Neptün & yarattığı korkunç illüzyonlar

Temmuz 24, 2019


Bu resmi instagram üzerinden bir arkadaşım paylaştı geçenlerde. İlk önce gözlerim görmek istemedi ama sonra yinede geri dönüp baktım, resmin benimle konuşmasına izin verdim ve sadece üzüntü ve korku hissettim, dehşete kapıldım. Çünkü bu resmi hepimiz yaşıyoruz, hem de her an. İster televizyon izleyelim, ister sosyal medya hesaplarında gezinelim. Sürekli bize gerçek dışı bir hayat gösteriliyor. Ful makyajlı, tapılacak derecede güzel kadınlar. İnanılmaz derecede yakışıklı, paralı, kaslı erkekleri görüyor gözlerimiz. Ve her defasında dönüp kendimize bakıyor ve iğreniyoruz kişiliğimizden, sevmediğimizi farkediyoruz bedenimizi, memnun olmadığımızı hissediyoruz yaptığımız işten, kazandığımız paradan. Niye yaşıyoruz ki biz zaten? Adam bir film artisti oluyor paraya para demiyor, kız sosyal medyada fenomen oluyor dünyayı geziyor. Biz sadece yerimizde sayıyoruz. Ne doğru düzgün bir özelliğimiz var, ne bir çekiciliğimiz, ne de bir yeteneğimiz.

Siz kendinizi hiç böyle hissettiniz mi?
Hissettiğinizi biliyorum çünkü bir şeye sürekli maruz kalıp da ondan etkilenmemek maalesef imkansızı başarmak gibidir.
Peki ya bu toz pembe görünen, içine düştüğünüzde kendinizi çok zor kurtarabileceğiniz bu illüzyon hangi gezegene ait biliyor musunuz?

Burası Neptün'ün diyarı.
Kendisi 12. haneyi, yani Balık burcunun temsil ettiği, kapıların ardında yaşanılan, görünmeyen alemi temsil eder. Rüyalar diyarıdır burası. Gerçek dışıdır. Var olmayandır.
Neptün sinema ve fotoğrafçılık mesleklerini temsil eder. Yani sahte olanı.
Sinema'daki filmler bazen gerçek hayattan uyarlanma dahi olsa yinede herşey yalandır, kurgudur. Sadece bir oyundur.
Fotoğrafçılığın neresi yalan diye sorabilirsiniz. Aslında çok basit. Bir fotoğraf karesi zamanı durdurur. O kareyi yakalar ve o anı ölümsüzleştirir. Oysa bu hayatta ölümsüz olan hiçbir şey yoktur. Hapsedilebilen bir an'da yoktur. Herşey akış içerisindedir. Herşey değişir ve asla aynı kalmaz. Bu yüzden gözlerimizin gördüğü o muazzam güzellikteki resimler Neptün'ün yarattığı gerçekdışı illüzyon dünyasına aittir.

Yaşınız kaç olursa olsun günümüzün teknolojisi bizi bu uçurumdan aşağa sürüklüyor. Belki yaşça daha olgun olanlarımız özlerine uygun davranıp bu tehlikelerden kendilerini koruyor olabilirler ama ya küçüklerimiz? Çocuklarımız? Gençlerimiz?
Onlar maalesef çok büyük bir tehlikenin altındalar.
Genç bir kızın 'ben makyaj yapmadığımda kendimi hasta gibi hissediyor, toplumda onaylanmayacakmışım gibi korkuyorum' demesi içimi parçalıyor.
Biz bu çocuklara gerçek hayatı göstermek  ve onları tekraradan gerçekliğe döndürmek zorundayız. Yoksa bu resimdeki karelerin benzerleri bizleri de mahvedecek.

Çocuklarımızı özlerine uygun yetiştirelim.
En büyük idolü de rakibi de kendi olsun. En büyük düşmanının kendi zihninde ona eksik olduğunu fısıldayan nefsi olduğunu bilsin.
En büyük idolü de kendi hayalleri olsun. Gözleri Jeniffer Lopez'in poposunda değil, gelecekteki huzurlu günlerinde, başarılarında olsun.
Justin Bieber'ın şöhretini bir şey zannedip ona tapacağına, çevresindeki herkese nasıl güzel bir örnek olabilirim diye düşünerek, çabalayarak, didinerek geçirsin vaktini.

