Ay akrep burcunda

  • Share

Venüs evlerde - Nasıl birine aşık olacaksın?

  • Share

Ay Başak Burcunda

  • Share

Ay Yay burcunda

  • Share

Ay Oğlak burcunda

  • Share

Ay Yengeç burcunda

  • Share

Ay kova burcunda

  • Share

Karanlık Sevgili Venüs Plüton ilişkisi

  • Share

Erkeğın aradığı aşk: Venüs

  • Share

Ne zaman ev alacağım?

  • Share

Mahadaşa nedir?

  • Share

Aşk hayatımda beni neler bekliyor?

  • Share

Astroloji ile hayat amacını keşfetmek

  • Share

14 şubat venüs seyri

  • Share

Burçlar ve hastalıklar

  • Share

Ay akrep burcunda


Ay duygusal dünyamızı, hislerimizi ve annemizi temsil eder. 
Akrep burcu ise, uçlarda yaşayan, herşeyi derinden hisseden bir burçtur. Bu nedenle eskiler, ay'ın akrep burcunda düşüşte olduğunu söylerler. 

Diğer burçlar kendilerini iyi ve güvende hissedebilmeleri için, maddiyata ihtiyaç duyarlar, oysa akreplerin aradığı derin duygusallıktır, gerçek has derin sevgidir. Diğer insanların onlardan çekinmesinin, hatta korkmasının sebebi de, duygularının uç noktalarda olmasıdır. Duygularını kontrol etmeyi çoğu zaman başaramazlar. Tamamıyla içgüdüsel hareket ederler. Ve bu ani duygu değişimlerine sebep olabilir. Bir anda kontrollerini kaybedip, patlayabilirler. Bazen ise herşeyi içlerine atar, karanlık benliklerine gömerler.
Ay'ı akrepte olanlar sevdiklerinde ya aşırı sever, yada aşırı nefret ederler. Yani akreplerin gri tonları yoktur, hayatlarıda, duygularıda, ya siyah ya beyazdır. Ya insanlar onları çok sever, yada korktukları için nefret ederler. 

Akreplerin bilinçaltında ölüm ve yeniden doğuş temaları vardır. Ve bu nedenle hayatlarında bu tür olaylarla çok karşılaşırlar. Bu onların gerçekten ölecekleri ve yeniden doğacakları anlamına gelmez. Sadece kendilerini sınamaktan haz duyarlar. Korkusuzdurlar, zorlukların üzerine giderler ve yenmek için, kendilerini aşmak için ellerinden geleni yaparlar. Hayatları inişler ve çıkışlarla doludur.
 Aslında onların gerçek, karanlık iç dünyalarını anlayabilmek için, sizinde bir akrep olmanız gerekir. Dışarıdan gözlemleyipte çözebileceğimiz varlıklar değillerdir. Oysa akreplerin kendileri bu konuda doğuştan yeteneklidir. Tek bakışlarıyla sizin en derininize ulaşır, sırlarınızı keşfeder, korkularınızı, zaaflarınızı, en büyük arzularınızı hissederler. 
Akreplerin gözlerinde, diğer insanlarda bulunmayan, aynaya benzeyen bir yansıma vardır, baktığınızda kendinizi görmenize sebep olur. Bu yüzden onların gözlerinden etkilenmemek imkansızdır. Ya onların içine düşer bir daha kurtulamazsınız, yada korkar, gözlerinizi anında kaçırırsınız. Bu nedenle bir akrep duygusal olarak kiminle bağlılık kurabileceğini derhal anlar. O sığ, sıkıcı ve sıradan ilişkilerden uzak durur. Onu hak eden kişinin, kendisi kadar derin olması gerekir ki, farklı boyutlarda birleşebilsinler. 
Yani eğer kendi derinliğinizden korkmuyorsanız, bir akrebin gözlerinin içine dalabilirsiniz. Göreceğiniz şeyler sizi derinden etkileyecektir. 

Ay'ı akrepte olanların bilinçaltlarında ihanete uğrama korkuları vardır. Bu korku onların sevdiği insanları bilinçsizce sürekli testlerden geçirmelerine sebep olur. Bir insana güvenebilmeleri için, o insanın tüm bu testlerden geçmiş olması gerekir. 
Eğer bir akrep bir kere güvenip sevdiyse, sonsuza dek bağlanır ve sevdiği insana sadık kalır. 

Söz konusu ilişkiler olduğunda, bir akrep aşırı korumacı ve kıskanç davranabilir. Partnerlerinin sadece onlara ve gerçekten sadece onlara ait olmasını ve böyle davranmasını bekler. En ufak bir yanlış söz, bakış veya hareket, onlardan soğmalarına sebep olabilir. Ve bir akrep güvenini yitirdiğinde onu geri kazanmanın pek bir yolu yoktur. 
Ayrıca aşırı intikamcı birine dönüşme potansiyeline sahiptirler. 
Akreplerin çok derin arzuları ve özlemleri vardır. Onlar daima ruh eşlerini gözler. Onu bulmak, ona kavuşmak en derin arzularıdır. Bu his bilinçaltlarında o kadar yoğundur ki, iki ruh buluşsun ve birbiri içinde kaybolsun isterler. Yasak olana veya gizemli olana karşı bir çekim hissederler. Tutku ateşinin içinde yanıp tutuşmaya can atarlar. Cinselliğin ise tutkulu, heycan verici ve derin boyutlarını birlikte keşfedebilecekleri birini ararlar.
En seksi, en büyüleyici, en derin ve kesinlikle ne olursa olsun, sadakatten asla vazgeçmeyen sevgiliyi ararlar. 
Akrepler tüm bu özellikleri sadece ihtiyaçtan ötürü arzulamazlar, kendilerini bu hayatta güvenli hissedebilmeleri, tüm bunlara sahip olmalarına bağlıdır.
Kendileri fırtınalı bir aşıktır ve herkes bu şiddetli kasırgada hayatta kalabilmeyi bilmez. Bu yüzden akrepler seçici ve temkinli davranırlar.

Ay'ı akrepte olanlar herşeyi kişisel olarak üzerine alırlar, herşeyin arkasında olmayan derin anlamlar ararlar. Neden telefonuma bakmadı, neden cevap atması bu kadar uzun sürdü, şunu söylerken aslında neyi kastetti vs. Aslında mantıklarını kullanıp aşırıya kaçtıklarının ve abarttıklarının gayet farkında olurlar ama yinede düşünmekten kendilerini alamazlar. Taktılarmı tam takarlar. Bazı durumlarda biraz piskopata bağlarlar. Bu yüzden normal bir insan olarak bir akrebi anlamakta, onunla anlaşmakta çok zordur. Ama bunu başarabilirseniz en iyi eşlerden ve arkadaşlardan olduklarını görürsünüz. Onlar kötü gün insanıdır ve sizinle birlikte her türlü zorluğu aşmaya, dağları delmeye her zaman hazırdır. 

Ay'ı akrepte olanların anneleriyle derin bir bağları vardır. Ama bu aynı zamanda annelerinin onları fazla kontrol etmeye çalıştığını ve bundan dolayı çocukluklarının zorlu geçmiş olabileceğini de gösterir. 
Kendileri ebeveyn olduklarında da çocuklarını herşeyden korumaya çalışan kişilerden olacaklardır. Şu çocukları kaç yaşına gelirse gelsin, geceleri asla dışarıya çıkmalarına izin vermeyen ebeveynlerden olurlar. Bu onların onları az sevdikleri anlamına gelmez tabii. Sadece çok fazla sevdikleri için böyle davranıyorlardır. 

Akrepler söz konusu ev yaşamları olduğunda, çok dikkatli ve gizemli olurlar. Kendi özel hayatlarının gerçekten özel ve mahrem kalmasını isterler. Belki de sevdiklerini başkalarıyla paylaşmayı sevmediklerinden, ev yaşantıları gizli ve yalnızdır. 
Genelde rustik döşenmiş, gizemli, mistik ve mahrem bir evleri vardır. Eşyaların onlar için bir anlam taşıması önemlidir. 

Sevgili akrepler zor insanlar olsalar da, hem inanılmaz akıllı, hem tutkulu, hem aşırı hassas hem de sezgileri çok kuvvetli olan insanlardır. 
Zodyağın er korkulan ama en asil, karanlık, içlerinde bitmek bilmeyen dev fırtınalarla yaşayan, prensleri ve prensesleridir. 

Ay yay burcunda için tıkla
Ay kova burcunda için tıkla
Ay yengeç burcunda için tıkla
Ay başak burcunda için tıkla

Venüs evlerde - Nasıl birine aşık olacaksın?


Sevgili Venüs gezegeni kalbimizin arzuladığı tüm konulardan sorumludur. 
Her kadının en büyük arzusu ise, beyaz atlı prensinle tanışmaktır. Ama işte her kadının hayalini süsleyen beyaz atlı prens, beyaz atlı prens olarak karşımıza çıkmayabilir.
Çıktığında ise onu tanıyabilmemiz için, Venüsümüzün hangi evde bulunduğunu, yani nasıl birine aşık olacağımızı, önceden bilmemiz, kendimizi daha iyi tanıma konusunda yardımcı olabilir. 


Venüs 1.evde

Kafalarında oluşturdukları prenslerine aşık olurlar. Önlerine çıkan her erkeğe bu imajı yapıştırırlar. Oldu da uymadı, bir sonrakine aynı metodu denerler. Oldu da yine olmadı, gerçek aşkı sadece kendilerine duymaları gerektiğini anlarlar. 

Venüs 2.evde

Nerde entel, dantel artist takımı, gider ona vurulurlar. 
Eros arkadaşımız, okunu fırlatmak için bu insanları sanatsal, artistik faaliyetlerin bulunduğu ortamlara sokar ve okunu öyle isabet ettirir.
Dikkat edin bare aşık olmuşken, cepleri dolu olan bir artist olsun, yoksa açıktığınızda aç kalabilirsiniz.

Venüs 3.evde

Bu arkadaşların öğretmenlere veya öğretmen tiplilere aşık olmaları bir hayli yüksektir. 
Nedendir bilinmez ama sevgili Eros Venüs'ü 3.evde görünce, genelde bir şeylerin öğretildiği, bilginin, iletişimin bol olduğu sınıf gibi ortamlarda cirit atmaya başlar. 

