Satürn ile barışmak

Ocak 16, 2017


Satürn astrolojide büyük öğretmendir. Bizi sürekli sınar, imtihan eder, sorumluluk yükler. Kısacası biz akıllanana kadar, hayatımızın içine eder. 
Kimimizi para üzerinden etkiler, kimimizi ailesi veya evliliği aracılığıyla. Bazılarımızı ise kariyeri üzerinden. Satürn haritamızda hangi eve yerleşmişse, hayatın o alanıyla ilgili zorlanacağımızı biliriz. 


Bir çoğumuz Satürn'ün acı gerçekleriyle karşılaştığında ne yapmamız gerektiğini bilemeyebiliriz. Çaresizce bir yerlerden yardım bekler, bir çözüm ararız. 

Hint astrolojisinde "remedi" dediğimiz bir çeşit yardımcı uygulama olarak adlandırabileceğimiz, gezegen enerjlerini olumluya çevirmeye yardımcı çözümler vardır. 

Satürn ile alakalı, kendimin de faydasını gördüğüm ufak bir remediyi paylaşmak istiyorum. 

Yapılacak şey çok basit. 
Cumartesi günleri karga beslenilecek. 
Neden diye sorarsanız, cumartesi günü (saturday), adı üstünde Satürn'ün günüdür. 
Karga ise Satürn'ün sembollerinden biridir. 
Satürn'e atfedilmiş olan bir günde, Satürn'e hizmet etmek, kendisi hakkında çok şey öğrenmemizi sağlar. 
Öğrendikçe onun enerjisine ruhumuz alışır ve böylelikle hayatımızda Satürn ile ilgili sorunlara olan bakış açımız değişmeye başlar. Kısacası Satürn'le barışırız. 

•••

Üniversitedeyken tek başıma vakit geçirmeyi severdim. 
İstanbul'un kalabalık seslerinden uzaklaşabileceğim, ağaçlık alanlar beni daima davet ederlerdi sessizce yanlarına. 
Şanslıydım, çünkü İstanbul Üniversitesi'nde ağaçların oksijenine, kuşların ilahisine ve kargaların büyüsüne kavuşabiliyordum. 
Bir gün bir ağacın altında sessizce tostumu yerken yanıma bir kedi geldi. Tostumdan bir parça koparıp, onunla paylaştım. Kokladı, pek sevmedi, yemedi. Geldiği gibi gitti. Demek ki onun rızkı değilmiş dedim çünkü onun bıraktığı ekmek parçasını gören bir karga, uçarak geldi ve şükürle ekmeği yuttu. Bir parça daha verdim. Bir başka karga daha geldi. Bir süre sonra bahçedeki tüm kargalar etrafımı sarmıştı. Bütün tostumu onlara yedirdim. 
İnsanın bu hayatta sessiz ve derin bir huzuru hissettiği anlar daima nadirdir. Kargaları beslemek içimde tuhaf bir huzur hissetmeme sebep olmuştu. 
Bu huzuru bir daha unutamadım. 

Kargaları beslemek, bir martıya simit atmaya veya bir güvercin için cam kenarına yem koymaya benzemiyordu. 
Kargalar ürkütücüydü, tedirgin ediciydi, hatta korkunçlardı. 
Simsiyah olan, bilinmeyeni anlatır. İnsanoğlunun karanlıktan korkmasının en büyük sebebi bu bilinmemezliktir. 
Kargaları beslerken tam da bu bilinmemezliğin verdiği tedirginliğin aslında ne kadar da gereksiz olduğunu hissediyor insan. Karanlık olanın aslında içinde aydınlık bir parça barındırdığını. Aslında hiçbir şeyin başta göründüğü gibi olmadığını seziyor. 

Kargalarla kendime ait olanı paylaştıkça, her biri bana Satürn'ün kalbini anlayabilmem için birşeyler fısıldadı sanki. 
Biri korkuyu yenmenin sırrını verdi, diğeri sabrın ne kadar güzel bir erdem olduğunu gösterdi. Öteki bir şeyi paylaştıkça çoğalacağını öğretti, onun yanındaki an'ın değerini bilmeyi. Bir başkası zorluklara göğüs germeyi gösterirken, farklı biri ne zaman pes etmem gerektiğini bilmeyi öğretti. 
O sessizliğin içinde çevrem kargalar tarafından sarılıyken, etrafımdaki insanların bakış açısından çok tuhaf göründüğümün farkındaydımm çünkü tedirgindim ve korkuyordum. Saldırmalarından ya da başka birşey yapmalarından. Ama sonra sezgiler, hikayelerini fısıldamaya başlayınca, kargalar en sevdiğim hayvanlardan oldular ve o günkü büyüyü hiçbir zaman için unutamamı sağladılar. 

