6 Kasım 2018 - 5 Mayıs 2020 | Transit Ay dügümleri Yengeç - Oğlak aksında

  • Share

24 Ekim 2018 | Boğa burcunda dolunay

  • Share

9 Ekim 2018 | Terazi burcunda Yeniay

  • Share

5 ekim - 16 Kasım Venüs retrosu

  • Share

6 Kasım 2018 - 5 Mayıs 2020 | Transit Ay dügümleri Yengeç - Oğlak aksında


Akrep sezonuna girmiş bulunuyoruz. Bir yandan sonbahardaki yapraklar ölümü tadıyor, bir yandan da bizler karanlık içimize çekiliyor ve etkisini hissettiren Venüs gerilemesiyle içimizdeki karanlıkları öldürmek için çaba sarf ediyoruz.
Tüm bu etkiler ruhumuzun üzerindeyken bir de mistik mi mistik bir Kasım ayı var önümüzde. Hem Akrep burcunda bir yeniay, hem Jüpiter'in burç değişimi hem de kadersel Ay düğümlerinin Yengeç ve Oğlak aksına geçişine şahitlik edeceğiz hep birlikte aynı hafta içerisinde. İlginç ve özel bir ay olacak Kasım 2018.

Tüm bu gökyüzü olaylarının bizi en uzun etkileyecek olanı ay düğümlerinin transiti olacak. Çünkü Jüpiter bizi sadece bir sene ağırlayacak hanesinde, oysa ay düğümlerinin etkisini 19 ay boyunca hissedeceğiz üzerimizde.

Güneş ve Ay'ın yörüngelerinin kesişme noktaları olarak bilinen ve kaderimiz hakkında bize ipuçları veren Ay düğümleri Aslan - Kova aksından veda edip Yengeç - Oğlak aksına geçmek üzereler.
Şu son 19 ay boyunca kimim ben bu sürünün içinde? sorusuyla yüzleştik hep beraber. Haritamızda tetiklenen Aslan ve Kova burçlarının bulunduğu evler aracılığıyla tutulmalar yaşadık ve her tutulma bir döngüyü kapattı, diğerini açtı hayatımızda. Kimilerimiz güçlerini keşfetti tutulmaların yardımıyla, kimilerimiz ise acı yaşadı verdiği kayıplarla.

Şimdi ise yeni bir döngü var kapımızda. Bu döngünün neler getirebileceğini öngörebilmek için geçmişe dönüp 2009 - 2010 yıllarında neler yaşadığınızı hatırlamaya çalışın. Temel atmıştık biz bu yıllarda. Şimdi ise ektiğimizi biçme zamanı.

2020 yılına doğru yol alırken hem Satürn, hem Plüton, hem Jüpiter hem de Güney Ay Düğümü misafir olacak Oğlak burcunda. Bu stelyum Oğlak burcunun temsil ettiği alanlarda büyük değişimleri getirecek beraberinde.
2017 yılının son ayı itibariyle ekonomik durgunluğa girdik dünya halkı olarak Satürn sayesinde. Plüton 2008'de Oğlak burcuna girdiğinde bizi bir ekonomik krizle uyarmıştı zaten. Bu etkisi hala devam etmekte. Şimdi ise geçmişi ve bırakmamız gerekenleri temsil eden Güney Ay Düğümü de etkilerini hissettirecek Oğlak burcunda gerçekleşecek olan her bir tutulmayla. Yani bırakmayı öğreneceğiz bu burcun karanlık tezahürlerini önümüzdeki 19 ay boyunca.
Yönelmemiz gereken yer ise sıcak Yengeç burcunun korunaklı yuvası.
Bıktık kölelik sisteminden, bıktık daha fazla para uğruna ruhumuzu satmaktan, statü uğruna hayvan gibi çalışarak kendimizi mahvetmekten. Yorulduk aslında hem de çok..
Yalnız hissediyoruz kendimizi ve özlem dolu içimiz. Ait olmak istiyoruz bir yerlere. İşte bu 19 ay bunu gerçekleştirebilmemiz için yardım gönderiyor gökyüzünden bizlere.

Uranüs'ün Boğa'ya girmesiyle birlikte duru ve doğal olana bir yöneliş başladı. Mütevazi bir hayat arzusu. Görebiliyor musunuz bunu çevrenizde? Hissedebiliyor musunuz içinizde? Sessiz bir simya gerçekleşmekte.
Hayatı okumayı bilen deneyimlemeye başladı bu etkileri çoktan. Sadece ruhsal olarak hala uyuyanlar farkına varamıyor bunun.

