YARATILIŞ HİKAYEMİZ 4 SOY | 4 IRK & GÜNÜMÜZ

Aralık 04, 2023

Hz. Adem'in yasaklı elmayı yemesi, yasaklı soy ve uzaylılar hakkında birkaç yazı yazdıktan sonra, soylara ve yeryüzündeki farklı ırklara bir açıklık getirmek istedim. Bu konu biraz karmaşık bir konu ama yine de anlaşılır olması açısından açıklayıcı olmaya çalışacağım. 

Bildiğiniz üzere tuhaf bir savaş içerisindeyiz. Birçok farklı cepheden insanlık savaşı veriyoruz. Özellikle müslümanlar olarak verdiğimiz savaş çok daha ağır gibi hissediyorum ve bunun nedenlerini geçmişimizden okuyabiliyorum. 

Dünya üzerinde yaratılan ilk ırk Türk ırkıdır. Bu yüzden Türk'lerin Mu'nun çocukları olduğu söylenir. Bunu Atatürk de bildiği için Tahsin Mayatepek'i görevlendirmiş ve unutulan gerçeklerin tekrardan su yüzeyine çıkması için çabalamıştır. Burada Türk ırkı dediğimizde bu ırk sadece günümüz Türk'lerinden ibaret değildir. Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu toprakları, Kuzey Afrika, Amerikan yerlileri olan Kızılderililer ve bütün Latin Amerika ülkelerinin insanları gibi 10 binlerce yıldır yaşayan ırklar Mu'nun çocuklarıdır ve soyları yeryüzünde yaratılan ilk insan olan Adem'e dayanır. Bu ırk dünyalı bir ırktır yani doğayla birdir. Pagandır ve şamandır. Ne varki bu soy yeryüzündeki en kadim ırk olmasına rağmen unutulmuş bir soydur. Tarih bize Türk'lerin ilk insanlar olduğunu söylemez. Bunun birçok farklı sebebi vardır. Gerçeklerin ortaya çıkmaması ilk neden iken, Türkler'in göçebe olarak, dünyanın dört bir yanına dağılmış olması da bir farklı bir nedendir. Bir diğer neden ise doğaya olan saygı ve sevgidir. Türkler büyük yapıtlar inşa etmek yerine doğananın onlara sunduğu kadarını kabul etmiş ve azla yetinmiş, doğayı asla tahrip etmemiştir. Tıpkı Kızılderili'lerden bildiğimiz gibi. Bu yüzden de günümüze Türk piramitleri haricinde (ki bunlar gizli tutulmaktadır) herhangi bir yapı, kanıt kalmamıştır.

Bu soy yeryüzünde mutlu mesut yaşarken ortaya kökeni Mars gezegeni olan beyaz ırk ortaya çıkar. Bu ırk Ari ırktır ve yüksek teknolojiye sahiptir. Dünyaya gelişleri de bu yüksek teknoloji sayesinde gerçekleşir. Bu soy günümüz Arktik bölgelere yerleşir ve iklim değişiklikleri nedeniyle buzlanma arttığından dört bir yana göç etmek zorunda kalır. Çoğunlukla da Atlantis kıtasına yerleşirler. Ama Atlantis'liler koloni kurmayı sevdiklerinden Atlantis döneminde Mısır'da koloni oluşturdukları gibi, Tibet'de Brahman sınıfını oluşturur ve Veda metinlerini yazarlar. Bu bize neden Tibet'de insanlığın kökenine ve dünyanın tarihine dair bütün kadim bilgilerin gizli tutulduğunu açıklar. 

Beyaz tenli olan Ari ırkı oluşturan Atlantis'lileri günümüzde ikiye ayırmamız gerekiyor. Çünkü günümüz koşullarını göz önünde bulundurduğunuzda Ari ırkın ikiye ayrıldığını görürsünüz. Bu ayrılışı taşçılar ve kağıtçılar olarak okuyabiliriz. Yani Black Rock şirketiyle dünyayı yöneten, Töton şövalyelerine bağlı olan Amerika ve kağıtçılar olarak bilinen yani bankaları elinde tutup, istedikleri gibi bastıklatı paralarla dünyayı yönetmeye çalışan Anglo Saxon-Rothschild ailesi kökenli İngiltere. Tabiki kurgu bundan çok daha derin ama kısaca oyun kurucularını bu şekilde gruplandırabiliriz. Bu farkı Amerika'nın kendisini New Atlantis olarak görmesiyle ve gücünü hiçbir zaman yitirmemiş olan Rus Ari ırkı arasında da gözlemliyoruz. Bunun cephesini de Rus-Ukrayna savaşı üzerinden yaşıyoruz.

