19 Aralık 2020 | Transit büyük umut Jüpiter Kova burcunda

  • Share

30 Kasım 2020 | İkİzler burcunda Ay tutulması

  • Share

21 Aralık 2020 | Büyük Mutasyon | Jüpiter - Satürn kavuşumu

  • Share

15 Kasım 2020 | Akrep burcunda yeniay

  • Share

31 ekim 2020 | Boğa burcunda uranüsyen dolunay

  • Share

16 Ekim 2020 | terazi burcunda yeniay

  • Share

2 Ekim 2020 | Koç burcunda dolunay

  • Share

17 Eylül 2020 | Başak burcunda Yeniay

  • Share

2 eylül 2020 | Balık burcunda dolunay

  • Share

19 Ağustos 2020 | Aslan burcunda yeniay

  • Share

3 Ağustos 2020 | Kova burcunda dolunay

  • Share

20 Temmuz 2020 | Yengeç burcunda yeniay

  • Share

5 Temmuz 2020 | Oğlak burcunda parçalı Ay tutulması

  • Share

19 Aralık 2020 | Transit büyük umut Jüpiter Kova burcunda


Venüs ile birlikte gök kubbede en güzel parlayan, yüce gaz gezegeni Jüpiter Oğlak burcunda hiç rahat edemediği misafirliğini sonlandırıp, yan komşu olan Kova burcunun hanesine geçiş yapmaya hazırlanıyor. 12 ay boyunca Kova arketipinin elbisesini geçirecek üzerine ve bize Kova burcunun haritamızda bulunduğu hanede bolluk, bereket, bilgelik ve şans getirecek. 

Jüpiter bu 12 aylık yolculuğunun başlangıcında Satürn gezegeniyle kavuşacak. Bunun ne gibi etkileri beraberinde getirebileceğini daha önceki paylaştığım bir yazımda dile getirdim. Söz konusu Satürn olunca insan ister istemez biraz karamsar olabiliyor. Bu yüzden o yazım biraz ürkütücü ve iç karartıcıydı. Ama söz konusu Jüpiter olduğunda umuda yer vermemek olmaz. Bu yüzden öğrendiğim ilginç birkaç bilgiyi sizinle paylaşıp Jüpiter'in yüce gücünden ve bizi 1 yıl boyunca nasıl bir ilahi yolculuğa çıkaracağından bahsetmek istiyorum. 

Kova ezoterik astrolojideki anlamıyla aydınlık ve bilgelik getiren muazzam bir güçtür. Yöneticisi Uranüs, yani Prometheus mitolojideki hikayesinde tanrılardan çaldığı ateşi insanlara armağan ederek, onların tanrılar kadar güçlü olmasına sebep olur. 

Balık burcu zodyağın son burcudur ve tekamülünü bitiren kamil insanı sembolize eder. Balık'tan bir önceki aşama ise Kova'nın inisiyasyonudur. Biz son raddeye varmadan önce Kova burcunda asıl kim olduğumuzun idrakını yaşar ve Balık'ta ait olduğumuz sevgi havuzuna geri döneriz. Bu yüzden Kova aslında varış öncesi son uyanıştır. 

İşte Jüpiter bu yıl hepimize varıştan önceki son uyanışı deneyimlettirecek ve bize tanrıların bilgeliğini, sırları içerisinde barındıran o yüce ateşi bahşedecek. Kısacası bu Jüpiter transiti bir öncekilerinden çok daha özel bir enerji armağan edecek yeryüzündekilere. Bu yıl birçok insan bir bilinç sıçraması yaşayacak. Bilgilerin nerden geldiğini, elimize nasıl geçtiğini tam olarak anlayamayacağız bile. Sanki ilahi bir kaynaktan bilgiler ruhumuza yükleniyormuş gibi hissedeceğiz. Sezgilerimizde, 6. hissimizde muazzam bir uyanış deneyimleyeceğiz. Bir çoğumuzun kalp gözü (3. gözü) açılacak. Öyle bir dalga geliyor ki, maddiyata verilen değerler yok olacak dereceye kadar aşağa inecek. Öyle marka çantalara, pahalı arabalara, lüks evlere, ünlülerin saçma sapan ultra lüks magazin hayatlarına olan merak gittikçe azalacak. Hatta bunun yerine bir tiksinti gelecek hepimizin içine. Değer yargılarımız o kadar çok değişecek ki, bu tür hayatları artık ne görmek ne de duymak isteyecek bazılarımız. 

Aslında Kova burcunun etkisini çoğumuz yaşamaya çalıştı daha önce. Çok uzun bir zaman da geçmedi aradan. Buna benzer bir etkiyi 60'lı yıllarda Hippi akımıyla de gerçekleştirmeyi denedik. O zaman da Jüpiter Satürn kavuşmuşlardı ama bu kavuşum maddeyi temsil eden Oğlak burcunda gerçekleşmişti. Hippi akımı ise bu kontrolcü Oğlak etkisine karşı gelişmişti ama zaman doğru zaman olmadığı için başarılı olamadı. Satürn - Jüpiter kavuşumu aynı zamanda başkan Kennedy'nin suikasta uğradığı zamana da denk geliyordu. Kennedy elitlerin planlarına karşı hareket ettiği için suikaste kurban gitti. Hippi akımını ise ortadan kaldırmak çok kolay oldu. Çiçek kızlardan etkilenen birçok Amerikan vatandaşı onların resimleriyle Vietnam savaşını protesto etmeye başlamıştı. Bunu engellemek için bu kızların ne kadar şeytani varlıklar olduğuna dair halkın beyni yıkanmalıydı. Böylelikle bir günah keçisi seçildi. Adı Charles Manson'du. Kendisi aslında bir CIA ajanıydı, 60'lı yılları kana buladı. Acı reçete ise Hippilere yazıldı. CIA, Hippi akımını yok etmek için kitlesel bir zihin kontrol aracı olan uyuşturucuyu kullandı ve böylelikle aşk dolu geçen zamanlar uyuşuk bir biçimde sona vardı. 

Hippi akımı Kova burcu sembolizmasına çok uygun bir akımdı. O zamanlar Oğlak etkisinden dolayı başarılı olamadı ama bu sefer başarılı olmayı başaracak gibi duruyor. Tiny house akımıyla kendi ufak birlikteliklerini oluşturan, bağımsızlığını kazanıp, doğaya bu evlerini park edip, sevgi tek dindir, doğa bizim mabedimizdir şarkılarını fısıldayanları duymaya başladık bile. Bu yeni akım sadece basit bir moda değil. Bu Uranüs'ün özgürlük ve bağımsızlık çığlıkları ve önümüzdeki yıllarda çığır açacak. İnsanların saçma sapan lüks hayatlarını geride bırakıp bu akımın bir parçası olmaya başladıklarını göreceğiz. 

Bu akıma dahil olanlar şu an bize dayatılmaya çalışılan sistemden sıyrılıp, tıpkı Uranüs'ün emrettiği gibi her şeyin bir alternatif yolunu bulacaklar. Alternatif bir para sistemi, alternatif bir eğitim sistemi, alternatif tıp, alternatif gıda, alternatif meslekler, alternatif ticaret. Her şeyin bir alternatif yolu bulunacak ve bu kişilere 'getir kolunu sana çip takacağım, bana vergilerini ödemek zorundasın' gibi şeyler söyleyemeyeceksiniz. Çünkü kabullenmeyecek ve direnecekler. 

60'lı yıllardaki kavuşum maddeyi temsil eden toprak elementinin etkisinde olduğu için daha çok maddiyat güçlendi. Kapitalist sistem şişirildi. Amerikan rüyası yaşatıldı. Şimdi ise bunun sonuna varıyoruz. 

Zaman tünelinde daha da eskiye gittiğimizde ve Kova burcunda kavuşan ve 200 yıllık yeni bir döngüyü başlatan bu ikilinin etkilerine baktığımızda, bu döngünün insan tarihini değiştiren önemli varlıkların doğuşuna hizmet ettiğini görüyoruz. 

Zaman yolculuğunda yaklaşık olarak 2500 yıl geriye gittiğimizde Hz. Musa'nın gerçek ibrani öğretisini yaşatan Eseniler adında bir yahudi topluluğun doğuşunu görürüz. Diğer insanlardan uzakta, mahrem diyarlarda, sevgi ve barış içerisinde yaşayan, büyük inisiyasyonlardan geçirilmiş ve böylelikle bilge ve ruhsal güçleri çok yüksek ve gelişmiş kişilerden oluşan münzevi bir gruptu Eseniler. Bu topluluğa ait olan insanlar çok özel bir doğuşa hizmet etmek üzere gönderilmişlerdi yeryüzüne. Çünkü bu kişiler Hz. Meryem'i Hz. İsa'nın doğumu için yetiştiren seçilmiş insanlardı. 

Zaman yolculuğunda biraz daha zamanımıza yakınlaştığımızda ise, Hava elementinde Jüpiter ve Satürn bu döngüyü bir kere daha başlattığında, tarih sahnesinde Katharlar topluluğunu görürüz. Bu topluluk Ortaçağ'ın en karanlık yıllarında ortaya çıkmış ve Hıristiyanlığın gerçek öğretisini yaşatmaya çalışmıştır. Araştırmacı yazarlar bu topluluğun öğretilerini Eseniler'den devraldığını, inançlarını Anadolu topraklarında diri tuttuklarını ve sonra Balkanlardan, İtalya ve tüm Avrupa'ya yaydıklarını söylerler. Katharlar bugünkü Hıristiyanlık inancının aksine İsa'nın tanrı olmadığını kabul eden, kadın ve erkeklere eşit haklar tanıyan, herkese okuma yazmayı öğreten, kimseden vergi almayan, fakiri doyuran, mütevazi yaşamı ve kardeşlik sevgisini ilke edinmiş, bilge bir hayat yaşayan bir topluluktu. Hatta Rönesans'ın başında rol oynayan birçok önemli şahsiyeti Katharlar yetiştirmişti ve Leonarda Da Vinci de bu ailelerden birine mensuptu. Katharlar Papa'nın baskıcı öğretisine boyun eğmiyor, insanla yaratıcının arasında bir araca ihtiyaç olmadığını savunuyor ve Avrupa'nın birçok yerinde insanları etkileri altına alıp, her geçen gün daha fazla mürid kazanıyordu. Günümüz demokrasisinin aksine devlete sahip olmayan ama çok iyi işleyen kendilerine ait bir demokrasileri vardı. Onlarda zengin, köle, fakir veya efendi yoktu. Herkes eşit haklara sahipti. Kısa sürede bu kadar yandaş bulmalarının sırrı da buydu. Bu güzel düzen hemen engellenmeliydi yoksa tüm dünyaya huzur hakim olacaktı. Bu yüzden kilise onları yok etmek için engizisyon mahkemeleri kurdu ve maalesef bu mahkemelerde bu özel bilge ruhlar yargılanıp, katledildiler. Erkek, kadın veya çocuk diri diri ateşlerde yakıldı. Ama onlar ruhsal mertebelerinde o kadar çok yükselmişti ki, ateşler içerisinde yanarken bile hala ilahi söyleyebiliyorlardı. Yaşadıkları yaşam tarzlarıyla ruhsal benliklerini fiziksel bedenlerinden nasıl koparabileceklerini çok iyi bildikleri için canları bile yanmadı, küle dönüşen sadece et parçalarıydı. Ruhları bunun acısını hiç duymadı. Bu yüzden onların ölümünü dahi izleyen halk hayranlık içerisinde kalmıştı. 