Yengeç burcundaki Kuzey Ay düğümü bizi sıcak yuva hissine geri çağırıyor. İçimizdeki dişil özümüz yaşama geri dönmek istiyor.
Günümüzün maddiyat cehenneminde çekirdek aile dahi zor ayakta dururken, bu transit bize geniş ailenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatacak. Vatan, toprak, bayrak, kısacası ait olduğun yer, köklerin bu 19 ay boyunca pek bir umrunda olacak.
Odak noktan bu konular olmalı ki kaçırma bu gökyüzü  transitinin o güzel kök salabilme kabiliyetini. Keşfet ilk önce kendi içindeki sıcaklığı. Bedenin, ruhunun yuvası. Sonra da yay bu sıcak yuva hissini çevrene, kök salabil sevdiklerinin gönüllerine.

Bu 19 ay boyunca bu arzularla baş etmeyi öğreneceğiz. Evlilik, yuva kurmak, ev almak, çocuk sahibi olmak.. tüm bu konular ruhumuzun en büyük arzuları olacak ve Yengeç burcundaki her tutulma bunların gerçekleşmesi için bizlere bir fırsat sunacak. Ama bu fırsatlarla birlikte Oğlak burcundaki her tutulmayla bırakmamız gerekecek bize engel olan inançları veya insanları. Bunu başaramadığımız sürece Yengeç diyarına giriş yapamayacağız ve belki de boş ellerle geride kalacak yapamayanlarımız.

Yengeç burcu iç alemimizi temsil eder aynı zamanda. Bundan önceki 19 ay boyunca kalbimizi dinlemeyi ve açmayı öğrendik biz Aslan burcuyla. Gerçekten kim olduğumuzu bildikten ve korkmadıktan sonra çevremize bizim gibileri daha kolay çekebileceğimizi gördük, hissettik, deneyimledik. Aslında bir çevre oluşturduk bir bakıma. Benlikten yola çıkarak Biz olmanın ne demek olduğunu öğrendik bu yolda.
Şimdi ise daha da derine inme zamanı. Kalbin merkezidir duygular. Duygularımızın, iç alemimizin derinliğini keşfetme ve bunu sevdiklerimizle paylaşma zamanı.

Bu 19 ay boyunca kendimize sormamız ve cevaplarını bulmamız gereken sorular:

- İş ve aile arasında en güzel dengeyi nasıl kurabilirim?
- Kendime ve sevdiklerime nasıl daha iyi bakabilirim, sevgimi nasıl daha derinden paylaşabilirim?
- Hem kendim hem sevdiklerim için nasıl daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyebilirim?

Bu güzel transit çok güzel bir su üçgeni temeliyle oluşuyor. Kiron Jüpiter ve Kuzey Ay Düğümü arasında oluşan bu enerji olduğu gibi ruhumuza yansıyarak yeni bir döngünün inşasına başlıyor.
Ben çok güzel, derin, mistik ve ilahi bir şifa enerjisini hissediyorum. Bu Kasım gerçekten büyüleyici bir ay olacak bazılarımız için.
Dualarınızı eksik etmeyin ki ruhunuz etkilenebilsin Allah'ın yaratmış olduğu bu kürelerin dansından.

Hepimiz için çok güzel ve sıcacıkın yeni bir dönemin başlaması dileğimle..

24 Ekim 2018 | Boğa burcunda dolunay


Kapımızda 1 derece Boğa burcunda uranüsyen bir dolunay bulunmakta. 
Sabii sembollerinde 1 derece Boğa burcu elektrik fırtınasıyla sembolize edilir. 
Bu sembol tam da Uranüs'ün etkisini anlatıyor olacak bizlere önümüzdeki 2 hafta boyunca. 
Hazır mısınız şimşek çarpmışcasına şok olmaya? 
:)
Hazırlanın umulmadık olanla karşılaşmaya.
Kimilerimiz için ayrılıklar var kapıda, kimilerimiz için ise yepyeni bir aydınlanma.
__________________________

Para ve maddiyat, değerler ve maneviyat, sahip olduklarımız ve olmak istediklerimiz üzerinden bir tamama eriş yaşayacağız bu dolunayla birlikte. 
Her zamanki gibi Güneş Ay karşıtlığı sayesinde her birimizi küçük çapta krizler beklemekte.
Yüzleşmek zorunda bırakılıyoruz bu sonbahar kendimizle. 
Değerlerimizi sorgulattırıyor bu yüzden bu dolunay hepimize. 

