VENÜS'ÜN AŞK SIRLARI
Temmuz 04, 2018Ademoğlu da havva kızı da masum değildir, birçok kusurları, hataları ve pişmanlıkları vardır.
Tıpkı mükemmel bir sevgilinin var olmadığı gibi mükemmel bir ilişki de yoktur..
Ne var ki mükemmel bir aşk birlikteliğinin var olmaması bir ilişkinin mükemmele yakın hale getirilmeyeceği anlamına gelmez. Bazı şeyleri düzeltme imkanımız daima vardır. Bunun için yapmamız gereken haritamızdaki Venüs'ümüzün nasihatlerini iyi dinlemek, derslerini iyi öğrenmektir.
Peki Venüs bize ilişkiler konusunda neler öğretir?
İşte size 7 aşk sırrı.
1.| Destek olun.
Bazen öyle karanlık günler yaşanır ki bu hayatta yıkılırız. İşte bu gibi zamanlarda bize darbe indiren, hatalarımızı yüzümüze vuran birindense bize destek veren, gülümsemesiyle içimizi ısıtan, bu da geçer yahu canını sıkma ben senin arkandayım sana güveniyorum diyen birisine ihtiyaç duyarız. Bu sevgi bizi yine ayağa kaldırır, güç verir.
Bu nedenle hayat fırtınalı da olsa, yelkenliniz batacak da olsa birbirinize kenetlenin. Sevdiğinize güvenin bu güveni ona hissettirin. Ona daima en iyi halini hatırlatın, sevginizi esirgemeyin. Siz sevdiğiniz insanın hem iyi hem de kötü yanlarını tanıyorsunuz. Hayat darbe indirdiğinde sevdiğiniz adam veya kadının yanında olun ki o size daha da çok kenetlenebilsin, ilişkiniz daha da kuvvetlenebilsin. Çünkü karanlığı aydınlatan tek şey güneşin ışığıdır. O güneş ışığı sizin sevginiz, sizin kucak açmanız, sizin güveninizdir.
2.| Partnerinizi olduğu gibi kabul edin.
Bu belki de ilişkilerde başarılması en zor şeylerden biri. Verdiğim her danışmanlıkta insanların bu konuda ne kadar çok bocaladıklarını görüyorum.
Partnerizi değiştiremezsiniz. Aslında siz kendinizden başka hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.
Bu yüzden denemeyin dahi, boşuna zaman kaybedecek ve hayal kırıklığına uğrayacaksınız.
Bir insanın yaşanmışlıkları vardır, vazgeçemediği alışkanlıkları, yetiştirilme tarzından kaynaklanan hayata bakış açısı, inançları vardır. Bunlar değişmez.
Bu adam veya kadın evlenmeden önce böyle değildi, evlendikten sonra değişti diyenler çok feci kendilerini kandırıyorlar.
İnsan aşıkken hormonları tarafından yönetilir. Beyni saçmalar, olduğu gibi davranmaz. Kişi aslında aynıdır sadece hormonları onu farklı biriymiş gibi gösterir. Evlenince herşey değişti zannedilir.
Bu tuzağa düşmeyin bilin ki her güzel şeyin bir de karanlık tarafı vardır çünkü her gülün can acıtan dikenleri vardır ama yinede gülü sevmekten vazgeçmeyiz. İşte böyle olmalı bir ilişki. Karşı tarafı geçmişiyle, hatalarıyla, kusurlarıyla kabul etmeliyiz.
3.| Minnet duyun.
Aşıkken sevdiğimiz insanın herşeyi güzel gözükür gözümüze. Bakışları bizi bizden alır, sözcükleri en derinimize dokunur, ruhumuz delicesine arzular, minnet duyarız onunla geçen her saniye için.
Sonra bu ilk zamanları unuturuz, balayı biter ve sıkıcı sığ hayat geri döner.
O güzel gözlü kadını veya erkeği artık görmemeye başlarız. Tam tersine güzel olmayan yanları gözümüze batmaya başlar.
Oysa hayat bize daima elimizdekinin kıymetini bilmeyi öğretir, şükürle yaşamamızı bekler, minnet duymamızı ister ve bu hayatta en çok ilişkilerimiz için geçerlidir.
Bu nedenle sevdiğiniz insanın kötü yanlarını değil, iyi yanlarını görmeye çalışın.
4.| İletişime çok büyük önem verin.
Konuşmamanın sebebi korkudur. İncinmekten korkarız, maskelerimizin düşmesinden korkarız, karşı tarafın bizi olduğumuz gibi görmesinden korkarız. Bir ilişkide ruhsal olarak çırıl çıplak kalabilmek, maskeleri tamamıyla düşürmek çok zordur.
