2 Ocak 2022 | Oğlak burcunda YENİAY

  • Share

18 Ocak 2022 | AY DÜĞÜMLERI BOĞA - AKREP AKSINDA

  • Share

19 Aralık 2021 | İKİZLER BURCUNDA GALAKTİK DOLUNAY

  • Share

4 Aralık 2021 | Yay burcunda güneş tutulması

  • Share

19 Kasım 2021 | BOĞA BURCUNDA AY TUTULMASI

  • Share

5 Kasım 2021 | Akrep burcunda YENİAY

  • Share

20 EKİM 2021 | KOÇ BURCUNDA MARSİYEN DOLUNAY

  • Share

6 EKİM 2021 | TERAZİ BURCUNDA MARSİYEN YENİAY

  • Share

21 Eylül 2021 | Balık burcunda Dolunay

  • Share

7 Eylül 2021 | Başak burcunda YENİAY

  • Share

22 Ağustos 2021 | Kova burcunda dolunay

  • Share

8 Ağustos 2021 | Aslan burcunda YENİAY

  • Share

24 Temmuz 2021 | Kova burcunda dolunay

  • Share

ELEMENTLERİN İNTİKAMI

  • Share

Güncel olaylar eşliğinde gökyüzünün fısıltıları

  • Share

10 TEMMUZ 2021 | YENGEÇ BURCUNDA YENİAY

  • Share

24 HAZİRAN 2021 | Oğlak burcunda dolunay

  • Share

10 Haziran 2021 | İKİZLER BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI

  • Share

2 Ocak 2022 | Oğlak burcunda YENİAY

12 derece Oğlak burcunda gerçekleşecek olan yeniay bizlere 2 haftalık süreç boyunca yeni sorumluluklarımızı üstlenebilmemiz için bir kapı açacak. Uranüs'ten destek aldığı için kendi özgürlüğümüzü ele alacağımız ve aldığımız yeni kararlarımızın sonucunda da yeni yılımızın şekilleneceği bir yeniay enerjisi bizleri beklemekte. 

Yeni bir yıla girmiş bulunuyoruz. Hepimizin yeni yılda yapmak istediği, belki de düzeltmek istediği şeyler vardır. Dileklerin gerçekleşebilmesi için harekete geçmek ve sorumluluk üstlenmek gerekir. İşte bu yeniay bunu başarabilmemiz için bize disiplin ve gayret verecek potansiyele sahip. Yeniayın enerjisinden faydalanabilirseniz azimle hedeflerinize ulaşabilmek için yeni yılın ilk günlerinde geleceğe doğru sağlam adımlar atabilirsiniz. 

Bu sene yeni yıla Oğlak burcunda gerileyen Venüs retrosuyla başladığımız için gökten yere inen enerji, aslında hepimizi kendimize değer vermeye davet ediyor. Yeniayla birlikte devam eden Venüs retrosu "bu sene bazı şeyleri farklı yap, kendini severek adımlar at ve bu yıl ne kadar değerli olduğunu çevrendekilere değil, kendine kanıtla" diyor. Tam da bunu başarabilmemiz için yeniay bizlere sevgi dolu bir kapı açıyor. 

Yeniay enerjisinden faydalanabilmek için Oğlak enerjisine bürünün. İster bunu yeni yıl akşamı isterse yeniay zamanı yapın. Elinize bir kağıt ve kalem alın ve kendinize bir mektup yazın. Mektupta 1 yıl içerisinde neler yaşayacağınızdan bahsedin. Bu sizi ufak bir zaman yolculuğuna çıkaracak ve aynı zamanda kalbinizde yeni tohumların yeşermesine yol açacak. 

Oğlak burcunun yönetici gezegeni olan Satürn, zamanın efendisidir. Hayal ve hedeflere giden tüm kilitler daima onun elindedir. Kendinize yazdığınız mektubu kalbinizden yazmayı başarabilirseniz sene sonunda Satürn'ün bazı kilitleri açtığını hissedeceksiniz. Ve eğer mektubu 2023 yılına kadar saklayabilirseniz yazdıklarınızın çoğunun gerçekleşmiş olduğunu da göreceksiniz. 

•••

Bu yılın yaşadığımız son iki yıldan daha aydın olabilmesi için yeniay enerjisini büyük bir resetleme olarak görün ve tutunduğunuz karanlıkları bırakmaya niyet edin. 

Kimdim? Nerelere geldim? sorusunu sorun ve cevaplar bulun. Hangi karanlıkları yendin? Hangilerini 2022'ye taşıyorsun? Kendine bu yıl ne gibi hedefler kuruyorsun?

Unutmayın ki, Jüpiter son iki yıldır Satürn'ün burçlarından geçtiği için çok zayıftı ama bu yıl kendi tahtında. O Balık burcunda bulunduğu müddet boyunca Neptün'ün de gücünden faydalanarak hiç ummadığımız ilahi kapılar açacak yeryüzündekilere. Asla olmaz dediğiniz şeyler gerçekleşebilir haberiniz olsun. 

2022 karanlık bir mirası devralıyormuş gibi dursa da, Balığın kayığına atlayıp sevgi okyanusuna teslim olacak cesareti gösterebilen ruhlara güzel bir yıl müjdeleniyor. 

Dilerim siz de bu ruhlardan olursunuz..

Yeni yılda sizi nelerin beklediğini merak ediyorsanız tıklayarak benden danışmanlık alabilirsiniz.

18 Ocak 2022 | AY DÜĞÜMLERI BOĞA - AKREP AKSINDA


Kader çarkı bütün hızıyla dönmeye devam ederken gök kubbede hepimizin kaderini ilgilendiren önemli bir olay gerçekleşiyor. Kaderin bekçileri olan Rahu ve Ketu İkizler-Yay aksından Boğa-Akrep aksına geçmeye hazırlanıyor. 

Bunun ne anlama geldiğini keşfetmeden önce gelin birlikte geçmişe doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım ve bakalım neler olmuş. 

Ay dügümleri İkizler-Yay eksenine geçtiğinde 'asla böyle bir şey olamaz' dediğimiz çok önemli şeyler yaşadık. Yay burcu Ketu'dan emir aldı ve adeta içine kapandı. Onun içine kapanmasıyla bütün dünya da kapandı. Sokağa çıkma yasakları çıktı ve hepimiz kendi evimizde hapis hayatı yaşamaya başladık. Ne hikmetse biz içerideyken tüm Avrupa'da sokaklar Amerikan askerleriyle doldu taştı. Sanki gizli bir darbe yapıldı ama hiçbirimizin ruhu duymadı. 

Yay'daki Ketu tüm seyahat özgürlüğümüzü elimizden aldı. Gelecek umutlarımızı çaldı. Dünyayı kapkaranlık görür olduk ve çok korktuk. Dev bir korku salgını başladı ve her yere yayıldı. Tıpkı İkizler burcunun temsil ettiği iletişim ağı gibi. Korku ve panik insanları hastaneye yatırdı. Bazarımız sevdiklerini bile kaybetti bu yüzden. 

İkizler burcundaki Rahu bu burçta seyahat eden Lilith'le de işbirliği yapmaya başlayınca sanki seyahat özgürlüğümüzün kısıtlanması yetmiyormuş gibi bir de kendini özgürce ifade etme ve özgürce seçim yapma özgürlüğümüz de kısıtlanır oldu. Sosyal medya tarafından bile sansüre maruz kalıyoruz. Yapay zeka bizi ifşa etmesin diye olaylardan bahsederken cavid veya sıvı gibi kelimeler kullanmaya başladık. Bir yandan televizyonda izlediğimiz rakamlar aklımızı bulandırdı, beynimiz yıkandı. İyice ne yapacağımızı şaşırır, korkudan sıvı merkezlerinin önünde kuyruklar oluşturur olduk. 

Bu cümleleri yazarken bile yaşadıklarımıza hala inanamıyorum. Ama astroloji bize bu karanlık günlerin kapıda olduğunu daha 2020'nin kış solstisinde haber vermişti. Aslında hissetmiştik o gece karanlıkların geleceğini ama bir türlü inanamamıştık. 

•••

Satürn ve Jüpiter kavuşumu 2020'nin Aralık ayında, en karanlık gecede gerçekleşmişti. O günden sonra Jüpiter bolluk isteğini, Satürn ise kısıtlanmayı beraberinde getirdi ve bu iki güç dünya sahnesinde dev bir çatışma yaşadı. Zenginle fakirin arasındaki makas iyice açıldı. Zaten farkındasınızdır bu kavuşum bu süreç içerisinde zengini daha zengin, fakiri de daha fakir yaptı. Orta sınıfı ise neredeyse tamamen yok etti. Oysa bu ikilinin kavuşmasının tek bir sebebi vardı. O da bizleri hayat amacımıza yakınlaştırmak. Bu yüzden o zamandan bu yana varoluş amaçlarına hizmet etmeyen insanlar işlerinden oldu ve bunu kötü bir şey sandı. Ama aslında evrenin yasalarını bilenler bir kapının kapanmadan diğerinin açılamayacağını iyi bilir. Bitişler daima yeni doğuşlara gebedir.

Bu kavuşum 'gücünü kendi eline al' mesajını vermişti hepimize. Ne patronuna güven, ne de devlete.. Cesaret edip kendi işini online'a taşıyanlar paçayı kurtardı zaten bir şekilde. 

Jüpiter umudunu kaybetme diye fısıldarken, Satürn alçakgönüllü davran ve tüm yatırımlarını bilgece yap demişti bizlere. Bolluk ve bereketin azalacağa bir döneme girdiğimizi açık etmişti. Kimimiz bu sesi duydu ve yatırımlarını ona göre yaptı. Kimimiz ise har vurup harman savurmaya devam etti. 

•••

Bu süreç içerisinde garip bir şey daha oldu gözlerimizin önünde. Kuzey Ay Düğümü İkizler burcundayken bir kuyukluyıldız semalarda göründü. Kuyruklu yıldızlar ezelden beridir kötülüğe yorulmuştur ve astrolog Rumen Kolev bu kuyruklu yıldızın Castor ve Pollux yıldızların arasından geçerek bir bölünmeye sebep olduğunu anlatır. 

Şu an tam da bunu yaşıyoruz zaten. Kardeş kardeşe düşman oldu. Sıvıyı alanlar ve sıvıyı almayanlar olarak ikiye ayrıldık ve ona göre muamele görüyoruz artık. Sıvıyı reddedenler vatan haini, sıvıyı alanlar ise vatan seveni. Yoksa tam tersi mi? 

Rahu zehrini saldı ve dünya ikiye bölündü. İkizler burcundaki Lilith ameline ulaştı ve nifakını soktu herbirimizin içine. Bundan sonra düşmanız artık birbirimize. 

İkizler ve Yay aksındaki tutulmalar ne hikmetse akıl tutulmaları yaşattı hepimize. Bize verilen, düşünme kabiliyeti olan beynimizi unuttuk ve yetkililer ne diyorsa emirlerine uyar olduk. Bu hatamızın bize ne kadar büyük bir bedel ödeteceğini henüz hiçbirimiz bilmiyoruz ve bu konuyla ilgili bilerek cahil kalmayı seçen dev bir kitle var içimizde. 

• Gelelim günümüze .. •

Ay düğumlerinin burç değiştirmesiyle geçmeyecek olan bir salgın var önümüzde. Çok korkunç bir salgın bu ama hepimize bu salgının ismi yanlış öğretildi çünkü onun gerçek adı KORKU!

