7 MART 2023 - 14 ŞUBAT 2026 | Satürn balık burcunda

Şubat 28, 2023

 


Satürn'ün Kova hanesindeki ziyaretinin bu şekilde ilerleyeceğini sanırım hiçbirimiz düşünmemiştik. Kim bütün dünyanın kapatıldıktan sonra insanların garip bir tıbbi soykırıma maruz kalacağını düşünebilirdi ki? 

Neyden mi bahsediyorum?

Neredeyse hepimizin damarlarında gezinen sıvıyı kabul ederek yaptığımız fedakârlıktan bahsediyorum.
Kimimiz bunu para kazanabimek için yaptı. Kimimiz sevdiklerine yakın olabilmek, kimimiz ise seyahat edebilmek için. Yani aslında hakkımız olan şeyleri yapabilmek için bir fedakârlık yapmak zorundaydık ve yaptık. 
Şimdi yüce Satürn Balık burcuna geçerek bize kurban ettiğimiz şeyin bedelini ödetecek ve sağlık konularını hiç olmadığı kadar ön plana çıkartacak. Hem yargılayacak, hem sorgulattıracak ve maalesef bazılarımız için bu süreç çok ağır akacak. 

Sayılar eğer doğruysa dünya nüfusunun %68'i en az bir dozunu aldı. Yani yaklaşık olarak 5 milyar insan. 
Bill Gates'in itiraf ettiği gibi 5 milyar insanın sadece %1'lik kesimin bile bu dozu kaldıramayacağını göz önünde bulundurursak, milyonlarca insanın yan etkilerden dolayı rahatsızlanacağı anlamına gelir. Maalesef Almanya'daki araştırmalar diğer yıllara nazaran şu son bir yıl içerisinde çocuk ölümlerinde artışın olduğunu göstermekte. Yani ciddi bir sağlık krizi ile karşı karşıyayız. 

Bu yaratılan canavar başlangıçta söylendiği gibi akciğerlere saldıran bir şey değildi. Akıllı doktorlar onun asıl saldırdığı ve etkisini yaydığı yerin kanımız olduğunu söylemişlerdi. Kan her yere ulaştığı için akciğerleri de etkiledi ve özellikle de kalpten pompalandığı için kalp kaynaklı sorunlara neden oldu.  
Satürn son iki yıldır Kova ve Aslan aksı üzerinde etkili olduğu için en çok nörolojik rahatsızlıklarla kalp sıkıntılarına yol açtı. Beyin kanamaları arttı, felçler çoğaldı, kalp krizi ve kalp kası iltihaplanmaları yaşandı ve en kötüsü de anksiyeteden alzheimer'a kadar nörolojik sorunların hiç olmadığı kadar çok artmasıydı.  

Satürn'ün Balık burcuna geçmesiyle birlikte Başak ve Balık aksı üzerinden hastalıkları deneyimlemeye başlayacağız. Yani lenflerde, hormonlarda ve kanda, kısacası bedenimizin sıvılarında tıkanıklıklar, pıhtılar, toksinler çoğalacak. Özellikle omur ilik sıvımızın akışı olumsuz etkilenecek ve bu çeşitli hastalıklara sebebiyet verecek. Ama korkmayın çünkü Satürn'ün önümüzdeki yıllarda büyük zorlayıcı açıları olmayacak. Neptün ile olan kavuşumunu görmezden gelirsek sağlığımızı geri kazanmaya başlayacağımız bir döngüye girmek üzere olduğumuzu söyleyebiliriz. Sadece mental olarak huzursuzluğumuz ve korkularımız devam edebilir. Sağlık sorunlarımızdan çok psikolojik sorunlarımız çoğalabilir. Bu yüzden en çok ruhumuza önem vermemiz gerekecek.
 
