Güncel olaylar eşliğinde gökyüzünün fısıltıları

Temmuz 12, 2021

 

Bu yazımı beyin yıkamak için değil tam tersine farkındalık kazandırmak için kaleme almak istedim. İnsanlar 2020/21 yıllarında en çok yıkanan şeyin ellerimiz olduğunu zannediyorlar oysa en çok yıkanan maalesef beynimiz oldu bu süreçte. 

Satürn ve Plüton geçen sene Oğlak burcunda birleştiklerinde büyük bir anlaşma yaptılar. Kader planına uygun davranmayan herkesi ortadan kaldıracaklarına dair bir yemindi aslında bu. Dev bir temizlik gerçekleşecekti çünkü ademoğlu Kova çağına hazırlanmalıydı. Bunun sonucunda dev bir salgın başladı. Bu salgında ölecek olanların sayısı da kimlikleri de belliydi. Kader planının dışında hareket edenlere bu hastalık bulaşacak ve Azrail devreye girecekti. Kaderine uygun yaşayan ve misyonların bilincinde olanlar ise bunu basit bir grip gibi atlatacak ve hayatına devam edecekti. 

Astrolojide boşuna Satürn için acımasız denmez. Hele bir de en büyük malefiklerden olan Plüton da yanında duruyorsa tabiki ceza büyük, ödenen bedel ise ağır olacaktı. Ama yine de bunu kötü olarak algılamayın. Çünkü aramızdan ayrılan ruhlar veda etmeyi kendileri seçmişti. 

Ölüm günümüz kaderimizdir. Bunu doğmadan önce kendimiz belirleriz. Siz istediğiniz kadar sağlıklı yaşayın, aşılarınızı olun.. tüm bunların hiçbiri sizi ölümden kurtarmayacak. Bu yüzden ölüm sayıları sizi korkutmamalı. Sadece bu çağı deneyimlemek istemeyen ruhlar aramızdan ayrılıyorlar. Korkmak yerine sevgiyle onları farklı bir boyutta devam edecek olan tekamül yolculuklarına uğurlamamız gerek. 

Kısacası salgından yani Plüton'dan kurtulmanızın yolu kendinize bilinmedik bir şey enjekte etmek değil. Kaderinizle yüzleşip misyonunuzu hatırlamak. Çünkü yeni dünya düzeninde işe yaramaz insanlara yer yok! Robotlar ve yapay zeka zaten mesleklerin çoğunu devraldı ve alacak. Artık sadece yaratıcı insanlara ihtiyaç var. Bu yüzden en çok yaşlılar veda ediyor ve ayrılıyor aramızdan. 

Uranüs özgürlüğü ve bağımsızlığı sembolize eder. Boğa burcu ise maddi değerleri. Bu transit bize sadece dijital parayı vs dayatmayacak. Uranüs'ün Boğa burcundaki transiti şu anda sahip olduğun değerlerden çok daha fazlasını hak ediyorsun diye haykırıyor suratımıza ama dinleyen, bu sesi duyan kim..

Uranüs en son Boğa burcundayken toplama kamplarında fakirler, çingeneler, engelliler ve özellikle Türk kökenli yahudiler üzerinde büyük deneyler yapılıyordu. Aradan onca yıl geçti ve Uranüs yine Boğa burcunda bulunuyor. Ve ne acıdır ki, şu an aynı deneyler bu sefer tüm insanlık üzerinde yapılıyor. Adı sadece yahudi soykırımı değil daha farklı.. Tıbbi soykırım! 

Orta sınıf başarılı bir şekilde yok edilirken, zenginler hiç olmadığı kadar şiştiler ve hala da doymadıkları için şişmeye devam ediyorlar. Kahpelik üzerine kurdukları bu sistemi şimdi hepimize yeni komünizm adı altında beyinlerimizi yıkayarak dayatmaya çalışacaklar. Oysa aklı olan herkes Komünist sistemle yönetilen Çin ve Kuzey Kore'nin ne halde olduğunu görüyor. Hak, hukuk, eşitlik ve adalet bu şekilde gelmez. Bunu hepimiz geçmişte gördük ve hala da görüyoruz. Bu Uranüs'ün yolu değil. 

