Bir Havva kızı olarak, yağmurlu bir mayıs gününde, sevgili annemin güvenli bedeninden ayrılıp, dünyayla buluşmaya karar vermişim.

Küçük, narin ve hassas bir çocukmuşum. Annemin ve babamın korunaklı dünyasında, dünyanın kötülüklerinden uzak kalarak büyümüşüm.

Hep sormuşum kendime, ben kimim? diye..

Küçüklüğümden beri gizemli ve mistik şeyler mıknatıs gibi beni kendilerine çekmiş. Bu dünyanın içinde ayrı, bilinmeyen bir gizem varmış ve o sadece bilgelik yolunu seçenlere verilecekmiş.
Bende ömrüm boyunca bilgelik okulunun sadık öğrencisi olmaya karar vermişim.

Avucumun içindeki çizgiler bir gün bana seslenmiş.
 'Beni oku, ben geçmişin ve geleceğininim', diye. Bende merak etmişim, elfabeyi öğrenmek için düşmüşüm yollara.

Yetmemiş bu bilgi bana, avucumun içindeki tepelerde gezegenler ne arıyor acaba diye sormuşum kendime. Ve nihayetinde astrolojiyle buluşmuşum bu yolda.

İçimdeki gökyüzünün dipsiz, derin okyanusuna dalmışım ve başlamışım karanlık diyarlardan geçerek sonsuz aydınlığı bulmaya. 

Bu arayışım son nefesime dek sürecek biliyorum..

--------------------------------

Kendimi bir astrolog yerine bir yıldız gözlemcisi olarak tanımlamayı daha uygun buluyorum.
Astroloji o kader derin bir okyanus ki, yüzdükçe bir yere varmaktan ziyade kendinizi kaybettiğinizi ve her derinlikte farklı bir katmanı keşfettiğinizi görüyorsunuz.
Ne zaman saçlarım kırlaşır, tenim buruşur, ruhum bilgeleşir.. işte anca o zaman kendimi bir usta olarak görebilirim bu ilim konusunda.

Yine de kimden eğitim aldığımı merak edenler var aranızda.
Tek bir hocam olmadı. Bir sürü kaynaktan beslendim ve beslenmeye de devam ediyorum.
Öğrenci hazır olduğunda üstat yetişir sözünü çok severim.

Bilgisine çok değer verdiğim ve astrolojide beni inanılmaz güzellikte bir derinliğe vardırdığı için minnet duyduğum Frank Felber, insanın tekamülünde ilerleyebilmesi için kendisini üstat kavramından uzaklaştırması gerektiğini savunur. Bu yüzden hiçbir hocaya veya ekole tabii değilim. Önüme çıkan her üstadın bilgisinden beslenen ama kendi yolunu kendi çizen biriyim.
Avusturya'dan Frank Felber, Türkiye'den Öner Döşer, Vedic astroloji konusunda Ernst Wilhelm ve Victor Di Cara ve Bulgar kökenli Lada Duncheva en çok sevdiğim hocalarım ama beni etkileyen çok daha fazla hocalarım ve rehberlerim oldu.

Şimdi ise Sahaj Popham, Seraphina Capranos ve Adriana Ayales ile yeni bir astroloji yolculuğuna çıktım. Bir yandan medikal astrolojiyi öğreniyorum bir yandan da otacılık eğitimi alıyorum.
Kim bilir gelecekte daha neler çıkacak karşıma..

...................................................................

William Lilly'nin o güzel bilge sözlerini rehberim olarak kullanmak için çıktım ben bu yolculuğuma.
Gökyüzüne olan sevdamı yeryüzüne indirmek benim en yüce görevim..

☆☆☆

Astroloji öğrencisine..

