1 Ağustos 2019 | Aslan burcunda Yeniay

  • Share

Neptün & yarattığı korkunç illüzyonlar

  • Share

17 Temmuz 2019 | Oğlak burcunda ay tutulması

  • Share

Dominant Mars | Erkeğin tek istediği cinsellik ise?

  • Share

1 Ağustos 2019 | Aslan burcunda Yeniay


8 derece Aslan burcunda bizleri bekleyen bir yeniay var yakınımızda.
Aslan burcunun hanesi kalabalık bu ara. 
Burda hem Mars, hem Venüs, hem Güneş hem de Ay bulunmakta. 
Bütün enerjiler birleşmiş bir vaziyetteler ve bize Aslan burcunun temsil ettiği özellikleri hatırlatıyorlar adeta. 

Sıcaklık
Samimiyet
Sevgi
&
Çoşku

ama karanlık yönleriyle birlikte

Ego
Kibir
&
Tutku

•••

Bu yeniay iyicil Jüpiter'e üçgen, Uranüs'e ise zorlayıcı açıda gerçekleşecek. 
Kısa bir zaman önce gerçekleşmiş olan bir şans veya olayın ardından gelecek olan ani bir değişimi sembolize ediyor bu yeniay. 

Yeni bir duygusal başlangıç yapacağız hep birlikte. 
Bu yeni adımımızı atmaya sebep olan şey içimizdeki küçük çocuğu doyurma isteği olacak. 
Bu yüzden bu yeniayla birlikte bu çocuğun sesine kulak verin. 
Onu dinleyin!
O sizsiniz aslında.
Sizin geçmişiniz ve geleceğiniz.
O içinizdeki küçük çocuk sizi yönlendiriyor ve siz ne zaman onu dinlemekten vazgeçseniz,  yolunuzdan sapıyorsunuz.

Bu yüzden bu yeniay bu yolculuğumuzu sorgulama sorumluluğumuz var. 
Kendimize ihanet ettiğimiz alanları bulmamız şart.
Gerekirse dönüp tekrardan sıfırdan sarmamız da şart. 

Kibrinizin, egonuzun veya tutkularınızın kölesi olmayın. 
Bu hayatta herşey gelip geçici.
Bu gerçeği unutacak ve kendinizi Aslan burcunun bu karanlık taraflarına kaptıracak olursanız Uranüs'ün ani şimşeğiyle çarpılmışcasına kendinize getirilirsiniz.
Bu yüzden bu olmadan siz aydınlatın çevrenizi. 
Farkına varın olup bitenlerin. 

Bu yeniay içinizdeki çocuğa kulak verme zamanı. 
İçinizdeki o masum parçanızı tekrardan keşfedin.
Sarıp, sarmalayın onu ve sevin.
Sorun ona neleri arzuladığını ve hayallerini gerçekleştirin. 

Bu yeniayın bu güzel enerjisi bize Uranüs'ün özgürlüğünü getirecek. 
Korkmayın ani değişimlerden çünkü bu hayatta sadece değişmesi gereken şeyler değişir. 
Bu yüzden direnmek saçma. 
Akışta kalmak ise en güzeli.
Bu yüzden mantığınızı devredışı bırakın ve kalbinizin sesini dinleyin.
Sizi yeni bir Size götürecek. 

Neptün & yarattığı korkunç illüzyonlar


Bu resmi instagram üzerinden bir arkadaşım paylaştı geçenlerde. İlk önce gözlerim görmek istemedi ama sonra yinede geri dönüp baktım, resmin benimle konuşmasına izin verdim ve sadece üzüntü ve korku hissettim, dehşete kapıldım. Çünkü bu resmi hepimiz yaşıyoruz, hem de her an. İster televizyon izleyelim, ister sosyal medya hesaplarında gezinelim. Sürekli bize gerçek dışı bir hayat gösteriliyor. Ful makyajlı, tapılacak derecede güzel kadınlar. İnanılmaz derecede yakışıklı, paralı, kaslı erkekleri görüyor gözlerimiz. Ve her defasında dönüp kendimize bakıyor ve iğreniyoruz kişiliğimizden, sevmediğimizi farkediyoruz bedenimizi, memnun olmadığımızı hissediyoruz yaptığımız işten, kazandığımız paradan. Niye yaşıyoruz ki biz zaten? Adam bir film artisti oluyor paraya para demiyor, kız sosyal medyada fenomen oluyor dünyayı geziyor. Biz sadece yerimizde sayıyoruz. Ne doğru düzgün bir özelliğimiz var, ne bir çekiciliğimiz, ne de bir yeteneğimiz.