Venüs 4.evde

Venüsü 4.evde olanlar Eros'un okuna evin güzelliğini ilgilendiren meslekleri yapan insanlar söz konusu olduğunda, vurulurlar. Yani mesela mimarlar, iç mimarlar, dekoratif işlerde çalışanlar vs. 

Venüs 5.evde

Bu ev eğlenmenin evidir. Yani sizi eğlendirecek olan her erkeğe vurulma potansiyeliniz yüksektir. Peki en çok kim eğlendirebilir? Mesela sesi güzel, yetenekli, eline gitarı, kemanı yakışan, vur patlasın, çal oynasın tipler tam size göredir. Benden tavsiye, bulursanız sakın kaçırmayın. Ne de olsa dünyanın karanlığını aydınlatacak, neşe böceklerine herkesin ihtiyacı var. 

Venüs 6.evde

Eros, Venüsü bu evde görürse, Havva kızını Adem oğluyla birleştirebilmek için, hastanelerde cirit atar. 
Siz ya bir doktora aşık olacaksınızdır, yada hastanede çalışan prenslerden birine. 
Oh mis. Aşk doktorlarına bu zamanlarda herkesin ihtiyacı var zaten. Ne mutlu bulana. 

Venüs 7.evde

Allah... aşkın gezegeni ilişkilerin evinde oturursa nolur?
Prenslerden prens beğen vallahi. 
Eros gider, nerde hakiki, yakışıklı, aşk dolu, tutkulu prens varsa, seninle onu aynı kareye getirir ve okunu fırlatı verir. 
Hani masallarda vardır ya, 'eğer ölmedilerse hala mutlu mesut yaşıyorlardır' sözü. Heh işte, bu tam sizi anlatan bir sözdür. 

Venüs 8.evde

Konu 8.ev olunca, tüyler hafif ürperir. Bu ev herşeyi kaldırmaz, derinlik ister. Bu nedenle Eros Efendi gider, okunu öyle bir yere atar ki, bir bakmışsınız diğer alemle haşır neşir olan birine vurulmuşsunuz. Mesela bir medyum, bir mistik veya bir büyücü vs. 
Aman korkmayın canım, aşk biraz korkuyu, adrenalini, heycanı kaldırır, renk katar ilişkiye. Hem sıradan olmak ne sıkıcı şeydir öyle. 
Siz yaşayın aşkınızı. Bu aşk sizi küçük bir anka kuşuna dönüştürecek. 

Venüs 9.evde

Eros Efendi söz konusu bu ev olduğunda yerlilerle takılmayı pek sevmez. Gider seni, sen seyehat ederken bulur, gavurun tekine vurdutturur. Doğru dürüst tanımadığın herifi, gelir ailene, ilk görúşte aşktı diye, tanıştırı verirsin. 
Bu tabii oturduğun yeri gezmeye gelen bir turist de olabilir, basit bir erasmus öğrencisi de. 
Söylemesi benden, seçip, sevmesi senden. 

Venüs 10.evde

Bu evde iki ihtimal vardır.
Ya gidersin baban kılıklı herifin tekine aşık olursun yada yakışıklı patronuna. 
Seçim hem senin, hem Eros Efendinin, yani kaderinindir.
Benim tek söyleyebileceğim, Eros Efendinin okuna iş ortamlarında vurulma ihtimalinin yüksek olduğudur. 
Ayağını ona göre denk al. 

Venüs 11.evde

Bu varlıkların aslında tek bir aşkları vardır. O da insanlık aşkıdır. 
Lakin tüm insanlıkla sevişme imkanları olmadığından, Eros okunu arkadaş çevrelerinde fırlatır.
Yani baktınız insanlıktan hayır yok, o zaman en güzel çare gidip en yakın arkadaşınıza aşık olmaktır. En azından tanıdığınız, aslında zaten çok sevdiğiniz bir varlıktır kendisi. 

Venüs 12.evde

Geldik en talihsiz eve.
Ah sizin var ya, o kadar büyük, yüce bir kalbiniz var ki, siz gidip aşka en muhtaç olan, en yalnız, en çok sevgiyi hak edeni bulup, ona aşık oluyorsunuz.
Bu çok ağır bir hastalığı olan, uyuşturucu bağımlısı, yardıma muhtaç bir evsiz veya bir kimsesiz olabilir. 
Eros Efendi insanı burda biraz zorlasada, sizi bir iyilik meleğine dönüştürüyor, öteki tarafta cennetinizi garantilettiriyor. 

----------

Ah astroloji bu kadar basit ve eğlenceli olsaydı ne güzel olurdu.
Ama değil.
Evet Venüs aşk konularında gösterge gezegendir ve en çok dikkate o alınır. Lakin sadece o yeterli değildir. Bunun yerleştiği burç var, ondan sonra yaptığı açılar var, D9 haritasi var, hatta D7 haritası var falan filan. Bitmek bilmeyen derin, dipsiz, derya bir okyanus astroloji. 
Ben yinede kısa bir özetini yapmaya çalıştım. 

Benim fikrimce nikahlar gökte kıyılır ve prensler önceden, kendi irademizle seçilir. Şu garip dünya gezegenine doğduğumuzda unuturuz. Oysa sezgilerimiz bize daima doğru yolu gösterir. Sezgilerinizi dinleyin ve onlara güvenin. Onlar size unuttuklarınızı hatırlatacaktır. 

----------

Son bir hatırlatmada benden gelsin.
Şu dünya gezegenine asıl gelişimizin sebebi büyümektir. Sadece fiziksel olarak değil, aslında daha çok ruhsal olarakta.
Ve insanoğlu en güzel insanoğluyla büyür. Birbirinden öğrendikçe olgunlaşır, paylaştıkça mutlu olur ve sevdikçe var olur.
Insana en güzel ayna insandır.
Hayatınıza kim girerse girsin, o kişiden öğrenmeniz gereken bir ders olduğu için, hayatınıza girdiğinin bilinciyle yaşayın.
Sevgi ve aşkla kalın.
Umut sizin en güzel mum ışığınız olsun.

________________________________
Beni de okumak ister misin?


Ay Başak Burcunda


Ay'ı Başak burcunda olan insanların kendilerini huzurlu hissedebilmeleri için, kendilerini adayabilecekleri bir meşguliyetleri olmalıdır. Bu işleri olabilir, hobileri olabilir vs. Bu insanların duygusal olarak kendilerini tam hissedebilmeleri, diğer insanlara faydalı olmalarıyla orantılıdır. Bu nedenle bir başak evi dahi temizlerken kendisini çok mutlu ve huzurlu hissedebilir. Sonuçta bir işe yarıyordur. 
Genelde ay'ı başakta olan insanlar iki tiptedir. Biri aşırı doğaldır, diğeri aşırı titiz. Aşırı doğal olanın en büyük hayallerinden biri çiftlik gibi bir yerde yaşamaktır. Toprak elementinin etkisinde olduğu için doğaya çok düşkündür. Ve kimyasal olan herşeye karşıdır. Sadece sağlıklı şeylerle beslenir, doğaya zararlı kimyasal şeylerden daima uzak durur. Kimileri deodorant dahi kullanmayı reddeder, şampuanların içindeki kimyasallardan dolayı, doğal yöntemler arar bulur. 
Diğer tip başak ise şehirde yaşayıpta temizlik hastası olan tiptir. En tehlikeli kimyasalları bile kendine arkadaş edinebilir. Bu durumu hobi haline getirebilir. Ve bundan mutluluk dahi duyabilir. 
Bu özellikler olumsuzmuş gibi dursa da, başakların çok sevilesi yanlarıda vardır. Mesela çok güzel dert dinlerler. Insanların içlerini dökebilecekleri, başlarını omuzuna dayayabilecekleri insanlardır.
Duygusal olarak çok değişken davranabilirler. Ruh halleri etraflarındaki ortama göre değişkenlik gösterebilir. En ufak bir sıkıntıyı ve üzüntüyü hemen o keskin bakışları sayesinde fark ederler. Ve karşı taraf yardım istesin, istemesin hemen işe koyulur, çözülecek sorun varsa hemen hallederler. 
Onların sorun çözücü olmalarının sebebi, olaylara eleştirel baktıkları için ve mükemelliyetçi olmalarından kaynaklanır. En ufak ayrıntıyı hemen fark ederler ve çözümünü bulmadan vazgeçmezler. 
Her durumda veya her ortamda aşırı mükemmeliyetçi olmalarından kaynaklanan bir tatminsizlik ve mutsuzluk duyabilirler. Kendilerini daha çok hayatın akışına bırakıp, olayları ve kişileri oldukları gibi kabul etmeyi öğrenmelidirler. 

Ay'ı başakta olanlar ebeveyn olarak çocuklarının üzerlerine çok düşerler. Çocuklarının başına bir şey gelicek diye çok korkarlar. Onların bir çok isteklerini bu korkularından dolayı yerine getirmek istemeyebilirler. Çocukları sokakta oynayıp bir hastalık kapıcak diye ödleri patlar. Çocukları hep yanlarında kalsın, güvende olsun isterler. 
Eğer bu durumu dengelemeye başarırlarsa çok iyi anne veya baba olabilirler. Çocuklarını sevgi dolu bir ortamda büyütürler. Temiz, sağlıklı ve huzurlu bir ortamı yaratabilirler. 

Ay'ı başakta olan insanların evleri sade olur. Genelde evleri kullanışlı ve pratik şeylerle doludur. Sağlıklı ve düzenli bir yaşam tarzını benimsediklerini evlerinden rahatlıkla görülür. Herşey yerli yerinde ve derli toplu olur. 

Söz konusu yakın ilişkiler olduğunda başaklar başta kırılmaktan korktukları için, çekingen davranabilirler. Hem kendilerini hem de diğerlerini eleştirmekten vazgeçememeleri yakın ilişkilerini tehlikeye sokabilir. Kendi duyguları söz konusu olduğunda dahi hep sorgulayacak bir şey buldukları için, mutlu oldukları anların bile farkına varamayabilirler. 
Yoksa genelde çok verici olurlar. Düzenli ilişkiler onları mutlu eder. Ne maceraya ihtiyaçları vardır, ne de başka bir şeye. Rutin bir hayat ve sadık olan insanların varlığı kendilerini huzurlu hissetmeleri için yeterlidir. 

