Tutulmalar sonrası Ekonomik Deprem
Ağustos 14, 2018Tam Güneş tutulması öncesi çok ilginç bir gün yaşadık. Şahsen ben kendimi zaman yolculuğunda hissettim, sanki gelecekten bir gün yaşadık.. Çünkü bizim cuma günü yaşadığımız karmaşıklığı Uranüs hepimize dünya halkı olarak yaşatmayı planlıyor zaten önümüzdeki bir kaç sene içerisinde.
Sarı kafa attığı tweetler ile istediği kadar güçlü dolar vurgusu yapsın, hepimiz karşılıksız basılan doların o kadar da güçlü olmadığının bilincindeyiz.
Son tutulmalar Türkiye haritasının 2. ve 8. evlerinde gerçekleşti. Yani para hanelerimiz tetiklendi. Tutulmalar kaderseldir ve bize yeni başlangıçlar yapma imkanı sunarlar. Yapılmış olan hataların ise düzeltmek için çağrı fırsatlarıdır. Yaşadığımız şu anki karmaşa daha güçlü bir ekonomiyi doğuracak inşallah çok yakın zamanda. Sonuçta 2023'e doğru yol alıyoruz. Zamanında Rothschild'ler Atatürk için, bir adam çıktı bizim planlarımızı 100 yıl geriye attı demişlerdi. Bekledikleri 100.yıla yaklaşırken üzerimize her cepheden gelecekleri kesin. Bu yüzden 15 Temmuz darbesinden sonraki darbenin ekonomi üzerinden geleceğini de biliyorduk zaten hane halkı olarak. Çok fazla şaşırmamalıyız bugün yaşadıklarımıza. Herşey dönüşüm fırsatı için. Amerika uşağı olmaktan kurtulabilmemiz, kendi kararlarını kendi veren ve tıpkı eskisi gibi boyun eğmeyen, dik duruşuyla korkutan bir ülke olabilmemiz için. Gerekirse kurtuluş savaşının ruhunu bir kere daha yaşatırız.
Yapmamız gereken tek şey papaya diz çöktüren Atilla'yı hatırlamak, çocuklarını Türkler geliyor diye korkutan Avrupalıları hatırlamak, Osmanlı'nın o güzel kan kırmızısına aşık oldukları için taklit etmeye çalışan ve beceremeyen ingilizleri hatırlamak. Şu an kendini medeni zannedenler medeniyeti kimlerden öğrendiklerini unutuyorlar. Ama suçlu olan yine bizleriz çünkü kendi medeniyetimizi onlardan önce biz unuttuk zaten.
Türkiye bulunduğu bölge itibariyle o kadar ilginç bir konumda yer alıyor ki, dış güçler bu ülkenin ne güçsüz ne de güçlü olmasına izin vermek istemiyorlar. Köprüyüz çünkü. Oysa şu anki Türkiye, Başkanlık Sistemine geçişiyle birlikte gökyüzünde oluşturduğu tabloda yükselen Yay burcunun özelliklerini ön plana çıkartma isteğinde. En büyüklerin arasına girmeye hazırlanıyor ve bu tabiki de bazı çevreleri çok feci rahatsız ediyor.
World economic forum, Türkiye'nin 2030'da dünyadaki en güçlü ekonomilerin arasında yer alacağının tahminlerinde bulundu. Bugünün bakış açısıyla imkansız gibi dursa da, potansiyel var bu topraklarda. Bizim tek görevimiz bunu görmek.
Üzerimize gelmeye devam edecekler bunu tutulma dereceleri diğer gezegenler tarafından önümüzdeki dönem içerisinde tetiklendiğinde göreceğiz. Bu yüzden bu ekonomik savaşı hemen atlatabileceğimizi düşünmek mantıklı olmaz. Tamam dövizler çıkabilir, istedikleri kadar çıksınlar inişlerini de göreceğiz. Altının ise asıl zirvelere doğru koşuşuna tanıklık etmedik henüz. Ötekiler gitse de o zirve yolculuğuna devam edecek.