Ortaçağ'ın karanlık engizisyon mahkemelerinde yargılanan bu masum insanlar gibi biz de yargılanacağız Satürn'ün Kova burcundaki transit süresi boyunca. Belki cadılık ve büyücülükle suçlamayacaklar bizi ama toplumun "huzurunu" ve "güvenliğini" bozmakla suçlanacağız. Alternatif yolları seçen herkes suçlanacak ve şeytani varlık olarak yansıtılacak diğerlerine. Tıpkı Katharların da suçlandığı gibi. Ama bu sefer kazanan taraf onlar değil biz olacağız çünkü o beklenen zaman artık geldi. 

Eseniler de, Katharlar da Balık çağında yaşadılar ama Kova çağına uygun topluluklar kurdular. Yani fikirleri, inançları, demokratik düzenleri ve yaşam tarzlarıyla diğer insanlardan ve çağlarından çok daha öndeydiler. İnsanlık henüz Kova enerjisinin bilinç düzeyine erişebilecek potansiyelde değildi. 

Balık burcu kendini kurban etme sembolizmasını anlatır. Eseniler de, Katharlar da bize birer örnek oldular. Bunun için kurban edilmeyi bile göze aldılar. Onların bize bıraktığı mirası günümüz koşullarında yaşatmak ise bizim ruhlarımıza verilmiş olan bir görev çünkü artık bunun için tam zamanı. Artık hepimiz bu sahte demokrasiden bıktık. Irkçılıktan, kadın cinayetlerinden, fakirin hor görülmesinden, vergilerle, borçlarla sürekli emeklerimizin sömürülmesinden bıktık. Artık hepimiz bu değişime hazırız ve varız! Artık kardeşliğe, eşitliğe, sevgiye, özgürlüğe ve adalete değer vermek için şahlanıyoruz ve Jüpiter'in genişleyen, büyüyen ve şans getiren etkisiyle bunu başarmak için evrenin de desteğine sahibiz. Unutmayın ki, bu 1 senelik süreç içerisinde gerçekleşebilecek bir şey değil ama Jüpiter Satürn kavuşumuyla başlayan bu 200 yıllık döngü içerisinde gerçekleşecek! Buna şüphemiz olmasın. 

Yazımı bitirmeden önce son bir bilgiyi daha aktarmak istiyorum. 

İnanışa göre Eseniler'in üstatları, Ortaçağ'da Katharlar olarak tekrardan bedenlendiler. Aktarılanlara göre Katharların hayatta kalan son baş rahibi öldürülmeden önce bir kehanette bulundu. Geri döneceklerine, bu kardeşliği tekrardan kuracaklarına ve sevginin tüm dünyaya hakim olacağına dair yemin etti. Hatta tarih de verdi. 700 yıl sonra başaramadığımızı yapacağız dedi ve yakılarak öldürüldü. 

2021 yılında bu 700 yıl tamamlanmış oluyor. Eğer bu kehanet doğruysa, bu kardeşliğin yeryüzünde tekrardan hakim olacağı anlamına gelir. Bu da gerçek kadim bilgeliğin yavaş yavaş tekrardan ortaya çıkacağını gösterir. İşte bu yüzden bu yıl Jüpiter, ilahi bilgi bombardımanına tutacak bizi. Ama bu bilgilere alışık olduğumuz kanallardan değil, tam tersine ruhsal ve manevi yollardan erişebileceğiz.  

Kısacası durum çok açık. Kova çağına adım atmak üzereyiz. Hatta kimilerine göre girdik bile. Bu yüzden böyle bir düzeni kurmamızın önünde bize hiçbir şey engel olamaz. Olmaya çalışan elit aileler ise eninde sonunda başarısız olacaklar çünkü Kova burcunun öğretisinin tam zıt yönünde hareket ediyorlar. Onlar tam tersine bize saçma sapan bir komünist sistem dayatarak, kendi krallıklarını ilan edebileceklerini zannediyorlar. Bu size Aslan burcunu çağrıştırıyor olmalı. Şeytani güç daima Allah'ın yaratımını tersine çevirmek için çabalar. Bunu yaşamı temsil eden Swastika sembolüyle Hitler de denedi. Pentagram sembolünü de şeytaniler ters çevirerek sapkın ayinlerinde kullanır. İşe yarar mı? Yarar ama sadece kısa süreliğine. Yani şeytani bir yeni dünya düzeni işe yarayacak mı? Evet, belki ama sadece kısa süreliğine. 

Eseniler Hz. Musa'nın gerçek öğretisinden, yani Allah'ın emrinden ilerlediler. Musa'nın yarım bıraktığını Hz. İsa tamamlamak için geldi. Onun gerçek öğretisini Katharlar yaşatmaya çalıştı. İsa ondan sonra gelecek olanın adını verdi ve Hz. Muhammed de geldi. Sizce onun öğretisini kimler diri tutmayı başaracak? Belki de bu yeni kardeşlik müslümanlıktan doğar. Kim bilir..

Var olan tek bir düzen var. O da ilahi olan ve bu düzeni bozabilecek hiçbir şey yok ve asla da olmayacak. Gökyüzü izin vermediği sürece yeryüzünde ağaç dahi kıpırdayamaz. Yüce Yaratıcının planı tersine çevrilemez. Bu yüzden her ne kadar güçleniyormuş gibi gözükseler de aslında güçlenen biziz!

Bu yazımı okuyup, iyice saçmalamış diyenleriniz de olacaktır. Tam tersine içlerinde bir coşku, uyanış ve huzuru hissedenleriniz de. Benim son sözüm Jüpiter'in bu güzel enerjisini hissedenlere. Bil ki sen de bu uyanan kardeşliğin bir parçasısın. Dilerim bu uyanışın karanlığını aydınlatır, kilitli olan tüm kapılarını kırar ve ruhunu özgürleştirip, kanatlandırır, ait olduğun yeri ve gerçek özünü hatırlarsın. Çünkü bunu başarırsan seni bu yıl hiçbir güç geri tutamayacak. Şahlanacaksın! 

30 Kasım 2020 | İkİzler burcunda Ay tutulması


Kapımızda arka arkaya gerçekleşecek olan iki önemli tutulma var. 
Bu yıl tutulmalar yılıydı bu yüzden bu kadar zor ve yoğun geçen bir yılı beraberinde getirdi. 
Bu yıl bitene dek biraz daha dişimizi sıkmamız gerek çünkü dikkatli olmamız gereken bir Aralık ayı bizi beklemekte. 

İlk tutulma İkizler burcunun 8.derecesinde gerçekleşen bir Ay tutulması olacak. 
Ay tutulmaları bir devrenin kapanışına vesile olurlar ama bu tutulma Kuzey Ay Düğümü tarafında. 
Kısacası bu tutulma İkizler burcunun haritamızda bulunduğu alanda bir devreyi kapatacak kapatmasına ama bu kapanış bu hayattaki varoluş amacımıza hizmet eden bir sonlanış olacak. 
Bu tutulma ve sonrasında bundan sonraki hayat yolculuğumuz için önemli kararlar alıyor olacağız. 

3 saate yakın sürecek olan tutulma, Aldebaran yıldızıyla kavuşumda olacak. 
Ay İkizler burcunda Aldebaran yıldızıyla kavuşurken, Güneş ise karşıt burç olan Yay'da Antares yıldızından etki alıyor olacak. 
Bu iki sabit yıldız aydınlık ve karanlığın savaşının sembolüdür. 
Bu yüzden bu tutulma dünyada bu iki güç arasında büyük bir kutuplaşmayı beraberinde getirecek. 
Kendi iç dünyamızda da hissedeceğiz önemli bir seçimin eşiğinde olduğumuzu. 
Tutulma süresinden dolayı bu etki 3 yıla kadar devam edecek. 

Tutulma dönemleri yeni başlangıçlar için tehlikelidir. 
Hatta tutulmalar zamanı zehirlenmeler gündeme gelir. 
Aşı buluşunun tam da böyle bir zamana denk gelmesi çok manidar oldu. 
Şifa mı zehir mi bulacağımız tam bir muamma olacak gibi gözüküyor. 
Bugünkü seçimlerimizin ne gibi sonuçları beraberinde getireceğini 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde değil, ancak 3 yıl sonrasında hissetmeye başlayacağız. 

Tutulma anında Venüs ile Uranüs arasındaki sert karşıtlık ekonomik anlamda daha da istikrarsız ve önügörülemez bir sürecin bizi beklediğini ve ona göre elimizden geldiğince kendimizi buna hazırlamamız gerektiğini gösteriyor. 

İkizler burcu bir olayın her iki tarafını da görebilecek kabiliyete erişmek demektir. 
Bu tutulma bizden bunu bekliyor.
Duymayan, görmeyen, konuşmayan 3 maymunu oynamak yerine aydınlanmamız gerektiğini ve bir seçim yapıp, hayatımızda İkizler burcunun bulunduğu alanda bir devreyi kapatmamızı bekliyor. 