Var olan problemleri masaya yatırıp konuşmaktansa herşeyi bastırırsanız, içinizde büyütürsünüz. Daha da kötüsü beyniniz kafanıza göre bir senaryo çizer ve bu senaryo gerçeklikten çok uzak olur çünkü tamamıyla egosaldır.
Sizi kırabilecek durumlarla yüzleşmekten korkmayın çünkü bu tam tersine ilişkinizi kuvvetlendirecek. Bunun için karşı tarafı suçlamadan, sadece duygularınızı aktararak konuşmaya başlayın ve en önemlisi dinlemesini de bilin. Empati bir ilişkinin temelidir. Hayata sevdiğiniz insanın bakış açısıyla bakabilmelisiniz.
Konuşma aşaması ilişkinin başlangıç aşamasında da çok önemlidir. Daha ilk buluşmada dahi sormanız gereken 3 önemli soru vardır:
1) Kendini 1-2 sene içerisinde nerde görüyorsun? Bu sorunun cevabı ilişkinizin gidişatı hakkında daha ilk günden inanılmaz değerli bir bilgi verir. Çünkü siz evlenmek ama karşı taraf sadece eğlenmek istiyorsa, bu ilişkiyi başlatmadan bitirmeniz gerekir.
2) Bu hayatta bir mecburiyetin olmasa, para kazanmak zorunda olmasan ne yapardın? Bu sorunun cevabı karşı tarafın gerçek karakterini ele verecek ve siz onun hayatta en çok neye değer verdiğini öğrenmiş olacaksınız.
3) Bir ilişkiden (sevdiğin adamdan/kadından) beklentin ne? Bu sorunun cevabı ise sizin onunla bir ilişkinizin olup olmayacağını gösterir. Çünkü eğer onun beklentileri ile sizinkilerle uyuşmuyorsa hiçbir zaman için uyuşmayacak demektir. Bu durumda ilişkiyi başlatmak sadece hüsranla sonuçlanır.
5.| Daha fazla sevişin.
Seks bütün kavgaların, kırgınlıkların, öfkelerin ve üzüntülerin üstesinden gelebilecek olan tek hızlı çözümdür. Bu yüzden bolca sevişin. En çok da kavga ettiyseniz sevişin. Kendinize söz verin yatağa asla küs girmeyin. Çünkü cinsellikte iki beden birleşmez sadece, ruhlar buluşur. Sığ bir şekilde yaşanmamalı bu birleşme. Gözlerinizin içinde kaybolmalı, bütün maskelerinizi düşürmeli ve egonuzu tamamıyla yitirip, ana teslim olmalısınız. Sevdiğiniz insanın gözleri içinde kendini kaybetmek kadar güzel bir his yoktur. Biz ise kendimizi bu güzel histen en ufak bir kırgınlıkta uzaklaştırıyor, aklımızca küserek karşı tarafı cezalandırıyoruz. Bu doğru yol değil.
6.| Saygı duyun.
Bazen iki kişinin istekleri bağdaşmaz birbiriyle. Düşünceler, inançlar, hayaller, hedefler ve arzular farklıdır. İşte bu gibi durumlarda orta yolu bulmak çok önemlidir ve bu yol saygı göstererek bulunur.
Sevdiğiniz insanın sınırlarına ve düşüncelerine, aldığı kararlara saygı duyun. Sadece bu şekilde bir ilişkide karşılıklı saygı oluşur ve saygı sevginin sağlam temelidir. Saygı olmadan sevgi olamaz.
7. | Değerlerinize sahip çıkın.
Bir hayaliniz ve hedefiniz olsun, bir tutkunuz, sizi mutlu edecek, hayat çoşkusu aşılayacak bir uğraşınız.
İlişkinizin dışında sizi mutlu edecek bir uğraşınız olursa merkezinize ilişkinizi koymazsınız. Çünkü merkezinizde daima kendiniz olmalısınız. Eğer ilişkiniz merkezinizdeyse partnerinize bağımlı olmak üzeresiniz demektir ki bu da köleliktir.
Hayatınızda ilişkinizin harcinde değer verdiğiniz başka şeyler olmalı. Tutkuyu yani ateşi diri tutan havadır. Hava da mesafedir, özgürlüktür, bağımsızlıktır. Aşkı diri tutmak istiyorsanız eğer yapışık ikizler gibi olmamalı ilişkiniz. İkinizin de büyüyebilmesi, kendi hayat derslerini öğrenip olgunlaşabilmesi için kendine ait bir alana ihtiyacı var. Birbirinize ilham kaynağı olabilmelisiniz.
0 yorum