Tam da bu korku salgınını yenebilmek için Ketu panzehrin burcu olan Akrebe geçiyor. Onun bu burçtaki seyahati hepimizin içindeki zehirleri çıkaracak ortaya. 

Akrep burcunu ziyaret eden Güney Ay Düğümü bizlere karanlık duygularımızı dönüştürme görevini veriyor. Kin, öfke, korku.. Akrebin tüm karanlık zehirli duyguları su yüzeyine çıkmalı ve yanmalı ki, hepimizin içindeki Anka kuşu dirilebilsin. Bunu önümüzdeki 1.5 sene içerisinde başarabilenler içlerinde muazzam bir güç keşfedecekler. Başaramayanlar ise özellikle Mayıs'ta Akrep burcunda Algol yıldızı eşliğinde gerçekleşecek olan tutulmaya çok dikkat etsinler. Çünkü karanlık ekenin karanlıktan başka bir şey hasat edemeyeceği bir tutulma bizi bekliyor olacak. 

Biraz da olumlu yönlerinden bahsedelim içimiz iyice kararmasın..

Rahu'nun Boğa burcuna geçmesi parasal kaynaklarda bir artışa neden olacak. Daha doğrusu işsiz kalan ve içindeki zehirli duyguları dönüştüren birçok insanın hayatında yeni kapılar açılacak. Varoluş misyonlarına hizmet etmek isteyenler yepyeni alanlarda girişimcilik fırsatlarıyla karşılaşacak. Hiç ummadığımız alanlarda yeni meslekler ortaya çıkacak. Moda, sanat, beslenme, mimari ve bahçecilik alanlarında, Uranüs'ün de buradaki seyahatinin etkisiyle, birçok yeni mesleklerin doğuşuna tanıklık edeceğiz. 

Para yeni girişimcilik alanlarına giren insanlara akacak olsa da, hepimiz global bir enflasyon havuzunda yüzüyor olacağız. Aslında Rahu, Boğa burcunda taptığımız paranın değerini her geçen gün eriterek, kendimizi nasıl da maddi şeylerle kandırdığımızı gösterecek. Belki de gün gelecek ve paranın alım gücünü yitirdiği anları da deneyimleyeceğiz. Bu olay tarihte zaten yaşandı. Çok fazla da geçmedi aradan. Almanların sınmak için para yaktığı zamanları hatırlamamız yeterli. Yine de bu kadar karamsar olmayalım çünkü bu burçtaki tutulmaların amacı bizi rezil bir şekilde sefil etmek değil, tam tersine kendi değerimizi hatırlatmak. Bu yüzden hepimiz bu hayatta en çok neye değer verdiğimizi sorguluyor olacağız bu süreç içerisinde. 

Sağlık, sevgi ve gıda ilk sıralara yerleşecek.. Ama tam da bu konular üzerinden saldırıya uğrayacağız. Rahu açtır ve asla doymak bilmez. Bu yüzden gıda zincirleri bilerek çökertilecek. İklimle ilgili yalan yanlış bilgiler bahane edilerek mahsüllerin olmadığıyla kandırılacağız. Boş market raflarıyla karşılaşacağız. Daha şimdiden taptaze mahsüllerini çöpe atmaları için çiftçilere yüklü miktarda paraların teklif edildiğine dair haberleri duyuyoruz. Bizi yapay bir kıtlığın içine sürüklemeye çalışacaklar. Bunu bir şekilde ürünlerimize sahip çıkarak engellemeliyiz. 

Avrupa sokaklarındaki protestolar boşuna değil. Hepimizin sağlıklı olmaya hakkı var ve kimse bize  sıvıları mecburiyet olarak dayatarak bu hakkı elimizden alamaz. Kimse bağışıklığımızı çökertemez. Allah'ın haricinde bizi ölüme mahkûm edemez. 

İnsan olmayı özledik hepimiz. Sarılmayı, öpüşmeyi, koklaşmayı. Sevgimizi göstermeyi özledik. Bu hakkımızı da kimse alamaz elimizden. Lilith bu yıl Yengeç burcunda seyahat ederek aile yapımızı bozmak için elinden gelen her şeyi yapacak. Bu yüzden sevdiklerimize daha da fazla sarılmalıyız. Hwm de bırakmamak üzere..

Bill Gates boşuna ülkemizden binlerce dönüm toprak almıyor. Boşuna lüks yatıyla Bodrum limanlarında gözükmüyor. Bu adamların projesi büyük. Ülkemiz dahil dünyanın birçok ülkesinde "organik tarım" adı altında dev projelerini yönetecekleri çiftlikler kuracaklar. Artık içlerinden genetiği değiştirilmiş gaz salmayan inekler mi çıkar, yapay etler mi bilemeyiz. Ama onlara büyük paralar kazandıracak ve bizim de sağlığımızla gıdalarımızı mahvedecek şeylerin çıkacağı kesin. 

Bu yüzden topraklarınıza sahip çıkın. Bankanızda paranız varsa onu orada tutmayın. Gidin toprağa yatırın. Balkonunuzu, bahçenizi, tarlanızı kullanın. Atalık tohum toplayın. Saklayın. Sakladığınızı da kimseyle paylaşmayın. Gizli tutun. Gönül dostlukları kurun ve sadece onlarla tohumlarınızı takas edin. Durum vahim. Bu yüzden bazı şeyleri artık çok ciddiye almamız gereken bir süreç içerisindeyiz. 

Yine de asla korkmayın. Korktuğumuz sürece bu salgını yenemeyiz. İçimizdeki cesareti ve gücü keşfettiğimizde yeneceğiz. 

2030'a kadar günler karanlık da olsa, bu cesareti keşfedenler karanlığı yenecek gücü ve aydın yolları bulmaya devam edecekler. 

Hatırlatın kendinize.. özgürlüğünüzü, gerçekten değer verdiğiniz şeyleri. Hatırlatabilirseniz karanlığınıza mum ışığı yakabilirsiniz. Akrep burcundaki Ketu karanlık güçleri zayıflatacak. Bu burçta gerçekleşen her tutulma anında aydınlığı güçlendirme şansımız olacak. Bu şans son fırsatımız olabilir. Bu yüzden iyi değerlendirin bu güzel kader bekçilerinin yeni transitini. 

Ay düğümlerinin sizi nasıl etkileyeceğini merak ediyorsanız tıklayarak benden danışmanlık alabilirsiniz.

19 Aralık 2021 | İKİZLER BURCUNDA GALAKTİK DOLUNAY


İkizler burcunun 27. derecesinde bir dolunay bizi beklemekte. Polaris ve Betelgeuse yıldızlarıyla kavuşumda olan dolunay enerjisi, bizi yönlendirecek rehber bilgileri beraberinde getirecek ve içimizde ufak bir uyanışa vesile olacak. Güneş galaktik merkezle hizalanacağı için evrenden güzel bir yardım enerjisi alıyor olacağız. 

Tam da dolunay günü Mart ayına kadar etkisini hissettirecek Venüs retrosu da başlıyor olacak. Hepimiz sevdiğimiz ve değer verdiğimiz konular üzerinden sınanacağız. Venüs retrosu Oğlak burcunda gerçekleşeceği için Satürn'ün sınavından geçebilmek için elimizden geleni yapmalıyız. 

Venüs retrosu toprak elementi olan Oğlak burcunda gerçekleşeceği ve bir müddet Plüton gezegeniyle birlikte hareket edeceği için bu retro süreci parasal konularda hepimizi zorlayabilir. Çünkü 'bu hayatta kalabilmek için gerçekten neye ihtiyacın var?' sorusunu sorduracak her birimize. Hiperenflasyona doğru yol alırken hepimiz parayla ve paranın gerçek değeriyle sorgulanıyor olacağız. 

Gerçekten bu hayatta neye değer veriyorum?

Ne kadar azla yetinebilirim? 

Ayakta durabilmek ve hayatta kalabilmek için ne kadarına ihtiyacım var?

İşte bu 3 soru retro ve dolunay etkisi boyunca hepimizi meşgul edecek. 

Zaman ne kadar kötü olursa olsun bilin ki, bir doğuma şahitlik ettiğimiz için sancılarını çekiyoruz. Tüm bu karanlık sürecin geleceğini zaten biliyorduk. Şimdi de bunun gelip geçici olduğunu bilmeliyiz. Bu güzel dolunayın bizlere mesajı bu. Bu yüzden sahip olduklarınız için şükredin. Sıcak bir yuvanız varsa ve aç yatmıyorsanız siz zaten zenginsiniz. Özellikle Ay düğümlerinin de burç değiştirmeye hazırlandığı bu süreç içerisinde gerçekten neyin değerli olduğunu sorgulayıp bulacağımız bir süreç bizleri bekliyor. Ne boş market rafları sizi korkutsun, ne de artan fiyatlar. Siz yeterki bereket enerjinize tutunun ve şükredin. Karanlık olan günlere dahi şükredin çünkü geçtiğimiz süreç aydın günlere gebe. 

Bu sancılı doğumu kutlayabilmek için en karanlık gece olan 21 Aralık'da yuvanızı aydınlatacak ve içinizi ısıtacak bir mum ışığı yakın. O küçük alevin size nasıl huzur verdiğini hissedin ve minnet duyun. Hepimizin biraz sessizleşmeye, sakinleşmeye, dertlerden uzaklaşıp, huzura ermeye ihtiyacı var. Ufak bir mum ışığı sizi an'a getirip huzura odaklayabilir. İçinizi ısıtarak size yol gösterebilir. Tıpkı bu dolunay enerjisinin de size yol göstereceği gibi..

Dilerim bu İkizler dolunayı içimize biraz da olsun su serper ve huzur getirir.. 

4 Aralık 2021 | Yay burcunda güneş tutulması

2021 yılının son tutulma enerjisini deneyimlemeye hazırlanıyoruz. Bu tutulma 12 derece Yay burcunda, Akrep takım yıldızının tam kalbinde Antares yıldızıyla kavuşumda gerçekleşecek.

Antares sabit yıldızı gökkubbede parlayan kırmızı ışığıyla ezelden beridir tehlikeyi çağrıştırmıştır. Bu yüzden bir önceki tutulma gibi bu tutulmanın da karanlık bir yönü olacak gibi gözüküyor. Ama her karanlığın içinde daima aydınlık da olur. Bu tutulma hepimizin hayatında karanlık kalmış olan taraflara ışık tutacak ve kadersel yüzleşmeleri beraberinde getirebilecek nitelikte. Bu yüzleşmeler sizi korkutmasın çünkü her yüzleşme özgürleşme hissini beraberinde getirecek. 

Bu tutulma Akrep takım yıldızında gerçekleşse de, Yay burcunda olacağı için gerçeklerin manipüle edileceği 6 aylık bir döngüye giriş yaptığımızı gösteriyor. Dünya astrolojisi olarak baktığımızda, rakamlarda oynama ile insan özgürlüklerini iyice kısıtlayacaklarını öngörebiliriz. Kişisel hayatlarımız açısından baktığımızda ise çevremiz tarafından kandırılma riskine karşı dikkatli olmamız gerektiğinin varsayımına ulaşabiliriz. Çevremizde olup bitecek olan olaylar özgürlüğümüzü kısıtlayarak doğru düşünme yetkimizi elimizden alabilir. 

