22 Mart 2020 - 7 Mart 2023 | Transit Büyük Baba Satürn Kova burcunda
Mart 17, 2020Hareketli bir haftaya adım atmak üzereyiz. Hem Güneş Koç burcuna, hem Merkür tekrardan Balık burcuna, hem de Satürn Kova burcundaki yolculuğuna adım atıyor.
İlk baharın gelişi hepimizin içinde tatlı bir neşeye sebep olurken bu seferki bahar girişimiz karanlık.
Güneş'in Koç burcuna giriş anı için oluşturulan haritada Oğlak burcundaki stelyum göze batmakta.
Akciğerlerimizi yöneten ve Oğlak burcunda kendini bir hayli güçsüz hisseden Jüpiter ile virüsleri temsil eden Mars ve küresel çapta korkuyla ölümü temsil eden Plüton kavuşumdalar. Corona virüsü bu bahara da damgasını vurmaya devam edecek gibi gözüküyor. Sonuçta Mars Oğlak burcunda yüceliyor. Bu da virüsün bahar boyunca yücelmeye devam edeceğini gösteriyor. Devam etmesi gerekiyor çünkü bu bir yandan aslında sadece bir deney ve henüz istenilen sonuçlar elde edilemedi. Elde edildiğinde bu virüs de hızlı bir şekilde tarihe karışacak ama bu da pek bir anlam ifade etmeyecek çünkü belki bu sefer de corona değil de morona ortaya çıkar.
Paniklemek yerine adapte olmak ve aynı zamanda da büyük oyunu görüp uyanık olmamız gerek.
Satürn Kova burcunda.
Yeni bir düzen kuruluyor. Sanayi 5.0 kapımızda.Bunu bilenler çok daha sakinler. Bazı liderlerin ağızlarından çıkanları dinlemeniz yeterli. Merkel çıkıp, panikleyecek birşey yok bu virüs dünya nüfusunun %70'ine bulaşacak dedi. Bunun yayılacağının zaten farkındalar. Ya önlem alamayacaklarını biliyorlar ya da zaten önlem alma ihtiyacını duymuyorlar. Tıpkı İngiltere gibi. Sonuçta bu bir proje ve yeni bir düzenin kurulması için ilk deneme. Bir taşla kaç kuş vurulacak.
Olaya onların bakış açısıyla baktığınızda bazı şeyleri daha farklı görebilirsiniz. Bu söylediklerim çok acımasızca ve insanlık dışı ama maalesef onların açısından bu böyle.
Ölenler çoğunlukla yaşlı veya hastalığı olanlar. Yani ekonomiye bırak fayda sağlamayı, zarar verenler. Bu yüzden dünyayı parmağında oynattığına emin olanlar için bu salgın müthiş bir temizlenme. Savaş çıkartsalar aynı anda onca ülkeden bu kadar insanı bu kadar masumca öldüremezlerdi.
Yeni dünya düzeninin en büyük parçası tek yönetim, yapay zeka ve merkezi para.
İskandinav ülkeleri hariç, diğer Avrupa ülkeleri nakitsiz sisteme karşılar. Almanlar ve İngilizlerde kredi kartı kullanımı dahi o kadar yaygın değil. Sokakta bir röportaj yaptığınızda halkın bu gibi sanal ve dijital şeylere güvenmediğini ve kuşkuyla yaklaştığını görüyorsunuz. Çünkü bu insanlar savaş ve kıtlık görmüşler hem de kaç tane. Aptal değiller. Bunları öyle kolay yöntemlerle yeni bir sisteme ikna edemezsiniz. Değişim için korku gerekli. Çaresiz bırakırsanız, insanları çok kolay yola getirebilirsiniz. Ne yapacaksınız? Bir virüs çıktı, para yoluyla da bulaşıyormuş derseniz herkes dijitale yönelir.
Sanayi 5.0'ın diğer parçası, yapay zekanın ve robotların birçok insan işini elinden alacağıyla ilgili. Buna birçok insan hala inanmıyor çünkü bilincinde değiliz. Silicon Valley'de çalışan adamın herşeyini satıp, kendine bir ada alıp orda dev güvenlik önlemleri alarak kendine izole bir hayat kurduğunun haberlerini unutmayalım. Plüton da Kova'ya geçsin teknolojinin karanlık yüzüyle karşılaştığımızda bu adam deli miymiş, dahi miymiş göreceğiz.