Kendinize dönüp bir sorun. Bir eviniz, arabanız, düzenli bir geliriniz ve bir işinizin olmasını istemez misiniz? İstersiniz. İşte bu sorunun cevabını bize kabullendirmek için şu an planlanmış bir pandemi ve insan eliyle yaratılmış olan bir virüsün etkisindeyiz. Nasıl bu kadar emin olabiliriz diye soruyor olabilirsiniz kendinize. Aslında cevabı çok basit çünkü Neptün Balık burcunda. 

Tarih bize gösterdi ki, bugüne dek çokça salgın atlattı insanoğlu. Hiçbir salgını durduran da aşı olmadı, kazanılan bağışıklık oldu. Ama bu sefer durum çok farklı. İnsanoğlunun sağlığı o kadar çok önemli ki, devletler büyük bir baskı görmekte. Yeterki o ne olduğu belli olmayan şey hızlı bir şekilde 10 doz enjekte edilsin herkese. Amaç gerçekten insan sağlığı mı yoksa çip mi yoksa nüfusu düşürmek için toplu katliam mı bilemiyorum. Herkes bu sorunun cevabını kendi vermeli. 

Ama unutmayın ki, Neptün çok kuvvetli olduğu Balık burcunda. Öyle bir sisli puslu hava ki bu, istediğiniz senaryoyu kurgulayıp karşınızdakine pazarlayabilirsiniz. 

Neptün 1692 yılında da yine Balık burcundaydı ve onca masum insan kilisenin manipülasyonu yüzünden cadı diye cayır cayır ateşler içerisinde yakıldı. Onca yıl geçti aradan ama farklı bir senaryoyla bugün yine yaşıyoruz bu soykırımı.

Hipnotize olmuş varlıklar gibi şu an ana akım medyanın elinde olan kuklalarız. Bunu sadece ülkemiz için değil, tüm ülkelerin medya araçları için söylüyorum. Korku beyin yıkamak için en önemli unsurdur. Bunu Hitler'de biliyordu ve çok güzel kullanmıştı. Ama küreselcileri tebrik etmek lazım biraz şapşal bir plan hazırlamış olsalar da, yine de yutturdular hepimize. Korkuyla yönetiyorlar şu an bizleri ve maşa gibi yerine getiriyoruz tüm emirlerini.

Lütfen gözlerinizi açın ve Uranüs'ün Boğa burcundaki etkisini çok iyi anlayın. Bu bir özgürlük çağrısı ve bizim gittiğimiz yer mutlak köleliğe doğru. Komünizm sizi özgürleştirmeyecek. Size hak ettiğinizi vermeyecek. Sahte bir eşitlik sunacak ve çark değişmeyecek. Sizden yine de daha zengin, varlıklı olan bir yönetici küreselci grup olacak. Siz yine onların altında kalan ve ezilen, hakkı yenilen tayfa olacaksınız. Sizce Uranüs Boğa burcunda bunu mu dayatmak istiyor bizlere? 

Şu an seçim yapma hakkına sahibiz. Ama eğer özgürlüğü seçmez isek çocuklarımıza uğruna yaşanılacak bir gelecek bırakmıyor olacağız. Onların seçim hakkı olmayacak. Bize adaletsizlik üzerine kurulu bir düzen dayatılacak. Zaten adaletsiz bir düzende yaşıyorduk, biliyorum ama bu dayatılan bundan bin beter olacak ve bu gerçeği bilmenizi istemiyorlar. 