Sevgili başaklar zodiak'ın sessiz şifa perileridir. Kendileri farkında dahi olmasa, muazzam bir şekilde insanları derinden etkileyebilirler. Bu nedenle zaten sembolleri bakireliktir. 
Onlara verilmiş bu şifa yeteneğini bilinçli bir şekilde keşfedip, doğru yere kanalize edebilmeyi öğrenmeleri gerekir. 


Ay Yay burcunda


Yay burcunun sembolü olan yarı insan yarı at sembolü, ay'ı yay burcunda olanları çok güzel özetler. Onlar içlerinde hem insani hem hayvani duyguları barındırırlar. Semboldeki elinde yayı ve ok'u tutan insan, bitmek bilmeyen maceraların peşinde koştuğunu gösterir. 
Ve yöneticisi olan Jüpiter bu şahıslara felsefik bir bakış açısı ve umut bahşeder. 

Ay'ı Yay burcunda olan insanlar macera ruhlu olurlar. İçgüdüsel olarak hep yeni bir şeyi keşfetme peşindedirler. Uzak yerler, seyahatler onları mutlu eder. Yaylar kendilerini dünyanın neredeyse her yerinde evdeymiş gibi hissedebilirler. Farklı kültürler, keşfedilecek yeni yerler, öğrenilecek yeni bilgiler, onlar için mutluluk kaynağıdır. Hatta bütün yaylar hayatlarında bir kere dahi olsun, dünyalarını tamamen değiştirecek bir geziye veya maceraya atılmak isterler. 
Ateş elementinin etkisinde oldukları için, atılgan olurlar. Her birinin içinde bir İndiana Jones saklıdır. Hayatı bir macera gibi görebilirler. Bir macera bittiğinde, hemen diğerine atlarlar. Duygusal olarak gerçekçi olmaktansa, uçlarda yaşarlar. Hayatlarında hep bir dram olsun isterler ki, canları sıkılmasın. 
Ayrıca kendilerini huzurlu hissedebilmeleri için mesafeye ve özgürlüğe ihtiyaçları vardır. Tek başına vakit geçirip biraz felsefe yapmaktan hoşlanırlar ve buna ihtiyaç duyarlar. 
Özgür ruhlarına başkalarının karışmasını istemezler. Bu yüzden kendilerini diğer insanlardan daha farklı görme eğilimleri vardır. Yaylar kendi kurallarını kendi koyar, kendi yapmak istediklerine tek başına karar verirler. Bu nedenle diğer insanlar onların biraz bencilce davrandıklarını düşünebilirler. Kendilerini bu duruma fazla kaptırmadan, sevdikleri insanları da düşünmeyi öğrenmelidirler. Yoksa yaylar genelde olumlu ve neşeli insanlardır. Girdikleri ortamlarda neşe ve kahkalara sebep olurlar. Kötü zamanlarda dahi bu durum değişmez. Onlar hep olumlu bir pencereden bakmayı seçtikleri için, diğer insanlar da bu durumdan etkilenirler. 

Ayrıca inançlı insanlardır. Dindar da olabilirler, mistik şeylere de ilgi duyabilirler. Mucizelerin var olduğuna inanırlar. 

Yaylar doğayı ve doğada zaman geçirmekten çok hoşlanırlar. 
Ebeveyn olarak çocuklarını doğal bir ortamda yetiştirmek isterler. Onlara özgürlüklerini yaşayabilmeleri için imkan verirler. Ayrıca çocuklarına hayatın gerçeklerini öğretmek isterler. Onlara arkadaşça yaklaşır, hayat hakkında sohbet eder, felsefe yaparlar. Çocuklarının kendi elde ettikleri deneyimler sayesinde hayatı keşfetmeleri için, destek olurlar. Yani onları hiç bir şekilde sıkmazlar, kendi halerine bırakırlar. Genelde saldım çayıra, mevlam kayıra tipinde ebeveynlerdendirler.
Kendileri çocukken dışarılarda gezip, dünyayı keşfetmekten hoşlandıkları için, kendi çocuklarına belki kendilerinin yaşayamadığı ortamı sağlamak isterler.

Aşk ve ilişkiler konusunda duygularını saklamazlar. Sevdilerse, hoşlandılarsa sana bunu belli eder hatta yüzüne pat diye söylerler.
Ay değişkenliğe sebep olduğu için, bugün evlilik hakkında konuşurken, yarın bu konuya çok soğuk bakabilir. Bu yüzden onlar gibi özgür ve bu tip gibi şeyleri çok fazla umursamicak bir partnere ihtiyaç duyarlar. 
Maceracı ruhlarından dolayı sadakat konusunda bazen zorlanabilirler. Daha doğrusu partnerlerinin onun özgür ve yalnız kalma ihtiyacına anlayış göstermeleri gereklidir. 

Yayların ev ortamı kendi iç dünyalarını yansıtır. Hem geniş ve ferah olabilir, hem karma karışık. Genelde gezdikleri, gördükleri her yerden aldıkları anılarla doludur. Onlar için yuva denilen yer eğlenilen yerdir. Bu nedenle temizlik konusunda biraz tembel olabilirler. 
Bazı yaylar tüm dünyayı evleri gibi gördükleri için, sadece bir sırt çantasına bile sahip olmakla mutlu olabilirler. 
Yaşamak için ya sessizlik içinde diğer insanlardan uzak bir ortamı tercih ederler yada şehrin en kalabalık yerinde, maceranın bitmek bilmediği yeri tercih ederler. 

Ay Oğlak burcunda


Ay'ı oğlakta olan insanların ayakları sımsıkı yere basar. Oğlak burcunun elementi olan toprak, onların daima geleceği düşünmesine sebep olur. Bu nedenle dikkatli davranırlar ve azimli olurlar. 
Bu insanlar çok çalışıp, kendi başlarına bir yere gelmek zorunda olduklarını daha küçük yaşta fark ederler ve sorumluluk sahibi olmayı erken öğrenirler. Onların en çok arzuladıkları şey güvenli bir ortamdır. Maddiyata düşkün olmaların sebebi de budur. Para ve mevkinin onlara arzuladıkları güvenli ortamı ve özgürlüğü sağlayacağına inanırlar. Bu, üzerlerinde bir baskı hissetmelerine sebep olabilir. 
Bu nedenle eskiler Ay'ın oğlakta zararda olduğunu söylemişlerdir. Bu insanlar hissetikleri baskıdan kurtulmak için kötü alışkanlıklara kayabilir ve bu var olan durumu çok daha vahim hale getirebilir. Ay'larının ihtiyaçlarını görmezlikten geldikleri için depresyon ve bunalımlı bir hayat geçirmeye meyilli olabilirler.
Ay'ın oğlakta olması birey için gerçektende pek kolay değildir. Hassas olan Ay'ın üzerine o kadar çok görev ve sorumluluk yüklerler ki, kendi ruhları dahi bu ağırlığın altında ezilir. Sevdikleri insanlar uğruna başarmak istedikleri çok fazla şey vardır ve farkında olmadan bu sorumluluk onların ruhsal olarak canlarının yanmasına sebep olur. Içten içe hiç rahat değillerdir. Hep yeni bir hedef, daha büyük arzuları olur. Tatmin olmak bilmezler. Herşein en iyisi olmak zorundadır. 
Bu insanlar zengin bir ortamda büyümüş olsalar dahi bir şey değişmez. Bu insanlar emekli olduklarında dahi, hala başarılı olmanın yollarında koştururlar. Başarı onların ruhunun gıdasıdır. 
Oğlaklar genelde sakin, kontollü ve soğuk görünseler de, her birinin içinde bir lider vardır. Rekabetçi olurlar ve kendi yollarını kendileri belirlemek isterler. Başkaların onlara akıl vermesinden hoşlanmazlar. 
Oğlaklar bu dünyaya bir iz bırakmak isterler. Statü, ün ve paraya verdikleri önemde bundandır. Onların asıl istedikleri özgürlüktür. 
Diğer insanlarla ilişkilerine ve hatta bazen kendilerini dahi ikincil derecede önem verirler. Diğer insanların bu durum tuhafına gidebilir. Onlarında bu durum tuhaflarına gider. Çünkü herkesin kendileri gibi hedefleri olmadıklarına şaşıp kalırlar. 
Ay'ı oğlakta olan insanlar genelde sorumluluk sahibi ve diktatör ebeveynler olurlar. Çocuklarının isteklerini yerine getirebilmek için ellerinden geleni yaparlar. Ama bunu yaparken onların asıl ihtiyaçları olan sevgiyi onlara vermeye unutabilirler. Ve bunu kesinlikle yapmamak için çok dikkatli olmalıdırlar. 
Yoksa özlerinde yardım etmeyi seven insandırlar, yeterki bunun talebini görsünler. 



