TOKAT ÜSTÜNE TOKAT | SATÜRN DÖNÜŞÜNÜ DENEYİMLEMEK

Haziran 22, 2022

 

Bu yıl ilk Satürn dönüşünü yaşayan biri olarak bu yazımda kendi deneyimlerimi paylaşıp bu süreç hakkında merak edenleri bilgilendirmek istedim. 

Satürn 28.5 yılda bir döngüsünü tamamlar. Yani ilk Satürn dönüşümüzü 28-29 yaşlarımız arasında deneyimleriz. Bir insanın yaşam süresi göz önünde bulundurulduğunda yaşamı boyunca 3 kere Satürn dönüşünü yaşar. 

Benim Satürn'üm 29. derecede bulunduğu için ben dönüşümü 30. yaşıma doğru yaşadım. Şanslıydım çünkü bu tetiklemeyi sadece bir kere deneyimledim. Satürn retrosuna başladı mı Satürn derecesini 3 kere tetikleyebilir. Bu da evrenin tokatlarını arka arkaya yemenize neden olabilir. Benim haritamda Satürn kendi burcu olan Kova'da bulunduğu için de bir tık daha şanslıydım. Satürn özellikle su burçlarındaysa Satürn dönüşü duygusal anlamda çok daha ağır hissedilebilir. 

Peki neler bekler bizi ilk Satürn dönüşümüzde?

Aslında Satürn haritamızda bulunduğu alanda bizi 29 yıl boyunca zaten sınar. Yani 29 yıl boyunca zaten zaaf ve zayıflıklarımızın neler olduğunu öğreniriz. İşte ilk Satürn dönüşü bu zayıflıklarımızla gerçek anlamda yüzleştiğimiz ilk andır. Kimse zayıf yönüyle yüzleşmekten hoşlanmadığı için ilk Satürn dönüşü büyük bir darbe gibi algılanır. Oysa Satürn'ün tek bir amacı vardır o da bizi güçlü kılmak!

30'lu yaşlara kadar gençliğin verdiği coşku ve heyecanla dünyayı değiştirecek kadar güçlü hissederiz kendimizi. Hayallerimiz ve hedeflerimiz boyumuzu aşacak kadar büyüktür ama bunu umursamayız. Çünkü inanılmaz bir güç vardır içimizde, daha doğrusu kötü ve zor şeylerin hep başkalarının başına geleceğini ama belaların asla bizim kapımızı çalmayacağına inanırız. 

Çocukluk yıllarınızı hatırlasanıza.. Çocukken anın tadını çıkarıp, sürekli hayat neşesiyle evcilik oynardık. Düşüp de dizimizi yaraladığımızda hissedeceğimiz en büyük acının bu acı olacağına inanırdık. Oysa hayat bize büyüdükçe bu düşüncelerimizi elimizden aldı. Kalbimiz dizimizdeki ufacık yaralardan daha büyük olan acılara katlandı. Her anın tadını çıkarmasını bilen o teslimiyet içerisindeki mutlu çocuk eninde sonunda coşkusunu yitirdi ve büyümek zorunda kaldı..

Aslında Satürn dönüşü bu içimizdeki çocuğun gerçek anlamda ilk defa büyüdüğü andır. İlk defa gerçek gücümüzü Satürn dönüşüyle fark ederiz. Çünkü Satürn bize bu yaşlarımızda dayanamayacağımızı sandığımız bütün acılara karşı aslında ne kadar dayanıklı olduğumuzu öğretir. Kimimiz babasını kaybeder bu dönemde, kimimiz yeni bebek doğurmuş olsa da kanser olduğunu öğrenir, kimimiz anne olur ve sorumluluk almayı öğrenir, kimimiz ise ailedeki uyuşturucu bağımlısı biriyle ilgilenmek zorunda kalır vs.

Tüm bu verdiğim örnekler kendi Satürn dönüşümde yaşadığım gerçek hayat hikayelerinden alıntı. Korkutmasın sizi bu örneklerin hiçbiri. Çünkü başına tüm bu olayların geldiği insanlar hala hayattalar. Çok büyük darbeler aldılar, bazen ölenle birlikte öldüler, bazen ölmekten çok korktular, bazen de ölmek istediler ama yine de dimdik ayaktalar. 

Ruhunun en karanlık gecesini zaten deneyimlediğini, zaten yaşlı, olgun bir ruh olduğuna inanan ben dahi ilk Satürn dönüşümde bütün yaşam enerjimi bir kere daha yitirip karanlık bir depresyona düştüm. Ölmeyi arzuladım, yaşamaktan bıktım ve dertlerle baş edemeyeceğime dair kendimi inandırdım. Bugün Prof. Dr. Derya Uludöz'ü dinlerken teşhisimi bile koyabildim: Maskeli depresyon! Depresyonda olduğunu bilmeden depresyonda olan insanlara verilen ad. Her Satürn dönüşünde herkesin deneyimlediği ruh hali de, bir diğer tanımı. 