Nesin, ne kadarını hak ediyorsun, hak ettiğin için ne yapıyorsun? 

Bu soruyu sorun kendinize. 
Bulun cevabını Güneş ve Venüs ilahi bir toplantıya girmeden önce. 
Çünkü onların kavuşumu bu soruyu sil baştan keşfettirecek bize.
 __________________________

İlişkiler konusunda da sürprizler var kapıda. Çünkü bu dolunay Uranüs ile kavuşumda, Satürn'den destek almakta, ay düğümlerine kare açıda. Ayrıca Güneş ile Venüs de birbirine kavuşmak üzereler. Hem İnanna'nın yeraltı yolculuğu devam etmekte, ki bunu hepimiz ruhsal düzeyde hissediyoruz, sessiz bir simya gerçekleşiyor içimizde. Hem de Uranüs özgürleşmemiz için tüm karanlıklardan, bu dolunay etkilerini gönderiyor yeryüzüne.
Satürn ise sağlamlaştırıyor temelimizi bir yandan, bulabilmemiz için sorduğumuz soruların cevaplarını.
Ay düğümleri ise kaderin ağlarını örüyor gizlice ve kaçamayacağımız şeylerin var olduğunu hatırlatıyor sessizce. 

Söz konusu Uranüs olduğunda etkilerinden korkabiliriz. Sonuçta bu dolunay Boğa burcunda ve Boğa burcu değişikliği pek sevmez, sabit kalmak ister her seferinde. 
Oysa önümüzdeki 7 sene boyunca alışmak zorunda kalacağız, değişmez dediklerimizin de değişebileceğine. 

Her zamanki gibi kilidi açan kapı anahtarı teslimiyette.
Değişime ne kadar çok direnirsek o kadar kötü etkileniriz bu elektrik fırtınasından. 
Kendimizle ve çevremizle ne kadar uyum içerisindeysek, o kadar aydınlatıcı yaşayabiliriz bu dolunayın etkilerini. 
Aslında yine herşey bizim elimizde, tıpkı hiçbir şeyin bizim elimizde olmadığı gibi. 
:)

Gülüp geçin bu önünüzdeki 2 hafta boyunca başınıza gelenlere. 
Bilin ki ilahi bir plan işliyor gökyüzünden yeryüzüne. 
Yaşadığımız hiçbir şey boşuna değil, hayatımıza giren ve çıkanlar öylesine değil. 
Göremediklerimizin ardında ilahi bir matematik var. 
Ne mutlu onu bu dolunay görebilene ve içindeki simyayı keşfedebilene. 

9 Ekim 2018 | Terazi burcunda Yeniay


9 Ekim'de 15 derece Terazi burcunda yeniay gerçekleşmekte. 
Bu yeniay Sabii sembollerinde fırtınadan sonra karaya yaklaşan hasarlı gemiyi sembolize ediyor. 
Belli ki bir darbe almış bazılarımız veya almak üzere. Bu nedenle bu yeniay karada tamir edilecekleri halletmemiz gerektiğini simgelekte. 

İlişkiler, uyum, denge ve huzur diyarında bir yeniay bu. 
Terazi burcu yukarıdaki kavramlar üzerinden yeni bir başlangıcın kapısını aralamak üzere etkilerini gönderse de yöneticisi Venüs gerilemekte. Ayrıca Mars'a kare açı göndermekte. Güneş ve Ay kavuşumu ise Plüton'a kare açı göndermekte. Karanlık hesaplaşmalar var hepimizin önünde. 

Bu Mars karesinin etkisi yeni değil aslında. Yazdan beri su yüzeyine çıkmaya başlayan olaylar, kişiler veya duygular söz konusuydu. 
Venüs'ün gerilemesiyle birlikte halı altına süpürülen herşey su yüzeyine çıkacak bu yüzden. Daha fazla bastıramayacağız çünkü içimizdeki karanlıkları. 
Bu son durak çünkü bu son fırsat.
Hazır yeniay yöneticisi Akrep burcunun karanlık diyarındayken, içsel dönüşüm hepimizi beklemekte.  
Yani bu yeniay içe yöneliş gündemde. 
Yeni bir başlangıcı dış dünyamızda değil ruhumuzda yapmalıyız bu yeniay enerjisini güzel bir şekilde deneyimleyebilmek için. 

