Emek hırsızlığı

  • Share

22 Mart 2020 - 7 Mart 2023 | Transit Büyük Baba Satürn Kova burcunda

  • Share

9 Mart 2020 | Başak burcunda süper dolunay

  • Share

Satürn - haritamızdaki kilit nokta

  • Share

Emek hırsızlığı


Yaklaşık 4 senedir bu blog'ta yazılarımı paylaşarak bilgimin zekatını vermeye çalışıyordum. Maalesef haftasonu aldığım bir mail ile yazılarımın olduğu gibi çalındığına şahit oldum.
Facebook'da Derin Deniz adlı bir kişi birçok bilgiyi kendi yazmış gibi paylaşıyormuş. Aralarında maalesef benim de yazılarım var.

Lütfen daha fazla yaz diyenleriniz çok fazla var aranızda ama bir yazı yazmak bazen saatlerimi alabiliyor. Bunun arkasında yapılması gerekilen araştırmalar var, okunması gereken kitaplar var. Bunların hepsi birer emek ve tek istediğim emeğe olan saygı.
Başkasından esinlenebilirsiniz ama onun yaratmış ve paylaşmış olduğu şeyi olduğu gibi çalarak hiçbir yere varamazsınız. Başkalarını kandırdığınız gibi bir gün siz de kandırılırsınız.

Yazılarımı onca sene bir karşılık beklemeden yazdım. Doğru bulmadığım için blog sayfamda reklam dahi yayınlatmıyorum. Aldığım tek karşılık sizin ilginiz ve sevginizdi ve bu bana yetiyordu bu yüzden her ay yazmaya devam ediyordum ama bu olay biraz kalbimi kırdı ve geri çekilme kararı almama sebep oldu.
Tek isteğim emeğime saygı duyulması. Bu yüzden ne yapacağıma karar verene dek bir müddet yeni blog yazıları paylaşmayacağım. Bu süre içerisinde gelecekte nasıl bir yol çizeceğime karar vermek istiyorum. Belki bir patron oluşturabilirim veya başka bir şey. Zaman gösterecek..

Yazı yazmıyor olsam da, danışmanlıklarıma devam ediyor olacağım. Benimle iletişime geçebilirsiniz. Tıklayın yeter

22 Mart 2020 - 7 Mart 2023 | Transit Büyük Baba Satürn Kova burcunda


Hareketli bir haftaya adım atmak üzereyiz. Hem Güneş Koç burcuna, hem Merkür tekrardan Balık burcuna, hem de Satürn Kova burcundaki yolculuğuna adım atıyor.

İlk baharın gelişi hepimizin içinde tatlı bir neşeye sebep olurken bu seferki bahar girişimiz karanlık.
Güneş'in Koç burcuna giriş anı için oluşturulan haritada Oğlak burcundaki stelyum göze batmakta.
Akciğerlerimizi yöneten ve Oğlak burcunda kendini bir hayli güçsüz hisseden Jüpiter ile virüsleri temsil eden Mars ve küresel çapta korkuyla ölümü temsil eden Plüton kavuşumdalar. Corona virüsü bu bahara da damgasını vurmaya devam edecek gibi gözüküyor. Sonuçta Mars Oğlak burcunda yüceliyor. Bu da virüsün bahar boyunca yücelmeye devam edeceğini gösteriyor. Devam etmesi gerekiyor çünkü bu bir yandan aslında sadece bir deney ve henüz istenilen sonuçlar elde edilemedi. Elde edildiğinde bu virüs de hızlı bir şekilde tarihe karışacak ama bu da pek bir anlam ifade etmeyecek çünkü belki bu sefer de corona değil de morona ortaya çıkar.
Paniklemek yerine adapte olmak ve aynı zamanda da büyük oyunu görüp uyanık olmamız gerek.

Satürn Kova burcunda. 

