Sonbahar tutulma mevsiminin ikinci tutulmasını deneyimlemek üzereyiz. Güney Ay düğümü ekseninde gerçekleşecek olan bu tutulma hayatımıza yeni bir enerjiyi davet edebilmek için ilk önce eski çöplükleri bırakmamız gerektiğini gösteriyor. Terazi burcu haritamızda hangi hanede konumlanıyorsa, tam da o konularda bir arınma sürecine gireceğiz, bir şeyleri feda edip, vazgeçeceğiz. Bize artık bir fayda sağlamayan şeyi bıraktığımız da ise önümüzde yeni bir patika belirecek. Ama unutmayın bu patikanın belirginleşmesi için bir kurban gerekli. Terazideki dengeyi tekrardan kurabilmek için, dengeden çıkan her şeyi ilk önce derinlesmesine idrak etmeliyiz.
Bu tutulmayı özel kılan şey Lilith ile kavuşumda gerçekleşiyor olması. Venüs'ün yönetiminde olan Terazi burcu ve içimizdeki karanlık dişil tarafı simgeleyen Lilith'in bu tutulmaya eşlik ediyor olmasının ardında dişil kolektif karmanın yaraları yatıyor ve bu yaralar bu tutulmayla birlikte birer birer ortaya çıkacak. Toplumda bu kadın haklarını, feminizimle ilgili konuları hatta kadın cinayetlerini ve çocuk tecavüzlerini su yüzeyine çıkarabilir. Yaralar kanayabilir. Bilinçlenme seçildiği taktirde ise yaralar iyileşebilir. Kadında da, erkekte de var olan vahşi dişil öz kendine bir denge bulabilir.
Mars ile sert bir açıda gerçekleşecek olan bu tutulma tabiki ikili ilişkilerimizi de sert bir şekilde tetikleyebilir. Hatta ülkeler arası ilişkilerin iyice gerginleştiğini, savaş çanlarının net bir şekilde duyulduğuna tanıklık edebiliriz.
Biz bu dünyaya kendimizi keşfetmeye, keşfettikçe de kendi ve çevremizin yaralarını sarmaya geliriz. Amellerimiz ve niyetlerimiz önümüzde kapıların açılmasına ya da kapanmasına sebep olur. Çevremizde olup bitenleri aynada kendimizi izliyormuşuz gibi algılamaz isek, ihtiyaç duyduğumuz değişime ulaşamayız. Bu yüzden okurları her yazımda iç dünyalarına yönlendiririm. Her gökyüzü olayı ilk önce içimizdeki gökyüzüne yansıdığı için kör düğümleri içimizde çözmeye başlamaktan başka çaremizin olmadığını bilirim.
Bu yüzden özellikle ikili ilişkilerde önümüzdeki 1 yıllık süreç boyunca damarınıza her basıldığını hissettiğinizde derin bir nefes alın. Hissettiğiniz duygunuza odaklanın. Ona isim verin. Kim o? Öfke mi, kırgınlık mı, keder mi? Sonra da kafanızdan aşağı bir damacana suyun boşaltıldığını hissedin. Bırakın bu su o duyguyu alıp akıtsın. Ruhunuzdan aksın gitsin. Bunu birkaç kez yaptığınızda ruhunuza bir dinginlik gelecek. İşte o huzura tutunun. Hayatınızda bir değişim yapın ve acılarınıza tutunmak yerine bu sefer huzura tutunun. Damarınıza basan karabasanlara karşı savaş açmak yerine, dengenizde kalın. Sarsılmadan.. dengenizde kalın..
Dilerim bu tutulma bizi dengeleyen güzel bir can simidi olur ve ölmüş gibi gözüken vicdanımızın sesini duyar hale geliriz. Çünkü öyle bir zamandan geçiyoruz ki, vicdanın sesini duyan kimse kalmadı. Oysa o ses birçok kilitli kapının anahtarını oluşturan bir sihir. Bulun bu sihri bu güzel şifa tutulmasında.
- Ekim 01, 2024
- 0 Comments