Nedir bu Ari ırkın alıp veremediği? diye soruyor olabilirsiniz. Aslında cevabını bir önceki yazılarımda vermiştim. Ari ırk dünya dışı kökeniyle kendisini yeryüzündekilerden daha üstün görüyor. Kendi ırkının çoğalmasını ve ebediyete kadar var olmasını isterken, diğer ırkların varlığını bir tehdit olarak algılıyor. Ari ırk atasının Marsiyen olduğunu bildiği için yeryüzünde doğayla huzur içerisinde yaşayan ilk yaratılmış ırka karşı düşmanlık beslediği gibi bu ırkı yok etmek için elinden geleni yapıyor. Çünkü ona göre medeniyeti, sanatı, bilimi ve kültürü getiren ve öğreten kendisi. Evet dünyaya tüm bunları beyaz ırk getirdi. Neden Arap alimler Avrupa karanlık Ortaçağını yaşarken tüm icatları ve bilimi Ortaçağ Avrupa'sıyla paylaşırken "bilim ve teknoloji şeytan işidir" diyerek ellerini ayaklarını bu alandan geri çektiler sizce? Avrupa'nın Altın çağında, Rönensans'ında Arap alimlerinin icatları yatarken neden İslam alimleri teknolojiden uzak kalıp gerilemeyi tercih ettiler? 

Çünkü teknolojinin getireceği korkunç karanlıkların farkına varmışlardı. Bunun ucunda solucan deliklerinin kurcalanacağını, farklı boyut kapılarının açılıp, cinlere beden kazandırılacağını, yecüc ve mecüc'ün yeryüzünü istila edeceklerini yani yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceğini hissetmişlerdi. Çünkü kökenlerinde, DNA'larında topraktan yaratılan Adem'in kanı vardı. Yani onların sahip çıkmaları gereken bir miras, bir kök ırk, bir dünya vardı. Gaia/Umay diyoruz ona ve o şu an istila altında. Bazılarımız bunun farkında, bazılarımız ise hala uyumakta. Uyanabilmemiz için soyların bu karmaşasını iyi bilmemiz gerekiyor. Türk soyu ve Ari ırktan sonra iki soy daha geldi aramıza. Siyah tenliler ve Çinli, Japon olarak bildiğimiz sarı ırk. 

Her ırk Rab tarafından yeteneklerle donatıldı. Sarı ırka verilen yetenek geleneklere sahip çıkmak ve birlik olmaktı. Sarı ırk en son yaratılan ırk olmasına rağmen kadim bir ırk olarak bilinir. Geleneksel Çin tıbbı mesela kadim bir tıp sistemidir. Çin ve Japon gelenekleri saptırılmamıştır. Bu topluluklar miraslarına sahip çıkarak, gelenek ve göreneklerini günümüze kadar getirmiş ve saygılı bir şekilde, eşit olarak nasıl yaşanması gerektiğini insanlığa öğretmış ve öğretmeye de devam etmektedir. 

Siyah ırk ise bereketin yani gerçek sürdürülebilirliğin ırkıdır. Onların misyonu yok etmeden var edebilmekle ilgilidir. Bu yüzden Afrika'lılar dirençlidir, zor koşullarda bile başarı gösterirler. Ama maalesef hakkı en fazla yenen ve kendi gerçekliklerini yaşayamayan bir ırk olduklarını da söyleyebiliriz. Onca yeraltı ve yerüstü zenginliğine sahip olan, koskoca bir kıtada yaşarken, beyaz ırk tarafından yüzlerce yıldır sömürülen bir ırktan bahsediyoruz. Sizce de adalet zamanı gelmedi mi? Sizce de beyaz adam çaldıklarını artık geri vermesi gerektiği zamana gelmedi mi? 