Yaşayacaklarımız ne olursa olsun 6 ayın sonunda ruhsal olarak olgunlaştığımızı hissedeceğiz. Çünkü bu tutulma aynı zamanda Yay burcundaki son tutulma. 

Bu tutulmayla beraber 1.5 yıldır devam eden İkizler ve Yay eksenindeki tutulmalara veda ediyor olacağız. Bu eski inanç yargılarımızı yıkma potansiyeline sahip olduğumuzu ve bunun son şansımızın olduğunu gösteriyor. 

Antares yıldızı stratejik plan yapmasını bilen savaşçı arketipini temsil eder. Önümüzdeki 6 aylık süreç boyunca biz de bu arketipe bürünmeli ve stratejik bir şekilde plan yapmalıyız. Kısacası B, hatta C ve D planlarınız dahi olsun. Çünkü koşullar çok hızlı değişebilir ve siz hızlıca ayak uydurmak zorunda kalabilirsiniz. Bu yüzden katı inançlarınızdan kurtulun. Çünkü eski inançlarınız gelecek odaklı stratejik düşünmenizi engelleyebilir ve yolunuzu tıkayabilir. 

☆☆☆

Dilerim bu tutulma her birimizin hayatında güzel bir kapı açar ve yüzleşmelerimiz bizi özgürleştirir.

19 Kasım 2021 | BOĞA BURCUNDA AY TUTULMASI

19 Kasım tutulmasıyla beraber yeni bir döngüye giriyor ve Boğa - Akrep eksenindeki tutulmaların etkilerini deneyimlemeye başlıyoruz. Bu tutulma serisi 2022/23 yılları boyunca devam edecek. Yalnız Boğa burcu tutulmaları bu burçta transitini devam ettiren Uranüs gezegenine de yaklaşacağı için hepimizin güvenceleri büyük bir sarsıntı geçirebilir. Çoğumuzun parayla olan ilişkisi imtihan edilecek ve bazılarımız güvendiği her şeyden vazgeçmek zorunda kalacak. 

Bu konuyla ilgili detaylı bir yazıyı blog sayfamda paylaşacağım. Takipte kalırsanız Ay düğümlerinin burç değiştirmesinin ne anlama geldiğini öğrenebilirsiniz. 

_____________________________

27 derece Boğa burcunda gerçekleşecek olan Ay tutulması Algol yıldızıyla kavuşumda olacak. Algol ezelden beridir korkulan bir yıldızdır ve kadim astrologlar kavuştuğu gezegenin doğasını zayıflattığı yorumunu getirmiştir. Burada söz konusu Ay olduğu için halkın ve kadınların çok dikkatli olması gerektiğini, asıl onların zayıf düşeceğini söyleyebiliriz. Tutulma anında gökyüzünde Mars ile Uranüs karşıtlığı sıcak çatışmaların olabileceğini ve ortamın gittikçe gerginleşeceğini gösteriyor. Ay tutulması bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyayı etkisi altına alacağı için çok dikkatli olmalıyız. Özellikle Balkanlarda kıvılcımlar bilerek çakılırken oyuna gelmemek önemli olacak. 

Algol aynı zamanda Doğa Ana'nın tahrip edici gücünü temsil ettiği için yerküremiz için de sarsıcı etkileri getiren bir tutulma olabilir bu. Bu yüzden tüm halkın doğal afetlere karşı temkinli olmasında fayda var. 

Doğal afetler bir yana bu tutulma büyük bir enerji krizini de beraberinde getirebilir. Sonuçta Boğa burcu yeme, içme gibi temel ihtiyaçlarımızı anlatan bir burçtur. Halkın Algol yıldızı tarafından zayıf düşeceği durumunu, karanlık güçlerin halkı bile bile enerjisiz bırakarak maddi manevi zayıflatma planı olarak da yorabiliriz. Aslında bu enerji krizi zaten tutulmanın 1-2 ay öncesinden başlamıştı. Kim bilir belki de bu kış işler iyice çığrından çıkar. 

☆☆☆

Algol ve Ay tutulmasının etkilerini en aza indigemek için 19 Kasım günü bolca dua edin ve iyi niyetlerde bulunun. Dua bu gibi karanlık zamanlarda aydınlığı davet eden en güzel enerjidir. Zaten başımızda bitmek bilmeyen bir bela devam ederken tüm hepimizin kendi içindeki ışığa sarılmasına ihtiyacı var. 

______________

Bu tutulma gecesi bir ışık olun. Bir mum yakın ve sizinle birlikte dünyadaki tüm kadınların aynı şeyi aynı anda yaptığını hayal edin. Karanlığınıza çekilin ve içinizden geldiği müddetçe dua edin. Dudaklarınızdan dökülen sözcüklerin çiy damlalarına dönüşüp ertesi sabah doğa ruhları tarafından yeryüzüne indirilip toprağa, ağaca, çiçeğe konacağını ve bu nurun her yere yayılacağını hayal edin. Doğal afetlerin her birini kollektif bilinçaltının karanlıkları yaratır. Oysa bizim toplum ve özellikle de kadın olarak bu karanlık acıları arındırma gücümüz vardır. Bunun bir farkına varıp, kendimiz ve doğamız için kullanmayı öğrenebilsek tutulmaların her birinin bize mistik birer kapı açtığının idrakına ulaşabiliriz. 

Ülker veya Süreyya takım yıldızı olarak da bilinen Pleiades yıldız kümesi bu tutulma boyunca mistik bir kapı açacak yeryüzündekilere. 

Bu yıldız kümesinin mitolojik hikayesinde 7 kız kardeşten bahsedilir. Bu 7 kızkardeş 7 yıl boyunca avcı Orion'dan büyük zulüm görür. Buna daha fazla tahammül edemeyen Zeus onları birer güvercine çevirir. 7 kızkardeş beyaz güvercinler olarak göğe yükselince birer yıldıza dönüşerek Ülker takım yıldızını oluştururlar. Denir ki, bu süre zarfında 7 kızkardeşten biri kaybolur. Bu yüzden gökkubede 7 yerine sadece 6 yıldız gözükmektedir. 

Sizce bu kaybolan kızkardeş nerede ve daha da önemlisi neden saklandı?

______________

Pleiades takım yıldızı ortaçağ ve en çok da yeniçağ döneminde bitkilerle ve çeşitli şifa yöntemleriyle uğraştıkları için ateşler içerisinde yakılan cadılar, şifacılar ve otacıların enerjisidir. Kaybolmuş olan onların kadim bilgeliğidir. Bu ruhlar bu tutulma anı ya yeniden bedenlenecek ya da zaten bedenlenmiş olanlar geçmişlerini hatırlayarak harekete geçecek. Bu unutulmuş bazı sanatların tekrardan ortaya çıkacağını gösteriyor. Özellikle tıbbın insanları yarı yolda bırakması doğa Ana'nın gerçek ilaçlarına olan ilgiyi artıracak. Karanlık güçler bunun çok iyi bilincinde oldukları için bu bilgilerin halktan yasaklanması için büyük bir görünmez savaş başlatacaklar. Eğer bu savaşı kaybedersek herşeyi kaybetmiş olacağız. Bu yüzden Algol'un olumsuz etkisinden sıyrılmak ve gerekirse hikayedeki kayıp kızkardeş gibi bir müddetliğine tüm bildiklerimizi saklamak ve sessizliğe gömülmek zorundayız. 

Kapımızda duran bu karanlık dönemi hisseden hassas ruhlar solar pleksus çakralarında bir ağırlık hissedebilir. Bu dönemde anksiyete ve panik ataklar artabilir. Ama sakin ve sessiz olun. Bu bir süreç ve 6 ay içerisinde geçecek. 

Birlik olunursa bu karanlığı aydın bir etkiye çevirebilir ve Süreyya'nın yıldız kapısı geçitini değerlendirebiliriz. 

Dilerim bu tutulma gelen karanlığa rağmen hepimize Boğa burcunun bolluk ve bereketini getirir çünkü üzerinde gezindiğimiz bu topraklar kutsal bir berekete sahipler. Biz bu berekete sahip çıkarsak, kimse onu elimizden çalamaz. 

5 Kasım 2021 | Akrep burcunda YENİAY

12 derece Akrep burcunda uranüsyen bir yeniay var önümüzde. Bu yeniay Mars ile yakın derecede bulunacağı için içimizdeki yanardağları patlatabilecek güce sahip. Öfke duygusu içimizde sessizce tırmanıp ani bir patlamaya neden olabilir ve etrafımızda büyük bir tahribata yol açabiliriz. İki haftalık süreç içerisinde bu tehlikenin farkında olarak hareket etmeli ve temkinli davranmalıyız.

Her yeniay yeni bir adım atma zamanıdır. Akrep yeniayında atacağınız adım öfke duygunuzu dönüştürecek bir adım olsun. Çünkü öyle bir döngü içerisindeyiz ki, içimize attığımız tüm karanlık duygularla etrafımızda doğal afetleri yaratıyoruz. Biz kendimize gelmediğimiz sürece Doğa Ana sakinleşmeyecek. Bu yüzden ilk önce bizim sakinleşmemiz ve sessizleşmemiz gerek. 

Satürn ile Mars arasındaki kare ve yeniayın Uranüs'e olan dik açısı bizi öfkelendiren asıl şeyin geçmişteki yaşanılanlar olduğunu gösteriyor. Bu yeniay görevimiz yeni bir sayfa açarak geçmişi bir kenarıya bırakmak olacak. Bu yüzden sizi öfkrlendiren bütün anılarınızı bu yeniay ruhunuzdan söküp atın. 

Yeniay Alphecca ve Acrux yıldızlarıyla kavuşumda olacağı için her açıdan manipülasyon tehlikesi söz konusu olabilir. Bu süreç içerisinde kimi dinlediğiniz, kimin sözüne değer verdiğiniz ve kime ne uğruna inandığınız çok önemli. Beyninizin yıkanmasını istemiyorsanız toplumdan biraz soyutlanmakta fayda görebilirsiniz. 

Merkür ile Venüs arasındaki olumlu enerji akışı sevgidolu bir iç sese ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor. Bu yüzden 2 haftalık süreç boyunca kendinize karşı acımasız davranmayın. Sevgiyle yaklaşın. Öfkeniz değil, huzurunuz bol olsun. Buna özen gösterin. 

☆☆☆

Her sonbahar Akrep burcundaki yeniay bize yeraltı diyarının giriş anahtarını verir. Bu bir fırsattır. Ve kullanmasını bilene karanlıkları aşma imkanı verilir. Siz de bu fırsatı değerlendirin ve yeniay gecesi yeraltı tanrısı Hades'le tanışmaktan çekinmeyin. Bırakın sizi yönlendirsin, hikayelerini anlatsın, sizi kandırmaya çalışsın. Siz yine de sessiz kalın. Çünkü önümüzdeki 2 hafta boyunca sadece susanlar bu oyunu kazanacak ve olgunluk sınavını verecek. Konuşanlar ise Akrep burcunun zehriyle sokulacak ve acı çekecek.

Bu süreç boyunca sezgilerinizi dinleyin ve size yol göstermesine izin verin. Akrep burcunun simyacı arketipine bürünün ve karanlık duygularınızın yerine sevginin ve huzurun yerleşmesine izin verin. 

İçinizdeki karanlık gölge benlikleri ateşler içerisinde yakıp, yenilenebileceğiniz bir yeniayın sizinle olması dileğimle..