Yalnız 2025 ve 2026 yıllarında Satürn Neptün'e yaklaşmaya başladığında ölüm sayılarında büyük bir çoğalma bekleyebiliriz çünkü geriye dönüp baktığımızda en büyük salgın hastalıklarda ve toplu ölümlerde bu ikilinin büyük bir rol oynadığını görmekteyiz. Balık burcu bağışıklık sistemini temsil ettiğinden Satürn birçoğumuzun bağışıklık sistemini çökertebilir. 
Belki de en korkunç şey artan sağlık sorunlarında doktorların çaresiz kalması olacak çünkü Neptün görünmez olanı ve bilinmeyeni temsil eder. Satürn ise ölüm ve hastalıktır. Anlaşılmayan sebeplerden dolayı ölümler artacak ve hastalıklara teşhis konmakra büyük zorluklar yaşanacaktır. Bu hastalıkların çoğunun arkasındaki ana sebep ise bedenin asidik hale gelmesi olacak. Kısacası bedenimizdeki toksinlerin artıp, lenflerimizde tıkanıklığa yol açacağı 2.5 yıllık bir süreçten geçiyor olacağız. 

Satürn ayrıca Balık burcundaki seyahati boyunca bu soykırıma evet diyen doktorlara ettikleri hipokrat yeminlerini hatırlatacak. Yargılanmalar ve suçlanmalar başlayacak ve masumların hakları aranacak ama tabi bu maalesef ölüm oranlarını azaltmayacak, hızlıca piyasaya sürülen aşıların yan etkilerini yok etmeyecek..

Hastalıktan bu kadar çok bahsetmişken ilaç sektörüne değinmezsek olmaz. Malum bu sıvılar gerekli deney sürelerini geçmeden piyasaya sürüldüler ve bunun elbet hukuki bir yan etkisi olacak. Yalnız Satürn bu durumu insanların lehine çevirerek bir daha böyle bir hatanın yapılmaması için çok sert önlemler aldırabilir. Bu da piyasadaki birçok ilaca ulaşmamızı zorlaştıracaktır. Zaten eczanelerde ilaç kıtlığı çeşitli nedenlerden dolayı başladı bile. Anlayacağınız şeytani derecede büyük para kazanan ilaç firmalarını çok zor zamanlar bekliyor. En büyük paraları kazanan şirketlerden biri olan sağlık ve tıp sektörü önümüzdeki yıllarda büyük bir imtihan ve sorgu döneminden geçiyor olacaklar ve tıpta yeniden yapılanmanın başladığını göreceğiz. 

Satürn bu süreçte ölümleri Balık burcunun temaları üzerinden tezahür edecek. Başarılı bir şekilde hepimize enjekte ettirilen korku ve panik yüzünden karanlık dini, ruhsal üstatların etkisinde olan insanların tuhaf tarikatlarda topluca intihar ettiklerine dair haberleri televizyondan izleyebiliriz. Özellikle Satürn Neptün ile kavuştuğunda bu dünyaya artık katlanamayanlarda intihar istekleri artabilir. Kısacası korku zehri birçok insanı gerçek anlamda zehirleyecek. Kimimiz kıyametin artık gerçekten geldiğine inanacak, kimimiz değişen iklim koşullarını, doğal afetleri bahane ederek artık yaşamak istemeyecek. 
Satürn "hayatta kal zorluklara göğüs ger, sen bunu yapabilecek kadar güçlüsün" derken Neptün "her şeyi bırak ve kurtul" diyecek. Hangisinin sesine kulak vereceğimize ise biz karar veriyor olacağız. 

Salgın ilk başladığında doğa ana yer yerde ciğer otunu çıkarttı. Tahmin edeceğiniz üzere adının da anlattığı gibi bu ot akciğerlerimizi şifalandıran bir bitkidir. Geçen sene ise kendi iç gücümüzü hatırlamamız için her yerde yabani havuç çıktı. Bu bitki ise tüm gücünü kökünden alır ve bizim de tüm güçümüzü manevi kökenimizde aramamız gerekti. Bu yıl ise doğa ananın deliecesine yer yerden yoğurt otunu çıkarttığına tanıklık edeceğiz çünkü bu yabani ot lenfleri arındıran çok önemli bir şifaya ev sahipliği yapar. Kısacası aşı olduğuysanız korkmayın. Doğada derman bol. Sadece araştırmak ve bilmek, görmek gerek. 
Satürn vahşi doğayı temsil ettiğinden birçok insanın yüzünü tekrardan doğaya döneceğini ve tıbbi bitkiere olan ilginin artacağını öngörebiliriz. 
Özetle kanınızı koruyun, kalbinizi koruyun. Doğa ana savaşçı bitkileriyle, taşlarıyla, mineralleriyle ve hayvansal özleriyle sıvıyı tekrardan kanımızdan çıkaracak güçlere sahip. 
Artemisia ailesinin bitkilerine sarılın. Tohumlarını hem saklayın hem çoğaltın. 