Bu ırklar meselesi hiç güzel olmayan bir konu. Çünkü hiçbirimiz birimizden daha üstün değiliz. Ayrıca bu 4 kök ırkın soyları birbiriyle çoktan karıştı. Mesela Türk ırkı ilk ırk desek de, özellikle Ege'liler aslında Ari ırka mensup olan Türk'lerdir. Yani sen o'sun bu'sun tartışmaları bize sadece zaman kaybettirir ve zaman şu an en çok değer vermemiz gereken şey. 

Hillary Clinton seçilmiş olsaydı şu an bambaşka bir senaryo yaşıyor ve Transhümanizme doğru hızlıca yol alıyor olacaktık. Trump'un Amerika seçimlerinde kazanması bize koskoca 2 yıl kazandırdı ve bu 2 yıl salgın planının istenilen gibi gitmemesine yol açtı. Salgının istenilen başarıyı getirmemesi şimdi savaş kartının ortaya çıkarılmasına neden olsa da, değişimden de ölümden de korkmamalıyız çünkü Terazide dengeler şaşmak üzere. 2020'de insanlık olarak yaptığımız seçim apayrı bir gerçeklik oluşturmamıza neden oldu ve bu elitlerin ellerindeki kartları bir hayli karıştırdı. Büyük bir panik içerisindeler ve zamanın daraldığını bildikleri için acele ediyorlar. Oysa acele işe daima şeytan karışır bunu biraz unutuyor gibiler. 

Bu yazımda 4 ırkın Rab tarafından verilen kutsal görevlerini yazdım. Artık kıyamet zamanında yaşıyoruz. Büyük kitlesel ölümlere, doğal afetlere ve daha birçok değişime maruz kalacağız. Çünkü kıyam-et kelimesinin açıkladığı gibi artık uyanıyor ve ayaklanıyoruz. DNA'larımızdaki kodların bilincinde olup her birimiz ırkımızın misyonunu üstlenmeliyiz. Türk'ler uyanıp, kim olduklarını, kimi koruduklarını hatırlamalı. Biz barışı getiren ırkız, biz Gaia'yı korumalıyız. Siyahiler ayaklanıp, özgürlüklerini geri kazanmalı, onlar bereketi getiren ırk. Sarı tenliler uyanmalı ve saygıyı hatırlatmalı ve bunu kesinlikle yapmaya çalıştıkları transhümanist, robotumsu, yeni komünist şehirler kurarak değil, bunun tam tersine yönelerek insanı el üstünde tutarak yapmalı. Ve Ari ırk.. 

Asıl büyük değişimi onlar yapacak. Yeni güç Slav ırklarının birliğinden ortaya çıkacak. Tüm kehanetlerin söylediği gibi Rusya eşliğinde, kendi Ari görevlerini unutmamış olan Slav ırkı yeni bir dünya düzeni kuracak ve Altın çağı başlatacak. 

2023 yılının sonuna yaklaşırken değişime hazırlıklı olun. Eskiyi tamamen bırakın. Salgından sonra hiçbir şey eskisi gibi olamazdı zaten ve olmadı da. Hala eskide yaşıyorsanız hazır olan çünkü büyük bir manevi depremle sarsılacaksınız. Hepimizin ruhu büyük bir seçim yaptı. Aramızdan ayrılanlar çoğalacak ve yeryüzüne doğmayı seçen ruhlar da azalacak. Yani gelecekte çok daha az olacağız çünkü tekrardan şifalandırmamız gereken bir Gaia var ve hepimiz bu şifanın bir parçası olmayı maalesef hak edemedik. Hak edemeyenleri sevgiyle uğurlayın. Gelenlere karşı kendinizi korumak için dualarla, kuvvetli bir iman gücüyle zırhlanın. Çünkü çetin zamanlar kapının önünde. Ama sakın korkmayın. Bu çetin kışların sonunda cennet gibi bir çağ torunlarımızı bekliyor olacak. 