Depresyonun iyi bir tarafının olduğunu söylesem saçmalık dersiniz. Ama var.. Maskeli depresyonun en iyi tarafı bizi asıl rayımıza oturtması, gerçek temelimizi oluşturması ve bize bu yolda yürüyecek içsel gücü vermesidir. Satürn dönüşü ne kadar sancılı da geçse tam da bunu armağan eder bize. 

Satürn dönüşüyle gerçek anlamda kim olduğumuzu keşfeder ve bu hayatta ne kadarını başarabileceğimizi idrak ederiz. Hayalperest özümüzle vedalaşır ve artık gençliğin vermiş olduğu aptal cesareti kıyafetimizi çıkarırız. 

Satürn dönüşünden önce kim olduğumuzu başkalarının değer yargıları üzerine kurarız. Herkesin yaptıkları bize de cazip gelir. Gerçek varlığımızı yaşamaz, başkalarının isteklerine göre var oluruz. İşte tam da bu yüzden Satürn dönüşümüz sırasında yok oluruz. Sahte bir temel üzerine inşa ettiğimiz varlığımızın gerçek ölümünü deneyimliyor olmak aslında hissettiğimiz acının ana sebebidir. 

Bu yazımı birkaç hafta sonra yayınlayacak olsam da aslında 29. yaş günümde kaleme almış oldum. Ettiğim onca bilge lafı Satürn'ün doğum günü hatırası olarak kabul ediyorum. 

O kadar tuhaf bir yaş ki bu benim için gerçekten Satürn'ün ağır enerjisini üzerimde hissediyorum. Aslında her doğum günümü gerçekleşmesine dilediğim dilekleri kaleme alarak geçirirdim. Oysa bu yaşımda tam tersine senelerdir bir gün gerçek olur diye umut ettiğim hayallerimi silerek ve tarihe gömerek geçirdim. Bana ait olmayanları ayıkladım. Bir gün olur ümidiyle kaybettiğim zamanımı geri kazandım. 

Meğer Satürn dönüşü öyle bir şeymiş ki, çok alçakgönüllü bir şekilde size 'bundan sonra başıma ne gelirse gelsin, korkmayacağım. Bundan sonra yalnız da kalsam var olacağım. Bundan sonra başarısız da olsam yine de BEN olacağım' dedirten bir güçmüş. 

Yani her şeyi silmenize ve belki de her şeyi yitirmenize rağmen kim olduğunuzu ilk defa gerçek anlamda keşfettiğiniz çok önemli bir şeydir Satürn dönüşü. Kaderinize teslim olduğunuz ve artık hiçbir acıyı umursamadığınız ama yine de varlığınızın tüm sorumluluğunu üstlendiğiniz andır. Bunu ne kadar hızlı fark ederseniz o kadar hızlı güç kazanırsınız ve o kadar az canınız yanar evrenin ilk tokadını yediğinizde. 

Korku ve yenilgi en büyük üstadınız olur bu dönemde. Canınızı en çok yakanlar, size en büyük hayat derslerini öğretenlerden olurlar. Çünkü korku size neyi istemediğinizi öğretir, yenilgi ise size gerçek yeteneklerinizi ve başarı için gerekli olan disiplin ve özveriyi öğretir. Kısacası ilk Satürn dönüşü sağlam bir temel inşa edebilmemiz için gerekli olan tüm hayat derslerini bize armağan eder. Artık gerçek hayatımızı inşa edecek deneyime ve bunun için gerekli olan aletlere kavuşuruz ve 30 yıllık yeni bir döngü başlar önümüzde ve ilk yaptığımız şey de Satürn'ün halkalarını mecazi anlamda etrafımızda oluşturmaktır. Çevremizi küçültür, hayal ve beklentilerimizi azaltırız. Onun yerine sağlam duvarlar öreriz benliğimize ve sadık kalacağımız bir yol seçeriz kendimize. 

Uzun lafın kısası.. Çok zorlayıcı ama bir o kadar da güçlendirici bir süreç benim için başlamak üzere. Benimle birlikte bu sürece giren tüm Satürn Kovalara iç güç diliyorum. Bu sürece yaklaşanlara da sakın korkmayın diyorum. Bu süreci zaten atlatmış olanlara da helal olsun diyorum..

Başka bir yazımda görüşmek üzere..

Bu arada kendi Satürn dönüşünü nasıl deneyimleyeceğini merak edenler danışmanlık hizmetlerimden faydalanabilirler. 