Gözünüzü dört açın, kulaklarınızı tıkamayın. 
Bilmiyorum, ben masumum diyerek cahili oynayanlara büyük bir fatura kesecek bu tutulma. 
Mantığını kullanıp da değişimi yaratamayanın vay haline. 

Bu tutulma Aldebaran'ın yüce etkisiyle gözlerimizi açacak. 
Yolumuzu aydın kılacak. 
Ama ilk önce hangi tarafta yer almak istediğimize dair bizi sınayacak. 
İçindeki karanlığı mı güçlendirmek istersin yoksa aydınlığı mı?
Ruhunu mu zehirleyip, satmak istersin, yoksa gerçek şifanı ve özgürlüğünü daim kılmak mı?

Karanlığın aydın, aydınlığın karanlık gibi yansıyacağı bir aynalar diyarında kim veya ne olduğunuzu keşfetmeye hazırlanın. 
Bu yolculuk sizi ya kendinize yakınlaştıracak ya da kendinizden tamamıyla koparacak. 
Seçim sizin!
Her şeyi belirleyen özgür iradenizle aldığınız kararlar ve attığınız adımlar olacak. 

Herkes tutulma gecesi ve ardındaki 3 yıl boyunca bu seçimi yapacak ve bundan sonraki hayat yolculuğu boyunca yapmış olduğu seçimle başbaşa kalacak. 

Bu kutuplaşmanın dünyada nasıl bir yol alacağını hep beraber izlerken, kendi içinizde uçurumlar açmasına izin vermeyin. 
Özünüze uygun davranın ve bu karanlık süreç boyunca sezgilerinizi dinleyin. 
Onlar sizi ihtiyaç duyduğunuz yere götürecek.

☆☆☆

Her tutulma içimize çekilip sessizleşmemizi bekler bizden.
Bunu yapan aradığı cevapları bulur kendiyle başbaşa geçirdiği zaman içerisinde.

Bu tutulmayla birlikte sizi en çok korkutan iki korkunuzla yüzleşin. 
Onların üstüne gidin ve bu işi bu Kasım'ın son gününde sonsuza dek aklınızda bitirin. 
Kalbinizi özgürleştirin. 
Bırakın sevgi yerleşsin korkularınızın sizi terk ettiği alana. 
Eğer bunu başarabilirseniz muazzam bir iç güç kazanacaksınız. 
İşte bu karanlık yolculuğunuzda önünüzü aydınlatacak bir mum ışığı olacak o gücünüz. 
_____________________

Bu Ay tutulmasının size muazzam bir iç güç ve farkındalık armağan etmesi dileğimle..

21 Aralık 2020 | Büyük Mutasyon | Jüpiter - Satürn kavuşumu

Önümüzde o kadar yoğun ve sıcak bir kış var ki sonumuzun ne olacağını gerçekten çok merak ediyorum. Bazen korku dolu oluyor içim. Karanlık duyguların beni ele geçirmesine izin verdiğimi fark ediyor ve kendime bir mum ışığı arıyorum. Bazen de umut ve ilhamla dolup, başaramayacaklar, insanlık eninde sonunda kazanacak diyorum. 

Bu yazımda büyük mutasyon olarak adlandırılan ve yeni dünya düzenini harekete geçirecek olan Jüpiter ve Satürn kavuşumundan bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı her ne kadar tarafsız bir kalemle ele almaya çalışsam da, bunun pek mümkün olmadığını biliyorum. Çünkü öyle bir zamana giriyoruz ki, büyük çatışmaları gözlemleyeceğiz ve kendimize bir taraf seçmek zorunda kalacağız. Ya aydınlığa ya da karanlığa hizmet edeceğiz. Aramızda büyük bir zümre bilinçsiz olduğu için aydınlığa hizmet ettiğini zannetse de, aslında karanlık tarafta yer aldığının farkında olmayacak. 

Deccaliyet döneminde cehennemin cennet, cennetin ise cehennem gibi gösterileceğini aktarır bize kadim öğretiler. Biz işte tam da böyle bir çağa adım atmış bulunuyoruz. Bu yüzden her şey o kadar çok aldatıcı ki, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyoruz. 

Birçok şeyi bende bilmiyorum. Bu yazımda sadece bildiğim kadarını aktaracağım. Belki karanlığınıza bir mum ışığı olur ve kendi gerçeklerinizin farkına vararak daha bilinçli bir şekilde tarafınızı belirleyebilirsiniz. 

Yılın en karanlık gecesinde, kış Solstisinde yani kış gündönümünde gerçekleşen bir kavuşumu deneyimleyeceğiz. Bu kavuşum Kova burcunda en son 1405 yılında gerçekleşmişti. 

Bu ikilinin 20 yıllık döngüler halindeki kavuşumu yeniliklerin başlangıcını sembolize eder. Gökkubbede kavuştuklarında kocaman parlak bir yıldıza benzerler. Kadimlerin aktarımına göre MÖ 7. yy'da bu ikili Balık burcunda kavuşumdaydı ve gökkubede Beytüllahim yıldızı Yahudi hahamlara İsa'nın doğuşunun haberini vermekteydi. Hz. Muhammed ile birlikte son peygamberin geldiğini biliyoruz. O halde bu sefer gelen kim veya ne olacak acaba?

☆☆☆

Bu kavuşum 0 derece Kova burcunda gerçekleşecek. Takım yıldızlarının sembolizmasına göre gökkubbeye baktığımızda bu kavuşumun Oğlak takım yıldızının boynuzlarının ortasında gerçekleşeceğini göreceğiz. Bu size bir çağrışımda bulunmalı. Oğlak'ın boynuzları arasında parlayan yıldız okültistlerin kullandığı bir semboldür. 

Kadimler bu gökyüzüne şahit olsalardı bunu şeytanın güçlenmesine hatta yeryüzünde bedenlenmesine yorarlardı. Ama aynı zamanda sıradan insanların, yani halkın okült yeteneklerinin de uyanacağını bilirlerdi. 

Aranızda televizyon izlemeyi, medyayı takip etmeyi bırakıp da maneviyata yönelenler varsa, bunun ne demek olduğunu çok iyi hissediyor olmalı. Şu an dev bir çatışma var. Dünya'yı kontrol eden %1'lik küreselci sermaye, uyuyan-uyuşmuş toplumu uyandırmaya çalışan %5'lik uyanmış, aydınlanmış, farkındalık kazanmış olan bilge kesimi susturmaya çalışıyor. Bunu görebilmeniz için bilindik sosyal medya araçlarını kullanmanız yeterli. Twitter CEO'sunun ABD seçimlerinde yediği halt, facebook ve instagram'ın "güvenliğimiz" için aldığı "içerik yasaklama" önlemleri vs. Sormadan edemiyor insan. Hani ifade özgürlüğü, nerde demokrasi, noldu insan haklarına..

Olup bitene biraz tepeden bakan kurgulanan senaryoyu çok net okuyabiliyor. Büyük reset için bir ekonomik kriz gerekliydi. Ufak bir virüscük bunun için çok dahice bir fikirdi. Böylelikle hem kriz tetiklenebilecekti hem de Ari ırka uymayan bir sürü insan "doğal yollardan" ölecek ve nüfüs düşecekti. Bunun için gerekli olan tek şey korku ve paniğin tetiklenmesiydi. Ve başarıldı!

Şehirde yaşayan ve ruhunu çoktan satmış olan insanı korku ve panikle yönetmek kolaydır. Birkaç boş market rafı bunun için yeterli olur. Ama köyde, kırsalda özüne uygun yaşayan, kendine yetecek kadarını kendi yetiştiren insanlara bu sistemi kolay kolay dayatamazsınız. Bu yüzden ilk önce köyler boşaltıldı, gençler kalmayacak şekilde. Sonra şehirde yaşamak ve batı meraklısı olmak moda haline getirildi. Köylüler ise aşağılık ve cahil kategorisine indirildi. Tüm herkes bu yalanı yedi. Şehirlerde küçücükün kutu gibi hapis dairelere kapanıldı sonuçta Starbucks hemen yanı başımızdaydı. Tarlalar köyler boş kaldı. Üretim durdu. Şehirlinin sefil hayatı garantilendi ama daha bitmedi. Smart city'lere yerleştikten sonra bu sefilliğin ne demek olduğunu daha yeni öğreneceğiz. Seneler önce kurgulanılan bu plan başarıldı mı? Başarıldı!

Gelelim günümüze 

Pırasa yerine yarasa yemeyi tercih eden insancıklar yüzünden dünyanın dört bir yanına bulaşmayı başarmış olan ufak bir sıkıntımız var. En azından bize aktarılan hikaye böyle. Ne himektse ABD seçimleri sonuçlanır sonuçlanmaz bu sıkıntımıza dev bir kurtarıcı yetiştirildi. Herkes aşılanacak ve güzel, neşeli günlerimize tekrardan kavuşacağız. :) Oysa ne gariptir ki bu aşıları finanse eden hepizimin adını çok iyi bildiği o ünlü "saygı değer" kişi çıkıp, aşıdan sonra hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmayacak, dedi. Bu ne demek sizce?

Çok uyanık ve bilinçli olmamız, araştırmamızı kendimiz yapmamız ve kararlarımızı ona göre almamız gereken bir zamandan geçiyoruz. Lafı ve yazıyı uzatmamak için bu yazımı okuyan herkese aşının içinde ne olduğunu BAĞIMSIZ kaynaklardan araştırmasını tavsiye ediyorum. Ben bir doktor değilim ve bu konuda uzman da değilim ama Avrupa'da, Amerika'da olsun, bağımsızlığını koruyan önemli üniversitelerin profesör ve doktorlarından olayın bize yansıtıldığı kadar masum olmadığını duyuyoruz. Bu aşı DNA'mızı değiştirecek ve bizi mutlak köle sistemine bağımlı hale getirecek. Sadece bununla da kalmayacak. Şu çip takma olayını insanlara yutturamayacaklarının farkına vardılar. Bu insanlara farklı bir formda, daha güvenli ve gizli bir şekilde sunulmalı. Mesela hepimizi bu iletten kurtaracak bir aşı bunun için iyi bir fikir gibi geliyor. Bunu kendi varsayımlarımdan yola çıkarak söylemiyorum. Amerika'da bilinen saygı değer bir profesörün sözlerini aktarıyorum. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Video ingilizce isteyenlere linki buraya bırakıyorum. 

