30 NİSAN 2022 | BOĞA BURCUNDA URANÜSYEN GÜNEŞ TUTULMASI

  • Share

16 NİSAN 2022 TERAZİ BURCUNDA DOLUNAY

  • Share

12 NİSAN 2022 | TRANSİT JÜPİTER NEPTÜN KAVUŞUMU

  • Share

30 NİSAN 2022 | BOĞA BURCUNDA URANÜSYEN GÜNEŞ TUTULMASI

 

Gök kubbede hepimizi sarsacak büyük bir enerji akışını deneyimlemek üzereyiz. Uzun zamandır beklenen tutulma mevsimi geldi çattı. 

Ay ve Güneş Boğa burcunun 10. derecesinde birbirine kavuşacak ve hepimize Boğa burcunun haritamızda bulunduğu alanla ilgili yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunulacak. 

Bu tutulma Kuzey Ay Düğümü eşliğinde ve Uranüs gezegeniyle kavuşumda gerçekleşeceği için geleceğimizi ilgilendiren konularda sarsıcı ve yepyeni bir kapı açılacaktır. Şok edici hatta ani şeyler yaşayabilir, ummadığımız şeylerle yüzleşmek zorunda kalabiliriz. 

Boğa burcu maddi manevi değer verdiklerimizi temsil ettiği için değişim daha çok değer verdiğimiz şeyler üzerinden bizi bulacaktır. Küresel çapta ise bu tutulma ekonomileri güzelce sarsacağa benziyor. Bu büyük depremden ister istemez biz de olumsuz etkileneceğiz. 

Her şeye rağmen hepimizin önemsediği tek bir şey olacak o da kendimizi güvene almak. Sahip olduklarımızı garantilemek için yeni adımlar atacak ve yeni çözümler üreteceğiz ve sımsıkı huzurumuza tutunacağız. Ne var ki, bazı işler umduğumuz gibi gitmeyecek. Sonuçta Uranüs olacak işin içerisinde. Yani umulmayanı beklesek iyi ederiz. Çünkü Üranüs bizi yepyeni bir hayata çağırıyor. 

Bu tutulma bazılarımıza huzursuz aydınlanmalar bazılarımıza ise tatlı sürprizleri getirecek. 

Tutulma anında Venüs ve Jüpiter Balık burcunda kavuşumda olacaklar. Her ikisi de bu burçta ev sahibi gibiler çünkü Jüpiter balık burcunun klasik yöneticisi, Venüs ise yücelen konumda. Bu tutulmanın aslında çok güzel bir enerjiyi içinde barındırdığını gösteriyor. Aşk, ilişkiler, para konularında şimdiye kadar güzel şeyler ektikysek bu tutulma bizi sürpriz ve büyük olaylarla olumlu anlamda şaşırtabilir.  

Venüs-Jüpiter ikilisine ilahi Neptün de eşlik ettiği için bulunduğumuz tüm kaosun aslında iyiliğimize hizmet ettiğini ve biz şimdilik fark edemesek de her şeyin hayrımıza olduğunu göreceğiz. Tutulma, bize günlerimiz ne kadar karanlık da olsa, aydınlığın artık çok az uzakta olduğunun müjdesini getirecek.

Her tutulma karanlıktan doğan aydınlığı temsil eder. Ama bu asla karanlığın gücünü görmezden gelmemiz gerektiği anlamına gelmez. Tutulma haritasında ekonomik zorlukları anlatan iki sabit yıldız ön plana çıkıyor ve dikkatsiz, aceleci, huzursuz davrananları hala zor zamanların bekleyeceğinin sinyalini veriyor. 

Bu tutulmayla birlikte öyle bir süreçten geçeceğiz ki, her gün değerini yitiren para bize gerçekten neye değer vermemiz gerektiğini gösterecek. Zaten bu üçlü kavuşum manevi anlamda güzel deneyimleri getirebileceği gibi hiperenflasyonu da temsil etmekte. Her şeyin fiyatı zirvelere kadar tırmanıyormuş gibi gözükecek. Oysa tırmanan fiyatlar değil, çöken para sistemimiz olacak. Biz her şeyin değerini parayla ölçtüğümüz için sahte bir değerler sistemi yaratmıştık. Binbir emekle domatesini büyüten çiftçinin emeğini yıllarca birkaç kuruşla ödeyebileceğimizi zannetik ve adaletsiz bir sistemi besledik. İşte Uranüs ve tutulmalar bu sistemi darmaduman edecek. 