20 EKİM 2021 | KOÇ BURCUNDA MARSİYEN DOLUNAY


Çarşamba günü Koç burcunun 27. derecesinde bir dolunay gerçekleşecek. Dolunay Mars gezegeniyle kavuşumda olacağı için gerilimli bir süreç bizi bekliyor. Mars'ın sert enerjisi yetmezmiş gibi bir de Plüton ile sert bir dizilimde gerçekleşeceği için dolunayın ana teması içsel şeytanlarımızla savaşmak olacak. 

Kendinizi sıkı ve sert bir yüzleşmeye hazırlayın. Çünkü karanlıklarınız size 2 haftalık süreç boyunca biraz fazla gelebilir ve yoğun duygularınızla nasıl başetmeniz gerektiğini bilemeyebilirsiniz. 

Mars dolunay gecesi Arcturus ve Spica ile kavuşumda olacağı için ilahi bir yardım bizimle birlikte olacak. Onca gerilimli enerjiye rağmen Jüpiter'in dolunaya yaptığı destekleyici açı sayesinde kendimizle yüzleşmeye cesaret edersek, geçmişimizi aklayabilir ve berrak bir yeni yolculuğa çıkabiliriz. 

Bunu başarabilmek için dolunay gecesi kendinizle başbaşa kalabileceğiniz bir zaman aralığı yaratın. Işıkları kapatın veya bulabilirseniz kırmızı bir mum yakın ve aynanın karşısına geçin. Işık loş olursa bilinçaltınıza daha net ulaşabilirsiniz. 

Gözlerinizin içine bakmaya başlayınca içinizi bir korkunun kapladığını hissedeceksiniz. İzin verin bu korku sizi yönlendirsin. 

Son zamanlarda sizi en çok rahatsız eden olayları kendinize hatırlatın. Bırakın ruhunuz öfkelensin. Hatta aynadaki surete yansıtın bu öfkeyi. Mars ifade etsin kendini. Plüton dile gelsin ve akıtsın intikam hevesini. Sonra sessizleşin ve aynadaki surete sorun en çok neyden korktuğunu?

İçimizdeki şeytanlar sessizleşince her birimizin içindeki yaralı çocuğa kendini ifade etmesi için zaman kalır. Konuşsun aynadaki suret ve siz her sözünün ardından 'seni tüm acı ve yaralarınla kabul ediyorum' diye haykırın aynada gördüğünüz kişinin suratına. Bilsin sevildiğini, hor görülmediğini. Kabul edebilsin içindeki şeytanları ama bilsin ki, o onlardan çok daha güçlü. 

☆☆☆

Bu dolunay karanlık enerjileriyle boğazımıza yapışsa da, ferahlatacak bizi. Plüton ve Mars muazzam güçlere sahip olan savaşçı ve dönüştürücü enerjilerdir. Herşey güllük gülistanlık olduğunda kişi tembelleşerek terbiyesizleşir. Dolunay bizi sarsarak kendimize getirecek. Kimimiz bu sarsıntıyla öfekesine yenik düşüp, duygularını kontrol edemeyip, karmik borçlar yaratacak. Kimimiz ise şeytanlarını gömerek adeta simyasal bir dönüşümden geçecek. Siz hangi tarafta yer almak istersiniz? Seçim bu dolunay sizin..

Karanlıklardaki mum ışıklarınızın bol olması dileğimle..

6 EKİM 2021 | TERAZİ BURCUNDA MARSİYEN YENİAY


13 derece Terazi burcunda Marsiyen bir yeniay var karşımızda. 
Yeniayla sadece Mars kavuşmuyor aynı zamanda Algorab yıldızı da başrolde. 

Terazi burcu her ne kadar uyumun, ahengin ve barışın burcu da olsa, Mars'la kavuşumda olan Algorab yıldızı bu huzuru yitireceğimiz bir sürece girmek üzere olduğumuzu gösteriyor. 
Suikastler, askeri saldırılar ve şiddet olayları gündeme gelebilir ve işler küresel çapta gerginleşebilir.

☆☆☆

Mars yaşam enerjimizdir. Bize güç verir. 
Ne var ki, çoğumuz gerçek bir şavaşçı gibi gücümüzü içe yönlendirmek yerine dışa öfke patlamalarıyla yansıtırız.
Bu yeniay dikkat edelim de bunu yapmayalım.
Çünkü öfkemiz ve isyanımız baskın gelebilir. 
Tam tersine Terazi burcunun diplomatik, alçakgönüllü ve adaletli tavrına bürünen kazanacak, öfkesine yenik düşen ise kaybedecek.

Öfke en çok böbrekleri ve safrayı vurur. Terazi burcu da böbreklerimizi temsil ettiğinden 6 Ekim sonrasında özellikle böbreklerimize çok iyi bakalım.
Agresif enerji dönüp dolaşır ve bela gibi gelir yine sahibini bulur.
Bu yüzden öfkemizi yanlış yerlere yönlendirirsek Terazi burcunun temsil ettiği bel bölgesinden sakatlanmalarla cezalandırılabiliriz. 

Mars gezegenine hafta içerisinde retro Merkür de eşlik edeceği için fırtınalı tartışmalar ve sert rüzgârlar gündeme gelebilir.
Dilimize acı biber sürüp, sussak daha iyi olur.
Yumuşak sözleriniz olsun ve karşınızdakini hoş tutun.
Ve bırakın sonbahar rüzgârları esip gürlesin. 
Çünkü ferahlamaya hepimizin ihtiyacı var.
Öfke, sinir ve asabiyet biriktirilmemesi gerekilenlerin mirasıdır.
Bunlar yük misali belimizi ağrıtır. Böbreklerimize yapışıp bizi hasta eder. 
Rüzgâr gibi savurup atın bu yükleri yüreğinizden bu sonbahar.
Arınsın geçmiş ve aydınlansın yarınlar.

☆☆☆

Dilerim bu yeniay cesaretimizi kuvvetlendirir.
Etrafımızda olup bitenlere daha farklı bakmamızı sağlar ve yolumuzu aydınlatır.

Huzurlu bir yeni başlangıç bizimle olsun..
 

21 Eylül 2021 | Balık burcunda Dolunay


Balık burcunun 28. derecesinde Scheat yıldızıyla kavuşumda olan bir dolunay bizi beklemekte. 
Çiftçiler bu dolunaya hasat dolunayı adını vermişler. Tıpkı sebzelerini hasat eden çiftçilerimiz gibi biz de 6 ay önce başlatmış olduğumuz bir döngümüzü tamama erdiriyor ve manevi anlamda ektiklerimizi hasat ediyor olacağız. 

Dolunay bir önceki Başak yeniayının pozitif enerjisini devam ettiriyor. Neptün gezegeniyle kavuşumda ve Plüton'dan destek alıyor. 
Güzel niyetlerimiz bizi güzel yerlere vardıracak.
Bu dolunay yardım elini uzatan herkes kazanacak. Çünkü Balık burcu merhametimizi ön plana çıkartmamızı istiyor. 
Etrafınızda olup bitenleri güzel gözlerle görmeye ve direnmek yerine kabullenmeye niyet edin. 

___________________________

Jüpiter Sadalsuud, Merkür Spica, dolunay ise Scheat yıldızıyla kavuşumda. 
Kuvvetli bir gökyüzü enerjisi Balık dolunayında merhametimizle birlikte yaratıcılığımızı da ön plana çıkartmamız gerektiğini gösteriyor. 
Bunu başarabilmek için biraz içimize yönelip inzivaya çekilmemiz gerekebilir. 
Bu yüzden kendinizi biraz sosyal ortamlardan kısıtlayın ki, Balık enerjisi sezgilerinizle olan bağınızı kuvvetlendirsin. 

Kendinizle başbaşa kalıp şu soruları sorun.
Sizce yaratıcılığınıza engel olan şey ne olabilir?
Kimler sizi geride tutuyor?
Hangi korkularınız gerçek yaratıcılığınıza ket vuruyor? 

Yaratamayanın cinsel çakrası kapalıdır. 
Yaratamazsan Balık burcunun birliğini deneyimleyemezsin. 
Kardeşliği keşfedemez, merhametini gösteremezsin. 
Ne yaşamından zevk alırsın, ne de huzur bulursun.
 Bu yüzden büyülerin en kuvvetlisi olan papaz büyüsü bu çakrayı çökertmek için yapılır. 
Cinsel çakra çökertildi mi kişi yaşayan bir ölüye dönüşür. Vardır ama aslında yoktur!

İşte bu yüzden dolunaya etki eden Plüton ve Neptün gezegenleri özellikle sakral çakra olarak da adlandırılan 2. çakramızı aktifleştirecekler. 
Bu enerjiden olumlu yönde faydalanabilen muazzam bir sezgi gücüne erişebilir. 
Yaratıcılığınızı had safhada kullanabileceğiniz 2 haftalık bir döngü içerisine girmek üzeresiniz. 
Bu enerjiden olumlu anlamda faydalanamayanları ise duygusal fırtınalar bekliyor olabilir. Sonuçta Scheat yıldızı seller ve fırtına felaketlerini getiren bir yıldız. 
Dikkatli olmazsak bu fırtınalara hem duygusal alemimizde hem de gerçek dış dünyamızda deneyimleyebiliriz. 

☆☆☆

Dolunay gecesi Mart ayında ektiklerinizi biçeceğiniz için geriye dönüp son 6 ayın hesabını verin.
Hangi istekleriniz olmuş, hangi arzularınız ölmüş karar verin. 
Ve sonra da niyet edin. 
Güzeli görmeye, güzeli yaşamaya dair..

Dilerim bu dolunay hepimizin karanlıklarını aydınlatır ve bereketiyle iç dünyamıza huzur ve birlik inancını verir. 
 

7 Eylül 2021 | Başak burcunda YENİAY


Bir döngü daha atladı ve bir Başak yeniayı daha karşılıyor bizleri. 
Her zamanki gibi evren bizlere yepyeni bir beyaz sayfa açma imkanı tanıyor. 

14 derece Başak burcunda gerçekleşecek olan yeniay Uranüs'den destek aldığı için hoş sürprizleri ve beklenmedik tatlı değişimleri beraberinde getirebilir.

☆☆☆

Hepimiz zorlayıcı bir zaman diliminden geçiyoruz. Yorulduk ve korku doluyuz ve belki de en kötüsü geleceği hiçbir şekilde öngöremiyoruz.
Ufak bir değişim, farklı bir yol, çaresizliğimize bir çare.. hepimizin buna çok ihtiyacı var. 

Başak burcu sorunlara çözüm, kaosa düzen bulur.
Cennet deneyiminin ne demek olduğunu en iyi Başak burcu bilir. Bu yüzden mükemmeliyetçidir çünkü mükemmel düzenin var olabileceğini bilir ve onu bu dünyada yaratmaya çalışır. 
Ama işte maalesef o düzen bu dünyada imkansızdır. Yine de bunu bile bile çabalar. Didinir. Temizler. Ayıklar. Çevresini yaşanılacak bir yer haline getirir.  

Biz de bu yeniayla birlikte bunları yapmak zorundayız. Çevremizdeki sorunlara çareler üretip, içinde bulunduğumuz kaosa düzen getirmeye özen göstermeliyiz. Ama bunu yaparken Başak burcunun eleştirel ve baskıcı huyunu törpülememiz gerek çünkü Venüs ile Plüton arasındaki kare açı ilişkilerimizde baskı yaparak hiçbir yere varamayacağımızı gösteriyor. 
Bu yüzden sıkmayın sevdiklerinizi.

