16 MAYIS 2022 - 26 MAYIS 2024 | JÜPİTER BOĞA BURCUNDA
Mayıs 15, 2023Yüce Jüpiter gökyüzündeki Koç ziyaretini tamamlayıp, Boğa'nın hanesine geçmeye hazırlanıyor. Onun hazırlığıyla birlikte her birimizin ruhunda bir simya gerçekleşiyor. Bu simya güven duygumuzu sorgulamamıza yol açacak. Bunun için ilk önce güvendiğimiz, doğru zannettiğiniz bazı gerçeklerle yüzleşmemiz gerekecek. Bu birçoğumuz için değer verdiğimiz şeylerin kaybına yol açacak.
Boğa cimri bir burçtur. Değer verir ve kıymet bilir. Jüpiter ise bunun tam tersidir. Cömerttir, abartır ve dağıtır. İşte 2023 yılında bu iki enerjiyi evlendirmekle görevli olacağız.
Boğa burcunda gerçekleşen tutulmalarla gıda ve para krizinin nerelere varabileceğini boş market raflarıyla gördük. Jüpiter piyasadaki para miktarını çoğaltırken Boğa tarlalardaki gıdayı azalttı. Bunun için uzun yıllardır çalışmalar yapılmaktaydı. Çiftçilere mahsulllerini yakmaları için paralar bile teklif edildi. Köylülere "ekip biçme, git marketten alışveriş yap" dendi. Aslında doğa ananın bereketini yitirdiği büyük bir yalandı. İnsan kendi elleriyle yapay bir kriz yarattı. Şimdi ise bedel ödeme zamanı.
Çoğaltan etkisiyle Jüpiter tabiki hiper enflasyonun yolunu daha da açacak. Tüm dünyada gerçek anlamda değerli olan her şeyin fiyatının uçuşa geçtiğini göreceğiz. Biz ülkecek bu trene herkesten önce bindiğimiz ve senelerdir zaten fakirlikle eğitildiğimiz için, bunu da Allah'ın izniyle atlatacağız. Ama maalesef Avrupa ve Amerika gibi refah içerisinde yaşamaya alışkın olan toplumları çok daha zor zamanların beklediğini öngörebiliriz.
Unuttuğumuz değerler
Jüpiter adaleti getiren gezegen olduğu için bize bu hayatta değer vermeyi unuttuğumuz şeyleri hatırlatacak. Gerçek değere sahip olan şeylerin fiyatlarındaki artışı gördükçe hepimiz bu hayatta neyin değerli, neyin değersiz olduğunu daha derinden sorgulayacağız.
Jüpiter adaletin gezegeni olduğu kadar, umudun da gezegenidir. Bu yüzden gelecek korkularımızı yenmemiz gerektiğini de bizlere hatırlatacak. Yaşlı ve anlamını yitirmiş bir ekonomik sistemin çöküşüne tanık olduğumuz için, sanki ayağımızın altındaki halı çekiliyormuş gibi hissedeceğiz. Bunun bizi ürkütmesine ve gelecek günlerden korkutmasına izin vermemeliyiz. Çünkü bu hissettiklerimiz sadece yeni doğacak sistemin doğum sancıları. Yoksulluktan, zorluktan ve kayıplardan çok daha adaletli bir sistem doğuracağız. Jüpiter, ilk önce nankörlüğümüzü törpüleyerek işe başlayacak ve biz bu sayede yeni bir değerler sistemi oluşturacağız. Herkes bunu ilk önce kendi çapında, kendi küçük dünyasında yapacak. Sonrasında ise bu gelecek yıllarda tüm dünyaya yayılacak.
Kısacası Jüpiter "kıtlık kapıda da olsa, marketlere olan güvenin sarsılmış da olsa ve cebinde beş kuruş paran kalmamış da olsa umudunu kaybetme, sadece doğaya ve onun bereketine dön bak" diyecek.
Bu arada Jüpiter ve Satürn bu yıl birbirlerini sekstil açıyla destekliyor olacaklar. Satürn Balık burcunda ilaçlara ulaşma imkanını kısıtlayacak. Sağlık sisteminde grevler ve işi bırakmalar çoğalacak. Yani doktorlara ulaşma imkanımız zorlaşacak. İşte tam bu sırada bu sekstil açı herkese doğa anaya giden kapının anahtarını veriyor olacak. Aktarların, otacıların ve fitoterapistlerin kıymetini arttıracak Jüpiter. Özellikle sıvıların oluşturduğu yan etkilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, doğa ananın doğal ilaçları hiç olmadığı kadar değer kazanacak.