Yapay zeka, sıradan insanların yaptığı tüm işleri elinden kaparsa bu insanlar ne yapacaklar sorusunun cevabı çok zor ama bir virüscük yaratıp insanları evlerine hapsedebilirsek, yeni düzende neler yapılabileceğini gözlemleyebiliriz. İşte Amerika'daki gibi delirmişcesine, ya kendilerini korumak ya da gasp etmek için silah alırlar, Avustralya'da marketlerde birbirlerini yaralarlar, işte İtalya'da camlara çıkıp birlikte şarkı söylerler vs gibi bir sürü şey yaşanıyor şu anda. Bu gibi sorunlar için, süper zekalı insanlara çözüm projeleri ürettirecekler. Sonuçta hiçbir işe yaramayacak olan belirli tip insanlar ortadan kaldırılmalılar. Bunu çok temiz yollardan yapabilmek için bir sürü şeytani fikre ihtiyaçları var.
Tüm olup bitenleri bir de ekonomik olarak yorumlamakta fayda var ki, aslında bunu henüz yapamıyoruz. Borsa'da rekor çöküşler görülmeye başlandı. Uçuşlar, iş yerleri herşey durduruluyor. Bunların hepsinin ekonomik bir sıkıntısı olacak. Kendi ülkemizden değil, dünya ekonomisinden bahsediyorum.
Durum böyle olunca insanın aklına hemen kötü şeyler geliyor. Yoksa dünyayı parmağında oynattığını zanneden ulus ötesi şirketler bunu fırsat bilerek küresel çapta bir ekonomik krizi de mi tetikleyecekler? Bir taşla kaç kuş vurulmak isteniyor bilmiyorum gerçekten.
Satürn'ün iki yöneticisi vardır. Bunlardan biri Satan, yani Satürn'dür. Diğeri ise Prometheus, yani Uranüs'tür.
Satan, şeytan demektir. Yukarıda bahsetmiş olduğum tüm senaryolarla Satürn'ün Kova geçişinde sebep olabileceği karanlık boyuttan bahsetmek istedim. Sonuçta yeni bir düzen kuruluyor ve parayı elinde tutan çevreler bunun yukarıdaki gibi bir düzen olması için çabalıyor. Bunun için dünya nüfusu yüksek miktarda düşürülmeli, tek dünya devleti kurulmalı ve tek bir merkezden kontrol edilen dijital bir paraya geçilerek tüm insanlar köle gibi kontrol altına alınmalı.
Prometheus ise tanrılardan ateşi çalıp, insanlığa armağan eden cesur kurtarıcı olarak bilinir.
Uranüs hümanisttir ve eşitlikle adaleti getirir.
Satürn'ün Kova transitinin bu yüzden özgürleştirici bir boyutu da olacaktır, kısıtlayıcı da. Bir sürü yeni icatlar ve güzeller güzeli mavi gezegenimizin küçük bir köye dönüştüğünü gözlemleyeceğiz küreselleşmeyle birlikte önümüzdeki yıllarda.
İletişim ağların yaygınlaştığını, internetin hızlandığını (5G), yepyeni teknolojilerin geliştirildiğini, uzaya olan merakın ve ilginin artacağını göreceğiz. Greta Thunberg veya sarı yelekliler olaylarının arttığını, insanların kendi haklarını korumak için isyan ettiğini gözlemleyeceğiz. Grevler, isyanlar, protestolar ve kasırgalar...
Neler olabileceğini daha iyi anlamak için geçmişe geri dönüp bakmakta fayda var.
Yıl 1933-34 arasında: Adolf Hitler başa gelmişti ve Yahudi soykırımı gerçekleşti. Ari ırktan sayılmayan binlerce insan, insan dışı işkencelere maruz bırakıldı ve insanların ölmesine göz yumuldu.
Wiley Post dünya etrafında uçan ilk insan ilan edilmişti.
Yıl 1962-64 arası: Avrupa ile Amerika arasında haberleşmeyi sağlayacak Telstar uydusu yörüngeye yerleştirildi ve ilk endüstriyel robot üretildi.