Her şeye rağmen Venüs ve Jüpiter arasındaki üçgen ile Mars-Plüton üçgeni olumlu etkileri beraberinde getireceği için yeniayla birlikte girişeceğimiz işlerimizde güzel başarılar elde edebileceğimizi gösteriyor. 
Aslında çoktandır kaybettiğimizi zannettiğimiz gücümüzü ve umudumuzu geri kazanabiliriz. 

Zaten yeniay zamanı Venüs gezegeni Spica ve Arcturus yıldızlarıyla kavuşumda olacak. 
Çok güzel bir enerji bu. 
Özellikle yaratıcılığımızı ortaya koyma konusunda çok şanslı bir yeniay deneyimliyor olacağız.
Bu nedenle kendinizi göstermekten çekinmeyin. Bırakın kalbiniz yaratsın, ruhunuz coşsun, zihniniz özgürleşsin. 
Bu özgürlüğü deneyimlemeyi ve hayatın akışıyla uyum içinde dans edebilmeyi hepimiz çok özledik. 
Toprak elementinde Güneş ve Ay'ın kavuşumu sağlam temellerin atılabileceğini sembolize ediyor. 

Dilerim bu güzel yeniayın şifası her birimizin yüreğine su serper, önümüzü biraz da olsun açar ve güzel sürprizlerle şaşırtır.

22 Ağustos 2021 | Kova burcunda dolunay

 

Arka arkaya aynı burçta ikinci kez dolunayın gerçekleşmesi çok sık rastlanan bir durum değildir. Ama bu sefer 29 derece Kova burcunda 24 Temmuz'daki aynı dolunayı deneyimliyor gibi olacağız. Bir önceki dolunay Kova burcunun ilk derecesindeydi bu seferki ise son derecesinde gerçekleşecek ve Jüpiter ile kavuşumda olacak. 

Astrolojide 29. derece büyük bir öneme sahiptir çünkü bu derecede bulunan gezegen misafirliğini sonlandırmaya hazırlanır. Geçiş aşamasında olduğu için hayatlarımızda ve dünyada karmaşa yaratır. 

Kova burcu ise hava elementinin hakimindedir. Karmaşayı sevmez, kafası rahat olsun ister. Sosyal bir burç olsa da, grup aktivitelerini sevse de, aslında içine kapanık bir tarafı da vardır. Yalnızlığı ve tek başınalığı arzular, hatta kendisini dengede hissedebilmek için buna ihtiyaç duyar. 

İşte 29. derecedeki Kova dolunayı karmaşadan uzaklaşma isteğimizin yoğunlaşacağını gösteriyor. Bu aralar hepimizin biraz kafasını dinlemeye ihtiyacı olabilir. Kabuğumuza çekilip, insanlardan ve dünyanın sorunlarından uzaklaşmak isteyebiliriz. Bu yüzden kendinize zaman tanıyın. Kendinizle başbaşa kalın ve geçen ay bir şekilde kapatmamış olduğunuz eski defterleri bu dolunayla birlikte kapatın. Etrafınızdaki kalabalığı azaltın. Bu dolunay şifasını kalabalıklardan arınmaya niyet edenlere verecek. 

Gökkubbede birçok gezegen kendi hanesinde. Merkür Başak'ta, Neptün Balık'ta, Güneş Aslan'da, Venüs Terazi'de, Satürn ise Kova'da. Çok kuvvetli bir havanın hakimindeyiz. Dolunay da zaten Jüpiter ile kavuşumda. Bu yüzden aslında farkında olmasak da çok güçlüyüz. İrademizi ortaya koyabilir, kartlarımızı açık oynayabiliriz. Ama işte maalesef Neptün ve Mars arasındaki karşıtlık düşünmeden adım atar ve maddi bir yükün altına girersek hayal kırıklığına uğrama ihtimalimizin pek de düşük olmayacağını gösteriyor. 

Ama ne olursa olsun Venüs ile Satürn arasındaki uyumlu açı aşk ve sevgi adına güzel bir zaman diliminde olduğumuza işaret ediyor. Dolunay enerjisini hayatınızda sevdiğiniz şeyleri kalıcı hale getirmek için kullanın. Artık size ait olmayan ve ruhunuza hizmet etmeyen şeylerden arının. Bırakın ferahlasın kalbiniz, zihniniz ve ruhunuz. Boşalan yerlere ise sevgi gelsin buyursun. 

Eğer bu arınmadan geçebilirseniz bir sonraki aşamaya geçebildiğinizi ve yolunuzun hiç ummadığınız şekilde açılacağını göreceksiniz. Sonuçta bir Kova dolunayı bu, yöneticisi Uranüs. Yani nereden neyin çıkacağı belli değil. Sürprizler bizi bekliyor olabilir. 

Dilerim bu dolunay hepimize aradığımız arınmayı getirir, ruhumuz arzuladığı huzuru bulur ve rahat eder. 


8 Ağustos 2021 | Aslan burcunda YENİAY

Kapımızda 16 derece Aslan burcunda gerçekleşecek olan yeniay bulunmakta. Her yeniay yeni bir sayfa demektir. Gökkubbede Güneş ve Ay birbirlerine kavuşur ve ufak bir karanlığın ardından her birimizin hayatında bembeyaz bir sayfa açılır. İşte bu beyaz sayfa haritamızda Aslan burcunun bulunduğu alanla ilgili olacak. 

Bu yeniay "lions gate" yani Aslan kapısı olarak adlandırılan olaydan 3 gün önce gerçekleşecek. Sirius piramidlerle uyumlu hale gelecek ve dünyaya yakınlaşacak. Bu güzel bir ruhsal aydınlanma sembolü. Özellikle bu kadar karanlık bir dolunaydan sonra bu Aslan Geçidi hepimizin beklediği manevi bir güç olacak ve yanan yüreklerimize su serpecek. 

Aslan burcunda sadece Güneş ve Ay bulunmuyor. Burada ayrıca Merkür de var. Tüm bu gök cisimleri Satürn ve Uranüs tarafından imtihan edilmekte. Bu büyük bir öfke ve isyan enerjisi. Hem de bu sefer isyan eden ateş elementinin kendisi. Bu yüzden dünyanın dört bir yanında cayır cayır yanıyor ciğerlerimiz. 

Ağaçlar özel ve üstün varlıklardır. Geleceğimizin umutlarıdır. Onları yok etmek geleceği çalmaktır. Bu yeniaydan önce deneyimlediğimiz dolunay çok şeytani bir enerjiye sahipti. Oğlak takım yıldızının boynuzları arasında gerçekleşmişti. Ama aklıma bu kadar şeytani bir operasyon yapabilecekleri gelmedi. İnsan içinde büyük kötülük barındırmadığı sürece kötülüğün hangi boyutlara varacağını kestiremiyor işte. Olan sadece insanlara değil, arılara, canlara, geleceğimize oldu. 

İçim acırken bu yazıyı kaleme almak içimden geçmese de yine de umut aşılamak zorundayım. Dilerim bu durumdan ders çıkarır ve bir daha olmasını engelleriz. Ama bunun için sadece ormanda yanan ateşleri değil, asıl içimizdeki öfke ve isyan ateşini söndürmeliyiz. Çünkü kadim öğretilerin bize aktardığı gibi içerisi nasılsa, dışarısı da öyledir..

Etrafımızı saran tüm karanlıklara rağmen bu yeniayın aydınlatıcı enerjisine geri dönersek, aslında tuhaf bir havadayız diyebiliriz. Çünkü tüm acı ve üzüntülere rağmen yeni kapıların eşiğinde duruyoruz. Ufkumuz açık, önümüz berrak. Buna inanmak zor da olsa, bu yeniay genişleme ve şanslı fırsatların vaadiyle geliyor. 

Uzun zamandır sisli puslu bir havanın içindeydik. Artık yavaş yavaş kartlar açılıyor. Gerçekler su yüzeyine çıkıyor ve yolumuz belirleniyor. Bu yeniayla birlikte zihnimiz daha berrak, yüreğimiz daha cesur, kalbimiz daha fazla sevgidolu olacak. Ertelediğimiz şeylere adım atmakta daha az zorlanacağımız 2 haftalık bir sürece giriyoruz. Kararsız davranışlarımızdan vazgeçip, eyleme hazır hale gelecek ruhlarımız. Ama yine de temkinli olmayı unutmamalıyız. Çünkü Neptün ve Venüs arasındaki karşıtlık ilişkiler ve para konularında gereğinden fazla risk alma niyetimizin bizi pek iyi yerlere götürmeyeceğini söylemekte. 

Belki de bu yeniay yapabileceğimiz en mantıklı şey Başak burcundaki Mars enerjisinden faydalanmak. Yani planlı programlı, hesaplı ve temkinli hareket etmek olacak. Bu yüzden Başak burcunun saf olan enerjisine bürünün. Azla yetinin. Mütevazi olun. Gözlerimizi göklere dikme değil, yerlere eğme zamanı. Büyük burunluluk taslayan ve kibrine yenik düşenler 2 haftalık süreç içerisinde kaybedecekler. Bu yüzden lütfen isyanımızı ve egomuzu değil, saflığı ve sevgiyi yüceltelim önümüzdeki günlerde. 

Misafiriz şu güzel yer kürede. Gün gelecek gideceğiz. Misafirliğimizin haddini bilip burayı yaşanılacak bir halde bizden sonraki kuşaklara bırakabilmek en büyük görevimiz. 

Dilerim bu yeniay bize bu gerçekleri hatırlatır ve hayata olan güvenimizi tazeler çünkü bu güven duygusuna bu aralar hepimizin çok ihtiyacı var. 

24 Temmuz 2021 | Kova burcunda dolunay


Geçen sene deneyimlediğimiz Satürn-Jüpiter kavuşumunu derece olarak tetikleyen bir dolunay var karşımızda.
Astrolojide önemli kavuşumların dereceleri büyük bir öneme sahiptir ve her tetiklendiklerinde geçmişi de tetiklerler. 

Satürn-Jüpiter kavuşumu 20 yıllık yeni bir döngüyü başlatmıştı. Bu dolunay ise tam da bu başlangıcın sembolü olacak nitelikte. 
Bu yüzden dolunayın etkisiyle birlikte hem sahte vaka sayılarında bir artış, hem de çok daha sert önlemler ve kapanmalar gündemimizi meşgul etmeye devam edecek. 

Biliyorum, içimizden yeter artık ne zaman bitecek bu süreç diye isyan edesimiz var ama maalesef henüz aydınlıktan çok uzağız. En azından 2023 yılına kadar, yani Satürn Kova'yı terk edene dek bu kısıtlamalarla kontrol altına alınmaya devam edeceğiz. Bu yüzden isyanlar ve ayaklanmaları global ölçekte yaşamaya da devam edeceğiz. 

Makro kozmosta bunları yaşarken kendi küçük iç dünyamızda dolunay karanlık bir aydınlanmayı ve uyanışı beraberinde getirecek. 

Satürn-Jüpiter kavuşumu yazımı okuyanlar hatırlayacaktır. Bu ikili Oğlak takım yıldızının boynuzlarının arasında kavuşmuştu. İşte bu dolunay da aynı noktada gerçekleşeceği için okült yeteneklerin ortaya çıkacağına işaret ediyor.