Siz kendinizi hiç böyle hissettiniz mi?
Hissettiğinizi biliyorum çünkü bir şeye sürekli maruz kalıp da ondan etkilenmemek maalesef imkansızı başarmak gibidir.
Peki ya bu toz pembe görünen, içine düştüğünüzde kendinizi çok zor kurtarabileceğiniz bu illüzyon hangi gezegene ait biliyor musunuz?

Burası Neptün'ün diyarı.
Kendisi 12. haneyi, yani Balık burcunun temsil ettiği, kapıların ardında yaşanılan, görünmeyen alemi temsil eder. Rüyalar diyarıdır burası. Gerçek dışıdır. Var olmayandır.
Neptün sinema ve fotoğrafçılık mesleklerini temsil eder. Yani sahte olanı.
Sinema'daki filmler bazen gerçek hayattan uyarlanma dahi olsa yinede herşey yalandır, kurgudur. Sadece bir oyundur.
Fotoğrafçılığın neresi yalan diye sorabilirsiniz. Aslında çok basit. Bir fotoğraf karesi zamanı durdurur. O kareyi yakalar ve o anı ölümsüzleştirir. Oysa bu hayatta ölümsüz olan hiçbir şey yoktur. Hapsedilebilen bir an'da yoktur. Herşey akış içerisindedir. Herşey değişir ve asla aynı kalmaz. Bu yüzden gözlerimizin gördüğü o muazzam güzellikteki resimler Neptün'ün yarattığı gerçekdışı illüzyon dünyasına aittir.

Yaşınız kaç olursa olsun günümüzün teknolojisi bizi bu uçurumdan aşağa sürüklüyor. Belki yaşça daha olgun olanlarımız özlerine uygun davranıp bu tehlikelerden kendilerini koruyor olabilirler ama ya küçüklerimiz? Çocuklarımız? Gençlerimiz?
Onlar maalesef çok büyük bir tehlikenin altındalar.
Genç bir kızın 'ben makyaj yapmadığımda kendimi hasta gibi hissediyor, toplumda onaylanmayacakmışım gibi korkuyorum' demesi içimi parçalıyor.
Biz bu çocuklara gerçek hayatı göstermek  ve onları tekraradan gerçekliğe döndürmek zorundayız. Yoksa bu resimdeki karelerin benzerleri bizleri de mahvedecek.

Çocuklarımızı özlerine uygun yetiştirelim.
En büyük idolü de rakibi de kendi olsun. En büyük düşmanının kendi zihninde ona eksik olduğunu fısıldayan nefsi olduğunu bilsin.
En büyük idolü de kendi hayalleri olsun. Gözleri Jeniffer Lopez'in poposunda değil, gelecekteki huzurlu günlerinde, başarılarında olsun.
Justin Bieber'ın şöhretini bir şey zannedip ona tapacağına, çevresindeki herkese nasıl güzel bir örnek olabilirim diye düşünerek, çabalayarak, didinerek geçirsin vaktini.

Bunlar çok güzel şeyler. Ben de çocuğumu böyle yetiştirmek istiyorum ama nerde.. diyenleriniz var, biliyorum. Böyle bir zamanda insanın özüne ruhuna aykırı davranmadan, kendine sadık kalabilmesi çok zor. Ama bunu başarmak için geliyoruz yeryüzüne. Kukla olmak, şirke girmek, kirlenmek için değil. Arınmak ve saflaşabilmek için.
Hiç kimsenin bizden bir üstünlüğü yok. Biz de hiç kimseden üstün veya daha özel değiliz. Hepimiz Bir'iz. Bunu yetiştirdiğimiz nesle aktarma sorumluluğumuz var.
Bu yüzden çocuklarınız ergenlik çağına girdiğinde onlara arkadaşça yaklaşmayı deneyin. Mesela eğer kızınız makyaj yapmaya aşırı düştüyse, gel bak sana ne göstereceğim diyip victoria secret meleklerinin veya taptığı ünlünün makyajsız hallerini gösterebilirsiniz. O pek birşey zannettiğimiz ünlülerin ne hallerini yakalatmış Neptün. :)