Ayrıca kilerlerinizi doldurun. 
Daha fazla insanın ölmesi için yapay bir gıda krizi tetiklenecek. Çünkü Allah'ın yarattığı insan bedeni muazzam bir bağışıklığa sahiptir. Hücrelerimizin zikri o kadar kuvvetli ki, zayıf düşmediği sürece her canavarı yok edecek kadar güçlü. Bu güçten mahrum kalmamız için bu gıda krizi bilerek tetiklenecek. 
İnekler binlerce yıldır gaz çıkarıyor ama bunun bu zamanda bu kadar kafaya takılmasının ardındaki tek sebep ihtiyaç duyduğumuz sağlıklı proteinleri elimizden almak. Medikal astroloji yazılarımı okuyanlar amino asitler için proteinlerin ne kadar önemli olduğunu ve amino asitler olmadan bedenimizin arınma mekanizmalarının düzgün çalışmadığını hatırlayacaktır. Amaç inekleri azaltarak iklimi kurtarmak değil, bizi zayıf düşürmek. Bu yüzden köylerimiz, tarlalarımız ve atalık tohumlarımız artık altın değerinde. 

Balık burcu sinema, sanat, müzik sektörünü de yönetmektedir. Balık burcu hayal gücüyle ilüzyonları yaratır. Satürn ise gerçekliği temsil eder. Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde özellikle film ve oyun sektöründe büyük gelişmeler bekliyorum. Özellikle grafiklerde o kadar güzel gelişmeler olacak ki, gercek mi yoksa hayal mi ayırt etmekte zorlanacağız. 
Maalesef burada planlanan bir uzaylı saldırısı gerçeğini de unutmamalıyız. Bu gibi şeyleri yapay bir şekilde yaratacak teknolojiye sahipler. Yani bir ufoyla uzaylıların yeryüzüne indiğini görürseniz korkmayın, çünkü teknoloji şeytani bir şekilde ileri derecede. 

Tüm bu söylediklerimden sonra Satürn transitinin kişisel hayatlarımızı nasıl etkileyeceğine de bakalım..

Balık burcu derin duyguları, bilinçaltını temsil eder. Satürn ise geçmişi anlatır. Satürn bilinçaltımızı arındırabilmemiz için bize çok değerli bir kapı açacak.
Geçmişe dair bilinçaltımıza gömdüğümüz tüm duygularımız 2.5 yıl boyunca su yüzeyine çıkacak ve biz travmalarımızla yüzleşmek zorunda kalacağız. 
Yüzleşmeye cesareti olmayanlar mental sorunlarla baş etmek zorunda kalacaklar. Bağımlılıklarına sarılacaklar, depresyon haplarında çare arayacaklar. Kendi geçmişiyle yüzleşenleri ise bir uyanış bekliyor olacak. 

Satürn her birimizin aşağılık kompleksi ve kurban olma hissiyatı üzerinde çalışacak. Kendimize ne kadar değer verdiğimizi sorgulattıracak. Aynı şekilde karşı tarafla ne kadar empati kurabildiğimizi de sorgulattıracak bize. Sahip olduğumuz duvarlarımızı idrak ettirecek ve onları yıkmamız için bizi güçlendirecek.  Bazı durumlarda da ihtiyaç duyduğumuz sağkıklı duvarları inşa ettirecek bize. 
Kısacası eski döngüleri kırmak, acılarla vedalaşmak, her türlü bağımlılıklarımızdan  kurtulmak ve kuvvetli bir korunma kalkanına sahip olmak için muazzam bir fırsat dönemine giriyoruz. 

Zaten Satürn'ün Balık burcunu terk etmeye hazırlandığı dönemde mental sağlık için halisünojenik maddelerin mikro dozlarda artık hastane ve kliniklerde kullanılmaya başlandığını göreceğiz. 
Satürn Balık burcunun kaçış yöntemlerini kısıtlayacak, dozlarını küçültecek ve kenevir gibi aynı zamanda çok önemli tıbbi bitkilerin ve halüsinojen mantarların etkilerini hastane ortamlarında herkesin hizmetine sunacak. Kısacası devlet ve otorite figürlerinin her geçen gün çığ gibi artan uyuşturucu problemini daha fazla görmezden gelemeyeceklerini ve bu konuda önemli önlemlerin alınacağını ön görebiliriz. 