Daha sonra ise Satürn enerjisine alışabilmek için yapılması gereken bu remediyi öğrendim. Böylelikle o gün neden o kadar çok etkilendiğimin cevaplarını bulmuştum. Meğer karga beslemek Satürn için yapılabilecek güzel bir çözümmüş. 

- Karganın Kelt Mitolojisindeki Yeri -
Kargalar Kelt mitolojisinde bilgeliği temsil ederlermiş. Hatta Odin'in omzunda her daim Hugin ve Mugin adında iki tane karga otururmuş. Bu iki karga ona sürekli dünyada var olup bitenleri anlatırmış. 
Kargalar yollarından sapmış olan insanlara işaretler verip, doğruyu bulmaları için yardım ederlermiş.  
Diğer mitolojilerde de karganın farklı hikayeleri bulunur.
 Bir efsaneye göre ise karganın rengi aslında beyazmış. Bir gün bir yangın çıkmış ve karga insana yardım ederken küller ve dumanlar onu siyaha boyamış. O zamandan beridir de tüm kargalar siyah kalmış. 

•••

Saçma, demeyin.
 İlk önce siz de bir deneyin ve kendiniz hissedin. Size iyi geliyorsa bunu her cumartesi yapmaya devam edin. Sonuçta Satürn sürekliliği ve rutini sever. 
Zamanla hem kargalarla hem de Satürn'le derin bir bağınızın oluştuğunu göreceksiniz. Böylelikle Satürn'ün imtihanları kapınızı çaldığında, onlarla çok daha olgun bir şekilde başedebileceksiniz. 
___________________________

You Might Also Like

2 yorum

Satürn ile barışmak


Satürn astrolojide büyük öğretmendir. Bizi sürekli sınar, imtihan eder, sorumluluk yükler. Kısacası biz akıllanana kadar, hayatımızın içine eder. 
Kimimizi para üzerinden etkiler, kimimizi ailesi veya evliliği aracılığıyla. Bazılarımızı ise kariyeri üzerinden. Satürn haritamızda hangi eve yerleşmişse, hayatın o alanıyla ilgili zorlanacağımızı biliriz. 


Bir çoğumuz Satürn'ün acı gerçekleriyle karşılaştığında ne yapmamız gerektiğini bilemeyebiliriz. Çaresizce bir yerlerden yardım bekler, bir çözüm ararız. 

Hint astrolojisinde "remedi" dediğimiz bir çeşit yardımcı uygulama olarak adlandırabileceğimiz, gezegen enerjlerini olumluya çevirmeye yardımcı çözümler vardır. 

Satürn ile alakalı, kendimin de faydasını gördüğüm ufak bir remediyi paylaşmak istiyorum. 

Yapılacak şey çok basit. 
Cumartesi günleri karga beslenilecek. 
Neden diye sorarsanız, cumartesi günü (saturday), adı üstünde Satürn'ün günüdür. 
Karga ise Satürn'ün sembollerinden biridir. 
Satürn'e atfedilmiş olan bir günde, Satürn'e hizmet etmek, kendisi hakkında çok şey öğrenmemizi sağlar. 
Öğrendikçe onun enerjisine ruhumuz alışır ve böylelikle hayatımızda Satürn ile ilgili sorunlara olan bakış açımız değişmeye başlar. Kısacası Satürn'le barışırız. 