Kendisini hayal dünyasına kaptıran eninde sonunda Uranüs'ün uyanışıyla kendisine gelir. 
Hepimiz özel yaratılmış varlıklarız. Her birimizin kendine has özellikleri var. Bu yeteneklerimizi bir keşfedebilsek, diğerlerinin ne güzellikleri, ne başarıları, ne de maddi imkanları umrumuzda olacak. 
Merkezinize daima kendinizi alın ve çevrenizde size aşılanan şeylerin etkisinde kalmadan kendi yolunuzu çizin. Çevrenizdeki gençlere ve çocuklara ve en önemlisi mirasınızı devrettiğiniz yeni gelen nesle ancak bu şekilde güzel bir örnek olabilirsiniz. 

17 Temmuz 2019 | Oğlak burcunda ay tutulması


Kapımımızda bizi en derin korkularımızla yüzleştirmek üzere gelen, 24 derece Oğlak burcunda bir Ay tutulması var.
Gökyüzünde Satürn, Plüton ve Güney Ay Düğümü el ele vermişler ve eskiyi tamamıyla yıkma niyetindeler.

Güney Ay Düğümü, ejderha'nın kuyruğu ile sembolize edilir. Kuyruk bıraktığımız, teslim olduğumuz, gitmesine izin verdiğimiz yerdir.
Vücut kendisini çeşitli yollarla arındırır. İçinde tutmaz, bırakır.
Çünkü bırakmazsa bilir, zehirlenebilir.
İşte bunun mesajını getiriyor olacak bu tutulma herbirimize, Oğlak burcunun bulunduğu hanede.

Oğlak güvenilirdir. 
Duvarları vardır. 
Sabittir. 
Ve inattır.
İşte bu inadı ve inadın arkasında yatan güven korkularını yenme görevini veriyor bu tutulma bizlere. 
Eskinin yıkılma vaktinin tam da şimdi şu an olduğunu fısıldıyor.
Bu yüzden olgunlaşmamıza, büyümemize ve güç kazanmamıza engel olan her ne varsa, hepsiyle vedalaşın bu tutulma aracılığıyla.
O kadar muazzam bir geçiş kapısı ki bu, karmayı yakmak için, kullanın bu enerjiyi ve fırsatı.

Duygularınızın, düşüncelerinizin veya inançlarınızın daha fazla kölesi kalmamamız gerektiğini sembolize ediyor bu tutulma. 
Cesaretten sonra değişimi, değişimden sonra ise gücü vaat ediyor bunu başaranlara.

Bu tutulma ve yaz ayları boyunca bir ölüm var birçoğumuzu bekleyen. 
Ama korkmayın bu ölüm özgürlüğü beraberinde barındırıyor. Yani yılan misali derimizi dökeceğiz, bunu yaparken tabiki de canımız yanacak, içimiz parçalanacak, korkacak ve engellemeye çalışacağız ama bu transformasyona izin vermeyen herkesi ölümden çok daha korkunç olan bir hayat dersi bekliyor olacak. 
O da esaret!

Plüton ve Satürn bize kabuğumuzu kırdıracak. Bunun için en kuvvetli gölge benliğimiz ölmek zorunda. Bırakın gitsin bu parçanız. Çünkü size asla ait olmaması gerekiyordu. Bu yüzden tutunmak, onun hayatta kalması için çırpınmak saçma.
Ölen ölmeli, giden gitmeli, gelen de gelmeli bu tutulmayla.
Korktuğunuz şey her ne ise, onun üzerine cesaretle yürüyün. Çünkü bunu yapmayı kendiniz seçmezseniz, yapmak zorunda bırakılacaksıniz ki çok daha tehlikeli olabilir. Sonuçta Satürn ve Plüton en büyük kötücüllerdir astrolojide. 
Bu yüzden cesaretinizi onlardan alın. 
Kötüyü yaratmak için değil, yıkmak ve yok etmek için kullanın.

Bu tutulmada Güneş Yengeç burcunda bu burcun temsil ettiklerinin yanında yer almamızı istiyor. 
Gerçek sevgi, gerçek güven, gerçek sadakat, gerçek saflık, gerçek sıcaklık ve gerçek bir yuvaya ait olmamızı, bunun için adımlar atmamızı istiyor. 
Duygularımızdan kaçmadan, onları yok saymadan yeni bir doğum gerçekleştireceğiz bir çoğumuz. 
Bu tutulma da sadece bu doğumun sancısı işte. Gelecek parlak umuduyla hareket edene. 
Yeterki izin versin ölmek zorunda olanın özgürlüğüne.