Siyahilerin haklarını savunan küçük bir öğrenci grubuyla başlayan protesto ve eylemler büyüyerek dev bir uyanışa sebep oldu. Aynı zamanda Afrika'da birçok devlet bağımsızlık kazanmak için ilk adımlarını attı.
63 yılına Martin Luther King'in 'I have a dream' konuşması damgasını vurdu.
Pakistan'da çıkan bir kasırgayla 10.000 kişi hayatını kaybetti. Haiti'de de 7000 kişi kasırga yüzünden öldü.
1991-94 yıllarında: İnternetin doğuşunu ve yayılışını deneyimledik ve SSCB'nin yıkılışını. Schengen yürürlüğe girdi. Avrupa birliği kuruldu. Vatican nihayet Galileo Galilei'nin haklı olduğunu kabul etti. Dünya gerçekten de güneşin etrafında dönüyormuş meğer.
Ve geldik günümüze:
Ben kaderci olmamaya özen gösteririm. Herşeye, kaderimiz böyleyse katlanırız demek doğru değildir. Bu insanı çaresizliğe sürükler ve çaresizliğinizi kendi çıkarları uğruna kullanmak isteyenler daima olacaktır. Buna izin vermek kader değil, seçimdir.Bu yüzden Satürn'ün Kova transiti bize bir seçim yapma hakkı sunuyor olacak. Ya çok daha hümanist ve eşitlik, adalet üzerine kurulu bir dünya düzeni oluşacak ya da yukarıda bahsetmiş olduğum mutlak kölelik sistemine geçiş yapıp ulus ötesi şirket yöneticilerinin ahmakları olacağız.
Yalnız Kova burcu kolektifi temsil ettiğinden bu seçimi hep birlikte yapmak zorundayız.
Düşünsenize, bu ulus ötesi şirketler tüm zeki insanları kapıp, onları kendi hedefleri uğruna çalıştırıyorlar. Bu insanlar bu şirketlerde, bu şahısların bankalarında veya diğer kuruluşlarında çalışmayı reddetseler, ilk senaryoda anlattıklarım asla gerçekleşmeyebilir ama bunun yüzdelik oranı maalesef her geçen gün azalıyor. Umutlu olmayı seviyorum ve bu sistemi yıkma potansiyeline sahip olan akımların güç kazandığını da görüyorum ama yinede zor bir yolculuk var önümüzde. Transhümanizm gibi projelerini hafife almayın, yapay zekayı da.
Büyük bir değişimin eşiğindeyiz ve şu 3 sene içerisinde yaşayacağımız değişim ve dönüşümler 300 seneye kadar gireceğimiz Kova çağı hakkında bilgiler sunuyor olacak bizlere.
Çok güzel bir düzen kurabiliriz. Eşitlik, adalet ve insan sevgisi üzerine. Kimsenin kimseyi yargılamadığı, herkesin eşit haklarda yaşayabildiği bir sistem ama bunun için büyük acılar da yaşanacak. Belki sen değil ama senin yanındaki yaşayacak. Şu an biz yaşamasak da, bizim yanımızdaki Suriye'linin Yunan sınırında yaşadığı gibi.
Dünya dev bir kaosun, bu kaos da dev bir adaletin üzerine kuruludur.
Ama unutmayın, Tanrı aptalları kollamaz çünkü ayrımcılık yapmayarak herkese bir beyin vermiştir. Kullanmak veya kullanmamak senin elindedir.
Satürn ateş elementindeyken kıvılcımını yakar, yani bir arzu ve istek oluşturur içimizde. Bunu Yay burcundaki transitiyle beraber yaptı birkaç sene önce. Sonra toprak elementinde temel atma döngüsünü başlattı, hava elementinde bunun bilgeliğini sunacak bizlere ve Balık burcuna geçtiğinde de maneviyatını armağan edecek ruhumuza.
Hatırla geçmişini.
Hangi kıvılcım çakmıştı içinde?
Hangi temelleri attın Oğlak hanesinde?