Herkese iradesiyle seçim hakkı verilmiş. Kronik bir rahatsızlığımın olmasına rağmen ve bana bulaştığında ölme riskimin var olduğunu bilmeme rağmen ben bu aşıyı kendime yaptıracak cesareti bulamıyorum. Sorgulamadan, bilmeden siz de bu oyuna gelmeyin. 

Bu aşı konusunun üzerinde durmayı önemsedim çünkü eğer bütün insan haklarımız çiğnenir ve bu bir mecburiyet olarak tüm dünya insanlarına dayatılırsa, küreselcilerin son planı da başarılı olmuş olacak. Gelsin dijital para. Yeni ekonomi ve güzel komünizm. İşte o zaman hoşgeldin mutlak kölelik sistemi. Hiçbir şeye sahip değilim, mahremiyetim sıfır ve çok mutluyum. Bize dayatılan tam da bu. İnanmayan world economic forum'un bu başlıkla yazılmış yazısını ve bize bu yeni sistemin ne kadar güzel pazarlandığını web sitelerinden bulabilir. (Editörleri bu başlığı insanlara yutturamayacağının farkına varınca yumuşatılmış halini kullanma kararı aldığı için bu yazıyı artık bu başlıkla bulamıyorsunuz)

Beyni alkolden, uyuşturucudan, netflix'ten uyuşmuş gençlerle bunu paylaştığımda ve bu sistemi güzel bir şeymiş gibi kabul etme taraftarı olduklarını gördüğümde, kanım donuyor ve içim ürperiyor. Kurtuluşumuz yok gibi geliyor ama en son ölen şey umuttur. 

Dünya'yı parmağında oynatan %1'lik zengin kesimin planlarından bahsettikten sonra her şeyin çok iyi farkında olan %5'lik insanlığa bakalım bir de. 

Uranüs Boğa burcunda. Kapitalist sistemi yıkmanın eşiğinde. Bu tüketim hırsıyla Doğa Ana'ya daha fazla tecavüz etmemize izin vermeyecek üzere ant içmiş gibi davranıyor. Neden mi? Çünkü Jüpiter ve Satürn'e kare açı gönderiyor. Peki bu ne anlama geliyor. Her birimizin içinde özgürlük ve bağımsızlık arzusunu uyandırıyor çünkü bu en doğal hakkımız. Mahremiyetimizi kimse elimizden alamaz, özgür irademizin dışında kimse bize bir şey dayatamaz. Bunun yansımalarını dünyanın dört bir yanındaki ayaklanmalar ve sokak protestoları aracılığıyla görüyoruz. Bu arada bu sözlerim yanlış anlaşılmasın. Sokağı çıkıp isyan edip haklarını savunduğunu zannedenler de maalesef yine küreselcilerin emirleri doğrultusunda ortalığı karıştırıyor. Doğru yöntem bu değil. Bilinçli olmak ve seçimlerinizle tarafınızı belli etmek en güzel yöntemdir. Bunu yapmamız gerek. Şu an Avrupa'da, Amerika'da yaşayan halk verdikleri oyla ve seçtikleri kişilerle büyük reset projesine evet demediler. Kimse buna evet demedi. Aslında şu an demokrasileriyle övünenler en büyük ihanetlerini gerçekleştiriyorlar. Hem de kendi halklarına! İnsanlar bunun gayet farkında ve buna göz yummak istemiyorlar. 

Bu arada bazı yazılarımda Amerikan başkanı için Sarı Kafa diyorum ama bunu kesinlikle aşağılamak için kullanmıyorum. Sadece sosyal medya bazı isimleri zikrettiğimizde kitlelere ulaşmamızı engelleyebiliyor. Aynı şey virüsçüğün kendi ismi için de geçerli. Tam tersine Sarı Kafa dediğim kişinin seçilmemesine üzüldüm çünkü onunla bu yıkılan sistemi çok daha sağlıklı bir şekilde kurma şansına erişecektik. Çünkü bu adam medya aracılığıyla yansıtıldığı gibi biri değildi. Regulus kavuşumuyla çok güçlü bir haritaya sahip olan bir adam sıradan olamazdı zaten. Tam tersine çok zeki ve küreselcilerin amaçlarının da çok iyi bilincinde biri. Altın standardına geri dönmek istiyordu. Bu çok daha sağlam ekonomik bir temele dayalı bir parasal sistemi yaratacaktı. Tabiki de aşağa indirildi. Onun yerine seçilenler bunun asla gerçekleşmemesi için bizzat kendi elleriyle gidip altın standardına karşı oy verdiler. Sarı Kafa ırkçıydı, sapıktı iyi ki gitti diye sevinenler gelenin ondan farksız olduğunun henüz farkında değiller. Amerika Plüton dönüşünü yaşadığı için parçalanmanın eşiğinde ve bu seçim sonuçları bunu şiddetli bir şekilde tetikleyecek gibi duruyor. Bir yandan da Satürn dönüşünün sınavından geçemeyen bir Avrupa örneği var önümüzde. Birlik olmak yerine birbirlerinden maske çalmayı tercih ederek birlik olma konusunda ne kadar başarılı olduklarını tüm dünyaya ispatladılar. Bu yüzden Avrupa'da da kazan bu kış bu kavuşum ve kare açıyla daha da şiddetli kaynamaya ve insanlar sokaklara çıkmaya devam edecek. 

Uranüs karesi sadece kitlesel protestoları değil, devrimleri de beraberinde getirecek. Satürn yani devlet, otorite, küresel sermaye kontrolü elden bırakmak istemeyecek. Onların karşısında yer alan halk ise tam tersine daha şiddetli tepki verecek. Jüpiter ise genişleme etkisiyle bu olayları büyük çaplara yayacak ve bütün dünya bu değişimden nasibini alacak. 

Sonunda nelerin olacağını hepimiz göreceğiz. Ya politikacılar ayaklanmalara direnemeyecek ve yasalarını halkın talepleri doğrultusunda değiştirecekler ya da koltuk sevdalarından vazgeçmek zorunda kalacaklar ve yepyeni hümanist, adil liderler gelecek. Öyle bir sürece giriyoruz ki, şu an bildiğimiz tüm liderlerin yerini başkaları alacak. 

200 yıllık yepyeni bir Hava elementi döngüsüne girmekteyiz. Bu yıllar içerisinde yaşayacaklarımız Kova çağının fragmanını yaşatacak bizlere. Aslında bilinçli olur ve aynı zamanda birlik de olursak çok güzel eşitlik üzerine kurulu, adil ve insancıl bir düzen yaratabiliriz. Ama bunu bize dayatılan korku ve manipülasyon imparatorluğuyla başaramayız.

Neler yapalım?

Birlik ve beraberlik içerisinde hareket edelim. Orjinal fikirler üretelim. Biz bir tarım ülkesiyiz. Yanlışlıkla elimizden tohum düşürsek, mahsüle dönüşen zengin topraklara sahibiz. Neden bunu bir sanat eserine dönüştürmeyelim? Tamam birçoğunu mahvettik ama doğa kendisini yenilemesini bilir. Bizim yardımımızla bu süreci hızlandırabiliriz. Köylerimize, kırsal alanlara geri dönelim ama bunu günümüz teknolojisinin bize sunduğu fırsat ve imkanlarla yapalım. Birlik olalım, kooperatifler oluşturalım, üretelim. Ürettiklerimizi dijital ortama taşıyalım, ticaretimizi bu şekilde yapalım. Bağımsızlığımızı geri kazanalım. Kendi markalarımızı kuralım. Bilgi üretelim. Öğrendiklerimizi paylaşalım. Mevsimsel düşünelim, yerel beslenelim. Eğer burdan kemdimizi kalkındırabilirsek ne kıtlık etki eder bize, ne de bu şeytani düzen. Aslında yapmamız gereken tek şey gerçek özümüze geri dönmek. Atatürk'ün dediği gibi köylü milettin efendisidir. 

Dilerim bu kavuşum bizi kölelikten kurtarır ve kendi efendiliğimizi hatırlatarak özümüze, birlik ve sevgiye geri döndürür. 

Astrolog Rumen Kolev'in de dediği gibi.. Karanlığı yenmek istiyorsak Güneş Tanrısı Apollo kadar aydın olmalıyız. Bu kavuşumun hepimizi aydınlatması ve güçlendirmesi dileğimle..

15 Kasım 2020 | Akrep burcunda yeniay

 

Kapımızda 2020 yılının son Süperayı bulunmakta. Bu yeniay 23 derece Akrep burcunda, Agena yıldızıyla kavuşumda gerçekleşecek. Bu yıldız fedakârlıkla birlikte gelen başarıyı temsil eder. Bu yüzden yapmak zorunda bırakılacağımız yenilikler bizden aynı zamanda fedakârlık bekleyecekler. Başarı uğruna nelerden vazgeçmeye niyetlendiğinize dikkat edin. 

Önümüzdeki iki haftalık süreç içerisinde haritamızda Akrep burcunun bulunduğu alanda yeni bir adım atma görevi veriliyor bizlere. Bu öyle bir görev ki, bizi aynı zamanda korkularımızla yüzleştirecek ve dönüşmemizi bekleyecek. Çünkü kapıda hem bir tutulma hem de yeni dünya düzenini kuracak olan Jüpiter ve Satürn'ün kavuşumu bulunmakta. Büyük değişimlere gebeyiz hepimiz, hem dünya halkı olarak hem de kendi küçük iç dünyamızda. 

Yeniay'ın yöneticisi Mars kendi yönettiği Koç burcunda çok kuvvetli bir konumda retrosunu tamamlamış bulunmakta. Öyle bir iç güce sahip ki, hedeflerine ulaşma konusunda önüne çıkacak her türlü engeli yıkıp, yakacak güçte. Ayrıca Alpheratz yıldızıyla kavuşumda. Bu da ne pahasına olursa olsun özgürlüğünü ve bağımsızlığını koruma isteğinde olduğunu gösteriyor. İster Amerika, ister Avrupa ülkelerindeki protestolar olsun, bize bu etkinin üzerimizde ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor. İnsanlar özgürlüklerinin ve bağımsızlıklarının daha fazla kısıtlanmasına karşı koyuyor.  