Yeni bir düzen kuruluyor. Sanayi 5.0 kapımızda.
Bunu bilenler çok daha sakinler. Bazı liderlerin ağızlarından çıkanları dinlemeniz yeterli. Merkel çıkıp, panikleyecek birşey yok bu virüs dünya nüfusunun %70'ine bulaşacak dedi. Bunun yayılacağının zaten farkındalar. Ya önlem alamayacaklarını biliyorlar ya da zaten önlem alma ihtiyacını duymuyorlar. Tıpkı İngiltere gibi. Sonuçta bu bir proje ve yeni bir düzenin kurulması için ilk deneme. Bir taşla kaç kuş vurulacak.

Olaya onların bakış açısıyla baktığınızda bazı şeyleri daha farklı görebilirsiniz. Bu söylediklerim çok acımasızca ve insanlık dışı ama maalesef onların açısından bu böyle.
Ölenler çoğunlukla yaşlı veya hastalığı olanlar. Yani ekonomiye bırak fayda sağlamayı, zarar verenler. Bu yüzden dünyayı parmağında oynattığına emin olanlar için bu salgın müthiş bir temizlenme. Savaş çıkartsalar aynı anda onca ülkeden bu kadar insanı bu kadar masumca öldüremezlerdi.

Yeni dünya düzeninin en büyük parçası tek yönetim, yapay zeka ve merkezi para.
İskandinav ülkeleri hariç, diğer Avrupa ülkeleri nakitsiz sisteme karşılar. Almanlar ve İngilizlerde kredi kartı kullanımı dahi o kadar yaygın değil. Sokakta bir röportaj yaptığınızda halkın bu gibi sanal ve dijital şeylere güvenmediğini ve kuşkuyla yaklaştığını görüyorsunuz. Çünkü bu insanlar savaş ve kıtlık görmüşler hem de kaç tane. Aptal değiller. Bunları öyle kolay yöntemlerle yeni bir sisteme ikna edemezsiniz. Değişim için korku gerekli. Çaresiz bırakırsanız, insanları çok kolay yola getirebilirsiniz. Ne yapacaksınız? Bir virüs çıktı, para yoluyla da bulaşıyormuş derseniz herkes dijitale yönelir.

Sanayi 5.0'ın diğer parçası, yapay zekanın ve robotların birçok insan işini elinden alacağıyla ilgili. Buna birçok insan hala inanmıyor çünkü bilincinde değiliz. Silicon Valley'de çalışan adamın herşeyini satıp, kendine bir ada alıp orda dev güvenlik önlemleri alarak kendine izole bir hayat kurduğunun haberlerini unutmayalım. Plüton da Kova'ya geçsin teknolojinin karanlık yüzüyle karşılaştığımızda bu adam deli miymiş, dahi miymiş göreceğiz.
Yapay zeka, sıradan insanların yaptığı tüm işleri elinden kaparsa bu insanlar ne yapacaklar sorusunun cevabı çok zor ama bir virüscük yaratıp insanları evlerine hapsedebilirsek, yeni düzende neler yapılabileceğini gözlemleyebiliriz. İşte Amerika'daki gibi delirmişcesine, ya kendilerini korumak ya da gasp etmek için silah alırlar, Avustralya'da marketlerde birbirlerini yaralarlar, işte İtalya'da camlara çıkıp birlikte şarkı söylerler vs gibi bir sürü şey yaşanıyor şu anda. Bu gibi sorunlar için, süper zekalı insanlara çözüm projeleri ürettirecekler. Sonuçta hiçbir işe yaramayacak olan belirli tip insanlar ortadan kaldırılmalılar. Bunu çok temiz yollardan yapabilmek için bir sürü şeytani fikre ihtiyaçları var.

Tüm olup bitenleri bir de ekonomik olarak yorumlamakta fayda var ki, aslında bunu henüz yapamıyoruz. Borsa'da rekor çöküşler görülmeye başlandı. Uçuşlar, iş yerleri herşey durduruluyor. Bunların hepsinin ekonomik bir sıkıntısı olacak. Kendi ülkemizden değil, dünya ekonomisinden bahsediyorum.
Durum böyle olunca insanın aklına hemen kötü şeyler geliyor. Yoksa dünyayı parmağında oynattığını zanneden ulus ötesi şirketler bunu fırsat bilerek küresel çapta bir ekonomik krizi de mi tetikleyecekler? Bir taşla kaç kuş vurulmak isteniyor bilmiyorum gerçekten.

