ALFA KUŞAĞI | PLÜTON'U OĞLAK BURCUNDA OLAN NESİL

Eylül 20, 2022

 

Her geçen gün büyük reset projesine biraz daha yakınlaşırken aslında 2012'de ilk alfa bebeklerinin doğuşuyla gerçekleşen büyük reset hakkında bahsetmek istiyorum. Sonuçta bu bebeklere boşuna alfa denmedi. Plüton'u Yay burcunda olan Z kuşağı, alfabenin son harfiyle aslında bir sonun geldiğinin haberini vermekteydi. Peki bu son neydi ve 2012'den beri doğan alfa bebekleri neden yeni bir başlangıcı sembolize ediyordu? Gelin birlikte bu yeni jenerasyonu keşfedelim..

2012 yılını hatırlayanlar vardır. Maya takviminin son bulmasıyla Mayaların hiçbir zaman söylememiş olduğu kıyamet haberleriyle gündem çalkalanmıştı. Aslında Mayalar sadece yeni bir zamanın başladığının haberini vermişlerdi ve bu zamanı başlatacak olan ilk alfa bebekleri o yıl içerisinde doğmaya başladılar ve 2025 yılına kadar da doğmaya devam edecekler. 

Alfa bebeklerini doğuranlar çoğunlukla Plüton'u Akrep burcunda olan Y kuşağı. Plüton'u Akrep burcunda olan neslin en büyük özelliği yıkımı gerçekleştiren ve buna tanıklık eden nesil olmaları. Ekonomi, siyasi ve sosyal tüm yaşanılanların en karanlık tarafını gördükleri için bu nesil yalanı ve manipülasyonu sıfır toleransla karşılıyor. Yani Y kuşağı bebeklerini aydın ve köle sisteminden uzak bir şekilde yetiştiriyor. Çünkü olup bitenin arkasındaki şeytani sistemin ve verdiği zararların çok iyi farkındalar. Kendileri kuşkucu oldukları için bebeklerini bu şeytani sistemden mümkün mertebe uzak tutarak büyütüyorlar. 

Plüton'u Akrep burcunda olan nesli, anne ve babaları olarak tercih eden alfa kuşağının ise Plüton'u bilge Satürn'ün yönettiği Oğlak burcunda. Oğlak burcu toprak elementine mensup olarak doğal bir düzeni yani doğaya yakın olanı yaratmayı sembolize eder. Kurallara çok değer verir ama bunlar insanın değil, evrenin var oluş kurallarıdır. Yani Oğlak aslında ilahi düzeni yeryüzünde sabitleştiren bir enerjidir. İstenilen ve arzulananı değil, olması gerekeni tezahür eder. 

Daha önceki bir yazımda Katharların topluluğundan ve ölüm döşeğindeki üstatlarının ettiği yeminden bahsetmiştim. Bu yeminde 700 yıl sonra gerçekleşecek olan bir kehanetten bahsediliyordu. Bu kehanet üstat bilgelerin 2000'li yıllarda tekrardan dünyaya doğacağıyla ilgiliydi. Bunun gerçek olup olmadığını bilemen ama sanki alfa kuşağı bu kehaneti gerçekleştirmiş gibi gözüküyor. Çünkü Plüton'u Oğlak burcunda olan nesil üstat ve peygamberlerin frekans ve enerjilerine sahip olarak doğuyorlar. Yani bu bu çocuklar ilk defa bu dünyaya gelmiyorlar. Binbir zorluk yaşadıkları ve her şeyin gerçek yüzünü gördüklerı geçmiş yaşam tecrübelerine sahipler ve tüm bu kadim bilgiyi tekrardan su yüzeyine çıkartmak için bu zamanda enkarne olmayı tercih ediyorlar. Bir önceki kuşakların sahip oldukları bağımlılık enerjisine de sahip değiller. Yani büyüdüklerinde hiçbir şeye karşı bir bağımlılık geliştirmeyecek tam tersine muazzam bir sevginin yeryüzünde yayılmasına neden olacaklar. Unutmayalım ki, alfa kuşağı aynı zamanda Neptün'ü Balık burcunda olan kuşak. Bu çocuklar özel ruhsal yeteneklere sahipler. 6. hisleri, empati yetenekleri ve daha bilmediğimiz birçok ruhsal, psişik yeteneklerle donatılarak dünyamıza geliyorlar. Kısacası  ruhları bilge, zihinleri akıllı, kalpleri ise merhamet ve koşulsuz sevgiyle dolu. Bu nesil 20'li yaşlara geldiğinde Gaia dev bir bilinç sıçraması yaşayacak. Daha doğrusu doğa ana zaten bu frekansta bizi bekliyor sadece insanlık olarak hala korku frekansında yaşamaya devam ediyoruz ve alfa kuşağı bizim asıl kurtarıcımız olacak. 2045 yılı bunun miladı. 