Ama en önemlisi Satürn bizden bir şeyi kurban etmemizi, öldürmemizi bekleyecek. Bu yüzden sahte olan her şeyi öldürmeye hazırlanın. Tüm maskelerinizi, tüm mış hareketlerinizi. Tüm yalan ve hatalarınızı kurban edin. Tüm korku ve endişelerinizi yok edin. Çünkü eğer bunu başarabilirseniz Satürn ruhsal uyanış yolculuğunuzu tetikleyebilir. Gönül gözünüzü  açabilir ve tekamül sürecinizi çok kuvvetli bir şekilde yüceltebilir. 

Özelikle 2026 yılında Neptün ile birlikte 1 derece Koç burcunda buluştuğunda bilincinizde adeta dev bir sıçrama yaşayabilir ve kendinizi sıfirdan inşa edebilirsiniz. 
Satürn'ün Balık burcundaki süreci birçok insanı bu yeni bilinç sıçramasına hazırlıyor olacak.

Geçmişe dönüp baktığımızda Rönesans'ın kıvılcımlarını çakanın da Satürn-Balık enerjisi olduğunu görüyoruz. Yalnız bu aydınlanma enerjisi daima arkasından bi cadı avını da beraberinde getirmiş. 
Yenilik getiren, insanları uyarıp, aydınlatan insanlara karşı ayaklanma ve aşağılama kampanyaları başlatılacak. Tüm bunları tarih sahnelerinden biliyoruz. Bu yüzden tekrarlanacaklarını öngörebiliriz. 

Ne pahasına olursa olsun susturulan bu insanlara sahip çıkın ve sözlerine değer verin. Sürü psikolojisiyle hareket etmek yerine kolektif olarak hepimiz için iyi olanı seçmeliyiz ve bu son iki sene içerisinde yaptığımız seçimlere asla benzememeli. Yoksa Satürn'ün tokadı hepimizi çarpabilir. 

You Might Also Like

0 yorum

7 MART 2023 - 14 ŞUBAT 2026 | Satürn balık burcunda

 


Satürn'ün Kova hanesindeki ziyaretinin bu şekilde ilerleyeceğini sanırım hiçbirimiz düşünmemiştik. Kim bütün dünyanın kapatıldıktan sonra insanların garip bir tıbbi soykırıma maruz kalacağını düşünebilirdi ki? 

Neyden mi bahsediyorum?

Neredeyse hepimizin damarlarında gezinen sıvıyı kabul ederek yaptığımız fedakârlıktan bahsediyorum.
Kimimiz bunu para kazanabimek için yaptı. Kimimiz sevdiklerine yakın olabilmek, kimimiz ise seyahat edebilmek için. Yani aslında hakkımız olan şeyleri yapabilmek için bir fedakârlık yapmak zorundaydık ve yaptık. 
Şimdi yüce Satürn Balık burcuna geçerek bize kurban ettiğimiz şeyin bedelini ödetecek ve sağlık konularını hiç olmadığı kadar ön plana çıkartacak. Hem yargılayacak, hem sorgulattıracak ve maalesef bazılarımız için bu süreç çok ağır akacak. 

Sayılar eğer doğruysa dünya nüfusunun %68'i en az bir dozunu aldı. Yani yaklaşık olarak 5 milyar insan. 
Bill Gates'in itiraf ettiği gibi 5 milyar insanın sadece %1'lik kesimin bile bu dozu kaldıramayacağını göz önünde bulundurursak, milyonlarca insanın yan etkilerden dolayı rahatsızlanacağı anlamına gelir. Maalesef Almanya'daki araştırmalar diğer yıllara nazaran şu son bir yıl içerisinde çocuk ölümlerinde artışın olduğunu göstermekte. Yani ciddi bir sağlık krizi ile karşı karşıyayız. 