Tutunduğumuz hayaller
Boğa burcu inşa etmekle ve bir şeyi yaratmakla ilgilidir. Jüpiter'in bu burçtaki seyahati bize "hayallerini inşa etme konusunda ne kadar umutlusun" diye soracak ve umutlarına sıkıca tutunanlara seyahatinin sonunda çok güzel hediyeler armağan edecek.
Unutmayalımki Jüpiter daima bereket ve bilgelik getiren bir gezegendir. Biz şu anki para sisteminin içinde modern birer köleye dönüşmüş vaziyetteyiz. Jüpiter bize bağımsızlığımızı geri vermek için bu sistemi tepetaklak yapmak zorunda. Ayrıca bunu ilk defa yapmayacak. Jüpiter bunu geçmişte de defalarca kez yaptı. Wallstreet'in çöküşü, büyük buhranın tetiklenişi.. Büyük parasal değişimlerde hep Jüpiter'in parmağı vardı.
Olaya olumlu bir pencereden bakarsak Jüpiter'in gıda paylaşımını artıracağını göreceğiz. İnsanlar bir karış toprağın kıymetini bilmeyi öğrenecek ve kendi sebze meyvelerini yetiştirmeye tekrardan merak saracaklar. Jüpiter bizlere kilerlerimizi tıpkı ninelerimizin de yaptığı gibi doldurmayı öğretecek. Biraz dönüp eskiyi, atalarımızın usullerini hatırlayacağız ve hatırladıkça önlem alacağız. Kısacası Jüpiter bizi geleneklerimize geri döndürecek. Gerçek paranın kağıt parçaları değil de altın ve gümüş olduğunu hatırlatacak ve bunu değerli madenlerin fiyatlarını uçurarak yapacak
Acı gerçekler
Jüpiter Boğa burcundaki yolculuğunda Uranüs ile birleştiğinde eski köye yeni adetler de getirecek ve dijital paralara yeşil ışıkların birçok ülke tarafından yakıldığını göreceğiz. Satürn yıllar sonra Boğa burcuna geçtiğinde ise büyük ihtimalle kağıt paralar artık tarihin sayfalarına karışmış olacak.
Eğer bu yıl para kazanmanızın önündeki engelleri görebilirsinleniz çok büyük paralar kazanabilirsiniz. Boğa burcu mükemmel bir yatırımcıdır, Jüpiter bolluk ve bereketin, Uranüs ise ani gelen şansın gezegenidir. Doğru yatırımlar ani kazançlara neden olacaklar.
Boğa aynı zamanda boğazdır ve gıdadır. Jüpiter'in genişleme arzusu maalesef beslenmemize yapay etlerle birlikte böcekleri de dahil etmek isteyecek ve tuhaf beslenme şekillerin ortaya çıktığına tanık olacağız. Bu konuda Avrupa'da büyük tartışmalar başladı bile. Çünkü böceklerde sadece protein oranı fazla değil, yağ oranı da fazla ve bilindiği üzere yağ toksinleri depolar. Yani böceklerle birlikte güzelce toksin ağırlıklı protein ve yağlara kavuşacağız. Uzak doğulular buna alışkın olabilir ama bu bize böcek yiyerek iklimi kurtarabileceğimiz yalanını yutturmamalı. Yine de hazır gıdaları ve özellikle de E.. kodlu boyalı gıdaları tüketiyorsanız zaten böcekleri yemeye başladınız bile demektir. Maalesef bu konu dev bir parazit dalgasını ve hastalıkların çoğalışını da beraberinde getirecek. O yüzden hem yapay et hem de böcek konusundaki yeni açılımlara çok temkinli yaklaşmamız şart.
Dikkatli olmamız gereken bir konu daha var. O da iklim. Çünkü salgın kartını bitirdiğimize göre sıra artık iklim kartına geldi. Her ne kadar bu konuda bilim adamları susturulmaya çalışılsa da, küresel ısınmanın değil, küresel soğumanın içerisindeyiz. Tepemizde gezinen 70 bin uydu, CERN'deki tuhaf yeraltı deneyleri, 5G baz istasyonları ve uçaklardan fırlatılan onca aluminyumdan sonra yeryüzü resmen bir mikrodalgaya çevrilmiş vaziyette. Izgarada pişirilen tavuklar gibi biz de pişiriliyoruz hem de feci bir radyasyon ve elektromanyetik akımın içinde. Doğa ana bu yapay ısıyı mini bir buzul çağıyla dengeleyene dek bize dayatılan iklim anlaşmalarına karşı çok dikkatli olmalıyız.
Güvendiğimiz her şeyin sarsılacağı bir dönemden geçerken, yine de sapa sağlam kendimize güvenmek ve zihnimizi, bedenimizi, ruhumuzu korumak zorundayız. İstikrarlı adımlar atmak için en doğru zamandayız.
0 yorum