Satürn'ün iki yöneticisi vardır. Bunlardan biri Satan, yani Satürn'dür. Diğeri ise Prometheus, yani Uranüs'tür.
Satan, şeytan demektir. Yukarıda bahsetmiş olduğum tüm senaryolarla Satürn'ün Kova geçişinde sebep olabileceği karanlık boyuttan bahsetmek istedim. Sonuçta yeni bir düzen kuruluyor ve parayı elinde tutan çevreler bunun yukarıdaki gibi bir düzen olması için çabalıyor. Bunun için dünya nüfusu yüksek miktarda düşürülmeli, tek dünya devleti kurulmalı ve tek bir merkezden kontrol edilen dijital bir paraya geçilerek tüm insanlar köle gibi kontrol altına alınmalı.

Prometheus ise tanrılardan ateşi çalıp, insanlığa armağan eden cesur kurtarıcı olarak bilinir.
Uranüs hümanisttir ve eşitlikle adaleti getirir.
Satürn'ün Kova transitinin bu yüzden özgürleştirici bir boyutu da olacaktır, kısıtlayıcı da. Bir sürü yeni icatlar ve güzeller güzeli mavi gezegenimizin küçük bir köye dönüştüğünü gözlemleyeceğiz küreselleşmeyle birlikte önümüzdeki yıllarda.
İletişim ağların yaygınlaştığını, internetin hızlandığını (5G), yepyeni teknolojilerin geliştirildiğini, uzaya olan merakın ve ilginin artacağını göreceğiz. Greta Thunberg veya sarı yelekliler olaylarının arttığını, insanların kendi haklarını korumak için isyan ettiğini gözlemleyeceğiz. Grevler, isyanlar, protestolar ve kasırgalar...

Neler olabileceğini daha iyi anlamak için geçmişe geri dönüp bakmakta fayda var.
Yıl 1933-34 arasında: Adolf Hitler başa gelmişti ve Yahudi soykırımı gerçekleşti. Ari ırktan sayılmayan binlerce insan, insan dışı işkencelere maruz bırakıldı ve insanların ölmesine göz yumuldu.
Wiley Post dünya etrafında uçan ilk insan ilan edilmişti.
Yıl 1962-64 arası: Avrupa ile Amerika arasında haberleşmeyi sağlayacak Telstar uydusu yörüngeye yerleştirildi ve ilk endüstriyel robot üretildi.
Siyahilerin haklarını savunan küçük bir öğrenci grubuyla başlayan protesto ve eylemler büyüyerek dev bir uyanışa sebep oldu. Aynı zamanda Afrika'da birçok devlet bağımsızlık kazanmak için ilk adımlarını attı.
63 yılına Martin Luther King'in 'I have a dream' konuşması damgasını vurdu.
Pakistan'da çıkan bir kasırgayla 10.000 kişi hayatını kaybetti. Haiti'de de 7000 kişi kasırga yüzünden öldü.
1991-94 yıllarında: İnternetin doğuşunu ve yayılışını deneyimledik ve SSCB'nin yıkılışını. Schengen yürürlüğe girdi. Avrupa birliği kuruldu. Vatican nihayet Galileo Galilei'nin haklı olduğunu kabul etti. Dünya gerçekten de güneşin etrafında dönüyormuş meğer.

Ve geldik günümüze: 

Ben kaderci olmamaya özen gösteririm. Herşeye, kaderimiz böyleyse katlanırız demek doğru değildir. Bu insanı çaresizliğe sürükler ve çaresizliğinizi kendi çıkarları uğruna kullanmak isteyenler daima olacaktır. Buna izin vermek kader değil, seçimdir.
Bu yüzden Satürn'ün Kova transiti bize bir seçim yapma hakkı sunuyor olacak. Ya çok daha hümanist ve eşitlik, adalet üzerine kurulu bir dünya düzeni oluşacak ya da yukarıda bahsetmiş olduğum mutlak kölelik sistemine geçiş yapıp ulus ötesi şirket yöneticilerinin ahmakları olacağız.