Venüs ve Jüpiter doğasındaki bu yıldız eğer korkularımızla yüzleşebilir, Akrep burcunun istediği gibi ruhumuzun derin diyarlarına inmeyi başarabilirsek, güzel bir ruhsal dönüşümün bizi beklediğinin haberini veriyor. Gün ne kadar karanlık da olsa aydınlık yine de galip gelecek sonuçta.

______________________

Akrebin en karanlık duygusu kaybetme korkusudur. Bu yeniay hepimiz bu korkumuzla yüzleşelim. Olan hiçbir şey öylesine olmaz. İçimizi burkan depremler, felaketler, umulmadık ani değişimler.. Tüm bunlar bize her şeyin ne kadar gelip geçici olduğunu hatırlatıyor. Bu dünyada misafiriz. Ölüm ise her zaman bir an meselesi uzaklıkta. Bugün varsak yarın yokuz! Bunu bir idrak ederek yaşayabilsek ne para hırsımız kalacak, ne sevdiklerimizi kıracağız, ne kendimize bu kadar gaddar davranacağız, ne de ekonomik durumdan bu kadar darbe alacağız. 

Venüs - Mars karşıtlığı incitmeden sev, sevdiğinin kalbini yok saymadan ilişkine değer ver, emrini veriyor bizlere. Bu yeniay bencilliğimizden vazgeçmemizi bekliyor. Daha anlayışlı, daha sevgidolu olmamızı istiyor. Daha derin bir boyutta bağ kurmayı öğrenmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Çünkü yaratılışımız da, özümüz de bu: Sevgi!

Yeniay hem Jüpiter, Satürn ve Plüton'dan destek almakta hem de mistik Neptün gezegeniyle oluşan güzel üçgen bir açıya sahip. Bize koşulsuzca sevmenin ne büyük mucizeleri beraberinde getirebileceğinin bilgeliğini veriyor adeta. Ruhsal bir boyutta kendi içsel simyasını gerçekleştiren insan bu dünyalı değildir artık. Ruhu kanatlanmış, gönlü ait olduğu yere çoktan dönmüştür. Aramızda varmış gibi gözükse de, aslında yoktur. Huzura erişmiş, hatta huzurun kendisi olmuştur. Bu yıl en çok aradığımız, özlem duyduğumuz huzurdu. Bu yeniay, ruhuyla bağ kurmasını başarana vaad edecek bu huzuru. Yeterki hissedin onu!

İşte Akrep burcu bu varlık ile yokluk çizgisinde daima ölüm dansı yapan bir burçtur. Kendini gerçekleştiren bir Akrep cambaz gibi gezindiği ipten düşmekten korkmaz. Bilir ki, düştüğü an, kendini bulduğu an'dır. 

Bu yeniay, hepimizin kendine ait bir parçayı bulması ve içsel bir simya deneyimlemesi dileğimle. 

Huzurlu bir yeniayınız olsun..

31 ekim 2020 | Boğa burcunda uranüsyen dolunay

 


Kapımızda 8.derece Boğa burcunda özel bir gökyüzü olayı var hem de çok önemli bir gecede. Kadimlerin samhain (okunuşu so-w'n) gecesi, boyutlar arası perdelerin kalktığı gece olarak bilinir. Bu gece görülen rüyalar da hissettiklerimiz ve sezgilerimiz de çok özel olur. İnanışa göre 7 kuşak atalarımızla ruhsal bir boyutta iletişime geçer ve onların bilgeliğinden faydalanma imkanına kavuşuruz. Samhain gecesi ruhsal olarak topraklanırız ve ardından karanlık kış günleri başlar. 

Önümüzde bu sene gerçekten de karanlık bir kış var ve hepimizin ruhu depresif. Bu yüzden ilahi yardıma çokça ihtiyaç duyacağımız bir kış bizi beklemekte. İşte tam da böyle bir gecede Ekim ayının ikinci dolunayını deneyimliyor olacağız. Bu yüzden büyüleyici bir Mavi Ay gözlerimize güzel bir şölen yaşatacak. 

Akrep burcu derin boyutları ve gözle görülmeyeni temsil eder. Ölüm ve yeniden dirilişi anlatır. Güneş Akrep burcunda bulunduğu için ruhumuz derinlik arayışında. Tüm olup bitenlerin ardındaki gerçekleri idrak etme arzusunda. Çünkü içimizde ölen parçaları artık inkar edemiyoruz. 

Ay ise tam karşıt burçta Boğada, Uranüs ile birlikte. Doğru bildiğimiz gerçekleri sarsma isteğinde olduğunu gösteriyor. Oysa Boğa burcu güven duygusunu arıyor. Akrep nasıl yıkımsa, Boğa tam zıt enerjiyi, yani yaratımı temsil eder. İşte bu dolunay bu iki zıt kutup arasında kendimize bir denge bulmamızı istiyor. Ölümle ve yıkımla barışmak zorundayız yoksa yeni olana kavuşamayız. Bu yıkımı bu sefer Uranüs gezegeni üstlenmekte. 

Sarsılmaya da uyanmaya da hazır olun çünkü hiçbir şey gördüğümüz veya duyduğumuz gibi değil. Büyük değişimlere gebeyiz ve bunların neler olabileceğini sadece sezgilerimiz aracılığıyla hissedebiliriz. Akrebin diyarına dalmayı başarabilir isek, maskenin ardındakini keşfedebilir ve berrak bir görüşe erişebiliriz. 

Ölüm diye bir şey yoktur aslında. Bu en büyük illüzyonlardan biridir. Evrenin yani yaratımın tek bir gerçeği vardır. O da değişim. Yarattığımız enerji asla yok olmaz, sadece form değiştirir. Bu sırra vakıf olan, hayatının gidişatını değiştirir. 

Ruhlarımıza korku aşılanmak istiyor. Temkinli olmakla korkmak arasında büyük bir fark vardır. Bu dolunay bu farkındalığa varıp uyanmamızı istiyor. İsyan ederek değişim yaratamayız. Değişimin en güzelini severek yaratabiliriz. 

Akrep burcu hayatı boyunca bu güç savaşını verir. Teslim olmakta direnir. Oysa teslimiyet sevgi havuzunda yüzmek gibidir. Orada sonsuz huzur vardır. Sadece oraya ulaşan özgürleşebilir. Bunun farkındalığına varacağımız iki haftalık bir sürece giriyoruz. Bu 2 haftalık süreç içerisinde doğru bildiğiniz yanlışlarla yüzleşmek zorunda bırakılacak ruhunuz. Belki aranızda bu iç huzursuzluğu hissedenleriniz vardır. Bardak ha taştı ha taşmak üzere. Son damlayı bekliyoruz. Taştığı anda değişim arzusu tavan yapacak ve sonrasında bilinmeyen bir süreç bizi bekliyor olacak. 

İşte tam da bu kadar belirsiz zamanlarda 31 Ekim gecesi kendi karanlık iç dünyamıza çekilelim. Karanlığımızı aydınlatacak bir mum ışığı yakalım. Alevin dansını izlerken tefekküre dalalım. Bizden önce var olan atalarımızı analım. Var olmamızın tohumlarını attı onlar. Onlar olmasaydı biz de olmayacaktık. Bu yüzden hem saygımızı, hem sevgimizi hak ediyorlar. Hayatlarımızda yaşadığımız birçok kısır döngünün çözüm anahtarını ellerinde tutuyorlar. Bu gece bu anahtarı alıp bu iki haftalık süreç içerisinde bu kısır döngülerimizin kilitlerini kıralım ve kış uykusuna yatmak yerine, tam tersine uyanalım. 

☆☆☆

Her güzel şey gelip geçicidir. Bu yüzden kıymetini bilmemiz gerekir. 

Her kötü deneyim de gelip geçicidir. Bu yüzden korkunun yaşam enerjimizi söndürmesine izin vermemeliyiz. Samhain gecesi her yıl bize bu gerçeği hatırlatır. 

Bu gecenin bu büyüleyici Mavi Ay'la ruhunuza mum ışığı armağan etmesi dileğimle..

16 Ekim 2020 | terazi burcunda yeniay



Kapımızda 23 derece Terazi burcunda hepimizin gözlerini büyüleyecek bir süper ay bulunmakta. 

Ay dünyamıza normalden daha yakın olacağı için  duygularımızı uç noktalarda deneyimleyeceğimiz bir zaman dilimine giriyoruz. 

Bu yeniay hem yeni bir başlangıç getirecek hayatlarımıza hem de zorlayıcı etkiler. Çünkü sadece Ay değil, Mars da dünyamıza normalde olduğundan çok daha yakın seyrediyor. Bu yüzden yangınlar, öfke patlamaları, kavgalar ve isyankâr tavırlar had safhada olacak gibi gözüküyor.

Bu hafta öfkesine yenik düşen bu güzel gökyüzü enerjisini kaybedecek çünkü kadim astrologlar Mars gerilerken savaşı başlatanın kaybedeceğini söyler. 

Eylül'den beri hangi alanda savaş verdiğinizi iyi gözlemleyin. Eğer bu alanda öfkenize yenik düşer, sabırlı davranmayı başaramazsanız, kaybedenlerden olacaksınız. 

Güneş, Oğlak burcunda bulunan Satürn ve Plüton'a kare, Mars gezegenine ise karşıt açıda konumlanacak. Tüm bu zorlu enerjiyi aşabilmemizin tek yolu ise Terazi burcunun sembolize ettiği gibi dengeyi bulmak ve bunu ilişkilerimize yansıtmak olacak. 

Tüm zorluklara rağmen bu yeniayın güzel bir etkisi de var. Spica ve Arcturus yıldızlarıyla kavuşuyor. Yeniay yeni başlangıçları beraberinde getirir. Spica ve Arcturus yıldızları ise parlak fikirlerin doğuşunu temsil eder. Eski yöntemleri denemek yerine yeni fikirleri ortaya atacağımız 2 haftalık bir süreç içerisine girmekteyiz. 