Bu tutulma küresel yeni bir ekoniminin ilk temellerini atacak. Yeni bir başlangıç için bir resetleme olacak. 

Tüm bu süreç içerisinde sahip olduklarınıza tutunun. Yeniliğin yakında kapınızı çalacağını bilin ama o zamana dek sabırla bekleyin. Minnet duyun size şimdiye kadar verilmiş olan her şey için.. Çünkü şükür bereketi yaratır ve bereket hepimizin bu süreç içerisinde paradan çok ihtiyaç duyduğu en önemli şey olacak. Şükretmesini bilene bu tutulma bereketini getirecek. 

Unutmayalım ki, tutulmalar bize ilahi gücün direksiyonda olduğunu hatırlatırlar. Yani aslında korkulacak bir süreçten geçmiyoruz. Tam tersine teslim olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz. Kapımızın önündeki yeniliklere direnç göstermeyelim. Değişim rüzgarlarını kabul edelim. Bırakalım bakalım bizi nerelere götürecek..

Dilerim bu tutulma Uranüs'ün simgelediği gibi bize parasal özgürlüğü ve bağımsızlığı getirir ve böylelikle paraya olan köleliğimize sonsuza dek bir son verir. 

16 NİSAN 2022 TERAZİ BURCUNDA DOLUNAY

 

26 derece Terazi burcunda gerçekleşecek olan bir dolunay var önümüzde. Bize dengeyi ve adaletli olmayı hatırlatan bu dolunay, Terazi burcunun haritamızda bulunduğu hane üzerinden etkileyecek. Plüton ile dik açıda gerçekleşeceği için bir takım içsel krizleri tetikleyebilir ve bazılarımız zorlu bir iki hafta geçirebilir. 

Terazi uyumun sembolüdür. Dolunay gecesi uyuma en çok hayatınızın hangi alanında ihtiyaç duyduğunuza bakın. En çok nerede dengeden çıktınız, kendinizi kaybettiniz, kontrolünüzü yitirdiniz? Bu dolunay hem kendimizi tekrardan bulma hem de içimizdeki karanlıkları dönüştürme zamanı. 

Kendimize karşı adaletli davranmadığımız sürece sürekli dıştan aldatılırız. Hep birileri gelir ve hakkımızı yer bir türlü nedenini anlayamayız. Oysa evrenin muazzam bir matematiği vardır. İçerisi nasılsa dışarısı da daima öyledir. 

Bu dolunay hepimiz kendimize değer vermeyi tekrardan keşfedelim. Nerede hakkımızı çiğnemiş olabiliriz, kendimize zulmetmiş olabiliriz diye düşünelim. Her dolunay karanlık geceyi aydınlattığı gibi, karanlık bilinçaltımızı da aydınlatır. Yeterki ışığın içimize kadar işlemesine izin verelim. 

Terazi burcu ilişkilerimizden sorumlu olan burç olduğu için bu dolunay kendisiyle olan ilişkisini düzeltene ikili ilişkilerinde güç ve derinlik armağan edecek. Hayatımıza giren herkes bize birer ayna ise, kendimizle olan ilişkimiz mutlu olabilmemiz için başlamamız gereken ilk yerdir. Kendiyle ilişkisi bozuk olanı bu dolunay zorlatıcı bir deneyim bekleyebilir. İlişkilerde ego çatışmaları yaşanabilir. Kavgalar gürültüler artabilir ve huzursuz bir enerjiye neden olabilir. 

Oysa Merkür Boğa burcuna geçti. Artık sağlam düşünüp, sağlam adımlar atma zamanı. İlişkilerimizi bozmak yerine kuvvetlendirmek için çok güzel bir aydayız. Bu ay genel anlamda üzerinde çalıştığınız şeyleri sağlama almak için iyi bir zaman diliminde olacağız. Bu yüzden ani kararlar almayın ama yine de kararlı davranın. Çünkü hafta genelinde etkili olan Güneş-Satürn sekstili sağlam bir temel atmak isteyenlere yardımcı olacak. İster aşk ister iş olsun dolunay enerjisini doğru kullanırsanız evren tarafından güzelce karşılanırsınız. 