Yalnız Kova burcu kolektifi temsil ettiğinden bu seçimi hep birlikte yapmak zorundayız.
Düşünsenize, bu ulus ötesi şirketler tüm zeki insanları kapıp, onları kendi hedefleri uğruna çalıştırıyorlar. Bu insanlar bu şirketlerde, bu şahısların bankalarında veya diğer kuruluşlarında çalışmayı reddetseler, ilk senaryoda anlattıklarım asla gerçekleşmeyebilir ama bunun yüzdelik oranı maalesef her geçen gün azalıyor. Umutlu olmayı seviyorum ve bu sistemi yıkma potansiyeline sahip olan akımların güç kazandığını da görüyorum ama yinede zor bir yolculuk var önümüzde. Transhümanizm gibi projelerini hafife almayın, yapay zekayı da.
Büyük bir değişimin eşiğindeyiz ve şu 3 sene içerisinde yaşayacağımız değişim ve dönüşümler 300 seneye kadar gireceğimiz Kova çağı hakkında bilgiler sunuyor olacak bizlere.
Çok güzel bir düzen kurabiliriz. Eşitlik, adalet ve insan sevgisi üzerine. Kimsenin kimseyi yargılamadığı, herkesin eşit haklarda yaşayabildiği bir sistem ama bunun için büyük acılar da yaşanacak. Belki sen değil ama senin yanındaki yaşayacak. Şu an biz yaşamasak da, bizim yanımızdaki Suriye'linin Yunan sınırında yaşadığı gibi.

Dünya dev bir kaosun, bu kaos da dev bir adaletin üzerine kuruludur.
Ama unutmayın, Tanrı aptalları kollamaz çünkü ayrımcılık yapmayarak herkese bir beyin vermiştir. Kullanmak veya kullanmamak senin elindedir.

Satürn ateş elementindeyken kıvılcımını yakar, yani bir arzu ve istek oluşturur içimizde. Bunu Yay burcundaki transitiyle beraber yaptı birkaç sene önce. Sonra toprak elementinde temel atma döngüsünü başlattı, hava elementinde bunun bilgeliğini sunacak bizlere ve Balık burcuna geçtiğinde de maneviyatını armağan edecek ruhumuza.

Hatırla geçmişini.
Hangi kıvılcım çakmıştı içinde?
Hangi temelleri attın Oğlak hanesinde?
Eğer atmadıysan son bir şans verilecek sana çünkü Satürn 22 Mart'da Kova burcuna geçiş yapsa da, retrosu yüzünden 2 Temmuz'da tekrar Oğlak hanesine geri dönerek bize son defa yarım kalmış konuları bitirme şansı verecek. Asıl etkilerini 17 Aralık'tan sonraki 3 sene boyunca göreceğiz.

Makrokozmosda yeni dünya düzenin ilk temelleri atılacak iken, kendi küçük mikro kozmosumuzda kendi insancıl düzenimizi kurmak için çaba göstermeliyiz.
Sen tek başına dünyayı değiştiremezsin ama sen plastik kullanımını azaltarak, gerçek gıdayı tüketici olarak üreticiden talep eder ve komşuna yapılan zulmü kabullenmezsen, örnek olabilirsin diğerlerine. Bir kişiden bin kişi olursa şayet, bu düzen olumlu yönde değişebilir. Bu biraz da olsun hepimizin kendi elinde ama birlik içinde.
Bu yüzden Satürn bizi yakınlaştıracak birbirimize. Bu transit sayesinde ben'in biz olmadan hiçbir işe yaramadığını göreceğiz. Eğer bu konuda bilinçlenmez isek, karanlık günler bizi beklemekte çünkü Doğa Ana ona daha fazla tecavüz etmemize izin vermeyecek bu yüzden doğal afetler var kapımızın önünde.
Bunu söyleyerek ileri gittiğimin bilincindeyim ama Transhümanizm insan ırkının kökünü kurutabilecek potansiyele sahip. Büyük şeyler değişecek ve gerçekler bilim sayesinde ortaya çıkacak belki de. Eğer insan beyni bir robotunkine aktarılabilecekse bilinç ne ruh ne? Kova çağı aydınlanmayı beraberinde getirecek ve şimdiye kadar açıklayamadığımız şeyleri açıklayabilecek bilgeliğe erişeceğiz, uzayda gidemediğimiz kadar uzak yerlere erişeceğiz. Satürn'ün 2.5 yıllık Kova transiti tüm bu sürecin sadece ufak bir fragmanı olacak bizlere.