You Might Also Like

0 yorum

TOKAT ÜSTÜNE TOKAT | SATÜRN DÖNÜŞÜNÜ DENEYİMLEMEK

 

Bu yıl ilk Satürn dönüşünü yaşayan biri olarak bu yazımda kendi deneyimlerimi paylaşıp bu süreç hakkında merak edenleri bilgilendirmek istedim. 

Satürn 28.5 yılda bir döngüsünü tamamlar. Yani ilk Satürn dönüşümüzü 28-29 yaşlarımız arasında deneyimleriz. Bir insanın yaşam süresi göz önünde bulundurulduğunda yaşamı boyunca 3 kere Satürn dönüşünü yaşar. 

Benim Satürn'üm 29. derecede bulunduğu için ben dönüşümü 30. yaşıma doğru yaşadım. Şanslıydım çünkü bu tetiklemeyi sadece bir kere deneyimledim. Satürn retrosuna başladı mı Satürn derecesini 3 kere tetikleyebilir. Bu da evrenin tokatlarını arka arkaya yemenize neden olabilir. Benim haritamda Satürn kendi burcu olan Kova'da bulunduğu için de bir tık daha şanslıydım. Satürn özellikle su burçlarındaysa Satürn dönüşü duygusal anlamda çok daha ağır hissedilebilir. 

Peki neler bekler bizi ilk Satürn dönüşümüzde?

Aslında Satürn haritamızda bulunduğu alanda bizi 29 yıl boyunca zaten sınar. Yani 29 yıl boyunca zaten zaaf ve zayıflıklarımızın neler olduğunu öğreniriz. İşte ilk Satürn dönüşü bu zayıflıklarımızla gerçek anlamda yüzleştiğimiz ilk andır. Kimse zayıf yönüyle yüzleşmekten hoşlanmadığı için ilk Satürn dönüşü büyük bir darbe gibi algılanır. Oysa Satürn'ün tek bir amacı vardır o da bizi güçlü kılmak!

30'lu yaşlara kadar gençliğin verdiği coşku ve heyecanla dünyayı değiştirecek kadar güçlü hissederiz kendimizi. Hayallerimiz ve hedeflerimiz boyumuzu aşacak kadar büyüktür ama bunu umursamayız. Çünkü inanılmaz bir güç vardır içimizde, daha doğrusu kötü ve zor şeylerin hep başkalarının başına geleceğini ama belaların asla bizim kapımızı çalmayacağına inanırız. 

Çocukluk yıllarınızı hatırlasanıza.. Çocukken anın tadını çıkarıp, sürekli hayat neşesiyle evcilik oynardık. Düşüp de dizimizi yaraladığımızda hissedeceğimiz en büyük acının bu acı olacağına inanırdık. Oysa hayat bize büyüdükçe bu düşüncelerimizi elimizden aldı. Kalbimiz dizimizdeki ufacık yaralardan daha büyük olan acılara katlandı. Her anın tadını çıkarmasını bilen o teslimiyet içerisindeki mutlu çocuk eninde sonunda coşkusunu yitirdi ve büyümek zorunda kaldı..

Aslında Satürn dönüşü bu içimizdeki çocuğun gerçek anlamda ilk defa büyüdüğü andır. İlk defa gerçek gücümüzü Satürn dönüşüyle fark ederiz. Çünkü Satürn bize bu yaşlarımızda dayanamayacağımızı sandığımız bütün acılara karşı aslında ne kadar dayanıklı olduğumuzu öğretir. Kimimiz babasını kaybeder bu dönemde, kimimiz yeni bebek doğurmuş olsa da kanser olduğunu öğrenir, kimimiz anne olur ve sorumluluk almayı öğrenir, kimimiz ise ailedeki uyuşturucu bağımlısı biriyle ilgilenmek zorunda kalır vs.

Tüm bu verdiğim örnekler kendi Satürn dönüşümde yaşadığım gerçek hayat hikayelerinden alıntı. Korkutmasın sizi bu örneklerin hiçbiri. Çünkü başına tüm bu olayların geldiği insanlar hala hayattalar. Çok büyük darbeler aldılar, bazen ölenle birlikte öldüler, bazen ölmekten çok korktular, bazen de ölmek istediler ama yine de dimdik ayaktalar. 

Ruhunun en karanlık gecesini zaten deneyimlediğini, zaten yaşlı, olgun bir ruh olduğuna inanan ben dahi ilk Satürn dönüşümde bütün yaşam enerjimi bir kere daha yitirip karanlık bir depresyona düştüm. Ölmeyi arzuladım, yaşamaktan bıktım ve dertlerle baş edemeyeceğime dair kendimi inandırdım. Bugün Prof. Dr. Derya Uludöz'ü dinlerken teşhisimi bile koyabildim: Maskeli depresyon! Depresyonda olduğunu bilmeden depresyonda olan insanlara verilen ad. Her Satürn dönüşünde herkesin deneyimlediği ruh hali de, bir diğer tanımı. 