Bu gizli yeteneklere aslında hepimiz sahibiz. 
Sadece yıllardır kendi gücümüzün farkına varamamamız için uyutulduk. 
Bu yüzden kendimizi çaresiz ve işe yaramaz hissediyoruz. 
Kapana kıstırılmış gibiyiz. 
Hangi yöne, nereye doğru yol almamız ve ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. 
Tuhaf bir bocalamanın içinde dünyanın büyük bir çoğunluğu.
Tıpkı gökkubbede büyük malefikler olarak bilinen Plüton ve Satürn'ün arasına sıkışmış olan bu dolunay gibi. 

Plüton ölüm ve korkuyu sembolize eder.
Satürn ise fakirlik ve açlıkla anılır.
Bu iki gezegenin arasına sıkışmış olan bu dolunay muzzam çapta bir korkunun yayılmasına sebep olacak. 
Aç kalma, yoksul olma ve ölüm korkusu..
Ve işte tam da bu durumumuz derin uykumuzdan uyanmamızı sağlayacak. 
Bu dolunay birçok insanı sarsacak büyük bir güce sahip. Çünkü 2000 yıldır kurban anlayışını benimsemiş olan dev bir kitle gerçekleri görmek üzere.

Dolunay Kova burcunda gerçekleşeceği için birçoğumuz entelektüel bir aydınlanma yaşayacak.
Çünkü korkular sadece zihnimzde var olurlar ve çoğu zaman gerçeğe dönüşmez, sadece aklımızdaki sinsi şeytanlardan ibaret kalırlar. 
Bizi korkutan korkunun duygusudur. 
Bu yüzden korkularıyla yüzleşebilecek cesarete sahip olanlar ne kadar saçmaladıklarının bilincine varırlar. 
İşte bu dolunay bu bilinci uyandıracak hem de global bir çapta. 

☆☆☆

Dolunaya Mars ve Jüpiter doğasında olan önemli bir yıldız eşlik ediyor. 
Altair.
Bu yıldız kartal takım yıldızında bulunur ve mücadeleyi, savaşı, hakkını aramayı sembolize eder. 

Küçük veya büyük çapta, hepimizi bir özgürlük savaşı bekliyor. 
Savaşı kazanan özgürlüğünü kazanacak, kaybeden ise kurban edilmeyi göze almış olacak.

Kısacası bu dolunayın zorlayıcı açıları olmasa da, karanlık bir etkiye sahip olduğu için hissettiklerimiz ve yaşadıklarımız bize kendi gücümüzü elimize almamız gerektiğini hatırlatacak.
Bu yüzden ana akım medya göstermese de, dünyanın dört bir yanında ayaklanmalar ve isyanlar kaçınılmaz. 
______________________________

Dolunay gecesi tek başınıza kalabileceğiniz karanlık bir yere sığınıp gökyüzünü izlemenizi tavsiye ederim. 
Sky walk uygulamasını kullanabilenler kartal takım yıldızını bulsunlar.
Bu takım yıldızına, yani Altair'e doğru kalbinizden bir dua yükseltin.
Duanızda özgürlüğü isteyin çünkü onu kaybederseniz huzuru bir daha ne siz ne de çocuklarınız bulacak..

ELEMENTLERİN İNTİKAMI

 

Geçen gün kaleme almış olduğum güncel olaylar eşliğinde gökyüzü rehberliği yazımın ikinci kısmını kaleme alıp, son dönemlerde yaşamış olduğumuz doğal afetler ve elementler hakkında bahsetmek istiyorum. 

Uranüs 2019 yılında Boğa burcuna geçtiğinden beri doğal afetlerin artacağını zaten hepimiz öngörmüştük ama belki de hiçbirimiz 4 elementin intikamının bu kadar da fazla olacağına inanmamıştık. Özellikle son 1-2 senedir öyle bir döngü içerisindeyiz ki, ilk önce ateş elementi devreye girdi ve dört bir yandan denizlerle çevrili Avustralya'da günlerce durdurulamayan bir yangını şaşkınlık içerisinde izledik. Onunla birlikte ülkemizde ve ABD'de de yangınlar gerçekleşti. 

Ateş elementi hıncını daha alamamışken hava elementi devreye girdi ve küresel bir salgın başladı. Birden hiç umulmadık anda en büyük düşmanımız hava oldu. Sevdiklerimizle aramıza mesafeler girdi. 

Hava elementinin intikamı hala devam ederken bu sefer de toprak elementi depremleri ve volkanik faaliyetleri devreye soktu. İtalya'daki Etna yanardağı faaliyete geçti ve hepimizi korkuttu. Sonuçta Etna bütün Avrupa'yı bir buzulçağına sokabilecek kudrete sahip olan bir yanardağ. O yanarsa biz de yanarız! 

Geriye bir tek su elementinin intikamı kalmıştı ki, onu da şimdi görüyoruz. İlk önce Marmara'yı saran müsilaj ile kolera salgını patlayabilir dendi. Acaba su elementi havayla birlikte böyle mi intikam alacak derken Marmara müsilajdan arındırılmaya başlandı. Çevremde birkaç kişiden hastaneye kaldırıldıklarını öğrensemde, insanlar gönül rahatlığıyla denize girebiliyor ve müsilaja dair bir belirti son iki haftadır bizim buralarda yok. Bu bana su elementinin yerden değil gökten de gelebileceğini hatırlattı. Ve tam da bunun üzerine altyapısı bu kadar sağlam ve belediyelerin kusursuz çalıştığı Almanya ve Belçika'dan dehşet verici sel felaketleri duyuldu. Onca insan kayıp, güncel verilere göre 168 kişi hayatını kaybetti. Bu sayının daha da artacağı belli. 

Ben bu yazıyı kaleme alırken benzer bir sel felaketi ve heyelan da güzel Rize'mizden geldi. Ondan önceki haftalarda Sakarya bölgesinden bir sel felaketi duymuştuk. Bu haberler bitmek bilmiyor ve bu felaketler sadece birer başlangıç. Bunları çok daha sık duyacağız. 

Özellikle bu yaz birçoğumuz için gerçeklerle yüzleşme yazı oldu. Kasım gibi geçen bir Haziran yaşadık. Soğuk ve yağışlı. Biz üşürken Kanada ve Rusya gibi kuzey bölgeler cayır cayır yandı. Sıcak havaya dayanamayanlar oldu ve sadece Kanada'da 719 kişi bu yüzden hayatını kaybetti. Bu mevsim normallerin dışında gerçekleşen sıcaklık tabiki orman yangınlarını da beraberinde getirdi. 

Kısacası 4 element birbiriyle etkileşime girerek insanoğlundan intikam alıyor. Doğaya bir şey olduğunu zannetmeyin. Yanan toprak bir süre sonra kendisini yeniliyor. Yanan ağaçların yerine yeni ağaçlar yetişiyor. Toprak sel suyunu emiyor, yanardağının bıraktıklarını gübre misali kabul ederek zenginleşiyor. Doğal afetlerde olan bizlere oluyor. Bizim evlerimiz yıkılıyor, çatılarımız uçuyor, sularda boğulup ölen bizler ve en sevdiklerimiz oluyor. 

İnsanoğlu doğayı hiçbir zaman için yenemez ama doğa insanı istediği anda mahvedebilir. Bu yüzden ona karşı büyük bir saygı göstermek ve başımızı  karşısında daima eğmek zorundayız. Çünkü biz Doğa Ana'dan asla daha güçlü değiliz. 

Bu gerçeğin yeni yeni farkına varan insanlar ilgilerini iklim konusunda uzmanlaşmış bilim insanlarına yöneltmeye başladılar. Soru basit:

Bundan sonra yaşanılacak en güvenilir ülke veya bölge neresi? 

Bu soruyu siz de yöneltin kendinize. Hatta isteyenler yorumlarda paylaşsın. Ama cevabını ben size şimdiden söyleleyim. Ne Şirince, ne dağ başı ne de başka bir yer. Kısacası bilim insanlarına göre hiçbir ülke ve hiçbir bölge. 

Öner Döşer girmiş olduğumuz süreç için çok güzel bir şey söyledi. Bu öyle bir süreç ki, hiçbirimiz kendini garantiye alamayacak, dedi. Bu sözüne katılıyorum. Ne zengin ne fakir.. ister villanız olsun, isterse evsiz olun bundan sonra eşitsiniz. Çünkü toprak döngüsü kapandı ve eşitliğin sembolü olan hava döngüsü başladı. Bill Gates'in dediği gibi bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. 

Doğayı sömürürken, ormanları yok ederken, denizleri kirletirken bu gerçek hiçbirimizin aklının ucundan bile geçmedi. Oysa her tecavüzün, her tacizin, her hor kullanmanın bir bedeli olacaktı. İşte Uranüs Boğa'da bu bedeli ödetiyor ve 2026 yılına kadar daha da şiddetli bir şekilde ödetecek. Hep beraber doğanın intikam alışını izliyor olacağız. Ve bu intikam seni beni bulsa da, en çok zengin kesimi bulacak çünkü en büyük hak yiyici daima onlar oldu. Bu yüzden özendiğiniz o Kanada, Amerika, Avrupa hayatlarını iyi gözlemleyin. O güzel bahçeli villalarında oturanlar bir anda her şeylerini kaybedecekler. Zaten bu yazıyı yazarken bir haber daha Kanada'dan geldi. Şiddetli hortum yine onlarca kişiyi evsiz bırakmış. 

Görüntüler içler acısı ve zengin veya fakir hiç kimsenin başına bu tür felaketlerin gelmesini istemem. Ama Doğa Ana'ya bu kadar sert davranırken elbette bunun bir gün bedelini ödeyecektik ve o gün hepimiz için artık yarından daha da yakın. 

Doğal afetler ezelden beridir oluyor bu yeni bir şey değil ki diyebilirsiniz, ki haklısınız. Ben küresel ısınmaya çok fazla inanmayanlardanım. Bence çok daha farklı bir şey oluyor. Kutupların manyetik alanı kayıyor. Ve bu da ilk defa olan bir şey değil. Doğa Ana değişimi sever ve çokça kez yaşadı bu olayı. Değişimlere direnen insanoğludur. Bu yüzden doğa değişirken ona ayak uydurmakta zorlanan bizler olacağız. 

Peki ne mi yapabiliriz?

Musluktan akıttığınız her damlanın kıymetini bilebilirsiniz. Balkon, teras veya bahçe, yaşam alanlarınızı yeşillendirebilirsiniz. Toprak, tohum bulabilir ve ekebilirsiniz. Canlılara, börtü böceğe yaşam alanı yaratarak Doğa Ana'ya hizmet edebilirsiniz. AVM'lerde gezinip naylon, polyester ürünler almak yerine ihtiyaçlarınızı ikinci el ürünlerle karşılayabilirsiniz. Plastik ambalajlarda yiyecek içecek satın almak yerine üreticilerden plastiksiz çözümler bulmalarını talep edebilirsiniz. Unutmayın ki, patron onlar değil, Siz'siniz. Çünkü siz talep ettiğiniz sürece onlar üretebilir ve para kazanabilir. Şirketler bu hırsla bizi sömürmeye devam edecek çünkü buna biz izin veriyoruz. Keşke bunu bir idrak edebilsek. Çünkü güç onlarda değil, aslında gerçek güç toplum, yani Biz'iz.