Astroloji neden dinen haram olarak görülür ve bilim onu neden yalanlayıp gerçek olarak kabul etmez diye hiç düşündünüz mü? Astroloji bir pusuladır. Karanlıkta ışık misali yol gösterir. Eğer size yol gösteren bir pusulanız varsa sizi başka biri manipüle ederek yönlendiremez. Günümüzün en büyük kitle yönetim araçları maalesef bir taraftan din bir taraftan da bilimdir. Ve bu ikisine sorgulamadan körü körüne tapan insanlardan oluşuyor yeryüzü. Özellikle günümüzde bilimin arkasına sığınan sahtekârlar şu an sahnedeler ve Greta Thunberg'in de dediği gibi oyunculuklarını sergiliyorlar. 

Astrolojiyi  Kova burcu temsil eder çünkü Kova gerçek adalet ve kardeşliktir. Astroloji ise insanları bu gerçek adalet üzerine kurulu kardeşliğe götürmek için vardır ve gökyüzünü biraz okumayı bilenler olup bitenleri çok iyi okuyabilirler. Çünkü astroloji her şeyi açıkça gösteriyor ve aslında işini bilen astrologlar bu konulara zaten değiniyor. Sadece büyük çevresi olanlardan bu kadar açık sözlü ve net olmalarını bekleyemeyiz. Bu yüzden bu konular daha çok üstü kapalı anlatılır. Ben cesareti gösterip biraz daha açık ve net ifade etmek istedim gökyüzü sembolizmasını. Umarım umduğum gibi bir farkındalık kazandırabilmişimdir. Aslında bireysel değil toplumsal bir seçimin eşiğindeyiz ama yine de tek başımıza hangi tarafı seçeceğimizin kararını vermek üzereyiz. Lütfen bu seçimi yaparken duygularınızla değil mantığınızla hareket edin. Sizi yönlendiren korkunuz olmasın. Hele ölüm korkusu asla olmasın. Çünkü o günden kaçış yok. Ölüm elbet bir gün gelecek. O halde ha yarın ha bugün fark etmez. Ama önemli olan o gün gelene dek özgür ve değerli bir hayat yaşamış olmak ve bu değerleri torunlarımıza da bırakabilmek. Tıpkı Uranüs'ün bize vadettiği gibi..

You Might Also Like

0 yorum

Güncel olaylar eşliğinde gökyüzünün fısıltıları

 

Bu yazımı beyin yıkamak için değil tam tersine farkındalık kazandırmak için kaleme almak istedim. İnsanlar 2020/21 yıllarında en çok yıkanan şeyin ellerimiz olduğunu zannediyorlar oysa en çok yıkanan maalesef beynimiz oldu bu süreçte. 

Satürn ve Plüton geçen sene Oğlak burcunda birleştiklerinde büyük bir anlaşma yaptılar. Kader planına uygun davranmayan herkesi ortadan kaldıracaklarına dair bir yemindi aslında bu. Dev bir temizlik gerçekleşecekti çünkü ademoğlu Kova çağına hazırlanmalıydı. Bunun sonucunda dev bir salgın başladı. Bu salgında ölecek olanların sayısı da kimlikleri de belliydi. Kader planının dışında hareket edenlere bu hastalık bulaşacak ve Azrail devreye girecekti. Kaderine uygun yaşayan ve misyonların bilincinde olanlar ise bunu basit bir grip gibi atlatacak ve hayatına devam edecekti. 

Astrolojide boşuna Satürn için acımasız denmez. Hele bir de en büyük malefiklerden olan Plüton da yanında duruyorsa tabiki ceza büyük, ödenen bedel ise ağır olacaktı. Ama yine de bunu kötü olarak algılamayın. Çünkü aramızdan ayrılan ruhlar veda etmeyi kendileri seçmişti. 

Ölüm günümüz kaderimizdir. Bunu doğmadan önce kendimiz belirleriz. Siz istediğiniz kadar sağlıklı yaşayın, aşılarınızı olun.. tüm bunların hiçbiri sizi ölümden kurtarmayacak. Bu yüzden ölüm sayıları sizi korkutmamalı. Sadece bu çağı deneyimlemek istemeyen ruhlar aramızdan ayrılıyorlar. Korkmak yerine sevgiyle onları farklı bir boyutta devam edecek olan tekamül yolculuklarına uğurlamamız gerek. 