Bir yandan büyük reset projesi, bir yandan küçücükün çocuklara bile enjekte ettirilen ne olduğu bilinmeyen sıvı paniği derken alfa kuşağından pek umitli değildim ta ki bu bilgileri öğrenene dek. 

Yeni doğan çocukların teknolojiyle aralarının bu kadar iyi olması hatta neredeyse bağımlılık derecesinde teknolojiye meraklı olmaları beni çok ürkütüyordu. Ama diğer kuşaklardan  farklı olarak sevgi frekansıyla doğuyor olmaları bu konuda o kadar da çok endişelenmememiz gerektiğini bana kanıtladı. Sonuçta bu kuşağın bir kısmı Uranüs Koç ve Uranüs Boğada doğuyor. Yani girişimci ve doğacı çocuklar yetişmekte ve büyüdüklerinde doğaya teknolojiyle hizmet eden yetişkinler olacaklar. Zaten belki fark etmişsinizdir bu neslin oynamayı en çok sevdiği oyun minecreaft. Bu oyunun onlara öğrettiği çok ilginç şeyler var mesela hayatta kalmak için kaynaklar toplamak, yeni yapılar inşa etmek, yaratıklarla savaşmak gibi. Tüm bunlar Oğlak burcunun sembolizmasıdır ve onları şu anki toplumsal değişime hazırlıyor. Bu çocuklar minecraft oyununda resmen zor koşullarda hayatta kalabilmek için gerekli becerileri kazanıyorlar bu yüzden bu oyuna bu kadar bağımlılık derecesinde aşıklar. 

Mars'ı ısıtıp, yaşanılır hale getirmek için kutuplarımıza nükleer bomba atmanın hayaliyle yaşayan sahte dahi, ahriman Elon Musk gibilerine nazaran bu çocuklar mahvolmanın eşiğinde olan doğa ve tabiatin da kurtarıcıları olacaklar. Kısacası kıyamete her an hazır olan ve korkunç felaketlerde, toplumsal karmaşalarda bile hayatta kalmayı başaracak kocaman bir bilgeler topluluğu yetişiyor aramızda. 

Aslında geçmişe dönüp baktığımızda ve 240 yıl kadar geriye gittiğimizde Plüton'u Oğlak burcunda olan ve o yıllarda 20'li 30'lu 40'lı  yaşlarında olan benzer bir jenerasyonla karşılaşıyoruz. O zamanki tarih sahnesinde yine toplumsal dönüşüm, kan ve savaş var. Bilmeyenler için o zamanki kraliyetlerin yıkılış temelini atan Fransız İhtilalinden bahsediyorum. O zamanki nesil bugünkü demokrasinin mihenk taşlarını oluşturdu. Günümüzde demokrasi yozlaştığı için şimdi tekrar Plüton Oğlak hanesinde sahnede ve bu nesil aracılığıyla yeni bir dünya düzeni kuracak. 

Biliyorum şu an alfa bebeklere sahip olan anne ve babalar kendilerini çok kötü hissediyor ve çocuklarının geleceği için endişeleniyorlar. Bu yazımı onlara umut olsun diye kaleme almak istedim. Bir Plüton Akrep kuşağa olarak bu korku ve endişeleri kemiklerime kadar hissediyorum ama bu kadar korkunç ve değişimlere gebe olan değişim çağına rağmen bu üstatların aramıza doğmalarına sağlayan tüm ebeveynleri cesaretlerinden ötürü kutluyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki bu yeni çağ bebeklerini doğurup büyütüyorsunuz. Sakın onların gelecekleri hakkında endişelenmeyin çünkü bu özel bebekler hiçbir şey yapmasalar da sadece enerjisel olarak bu dünyada var olarak mucizeler yaratacak ve bize nasıl olmamız gerektiğini hatırlatacaklar. Alfa kuşağı yepyeni bir düzen kuracak ve toplumları, sosyal yaşantıyı adeta sıfırdan oluşturacak. Bu çocuklar yeni dünya düzenini kuracak ama bu düzen kürelselcilerin bize dayattığı düzenden çok daha farklı olacak.