Bunlar çok güzel şeyler. Ben de çocuğumu böyle yetiştirmek istiyorum ama nerde.. diyenleriniz var, biliyorum. Böyle bir zamanda insanın özüne ruhuna aykırı davranmadan, kendine sadık kalabilmesi çok zor. Ama bunu başarmak için geliyoruz yeryüzüne. Kukla olmak, şirke girmek, kirlenmek için değil. Arınmak ve saflaşabilmek için.
Hiç kimsenin bizden bir üstünlüğü yok. Biz de hiç kimseden üstün veya daha özel değiliz. Hepimiz Bir'iz. Bunu yetiştirdiğimiz nesle aktarma sorumluluğumuz var.
Bu yüzden çocuklarınız ergenlik çağına girdiğinde onlara arkadaşça yaklaşmayı deneyin. Mesela eğer kızınız makyaj yapmaya aşırı düştüyse, gel bak sana ne göstereceğim diyip victoria secret meleklerinin veya taptığı ünlünün makyajsız hallerini gösterebilirsiniz. O pek birşey zannettiğimiz ünlülerin ne hallerini yakalatmış Neptün. :)


Kendisini hayal dünyasına kaptıran eninde sonunda Uranüs'ün uyanışıyla kendisine gelir. 
Hepimiz özel yaratılmış varlıklarız. Her birimizin kendine has özellikleri var. Bu yeteneklerimizi bir keşfedebilsek, diğerlerinin ne güzellikleri, ne başarıları, ne de maddi imkanları umrumuzda olacak. 
Merkezinize daima kendinizi alın ve çevrenizde size aşılanan şeylerin etkisinde kalmadan kendi yolunuzu çizin. Çevrenizdeki gençlere ve çocuklara ve en önemlisi mirasınızı devrettiğiniz yeni gelen nesle ancak bu şekilde güzel bir örnek olabilirsiniz. 

You Might Also Like

0 yorum

Neptün & yarattığı korkunç illüzyonlar


Bu resmi instagram üzerinden bir arkadaşım paylaştı geçenlerde. İlk önce gözlerim görmek istemedi ama sonra yinede geri dönüp baktım, resmin benimle konuşmasına izin verdim ve sadece üzüntü ve korku hissettim, dehşete kapıldım. Çünkü bu resmi hepimiz yaşıyoruz, hem de her an. İster televizyon izleyelim, ister sosyal medya hesaplarında gezinelim. Sürekli bize gerçek dışı bir hayat gösteriliyor. Ful makyajlı, tapılacak derecede güzel kadınlar. İnanılmaz derecede yakışıklı, paralı, kaslı erkekleri görüyor gözlerimiz. Ve her defasında dönüp kendimize bakıyor ve iğreniyoruz kişiliğimizden, sevmediğimizi farkediyoruz bedenimizi, memnun olmadığımızı hissediyoruz yaptığımız işten, kazandığımız paradan. Niye yaşıyoruz ki biz zaten? Adam bir film artisti oluyor paraya para demiyor, kız sosyal medyada fenomen oluyor dünyayı geziyor. Biz sadece yerimizde sayıyoruz. Ne doğru düzgün bir özelliğimiz var, ne bir çekiciliğimiz, ne de bir yeteneğimiz.

Siz kendinizi hiç böyle hissettiniz mi?
Hissettiğinizi biliyorum çünkü bir şeye sürekli maruz kalıp da ondan etkilenmemek maalesef imkansızı başarmak gibidir.
Peki ya bu toz pembe görünen, içine düştüğünüzde kendinizi çok zor kurtarabileceğiniz bu illüzyon hangi gezegene ait biliyor musunuz?