Gerçekten değerlerimizi sorgulamalıyız, duygularımızın kökenine inerek kendimizi şifalandırmalıyız. En çok da öfkemizin kökenine inmeliyiz. Mars ve Plüton karesini ancak bu şekilde aşabiliriz. 
Yıkımı dışarıya değil içimize yansıtarak buz yangınını gerçekleştirmeliyiz ki erisin bütün karanlıklar, yok olsun öfke ve intikamlar. 
Vazgeçelim çaresizce kontrol ve manipüle etmeyi hem kendimizi hem çevremizi. 
Çünkü fazla müdahale ediyoruz kadere. 
Kendimizi fazlasıyla akıllı zannediyoruz boş yere. 
Bu zorlayıcı yeniay enerjisi teslimiyeti hatırlatıyor yine hepimize. 
________________________

Karanlıkları aşmaya bu sonbahar Venüs gerilemesiyle niyetlenmişken öz sevginin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha idrak etmeliyiz aslında. 
Hasarlı gemiyi zannetmeyinki bir başkası tamir edecek. 
Kabuk tutmuş yaraları kaldırıp kanatma zamanı. 
Şifa ancak acının üzerine giderek gerçekleşir, korkular ancak bu şekilde yenilir, iç şeytanlar ancak bu şekilde etkisiz hale getirilebilinir. 
Bütün karanlık yaraları yine sevginin ancak kendisi iyileştirir. 

Bu yüzden gelin korkmayalım.
Aynanın karşısına geçip derince gözlerimizin içine dalalım. 
Ruhumuzla bağ kuralım. 
Soralım ona ne istediğini, niye bu kadar öfkeli olduğunu, neden bu kadar çok korktuğunu..
Sonra da sevgimizi haykıralım ona, yalnız olmadığını fısıldayalım kulağına. 
Çünkü değil! 
Çünkü hiçbirimiz değiliz.
Bunu bu yeniay Terazi burcunun etkisiyle hepimizin keşfetmesi dileğimle..

5 ekim - 16 Kasım Venüs retrosu


Bu yazıma Sümer tanrıçası İnanna'nın mitolojik hikayesini anlatarak başlamak istiyorum çünkü bu efsane Venüs'ün döngüsünü ve bizi nasıl inisiye ettiğini anlatıyor aslında. 

Efsaneye göre İnanna, karanlık tarafını temsil eden kız kardeşi Ereshkigal'e kavuşmak için öteki dünyaya yani yeraltına inme kararı alır. Bu amaçla yeraltına inen 7 kapıdan geçerken, giyiminden bir parçayı vermek zorunda bırakılır. İlk kapıda tacını, ikincisinde küpelerini, üçüncüsünde kolyesini, dördüncüsünde pelerinini, elbiselerini vs.. Ta ki çırıl çıplak kalana dek. En sonunda yeraltı dünyasının son kapısına ulaşır ve içeriye alınır. Pelerini üzerinden alınır alınmaz İnanna bir cesede dönüşür ve bir çiviyle asılır.
Bir müddet geçtikten sonra yeryüzünde eksikliği anlaşılır. Kış ebedi, yaz ise gelmez olmuştur.
Veziri Ninşubur bütün tanrılara İnanna'yı kurtarmaları için yalvarır. Ne güneş tanrısı ne de bir başkası oralı olur.
Veziri duyan ve ciddiye alan sadece yeraltı suların efendisi Enki olur ve yardım için çamurdan iki cinsiyetsiz yaratık yaratır. Bu iki yaratık su halinde yeraltına sızar ve Ereshkigal'in karşısına çıkar. Ereshkigal acı içerisinde kıvranmaktadır ve bu iki cinsiyetsiz yaratık onun bütün acılarını taklit eder. Ereshkigal ne söylüyorsa onlar da aynısını tekrarlar. Kendisini ilk defa bir aynada gören Ereshkigal farkındalığa ulaşır ve yaratıklara ondan ne istediklerini sorar.
Su akmayı emreder, İnanna'yı yeryüzüne geri ister. Kız kardeşi buna izin verir ve cesedin üzerine 60 damla yaşam pınarı akıtılır. İnanna yeniden dirilir ve geldiği 7 kapıdan çıkarak yeryüzüne inisiye olmuş bir tanrıça olarak ulaşır..