Bu hafta Mars Balık burcuna geçiyor. Neptün, Venüs ve Jüpiter'in de burada bulunmasıyla Balık burcunda büyük bir stelyum oluşacak. Yani yoğun bir Balık enerjisi altındayız. Hazır mübarek Ramazan'dayken ve oruç tutarken ruhumuzu Balığın şifalı enerjisiyle derinden etki edebilir ve maneviyatımıza sığınarak muazzam bir güç elde edebiliriz. Bu ay yeryüzüne inen ilham perilerinin mesajlarını ömrümüz boyunca bir daha deneyimleyemeyeceğiz. Bu yüzden meleklerin fısıltılarına kulak verin. Size karanlıktan yol gösteriyor 

Bu ayın sonunda gerçekleşecek olan tutulmaya yaklaşırken bu dolunay enerjisini nasıl kullandığınıza çok dikkat edin. Enerjimizi aptalca harcarsak çok aptalca şeylerle karşılaşabiliriz. İçinizdeki karanlığı dışa yöneltmek yerine onu dönüştürmeyi deneyin. Her karanlıktan aydınlık doğar. Her kötülük iyiliğe gebedir. Evren bu dansın üzerine inşa edilmiştir. Bizim yapmamız gereken şey de tam da Balık burcundaki stelyumun temsil ettiği gibi akışa teslim olmak ve hayatla dans etmektir. 

Dilerim bu dolunay bize kendimize değer vermeyi öğretirken, ilişkilerimizi de güzelleştirip, derinleştirecek bilgeliği verir. 

12 NİSAN 2022 | TRANSİT JÜPİTER NEPTÜN KAVUŞUMU

 
En son 166 yıl önce gerçekleşmiş olan bir kavuşumu tekrardan deneyimlemek üzereyiz. Her zamanki gibi bunun ne anlama gelebileceğini öğrenmek için gelin birlikte ufak bir zaman yolculuğuna çıkalım ve 166 yıl önce nelerin yaşandığına bakalım. 

Bu kavuşum en son 1856 yılında gerçekleşmişti. Sigmud Freud'un dünya sahnesine çıkıp bilinçaltına dair psikoloji dünyasında büyük bir etki bırakmasına neden olmuştu. Yalnız Freud ve akrabası olan Edward Bernays kapitalist dünyanın acımasız manipülatör gücünü doğuran ikili olmuştu. (The century of the self belgeselini izlemenizi tavsiye ederim) Bu ikili sayesinde insanların bilinçaltına etki ederek alışkanlıklarının nasıl yönlendirilebileceği bilgisi şirket sahiplerinin eline verildi ve bu da günümüzde yaşadığımız tüm sorunların ana kökenini oluşturdu. 

Çocuklarınızı tüketim hırsından arındırabilmek için televizyonun ilk çıktığı yıllardaki reklamları birlikte izleyin. Sigaranın, asbestin, DDT'nin nasıl da ballandırılarak pazarlandığının, insanları kandırmanın ne kadar kolay olduğunun bilinciyle büyüsünler. Walt Disney filmlerindeki 25. kareleri görsünler. Görsünler ki, teknolojinin bize sunduklarının korkunç etkileri konusunda bilinçlensinler. Çünkü biz buna bir dur demez isek, çipler beynimize, kanımıza yerleştirilecek ve biz düğmeye bağlı birer kukla haline geleceğiz. Algoritmalar çağı çoktan başladı ve biz aslında çoktan metaverse'in bir parçasıyız ama henüz hala ona bağımlı olmamayı seçme hakkına sahibiz. Bu kavuşum bu hakkın farkına varmamız için çok önemli. 

Tarih sahnesinde yine 1856 yılına baktığımızda Kırım savaşının sonlandığını ve Rusya'nın barış antlaşmasının imzaladığını görüyoruz. Ne kadar tuhaf ki, 166 yıl sonra yine benzer bir senaryonun içerisindeyiz. Putin istediğini almak üzere ve Avrupa neredeyse barış için ayaklarına kapanacak vaziyette. Çünkü Avrupa'nın sadece 40 günlük motorini kaldı. Rusya gibi gücünü kaybettiğini zannettiğimiz  bir devi yıkmak veya amelinden geri döndürmek hiç de kolay değildir. Avrupa nasıl bu hatayı yapabildi tam olarak anlamış değilim.