Bu yaratılan canavar başlangıçta söylendiği gibi akciğerlere saldıran bir şey değildi. Akıllı doktorlar onun asıl saldırdığı ve etkisini yaydığı yerin kanımız olduğunu söylemişlerdi. Kan her yere ulaştığı için akciğerleri de etkiledi ve özellikle de kalpten pompalandığı için kalp kaynaklı sorunlara neden oldu.  
Satürn son iki yıldır Kova ve Aslan aksı üzerinde etkili olduğu için en çok nörolojik rahatsızlıklarla kalp sıkıntılarına yol açtı. Beyin kanamaları arttı, felçler çoğaldı, kalp krizi ve kalp kası iltihaplanmaları yaşandı ve en kötüsü de anksiyeteden alzheimer'a kadar nörolojik sorunların hiç olmadığı kadar çok artmasıydı.  

Satürn'ün Balık burcuna geçmesiyle birlikte Başak ve Balık aksı üzerinden hastalıkları deneyimlemeye başlayacağız. Yani lenflerde, hormonlarda ve kanda, kısacası bedenimizin sıvılarında tıkanıklıklar, pıhtılar, toksinler çoğalacak. Özellikle omur ilik sıvımızın akışı olumsuz etkilenecek ve bu çeşitli hastalıklara sebebiyet verecek. Ama korkmayın çünkü Satürn'ün önümüzdeki yıllarda büyük zorlayıcı açıları olmayacak. Neptün ile olan kavuşumunu görmezden gelirsek sağlığımızı geri kazanmaya başlayacağımız bir döngüye girmek üzere olduğumuzu söyleyebiliriz. Sadece mental olarak huzursuzluğumuz ve korkularımız devam edebilir. Sağlık sorunlarımızdan çok psikolojik sorunlarımız çoğalabilir. Bu yüzden en çok ruhumuza önem vermemiz gerekecek.
 
Yalnız 2025 ve 2026 yıllarında Satürn Neptün'e yaklaşmaya başladığında ölüm sayılarında büyük bir çoğalma bekleyebiliriz çünkü geriye dönüp baktığımızda en büyük salgın hastalıklarda ve toplu ölümlerde bu ikilinin büyük bir rol oynadığını görmekteyiz. Balık burcu bağışıklık sistemini temsil ettiğinden Satürn birçoğumuzun bağışıklık sistemini çökertebilir. 
Belki de en korkunç şey artan sağlık sorunlarında doktorların çaresiz kalması olacak çünkü Neptün görünmez olanı ve bilinmeyeni temsil eder. Satürn ise ölüm ve hastalıktır. Anlaşılmayan sebeplerden dolayı ölümler artacak ve hastalıklara teşhis konmakra büyük zorluklar yaşanacaktır. Bu hastalıkların çoğunun arkasındaki ana sebep ise bedenin asidik hale gelmesi olacak. Kısacası bedenimizdeki toksinlerin artıp, lenflerimizde tıkanıklığa yol açacağı 2.5 yıllık bir süreçten geçiyor olacağız. 

Satürn ayrıca Balık burcundaki seyahati boyunca bu soykırıma evet diyen doktorlara ettikleri hipokrat yeminlerini hatırlatacak. Yargılanmalar ve suçlanmalar başlayacak ve masumların hakları aranacak ama tabi bu maalesef ölüm oranlarını azaltmayacak, hızlıca piyasaya sürülen aşıların yan etkilerini yok etmeyecek..

Hastalıktan bu kadar çok bahsetmişken ilaç sektörüne değinmezsek olmaz. Malum bu sıvılar gerekli deney sürelerini geçmeden piyasaya sürüldüler ve bunun elbet hukuki bir yan etkisi olacak. Yalnız Satürn bu durumu insanların lehine çevirerek bir daha böyle bir hatanın yapılmaması için çok sert önlemler aldırabilir. Bu da piyasadaki birçok ilaca ulaşmamızı zorlaştıracaktır. Zaten eczanelerde ilaç kıtlığı çeşitli nedenlerden dolayı başladı bile. Anlayacağınız şeytani derecede büyük para kazanan ilaç firmalarını çok zor zamanlar bekliyor. En büyük paraları kazanan şirketlerden biri olan sağlık ve tıp sektörü önümüzdeki yıllarda büyük bir imtihan ve sorgu döneminden geçiyor olacaklar ve tıpta yeniden yapılanmanın başladığını göreceğiz. 