Ay Yengeç burcunda

Ay, yengeç burcunda kendisini evde hisseder. Çünkü Ay yengeç burcunun yöneticisidir. 
Ay'ı yengeçte olan insanlar söz konusu duyguları ve iç dünyaları olduğunda utangaç ve çekingen davranabilirler. Çünkü sıcak, güvenilir, yuvamsı bir ortamda kendilerini güvende hissederler ve tanımadıkları, onlara yabancı olan durumlar söz konusu olduğunda çekingen davranıp, kendilerini geri çeker, korumaya alırlar. Ama genellikle içi dışı bir olan insanlardır. Duygularını bir süre sonra saklamaktan vazgeçerler ve hislerini seninle paylaşırlar. Çok anaç olurlar. Insanı sarıp sarmalar, sevgi selinle boğar, evindeymiş gibi hissettirirler. Bağları çok kuvvetli olur. Sevdimi tam seven insanlardan, deriz ya, işte o zaman Ay'ı yengeçte olanlardan bahsediyoruzdur. Ama dikkat etmezlerse bu bağ, bağımlılığa da dönüşebilir. O zaman eskiye fazla tutunma, sevdiklerine aşırı bağımlı olma gibi durumlar hayatlarını zora sokabilir. Hayatlarına giren ve sevdikleri bir şeyin bir daha çıkmasını istemezler. Sahiplenme had safhadadır. Bu insanlar için de, eşyalar için de, geçmiş için de geçerlidir. Kısacası onlara güven veren herşey için geçerlidir.
Genelde rutin bir yaşam tarzları olur ve bunun böyle devam etmesini isterler. 
Ay degişken olduğundan dolayı bu insanların duygu durumlarıda durmadan değişir. Bir an bakmışsınız çok mutlular, diğer an bir bakmışsınız moralleri bozulmuş, hüzünlüler. Kendileri mutlu olduklarında, etrafindakileri de güldürürler, kendileri ağladıklarında, etrafındakiler de ağlarlar. Bazen kendi duygularını saklamakta usta olabilirler ama etraflarına karşı o kadar hassastırlar ki, bazen diğer insanların duygularını dahi yansıtabilirler ve bunun farkına dahi varamayabilirler. 
Duyguları bu kadar derinden ve yoğun hissettikleri için, artistik faaliyetlerde başarılı olma ihtimalleri yüksektir. Veya bunun tam tersi yolu izleyip, duygularının yoğunluğuyla baş etmesini bilemedikleri için, kendilerini uyuşturacak yöntemlere başvurabilirler. 
Ay'ı yengeçte olanların muazzam bir hafızaları olur. Onlar geçmisi sık sık düşünür. Bazıları 4 yaşından önceki anılarını dahi hatırlayabilir. Anneleriyle genellikle güzel anıları vardır. Sevgi dolu ve sıcak bir ortamda büyümüşlerdir ve kendileride iyi bir anne veya baba olma potansiyeline sahiptirler. Yengeçler konforlarina, yuvalarına ve ailelerine çok önem verdikleri için zaten çok evcil ve aile kurmaya istekli insanlardır. Bu anaçlıklarını sadece kendi aileleri için değil, arkadaşları hatta diğer insanlar içinde geçerlidir. Bir sorunumuz olduğunda, onlara koşarız. Herkese yardım etmek isterler, kendilerinden çok şey verirler. Ve bazen bunun karşılığında hiç birşey almazlar. Bu yüzden çevrelerini gerçekten güvenebilecekleri ve kendilerinin derin duygularını anlayabilen insanlarla çevirmelidirler. Yalnızlık bu insanlara hiç iyi gelmez. Etraflarında derin duygusal bağlar kurmuş oldukları insanların ihtiyacını çok yoğun hissederler. 
Onlar için önemli olan bir diğer nokta, kendilerini güvende hissettikleri ve rahatlayabilecekleri bir evlerinin olmasıdır. Yuvalarında huzurlu olmayan yengeçler depressiv ve korkulu olurlar. Su kenarları kendilerini iyi hissedebilmeleri için çok iyidir. 
Yengeç burcu su elementine ait olduğu için, Ay'ı yengeçte olanların muazzam bir şekilde sezgileri kuvvetlidir. O kadar duygusal ve en ufak bir olayda kendilerini duygularına kaptırıp, ağlamaya başlasalarda, kötü bir durum söz konusu olduğunda, yapılması gereken en doğru şeyi önceden sezdikleri için, en güvenilir insanlardandırlar. Sezgileri bu insanları genelde yanıltmaz. Söz konusu kime güvenip kime güvenmeme konusunda da sezgileri onlara yol gösterir. 
Yengeçler geceyi çok severler. Biraz karanlığı hatta korkucu olan şeyleride severler. Hayvanlarla da ilginç bir bağları vardır. Bir çoğu sanki onların dilini konuşabiliyormuşcasına onlarla iyi geçinirler. Bu çocuklar içinde geçerlidir. 

Ay kova burcunda

Sürü olmak, sürü içinde gitmek ve öylece yol almak istersen yaşamın boyunca sadece kıç görürsün. 
- Alman atasözü -


Sevgili Kovaların yönetici gezegeni farklılığı seven Uranüs ve yaşlı, bilge Satürn'dür. 
Bu nedenle kovalar hem füturistik hem bilge olurlar. Ya teknolojiyle ya da okültizme olan meraklarıyla bilinirler. Farklı ve tuhaf olan berşey ilgilerini çeker.
Genelde duygusal insanlar değillerdir. Onlar akıllarıyla hareket ederler. Mantıklı davranırlar ve kesinlikle sezgilerini dinlerler. Hava elementine mensup oldukları halde, sezgileri gayet kuvvetlidir.
Hem maskulen hem sabit bir burç olduklarından dolayı, yürüdükleri yoldan sapmazlar. Sürüyle yürümeyi sevmedikleri gibi, devrimci ve daima yeniliklerden yana olan insanlardır. Kendilerine has yaşam tarzları vardır. 
Hayata olan bakış açılarını değiştirmeseler de, hayat onları duygusal olarak sürekli değişime zorlayacaktır. Ama bu onlar için çokta büyük bir problem değildir. Sabitliği sevselerde, yeniliklere çabuk adapte olurlar.

Ay'ın Kovada çok rahat etmediği bilinir. Çünkü Ay'ın asıl evi Yengeçtir. O sıcaklığı, duygusallığı, aileyi arar. Oysa Kovalar aileden daha çok arkadaşlığa ve sosyal çevrelerine önem verirler. Çünkü Kova'nın asıl evi 11.evdir. Bu nedenle hayatları boyunca kök salmakta zorlanırlar. 
Modern binalarda kendilerini rahat hissetmezler çünkü bu Ay'a ters düşer. Evcil, sıcak, yuvamsı yerlerde de kendilerini rahat hissedemezler çünkü bu da onların Kova yanlarına ters düşer. Kapalı, karanlık, rutubetli yerlerden nefret ederler. Onların gökyüzünü görebilecekleri, özgür olduklarını hissettikleri bir yere ihtiyaçları vardır. 
Kovaların en çok ihtiyaç duydukları şey özgürlüğün ta kendisidir. Baskıya ve bağımlılığa asla gelemezler.
Bu yüzden birçok Kovanın girişimci olduğunu görürsünüz. Kendi işlerini kendileri kurarlar ve yaptıkları şeyle yahut sundukları hizmetle kimseye benzemezler. 

Kovalar evrenseldir. 
Tek bir yere bağlanamadıkları için, (kova) ama bağlanmak istedikleri için (Ay) bir hayli zorlanırlar. Duygusal olarak dengede kalabilmek için, her iki parçayıda birleştirip dengeyi kurabilmeyi öğrenmeleri gerekir. 
Bu ilişkileri için de geçerlidir. 
Bir çok Ay'ı kovada olan insan bir aile kurmaktan uzak durabilir. Anne veya Baba dahi olmamayı tercih edebilir. Bağımsızlığına ve kendine has olan bireyselliği onun için çok önemlidir. 
Yatağını bir başkasıyla paylaşmak istemez. Yanındaki insanın beden ısısı, çıkarttığı sesler yüzünden boğuluyormuş hissine kapılabilir. 
Kova'nın mekana ve özgürlüğe ihtiyacı vardır. Aşırı duygussalığa gelemez. Aklın ve mantığın burcu olduğundan, kendi duygularının bile farkına varamayabilir. Hele karşısındaki insanın aşırı duygusal oluşu, onun kaçmasına sebep olabilir. Çünkü bir anlam veremez, anlam veremediği için, yardım edemez. 

Kovalar hümanistirler.
 Kimseyi yargılamaz, oldukları gibi kabul ederler. Insanlığın daha iyiye gitmesi için elinden geleni yapan, yapmak isteyen tiplerdir. Insanlığı ve toplumu bu kadar çok düşünmelerine ve sevmelerine rağmen, kendilerini insanların arasında yalnız hissederler. 
Kovaların, kendilerini hafif uzaylı gibi hissediyor olmaları, bir türlü, kendileri gibi olan insanları aramalarına rağmen, bulamamaları, onları yalnızlığa iter. Diğer insanlarda bu durumun farkındadır. Bu nedenle gerçekten uzaylı gibi davranabilirler. Kendilerini bir gruba ait hissetmek isteselerde, edemezler. Kendileri gibi olanları arasalarda, bulamazlar. Diğerleri için tuhaf, anlaşılmaz ve öngörülemeyen davranışları insanların onlardan uzak durmalarına sebep olur. Oysa kendileri gayet sıradan ve normal olduklarını düşünürler. 

Kovaların bağlanma problemleri vardır. Bunun tam olarak ne demek olduğunu bir türlü anlayamazlar. Bu nedenle ilişkileri var veya yok, çok umurlarında değildir. Biri gelir, diğeri gider havasındadırlar. Ayrılıklar genelde onları duygusal olarak sarsmaz. Geleceğe odaklı oldukları için, geçmişte takılı kalmaz, gelecektekilere odaklanırlar. 

***
Hepimizin tanıdığı Ay'ı Kovada olan Marilyn Monroe ve Prenses Diana yukarıdaki anlatılanlara güzel bir örnek olabilir. 
Onlar herşeye sahipmiş gibi gözüken kadınlardı. Güzellik, para, şöhret. Ama içten içe hep yalnızlardı. Başkaların özenebileceği ilişkilere sahiplerdi ama bu onları tatmin etmiyordu. Sevemiyorlardı, çünkü sevilecek olanları bulamıyorlardı. 
***

Bazen zor gibi gözüken durumlar bize yep yeni kapılar açabilecek potansiyele sahip durumlardır. 
Başka insanlarla bir arada yaşayabilmenin, onları sevmenin yolunun, ilk önce öz sevgi ve saygıyla başladığını kendimize hatırlatmamız gerekir.
 Kendi yalnızlığı içinde huzuru bulan, başkasının yanında huzuru daha kolay bulabilir. Kendi yalnızlığından kaçan, kendisini sevmeyi öğrenemeyen bir başkasını sevemez. Onda huzuru asla bulamaz. 
O halde yalnızlığımızı ve farklılığımızı kabul etmek, gerçek sevginin yolunu açabilecek kapının anahtarıdır.

******************

Karanlık Sevgili Venüs Plüton ilişkisi



Gökyüzü kapıları açar ve kaderinde yazılı olan insan hayatına girer. 
Başta belki hiç birşey hissetmezsin, farkında değilsindir, tanıdıkça aşık olursun.
Bazen ise birden olur herşey. Dipsiz bir kuyunun içine düşmüş gibi hissedersin. Bazen öyle bir etkilenirsin ki gözlerinden, kurtuluşun yoktur, bilirsin. 

Aşk güzel şeydir. İnsanı büyütür, olgunlaştırır. Ama kimi aşklar karanlıktır. Onlar seni öldürür. Bir daha asla aynı kişi olamazsın. 
Bazen öyle insanlar girerki hayatına, karanlık ruhlarından ne yaparsan yap, kurtulamazsın. 

Peki böyle bir potansiyele sahip olup olmadığını nerden anlarsın? 