Bu yüzden dön bak dünyana. Şu ande neler yaşıyorsun? Kapanmışsın diyarına. İşine, okuluna gidemiyorsun. Arkadaşlarınla bir cafe'de buluşamıyorsun. Sokağa çıkma yasağının her an gelmesini bekliyorsun.
Bir gezegen bir burca geçerken sürecinin neye benzeyeceğini anlatır.
Farkında mısın bilmiyorum ama özgürlüklerimiz kısıtlanıyor yoksa birbirimize bulaştırıp, insanların ölümüne sebep olacağız. Dünya hapisindesin artık sen. Yargıcın ise vicdanın.
Evde otururken düşün tüm bunları. Sen zaten öldürüyordun canlıları. Tükettiğin her plastikle, modası yeni çıkmış olduğu için aldığın her polyester ürünle sen katlediyordun doğayı. İçtiğin her sigarayla zehirliyordun havayı.
İşte tüm bunlar dank etsin kafamıza. Çünkü sen de ben de suçluyuz ve payımız var bugün yaşadıklarımızda.

Peki ya ne yapabilirsin sen, ne yapabilirim ben?

Kendine gel.
Özünü hatırla.
Başkalarına verilmemiş olan potansiyeller var ruhunda.
Bul bunları.
At adımını.
Adaleti savun.
Tut kardeşinin elini ve sakın bırakma çünkü o yoksa sen de olmayacaksın, unutma.
Hümanist ol, çevrendeki herşey seni bunun tersine yönlendirse bile..
Satürn'ün bizden bekledikleri bunlar. Aslında çok da zor şeyler değiller, aklını kullanana.

☆☆☆

Herkesin haritası kendine hastır. Satürn'ün seni nasıl etkileyeceğini merak ediyorsan, benden danışmanlık alabilirsin. Tıkla..

9 Mart 2020 | Başak burcunda süper dolunay


Kapımızda 19 derece Başak burcunda bir süper dolunay bulunmakta. 
Neptün var bu dolunayın karşısında. 
Bu yüzden net değil gelecek. 
Bilinmezlikler ve çözülmesi pek de kolay olmayan şeyler var önümüzde. 
Bu yüzden yanılsamalar ve kararsızlıklarla imtihan edileceğiz.

Olup bitenlerin sizi dağıtmasına izin vermeyin, bu dolunay toparlanma zamanı.
Bunu da en güzel maneviyatınıza yönelerek yapabilirsiniz. 

Bir yandan savaş bir yandan virüs paniği. 
Bunlar bizleri korkutsa da, kuşbakışı bakalım dünyaya. 
Her karanlık güneşin doğuşunun yakın olduğunu fısıldar bizlere. 
Virüs her yeri kötü etkiledi ama Çin'de hava kendini temizledi. 
İşyerlerin kapatılmasıyla beraber hava kirliliği kısa sürede etkisini yitirdi. 
İnsanlar home ofis şeklinde çalışabilirken kapitalist sistem bizleri köle gibi fabrikalarda çalıştırmaya ve bunun tek çözüm yolu olduğuna inandırdı. 
Bu inançlar yıkılmalı. 
Doğayı kirleten biziz, aldığımız ve attığımız her plastik ürünle dünyadaki en büyük parazit biziz. 
Her ne kadar bu virüsün doğal yollarla oluştuğuna inanmasam da, onun ve yarattığı paniğin dahi bize öğrettiği güzel bir şey var.
Doğasından kopan, çevresini kirleten insan bunun bedelini ödemeye mahkûmdur. 
Zaten sağlıklı yaşayanın korkması lüzumsuzdur.
Doğasıyla barışık olanın korunma kalkanı güçlü olur.
________________________

Bahara girmek üzereyiz, doğa Ana kış uykusundan uyanıyor. 
Hepimizde, günler ne kadar karanlık da olsa bir umut ışığı uyanıyor. 
Herşeyin güzel olacağına dair bir inanç. 