You Might Also Like

0 yorum

YARATILIŞ HİKAYEMİZ 4 SOY | 4 IRK & GÜNÜMÜZ

Hz. Adem'in yasaklı elmayı yemesi, yasaklı soy ve uzaylılar hakkında birkaç yazı yazdıktan sonra, soylara ve yeryüzündeki farklı ırklara bir açıklık getirmek istedim. Bu konu biraz karmaşık bir konu ama yine de anlaşılır olması açısından açıklayıcı olmaya çalışacağım. 

Bildiğiniz üzere tuhaf bir savaş içerisindeyiz. Birçok farklı cepheden insanlık savaşı veriyoruz. Özellikle müslümanlar olarak verdiğimiz savaş çok daha ağır gibi hissediyorum ve bunun nedenlerini geçmişimizden okuyabiliyorum. 

Dünya üzerinde yaratılan ilk ırk Türk ırkıdır. Bu yüzden Türk'lerin Mu'nun çocukları olduğu söylenir. Bunu Atatürk de bildiği için Tahsin Mayatepek'i görevlendirmiş ve unutulan gerçeklerin tekrardan su yüzeyine çıkması için çabalamıştır. Burada Türk ırkı dediğimizde bu ırk sadece günümüz Türk'lerinden ibaret değildir. Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu toprakları, Kuzey Afrika, Amerikan yerlileri olan Kızılderililer ve bütün Latin Amerika ülkelerinin insanları gibi 10 binlerce yıldır yaşayan ırklar Mu'nun çocuklarıdır ve soyları yeryüzünde yaratılan ilk insan olan Adem'e dayanır. Bu ırk dünyalı bir ırktır yani doğayla birdir. Pagandır ve şamandır. Ne varki bu soy yeryüzündeki en kadim ırk olmasına rağmen unutulmuş bir soydur. Tarih bize Türk'lerin ilk insanlar olduğunu söylemez. Bunun birçok farklı sebebi vardır. Gerçeklerin ortaya çıkmaması ilk neden iken, Türkler'in göçebe olarak, dünyanın dört bir yanına dağılmış olması da bir farklı bir nedendir. Bir diğer neden ise doğaya olan saygı ve sevgidir. Türkler büyük yapıtlar inşa etmek yerine doğananın onlara sunduğu kadarını kabul etmiş ve azla yetinmiş, doğayı asla tahrip etmemiştir. Tıpkı Kızılderili'lerden bildiğimiz gibi. Bu yüzden de günümüze Türk piramitleri haricinde (ki bunlar gizli tutulmaktadır) herhangi bir yapı, kanıt kalmamıştır.

Bu soy yeryüzünde mutlu mesut yaşarken ortaya kökeni Mars gezegeni olan beyaz ırk ortaya çıkar. Bu ırk Ari ırktır ve yüksek teknolojiye sahiptir. Dünyaya gelişleri de bu yüksek teknoloji sayesinde gerçekleşir. Bu soy günümüz Arktik bölgelere yerleşir ve iklim değişiklikleri nedeniyle buzlanma arttığından dört bir yana göç etmek zorunda kalır. Çoğunlukla da Atlantis kıtasına yerleşirler. Ama Atlantis'liler koloni kurmayı sevdiklerinden Atlantis döneminde Mısır'da koloni oluşturdukları gibi, Tibet'de Brahman sınıfını oluşturur ve Veda metinlerini yazarlar. Bu bize neden Tibet'de insanlığın kökenine ve dünyanın tarihine dair bütün kadim bilgilerin gizli tutulduğunu açıklar. 