Öncelikle, Yaradan'ı düşün ve takdir et ve ona müteşekkir ol; mütevaziliğıni kaybetme; ve ne kadar derin ve üstün olursa olsun, hiçbir bilginin aklını başından alıp, hem gökteki hem yeryüzündeki her şeyi düzenleyen ve yöneten İlahi Gücü göz ardı etmene yol açmasına izin verme. Aksine, bilgin arttıkça, yüce Tanrı'nın gücünü ve bilgeliğini daha da fazla takdir et ve kendini Tanrı'nın lütfunu hak etmeye ada; ne kadar iman edersen, kendinden o kadar emin olacaksın; ve tanrıya ne kadar yakınlaşırsan, o kadar saf yargılarda bulunacaksın. Kibirden ve kendini beğenmişlikten uzak dur ve akılsız yaratıkların Tanrı'ya itaat etmedikleri, kendi mantıklarına ve tutkularına göre hareket ettikleri ya da mantıksız isteklerini Tanrı'nın iradesine teslim etmedikleri o eski zamanları hatırla. Ah ne yazık! Günahkârlık her yeri sardığında ve insanlar duygularına teslim olup, mantıklarını terk ettiklerinde, her yaratık, canlı ve zararlı şey asileşti ve Tanrı'nın emrine uymaz hale geldi. Sen Tanrı için ve onun prensipleri için dimdik dur; sonra da kendi asaletini düşün; yaratılan her şey, hem şimdikiler hem de gelecektekiler, bu amaca hizmet etmek için yaratılır. Tanrı bu amaç doğrultusunda insanda vücüt buldu: Tanrı sana ne ayrıcalıklar, haklar ve menfaatler sağladı? Sen derin düşüncelerinle yıldızların hareketlerini ve kadrini idrak edensin; Meleklerle konuşansın; tüm yaratıkları yöneten ve tüm şeytani güçlere boyun eğdiren Tanrı'nın takdirini kazanansın. Öyleyse, günahkârlığa kapılıp doğanı mahvetme ya da kendini böylesi nimetlere layık olmayacak hale düşürme, ya da bir kaç kusurlu zevk uğruna, Tanrı'nın korkusu aracılığıyla, sana bahşettiği yüce güç, zafer ve kutsallıktan mahrum kalma.
Tanrı'yı ve Tanrı'nın kulu olarak kendini düşündün; şimdi sana kendi başına uygulaman için vereceğim öğütleri kavra. Her gün gökyüzüyle irtibata geçtiğin, zihnini ilahi varlığın imgesine göre eğit ve biçimlendir; tüm erdem lütuflarını öğren; bu konuda yeteri kadar bilgi sahibi ol; insancıl, nazik, sevecen ol; insanlar sana rahatça ulaşabilsinler; zavallı insanları sert bir yargıyla korkutup üzme; böylesi durumlarda kaderlerini kademe kademe ögrenmelerine imkan tanı; Tanrı'nın onlar hakkındaki yargılarını değiştirmesi için, bu insanları Tanrı'nın çağrısına yönelt; alçakgönüllü ol; eğitimli, uygar, ağırbaşlı insanlarla ilişki kur; başkaların varlıklarına göz dikme; fakirlere para ver hem de bedava yargıda bulun; hiç bir dünyevi zenginliğin seni hatalı yargılara sürüklemesine ya da sanatın olan bu ilahi bilime gölge düşürmesine izin verme. İyi insanları sev; bu sanatı icra eden insanları takdir et. Genel kanıyla ters düşebilecek yargılarda bulunmaktan çekinme. Kendine uygun bir eş seç; çok sayıda arkadaşın olmasından neşe duy; mahkemelerden ve anlaşmazlıklardan uzak dur; aşırıya kaçma ve her bilimi öğrenmeye kalkışma; inançlı ve karalı ol; inancına bağlı kal ve dostun da olsa düşmanın da olsa kimsenin sırlarını ortaya dökme. Herkese iyi yaşamalarını öğütle; sen de insanlara iyi örnek ol; dönemin modasına kapılma; anavatanını sev, düşmanın bile olsa kimseyi azarlama; hakkında kötü konuşulsa bile sinirlenme; Tanrı hiç bir günahı cezasız bırakmaz; tüm kötülüklerin öcünü alır.

- William Lilly -
1647