Terazi burcunun haritanızda bulunduğu alanda yeni bir adım atmaya hazırlanın. Liderlik edin ve farklı bir yöntem deneyin. Hazır Merkür de gerilemeye başlarken eski defterleri çıkarın ve yeni yöntemlerle çözülmeyen sorunlara çareler arayın. Bu güzel yeniay parlak fikirlerle bize yardım elini uzatmak istiyor. Bu yardımı görmezlikten gelmeyelim. 

Yeniayın başlattığı bu yeni döngüyle beraber 6 ay içerisinde hiç ummadığınız yerden uzun zamandır tek başınıza çözmekte zorlandığınız bir konuda birileri size yardım elini uzatabilir. Bu güzel etki bir sonraki Terazi dolunayına kadar etkili olacak. 

Ama sanmayın ki bu 6 ay güzel ve huzurlu bir şekilde geçecek. Bu kadar zorlayıcı açıyla huzuru yakalamamız pek mümkün gibi gözükmüyor. Ama değişim için gerekli olan şey tam da budur. Huzursuzluk ruhumuzda tırmanmadan yani rahatımız kaçmadan popişimizi harekete geçirmekte zorlanırız. Bu yeniay tam da bunun zeminini hazırlamakta. 

Bu etkiyle beraber her birimiz çok önemli kararlar almaya hazırlanıyor olacağız. Bu kararların hiçbiri kolay alınmayacak, değişikliklerin hiçbiri bir anda gelmeyecek. Sabır ve emekle, yenilgi ve tekrardan dirilişle gerçekleşecek bu zafer. 

Bu döngü içerisinde size yapamayacağınızı söyleyen dik kafalı insanlarla karşılaşma potansiyeliniz bir hayli yüksek olacak. Siz barış ve uyumu sağlamaya çalışırken, inadına huzurunuzu kaçırıp tartışmalar yaratacak şeyler de olacak hayatınızda.

 Tüm bunlara karşı bağışıklık kazanmamız gereken bir döneme giriyoruz. 

☆☆☆

Her zamanki gibi karanlığınız aydınlıkla dolsun ve bu yeniay güzel bir mum ışığı armağan etsin hayatlarınıza.

2 Ekim 2020 | Koç burcunda dolunay


2 Ekim'de 9 derece Koç burcunda bir dolunay deneyimliyor olacağız. 
Her birimizi haritamızda Koç burcunun bulunduğu alanda bir tamama erme bekliyor olacak. 
Bu dolunay Kiron ile kavuşumda olacağı için sağlık gibi konuların daha da fazla ön plana çıkacağını göreceğiz. 

Her dolunay, 6 ay öncesindeki yeniayın etkilerini zirveye tırmandırır. 
Koç burcundaki yeniay bize geçmiş Bahar aylarında yaşadıklarımızı hatırlatmalı. 
Sokağa çıkma yasağıyla evlerimize kapanmış, salgın korkusuyla ne yapacağımızı şaşırmıştık. 
Şimdi ise bu dolunayla o günlerin aydınlanmasını deneyimliyor olacağız.

Bu salgın, insan veya doğa yapımı olsun, artık hayatımızın bir gerçeği. 
Belki de hepimizin bedenine alıp yenmeyi öğreneceği bir şey. 
Gerçek dışı olan şey ise yarattığı panik ve korku.
Bunun farkına varan kitleler dünyanın birçok ülkesinde özgürlüklerimizi elimizden alamazsınız sloganlarıyla ellerinden alınan insan haklarını geri talep etmeye başladılar bile. 
Bu dolunayla birlikte bu gibi eylemler zirveye ulaşacak gibi gözüküyor. 
Çünkü hepimizin içindeki savaşçı yönü ortaya çıkmaya hazırlanıyor. 

Mars retro konumda. 
Her birimizin öfkesi de çaresizliği de tırmanıyor. 
Bunun bir oyun olduğunu ve asıl amacın ne olduğunu birçoğumuz idrak etmeye başladık. 
Değişim şart.
Ama hangi yönde?

İşte hepimiz bu dolunayla birlikte gelen 2 haftalık süreç boyunca bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyor olacağız. 

Koç burcunun haritanızın hangi alanında bulunduğuna bakın.
Bilinki bu evin konularıyla ilgili bir aydınlanma ve cesaretlenme dönemi sizi bekliyor. 
Bir şeyi ya yıkmalı, ya değiştirmelisiniz.
Çünkü o alan üzerinden sizi bir şifalanma bekliyor olacak. 

Kiron astrolojide yaralı şifacı olarak bilinir ve görevi bilinçaltımızda saklı olanları su yüzeyine çıkartıp, şifalandırmaktır. 
Şifa ancak derinliğimizden geldiğinde şifa olur. 
Yaralar yüzeysel değildir, derinlemesinedir. 
Bu nedenle ruh şifalanmadan, aydınlanmadan değişim olmaz.

Mars ile Satürn dik açıda olacaklarından başımızı duvara tosluyor ve derdimizi bir türlü anlatamıyormuş gibi hissedebiliriz. 
Bu da kendimizi çaresizmişiz gibi hissetmemize sebep olabilir.
Ama pes etmeyin.
Satürn'ün dik açıları zorluktur ama atlatılan her zorluğun bir armağanı olur. 

Göğüs gerenlere, korkmayanlara, cesaretle doğruları haykıranlara ve liderlik edenlere bu dolunay şifa enerjisini armağan edecek.

İçinizdeki savaşçı gücü uyandırın. 
Ama bunu yakıp, yıkmak için kullanmayın. 
Gücünüzü doğru alana yönlendirmek en büyük göreviniz bu dolunay.
Engellerle ve zorluklarla karşılaşacağınızı bilin. 
Büyük bir değişimden geçiyoruz.
Bu değişimi kendi çıkarları uğruna kullanmak isteyen elit ailelerin kuklaları gibiyiz ama yine de güç sahibiyiz. 

Temkinli davranın. 
Mesafenizi koruyun. 
Bağışıklığınızı güçlendirin
Ama asla korkunun sizi yönetmesine izin vermeyin. 
Rafa kaldırdığınız umutlarınızı tekrardan hayata döndürün. 
Zaman engellerle dolu olsa da başarı için değerli bir zaman. 
Arzularımız uğruna savaşabilir, daha iyi günlerin hayaliyle içimizdeki gücü keşfedebiliriz. 
Tek görevimiz şimdiye kadar tercih etmediğimiz bir yolu tercih etmek.
Bu yıl öyle bir yıl ki, bilindik yollardam yol alamıyoruz. 
Bu yüzden Merkür ve Uranüs karşıtlığının fısıldadığı gibi şimdiye kadar hiç düşünmediğimizi düşünmeliyiz. 
O zaman yollarımızın açıldığını göreceğiz. 

Güneş, ilişkileri temsil eden Terazi burcunda bulunduğu için liderlik etsek de çevremizi de düşünmeyi unutmamalıyız. 
Birlikten güç doğar!
Bu yüzden zorlanıyorsanız yardım istemekten korkmayın. 
Karanlığınızı birlikte aydınlatın. 
Merkezinize sevginin kalp ısıtan kıvılcımını koyun ve bırakın o alev büyüp, yaşam kaynağınız haline gelsin. 

☆☆☆

Bu dolunayla birlikte hepimiz kendi içimizde bir savaşa çağrılıyoruz. 
Düşmanımız ise kendi karanlık tarafımızdan başkası değil. 
İyiliği de kötülüğü de sen yaratıyorsun kendi seçiminle. 
Bunun farkına var.
Ve beslemek istediğin tarafı seç!

☆☆☆

Uzun zamandır gerilemekte olan Satürn ve Plüton direkt harekete dönmeye hazırlanıyorlar. 
Bu yüzden hangi engellerle karşılaşacak olsanız da, yapacağınız seçim sizi bir yola çıkaracak ve bu yolda ağır da olsa ilerleyerek refaha ulaşacaksınız. 

Hepimizin bu karanlık yolculuğunun aydın olması dileğimle..

17 Eylül 2020 | Başak burcunda Yeniay


17 Eylül günü 25 derece Başak burcunda bir yeniay deneyimleyeceğiz. 
Özümüzü ve duygusal iç alemimizi temsil eden Güneş ve Ay birbirlerine kavuşmuş olacaklar ve bize yeni bir döngüyü başlatma görevini sunacaklar. 

Başak burcu saflığın ve duruluğun sembolüdür.
Bu yüzden bu yeni başlangıcımız arınmayla gerçekleşmeli. 
Zor bir kış bizi beklerken, sırtımızda taşıdığımız ağır yüklerimizden sıyrılmak için güzel bir başlangıç olacak bu. 
______________________________

Dış aleminizi ve iç aleminizi gözden geçirin.
Aklınızın odalarında gezin. 
Birikmiş kirin, tozun ve pisliğin farkına varın.
Ruhunuza zehir olan duygularınızı yüreğinizden söküp atın. 
_______________________________

Başak yeniayı kadersel Ay Düğümlerinin imtihanı altında olacak.
Bu yüzden atacağımız adımlar üzerinden yargılanıyor olacağız.
Çünkü yeniayın yöneticisi Merkür, Terazi burcunda bulunuyor ve bize denge, ahenk ve huzuru seçmemiz gerektiğini emrediyor. 
Retro konumdaki Mars bunun tam tersini iddia etse de, içinize yönelerek dengeye kavuşabilir ve huzuru teslimiyette keşfedebilirsiniz. 
Ve bunun sayesinde içsel bir arınma deneyimleyebilirsiniz. 

Merkür, Koç burcunda gerileyen öfkeli Mars ve Oğlak burcundaki stelyumdan kare açılar altında adeta ezilmekte.
Zihnimizi kurcalayan o kadar çok şey var ki, kapana kıstırılmış gibiyiz. 
Dertler birikmiş, dağ olmuş vaziyette.
Boğulacakmış gibi oluyoruz, geleceği biraz düşündüğümüzde. 

İşte tam da böyle bir zamanda Plüton ve Satürn yeniaya gönderdikleri destekle, yıkımdan sonra yeni bir inşa gelir diye fısıldıyor olacaklar kulaklarımıza. 
Yeter ki korkmayalım bize düşen görevi yerine getirmeye.