Hepimiz biliriz, akrep burcu uçlarda yaşayan, herşeyin aşırısına kaçan bir burçtur. Gizemli ve yasak olan herşey onları mıknatıs gibi çeker.
Venüsü akrepte veya akrebin yönettiği 8.evde  olan kişiler, aşklarını çok yoğun hisseder ve yaşarlar. Ve bu yoğun duygularına diğer burçlar çoğu zaman cevap vermekte zorlanırlar, hatta korkarlar. 

Haritanızda yukarda bahsettiğim gibi Venüsü akrepte veya 8.evinde olanlar, Venüs Plüton kavuşumu olanlar veya haritalarında Venüs ile Plüton açıları olan kişiler, bu tür aşklara meyilidirler. Ayrıca tüm bu gezegen konumları ve açıları, sinastri veya kompozit haritalarda gözüken çiftler de bu tür aşkları yaşayacaklardır. 

Eğer haritanızda bahsettiklerimden bir veya iki tane işaret görebiliyorsanız, siz karanlık sevgililerdenseniz.
Bu ne demek? 
Siz aşkın en diplerini yaşamak istiyorsunuz. Sadece bedensel bir buluşma değil, karşınızdaki insanın ruhunu istiyorsunuz. Onun bütün zaaflarını, korkularını, en derin arzularını, kısacası herşeyi bilmek istiyorsunuz. Ona tamamen sahip olmak istiyorsunuz. Sadece sizin olmasını, sadık kalmasını, asla başkasıyla en ufak bir temasa bile geçmemesini istiyorsunuz. Size tamamen bağımlı kalsın, sizin, ona hazırlamış olduğunuz hapis hayatından çıkmasın istiyorsunuz.  
Karanlık, obssesif dünyanızı herkes kaldıramaz biliyorsunuz. Bu yüzden tamamen kendini size verebilecek, ne olursa olsun güvenebileceğiniz, ruh eşinizi arıyorsunuz. 
Siz cinselliği de en uç noktalarda yaşayan birisisiniz. Sizin için aşk ve seks aynı şey. Karşınızdakini tamamen tanıyabilmek için, karşınızdakinin sınırlarını zorlamayı seviyorsunuz. Ayrıca yasak olana karşı meyiliniz var. 
Tüm bu aşırılıklarınızdan korkup kaçan, size ihanet eden aldatan insandan korkunç intikamlar alma eğilimindesiniz. 

Hepimiz biliriz, bu tür aşk ilişkileri hiç sağlıklı değildir. Uzak durmak isteriz ama asla duramayız. 
Doğum haritasında Venüs Plüton açılarına sahip olan veya Venüsü akrepte/8.evde olanlar, her ilişkilerinde dominant, obssesif, bağımlı ilişkiler yaşayacaklardır. 
Ama bu tür açılara doğum haritalarında sahip olmayanlar da bu tür ilişkileri, sinastri'de veya kompozit haritada göründüğü için, o kişiyle yaşayabilirler. 

Venüs Plüton aşkına en güzel örneklerden biri grinin elli tonu olabilir.
Sağlıksız, hatta hasta ruhlu bir ilişkidir ama mıknatıs kadar kuvvetlidir. Her iki tarafta birbirinden kopamaz. 

Sinastri'de birinin Venüs'ü, diğerinin Plüton'una olumlu bir açı yapıyorsa bu iki kişinin  birbirine tutkulu bir şekilde çekileceklerini gösterir. Olumlu açılar yukarıda bahsedilen durumların düşük dozlarda yaşanacağını gösterirken, olumsuz açılar bu ilişkinin tehlikeli yönlere gidebileceğini gösterir. 

Kompozit haritada Venüs Plüton karesine örnek olabilecek, amerikalı bir yazarın romanında anlattığı hikaye olabilir.
Bu romanda evli bir öğretmenin 16 yaşındaki öğrencisine aşık olmasıyle olayların yoldan çıkması konu ediniyor. Her ikiside birbirine o kadar korkunç bir şekilde bağlanıyorlar ki, öğrenci bir tabancayla sevdiği kadınla birlikte olmasına engel olduğu için, kocasını vuruyor.
Bu örnek tabiiki çok uç bir örnek. Ama sonuç itibariyle bize hasta bir ilişkinin nerelere kadar gidebileceğini gösteriyor.

Venüs Plüton ilişkisinin türleri vardır. Bunlar ...
1. Aldatma
2. Takıntı ve bağımlılık içeren aşk
3. Yasak aşk
4. Tehlikeli aşk
5. İstismar içeren aşk
6. Seks bağımlılığı
7. Sapkın aşk'tır.

Her aşkın tutkuya ihtiyacı vardır ama tutkunun dozu çok önemlidir. 
Bazı şeylerin farkına vararak, bilinçaltımızı bilince çıkartma şansına sahip oluruz. 
O halde Plüton Venüs birlikteliklerinde kendi karanlık yönümüzü kabullenerek aydınlığa çevirmeye çalışmalıyız. 
Çünku insan kendi karanlığını kabul ettiğinde, gerçek hayatta onunla karşılaşmak zorunda kalmayabiliyor.
Unutmayın hayatınıza çektiğiniz herkes sizin içinizin bir yansımasıdır. 
Belki de bu tür ilişkilerin çıkış kapısını içimizdeki karanlığı kabul ederek yenebiliriz. 

Erkeğın aradığı aşk: Venüs


Bir erkek nasıl kadınlardan hoşlanır?
Aşık olduğu kadınlarda ne tür özellikler arar?
Işte tüm bu soruların cevabını erkeğin haritasındaki Venüs gösterir. Venüs gezegeninin yerleştiği burç, bize erkeğin hayallerindeki kadına dair ipuçları verir.


Venüs Koç'ta

Hoşlandıkları: güçlü, dinamik, enerjik kadınlardır. Kendi ayaklarının üstünde durabilen, kendini savunabilen ve kendine yeten kadınları çezbedici bulurlar. Kendini geliştiren, cesaretli olan, yenilikten kaçmayan, başına buyruk tipler hoşlarına gider.
Hoşlanmadıkları: bağımlı, muhtaç, kendine güvenmeyen tipler. Merkezlerine başkalarını koyup, kendini unuturcasına adayan kadınlardan hoşlanmazlar.
Manipule edici ve pasif saldırgan hareketleri, tembelliği, kararsızlığı sevmezler.

Venüs Boğa'da

Hoşlandıkları: sakin ama tutku dolu, ayakları yere basan, doğal ve gerçekçi partnerler. Romantik, duygusal, kadınsı, çekici kadınlardan hoşlanırlar. Beş duyularına hitap eden herşey onların ilgisini çeker. Ayrıca maddi olarak güven veren, kuvvetli kadınlardan hoşlanırlar.
Hoşlanmadıkları: saldırgan, sabırsız, tutarlı davranmayan, kararsız kadınlar. Ucuz, zevksiz, abartılı duran kadınlardan hoşlanmazlar.

Venüs İkizler'de

Hoşlandıkları: akıllı, atak, heycanlı, eğlenceli kadınlar ilgilerini çeker. Değişken, her an sürprizlerle dolu olan, meraklı olan, kendini akışa bırakabilen rahat kadınlardan hoşlanırlar. Genç, dinamik, espirili, ciddiyetten daha çok hayatını yaşayan biriyle birlikte olmak isterler.
Hoşlanmadıkları: rutin hayatı olan, sıkıcı, kıskanç, kontrolcü, bağımlı kadınlardan, anlayışsız, alıngan, ciddi tiplerden hoşlanmazlar.

Venüs Yengeç'te

Hoşlandıkları: romantik ve sevgi dolu kadınlar. Aile bağları kuvvetli olan, ailesine düşkün olan ve insana istediği sıcaklığı ve güvenceyi verecek olan kadınları ararlar. Aşık olacakları kadının olgun olmasını isterler. Aslında bu yüzden sevgililerinin biraz anne gibi ilgili ve sevgidolu, merhametli olmasını isterler. Bu nedenle yaşı daha büyük kadınlara ilgi duyabilirler.
Hoşlanmadıkları: soğuk, duygusuz, merhametsiz, kaba kadınlardır. Başkalarına karşı sevgisiz ve sert davranan, empati yoksunu olan, agressif tavırlar sergileyen kadınlar yengeç erkeklerini etkileyemezler.

Venüs Aslan'da

Hoşlandıkları: dinamik, hareketli, sevgidolu, sadık, dürüst kadınlardır. Bir kadında aradıkları en önemli şey, erkeğini aslan gibi hissetirebilme yeteneğidir. Aslan erkekleri kendilerini özel hissetmek ister ve bu nedenle yanındaki kadının tüm ilgisini ve sevgisini beklerler. Kendilerini kral olarak gördükleri için, ihtiyaçları olan sevgili, kendisinin farkında olan, değerini iyi bilen, özgüveni yüksek bir kraliçedir.
Hoşlanmadıkları: düz, sıkıcı, hiç bir özelliği olmayan kadınlar ilgilerini çekmez. Kendilerini önemsiz hissettiren, eleştiren, saygı göstermeyen kadınlarla, aslan erkeklerinin işi olmaz.

Venüs Başak'ta

Hoşlandıkları: alçakgönüllü, çalışkan, düzenli, disiplinli, başarılı kadınlardır. Kendine saygı duyan, bedenine iyi davranan, sağlığına önem veren, sade ama zarif ve asil kadınları çekici bulurlar. Hayallerindeki kadın, kendini geliştiren, yerinde saymayan, etrafını güzelleştirmek için çaba gösteren, akıllı, pratik, çabuk çözüm üretebilen tiplerdir.
Hoşlanmadıkları: tembel, hayatında bir hedefi olmayan, bakımsız veya aşırı makyajlı kadınları itici bulurlar. Hayatlarında kaos hüküm süren, aklını kullanmasını bilmeyen kadınlar, başak erkeklerin ilgisini çekmez.