Bu yazımı burda sonlandırıyorum. Umarım hepimiz değişen bu döngüye en hızlı şekilde ayak uydurur ve değişimin kendisi oluruz. Yoksa yazılarımda dediğim gibi torunlarımızın torunlarına uğruna yaşanacak bir dünya bırakamayacağız. Ve bu kadar bencil olmaya gerçekten hakkımız yok!

Güncel olaylar eşliğinde gökyüzünün fısıltıları

 

Bu yazımı beyin yıkamak için değil tam tersine farkındalık kazandırmak için kaleme almak istedim. İnsanlar 2020/21 yıllarında en çok yıkanan şeyin ellerimiz olduğunu zannediyorlar oysa en çok yıkanan maalesef beynimiz oldu bu süreçte. 

Satürn ve Plüton geçen sene Oğlak burcunda birleştiklerinde büyük bir anlaşma yaptılar. Kader planına uygun davranmayan herkesi ortadan kaldıracaklarına dair bir yemindi aslında bu. Dev bir temizlik gerçekleşecekti çünkü ademoğlu Kova çağına hazırlanmalıydı. Bunun sonucunda dev bir salgın başladı. Bu salgında ölecek olanların sayısı da kimlikleri de belliydi. Kader planının dışında hareket edenlere bu hastalık bulaşacak ve Azrail devreye girecekti. Kaderine uygun yaşayan ve misyonların bilincinde olanlar ise bunu basit bir grip gibi atlatacak ve hayatına devam edecekti. 

Astrolojide boşuna Satürn için acımasız denmez. Hele bir de en büyük malefiklerden olan Plüton da yanında duruyorsa tabiki ceza büyük, ödenen bedel ise ağır olacaktı. Ama yine de bunu kötü olarak algılamayın. Çünkü aramızdan ayrılan ruhlar veda etmeyi kendileri seçmişti. 

Ölüm günümüz kaderimizdir. Bunu doğmadan önce kendimiz belirleriz. Siz istediğiniz kadar sağlıklı yaşayın, aşılarınızı olun.. tüm bunların hiçbiri sizi ölümden kurtarmayacak. Bu yüzden ölüm sayıları sizi korkutmamalı. Sadece bu çağı deneyimlemek istemeyen ruhlar aramızdan ayrılıyorlar. Korkmak yerine sevgiyle onları farklı bir boyutta devam edecek olan tekamül yolculuklarına uğurlamamız gerek. 

Kısacası salgından yani Plüton'dan kurtulmanızın yolu kendinize bilinmedik bir şey enjekte etmek değil. Kaderinizle yüzleşip misyonunuzu hatırlamak. Çünkü yeni dünya düzeninde işe yaramaz insanlara yer yok! Robotlar ve yapay zeka zaten mesleklerin çoğunu devraldı ve alacak. Artık sadece yaratıcı insanlara ihtiyaç var. Bu yüzden en çok yaşlılar veda ediyor ve ayrılıyor aramızdan. 

Uranüs özgürlüğü ve bağımsızlığı sembolize eder. Boğa burcu ise maddi değerleri. Bu transit bize sadece dijital parayı vs dayatmayacak. Uranüs'ün Boğa burcundaki transiti şu anda sahip olduğun değerlerden çok daha fazlasını hak ediyorsun diye haykırıyor suratımıza ama dinleyen, bu sesi duyan kim..

Uranüs en son Boğa burcundayken toplama kamplarında fakirler, çingeneler, engelliler ve özellikle Türk kökenli yahudiler üzerinde büyük deneyler yapılıyordu. Aradan onca yıl geçti ve Uranüs yine Boğa burcunda bulunuyor. Ve ne acıdır ki, şu an aynı deneyler bu sefer tüm insanlık üzerinde yapılıyor. Adı sadece yahudi soykırımı değil daha farklı.. Tıbbi soykırım! 

Orta sınıf başarılı bir şekilde yok edilirken, zenginler hiç olmadığı kadar şiştiler ve hala da doymadıkları için şişmeye devam ediyorlar. Kahpelik üzerine kurdukları bu sistemi şimdi hepimize yeni komünizm adı altında beyinlerimizi yıkayarak dayatmaya çalışacaklar. Oysa aklı olan herkes Komünist sistemle yönetilen Çin ve Kuzey Kore'nin ne halde olduğunu görüyor. Hak, hukuk, eşitlik ve adalet bu şekilde gelmez. Bunu hepimiz geçmişte gördük ve hala da görüyoruz. Bu Uranüs'ün yolu değil. 

Kendinize dönüp bir sorun. Bir eviniz, arabanız, düzenli bir geliriniz ve bir işinizin olmasını istemez misiniz? İstersiniz. İşte bu sorunun cevabını bize kabullendirmek için şu an planlanmış bir pandemi ve insan eliyle yaratılmış olan bir virüsün etkisindeyiz. Nasıl bu kadar emin olabiliriz diye soruyor olabilirsiniz kendinize. Aslında cevabı çok basit çünkü Neptün Balık burcunda. 

Tarih bize gösterdi ki, bugüne dek çokça salgın atlattı insanoğlu. Hiçbir salgını durduran da aşı olmadı, kazanılan bağışıklık oldu. Ama bu sefer durum çok farklı. İnsanoğlunun sağlığı o kadar çok önemli ki, devletler büyük bir baskı görmekte. Yeterki o ne olduğu belli olmayan şey hızlı bir şekilde 10 doz enjekte edilsin herkese. Amaç gerçekten insan sağlığı mı yoksa çip mi yoksa nüfusu düşürmek için toplu katliam mı bilemiyorum. Herkes bu sorunun cevabını kendi vermeli. 

Ama unutmayın ki, Neptün çok kuvvetli olduğu Balık burcunda. Öyle bir sisli puslu hava ki bu, istediğiniz senaryoyu kurgulayıp karşınızdakine pazarlayabilirsiniz. 

Neptün 1692 yılında da yine Balık burcundaydı ve onca masum insan kilisenin manipülasyonu yüzünden cadı diye cayır cayır ateşler içerisinde yakıldı. Onca yıl geçti aradan ama farklı bir senaryoyla bugün yine yaşıyoruz bu soykırımı.

Hipnotize olmuş varlıklar gibi şu an ana akım medyanın elinde olan kuklalarız. Bunu sadece ülkemiz için değil, tüm ülkelerin medya araçları için söylüyorum. Korku beyin yıkamak için en önemli unsurdur. Bunu Hitler'de biliyordu ve çok güzel kullanmıştı. Ama küreselcileri tebrik etmek lazım biraz şapşal bir plan hazırlamış olsalar da, yine de yutturdular hepimize. Korkuyla yönetiyorlar şu an bizleri ve maşa gibi yerine getiriyoruz tüm emirlerini.

Lütfen gözlerinizi açın ve Uranüs'ün Boğa burcundaki etkisini çok iyi anlayın. Bu bir özgürlük çağrısı ve bizim gittiğimiz yer mutlak köleliğe doğru. Komünizm sizi özgürleştirmeyecek. Size hak ettiğinizi vermeyecek. Sahte bir eşitlik sunacak ve çark değişmeyecek. Sizden yine de daha zengin, varlıklı olan bir yönetici küreselci grup olacak. Siz yine onların altında kalan ve ezilen, hakkı yenilen tayfa olacaksınız. Sizce Uranüs Boğa burcunda bunu mu dayatmak istiyor bizlere? 

Şu an seçim yapma hakkına sahibiz. Ama eğer özgürlüğü seçmez isek çocuklarımıza uğruna yaşanılacak bir gelecek bırakmıyor olacağız. Onların seçim hakkı olmayacak. Bize adaletsizlik üzerine kurulu bir düzen dayatılacak. Zaten adaletsiz bir düzende yaşıyorduk, biliyorum ama bu dayatılan bundan bin beter olacak ve bu gerçeği bilmenizi istemiyorlar. 

Astroloji neden dinen haram olarak görülür ve bilim onu neden yalanlayıp gerçek olarak kabul etmez diye hiç düşündünüz mü? Astroloji bir pusuladır. Karanlıkta ışık misali yol gösterir. Eğer size yol gösteren bir pusulanız varsa sizi başka biri manipüle ederek yönlendiremez. Günümüzün en büyük kitle yönetim araçları maalesef bir taraftan din bir taraftan da bilimdir. Ve bu ikisine sorgulamadan körü körüne tapan insanlardan oluşuyor yeryüzü. Özellikle günümüzde bilimin arkasına sığınan sahtekârlar şu an sahnedeler ve Greta Thunberg'in de dediği gibi oyunculuklarını sergiliyorlar. 

Astrolojiyi  Kova burcu temsil eder çünkü Kova gerçek adalet ve kardeşliktir. Astroloji ise insanları bu gerçek adalet üzerine kurulu kardeşliğe götürmek için vardır ve gökyüzünü biraz okumayı bilenler olup bitenleri çok iyi okuyabilirler. Çünkü astroloji her şeyi açıkça gösteriyor ve aslında işini bilen astrologlar bu konulara zaten değiniyor. Sadece büyük çevresi olanlardan bu kadar açık sözlü ve net olmalarını bekleyemeyiz. Bu yüzden bu konular daha çok üstü kapalı anlatılır. Ben cesareti gösterip biraz daha açık ve net ifade etmek istedim gökyüzü sembolizmasını. Umarım umduğum gibi bir farkındalık kazandırabilmişimdir. Aslında bireysel değil toplumsal bir seçimin eşiğindeyiz ama yine de tek başımıza hangi tarafı seçeceğimizin kararını vermek üzereyiz. Lütfen bu seçimi yaparken duygularınızla değil mantığınızla hareket edin. Sizi yönlendiren korkunuz olmasın. Hele ölüm korkusu asla olmasın. Çünkü o günden kaçış yok. Ölüm elbet bir gün gelecek. O halde ha yarın ha bugün fark etmez. Ama önemli olan o gün gelene dek özgür ve değerli bir hayat yaşamış olmak ve bu değerleri torunlarımıza da bırakabilmek. Tıpkı Uranüs'ün bize vadettiği gibi..

10 TEMMUZ 2021 | YENGEÇ BURCUNDA YENİAY


18 derece Yengeç burcunda gerçekleşecek olan yeniaya yaklaşıyoruz. Önümüzdeki iki haftalık süreç boyunca umursayacağımız şeyler aile ve yuva etrafında oluşan olaylar olacak.

Ben gerçekten nereye aidim? sorusu hepimizin aklını kurcalayacak ve bu sorunun cevabını bulabilmek uğruna yeni bir yolculuğa çıkıyor olacağız. Kimilerimiz gerçekten aileleriyle yollarını ayıracak, kimilerimiz ise kendilerine yepyeni bir yuva kuracak. 

Yeniayın Neptün ile olumlu açısı hayal kırıklıkların onarılacağını ve kırgınlıkların aşılıp, güzel bir manevi enerjinin içine gireceğimizi gösteriyor. Bu yüzden kavgalı olduğunuz kişiler varsa onlarla barışın ve kalbinizdeki yükleri azaltın. Bunu başarabilenlere bu yeniay ferahlama vadediyor. 