Şu an Mars, Satürn ve Plüton gezegenlerinin ekonomiyi temsil eden Oğlak burcunda geriliyor oluşları, ekonomik açıdan karanlık bir dönüşümün eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Biz ülkecek küçük bir kıyamet yaşıyor olabiliriz, ki elbet bunun altından da kalkmasını başaracağız.
Ama asıl kıyameti unutmayalım. Çünkü Uranüs gümbür gümbür dev bir ekonomik krizle geliyor. Parayla ilgili tüm inanışlarınızın yıkılmasına hazır olun. Çünkü bilgi ekonomisinde paranın pek de bir değeri kalmayacak. Yapay zeka işleri kaptığında ve herkesin evinde bir 3D çıkarıcı olduğunda lokal üretime geçilecek. Kendin üretebildiğin kadar var olacaksın bilgiye dayalı ekonomide. Ve belki de kendini doyurabildiğin kadar bağımsız olabileceksin bundan sonra.
Geçenlerde bir çiftçinin ağzından duyduğum cümle beni inanılmaz etkiledi. Dünyadaki en tehlikeli adam bahçesi olandır, çünkü kimseye bağımlı ve muhtaç olmadan kendisini ve ailesini geçindirebilir, dedi.
Şehire bağımlı doğadan uzak olan birisi olarak canımı acıtıyor bu gerçekler. Para nedir ki? Sadece bir kağıt parçası. Biri kalkar bir papazı bahane eder, papazla tehdit edilen memleket bir anda ekonomik olarak altüst olur ve parası değer kaybeder.
Parayı hiçbir zaman için güvence olarak görmeyin. Çünkü değil! Para sadece bir araç, amaca götüren. Bu yüzden amacınız ne bunu belirleyin.
Uranüs Boğa burcundayken asıl özgürlüğü, gücü ve bağımsızlığı toprakla uğraşanlara verecek. Tarımı güçlü olan ülke kendisine yetebilir. Bizim ihitiyacımız olan bu birlik, bu topraklar, bu cennet vatan.
Ben ekonomiden bir haberim, param da yok, dövizim de ne yapabilirim ki demeyin. Yerli üretimi desteklemek, gereksiz saçma sapan tüketim hırsımızdan vazgeçmek bizim elimizde.
Bütün kozmetik markaların israil ürünü olduğunu biliyorsunuz. Bu markaların kurucularının kendi ürettikleri ürünleri kullanmadığını da biliyorsunuzdur umarım. Ülkem israil için yapıyorum ve içindeki zehirleri bildiğim için ben asla kullanmam cevabını veriyorlar bir de küstahça. Biz de gidiyoruz o zar zor ayakta kalmaya çalışan Türk Liramızla onları zengin ediyoruz.
Mesele Trump, İsrail ile ne alakası var demeyin. Çünkü oyun çok büyük kuruluyor. Papaz da bahane, evanjelizm de hikaye. Bana kalırsa bir taşla iki kuş vurulmak isteniyor. Türkiye'yi kurban edip Jim Rickards'ın benzetmesiyle madende ölen kanarya konumuna getirmek isterlerken bir yandan da Trump yalnızlığa mahkum ediliyor. Amerika, Ramazan Kurtoğlu'nun tanımıyla büyücülerin elindeki kurbanlık bakire.
Dünya kutuplaşmaya başladı ve herşey savaş ortamına işaret ediyor. Bunu engellemek biraz da olsa hepimizin elinde.
Bundan sonra söz ver kendine.
Bu toprağın her bir karışına sahip çıkacaksın. Şu an İsrail'lilerin çuvallarla dolu paralarla Suriye'de gezip toprak almalarına sen ülkende asla izin vermeyeceksin.
Yerli mal kullanacak, diğerlerini zengin etmeyeceksin.
Kendi ülkeni kalkındıracak, batının hayaliyle kendini kandırmayacaksın.
Bu ülkenin ve bu toprakların geleceği var.
Bunu görelim ve bilelim ki tüm sıkıntılar gelip geçici. Bizim Allah'ımız var.
0 yorum