Pandemi, ekonomik kriz, resesyon derken bu çocuklar korkunç sıkıntıların var olduğu bir dünyaya gelmeyi tabiki de bilerek seçiyorlar. 3. dünya savaşının çıkması ve insanlığın yok olması için bu kadar büyük bir çaba sarfedilirken kim böyle bir dünyaya doğmak ister ki? diye düşünebiliriz. Sonuçta bu kadar korkunç bir dünyaya en son Plüton'u Yengeç burcunda olan nesil gözünü açmıştı. Onlar iki dünya savaşını ve büyük buhranı birden yaşadılar ve çok büyük darbeler aldılar. Ama unutmayalım Yengeç burcu duygusaldır. Tam karşısında yer alan Oğlak burcu ise tam tersine mantık odaklı, pratik ve akıllı bir burçtur. Ayrıca Oğlak öncü burçların ve toprak elementinin son burcu olduğu için yüksek mertebedeki bir olgunluğu taşır. İşte bu çocuklar bu olgunlukla dünyaya geliyorlar. Çağın tüm karanlık taraflarından haberdarlar ama bunu nasıl değiştireceklerini de çok iyi biliyorlar ve bunu Satürn'ün yardımıyla çok yavaş, sessizce ve bilgece başaracaklar. Büyük büyük büyük babalarının vatan ve aileyi korumak için savaş meydanlarında çektikleri acılarn bilinciyle doğdukları için bu enerjilerin kendilerini tekrarlamasına asla izin vermeyecekler. Eğer olur da Doğa Ana ahrimanik güçleri yok etmek için dünyayı felaketlerle sarsmaya karar verirse bu nesil bize hayatta kalmayı, sıfırdan başlamayı ve yeni toplumsal düzenler kurmayı öğretecek. 

Bu neslin başlangıçta en çok zorlandığı şey içine doğdukları sistemde kendilerine ait olan yeri bulmak olacak. Sonuçta bu çocuklar LGTB vs gibi birçok topluluğun yarattığı sosyal düzen içindeki kırılmaların içine doğuyorlar. Dünyaya onların gözünden bakarsak her şeyin ne kadar karmaşık göründüğünü görebiliriz. Sonuçta bu çocukların bazıları sıradan anne ve babalara bile sahip değiller. Çoğu ya sadece anne tarafından büyütülüyor ve baba rolünün yoksunluğunu yaşıyor. Bazıları ise iki anneye veya iki babaya sahip. İşin içerisine kiralık rahimleri, taşıyıcı anneleri ve sperm bankalarını da eklersek iş iyice karmaşık hale geliyor. Kısacası abuk subuk bir toplumsal düzende ve birbiryle savaşan sosyal grupların içinde yaşıyoruz. İşte alfa çocukları bütün bu karmaşıklığa ilahi bir düzen getirmek yani bize sağlam bir ayar çekmek için geliyorlar. 

Bu arada yazımda alfa kuşağından bahsettim ve 2012'den beri aramızdalar dedim ama aslında Plüton Oğlak burcuna 2008'de geçti. Alfa kuşağıyla Plüton'u Oğlak burcunda olan nesil benim gözümde yine de aynı özelleliklere sahipler bu yüzden yazımda ikisini bir tuttum. 

Dilerim bu kuşak bizim kurtarıcımız olur aksi taktirde gidişat hiç parlak değil. Ama her zaman dediğim gibi umut en son ölen şeydir ve bu yazımı kaleme alırken bu umut resmen bana inanılmaz güçlü bir hissiyat verdi. Bedenlenen ahrimana yani deccale karşı yaratıcı kocaman bir Alfa ordusu hazırlıyor. Aslında hangi tarafın kazanacağı sizce de çok bariz belli değil mi? 