Neptün bu tutulmaya gönderdiği destek açıyla korkma güzellikten diye fısıldıyor adeta.
Hayaller gerçek olabilir, safça inanıyorsan onlara..

Sorgulayın kendinizi.
Ne kadar umut taşıyorsunuz yüreğinizde?
Hayallerinizin ne kadarına izin veriyorsunuz, gerçekleşebilmeleri için?
Bu soruları sorun ve bulun. 
Bulana Neptün'den armağan var bu tutulmayla. Bulamayan ise yüzmeye devam edecek karanlık sularda.

Kötü alışkanlıklarınızdan kurtulmak için 1 numaralı süper bir dolunay enerjisinin tutulması bu. Bu yüzden hayatınızdan çıkartmak istediğiniz herşeyi bir kağıda not edin. Sonra da niyet edin ve 100 gün boyunca yapmayın, bırakın, yok sayın ve silin. 100 günün sonrasında zaten hayatınızın değişmiş olduğunu göreceksiniz. 
Bu tutulma enerjisi bağımlılıklarımızdan kurtulabilmemiz için çok güzel bir enerjiyi barındırıyor içinde.

Bu tutulmanın mantrası
Bıraktıkça özgürleşiyorum, özgürleştikçe güçleniyorum olsun. 
Bu cümleyi bu yaz kendinize sürekli hatırlatın. Tüm bu korkularımızla daha çok güçlü olabilmek için yüzleşiyoruz. 
Ve güç için, bunu cesaret etmeye kesinlikle değer.

Dominant Mars | Erkeğin tek istediği cinsellik ise?


Her insan biricikindir. Özeldir. Ve kimse de birbirine benzemez. Ama yinede belirli kategorilere hapsoluruz.
Daha önce erkek arketipleri adlı bir yazı yazmış ve Tarot'taki uşak, şövalye ve kral arketiplerinden bahsetmiştim. Bugünkü yazımda da biraz farklı bir açıdan ele alacağım bu konuyu. Sadece cinsellik peşinde olsa da bunu aşk diye pazarlayan ve ağlarına düşüren bukalemun arketipinden bahsedeceğim.

Yaptığım işten dolayı insan psikolojisini anlama ve çözme tutkum var. Sonuçta ne kadar fazla bilgim olursa o kadar çabuk yardım etme imkanım oluyor. En çok da danışmanlığı kadınlara verdiğim için en büyük sıkıntıları ilişkiler oluyor.
Türlü türlü insan var bu hayatta. Her birini çözmek dev bir gizem. Cennetten atıldıklarından beri zor varlıklar Havva kızları ile Adem oğulları.
Bu yüzden onları ister istemez belirli kategorilere sokmak zorunda kalıyorum tanımlarken.
Böyle bir yazıyı yazmak istedim çünkü ilişkiler alanında o kadar ağır darbeler alabiliyoruz ki, acıları bir ömür boyu sürebiliyor. Oysa insanlar kendilerini ele verirler. Giyim kuşamlarıyla, kendilerini ifade ediş tarzlarıyla, enerjilerini ve zamanlarını en çok neye harcadıkları şeyle..
Satır aralarını okuyabilirseniz bu darbeleri almadan, yani ilişkiye başlamadan, değerli zamanınızı kaybetmeden kendinizi size daha layık olanlara saklayabilirsiniz.
Bu yüzden alaycı bir dille kaleme almış olsam da amacım aşağılamak değil, farkındalık kazandırmak.

Bu yazıyı yazma isteğim aslında Azra Kohen'in cinsellik üzerine yaptığı bir sohbeti sebep oldu. Geçenlerde Oylum Talu'nun programına katılmıştı. Azra Kohen Fi, Çi, Pi serisinde sadece birkaç sevişme sahnesi olmasına rağmen bunun fazla büyütüldüğünü söyledi ve üçlü seriyi okuyan her kadının Can Manay tipindeki adamı bu sayede çok iyi çözüp, fark edebilecek bilince ulaştıklarından bahsetti.
Aslında bu yazıyı yazma isteğim onun bu cümlesi üzerine oldu. Çünkü gerçekten belirli tipteki erkekleri önceden deşifre edebilmek çok önemli. Ben çoğu zaman hatayı erkekte değil, kadında buluyorum. Çünkü ilişkinin sınırını çizen daima kadın. Erkeği hayatına davet eden de kadın. Erkeği yetiştiren ve adam ya da psikopata çeviren de kadın. Kadimler boşuna kadın inisiye doğar, erkek ise sonradan kadın tarafından inisiye edilir dememişler. Güç bu anlamda bize verilmişken, zaaflarımıza yenik düşüyor oluşumuz komik.