Vladimir Putin, astrolog Aleksandar İmsiragic'in dediği gibi Vladimir Lenin'in tekrardan reenkarne olmuş ruhu. Çarlık Rusya'yı yıkan ve Sovyetleri doğuran adamla şu anki Rusya'yı birleştirmeye çalışan adamın aynı kişi ve ruh olması ne kadar ilginç. Vladimir'in belli ki kendine bir sözü var. Rusya tekrardan eski gücüne erişecek. Yıktığını tekrardan inşa edecek. 

Bu adam isterse doları bitirebilecek güce sahip ve hamlelerini tam da bu yönde yapıyor. Ambargoları bir bir yiyince rublesini altına bağlayı verdi. Türkiye'nin Turan birliğini kurmasından belki de güç alarak güçlü bir Doğu Birliği kurup bütün ticareti altın üzerinden yaparak doları tamamen devre dışı bırakabilir. Zaten eski kehanetler kapitalizm yıkıldıktan sonraki asıl yeni gücün Rusya'yla birlikte doğudan oluşacağını söyler. 

Rusya birçok konuda Avrupa'dan önde. Putin kendi dijital parasını da yarattı. Altyapısı her koşula hazır. Halkı fakir, kendi zengin ve bunun ne kadar büyük bir güç olduğunu çok iyi biliyor. Fakirliğin neresi güç? diye düşünebilirsiniz ama burada fakirlikten kastım aslında bağımsızlık. Rus halkı hala köylerde kendi başına ayakta durabilen, kendi gıdasını yetiştiren ve kendine yetebilen bir halk. Ne teknolojiye muhtaçlar ne de kapitalizmin süslü püslü hediyelerine. Bir savaş çıksa en az darbeyi alacak olan insanlar belki de onlardır. Ayrıca bu tarz ambargoları da ilk defa yaşamıyorlar. Tüm bu süreç içerisinde olan maalesef Avrupa'ya yakınlık gösteren Ukrayna halkına oldu. Ölen bir gücü doğan bir güce tercih etmenin bedelini çok ağır ödüyorlar. Vatanlarını terk edip mülteci gibi diğer ülkelere sığınmak zorunda kaldılar. İşte bu mülteci göçleri Jüpiter-Neptün kavuşumunun en acı tezahürlerinden biri ve bu maalesef sadece Ukrayna halkı için geçerli değil. Bu kavuşum bu tarz göçleri arttıracak. Büyük çapta kitlesel hareketler olabilir. İnsanlar yalan yanlış galeyana gelebilir ve manipüle edildiğini maalesef çok geç fark edebilir. 

Gelelim günümüze..

Jüpiter dokunduğu her şeyi büyütür. Neptün ise kaçışı, kendini kaybetmeyi, kurban edilmeyi sembolize eder. Bu yüzden önümüzdeki 13 yıllık süreç içerisinde uyuşturucu olaylarının adeta patladığını göreceğiz. Daha fazla insanın zarar görmesi için birçok uyuşturucu madde yasal hala gelecek ki gelmeye bile başladı. Maalesef kolektif olarak buna hiçbir şekilde hazır değiliz. 

Bu maddeler en saf bitkisel halleriyle gizem okullarında veya şaman ayinlerinde tanrı bilincine ulaşmak için kullanılıyordu. Aslında bunlar gök kapılarıydı. Ama şimdi mahalle kuytu köşelerinde küçücükün çocukların elinde eroini görünce tüylerim ürperiyor. Kaç kere şikayet edilip polis çağrılsa da devletin bu konuda pek bir işe yaradığı yok. Bu yüzden gençlerimizi bu tuzaktan nasıl kurtaracağımızı düşünürken çıldıracakmış gibi oluyorum. 

Uyuşturucu bataklığına düşmeyenleri ise bekleyen en büyük tehlike manik-depresyon. Kısacası bipolar bozukluk bir hayli artacak. Maneviyata tutunamayanlar depresyon haplarına tutunmaya çalışacak. Bu da zombi tarzı insanların oluşumuna neden olacak. Yaşayan ölüler bu kavuşumun en korkunç tezahürü olabilir. (Zaten ilk zombi filmi 1932'de Jüpiter-Neptün kavuşumunda çekilmişti)

Balık burcu iki farklı yöne yüzen iki balık tarafından sembolize edilir. Bu 13 yıllık süreç içerisinde insanlığın ikiye ayrılacağını gösteriyor. İlk grup kendini tamamen kaybeden grup olacak. Uyuşturucularla, metaverse ile tamamen gerçeklikten kopup, zihinlerinin ve hayal dünyalarının içinde hapis yaşayacaklar. 