Bu dolunay baharın başlangıcını hatırlatsa da,  aslında Başak burcu hasat zamanında olduğumuzu gösteriyor. 
Ektiklerimiz var, bunların sonuçları bizi bekliyor. 

Sonbaharı hatırlayın, en çok da Eylül ayını.
Bundan 6 ay önce neredeydi aklınız, hangi hedeflerin peşindeydi ruhunuz, neyle meşguldü bedeniniz? 
Neler ektiniz? 
İşte 6 ay öncesinde yapılmış olan güzelliklerin veya hataların hasat zamanı bu dolunay. 

Sadece hasat etmekle görevli değil ruhumuz, düzenleme, temizleme ve arınma enerjisi veriliyor bizlere. 
Bu yüzden hata yaptım diye kendini suçlama. 
Hatamı nasıl düzeltebilirim diye kafa yor bu dolunay. 
Başak evhamlıdır, eleştireldir bu yüzden çok yorar kendini. 
Sen yapma bunu kendine. 
Acımasız davranma kendine. 
Öfke değil sevgidir şifa veren. 
Hatırlat bunu bu dolunay kendine. 

Evini, yuvanı, ortamını bahar temizliğine hazırladığın gibi kendi iç dünyanda da yap bir arınma. 
Mesela temizle organlarını. 
Dolunaylarda oruç tutmak detoks görevi görür. 
İçten arın sen de. 
İstersen sadece su orucu tut.
 Sadece şifalı sıvılar girsin bedenine. 
İstersen hayvansal gıdalardan arındır kendini.
Sadece sebze ve meyve tüketerek arınsın bedenin. 

Başak her sıkıntıya çözüm üretir. 
Arınmanın binbir yolu vardır. 
Bu dolunay seç kendine bir yöntem. 
Ayıkla çevrende sana zarar veren şeyleri. 
Yaz olumsuz anılarını bir kağıda, yak hepsini dolunay gecesi. 
Bedenin, zihnin, ruhun arınsın.
O zaman bu dolunayın şifasını yaşarsın.
Bu şifayı güzel bir şekilde deneyimlemen dileğimle..

Satürn - haritamızdaki kilit nokta


Bugünkü yazımda Satürn gezegeninden ve astroloji haritalarımızdaki karmik anlamından bahsetmek istiyorum.

Satürn ve Ay düğümleri diğer göstergelerle birlikte karmamızı gösteren bir numaralı işaretlerdir. Onları okumasını bilen, alimlerin de dediği gibi kendini bilme aşamasında büyük adımlar katederler. Okumasını bilmeyenler ise kendilerini bir kısır döngünün içerisine hapsederler.

Nikola Stajanovic gibi bazı astrologlar, kişinin bu hayatta mutlu olabilmesi için haritasındaki en iyi gezegene ve en iyi açıya yönelmesi gerektiğini savunurlar. Bu doğru da olsa, kişi bunu yaptığında tekamül aşamasında çok büyük bir yol katedemeyecektir. Kolay yolu seçmiş olur. Oysa asıl zenginlik ve tatmin bizi zorlukları aştığımızda bulur.

Başarılı olan insanların hayat hikayelerini araştırdığınızda, başarılı olana dek ne büyük zorluklardan geçtiklerini idrak edersiniz.
Satürn almadan vermez!
Eğer başarılı ve huzurlu bir hayat yaşamak istiyorsanız ilk önce Satürn'ün imtihanlarından geçmek zorunda bırakılırsınız. Bu zorluk ve gözyaşı anlamına gelir ama bu kapıyı açmasını bilenin ödülü büyük olur çünkü Satürn gökkubbedeki 7. kapıdır ve bundan sonrası cennet deneyimidir.
Satürn'e kadar 7 gezegenin derslerini edinir ruhlar ve sonra gözle görülemeyen gezegenler olan Uranüs, Neptün ve Plüton'un imtihanları başlar ki, onlar bu dünyalık değildir çünkü ruhu dünya ötesi mertebelere taşırlar.