Venüs Terazi'de

Hoşlandıkları: çekici, güzel, asil ve dengeli kadınlardır. Aşık oldukları kadında hoşgörüyü ararlar. Başkasıyla empati kurabilme, objektif olabilme yeteneklerine önem verirler. Savaşçı bir kadındansa, ortak yönleri bulabilen barışçıl bir kadını ararlar. Aradıkları bir diğer özellik ise, kadının kültürlü, entelektüel olmasıdır.
Hoşlanmadıkları: sert ve agressif tavırları olan, yargılayıcı, hoşgörülü ve anlayışlı davranmaktan yoksun olan kadınlardır. Terazi erkekleri, kendini öne atan, bencil kadınları itici bulurlar

Venüs Akrep'te

Hoşlandıkları: gizemli, cazibeli, çekici, güçlü kadınlardır. Anlaşılması zor olan, etrafı gizemle kaplı kadınları inanılmaz çekici bulurlar. Onlar için önemli olan derinliktir. Bu yüzden elde edilmesi zor olan kadınlar onların iştahına sebep olur. Karanlık bir gizem ve tutku akrep erkeklerini baştan çıkarır. Sevdikleri kadının içini yavaşça keşfetmek ve tanımak isterler. Ayrıca sadakate önem verdiklerinden, sevdiği kadına güvenebilmeleri onlar için çok önemlidir.
Hoşlanmadıkları: kendilerini test eden kadınlar, güvensiz, sadakatsiz davrananlar. Sığ ve yüzeysel olanlar. Sır tutmasını bilmeyen, dedikoducu kadınları itici bulurlar.

Venüs Yay'da

Hoşlandıkları: özgürlüğüne düşkün, bağımsız, kendine güvenen, kendisini kendi bedeninde rahat hisseden, doğaya düşkün kadınlar. Korkusuz davranan, dürüst olan, hayatı yaşamaktan hoşlanan, anını yaşayan kadınları ilgi çekici bulurlar. Filozof ruhlu, hoşgörülü ve daima geleceğe umutla bakan bir sevgililerinin olmasını isterler.
Hoşlanmadıkları: geçmişte yaşayan, doğadan uzak olan, hoşgörüden uzak davranan kadınlar. Kıskançlıktan, bağımlılıktan, sıkıcı ilişkilerden kaçmak isterler.

Venüs Oğlak'ta

Hoşlandıkları: olgun, başarılı, kendi ayakları üstünde durabilen kadınlar. Bu burcu Satürn yönettiğinden, yaşı daha büyük olan ya da yaşından olgun davranan kadınlardan hoşlanabilirler. Oğlak erkeklerinin klasik bir güzellik anlayışı vardır. Bu klasikliği aradıkları kadında bulmak isterler. Kendisine önem veren ve güvenen, akıllı, otoriter kadınları çekici bulurlar.
Hoşlanmadıkları: ciddiyetsizlik ve çocuksu hareketler. Aşırı hoşgörülü veya duygusal davranan, savurgan ve güçsüz tiplerden hoşlanmazlar.

Venüs Kova'da

Hoşlandıkları: bağımsız ve farklı olan kadınları çekici bulurlar. Kendi hayatlarını kendi belirleyen, kendi kurallarını kendi koyan, yani topluma aykırı davrananlardan hoşlanırlar. Dürüst, samimi, hümanist, özgün ve dışmerkezli kadınlar ilgilerini çeker. Yaş olarak daha büyük veya olgun davranan kadınlara kendilerini daha yakın hissedebilirler. Toplumun hoş görmediği bir ilişki yaşama tarzları olabilir. Kova erkekleri ilk önce arkadaş olup, sonra sevgili olmayı tercih edebilirler.
Hoşlanmadıkları: bencil, aşırı duygusal, dogmatik ve yargılayıcı tavırlar sergileyen, hiç bir farklı özelliği olmayan, sıradan kadınlardan hoşlanmazlar. Farklı olanlara karşı hoşgörüsüz davranan, zulüm yapan, insancıl davranmayan, sahtekar kadınları itici bulurlar.

Venüs Balık'ta

Hoşlandıkları: sezgisi kuvvetli olan, hayal dünyası renkli olan, yaratıcı, sempatik kadınlardan hoşlanırlar. Karşılık beklemeden seven, insanları yargılamayan, merhametli davranan, kırmaktan korkan, duygussalıklarını saklamadan gösterebilen bir kadın ararlar. Dalgın, hülyalı, sanatkâr ve ince ruhlu, mistik kadınlar onlar için özeldir.
Hoşlanmadıkları: egoist, agresif, empati yoksunu, merhametsiz, soğuk, kaba, cimri, acımasız ve sevgisiz kadınlardan hoşlanmazlar. Intikam gibi acımasızca davrananları itici bulurlar.

Tavsiye edilen: Venüs evlerde nasıl birine aşık olacaksın?

Ne zaman ev alacağım?



Şu dünya gezegeninde sadece kısa süreliğine misafir olsakta hepimizin hayalidir bir ev almak. 
Kimilerimiz bu hayali genç yaşlarında, kimilerimiz ilerleyen yaşta gerçekleştirir. Bazılarımız ise bu hayallerine ömürlerinde kavuşamadan göçüp gider. 

Biz bilemeyiz ama yıldızlar bilir. 

Astroloji bize ev alma konusunda neler söyleyebilir? Ev alma zamanı ne zamandır? Ve aldığımız ev nasıl olabilir?

Her konuda olduğu gibi ev sahibi olabilmenin temel şartı daşanızın belirli evleri aktif hale getirmesidir. 
Kısacası gökyüzü size ev sahibi olma kapılarını açmadan ev sahibi olamazsınız. 

Diğer önemli olan şey 4.evimizdir. neden? Çünkü 4.ev mutluluğun huzurun evidir. 
4.evde hangi burç var ve yöneticisi hangi eve yerleşmiş?

Diğer bakmamız gereken karaka marstır. Ve satürn. Bunlar hangi burçlarda, hangi evlerde ve yöneticileri nereye yerleşmiş? 

Önemli olan başka evler 2. ve 11.evlerdir. çünkü bunlar para evleridir. Para olmadan da ev almak çok zordur. Bu evlerin güçlü olmaları gerekir.

Bir diğer önemli konu matrikaraka gezegenidir. Yani haritamızdaki en yüksek 4.dereceye sahip olan gezegen bizim ev konularımıza bakan gezegendir. 

Ayrıca D4 haritamıza da bir göz atmalıyız. Çünkü o 4.evimizin genişletilmiş versiyonudur ve bize güzel bir bakış açısı verebilir.
Mesela 4.evinizde yay burcu olsun. D4 haritanızın yükseleni yay olsun ve 4.eviniz balık olsun. Hepsinin yönetici gezegeni ne? Jüpiter. Sizde Jüpiter daşanızda olun. Bu ne demek? Göğün sizin tüm ev alma kapılarınızı açmış olması demek. Yani bu dönemde ev sahibi olma ihtimaliniz çok yüksek. 

Ev almanın zamanı?

Sizi yöneten daşa 2. veya 4. veya 11.evinizi aktifleştirmiş olmalıdır. 
Güneş ve Mars daşa genelde orta yaşta ev verir. 
Ay Venüs ve Rahu erken yaşta.
Merkür 30-36 yaş arası.
Jüpiter 30ların başında.
Satürn 40lardan sonra verir.
Ketu vermek istemeyebilir vereceksede 50den sonra verir. 

Bunlar ihtimallerdir ve kesinlikle yüzde yüz değildir. 

- eğer 4.evde toprak burçlarından biri varsa bir çok ev verebilir.
- 4.evin yöneticisi 4.evde ise ve yükselenden iyi açı alıyorsa ev verir.
- 4.evdeki burç yücelmekteyse yine ev verir.
- 4.evde mars satürn venüs kavuşumu veya 4.ev lordunun bu gezegenlerle kavuşumu güzel bir ev verir.
- 4.evde güneş varsa büyük ve bahçeli bir ev verebilir.
- 4.eve Ay veya Venüs yerleşmişse, lüks ve huzurlu bir ev verebilir.
4.eve jüpiter yerleşmişse büyük ve sağlam bir ev verebilir.
- 4.evdeki satürn eski bir ev verebilir. 
4.evde Rahu büyük bir ev verir ama o evin işi hiç bitmez. 

Kaderimizde şayet ev sahibi olmak varsa bir gün mutlaka gerçekleşir.
Eğer yoksa belki de böylesi daha hayırlıdır diyebilmek gerekir.
Sonuçta hiç birimizin aklının alamayacağı kadar mükemmel bir düzen işlemektedir.

Mahadaşa nedir?


Mahadaşa bizi etkileyen dev bir transit gibidir.
Bazen elimize çok güzel bir harita geçer. Haritada para da vardır, aşkta mutlulukta. Ama o haritanın sahibinin yaşantısına baktığımızda bir sürü sorunla uğraştığını görürüz ve şaşırır nedenini merak ederiz. Işte nedeni onu yöneten mahadaşasıdır.

Mahadaşa'nın başımıza gelecek her şeyde çok önemli bir rolü vardır.
Beklediğimiz daşa gelmeden, hayatımızda bazı şeylerin ( evlilik, ev alma, kariyer yapma gibi ) gerçekleşmesi imkansızdır.
Daşa periyodu gezegene göre haritamızdaki belirli evlerin kapılarını açar.

Peki bunlar hangi kapılardır?
- yönettiği burçların bulundukları evler.
- nakşatra burcunun evi.
- daşa gezegeninin bulunduğu ev
- ve bölünmüş haritalardaki ev konumlarını aktif hale getirir.

Bir daşanın hayatımıza olumlu veya olumsuz şeyleri getirme ihtimali haritadaki konumuna bağlıdır. Diyelim Venüs daşasındasınız. Venüs ilişkilerin aşkın, evliliğin karakasıdır. Ama Venüs'ünüz başak burcunda zararlı konumda. Bu ne anlama gelir? Bu dönemde hayatınıza yeni birileri girebilir ama bu sizin için zorlu biri olabilir. Bir takım sorunlarla baş etmek zorunda kalabilirsiniz.

Peki hangi daşa bizi kaç sene yönetir?

Güneş 7 yıl
Ay 10 yıl
Merkür 17 yıl
Venüs 20 yıl
Mars 7 yıl
Jüpiter 16 yıl
Satürn 19 yıl
Rahu 18 yıl
Ketu 7 yıl

Daşaların detaylı açıklamalarını farklı bir blog yazısında yazacağım. 

Aşk hayatımda beni neler bekliyor?


Demek aşk sonunda sizin de kapınızı çaldı.