You Might Also Like

0 yorum

ALFA KUŞAĞI | PLÜTON'U OĞLAK BURCUNDA OLAN NESİL

 

Her geçen gün büyük reset projesine biraz daha yakınlaşırken aslında 2012'de ilk alfa bebeklerinin doğuşuyla gerçekleşen büyük reset hakkında bahsetmek istiyorum. Sonuçta bu bebeklere boşuna alfa denmedi. Plüton'u Yay burcunda olan Z kuşağı, alfabenin son harfiyle aslında bir sonun geldiğinin haberini vermekteydi. Peki bu son neydi ve 2012'den beri doğan alfa bebekleri neden yeni bir başlangıcı sembolize ediyordu? Gelin birlikte bu yeni jenerasyonu keşfedelim..

2012 yılını hatırlayanlar vardır. Maya takviminin son bulmasıyla Mayaların hiçbir zaman söylememiş olduğu kıyamet haberleriyle gündem çalkalanmıştı. Aslında Mayalar sadece yeni bir zamanın başladığının haberini vermişlerdi ve bu zamanı başlatacak olan ilk alfa bebekleri o yıl içerisinde doğmaya başladılar ve 2025 yılına kadar da doğmaya devam edecekler. 

Alfa bebeklerini doğuranlar çoğunlukla Plüton'u Akrep burcunda olan Y kuşağı. Plüton'u Akrep burcunda olan neslin en büyük özelliği yıkımı gerçekleştiren ve buna tanıklık eden nesil olmaları. Ekonomi, siyasi ve sosyal tüm yaşanılanların en karanlık tarafını gördükleri için bu nesil yalanı ve manipülasyonu sıfır toleransla karşılıyor. Yani Y kuşağı bebeklerini aydın ve köle sisteminden uzak bir şekilde yetiştiriyor. Çünkü olup bitenin arkasındaki şeytani sistemin ve verdiği zararların çok iyi farkındalar. Kendileri kuşkucu oldukları için bebeklerini bu şeytani sistemden mümkün mertebe uzak tutarak büyütüyorlar. 

Plüton'u Akrep burcunda olan nesli, anne ve babaları olarak tercih eden alfa kuşağının ise Plüton'u bilge Satürn'ün yönettiği Oğlak burcunda. Oğlak burcu toprak elementine mensup olarak doğal bir düzeni yani doğaya yakın olanı yaratmayı sembolize eder. Kurallara çok değer verir ama bunlar insanın değil, evrenin var oluş kurallarıdır. Yani Oğlak aslında ilahi düzeni yeryüzünde sabitleştiren bir enerjidir. İstenilen ve arzulananı değil, olması gerekeni tezahür eder. 

Daha önceki bir yazımda Katharların topluluğundan ve ölüm döşeğindeki üstatlarının ettiği yeminden bahsetmiştim. Bu yeminde 700 yıl sonra gerçekleşecek olan bir kehanetten bahsediliyordu. Bu kehanet üstat bilgelerin 2000'li yıllarda tekrardan dünyaya doğacağıyla ilgiliydi. Bunun gerçek olup olmadığını bilemen ama sanki alfa kuşağı bu kehaneti gerçekleştirmiş gibi gözüküyor. Çünkü Plüton'u Oğlak burcunda olan nesil üstat ve peygamberlerin frekans ve enerjilerine sahip olarak doğuyorlar. Yani bu bu çocuklar ilk defa bu dünyaya gelmiyorlar. Binbir zorluk yaşadıkları ve her şeyin gerçek yüzünü gördüklerı geçmiş yaşam tecrübelerine sahipler ve tüm bu kadim bilgiyi tekrardan su yüzeyine çıkartmak için bu zamanda enkarne olmayı tercih ediyorlar. Bir önceki kuşakların sahip oldukları bağımlılık enerjisine de sahip değiller. Yani büyüdüklerinde hiçbir şeye karşı bir bağımlılık geliştirmeyecek tam tersine muazzam bir sevginin yeryüzünde yayılmasına neden olacaklar. Unutmayalım ki, alfa kuşağı aynı zamanda Neptün'ü Balık burcunda olan kuşak. Bu çocuklar özel ruhsal yeteneklere sahipler. 6. hisleri, empati yetenekleri ve daha bilmediğimiz birçok ruhsal, psişik yeteneklerle donatılarak dünyamıza geliyorlar. Kısacası  ruhları bilge, zihinleri akıllı, kalpleri ise merhamet ve koşulsuz sevgiyle dolu. Bu nesil 20'li yaşlara geldiğinde Gaia dev bir bilinç sıçraması yaşayacak. Daha doğrusu doğa ana zaten bu frekansta bizi bekliyor sadece insanlık olarak hala korku frekansında yaşamaya devam ediyoruz ve alfa kuşağı bizim asıl kurtarıcımız olacak. 2045 yılı bunun miladı. 