☆☆☆

Söz konusu hayatımızdaki zorluklar olduğunda, haritamızda bakmamız gereken ilk yer Satürn'dür. Onun bulunduğu ev, imtihan edildiğimiz mekan, bulunduğu burç ise imtihan edileceğimiz senaryoyu anlatır. Birlikte bulunduğu veya açıda olduğu gezegenler ise kimler tarafından veya kimler aracılığıyla imtihan edileceğimizi gösterir.
Eğer haritanızdaki Satürn'ünüzü anlayabilirseniz bu kilit noktayı bulabilir ve karmik döngülerinizi sonlandırabilirsiniz.

Kendi haritanızı daha iyi anlayabilmeniz için size genel bir tanım yapıyor olacağım ama unutmayın ki harita bir bütündür ve kişiye hastır. Yani incelikler yorumlarda farklılık gösterir.

Reenkarnasyona inanıyorsanız Satürn, geçmiş yaşamlarda görmezden geldiğimiz için sürekli hata yaptığımız alanı temsil eder. Bu alanda aptalca davranmışızdır bu yüzden bu yaşamımızda sürekli bu alandan hayat bize çelme takar. Sürekli düşer, yerlerde sürünürüz ta ki akıllanıp, bazı şeyleri değiştirecek kadar irademizi kullanacak güce erişene dek.

Eğer reenkarnasyona inanmıyorsanız 7 kuşak atanızın işlediklerini deneyimlersiniz Satürn konumunuz aracılığıyla.
Dedenin yaptığını torun aklamak zorunda kalır. Ninenin tecavüzünün üstü örtüldüyse torunu herkesin gözü önünde tecavüze uğrayarak haykırır ninenin yarasını. Kısır döngüyü kıran bir yavru doğmazsa eğer o aileye, tecavüz vakaları son bulmaz kaç kuşak geçse de. Yara kanar da durur, ak gün yaşanmaz o ailede..

☆☆☆

Satürn hangi evdeyse, yöneticisi neredeyse, hangi gezegenlerle bağlantı içerisindeyse ve karşıt ile kare konumları hangi evlere denk geliyorsa, o evin konularını inkar eder insanoğlu. İstemez yükle uğraşmayı. Duvar örer çevresine, at gözlüklerini takar gözüne. İşte bu yüzden tokatını ağır darbeler olarak yer yüzüne.

Satürn'ü 1.evinde olan insanın karması kendiyle ilgilidir. Görmez kendini, tanımaz ruhunu, bilmez özünü. Umursamaz da pek kim olduğunu. Oysa kendine değer vermeyi ve aşağılık kompleksinden kurtarmayı öğrenmesi gerekir.

Satürn'ü 2.evinde olan insanın aptal davrandığı konu paradır. Kıtlık inancına sahip olur böyleleri ve bilmezler ki para akışına ket vuran, kıtlık inancının kendisidir. Bu inançtan kurtarmaları gerekir kendilerini.

Satürn'ü 3.evinde olanın derdi kardeşleri, akrabaları yani yakın çevresi ve o çevresiyle olan iletişimidir. Kendini ait hissetmez bulunduğu yere. Kabullenmez insanların kusurlarını, derdini de bir türlü anlatamaz çevresine. Konuşmayı öğrenmelidir bu insan. Hem de özünden konuşmayı.

Satürn'ü 4.evinde olanın başı ailesiyle ve yaşadığı alanla dertte olur genelde. Ailesine borcu vardır bu kişinin, çoğu zaman da anneye. Yinede sevmez, kabullenmez ailesini. Uzak durmak ister ve umursamaz hallerini. Oysa tam tersine sevmeyi ve köklerini kabullenmeyi öğrenmelidir bu hanede.