Peki ya nedir bu bukalemun tipli erkek ve saldırılarına karşı nasıl önlem alınır?

Bukalemun erkeğinin zeka seviyesi 0'dan 100'e kadar çıkabilir. Yani aptal da olur aşırı zeki de. Aptal olanı kendisini hemen belli ederken, zeki olanı biraz uğraştırabilir. Yani tehlikeli olur ve dikkatli olmak gerekir.
Bu erkeğin tehlikeli olmasının en büyük sebebi sizin arzularınızı bir kıyafet gibi üzerine giyebilme yeteneğidir. Siz, 'ben şundan hoşlandım' dediğiniz anda onun kılığına girer. Sevmediği ve yapmadığı şeyleri dahi seviyor veya yapıyormuş gibi göstererek sizi ağına çeker.  Cepleri paralıysa o çok hoşlandığınız şeyi size armağan eder. Cepleri parasızsa kaslarıyla ön plana çıkacaktır. Bu yüzden bukalemun tipli erkekleri en çok sporda kas yaparken görürüz.
Mars'ın en sevdiği yerdir burası. Çünkü bütün hünerlerini o ağır aletleri kullanırken sergiler. Bu erkekler bu yüzden spordayken kaslı resimlerini çekip paylaşmayı da pek bir severler.
Bukalemun istediğiniz her renge bürünerek sizi büyüler. Ne kadar da çok ortak özelliğiniz vardır, aynı şeylerden hoşlanıyorsunuzdur, aynı hayallere sahipsinizdir, bir çift olarak uyumunuz ne kadar da muazzam olacaktır. Ve siz çoktan aşık olmuş ve bağlanmışsınızdır ama o oyununa ve avına daha yeni başlıyordur. Şimdi yavaştan bana resim atsana talepleri gelir. Sonra iş iyice çirkinleşir. Hele bir mekanına adım attınız mı artık seks kölesisinizdir.

Haritada dominant bir Mars sağlıklı kullanılan bir Mars anlamına gelmeyebilir. Tam tersine karanlık yönleri ortaya çıkarabilir ve aşırı cinsel isteklere sebep olabilir.
Bu tip bir erkek ilişkiye sadece cinsellik için girecektir. Yani genelde tek isteği bir kullanımlık bir şeydir. Eğer hatunu beğenirse birkaç kereye çıkarabilir ama yinede çok fazla ve uzun sürece elinde tutmayacaktır.

Bunun önlemini alabilmek için bir kadının ilişkiye girmeden önce yapması gereken 1 numaralı şey ne istediğini bilmektir.
Amacı sadece eğlenmek ve güzel vakit geçirmekse Bukalemunlar onun çok işine yarayabilir. Sonuçta bu erkeklerle çok güzel eğlenilir, güzelce sevişilir ama bu kadar. Herşey çok güzel gidiyordu, nolduki birden demeden, pat diye terk ediliverirsiniz. Yeteri kadar kullanmış ve elinin tersiyle ittirerek bir kenarıya atmıştır.
Bir kadın için çok incitici, gururunu ve onurunu yerle bir eden bir deneyimdir. Eğer kendini aşka kaptırdıysa ve ilişkinin gerçek bir ilişki olduğunu zannediyorsa, hele bir de evlilik hayalleri kuruyorsa ağır bir travmaya dahi dönüşebilir.
Eğer tam tersi söz konusuyusa yani siz de bir bukalemun gibiyseniz, yani aşık olmadan ve bağlanmadan bu tür ilişkiyi yaşayabiliyorsanız o zaman tekmeyi karşı taraftan önce siz de koyabilirsiniz. Ama bu tuzağın içine düşen kadınlar çok kısa süre içerisinde sadece kalplerini değil, ruhlarını da şeytana satarak tüm aşk oyunlarını kaybederler. Çünkü aşkın kendisini kaybederler. Saflığı, güveni, sadakati ve iffeti. Aşk diyarı öyle bir terk eder ki, ıssız, karanlık ve derin bir yalnızlık yerine yerleşir. Artık karşınıza gerçekten hayallerinizin prensi de çıksa, onun olamazsınız çünkü ona verilecek masum, canlı ve saf bir kalbiniz kalmamıştır.