Kısacası salgından yani Plüton'dan kurtulmanızın yolu kendinize bilinmedik bir şey enjekte etmek değil. Kaderinizle yüzleşip misyonunuzu hatırlamak. Çünkü yeni dünya düzeninde işe yaramaz insanlara yer yok! Robotlar ve yapay zeka zaten mesleklerin çoğunu devraldı ve alacak. Artık sadece yaratıcı insanlara ihtiyaç var. Bu yüzden en çok yaşlılar veda ediyor ve ayrılıyor aramızdan. 

Uranüs özgürlüğü ve bağımsızlığı sembolize eder. Boğa burcu ise maddi değerleri. Bu transit bize sadece dijital parayı vs dayatmayacak. Uranüs'ün Boğa burcundaki transiti şu anda sahip olduğun değerlerden çok daha fazlasını hak ediyorsun diye haykırıyor suratımıza ama dinleyen, bu sesi duyan kim..

Uranüs en son Boğa burcundayken toplama kamplarında fakirler, çingeneler, engelliler ve özellikle Türk kökenli yahudiler üzerinde büyük deneyler yapılıyordu. Aradan onca yıl geçti ve Uranüs yine Boğa burcunda bulunuyor. Ve ne acıdır ki, şu an aynı deneyler bu sefer tüm insanlık üzerinde yapılıyor. Adı sadece yahudi soykırımı değil daha farklı.. Tıbbi soykırım! 

Orta sınıf başarılı bir şekilde yok edilirken, zenginler hiç olmadığı kadar şiştiler ve hala da doymadıkları için şişmeye devam ediyorlar. Kahpelik üzerine kurdukları bu sistemi şimdi hepimize yeni komünizm adı altında beyinlerimizi yıkayarak dayatmaya çalışacaklar. Oysa aklı olan herkes Komünist sistemle yönetilen Çin ve Kuzey Kore'nin ne halde olduğunu görüyor. Hak, hukuk, eşitlik ve adalet bu şekilde gelmez. Bunu hepimiz geçmişte gördük ve hala da görüyoruz. Bu Uranüs'ün yolu değil. 

Kendinize dönüp bir sorun. Bir eviniz, arabanız, düzenli bir geliriniz ve bir işinizin olmasını istemez misiniz? İstersiniz. İşte bu sorunun cevabını bize kabullendirmek için şu an planlanmış bir pandemi ve insan eliyle yaratılmış olan bir virüsün etkisindeyiz. Nasıl bu kadar emin olabiliriz diye soruyor olabilirsiniz kendinize. Aslında cevabı çok basit çünkü Neptün Balık burcunda. 

Tarih bize gösterdi ki, bugüne dek çokça salgın atlattı insanoğlu. Hiçbir salgını durduran da aşı olmadı, kazanılan bağışıklık oldu. Ama bu sefer durum çok farklı. İnsanoğlunun sağlığı o kadar çok önemli ki, devletler büyük bir baskı görmekte. Yeterki o ne olduğu belli olmayan şey hızlı bir şekilde 10 doz enjekte edilsin herkese. Amaç gerçekten insan sağlığı mı yoksa çip mi yoksa nüfusu düşürmek için toplu katliam mı bilemiyorum. Herkes bu sorunun cevabını kendi vermeli. 

Ama unutmayın ki, Neptün çok kuvvetli olduğu Balık burcunda. Öyle bir sisli puslu hava ki bu, istediğiniz senaryoyu kurgulayıp karşınızdakine pazarlayabilirsiniz. 

Neptün 1692 yılında da yine Balık burcundaydı ve onca masum insan kilisenin manipülasyonu yüzünden cadı diye cayır cayır ateşler içerisinde yakıldı. Onca yıl geçti aradan ama farklı bir senaryoyla bugün yine yaşıyoruz bu soykırımı.