Depresyonun iyi bir tarafının olduğunu söylesem saçmalık dersiniz. Ama var.. Maskeli depresyonun en iyi tarafı bizi asıl rayımıza oturtması, gerçek temelimizi oluşturması ve bize bu yolda yürüyecek içsel gücü vermesidir. Satürn dönüşü ne kadar sancılı da geçse tam da bunu armağan eder bize. 

Satürn dönüşüyle gerçek anlamda kim olduğumuzu keşfeder ve bu hayatta ne kadarını başarabileceğimizi idrak ederiz. Hayalperest özümüzle vedalaşır ve artık gençliğin vermiş olduğu aptal cesareti kıyafetimizi çıkarırız. 

Satürn dönüşünden önce kim olduğumuzu başkalarının değer yargıları üzerine kurarız. Herkesin yaptıkları bize de cazip gelir. Gerçek varlığımızı yaşamaz, başkalarının isteklerine göre var oluruz. İşte tam da bu yüzden Satürn dönüşümüz sırasında yok oluruz. Sahte bir temel üzerine inşa ettiğimiz varlığımızın gerçek ölümünü deneyimliyor olmak aslında hissettiğimiz acının ana sebebidir. 

Bu yazımı birkaç hafta sonra yayınlayacak olsam da aslında 29. yaş günümde kaleme almış oldum. Ettiğim onca bilge lafı Satürn'ün doğum günü hatırası olarak kabul ediyorum. 

O kadar tuhaf bir yaş ki bu benim için gerçekten Satürn'ün ağır enerjisini üzerimde hissediyorum. Aslında her doğum günümü gerçekleşmesine dilediğim dilekleri kaleme alarak geçirirdim. Oysa bu yaşımda tam tersine senelerdir bir gün gerçek olur diye umut ettiğim hayallerimi silerek ve tarihe gömerek geçirdim. Bana ait olmayanları ayıkladım. Bir gün olur ümidiyle kaybettiğim zamanımı geri kazandım. 

Meğer Satürn dönüşü öyle bir şeymiş ki, çok alçakgönüllü bir şekilde size 'bundan sonra başıma ne gelirse gelsin, korkmayacağım. Bundan sonra yalnız da kalsam var olacağım. Bundan sonra başarısız da olsam yine de BEN olacağım' dedirten bir güçmüş. 

Yani her şeyi silmenize ve belki de her şeyi yitirmenize rağmen kim olduğunuzu ilk defa gerçek anlamda keşfettiğiniz çok önemli bir şeydir Satürn dönüşü. Kaderinize teslim olduğunuz ve artık hiçbir acıyı umursamadığınız ama yine de varlığınızın tüm sorumluluğunu üstlendiğiniz andır. Bunu ne kadar hızlı fark ederseniz o kadar hızlı güç kazanırsınız ve o kadar az canınız yanar evrenin ilk tokadını yediğinizde. 

Korku ve yenilgi en büyük üstadınız olur bu dönemde. Canınızı en çok yakanlar, size en büyük hayat derslerini öğretenlerden olurlar. Çünkü korku size neyi istemediğinizi öğretir, yenilgi ise size gerçek yeteneklerinizi ve başarı için gerekli olan disiplin ve özveriyi öğretir. Kısacası ilk Satürn dönüşü sağlam bir temel inşa edebilmemiz için gerekli olan tüm hayat derslerini bize armağan eder. Artık gerçek hayatımızı inşa edecek deneyime ve bunun için gerekli olan aletlere kavuşuruz ve 30 yıllık yeni bir döngü başlar önümüzde ve ilk yaptığımız şey de Satürn'ün halkalarını mecazi anlamda etrafımızda oluşturmaktır. Çevremizi küçültür, hayal ve beklentilerimizi azaltırız. Onun yerine sağlam duvarlar öreriz benliğimize ve sadık kalacağımız bir yol seçeriz kendimize. 

Uzun lafın kısası.. Çok zorlayıcı ama bir o kadar da güçlendirici bir süreç benim için başlamak üzere. Benimle birlikte bu sürece giren tüm Satürn Kovalara iç güç diliyorum. Bu sürece yaklaşanlara da sakın korkmayın diyorum. Bu süreci zaten atlatmış olanlara da helal olsun diyorum..

Başka bir yazımda görüşmek üzere..

Bu arada kendi Satürn dönüşünü nasıl deneyimleyeceğini merak edenler danışmanlık hizmetlerimden faydalanabilirler.