Satürn'ü 5.evinde olan çocuklarıyla imtihan edilir. Ya çok ister ama verilmez ona bir yavru ya da verilir ama o kıymetini bilmez. Yaratıcı gücünü yok sayar, bu yüzden hayatında ister aşk ister çocuk yaratsın, yaratırken daima sorun yaşar ve mutlu olmaz ona verilene. Hayat neşesini keşfetmelidir bu insan ve bunu en iyi içindeki çocuğu ruhsal anlamda besleyerek ve onu severek başarabilir.

Satürn'ü 6.evinde olanın derdi sağlığıdır. Dengeyi yaratmakta zorlanır hayatında. Hizmet etmek için gönderilmiştir bu dünyaya ama bunu bir yük olarak algılar daima. Görevi ruhunu beslediği kadar bedenini beslemek ve diğer insanlara da bu konuda yardım etmektir.

Satürn'ü 7.evinde olanın imtihan edildiği yer ilişkisi ve evliliğidir, kurduğu ortaklıklardır. Hayatına çektiği herkes onun için mükemmel bir aynadır ama bu kişi kendini aynada her gördüğünde reddeder kendini ve suçlar karşısındakini. Öğrenmesi gereken diğer insanlar aracılığıyla deneyimlediği kendi karanlık benliklerini yenmektir.

Satürn'ü 8.evinde olanın zorluğu yaşadığı alan, ortak değerlerdir. Paylaşımla ilgili bir karması vardır ki, sürükleyebilir onu maddi manevi borç bataklığına. Bilmez çünkü nasıl alması ve karşılığında ne vermesi gerektiğini. Paylaşamaz özünü korkusundan dolayı en mahrem anlarda.
Aşması gereken de budur. Mahremiyetini saklamadan, yüzüne maskeler takmadan paylaşması gerekir ona verilen tüm herşeyi dozunda ve aşırıya kaçmadan.

Satürn'ü 9.evinde olanın imtihanı inançları üzerinden gelir. Gerçekleri saklamıştır geçmişlerinde bu kişiler ve şimdi bunun bedelini ağır öderler. Adalet konularında sıkıntılar yaşayabilirler. Yüksek öğrenimlerinde zorluk çekebilirler. Aşmaları gereken şey yobaz düşünce tarzlarıdır. Dogmatik olmaktan kendilerini kurtarmaları gerekir, yoksa yolları açılmaz bir türlü. Yapmaları gereken şey, gerçekleri bulmak ve onları öğretmektir.

Satürn'ü 10.evinde olanın zorluklarla boğuşacağı alan otorite figürleri ve devlettir. Babadır ve kariyerleridir. Ezilir bu konuma sahip olanlar, ya babaları ya da otorite figürleri tarafından ve öğrenmeleri gereken şey, kendi otoriteleri olmaktır. Bu kişilere yönlerini kendilerinin belirlemesi için zorluklar verilir. Bunu aşabilen haritasının birçok alandaki kilit noktasını çözer ve liderlik pozisyonuna geçer.

Satürn'ü 11.evinde olanın karması sosyal çevresiyle ilgilidir. Arkadaşlarından çok çeker. Gruplarla sorunlar yaşayarak pişer.
10.evinde attığı aptalca adımların bedelini bu hanede öder.
Öğrenmesi gereken şey, kendisini sosyal hayattan uzak tutmadan sağlıklı sınırlar çizmektir.

Satürn'ü 12.evinde olanın karması kimsesizler veya zayıf olanlara hizmet etmekle ilgilidir. Kişinin yardım elini uzatması gerektiğini bilmesi gerekir. Ayrıca ruhsal yönü zayıftır ve bu yanını güçlendirmesi gerekir. Namaz, zikir, meditasyon ve dua aracılığıyla Yaratıcıyla bağ kurup, kendine bu evrende bir misyon yüklemesi gerekir.

Haritanızdaki kendi Satürn konumunuzu ve karmanızı merak ediyorsanız, benden danışmanlık alabilirsiniz. Tıklayın..