Hipnotize olmuş varlıklar gibi şu an ana akım medyanın elinde olan kuklalarız. Bunu sadece ülkemiz için değil, tüm ülkelerin medya araçları için söylüyorum. Korku beyin yıkamak için en önemli unsurdur. Bunu Hitler'de biliyordu ve çok güzel kullanmıştı. Ama küreselcileri tebrik etmek lazım biraz şapşal bir plan hazırlamış olsalar da, yine de yutturdular hepimize. Korkuyla yönetiyorlar şu an bizleri ve maşa gibi yerine getiriyoruz tüm emirlerini.

Lütfen gözlerinizi açın ve Uranüs'ün Boğa burcundaki etkisini çok iyi anlayın. Bu bir özgürlük çağrısı ve bizim gittiğimiz yer mutlak köleliğe doğru. Komünizm sizi özgürleştirmeyecek. Size hak ettiğinizi vermeyecek. Sahte bir eşitlik sunacak ve çark değişmeyecek. Sizden yine de daha zengin, varlıklı olan bir yönetici küreselci grup olacak. Siz yine onların altında kalan ve ezilen, hakkı yenilen tayfa olacaksınız. Sizce Uranüs Boğa burcunda bunu mu dayatmak istiyor bizlere? 

Şu an seçim yapma hakkına sahibiz. Ama eğer özgürlüğü seçmez isek çocuklarımıza uğruna yaşanılacak bir gelecek bırakmıyor olacağız. Onların seçim hakkı olmayacak. Bize adaletsizlik üzerine kurulu bir düzen dayatılacak. Zaten adaletsiz bir düzende yaşıyorduk, biliyorum ama bu dayatılan bundan bin beter olacak ve bu gerçeği bilmenizi istemiyorlar. 

Astroloji neden dinen haram olarak görülür ve bilim onu neden yalanlayıp gerçek olarak kabul etmez diye hiç düşündünüz mü? Astroloji bir pusuladır. Karanlıkta ışık misali yol gösterir. Eğer size yol gösteren bir pusulanız varsa sizi başka biri manipüle ederek yönlendiremez. Günümüzün en büyük kitle yönetim araçları maalesef bir taraftan din bir taraftan da bilimdir. Ve bu ikisine sorgulamadan körü körüne tapan insanlardan oluşuyor yeryüzü. Özellikle günümüzde bilimin arkasına sığınan sahtekârlar şu an sahnedeler ve Greta Thunberg'in de dediği gibi oyunculuklarını sergiliyorlar. 

Astrolojiyi  Kova burcu temsil eder çünkü Kova gerçek adalet ve kardeşliktir. Astroloji ise insanları bu gerçek adalet üzerine kurulu kardeşliğe götürmek için vardır ve gökyüzünü biraz okumayı bilenler olup bitenleri çok iyi okuyabilirler. Çünkü astroloji her şeyi açıkça gösteriyor ve aslında işini bilen astrologlar bu konulara zaten değiniyor. Sadece büyük çevresi olanlardan bu kadar açık sözlü ve net olmalarını bekleyemeyiz. Bu yüzden bu konular daha çok üstü kapalı anlatılır. Ben cesareti gösterip biraz daha açık ve net ifade etmek istedim gökyüzü sembolizmasını. Umarım umduğum gibi bir farkındalık kazandırabilmişimdir. Aslında bireysel değil toplumsal bir seçimin eşiğindeyiz ama yine de tek başımıza hangi tarafı seçeceğimizin kararını vermek üzereyiz. Lütfen bu seçimi yaparken duygularınızla değil mantığınızla hareket edin. Sizi yönlendiren korkunuz olmasın. Hele ölüm korkusu asla olmasın. Çünkü o günden kaçış yok. Ölüm elbet bir gün gelecek. O halde ha yarın ha bugün fark etmez. Ama önemli olan o gün gelene dek özgür ve değerli bir hayat yaşamış olmak ve bu değerleri torunlarımıza da bırakabilmek. Tıpkı Uranüs'ün bize vadettiği gibi..