi sağlıklı beslenmeye ve düzenli egzersiz yapmaya özen göstermelidir.

Yükselen kovalar veya 6.evinde kova olanlar:

Kova burcunun hassas bölgeleri dolaşım sistemleri ve adeleleridir.
Kramplar, bilek ve baldır ağrıları, bacak damarlarında varis veya zehirlenme, yüksek ateş gibi hastalıklara yakalanma oranları yüksektir.
Karşıt burçları olan aslanların omurga ve kalp sorunlarından da etkilenebilirler.
Bilge olan kovalar kendilerine genelde iyii bakarlar. Alternatif iyileştirici yöntemleri araştırıp kullanmayı severler.
Diğer burçlar gibi düzenli bir yaşam tarzı onları hastalıklardan koruyacaktır.

Yükselen balıklar veya 6.evinde balık olanlar:

Balık burcu, insanın vücudunda ayakları yönetir. Balıkların bir diğer hassas oldukları yerleri sinir sistemleridir.
Balıkların psikomatik rahatsızlıklara da eğilimleri vardır. Ayrıca bağışıklıkları çok kuvvetli olmadığından, mikrobik hastalıklara diğer burçlara nazaran daha çabuk yakalanabilirler. Lenf sistemleriyle ilgili sorunlar yaşayabilirler.
Başak burcundan aldıkları zıt etkiyle mide ve bağırsak rahatsızlıkları da çekebilirler.
Balık burçları çok evhamlı bir yapıya sahiptirler. Ama sağlıklarına biraz dikkat ederek, hastalıklardan kendilerini koruyabilirler.


Burçlar ve Elementler


Toprak Elementi

Vücudun ön tarafını temsil eder.
Sevgili Başaklar, Boğalar ve Oğlaklar benim elementimdendir. 
Benim sayemde her birinin ayakları sımsıkı yere basar. Havalarda uçmazlar, akıllarını kullanmayı, para kazanmayı çok iyi bilirler. Her birinden çok iyi iş adamı veya kadını olur. 
Maddeye, mala, mülke düşkündürler. Paraya bu kadar önem vermelerinin sebebi geleceklerini garanti altına almak istemeleridir. Oysa gelecekleri tam da benimdir. Bunu bazen unuturlar. Onların gelecekleri elbet toprağın altı olacaktır. 
Toprak burçlarımın güç arzuları en büyük zaaflarıdır. Oysa rızkı da, gücü de bahşeden sadece Allah'tır ve onun emri paylaşmaktır. 
Ama şeytan yaklaşır, sanamı kaldı yardım etmek, sen sabaha kadar dinirken onlar eğlenmekteydi diye fısıldar. Ve kandığın an'da yanarsın. 
Benim en güzel örneğim Hz. Ebu Bekir'dir. 
Ticaretle uğraşmış, defalarca kez zengin olmuş ama parasını yetime, dula, garibanlara vermiştir. 

Su Elementi

Vücudun arka tarfaını temsil eder.
Sevgili Balıklar, Akrepler ve Yengeçler benim elementimdendir. 
Benim elementim sayesinde her birinin derin bir duygusallıkları vardır. Bu burçları bir gizem örtüsü kaplar. Her biri sanatçı ruhludur. Yaratıcı kabiliyetine sahiplerdir, hayal dünyaları renklidir. Onları duyguları, sezgileri ve içgüdüleri yönetir. 
Aşırı duygusal olduklarından dolayı geçmişin derinliklerinde kaybolabilirler. Sevdiklerine olan duygusal bağları onları geçmişe atabilir. Sevdiklerimiz yaşlanabilir, çocuklarımız büyüyebilir hatta ölebilir. Ama geçmişle yaşanmaz. Şeytan insanın bu özelliğini çok iyi bildiği için insanı ümitsizliğe sürükler ve Yaratıcıdan tüm ümidi kestirmeye çalışır. Oysa insanın sevgiyle bağlı olması gereken ilk şey Tanrı'dır. 
Benim en güzel temsilcim Hz. Osman'dır. En çok ailesine, akrabasına düşkün. Eli açık, merhametli olandır. Akrabaları müslümanlığı seçmediği halde o duygusallığıni kapılmayıp doğru seçimi yapabilmiştir. 

Ateş Elementi

Vücudun sol tarafını temsil eder. 
Sevgili Aslanlar, Koçlar ve Yaylar benim elementimdendir.
Ateş kadar sıcak, hareketli, canlıdırlar. Hayat dolu ve enerjiktirler. Öğrenmeleri gereken onlara bahşedilmiş bu enerjiyi doğru alanlarda kullanmaktır. Yoksa aceleciliklerine şeytan karışır. Öfkeyi ve şehveti, tutkuyu ve gururu kontrol altında tutabilmeyi öğrenmeliler. 
Yoksa şeytan öfkeyi baldan tatlı yapar. Evde sevdiğin eşin dahi olsa, zinayı bal kadar sana tatlı gösterebilir. 
Önemli olan acelene kapılıp vicdanının sesini bastırmamaktır. Öfkelensen de asla kontrolü kaybetmemektir. Bu yüzden benim en güzel temsilcim Hz. Ömer'dir. Adalet haksız öfkenin etrafı yakmasını önler, çünkü adalet ateşi zalime yönlendirir, mazluma değil.