Bir yandan büyük reset projesi, bir yandan küçücükün çocuklara bile enjekte ettirilen ne olduğu bilinmeyen sıvı paniği derken alfa kuşağından pek umitli değildim ta ki bu bilgileri öğrenene dek. 

Yeni doğan çocukların teknolojiyle aralarının bu kadar iyi olması hatta neredeyse bağımlılık derecesinde teknolojiye meraklı olmaları beni çok ürkütüyordu. Ama diğer kuşaklardan  farklı olarak sevgi frekansıyla doğuyor olmaları bu konuda o kadar da çok endişelenmememiz gerektiğini bana kanıtladı. Sonuçta bu kuşağın bir kısmı Uranüs Koç ve Uranüs Boğada doğuyor. Yani girişimci ve doğacı çocuklar yetişmekte ve büyüdüklerinde doğaya teknolojiyle hizmet eden yetişkinler olacaklar. Zaten belki fark etmişsinizdir bu neslin oynamayı en çok sevdiği oyun minecreaft. Bu oyunun onlara öğrettiği çok ilginç şeyler var mesela hayatta kalmak için kaynaklar toplamak, yeni yapılar inşa etmek, yaratıklarla savaşmak gibi. Tüm bunlar Oğlak burcunun sembolizmasıdır ve onları şu anki toplumsal değişime hazırlıyor. Bu çocuklar minecraft oyununda resmen zor koşullarda hayatta kalabilmek için gerekli becerileri kazanıyorlar bu yüzden bu oyuna bu kadar bağımlılık derecesinde aşıklar. 

Mars'ı ısıtıp, yaşanılır hale getirmek için kutuplarımıza nükleer bomba atmanın hayaliyle yaşayan sahte dahi, ahriman Elon Musk gibilerine nazaran bu çocuklar mahvolmanın eşiğinde olan doğa ve tabiatin da kurtarıcıları olacaklar. Kısacası kıyamete her an hazır olan ve korkunç felaketlerde, toplumsal karmaşalarda bile hayatta kalmayı başaracak kocaman bir bilgeler topluluğu yetişiyor aramızda. 

Aslında geçmişe dönüp baktığımızda ve 240 yıl kadar geriye gittiğimizde Plüton'u Oğlak burcunda olan ve o yıllarda 20'li 30'lu 40'lı  yaşlarında olan benzer bir jenerasyonla karşılaşıyoruz. O zamanki tarih sahnesinde yine toplumsal dönüşüm, kan ve savaş var. Bilmeyenler için o zamanki kraliyetlerin yıkılış temelini atan Fransız İhtilalinden bahsediyorum. O zamanki nesil bugünkü demokrasinin mihenk taşlarını oluşturdu. Günümüzde demokrasi yozlaştığı için şimdi tekrar Plüton Oğlak hanesinde sahnede ve bu nesil aracılığıyla yeni bir dünya düzeni kuracak. 

Biliyorum şu an alfa bebeklere sahip olan anne ve babalar kendilerini çok kötü hissediyor ve çocuklarının geleceği için endişeleniyorlar. Bu yazımı onlara umut olsun diye kaleme almak istedim. Bir Plüton Akrep kuşağa olarak bu korku ve endişeleri kemiklerime kadar hissediyorum ama bu kadar korkunç ve değişimlere gebe olan değişim çağına rağmen bu üstatların aramıza doğmalarına sağlayan tüm ebeveynleri cesaretlerinden ötürü kutluyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki bu yeni çağ bebeklerini doğurup büyütüyorsunuz. Sakın onların gelecekleri hakkında endişelenmeyin çünkü bu özel bebekler hiçbir şey yapmasalar da sadece enerjisel olarak bu dünyada var olarak mucizeler yaratacak ve bize nasıl olmamız gerektiğini hatırlatacaklar. Alfa kuşağı yepyeni bir düzen kuracak ve toplumları, sosyal yaşantıyı adeta sıfırdan oluşturacak. Bu çocuklar yeni dünya düzenini kuracak ama bu düzen kürelselcilerin bize dayattığı düzenden çok daha farklı olacak.