İkinci grup ise maneviyata sığınan, 5. boyuta atlayan, altın çağı yaşayan ve çevrelerindeki tüm karanlık enerjilerden arınan insanlar olacak. Yani bir grup kendini kaybetmeye koşarken, ikinci grup kendini bulmaya koşacak ve hangi grupta olacağımıza bu 13 yıllık süreç içerisinde kendi irademizle karar vereceğiz. 

Bu kavuşumun etkilerini olumlu anlamda tezahür edenler için bu süreç muazzam bir şifa ve arınmayı beraberinde getirebilir. Özellikle su ve toprak elementinin burçları olumlu etkilenenlerin arasında olacaktır. 

Jüpiter, Neptün'ün hayal dünyasını adeta aydınlatacaktır. Bu muazzam sanat eserlerinin, yeni müzik akımlarının ortaya çıkacağını gösterir. Dolayısıyla sanatla uğraşmak ve yaratıcılığınızı kullanmak size çok güzel şeyler kazandırabilir. 

Bu kavuşum aslında yalan ve sahtekarlıkları arttırdığı gibi tüm bunları görünür hale de getirecek. Tam da bu dönemde netflix'te en çok hangi dizilerin izlendiğine bir bakın. 'İnventing Anna' ile zengin wallstreet çevresini, önemli bankerleri ve yüksek sosyeteyi kandıran küçük bir Rus kızın hikayesi izlenme rekorları kırdı. Tinder Swindler yapımı buna örnek olan bir diğeriydi. Çöken bir kapitalist sistemin eşiğinde olduğumuzu bu gibi yapımlar çok güzel ortaya seriyor. Para çağı artık bitti. Maddi değerlere hala tutunmaya çalışan insanlardansanız sizin için zor bir süreç başlamak üzere. Bu yüzden maddi şeylere değil manevi şeylere sığının. 

Jüpiter Neptün kavuşumuna 26 Nisan'da Mars, Venüs ve Ay da eşlik edecek ve Balık burcunda büyük bir stelyumun oluşmasına neden olacaklar. Bu yüzden gök kubbeden yeryüzüne inen Balık enerjisi muazzam ve hayatımızda sadece bir kereliğine deneyimleyebileceğimiz bir enerji olacak. 

Sakın kaçmayın. 

Bu ikili küresel uyanışı tetikleyecek olan bir ikili. Uyanıp, manevi gücümüze tutunmaktan, yaratıcı fikirler ve çözümler üretmekten ve birbirimize kenetlenmekten başka bir çaremiz yok. Yalnızlık için doğru bir zaman değil. Nefret duygumuzu değil, sevgi duygumuzu büyütecek bu kavuşum. İlahi olana sığınmak yerine sanal şeylere kaçan herkesi eninde sonunda korkunç bir uyanış bekliyor olacak. Çünkü gerçeklikten kaçanın yolu yine gerçekliğe varır. Metaverse gibi, uyuşturucular gibi şeyler bizim sonumuzu getirebilecek korkunç tehlikeleri içinde barındırıyorlar. Bu yüzden çok dikkatli olmamız gereken bir süreç başlamak üzere. 

Bu süreç içerisinde Nil nehri ikiye ayrılacak. İkiye ayrılacağına inananlar tıpkı Musa peygamber gibi öteki tarafa yani öteki boyuta geçerken, bunun olacağına inanmayanlar ise derin sularda tıpkı firavun gibi boğulacak. Kısacası paralel evrenlere ayrılmak üzereyiz. Aynı zamanda farklı boyutlarda yaşıyor olacağız. Kimimiz sefalet içinde, kimimiz altın çağında.

Seçiminizi yapmadan inancınızı kuvvetlendirin. Çevrenizdeki Musa'ya tutunun, firavunlarınızdan da kurtulun. İşte o zaman altın çağınızda olursunuz.