Burası Neptün'ün diyarı.
Kendisi 12. haneyi, yani Balık burcunun temsil ettiği, kapıların ardında yaşanılan, görünmeyen alemi temsil eder. Rüyalar diyarıdır burası. Gerçek dışıdır. Var olmayandır.
Neptün sinema ve fotoğrafçılık mesleklerini temsil eder. Yani sahte olanı.
Sinema'daki filmler bazen gerçek hayattan uyarlanma dahi olsa yinede herşey yalandır, kurgudur. Sadece bir oyundur.
Fotoğrafçılığın neresi yalan diye sorabilirsiniz. Aslında çok basit. Bir fotoğraf karesi zamanı durdurur. O kareyi yakalar ve o anı ölümsüzleştirir. Oysa bu hayatta ölümsüz olan hiçbir şey yoktur. Hapsedilebilen bir an'da yoktur. Herşey akış içerisindedir. Herşey değişir ve asla aynı kalmaz. Bu yüzden gözlerimizin gördüğü o muazzam güzellikteki resimler Neptün'ün yarattığı gerçekdışı illüzyon dünyasına aittir.

Yaşınız kaç olursa olsun günümüzün teknolojisi bizi bu uçurumdan aşağa sürüklüyor. Belki yaşça daha olgun olanlarımız özlerine uygun davranıp bu tehlikelerden kendilerini koruyor olabilirler ama ya küçüklerimiz? Çocuklarımız? Gençlerimiz?
Onlar maalesef çok büyük bir tehlikenin altındalar.
Genç bir kızın 'ben makyaj yapmadığımda kendimi hasta gibi hissediyor, toplumda onaylanmayacakmışım gibi korkuyorum' demesi içimi parçalıyor.
Biz bu çocuklara gerçek hayatı göstermek  ve onları tekraradan gerçekliğe döndürmek zorundayız. Yoksa bu resimdeki karelerin benzerleri bizleri de mahvedecek.

Çocuklarımızı özlerine uygun yetiştirelim.
En büyük idolü de rakibi de kendi olsun. En büyük düşmanının kendi zihninde ona eksik olduğunu fısıldayan nefsi olduğunu bilsin.
En büyük idolü de kendi hayalleri olsun. Gözleri Jeniffer Lopez'in poposunda değil, gelecekteki huzurlu günlerinde, başarılarında olsun.
Justin Bieber'ın şöhretini bir şey zannedip ona tapacağına, çevresindeki herkese nasıl güzel bir örnek olabilirim diye düşünerek, çabalayarak, didinerek geçirsin vaktini.

Bunlar çok güzel şeyler. Ben de çocuğumu böyle yetiştirmek istiyorum ama nerde.. diyenleriniz var, biliyorum. Böyle bir zamanda insanın özüne ruhuna aykırı davranmadan, kendine sadık kalabilmesi çok zor. Ama bunu başarmak için geliyoruz yeryüzüne. Kukla olmak, şirke girmek, kirlenmek için değil. Arınmak ve saflaşabilmek için.
Hiç kimsenin bizden bir üstünlüğü yok. Biz de hiç kimseden üstün veya daha özel değiliz. Hepimiz Bir'iz. Bunu yetiştirdiğimiz nesle aktarma sorumluluğumuz var.
Bu yüzden çocuklarınız ergenlik çağına girdiğinde onlara arkadaşça yaklaşmayı deneyin. Mesela eğer kızınız makyaj yapmaya aşırı düştüyse, gel bak sana ne göstereceğim diyip victoria secret meleklerinin veya taptığı ünlünün makyajsız hallerini gösterebilirsiniz. O pek birşey zannettiğimiz ünlülerin ne hallerini yakalatmış Neptün. :)


Kendisini hayal dünyasına kaptıran eninde sonunda Uranüs'ün uyanışıyla kendisine gelir. 
Hepimiz özel yaratılmış varlıklarız. Her birimizin kendine has özellikleri var. Bu yeteneklerimizi bir keşfedebilsek, diğerlerinin ne güzellikleri, ne başarıları, ne de maddi imkanları umrumuzda olacak. 
Merkezinize daima kendinizi alın ve çevrenizde size aşılanan şeylerin etkisinde kalmadan kendi yolunuzu çizin. Çevrenizdeki gençlere ve çocuklara ve en önemlisi mirasınızı devrettiğiniz yeni gelen nesle ancak bu şekilde güzel bir örnek olabilirsiniz.