Pandemi, ekonomik kriz, resesyon derken bu çocuklar korkunç sıkıntıların var olduğu bir dünyaya gelmeyi tabiki de bilerek seçiyorlar. 3. dünya savaşının çıkması ve insanlığın yok olması için bu kadar büyük bir çaba sarfedilirken kim böyle bir dünyaya doğmak ister ki? diye düşünebiliriz. Sonuçta bu kadar korkunç bir dünyaya en son Plüton'u Yengeç burcunda olan nesil gözünü açmıştı. Onlar iki dünya savaşını ve büyük buhranı birden yaşadılar ve çok büyük darbeler aldılar. Ama unutmayalım Yengeç burcu duygusaldır. Tam karşısında yer alan Oğlak burcu ise tam tersine mantık odaklı, pratik ve akıllı bir burçtur. Ayrıca Oğlak öncü burçların ve toprak elementinin son burcu olduğu için yüksek mertebedeki bir olgunluğu taşır. İşte bu çocuklar bu olgunlukla dünyaya geliyorlar. Çağın tüm karanlık taraflarından haberdarlar ama bunu nasıl değiştireceklerini de çok iyi biliyorlar ve bunu Satürn'ün yardımıyla çok yavaş, sessizce ve bilgece başaracaklar. Büyük büyük büyük babalarının vatan ve aileyi korumak için savaş meydanlarında çektikleri acılarn bilinciyle doğdukları için bu enerjilerin kendilerini tekrarlamasına asla izin vermeyecekler. Eğer olur da Doğa Ana ahrimanik güçleri yok etmek için dünyayı felaketlerle sarsmaya karar verirse bu nesil bize hayatta kalmayı, sıfırdan başlamayı ve yeni toplumsal düzenler kurmayı öğretecek. 

Bu neslin başlangıçta en çok zorlandığı şey içine doğdukları sistemde kendilerine ait olan yeri bulmak olacak. Sonuçta bu çocuklar LGTB vs gibi birçok topluluğun yarattığı sosyal düzen içindeki kırılmaların içine doğuyorlar. Dünyaya onların gözünden bakarsak her şeyin ne kadar karmaşık göründüğünü görebiliriz. Sonuçta bu çocukların bazıları sıradan anne ve babalara bile sahip değiller. Çoğu ya sadece anne tarafından büyütülüyor ve baba rolünün yoksunluğunu yaşıyor. Bazıları ise iki anneye veya iki babaya sahip. İşin içerisine kiralık rahimleri, taşıyıcı anneleri ve sperm bankalarını da eklersek iş iyice karmaşık hale geliyor. Kısacası abuk subuk bir toplumsal düzende ve birbiryle savaşan sosyal grupların içinde yaşıyoruz. İşte alfa çocukları bütün bu karmaşıklığa ilahi bir düzen getirmek yani bize sağlam bir ayar çekmek için geliyorlar. 

Bu arada yazımda alfa kuşağından bahsettim ve 2012'den beri aramızdalar dedim ama aslında Plüton Oğlak burcuna 2008'de geçti. Alfa kuşağıyla Plüton'u Oğlak burcunda olan nesil benim gözümde yine de aynı özelleliklere sahipler bu yüzden yazımda ikisini bir tuttum. 

Dilerim bu kuşak bizim kurtarıcımız olur aksi taktirde gidişat hiç parlak değil. Ama her zaman dediğim gibi umut en son ölen şeydir ve bu yazımı kaleme alırken bu umut resmen bana inanılmaz güçlü bir hissiyat verdi. Bedenlenen ahrimana yani deccale karşı yaratıcı kocaman bir Alfa ordusu hazırlıyor. Aslında hangi tarafın kazanacağı sizce de çok bariz belli değil mi?