İşte bu gibi heycan ve tutkuyla başlayan aşk oyunları bilinçaltımıza belirli bir takım inanç kalıplarını yerleştirirler.

- Erkeklerin tek istediği şey seks.
- Kadınların tek ilgilendiği şey para.
- Erkekler sadece güzel seksi kadınların peşinde koşarlar.
- Kadınlar sadece yakışıklı, kaslı erkeklerin peşinde koşarlar
- Bu hayatta güvenilecek erkek/kadın kalmadı ki..

Tüm bu inançlar bizi bilinçaltımızdan yönetmeye başlarlar. Yukarıdaki yargılara dikkat edin. Her bir cümle bir genelleme yani bütün erkekleri ve bütün kadınları aynı zannediyoruz. Bilinçaltı komutayı verendir. İnancın neyse ayağına onu getirir. Bu önyargılara sahipken karşına sadece seni bir seks objesi gibi kullanıp, kenarıya atacak duygusuz ve empati yoksunu bir sapık çıkabilir. Bir kadın hayatına erkekleri bu şekilde çeker. Bu yüzden düşüncelerinize dikkat edin. Belirleyen sizsiniz.

Erkekler dürüst varlıklardır. Zeki de olsalar ve amaçlarını da gizleseler, sorduğunuz sorularla amacının ne olduğunu çok güzel kestirebilirsiniz. Hem de basit, kısa sorularla.
Mesela tanıştığınız ortam veya tanışma sebebi çok güzel bir ipucudur. Gece kulübünde evlenilecek adam değil, eğlenilecek adam vardır.
Sohbet içerisinde kendisini 10 yıl içerisinde nasıl hayal ettiğini veya nerde gördüğünü sorabilirsiniz. Cevap aşırı kariyer odaklıysa iyi bir baba olmayacaktır, bu da eş olarak onca yükün altında yalnız bırakılacağınız anlamına gelir. Karşı tarafın cevap veriş şekline göre aile kurma isteğinin olup olmadığını ve ilişkinin evliliğe gitme ihtimalinin yüzde kaç olduğunu kestirebilirsiniz.
Bu hayatta en çok değer verdiği 3 şeyin ne olduğunu sorabilirsiniz. Ve eğer gerçekten karakterini çözmek istiyorsanız, dünyada para kazanma zorunluluğun olmasaydı hayatını nasıl yaşardın diye sorabilirsiniz. Sonuçta erkekler varlıkta kadınlar yoklukta belli olur.
Bu 3-4 soru size ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgileri verir. Eğer bütün cevaplar hoşunuza gidiyorsa kaçırmayın sakın bu erkeği derim. Sonuçta iyileri çoğunluk olmuyor.
Eğer cevaplar karninızda bir yumru, boğazınızda bir düğüm, zihninizde bir korku oluşumuna sebep oluyorsa hiç karma yaratmadan, nazik bir şekilde o ortamı terk etmelisiniz. Hem de arkanıza bakmadan ve kesinlikle bu kişinin size herhangi bir yoldan ulaşabilme imkanını yok etmelisiniz.

Uzun lafın kısası, eğer Mars'ını çok dominant bir şekilde kullanma isteğinde olan bir Bukalemun tipindeki erkeğe denk gelirseniz, dominant bir Satürn kılığına girerek cevap verin.
Kendinizi güvene alarak, sınırınızı tam belirleyerek, zamanınızın değerini bilerek, bedeninizin kıymetini belli ederek, cinselliğin ilk önce karşı taraftan hak edilmesi gerekilen değerli bir armağan olduğunu idrak ederek ve etrafınızda sizin sınırınızı aşamayacak kadar sağlam bir duvar çizerek.
Bu sınavı bir kere tam verirseniz, kendinizle gurur duyacaksınız. Çünkü sağlıklı bir ilişki için ruhunuzun özüne aykırı davranmadan, ilk önce kendinize sadık kalabilmelisiniz.