Hem mutlusunuz, havalarda uçuyorsunuz hem de ufakta olsa bir korku var içinizde.
Nasıl yürüyecek bu ilişki, acaba uzun süreli mi, aşmanız gereken engeller neler, birlikte güzel vakit geçirebilecek misiniz? Ve daha bir çok sorunun cevabı bir çeşit eşleşim haritası olan Sinastri'de gözükür.

Peki tam olarak nedir Sinastri haritası?
Sinastri haritasını oluşturmak için, iki sevgilinin doğum haritaları çıkarılır ve üst üste veya yan yana konur. Böylelikle her iki kişinin doğdukları andaki gökyüzünün birbiriyle nasıl etkileşime girdiği görülür.

Bu iki kişiyi birbirine bağlayan ne?
Karakterleri birbirine uyuşuyor mu?
İlişkileri uzun süreli olabilir mi?
Hangi alanlarda uyuşmazlıklar söz konusu? vs.

Eğer ilişkinin henüz başındaysanız ve birbirinizi daha yakından tanımak istiyorsanız, Sinastri haritanız size bir yol gösterici olacaktır.

..............................

İlişki analizinde kullanılan, bir diğer yöntem karma, yani kompozit haritalardır.
Kompozit haritası, sinastriyle kıyaslanırsa, ilişkinin enerjisini gösterecektir. Yani iki kişinin bir arada olduklarında, hayatlarının nasıl değişeceğini, hayatlarının hangi alanlarının önemli hale geleceğini gösterir.
 Bu harita kişiyle iyi anlaşıp, anlaşamayacağımızı göstermez. Bu sinastri haritalarının konusudur.
Kompozit haritalarda, bu kişiyle aynı yola çıktığınızda başınıza gelebilecekler gözükür.

Kompozit harita için iki sevgilinin gezegen konumlarının ortak değeri alınır ve böylelikle ortaya yepyeni bir harita çıkar.
Bu haritanın yükseleninden, ilişkinin dışarıdan nasıl algılandıgı okunur, yöneticisinin yerleştiği evden, ilişkinin hangi alanda önem sahibi olacağı gözükür vs.

Bir ilişkinin tamamını anlayabilmek için her iki harita da insana yardımcı olur.
Bilinçaltında var olanları, bilince çıkarttığınız anda, olaylara daha farklı bakarsınız ve bu sizi güçlü konuma getirir. Çünkü artık olumsuzlukları olumluluğa çevirme yetkiniz vardır.
_________________________

Sinastri ve Kompozit harita analizi için, bana carpediemcii@gmail.com'a mail atarak ulaşabilirsiniz.
Sinastri + Kompozit danışmanlık ücretim 2000tl

Astroloji ile hayat amacını keşfetmek


Her birimiz sormuşuzdur bu soruyu kendimize. 
Benim hayat amacım ne?
Yapmam gereken ne?
Aslında kimim ben? 
Hayat beni hangi alanlarda bekliyor? 

Hayat amacını bilmeyen insan, karanlıkta gezinir durur, aydınlığın var olduğunu bilir ama onu bir türlü bulamaz. 
Siz de bu hissi bilir misiniz? 
Çalıştığınız işinizde memnun değilsinizdir, aile hayatınız ev yaşamınız kaos içindedir. 
Ruhunuz içten içe haykırır, yapman gereken, olman gereken başkadır. 
İçten içe bilir, hissedersiniz ama hangi yolu seçmeniz gerektiğini göremezsiniz. 

Astroloji bir mum ışığı gibidir.
 Etrafımızı aydınlatır, bize doğru yolu gösterir. 
O halde ondan faydalanmak, insana hem zaman kazandıracak, hem de ruhun aradığı huzuru bulmasınına yardımcı olacaktır. 

Bir astrolog bir haritanın yorumunu yaparken baktığı ilk şeylerden biri ay düğümleridir. 
Çünkü onlar geçmişimizi ve geleceğimizi gösterir. 
İnsanoğlu genelde güney ay düğümüne çekilir. O bildikleri, zaten deneyimledikleridir. Yani artık ona hiç bir şey katamayacak alandır.
Kuzey ay düğümü ise, yönelmesi gerekendir. Ruhu onun deneyimleriyle büyüyecek ve olgunlaşacaktır. Ama insanoğlu korkar. 
Yeni olan, bilinmeyen her birimizi korkutur. Ama bir kere cesaret edip, adım atınca karanlık aydınlığa duyduğu saygıdan ötürü çekilmek zorunda kalır. 

Kişinin ay düğümleri analizleri yapılırken, ay düğümlerinin bulunduğu burç ve ev incelenmektedir. 
_________________________

Içeriği:
- hayatın hangi alanına yönelmeliyim?
- bırakmam gereken alışkanlıklar neler?
- hayatta beni bekleyen imtihanlar neler?
- şifaya, huzura nasıl kavuşabilirim?
- nasıl bir kişiliğe sahibim?
- ihtiyaçlarım neler?
- ilişkilerim nasıl? vs.

_________________________

Siz de kendi hayat amacınızı öğrenmek istiyorsanız, bana carpediemcii@gmail.com'a mail atarak ulaşabilirsiniz.
Danışmanlık ücreti 1000tl

14 şubat venüs seyri


Kapitalizmin kutsal bayramlarından olan, Sevgililer günü boyunca venüsün transit ettiği ev konumları hakkında ufak bilgiler vermek istedim. 

Yükselen koçlar:

Venüs koçların 10.evinde transit etmekte. 
10.ev kariyerin, sosyal statünün evidir. 
Sevgilisi olanlar belki kariyer hayatlarında buldukları kişiye evlenme teklifi edebilirler. 
Sevgilisi olmayanlar iş arkadaşlarıyla yemeğe çıkıp, etraftaki oturan sevgilileri çekiştirebilirler. 

Yükselen boğalar:

Venüs boğaların 9.evinde transit etmekte.
9.ev inanç, seyehat gibi konuları içerir. 
Sevgilisi olanlar, sevgilileriyle birlikte ufak bir seyahate çıkabilir. 
Sevgilisi olmayanlar, sevgilisi olmadığı için tatile çıkabiilir ve tatilde gerçek aşklarıyla karşılaşabilir. 

Yükselen ikizler:

Venüs ikizlerin 8.evinde transit etmekte.
8.ev ani olayların, seksin evidir.
Sevgilisi olanlar bolca sevişebilirler ama dikkatli olun sonuçta ani şeyler olabilir.
Sevgilisi olmayanlar bu durumda sevinebilirler çünkü 8.ev pekte güzel şeyleri hayatımıza getirmeyebilir. 

Yükselen yengeçler:

Venüs yengeçlerin 7.evinde transit etmekte.
7.ev ortaklıkların, evliliğin evidir. 
Sevgilisi olanlar sevgililerine evlenme teklifi edebilir.
Sevgilisi olmayanların karşısına yeni birileri çıkabilir. 

Yükselen aslanlar:

Venüs aslanların 6.evinde transit etmekte:
6.ev hizmetin, evcil hayvanların evidir. 
Sevgilisi olanlar 14. Subatta sevgililerine güzelce hizmet edebilir. Pastalar, çörekler, ayak masajları vs. 
Sevgilisi olmayanlar evcil hayvanlarıyla vakit geçirebilirler. En azından onların sadakatlerinden ve sevgilerinden emin olabilirler. Sonuçta sevgiliye hiç bir zaman için güven olmaz. 

Yükselen başaklar:

Venüs başakların 5.evinde transit etmekte.
5.ev aşkın romantizmin çocukların evidir.
Sevgilisi olanlar romantizimlerini arttırabilir ve bebek yapabilir.
Sevgilisi olmayanlar aşkın meyveleri olan çocuklarla keyifli vakit geçirebilir.

Yükselen teraziler:

Venüs terazilerin 4.evinde transit etmektedir.
4.ev kalbin, ruhun, ailenin evidir.
Sevgilisi olanlar sevgililerini ailelerinle tanıştırıp, aile kurma hayalleri kurabilirler.
Sevgilisi olmayanlar aileleriyle vakit geçirebilir ve ruhlarıyla birazcık felsefe yapabilir. Sonuçta bir ilişki de mutlu olabilmenin sırrı tek başına da mutlu olabilmektedir. 

Yükselen akrepler:

Venüs akreplerin 3.evinde transit etmekte.
3.ev kardeşlerin komşuların, iletişimin evidir. 
Sevgilisi olanlar sevgilisiyle hoş sohbetler edip, keyifli vakit geçirebilir.
Sevgilisi olmayanlar kardeşleriyle vakit geçirebilir. Komşu gezintisine çıkabilir ve oralarda bir adet prens bulup, kalplerini kaptırabilir.

Yükselen yaylar:

Venüs yayların 2.evinde transit etmekte.
2.ev parayı, yemeği temsil eder.
Sevgilisi olanlar, sevgileriyle güzel bir yemeğe çıkabilir ve ona pahalı hediyeler alabilir.
Sevgilisi olmayanlar kendi paralarıyla kendine güzel bir hediye alabilir ve evlerine pizza siparişi verip tadını sonuna kadar çıkarabilir.

Yükselen oğlaklar:

Venüs oğlakların 1.evinde transit etmekte.
1.ev kişiliği temsil eder.
Bu kişiler en büyük sevgilinin kendileri olduğunu anlayabilirler. Sonuçta insana sadece kendisinden hayır vardır.
Sevgililer gününde şöyle güzelce bir kendilerine baksınlar. Güzellik maskeleri vs. 

Yükselen kovalar:

Venüs kovaların 12.evinde transit etmekte. 
12.ev spiritüelliğin, kapalı alanların evidir. 
Sevgilisi olanlar sevgilileriyle kutsal yerleri ziyaret edip huzurlu zaman geçirebilir. 
Sevgilisi olmayanlar türbe ziyaretlerinde bulunup sevgili için adak sunabilir.

Yükselen balıklar:

Venüs balıkların 11.evinde transit etmekte. 
11.ev arkadaşların, umutların, hayallerin evidir.
Sevgilisi olanlar sevgilileriyle hayallerini gerçekleştirebilir. 
Sevgilisi olmayanlar arkadaşlarıyla güzelce vakit geçirebilir. 



Burçlar ve hastalıklar

Her bir burç bedenin belirli bir bölgesini simgeler. 


Hayatımız boyunca ne tür hastalıklara daha yatkın olduğumuzu bu burçtan anlayabiliriz. 
Genellikle yükselen burcumuz ve altıncı eve yerleşmiş olan burç bize sağlığımız hakkında bilgi verir. 