Her ne kadar zorlansak da, duygularımızın tutsağından kendimizi kurtarmak ve mantıklı davranmak zorundayız. 
Bu yüzden maddi gücümüzü korumaya almalıyız. 
Zor zamanlar kapıdaysa, Başak burcunun temsil ettiği gibi idaremizi bilerek yolumuzda emin bir şekilde ilerleyebiliriz. 
Bu yeniay, bu başlangıcı yapıp, elimizdekilerin kıymetini bilmemiz gerektiğini gösteriyor.

☆☆☆

Yolunuzdaki işaretleri iyi okuyun. 
Her gökyüzü olayı ilahi bir yönlendirmedir yeryüzündeki insanoğluna.
Hayatı okumasını bilen, önündeki tüm kilitleri açabilecek gücü keşfeder içinde.

Bu yeniay arınma zamanı. 
Tekrardan özümüzü keşfedip, yolumuzun üzerindeki taşların farkına varıp, onları ayıklayıp, geleceğimizi aydınlatma zamanı.

Tarlanız olan ruhunuzdaki tüm yabani otlardan kurtulup, saflaşmanız dileğimle..

2 eylül 2020 | Balık burcunda dolunay


Kapımızda 10 derece Balık burcunda Uranüs'den tatlı bir destek alan bir dolunay bulunmakta. 
Her zamanki gibi bu dolunay da bilinçaltımızda saklı olanların ortaya çıkmasına vesile olacak. 
Güzel sürprizlere ve beklenmedik gelişmelere açık olan bir tamama eriş deneyimleyerek, haritamızda Balık burcunun bulunduğu alanla ilgili eski bir defteri kapatıyor olacağız. 

Balık burcu arınma ve şifalanmayı temsil ettiği için bu dolunay ruhlarımıza su serpecek güce sahip.
Uranüs aracılığıyla gelen yardımla, özgürleştiren bir etkiyle üzerimizdeki kara bulutlardan kurtuluşu sembolize ediyor olacak. 
Çoktandır hem şifa hem de özgürlük vaat eden ve insana umut veren bir dolunay yaşamamıştık. 

Hazır Mars retro'suna hazırlanırken bu dolunayın size armağan ettiği bu huzur dolu enerjiyi iyi kullanın çünkü Mars önümüzdeki Sonbahar'ın çok da kolay geçmeyeceğinin sinyallerini çok önceden verdi. 
Kendimizi hazırlamazsak onun tuzağına düşebiliriz.
Çünkü dolunay her ne kadar güzel bir etkiyi getirse de, aslında gökyüzünde Mars'ın hem Venüs hem de Satürn'e karesi var.

İçimizde dev bir birikim var. 
Korkular, endişeler, üzüntüler, gecikmeler..
Tak etti artık hepimize, ne zaman bitecek bu işkence diye çığlık atasımız var. 
Bu yüzden Amerika'daki isyanlar Avrupa'ya sıçramış vaziyette. 
İnsanların ölüm umurlarında değil.
Rutin hayatlarına geri dönmek ve para kazanmak istiyorlar. 
Aslında o kadar önemli bir zamandan geçiyoruz ki, bu salgın bize gerçek değerlerimizi hatırlatıyor. 
Her şeyi maddi güce bağlamaya başlamıştık çünkü kendimizi paranın kölesi yapmıştık. 
Özgürleşmemiz için, tekrardan gerçeklerin farkına varmamız için mucizevi bir dönem ve dev bir fırsat bu. 

Bu dolunay bizi sadece özgürleştirmekle kalmayacak, Satürn ve Jüpiter doğasında olan ve iyicil etkileriyle bilinen Skat yıldızıyla kavuşumda olacak. 

☆☆☆

2 eylül gecesi gökyüzündeki muazzam güzellikteki Ay'a bakın ve bir dilek dileyin. 
Bu dileğinizi o gece yastığınızın altına koyun ve o gece gördüğünüz rüyalarınıza dikkat edin. 
Skat öyle bir yıldızdır ki, daim olan mutluluğu, huzuru ve bereketi getirir.

Asıl doğamızın bu olduğunu hatırlayanlar için bu dolunay özgürleştirici şifasıyla, bereketli huzurları beraberinde getirecek. 
Tüm bu güzel enerjiyi ruhumuzun en derinliklerinde hissedebilmemiz dileğimle..

19 Ağustos 2020 | Aslan burcunda yeniay


Kapımızda 26 derece Aslan burcunda gerçekleşecek olan bir yeniay bulunmakta. 
Güneş, Ay ve Merkür iş birliği içerisinde Aslan burcunda bulunuyorlar ve Mars gezegeninden destekleyici bir güç alıyorlar.

Özümüz, duygularımız ve zihnimiz yeni bir doğum yaşayacak bu yeniayla birlikte. 
Aslan burcu haritanızda hangi hanede bulunuyorsa, o evin konularıyla ilgili olacak bu yeni başlangıç.

Karanlık bir sonbahar ve belirsiz bir kış var önümüzde.
Oysa bu yeniay tam da bu karamsar enerjinin tersine coşkuyu armağan edecek hayatlarımıza.
Hepimiz içimizdeki çocuğu diriltmeli, onun coşkusunu ve hayat neşesini hissetmeliyiz. 

Çocukluğunuzu hatırlayın. 
En güzel anılarınızı..
Ne kadar özgürdü bedeniniz, ne kadar huzurluydu ruhunuz. 
Geleceğe dair hiçbir korku yoktu zihninizde çünkü teslimdi ruhunuz yarınlara.
Biliyordunuz her şeyin bir şekilde hayrınıza olacağını.
İşte bu hisleri hatırlamanın en güzel zamanı.
Çünkü Mars yaklaşık olarak 50 gün boyunca Satürn, Plüton ve Jüpiter'e zorlayıcı bir açıda konumlanacak. 
Hazırlanın çünkü eskiye dair bildiğiniz birçok şey bu sonbahar yıkılacak.

Bu yeniay Aslan burcunun haritamızda bulunduğu alanda öyle bir ateş yangınını başlatacak ki, bunun geri dönüşü çok zor olacak. 
Makro kozmosta bunun etkilerini yangınlar ve tekrardan alevlenen salgınla hissetmeye başladık bile. 
Bu alev kendi iç dünyamızda da yıkacak doğru zannettiğimiz birçok şeyi.
Ama korkmayın.
Neptün'den gelen sekstil açı ilahi yardım alacağımıza işaret ediyor.
Yani zamanlar zannettiğimiz kadar da karanlık değil aslında.
Bu sadece bir süreç ve etkisi gelip geçecek.
Bunu bilen ve buna göre hareket eden herkes kazançlı çıkacak bu dönem.

☆☆☆

Yeniay gecesi kalbinizle başbaşa kalın.
Onunla dertleşin.
İsteklerini, arzularını, dertlerini dinleyin.
Size fısıldadıklarını ciddiye alın.

Sevgi merkezinizde olsun.
Ruhunuz huzurla dolsun.
İçinizdeki çocuk yaratıcı gücünü keşfetsin.

Her yeniay yeni bir başlangıçtır hayatımıza.
Her yeniay diriliriz ve her dolunay ölürüz.
Bu döngü asla şaşmaz ve her seferinde bizlere hayatın tükenmek bilmeyen bir değişimden ibaret olduğunu fısıldar. 
Bu yüzden değişimden korkmak manasız.
Onu kucaklamak gerek.

Bu yeniay bunu yapın!
İçinizdeki huzuru ve isyanı sevgiye dönüştürün ve bırakın bu enerji kalbinizi şifalandırsın.
Çünkü bu şifa size Sonbahar'da bağışıklık kazandıran tek şey olacak.

3 Ağustos 2020 | Kova burcunda dolunay


Kapımızda 11 derece Kova burcunda, Uranüs ile kare açıda olan bir dolunay bulunmakta. 
Huzursuz ve isyankâr bir enerji adeta gökkubbeden yeryüzüne iniyor olacak. 

İnsanın iç huzursuzluğu daima değişim göstergesidir. 
Bir olay damlaya damlaya göl olmuş, bardak son noktasına kadar taşmıştır.
Ve değişimin çanları kapımızı çalmaya başlar.

Kova burcu haritanızda hangi hanede bulunuyorsa o evin konularıyla ilgili bir isyan dolunay gecesi zirvesine ulaşacaktır. 
Bu birçoğumuz için bir aydınlanmayı beraberinde getirecek.
Bazı şeylerin değişmesi gerektiğini ve bunun için bizim bir şeyler yapmamız gerektiğini idrak edeceğiz.

Sessizce kendinizi gözlemleyin. 
Zirveye ulaşmaya hazırlanan duygunuzun ne olduğunu iyi hissedin. 
Çünkü her dolunay bir şifalanma ve arınmadır insanın ruhuna. 
Bu dolunay aynı zamanda özgürlük demek.
Yüklerden arınmak demek. 
Ama bunun için farkındalık gerek.

Öyle bir iki haftalık sürece giriyoruz ki, kimilerimiz ne gece uyuyabilecek, ne gündüz huzura erişebilecek. 
Bazılarımız anksiyete hissinin zirveye tırmandığını hissederken, bazılarımız da öfkesine yenik düşüp etrafındakilerden çıkaracak hıncını. 
______________________________

Kafamız darmaduman. 
Kalbimiz huzursuz.
Geleceğimiz belirsiz. 
______________________________

Hepimiz kendi küçük iç dünyamızda bu enerjilerle boğuşurken, makro kozmosta halkın isyan sesleri yükselebilir. 
Otoriteyi temsil eden Güneş Aslan'da, halkı temsil eden Ay Kova'da olduğu için bu çatışmanın kimler arasında gerçekleşeceği bariz ortada.

Kova eşitlik ister.
Hümanisttir.
Adalet için isyan eder.
Oysa günümüz dünyasında hiçbir alanda eşitlik yok şu anda.
Bu yüzden Amerika'da tekrardan alevlenen protestoların daha çok farklı versiyonlarını göreceğiz yeryüzünün çeşitli yerlerinde.
Çünkü tehdit ediliyor insanoğlu. 
Hem de dört bir köşeden.
Sıradan bir insansan sen,
Ne sağlıklı gıdaya ulaşabilirsin, ne suya, ne de sana konforlu bir hayat sunan paraya.
İşte bu sistem önümüzdeki yıllar içerisinde kendini bambaşka bir sisteme devredecek. 
Kova burcunda gerçekleşen her gökyüzü olayı bu değişimin sadece bir fragmanı. 
Bu dolunay da onlardan biri olacak.