Beyaz tenli olan Ari ırkı oluşturan Atlantis'lileri günümüzde ikiye ayırmamız gerekiyor. Çünkü günümüz koşullarını göz önünde bulundurduğunuzda Ari ırkın ikiye ayrıldığını görürsünüz. Bu ayrılışı taşçılar ve kağıtçılar olarak okuyabiliriz. Yani Black Rock şirketiyle dünyayı yöneten, Töton şövalyelerine bağlı olan Amerika ve kağıtçılar olarak bilinen yani bankaları elinde tutup, istedikleri gibi bastıklatı paralarla dünyayı yönetmeye çalışan Anglo Saxon-Rothschild ailesi kökenli İngiltere. Tabiki kurgu bundan çok daha derin ama kısaca oyun kurucularını bu şekilde gruplandırabiliriz. Bu farkı Amerika'nın kendisini New Atlantis olarak görmesiyle ve gücünü hiçbir zaman yitirmemiş olan Rus Ari ırkı arasında da gözlemliyoruz. Bunun cephesini de Rus-Ukrayna savaşı üzerinden yaşıyoruz.

Nedir bu Ari ırkın alıp veremediği? diye soruyor olabilirsiniz. Aslında cevabını bir önceki yazılarımda vermiştim. Ari ırk dünya dışı kökeniyle kendisini yeryüzündekilerden daha üstün görüyor. Kendi ırkının çoğalmasını ve ebediyete kadar var olmasını isterken, diğer ırkların varlığını bir tehdit olarak algılıyor. Ari ırk atasının Marsiyen olduğunu bildiği için yeryüzünde doğayla huzur içerisinde yaşayan ilk yaratılmış ırka karşı düşmanlık beslediği gibi bu ırkı yok etmek için elinden geleni yapıyor. Çünkü ona göre medeniyeti, sanatı, bilimi ve kültürü getiren ve öğreten kendisi. Evet dünyaya tüm bunları beyaz ırk getirdi. Neden Arap alimler Avrupa karanlık Ortaçağını yaşarken tüm icatları ve bilimi Ortaçağ Avrupa'sıyla paylaşırken "bilim ve teknoloji şeytan işidir" diyerek ellerini ayaklarını bu alandan geri çektiler sizce? Avrupa'nın Altın çağında, Rönensans'ında Arap alimlerinin icatları yatarken neden İslam alimleri teknolojiden uzak kalıp gerilemeyi tercih ettiler? 

Çünkü teknolojinin getireceği korkunç karanlıkların farkına varmışlardı. Bunun ucunda solucan deliklerinin kurcalanacağını, farklı boyut kapılarının açılıp, cinlere beden kazandırılacağını, yecüc ve mecüc'ün yeryüzünü istila edeceklerini yani yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceğini hissetmişlerdi. Çünkü kökenlerinde, DNA'larında topraktan yaratılan Adem'in kanı vardı. Yani onların sahip çıkmaları gereken bir miras, bir kök ırk, bir dünya vardı. Gaia/Umay diyoruz ona ve o şu an istila altında. Bazılarımız bunun farkında, bazılarımız ise hala uyumakta. Uyanabilmemiz için soyların bu karmaşasını iyi bilmemiz gerekiyor. Türk soyu ve Ari ırktan sonra iki soy daha geldi aramıza. Siyah tenliler ve Çinli, Japon olarak bildiğimiz sarı ırk. 

Her ırk Rab tarafından yeteneklerle donatıldı. Sarı ırka verilen yetenek geleneklere sahip çıkmak ve birlik olmaktı. Sarı ırk en son yaratılan ırk olmasına rağmen kadim bir ırk olarak bilinir. Geleneksel Çin tıbbı mesela kadim bir tıp sistemidir. Çin ve Japon gelenekleri saptırılmamıştır. Bu topluluklar miraslarına sahip çıkarak, gelenek ve göreneklerini günümüze kadar getirmiş ve saygılı bir şekilde, eşit olarak nasıl yaşanması gerektiğini insanlığa öğretmış ve öğretmeye de devam etmektedir. 

Siyah ırk ise bereketin yani gerçek sürdürülebilirliğin ırkıdır. Onların misyonu yok etmeden var edebilmekle ilgilidir. Bu yüzden Afrika'lılar dirençlidir, zor koşullarda bile başarı gösterirler. Ama maalesef hakkı en fazla yenen ve kendi gerçekliklerini yaşayamayan bir ırk olduklarını da söyleyebiliriz. Onca yeraltı ve yerüstü zenginliğine sahip olan, koskoca bir kıtada yaşarken, beyaz ırk tarafından yüzlerce yıldır sömürülen bir ırktan bahsediyoruz. Sizce de adalet zamanı gelmedi mi? Sizce de beyaz adam çaldıklarını artık geri vermesi gerektiği zamana gelmedi mi? 