Yükselen koç veya 6. evinde koç olanlar:

Koç burcu başı simgeler. Koç burcu insanları bu nedenle başlarıyla ilgili sorunlar yaşayabilirler, mesela baş ağrısı, migren ve ateşlenme gibi. 
Baş ve yüz bölgeleri hassas olduğu için o bölgeye dikkat etmeye ve onu korumaya özen göstermeliler. Karşıt burçları olan terazi burcunun temsil ettiği hastalıklarada yatkın olabilirler. 
Koçlar hastalanmayı sevmezler ve hastalandıklarında dinlenmeyi de bilmezler. Savaşçı ruhlarından ve güçlü kuvvetli bünyeleri sayesinde zaten nadir rahatsızlanırlar. Ama yinede kendilerine dikkat etmeleri gerekir. 

Yükselen boğa veya 6.evinde boğa olanlar:

Boğaları temsil eden ense ve boğazdır. Ayrıca kulaklar, bademcikler ve ses telleri de hassastır. Boğaz ağrıları, guatr, tiroid vs. gibi hastalıklara yakalanma oranları yüksektir. Bu nedenle en çok o bölgeleri dikkat etmeleri gerekir.
Karşıt burçları olan akrep burcunun hassas olan cinsel organlarla ilgili hastalıklara yakalanabilirler. 
Boğa burçları diğer tüm burçlar gibi hastalanmayı sevmez ama boğazına olan düşkünlüğü onu sağlık konusunda zor durumlara düşürebilir. Kilo almaya yatkın bir burçtur. Bu nedenle kendisine sağlıklı bir beslenme yaşantısı yaratmalıdır. 
Ayrıca boğa burcu diğer burçlara nazaran acıya daha dayanıklıdır. Hastalandığında bu durumu daha çabuk atlatacaktır. 

Yükselen ikizler veya 6.evinde ikizler olanlar:

Ikizler burcu olanların hassas bölgeleri omuzları, kolları, akciğerleri ve sinir sistemleridir. Karşıt burçları olan yay burcunun da hastalıklarına yakalanabilirler.
Bu insanların omuz ve kol ağrıları olabilir. Ayrıca bronşit ve soğuk algınlığına sıkça yakalanabilirler. Sinir sistemini ilgilendiren her tür hastalıkla karşılaşabilirler. Stresten dolayı uykusuzluk çekebilirler. Hayatın sunduğu küçük şeylerde stres yerine huzur bulmayı denemek onları daha sağlıklı ve huzurlu yapacaktır. 
Zaten hareketli olan ve olmayı seven ikizler burcu dinlenmek için kendilerine sanatla ilgili bir hobi edinebilirler. Kitap okumak dahi onları dinlendirecektir. Böylelikle vücutlarını dinç ve hastalıklara karşı dirençli hale getirebilirler. 

Yükselen yengeçler veya 6.evinde yengeç olanlar:

Yengeç burcu insanlarının en hassas bölgeleri mideleri ve bağırsaklarıdır. Ayrıca yengeç burcu böbrekleri, pankreası ve göğüs bölgesinide yönetir. Karşıt burçları olan oğlakların hastalıklarına da yakalanabilirler. 
Yengeçler dert edinmeyi ve herşeyi dert etmeyi severler. Ve daha da kötüsü başlarına gelen herşeyi içlerine atarlar sonunda da mide hastalıklarıyla uğraşırlar. Midede hazımsızlık, ülser gibi rahatsızlıklara kapılabilirler. Kilo almaya yatkın olan vücutları yüzünden beslenmelerine dikkat etmeliler. Bağırsak tembelliği, gastrit gibi hastalıklara kolay yakalanabilirler. 
Boğalar acıya ne kadar dayanıklıysa, yengeç burçlarıda o kadar dayanıksızdır. Hastalandıklarında olayı abartma eğilimleri dahi olabilir. 

Yükselen aslanlar veya 6.evinde aslan olanlar:

Aslanların hassas bölgeleri kalpleri, omurgaları ve sırtlarıdır. Karşıt burçları olan kovaların hastalıklarından da etkilenebilirler. 
Bu burcun kalbine özen göstermesi ve ona uygun olan bir hayat tarzı benimsemesi gerekiyor, yoksa kalp yetmezliği, kalp krizi vs. gibi hastalıklar kapısını çalabilir. 
Aynı şekilde sırt veya omurga ağrılarından dolayı işkence çekebilirler. 
Genelde aslanlar formlarına düşkün oldukları için sporu hayatlarının önemli bir kısmı haline getirirler ve bu alışkanlık onları omurga ve sırt sorunlarına karşı sağlam yapar. Bunun yanında beslenmelerinede özen gösterdikten sonra aslında zaten sağlam olan bünyeleri sayesinde hastalıklardan uzak bir hayat yaşayabilirler. 

Yükselen başaklar veya 6.evinde başak olanlar:

Başaklarda yengeçler gibi hassas ve ayrıntıcı olan yapılarından dolayı mide ve bağırsaklarından çekebilirler. Sinir sistemleride hassas bölgeleridir.
 Karşıt burçları olan balıkların hassas bölgeleri ayakları olduğundan, başaklar ayaklarıyla ilgili problemler yaşayabilirler.
Başaklar hastalık hastası olmaya çok müsaittirler. Genelde yeme içmelerine zaten çok dikkat ederler. Ama bazende onları bu aşırıya kaçan sağlıklı olucam fikri hasta edebilir. O kadar ayrıntıya iner ve kendilerini o kadar çok kısıtlarlarki, en sonunda sinir sistemi bu strese dayanamaz ve hiç dikkat etmeyen insana nazaran çok daha hasta bir vücuda sahip olabilirler.
Bu hayattaki en güzel şey ölçüdür. Başakların bunu hayat felsefeleri haline getirmeleri gerekmektedir. 

Yükselen teraziler veya 6.evinde terazi olanlar:

Terazi burçlarının hassas bölgeleri böbrekleri ve bel bölgeleridir. Bel fıtıkları, bel ağrıları, sırtta kemik ağrıları, sinir uçları ağrıları sıkça görülebilir.
Karşıt burçları olan koçların hassas yüz ve kafa bölgelesindeki rahatsızlıklara terazilerde yakalanabilir. 
Güçlü ve sağlıklı görünüşlerine rağmen hassas bir yapıya sahiptirler bu nedenle bulaşıcı hastalıklara çok çabuk yakalanabilrler. 
Canları çok tatlı olan insanlardır. 
Sağlıklı bir beslenme ve düzenli spor aktiviteleriyle vücutlarını kuvvetlendirebilirler. 
Ayrıca hassas olan bünyelerıni ve bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirmek için alternatif tıpla güçlendirebilirler. 

Yükselen akrepler veya 6.evinde akrep olanlar:

Akrep burcu, insanın cinsel organlarını ve midesini temsil eder.
Onların en hassas oldukları bölgeleridir. Ayrıca karşıt burçları olan boğaların hassas bölgeleri olan boğaz sorunlarıyla da karşılaşabilirler.
Akreplerin genelde sağlıklı ve zor hastalanan bir yapıları vardır.
Genelde spor yapan, formuna dikkat eden ve hastalandığında önlemlerini hemen alıp, çabuk iyileşen insanlardır.
 Ama akrepler uçlarda yaşamayı sevdikleri için ve hazlarına olan düşkünlüklerinden dolayı hastalıklara davetiye çıkarabilirler. Aşırı alkol tüketimi gibi alışkanlıklardan uzak durmaları gerekmektedir.

Yükselen yaylar veya 6.evinde yay olanlar:

Yay burcunun hassas bölgesi karaciğeri ve dişleridir. Karaciğer sorunları, romatizma, siyatik ve gut gibi hastalıklara eğilimleri vardır. Diş eti sorunlarıyla karşılaşabilirler. Ve kemik erimesine yatkınlıklarıda söz konusudur.
Karşıt burçları olan ikizlerin sinirsel kökenli sorunlarıyla da karşılaşabilir.
Yay burcu diğer tüm burçlar gibi düzenli egzersiz yapmalı ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemelidir.
Yaylar açık havada vakit geçirmeyi sevdiklerinden açık havada yürüyüş benzeri aktiviteler yapabilirler.

Yükselen oğlaklar veya 6.evinde oğlak olanlar:

Oğlak burcu iskelet sistemini, kemikleri, dişleri, eklemleri, diz kapaklarını temsil eder.
Bu burç çeşitli ortopedik sorunlarla karşılaşabilir.
Karşıt burçları olan yengeç burcunun sindirim ve mide hastalıklarından da etkilenebilirler.
Oğlakların genelde kuvvetli bir yapıları vardır ve hastalıklara karşı dirençlidirler.
Başka burçlara nazaran, ağrılarla iyi baş edebilen insanlardır.
Onlardan diğer tüm burçlar gibi sağlıklı beslenmeye ve düzenli egzersiz yapmaya özen göstermelidir.

Yükselen kovalar veya 6.evinde kova olanlar:

Kova burcunun hassas bölgeleri dolaşım sistemleri ve adeleleridir.
Kramplar, bilek ve baldır ağrıları, bacak damarlarında varis veya zehirlenme, yüksek ateş gibi hastalıklara yakalanma oranları yüksektir.
Karşıt burçları olan aslanların omurga ve kalp sorunlarından da etkilenebilirler.
Bilge olan kovalar kendilerine genelde iyii bakarlar. Alternatif iyileştirici yöntemleri araştırıp kullanmayı severler.
Diğer burçlar gibi düzenli bir yaşam tarzı onları hastalıklardan koruyacaktır.

Yükselen balıklar veya 6.evinde balık olanlar:

Balık burcu, insanın vücudunda ayakları yönetir. Balıkların bir diğer hassas oldukları yerleri sinir sistemleridir.
Balıkların psikomatik rahatsızlıklara da eğilimleri vardır. Ayrıca bağışıklıkları çok kuvvetli olmadığından, mikrobik hastalıklara diğer burçlara nazaran daha çabuk yakalanabilirler. Lenf sistemleriyle ilgili sorunlar yaşayabilirler.
Başak burcundan aldıkları zıt etkiyle mide ve bağırsak rahatsızlıkları da çekebilirler.
Balık burçları çok evhamlı bir yapıya sahiptirler. Ama sağlıklarına biraz dikkat ederek, hastalıklardan kendilerini koruyabilirler.