Eğer atmadıysan son bir şans verilecek sana çünkü Satürn 22 Mart'da Kova burcuna geçiş yapsa da, retrosu yüzünden 2 Temmuz'da tekrar Oğlak hanesine geri dönerek bize son defa yarım kalmış konuları bitirme şansı verecek. Asıl etkilerini 17 Aralık'tan sonraki 3 sene boyunca göreceğiz.
Makrokozmosda yeni dünya düzenin ilk temelleri atılacak iken, kendi küçük mikro kozmosumuzda kendi insancıl düzenimizi kurmak için çaba göstermeliyiz.
Sen tek başına dünyayı değiştiremezsin ama sen plastik kullanımını azaltarak, gerçek gıdayı tüketici olarak üreticiden talep eder ve komşuna yapılan zulmü kabullenmezsen, örnek olabilirsin diğerlerine. Bir kişiden bin kişi olursa şayet, bu düzen olumlu yönde değişebilir. Bu biraz da olsun hepimizin kendi elinde ama birlik içinde.
Bu yüzden Satürn bizi yakınlaştıracak birbirimize. Bu transit sayesinde ben'in biz olmadan hiçbir işe yaramadığını göreceğiz. Eğer bu konuda bilinçlenmez isek, karanlık günler bizi beklemekte çünkü Doğa Ana ona daha fazla tecavüz etmemize izin vermeyecek bu yüzden doğal afetler var kapımızın önünde.
Bunu söyleyerek ileri gittiğimin bilincindeyim ama Transhümanizm insan ırkının kökünü kurutabilecek potansiyele sahip. Büyük şeyler değişecek ve gerçekler bilim sayesinde ortaya çıkacak belki de. Eğer insan beyni bir robotunkine aktarılabilecekse bilinç ne ruh ne? Kova çağı aydınlanmayı beraberinde getirecek ve şimdiye kadar açıklayamadığımız şeyleri açıklayabilecek bilgeliğe erişeceğiz, uzayda gidemediğimiz kadar uzak yerlere erişeceğiz. Satürn'ün 2.5 yıllık Kova transiti tüm bu sürecin sadece ufak bir fragmanı olacak bizlere.
Bu yüzden dön bak dünyana. Şu ande neler yaşıyorsun? Kapanmışsın diyarına. İşine, okuluna gidemiyorsun. Arkadaşlarınla bir cafe'de buluşamıyorsun. Sokağa çıkma yasağının her an gelmesini bekliyorsun.
Bir gezegen bir burca geçerken sürecinin neye benzeyeceğini anlatır.
Farkında mısın bilmiyorum ama özgürlüklerimiz kısıtlanıyor yoksa birbirimize bulaştırıp, insanların ölümüne sebep olacağız. Dünya hapisindesin artık sen. Yargıcın ise vicdanın.
Evde otururken düşün tüm bunları. Sen zaten öldürüyordun canlıları. Tükettiğin her plastikle, modası yeni çıkmış olduğu için aldığın her polyester ürünle sen katlediyordun doğayı. İçtiğin her sigarayla zehirliyordun havayı.
İşte tüm bunlar dank etsin kafamıza. Çünkü sen de ben de suçluyuz ve payımız var bugün yaşadıklarımızda.
Peki ya ne yapabilirsin sen, ne yapabilirim ben?
Kendine gel.
Özünü hatırla.
Başkalarına verilmemiş olan potansiyeller var ruhunda.
Bul bunları.
At adımını.
Adaleti savun.
Tut kardeşinin elini ve sakın bırakma çünkü o yoksa sen de olmayacaksın, unutma.
Hümanist ol, çevrendeki herşey seni bunun tersine yönlendirse bile..
Satürn'ün bizden bekledikleri bunlar. Aslında çok da zor şeyler değiller, aklını kullanana.
☆☆☆
Herkesin haritası kendine hastır. Satürn'ün seni nasıl etkileyeceğini merak ediyorsan, benden danışmanlık alabilirsin. Tıkla..
3 yorum
Bu dönemde okuyabileceğimiz kitap önerileriniz var mı?
YanıtlaSilAstrolojiyle ilgili mi yoksa genel olarak mı? Öner Döşer 2020 adlı bir kitap yazmıştı. Bu döngülerle ilgiliyse, onun kitabını tavsiye edebilirim.
Sil❤
YanıtlaSil