Bu ırklar meselesi hiç güzel olmayan bir konu. Çünkü hiçbirimiz birimizden daha üstün değiliz. Ayrıca bu 4 kök ırkın soyları birbiriyle çoktan karıştı. Mesela Türk ırkı ilk ırk desek de, özellikle Ege'liler aslında Ari ırka mensup olan Türk'lerdir. Yani sen o'sun bu'sun tartışmaları bize sadece zaman kaybettirir ve zaman şu an en çok değer vermemiz gereken şey. 

Hillary Clinton seçilmiş olsaydı şu an bambaşka bir senaryo yaşıyor ve Transhümanizme doğru hızlıca yol alıyor olacaktık. Trump'un Amerika seçimlerinde kazanması bize koskoca 2 yıl kazandırdı ve bu 2 yıl salgın planının istenilen gibi gitmemesine yol açtı. Salgının istenilen başarıyı getirmemesi şimdi savaş kartının ortaya çıkarılmasına neden olsa da, değişimden de ölümden de korkmamalıyız çünkü Terazide dengeler şaşmak üzere. 2020'de insanlık olarak yaptığımız seçim apayrı bir gerçeklik oluşturmamıza neden oldu ve bu elitlerin ellerindeki kartları bir hayli karıştırdı. Büyük bir panik içerisindeler ve zamanın daraldığını bildikleri için acele ediyorlar. Oysa acele işe daima şeytan karışır bunu biraz unutuyor gibiler. 

Bu yazımda 4 ırkın Rab tarafından verilen kutsal görevlerini yazdım. Artık kıyamet zamanında yaşıyoruz. Büyük kitlesel ölümlere, doğal afetlere ve daha birçok değişime maruz kalacağız. Çünkü kıyam-et kelimesinin açıkladığı gibi artık uyanıyor ve ayaklanıyoruz. DNA'larımızdaki kodların bilincinde olup her birimiz ırkımızın misyonunu üstlenmeliyiz. Türk'ler uyanıp, kim olduklarını, kimi koruduklarını hatırlamalı. Biz barışı getiren ırkız, biz Gaia'yı korumalıyız. Siyahiler ayaklanıp, özgürlüklerini geri kazanmalı, onlar bereketi getiren ırk. Sarı tenliler uyanmalı ve saygıyı hatırlatmalı ve bunu kesinlikle yapmaya çalıştıkları transhümanist, robotumsu, yeni komünist şehirler kurarak değil, bunun tam tersine yönelerek insanı el üstünde tutarak yapmalı. Ve Ari ırk.. 

Asıl büyük değişimi onlar yapacak. Yeni güç Slav ırklarının birliğinden ortaya çıkacak. Tüm kehanetlerin söylediği gibi Rusya eşliğinde, kendi Ari görevlerini unutmamış olan Slav ırkı yeni bir dünya düzeni kuracak ve Altın çağı başlatacak. 

2023 yılının sonuna yaklaşırken değişime hazırlıklı olun. Eskiyi tamamen bırakın. Salgından sonra hiçbir şey eskisi gibi olamazdı zaten ve olmadı da. Hala eskide yaşıyorsanız hazır olan çünkü büyük bir manevi depremle sarsılacaksınız. Hepimizin ruhu büyük bir seçim yaptı. Aramızdan ayrılanlar çoğalacak ve yeryüzüne doğmayı seçen ruhlar da azalacak. Yani gelecekte çok daha az olacağız çünkü tekrardan şifalandırmamız gereken bir Gaia var ve hepimiz bu şifanın bir parçası olmayı maalesef hak edemedik. Hak edemeyenleri sevgiyle uğurlayın. Gelenlere karşı kendinizi korumak için dualarla, kuvvetli bir iman gücüyle zırhlanın. Çünkü çetin zamanlar kapının önünde. Ama sakın korkmayın. Bu çetin kışların sonunda cennet gibi bir çağ torunlarımızı bekliyor olacak.