•••

İnanna, İştar ve Afrodit hepsi farklı isimlerle Venüs'ü anlatırlar.
Venüs'ün gökkubbedeki dansı ise, nasıl inisiye edildiğimizi. Çünkü Venüs'ün 19 aylık döngüsünde ister erkek ister kadın olalım bu 7 kapıdan aşağa iner, cehennemi deneyimler, ölür, dirilir ve 7 kapıdan yine aydınlığa çıkarız. 

Bu mitolojik hikaye sembolik anlatımlarla doludur bu yüzden ilk okunduğunda saçma dahi gelebilir. Oysa gökkubbedeki Venüs'ün döngüsünü anlatır.
Unutmayın ki Sümer mitolojisinden bahsediyoruz. O zamanlar psikoloji diye birşey yok. İnsanlar yaşadıkları döngüleri nasıl anlatsınlar? Tabiki de hikyaleştirerek, sembollerle anlatmışlar. Her gece gökyüzünde izledikleri yıldızların döngülerini fark ederek onlara isimler takmışlar. İnanna Venüs, Vezir Ninşubur Merkür, İnanna'nın eşi Kral Dumuzi ise Mars olmuş. (Bazı anlatımlara göre İnanna yeraltına eşi Kral Dumuzi'ye kavuşmak için iner)

Her ay Ay Venüs ile kavuştuğunda biz İnanna'nın kapılarda bıraktığı eşyalarınndan birini bırakırız bilinçsizce. Yeniye yer açmak için işe yaramayan eski ihtiyaçları terk etmemiz gerekir.
Venüs yolculuğuna sabah yıldızı olarak başlar ve her ay Ay ile kavuştuğunda İnanna'nın 7 kapısından birine ulaşır.
Venüs'ün döngüsü boyunca 7 kapı ve 7 inisiyasyon yaşarız iç dünyamızda, sessizce ve çoğu zaman farkına varamayacağımız şekilde. Ve bu döngü kendisini sürekli tekrarlar. Cehenneme sabah yıldızıyken 7 kapıdan inerek ulaşır, karanlık yeraltında inisiye edilir ve Venüs akşam yıldızıyken bu 7 kapıdan geçerek yine yeryüzüne ulaşırız. 

İnanna'nın her bir eşyası maddi dünyadaki katmanları anlatır. Bizi maddi dünyaya bağlayan ruhumuzun etrafındaki zincirleri, ayağımızdaki prangaları, yani egomuzun inançlarını, hayal kırıklıklarımızı, doğru zannettiğimiz yanlışları, önyargılarımızı..
Ereshkigal'in yaşadığı acının farkında olmadığını ve yaratıklar aracılığıyla kendi karanlığının bilincine ulaştığını görüyoruz hikayede. Aslında Ereshkigal kendi içimizdeki karanlık parçamızı temsil ediyor. Biz de tıpkı onun gibi ağlanıp duruyoruz sürekli. Aşk hayatımız yolunda gitmediğinde, istediklerimizi elde edemediğimizde.. sürekli bir isyan var içimizde. İşte bu isyanın sembolü hikayedeki kötü kız kardeş. Kendi içimizdeki karanlık parçamız. Her 7 kapıda bırakmamız gereken yanımız. Sabah yıldızının lusifer Venüs olarak anılmasının sebebi de bu. Karanlığımıza aydınlık getirebilmek için. 

İnanna yeraltına kendi isteğiyle inerek cesaretini kanıtlıyor. Her kadın veya erkek kendi karanlığıyla yüzleşecek kadar cesur davranmalı hayatında. Bu mitolojik hikaye aslında dişiliğin ve gerçek gücün dirilişini anlatıyor.
Lusifer Venüs akşam yıldızından daha cesaretli davrandırır. Bu yüzden İnanna'nın yeraltına inecek cesareti bulduğunu görüyoruz. Venüs akşam yıldızıyken daha dişil, sabah yıldızıyken daha eril gibi davranır. Bu eril enerjiyi kullanarak karanlık gölge benliğiyle buluşmayı göze alabiliyor ve bunun sonucunda çok daha güçlü ve dişil bir şekilde yeryüzüne çıkıyor. İnisiye olmuş gerçek bir tanrıça olarak. Onun bu güzelliğini ise akşam yıldızı olduğunda karanlık gökkubbeyi o güzel ışığıyla parlattığında idrak edebiliyoruz.