•••

Üniversitedeyken tek başıma vakit geçirmeyi severdim. 
İstanbul'un kalabalık seslerinden uzaklaşabileceğim, ağaçlık alanlar beni daima davet ederlerdi sessizce yanlarına. 
Şanslıydım, çünkü İstanbul Üniversitesi'nde ağaçların oksijenine, kuşların ilahisine ve kargaların büyüsüne kavuşabiliyordum. 
Bir gün bir ağacın altında sessizce tostumu yerken yanıma bir kedi geldi. Tostumdan bir parça koparıp, onunla paylaştım. Kokladı, pek sevmedi, yemedi. Geldiği gibi gitti. Demek ki onun rızkı değilmiş dedim çünkü onun bıraktığı ekmek parçasını gören bir karga, uçarak geldi ve şükürle ekmeği yuttu. Bir parça daha verdim. Bir başka karga daha geldi. Bir süre sonra bahçedeki tüm kargalar etrafımı sarmıştı. Bütün tostumu onlara yedirdim. 
İnsanın bu hayatta sessiz ve derin bir huzuru hissettiği anlar daima nadirdir. Kargaları beslemek içimde tuhaf bir huzur hissetmeme sebep olmuştu. 
Bu huzuru bir daha unutamadım. 

Kargaları beslemek, bir martıya simit atmaya veya bir güvercin için cam kenarına yem koymaya benzemiyordu. 
Kargalar ürkütücüydü, tedirgin ediciydi, hatta korkunçlardı. 
Simsiyah olan, bilinmeyeni anlatır. İnsanoğlunun karanlıktan korkmasının en büyük sebebi bu bilinmemezliktir. 
Kargaları beslerken tam da bu bilinmemezliğin verdiği tedirginliğin aslında ne kadar da gereksiz olduğunu hissediyor insan. Karanlık olanın aslında içinde aydınlık bir parça barındırdığını. Aslında hiçbir şeyin başta göründüğü gibi olmadığını seziyor. 

Kargalarla kendime ait olanı paylaştıkça, her biri bana Satürn'ün kalbini anlayabilmem için birşeyler fısıldadı sanki. 
Biri korkuyu yenmenin sırrını verdi, diğeri sabrın ne kadar güzel bir erdem olduğunu gösterdi. Öteki bir şeyi paylaştıkça çoğalacağını öğretti, onun yanındaki an'ın değerini bilmeyi. Bir başkası zorluklara göğüs germeyi gösterirken, farklı biri ne zaman pes etmem gerektiğini bilmeyi öğretti. 
O sessizliğin içinde çevrem kargalar tarafından sarılıyken, etrafımdaki insanların bakış açısından çok tuhaf göründüğümün farkındaydımm çünkü tedirgindim ve korkuyordum. Saldırmalarından ya da başka birşey yapmalarından. Ama sonra sezgiler, hikayelerini fısıldamaya başlayınca, kargalar en sevdiğim hayvanlardan oldular ve o günkü büyüyü hiçbir zaman için unutamamı sağladılar. 

Daha sonra ise Satürn enerjisine alışabilmek için yapılması gereken bu remediyi öğrendim. Böylelikle o gün neden o kadar çok etkilendiğimin cevaplarını bulmuştum. Meğer karga beslemek Satürn için yapılabilecek güzel bir çözümmüş. 

- Karganın Kelt Mitolojisindeki Yeri -
Kargalar Kelt mitolojisinde bilgeliği temsil ederlermiş. Hatta Odin'in omzunda her daim Hugin ve Mugin adında iki tane karga otururmuş. Bu iki karga ona sürekli dünyada var olup bitenleri anlatırmış. 
Kargalar yollarından sapmış olan insanlara işaretler verip, doğruyu bulmaları için yardım ederlermiş.  
Diğer mitolojilerde de karganın farklı hikayeleri bulunur.
 Bir efsaneye göre ise karganın rengi aslında beyazmış. Bir gün bir yangın çıkmış ve karga insana yardım ederken küller ve dumanlar onu siyaha boyamış. O zamandan beridir de tüm kargalar siyah kalmış. 

•••

Saçma, demeyin.
 İlk önce siz de bir deneyin ve kendiniz hissedin. Size iyi geliyorsa bunu her cumartesi yapmaya devam edin. Sonuçta Satürn sürekliliği ve rutini sever. 
Zamanla hem kargalarla hem de Satürn'le derin bir bağınızın oluştuğunu göreceksiniz. Böylelikle Satürn'ün imtihanları kapınızı çaldığında, onlarla çok daha olgun bir şekilde başedebileceksiniz. 
___________________________