 Yeniay bir yandan da Plüton ile karşıt açıya sahip. Yani karanlık duyguları, kibir ve ego krizlerini beraberinde getirecektir. İçimizde hepimiz bir huzursuzluk hissediyoruz. Sessizce bir isyan yükseliyor ve had safhada bir tahammülsüzlük söz konusu. Tüm bu karanlık duygular 2 hafta boyunca huzurumuzu kemirecek. Karşımızdakiyle didişip,  üstün çıkmaya çalışırken savaştığımız şeyin kendi egomuz olduğunu kavrayamayacağız.

Gökkubbede ayrıca Mars ve Venüs kavuşumdalar. Bu ilişkiler açısından güzel bir enerjiyi getirse de Satürn ve Uranüs gezegenlerinden gelen zorlayıcı açılar, yeniayla birlikte ilişkilerimize bir hayli dikkat etmemiz gerektiğine dair bizi uyarıyor. Sabit gibi görünen ve bize güven verdiğini zannettiğimiz ilişkilerimiz çatırdayabilir. Hiç ummadığımız olaylar gereksiz yere patlayarak ilişkilerimize mesafe ve soğukluk getirebilir.

Ne var ki, Merkür gökkubbede Betelgeuse ve Polaris yıldızlarından destek aldığı için bir yerlerden bize rehberlik edecek birileri çıkabilir. Umduğunuzdan çok daha farklı bir yola sapabilirsiniz. Bu yüzden tutunmaya çalışmayın. Ne geçmişinize, ne yüklerinize de ne de gelecek korkularınıza.. 

Kısacası değişken ve fırtınalı bir atmosferin içerisinde bulunuyoruz. Uçurumun eşiğinde cambazlık yapacak gibiyiz. Kimilerimiz düşecek, kimilerimiz sağ salim varmaları gereken yere gidecek. Önemli olan akışa teslim olmak ve tıpkı Yengeç burcunun elementi gibi su misali koşullara ve kadere güvenmek. Böylelikle yol kendiliğinden önümüzde belirecek. İhtiyaç duyduğumuz yardımlar ise yolculuğumuz süresince mucizevi bir şekilde karşımıza çıkacak. 

Dilerim bu yeniay karanlıklara yenik düşmek yerine, karanlığımızı aydınlatacak yıldızlarla karşılaşır ve güzel bir rehberlik alarak açık ve aydın bir yolda huzur buluruz. 

24 HAZİRAN 2021 | Oğlak burcunda dolunay

 

3 derece Oğlak burcunda gerçekleşen dolunayı kucaklamak üzereyiz.
Tutulma sonrası ilk tamama erişimizin sembolü bu dolunay. 
Yaklaşık olarak 6 ay önce hepimiz Oğlak burcundaki yeniayı deneyimledik ve akabinde haritamızda Oğlak burcunun bulunduğu alanla ilgili konularda yeni bir başlangıç yapıp bir temel inşa ettik. 
İşte bu dolunay ektiklerimizi biçiyor olacağız.

☆☆☆

Bu dolunayla birlikte eski kalıpları yıkmaya hazırlanın. 
Geçmişin prangalarından kurtulun. 
Çünkü her birimizi bir değişim bekliyor. 
İyicil gezegen Jüpiter dolunay'a güzel bir destek gönderdiği için aslında yaşamlarımıza göklerden bir yardım eli dokunacak.
Hazır Merkür de retrosunu tamamlamışken gelecek uğruna daha hızlı adım atabileceğimiz bir sürece girmiş bulunuyoruz. 
Ama Merkür'ün Neptün ile zorlayıcı açısı aklımızı toparlamakta zorlanacağımıza işaret ediyor. 
Aslında Satürn'den destek geldiği için gerçekçi fikirleri olanlar bu süreçte hedeflerine ulaşabilecekler ama yine de Neptün'ün hayal kırıklığı barındıran enerjisine dikkat etmemiz şart. 
Yani çıktığınız yollara da kimlerle çıktığınıza da dikkat edin.
 Sabır gösterebilirseniz güzel bir yere varabilirsiniz ama varana dek bazı şeylerin umduğunuz gibi gitmeyeceğini bilmeniz gerek.

☆☆☆

Bu dolunaya etki eden önemli bir diğer gök açısı Satürn ve Uranüs arasında ikinciye kesinleşen kare açı. 
Bu açının ilkini Şubat'da deneyimlemiştik. Bu dolunayla birlikte ikincisini, Aralık ayında ise son etkisini hissedeceğiz. 
Eskiyle yeninin, geçmişle geleceğin, var olan düzenle yeni gelmekte olan düzenin çatışmasını sembolize ediyor bu ikilinin dansı. 
Öyle bir tuhaf sürecin içindeyiz ki, 2030'dan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını ve bir daha da asla olamayacağını idrak edeceğiz. 
Bu dolunay da bu yeni doğumun sancılarından biri. 

Bir yanımız geçmişini özlüyor olacak. 
Eskiden meğer ne kadar huzurluymuşum diyenlerimiz çoğalacak.
Ama bir yandan da bir şeylerin koptuğunu ve bir daha eskisi gibi olamayacağını bildiğimiz için yeniyi kabul etmekle reddetme arasında sıkışıp kaldığımız için kendimizi huzursuz ve zaman zaman da çaresizmişiz gibi hissedeceğiz. 
Dolunay haritasında Satürn ve Uranüs'un zorlayıcı dansına bir de Mars kare açısıyla eşlik ettiği için işler iyice zorlaşacak. 
Mars Aslan burcunda kuvvetli konumda olduğu için herkeste bir inatlaşma olabilir ve kimse geriye adım atıp fedakârlık etmek istemeyebilir. Bu da işleri iyice zora sokabilir. 

Uzun lafın kısası..
Bu dolunay kendinize hakim olun. 
Bilin ki, bazı şeyler umduğunuz gibi gitmeyecek. 
6 ay önce ektiğiniz tohumlar istediğiniz gibi yeşermeyecek. 
Sabırlı davranın.
Eskiye inatla tutunmayın ve çevrenizdekilerle de inatlaşmayın. 
En doğruyu sadece kendinizin bildiğini sanmayın.
Çünkü bu dolunayın ucunda hayal kırıklığı da var. 
Yine de umudu yitirmek olmaz. Sonuçta Jüpiter bizi kucaklamak için elinden geleni yapma arzusunda.

Dilerim bu dolunay tüm zorluklara rağmen hayatımıza güzel yenilikler getirir ve eskinin gücünü elimize alarak geleceğimize aydınlık armağan ederiz.

10 Haziran 2021 | İKİZLER BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI


 19 derece İkizler burcunda gerçekleşecek olan Güneş tutulmasına yaklaşıyoruz. 
Bu tutulmayı ülkemizden gözlemleyemeyeceğimiz için ufak bir manevi korunma altında olduğumuzu söyleyebiliriz ama aynısı Amerika ve kuzey ülkeleri için geçerli olmayacak. Bu bölgelerde Güneş tutulması birçok ani gelişmeleri beraberinde getirebilir. 

 İkizler hanesinde Güneş, Ay, Merkür ve Kuzey Ay düğümü bulunduğu için yoğun bir ikizler enerjisi bizi etkisi altına alacak. 
Değişken koşullar ne zaman ne yapmamız gerektiği konusunda bizi ikilemde bırakabilir.

Ay düğümleri Yay ve İkizler eksenine geçtiğinden beri günü yaşamak, an'a odaklanmak ve geleceği unutmaktan başka bir çaremiz kalmadı.
Güney Ay düğümünün Yay burcunda bulunması hepimizin inancını kırdı, motivasyonunu düşürdü.
Tam da bunun üzerine hepimize yeni bir sayfa açtıracak bir tutulma bizi bekliyor. 
Ama bu yeni kapı açılmadan durup, sakinleşmeli ve farkındalık kazanmalıyız.
İkizler burcunun haritamızda bulunduğu alanda bir yol ayrımı bizi beklemekte. 

Hangi yolu tercih etmek istiyorum?
Seçeneklerim neler? ..

 İşte bu soruların cevaplarını bulmamız önemli. 
 Çünkü her şeyi sorgulayacağımız 6 aylık bir sürecin içine girmek üzereyiz. 
Zihnimiz olduğundan çok daha aktif olacak ve aklımızda son 1 senedir bulamadığımız sorularımıza cevaplar arıyor olacağız. 
Cevapları bulurken sadece kendi bildiğimizi okumak yerine başkaların fikir ve düşüncelerini önemseyeceğiz. Bu da bizi zenginleştirecek ve tahmin etmediğimiz kapıların açılmasına vesile olacak. 
6 aylık süreç boyunca karşınıza çıkan fırsatları çok iyi değerlendirin. Çünkü açılan kapılar yaklaşık olarak 19 yıl boyunca etkisini hissettirecekler. 
_________________________

Tutulmaya Neptün karesi damga vuracağı için başımıza gelen bazı olaylar aklımızın iyice karışmasına sebep olabilir. Verilen sözler yerine getirilmeyebilir. Özellikle Merkür retrosu yüzünden başlanılan işler yarım kalabilir. Hayatımıza girip çıkan insanlar işleri iyice karıştırabilir.
Kısacası bu tutulma her birimizin hayatına bir belirsizlik getirecek ve bu İkizler burcunun haritamızda bulunduğu alanla ilgili olacak. Ama zamanla bu belirsizlik, sis misali kaybolacak ve yolumuzu daha net görmeye başlayacağız. 
Bunu başarabilmek için an'a teslim olmak ve geleni olduğu gibi kabul etmek zorundayız. 
Kimilerimiz için bu fedakarlık yapmak anlamına da gelebilir. 
Sonuçta her şey her zaman için bizim elimizde değildir ve bilge kişi bu gerçeği kabul eder, direnmez.

☆☆☆

Güneş tutulmasından birkaç saat sonra Merkür cazimi yani kadimlerin deyimiyle Güneşin kalbinde olacak. 
Denir ki, Güneşin kalbinde olan gezegen kralın sofrasına oturur ve önemli bilgileri edinir. 

Sadece bir kaç saatliğine etkin olacak olan gizemli bir kapı bu. 
Hepimize yaratıcının fısıltısını duyma yetkisi verilecek. 
Bu güzel armağanı kaçırmamak için tutulma sonrasındaki saatlere büyük önem verin. 
Kulağınıza gelen fısıltılar, birilerinden duyacağınız sözler, aklınıza gelen fikirler veya ruhunuzun hissedeceği ilhamlar size manevi rehberlik edecekler. 

İkizler burcu söz ve yazıyı temsil eder. 
Tutulma yöneticisi olan Merkür tanrıların elçisi olarak bilinir. 
Bu elçiler tutulma sonrası her birimiz için çok önemli olacaklar. 

Merkür bu derecesinde daha önce bulunduğu için gelen haber yeni bir bilgi olmak zorunda değil. 
Belki de bize zaten bildiğimiz bir gerçeklik tekrardan hatırlatılabilir.
Geçmişte kaçırılan bir fırsat veya geçmişte yaşanılan bir olayla ilgili bir haber olabilir bu.
Bu bilgininin üzerine yeni bir gerçeklik oluşturma görevine sahip olacağız. 

Sessizce bekleyin..
Tutulma günü yolunuz belirlenecek ve ruhunuz bunun farkındalığına erişecek. 
Ama asıl yolculuk hemen değil, 6 ay içinde gerçekleşecek. 

Umarım bu yolculuğumuz hepimiz için hayırlı olur ve sessizliğin ardından hayırlı kapılar belirir, ruhumuz huzuruna kavuşur.