Hava Elementi

Vücudun sağ tarafını temsil eder. 
Sevgili Teraziler, Ikizler ve Kovalar benim elementimdendir. 
Bu burçların en büyük güçleri akıllarıdır. Her biri entelektüeldir. Düşünmeyi, en çokta konuşmayı severler. 
Onların belkide en büyük kusurları bu bilgi birikimlerini fazla güvenip kibirlenmektir. Başkalarını kendinden daha aşağılık görebilirler, alay edebilirler. 
Insanın yaptığı güzel şeylerle kendisini övmesi de kibirden başka bişey değildir. 
Benim en güzel temsilcim Hz. Ali'dir. O aklını adaletin emrine vermişti. 


"Insana önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükredici bulamayacaksın."
Araf 17


Terazi Burcu



(22.9-23.10)

Güneş, Ay ve Yükselen
Karakter özelliklerim

Ben dengenin güzelliğin burcuyumdur. Beni venüs yönetir o bana güzelliğini ve yaratacılığını bahşetmiştir.
Burçların en hoş ve kibar olanıyım. Temiz ve saf bir kalbim vardır. Konuşmayı da severim insanları dinlemeyi de.
Terazimin bir tarafında aklımı diğer tarafında da kalbimi koyarım. Ve ikisinin arasında denge kurmayı çok önemserim. Ama bir anda ağlarken bir sonraki anda kahkahalar atabilirim. Bu insanlara karşı çift karakterli gibi gözükmeme sebep olabilir oysa böyle olmamın sebebi iç dünyamın ve duygularımın zenginliğidir.
Hayat benim için aşk güzellik paylaşım ve uyum demektir. Romantik biriyimdir.
Sakin ve huzurlu bir hayatımın olmasını isterim. Huzuru genelde kendimi ait hissettiğim yerde bulurum.
Sevilmek ve beğenilmek isterim. Yalnızlığı hiç sevmem. Yanımda daima beni sevecek olan insanlar isterim. Bu nedenle aileme ya da aile kurmayı çok önem veririm.
Hayatın hep çikolata tarafını görmeye çalışırım. Attığım her adım hayatı biraz daha güzelleştirebilmek içindir. Müziği edebiyatı şiiri genel olarak sanatı çok severim.

Kötü özelliklerim

Saf olduğum için kolay kandırılabilirim.
Huzursuz ve inatçı bir kişiliğim vardır.
Şu denge olayını fazla abartıp tamamen dengesizin teki olabilirim.
Boyun eğebilmenin ne demek olduğunu bilmem. Ayrıca çok kararsız biriyimdir.
Sevilme ve beğenilme arzusu bende bir saplantıya da dönüşebilir.
Kıskanç haller takınabilirim. Huysuz davranışlar sergileyebilirim. Her işe burnumu sokmasını da severim.
Ayrıca zevklerime aşırı düşkünümdür.

Yükselen teraziler

Benim burcumun kadını büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Peri kızlarına benzeyen duru narin bir yüzüm vardır. Erkeğimse inanılmaz yakışıklıdır.
Genelde vücut hatlarım orantılıdır. Çok ince değilimdir hatta kilo almaya yatkın bir yapıya sahibimdir.
Sakin ve edalı bir yürüyüşüm vardır. Geçtiğim yerlerden bu da kim böyle dedir arkamdan uzunca baktırırım.
Giyim tarzım çekici ve cüretkârdır. Açık ve pastel tonları tercih ederim. Giyim için para harcamayı severim. 



MC terazi 

Sanatla ilgili neslekler müzisyen heykeltıraş ressam şair gibi. Sahne ve film artistliği terzi. 
Parfümcü hukukcu vs. 
Felsefik ya da entelektüel mesleklerde bana uygundur. 

Venüs terazi

Ben ikili ilişkiler ve evlilik için yaratılmış gibiyimdir adeta.
Yalnız tek eşliliğe pek yanaşmak istemem. Çünkü tek insanın ilgisi bana az gelebilir. Tabii gerçek aşk olayı burda farklılık gösterir.
Insanları baştan çıkartıp geri çekilme gibi hareketlerim olabilir. Insanlara bu çocuksu şeytanı yanım çekici gelir.

Mars terazi

Sinirlendiğimde kontrolümü kaybetmem. Gayet çekici bir şekilde gülümserim. Karşımdakini mat edene kadar da bunu sürdürürüm.
Nezaketimle karşımdakini eninde sonunda yola gerirmeyi başarırım. Gerekirse kimin haklı kimin hakaız olduğunu bulmak için saatlerce konuşurum.
Beni en çok rahatımın bozulması paramın kalmaması ve aldatılmak ya da kabalık öfkelendirir.