☆☆☆

Einstein'ın dediği gibi, belirli bir bilinçteyken yaratılan sorun aynı bilinçle çözülemez. 
Değişim için bakış açınızı değiştirmeli ve farkındalık kazanarak bilinçlenmelisiniz. 
______________________________

Değişime direnç göstermeyin.
Yoksa hayat size direnç gösterir. 

Akışta kalan, geleceği öngörebilen, trendleri takip eden ve sezgileri kuvvetli olan daima kazanır.
Bu dolunay hepimizin bu yetenekleri geliştirmesi ve olacak olanların farkına varması dileğimle..

20 Temmuz 2020 | Yengeç burcunda yeniay


Pazartesi akşamı, 28 derece Yengeç burcunda bir yeniay gerçekleşecek. 
Güzel bir yeniay bizi bekliyor demek isterdim ama bu yıl güzel ve kolay olan şeyler pek olmayacak gibi gözüküyor.

Yengeç burcu dişil ve anaç bir burçtur. Bu yüzden bolluk ve bereketle ilgilidir. 
Ekonomik kriz yüzünden dünya çapında milyonlarca insanın evsiz, işsiz ve aç kalacağına dair tahminler yürütülürken hepimizin bu bolluk bereket enerjisine çok ihtiyacı var. 

Türkiye'de görüntülenen Neowise kuyruklu yıldızı da tam bu bolluk bereket ve refah konularıyla alakalıydı. 
Genelde bir kuyruklu yıldız eskiden beri felaket belirtisidir ama zamanında Bonatti bu kuyruklu yıldız için bolluk ve bereket getirir diye not düşmüş. 
Hep beraber dua edip bunun gerçek olmasını dileyelim ve adımlarımızı da bunun gerçek olabilmesi için atalım. Çünkü gerçekten çok zor zamanlar var kapımızın önünde. 
Semalarımızda çok güzel gözüktü bu kuyruklu yıldız ve bir daha 6800 yıl sonra onu tekrar görebileceğiz. 
Özel bir an'a şahitlik ediyoruz Temmuz ayı boyunca.
Dilerim bu kuyruklu yıldız her birimizin hayatına güzellikleri getirir ve bu süreci selametle atlatırız.
______________________

Bu yeniay Jüpiter, Plüton ve Satürn gezegenlerinin karşısında gerçekleşeceği için atılan yeni adımlara dikkat etmemiz gereken 2 haftalık bir zaman diliminden geçiyor olacağız. 
Bu iki hafta boyunca alacağınız kararlarda güzel gelişmeler olabileceği gibi, gecikmeler ve arka planda dönen karanlık oyunlar gündeme gelebilir. 
Saf niyetlerle yeni yolunuza çıkarken yapacağınız yeni başlangıcın çok da kolay bir başlangıç olmayacağının bilinciyle çıkmalısınız yolculuğunuza. 

Yeniay yengeç burcunda olacağı için biraz duygusalız bu aralar. 
Geleceğin belirsizliği ve sevdiklerimize zarar geleceğinin korkusu ve paniği var içimizde. 
Huzuru arzuluyor ve arıyoruz. 
Ama yeniayın karşısında konumlanan Satürn huzurlu günlerin pek de yakın olmadığını söylüyor. 
Zorluklar ve yıkımlar ama bir yandan da yeni bir şeyin inşası var önümüzde. 
Yani aslında sorumluluk üstlenip, bize düşen görevi yerine getirdikten sonra zannettiğimiz kadar da karanlık olmayacak yarınlar. 

Yeniay gökyüzü, bir yola çıkıyorsan eleştirilerin geleceğini bil ve sorumluluğunu üstlen, adımlarını bunun bilinciyle at, diye fısıldıyor olacak kulağımıza. 
Yani ekeceğiniz tohumların, emek vermeden güzel çiçekler açmasını beklemeyin. 
Önümüzde zor günler var ve sadece kendilerini bu günlere hazırlayanlar hak ettiklerine kavuşacaklar. 

☆☆☆

Beklentilerinizi mütevazi tutun bu ay. 
Duygularınızın dinleyicisi ama mantığınızın uygulayıcısı olun. 
Sorumluluk üstlenmekten ve gerçeklerin gözünün içine bakmaktan çekinmeyin. 
Çünkü hayal kurmanın hiç zamanı değil şu aralar.
Sancılı bir değişim sürecinin artık sadece eşiğinde değil içindeyiz. 
Hep beraber yeni bir bebeğin, yeni bir ekonomik sistemin doğuşuna önümüzdeki yıllarda şahitlik edeceğiz. 
Yapmamız gereken tek bir şey var. 
O da bunun farkında olmak. 
Bir daha uzun bir müddet Satürn, Jüpiter ve Plüton bir arada olmayacak. 
Hele bir daha böyle bir Kuyruklu yıldızı hiçbirimizin gözleri göremeyecek. 
Korkmak ve endişelenmek yanlış.
Çünkü değişime tanıklık edebilmek aslında güzel bir ayrıcalık. 

Dilerim bu yeniay hepimize ailemizdeki gerçek huzuru keşfettirir ve şimdiye kadar ölmüş olan 600.000 canın uğruna şu kısacık ömrümüzün kıymetini biliriz. 
Çünkü her şey bittiğinde elimizde diğer tarafa götürebileceğimiz tek şey ruhumuza giydirebileceğimiz sevgidolu anılarımızdan başka bir şey olmayacak. 
Bunun kıymetini idrak etmek için bu yeniay çok güzel bir zaman. 

5 Temmuz 2020 | Oğlak burcunda parçalı Ay tutulması



Parçalı Ay tutulması 5 Temmuz sabahı 13 derece Oğlak burcunda gerçekleşecek. 
Son yıllarda etkisi altında olduğumuz bir döngü nihayet bu Ay tutulmasıyla beraber kapanmaya hazırlanıyor.
Ay, Jüpiter, Satürn ve Plüton gezegenleri Oğlak burcunda bir stelyum oluşturuyorlar. 
Hepimizin hayatında bir zorlanma ve kısıtlanma var. 
Korkuyoruz gelecekten ve her şeyin belirsiz olmasından. 
İşte tam da böyle bir zamanda son noktayı koyma imkanını sunuyor olacak evren bizlere. 
Hem de çok güzel yardımlar aracılığıyla. 
Çünkü Ay Vega yıldızıyla kavuşumda, Güneş Sirius'un güzel etkisi altında, Uranüs ise tüm bunlara güzel bir açıda konumlanmakta. 

Babil'de Vega hayat kraliçesi olarak bilinirmiş. 
Yaratıcılık ve ilhamla ilişkilendirilen bir etkiyi doğurduğundan kişisel olarak güzel bir değişimden geçme imkanını vaat ediyor bizlere. 
Yani hepimize kendi hayatımızın kraliçesi olma imkanı veriliyor aslında. 
Gökkubbede parlayan ve güzelliğiyle bizleri büyüleyen Sirius ise, manevi etkileriyle bilinir. 
Bunlara etki eden Uranüs, kendisini iyi günlere hazırlayana olumlu bir değişim armağan edecek. 
Hem de herşey çok hızlı gelişecek. 

Son birkaç yıldır zamanımızı çalan, bize pek bir fayda sağlamayan bir döngüyü kapatıyoruz bu dolunay tutulmasıyla birlikte. 
Bu iki yıldız sayesinde iahi yardımlar yağacak yeryüzüne. 
Eğer ruhunuzla bağ kurabilirseniz maneviyatınızın güçlendiğini hissedeceksiniz.
_______________________

Tutulmayla birlikte önemli olan birkaç gökyüzü olayı daha var. 
Mars kendi yönettiği Koç burcuna geçti ve retro dönemiyle beraber 6 ay boyunca burda kalacak. 
Kış ve bahar boyunca zaman donmuş ve durmuş gibi hissettik. 
Herkes evine kapandı ve her şey yavaşladı.
Mars'la birlikte öyle bir sürece giriyoruz ki bu durağanlık bir son bulacak ama bu son buluş hiç tahmin edemediğimiz zorlukları da beraberinde getirecek. Çünkü bu süreç boyunca Oğlak burcundaki gezegenlere kare açıda konumlanarak bize geçmişi hatırlatıp, düzeltmeler yapmamızı isteyecek ve içimizdeki isyan enerjisini harekete geçirecek. 
Bu yüzden Amerika'daki olayların tüm dünyaya olan sıçraması devam edeceğe benziyor. 

Ateş yakıcı ve kavurucudur. 
Canımızı yakabildiği gibi, içimizdeki yaşam enerjimizi alevlendirerek bizi hayata geri döndürebilir. 
Ateş elementinin bu etkisini olumlu anlamda kullanabilecek olanlar son aylarda girmiş olduğumuz bitkisel hayattan kendilerini kurtarabilecekler. 

Mars'ın bu etkisini korkularınızı aşmak için kullanın.
Motive olmadığınız, yapamadığınızı ve hiçbir zaman için de başaramayacağınızı zannettiğiniz bazı konular tekrardan gündeme gelebilir. 
Süreç belli. 
Gelecek sisli. 
Bu yüzden alternatif çözüm yolları bulmak zorundayız. 
Yoksa bu tıkanıklık devam eder.

Tutulma haftası hem Merkür Güneşle kavuşuyor hem de ikincisini deneyimlediğimiz Jüpiter Plüton kavuşumunu yaşıyoruz. 
Beynimizde fikirler, aklımızda konuşan sesler yankılanıyor. 
Jüpiter ve Plüton birliktelikleri büyük servet göstergeleridir. 
Birçok iflas ve işten çıkarılma haberi duyuyoruz ama bir yandan da bu enerjinin farkına varanların arasından yeni milyonerler doğuyor ama tabiki onların hiçbirini duymuyoruz. 
Bu sürecin geleceğini bilen ve kendini hazırlayan herkes şu an çok şanslı bir konumda ve bu tutulma da onlara destek olmakta. 
Bu şanstan faydalanamamış olanlar içinse son fırsat kapıda. 

Zorlayıcı bir zaman ama fırsatları beraberinde getiren bir hafta.
Bu enerjiyi en iyi şekilde kullanabilmeniz dileğimle..