Peki tüm bunları neden anlattım?

Çünkü Venüs Akrep burcundaki retro dönemine başlamak üzere. 5 Ekim - 16 Kasım arası Venüs 10 derece Akrep burcundan 25 derece Terazi burcuna kadar gerileyecek.  
Böylelikle Venüs'ün temsil ettiği aşk, ilişkiler, güzellik ve para konularında bir duraklama dönemine gireceğiz. 

26 Ekim'de Venüs Güneş ile kavuşacak ve ondan sonra sabah yıldızı olarak doğmaya başlayacak ve Koç burcundaki 19 aylık döngüsünü kapatarak, yepyeni bir Terazi döngüsünü başlatacak. Yani önümüzdeki 19 aylık süreç boyunca Venüsyen konuları Terazinin enerjisi üzerinden deneyimleyeceğiz. Çok daha dengeli, çok daha uyumlu ve belki de çok daha sevecen, sıcak ve ilişki odaklı olacağız..
Bunun için dönüp 8 yıl önce yaşadıklarınızı hatırlamaya çalışın. Çünkü bu döngü 8 yıl önce yaşanılanlarla yakından ilgili olacak. 

Venüs gerilerken kendi derin, karanlık içimize geri çekilmeli ve hepimizin içinde gizli olan parçamızı temsil eden Ereshkigal ile birleşmeliyiz. Yani bizi çevreleyen tüm karanlıklarımızın farkına varmalıyız. Tıpkı sudan yaratılan yaratıkların yaptığı gibi korkularımızı ve acılarımızı hissetmeliyiz. Bu yüzden bu retro dönemi boyunca duygularınızı bastırmayın. Tam tersine dinleyin. Bırakın sizlere gerçekleri anlatsınlar. Acınızı hissedin. Yasınızı tutun. Yoksa bu sonbahar manevi ölümünüzü bir diriliş gibi yaşayamazsınız. Bırakmayı öğrenmek zorundayız. Gölgelerimizle barışmayı da öğrenmek zorunda olduğumuz gibi. 

Yeni işlere başlamayın, bolca büyük miktarlarda paralar harcamayın, güzelliğinizi veya yaratıcılığınızı etkileyecek yeni büyük adımlar atmayın bu dönem. Çünkü içsel yeraltı yolculuğumuza başlamak üzereyiz. Sessizleşip sezgilerimizi dinlemeliyiz. İç şeytanlarımızla savaşıp, yaralarımıza şifalı merhemler sürmeliyiz. 

• Akrep burcundaki bu gerileme bizlerden yakınlık korkumuzu yenmemizi istiyor. 
• Nefsimizin takıntılı isteklerinden sıyrılmamızı istiyor. 
• Artık ruhumuza hiçbir şekilde hizmet etmeyen kişi veya olaylardan ayrılmamızı bekliyor. 
• Hayatımızdaki blokajların farkına varmamızı ve korkularımızla yüzleşmemizi arzuluyor.
• Kırılmaktan korktuğumuz için yüzümüze taktığımız onca maskelerimizi sonsuza dek çıkarıp atmamızı emrediyor. 
• Ve belki de bu Venüs gerilemesinin en çok istediği şey gerçekten neye veya kimlere değer vermemiz gerektiğini idrak etmek ki, tezahür edebilelim bu Terazi döngüsünde gerçekten ruhumuzun derin arzularını. Retronun sonlanacağı Terazi burcunun uyumlu, dengeli, huzurlu ilişkilerini. 

Bu yazıyı bir hayli iç sıkıntısıyla yazdım. Belli ki bazılarımız için bu yüzleşme pek kolay olmayacak ve baya zorlayacak. Sonuçta Venüs başlangıçta Mars ile kare açıda konumlanacak. Zaten Akrep burcu da Venüs'ün çok rahat etmediği bir burç. Dolayısıyla bu retronun kolay geçmeyeceğini öngörmek zor değil.
Yinede kaçmayalım karanlıktan ve korkularımızın üzerine cesaretle yürüyelim. Bu Venüs gerilemesinin enerjisine ruhumuzun ihtiyacı var.