Satürn bu süreçte ölümleri Balık burcunun temaları üzerinden tezahür edecek. Başarılı bir şekilde hepimize enjekte ettirilen korku ve panik yüzünden karanlık dini, ruhsal üstatların etkisinde olan insanların tuhaf tarikatlarda topluca intihar ettiklerine dair haberleri televizyondan izleyebiliriz. Özellikle Satürn Neptün ile kavuştuğunda bu dünyaya artık katlanamayanlarda intihar istekleri artabilir. Kısacası korku zehri birçok insanı gerçek anlamda zehirleyecek. Kimimiz kıyametin artık gerçekten geldiğine inanacak, kimimiz değişen iklim koşullarını, doğal afetleri bahane ederek artık yaşamak istemeyecek. 
Satürn "hayatta kal zorluklara göğüs ger, sen bunu yapabilecek kadar güçlüsün" derken Neptün "her şeyi bırak ve kurtul" diyecek. Hangisinin sesine kulak vereceğimize ise biz karar veriyor olacağız. 

Salgın ilk başladığında doğa ana yer yerde ciğer otunu çıkarttı. Tahmin edeceğiniz üzere adının da anlattığı gibi bu ot akciğerlerimizi şifalandıran bir bitkidir. Geçen sene ise kendi iç gücümüzü hatırlamamız için her yerde yabani havuç çıktı. Bu bitki ise tüm gücünü kökünden alır ve bizim de tüm güçümüzü manevi kökenimizde aramamız gerekti. Bu yıl ise doğa ananın deliecesine yer yerden yoğurt otunu çıkarttığına tanıklık edeceğiz çünkü bu yabani ot lenfleri arındıran çok önemli bir şifaya ev sahipliği yapar. Kısacası aşı olduğuysanız korkmayın. Doğada derman bol. Sadece araştırmak ve bilmek, görmek gerek. 
Satürn vahşi doğayı temsil ettiğinden birçok insanın yüzünü tekrardan doğaya döneceğini ve tıbbi bitkiere olan ilginin artacağını öngörebiliriz. 
Özetle kanınızı koruyun, kalbinizi koruyun. Doğa ana savaşçı bitkileriyle, taşlarıyla, mineralleriyle ve hayvansal özleriyle sıvıyı tekrardan kanımızdan çıkaracak güçlere sahip. 
Artemisia ailesinin bitkilerine sarılın. Tohumlarını hem saklayın hem çoğaltın. 

Ayrıca kilerlerinizi doldurun. 
Daha fazla insanın ölmesi için yapay bir gıda krizi tetiklenecek. Çünkü Allah'ın yarattığı insan bedeni muazzam bir bağışıklığa sahiptir. Hücrelerimizin zikri o kadar kuvvetli ki, zayıf düşmediği sürece her canavarı yok edecek kadar güçlü. Bu güçten mahrum kalmamız için bu gıda krizi bilerek tetiklenecek. 
İnekler binlerce yıldır gaz çıkarıyor ama bunun bu zamanda bu kadar kafaya takılmasının ardındaki tek sebep ihtiyaç duyduğumuz sağlıklı proteinleri elimizden almak. Medikal astroloji yazılarımı okuyanlar amino asitler için proteinlerin ne kadar önemli olduğunu ve amino asitler olmadan bedenimizin arınma mekanizmalarının düzgün çalışmadığını hatırlayacaktır. Amaç inekleri azaltarak iklimi kurtarmak değil, bizi zayıf düşürmek. Bu yüzden köylerimiz, tarlalarımız ve atalık tohumlarımız artık altın değerinde. 

Balık burcu sinema, sanat, müzik sektörünü de yönetmektedir. Balık burcu hayal gücüyle ilüzyonları yaratır. Satürn ise gerçekliği temsil eder. Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde özellikle film ve oyun sektöründe büyük gelişmeler bekliyorum. Özellikle grafiklerde o kadar güzel gelişmeler olacak ki, gercek mi yoksa hayal mi ayırt etmekte zorlanacağız. 
Maalesef burada planlanan bir uzaylı saldırısı gerçeğini de unutmamalıyız. Bu gibi şeyleri yapay bir şekilde yaratacak teknolojiye sahipler. Yani bir ufoyla uzaylıların yeryüzüne indiğini görürseniz korkmayın, çünkü teknoloji şeytani bir şekilde ileri derecede. 

Tüm bu söylediklerimden sonra Satürn transitinin kişisel hayatlarımızı nasıl etkileyeceğine de bakalım..

Balık burcu derin duyguları, bilinçaltını temsil eder. Satürn ise geçmişi anlatır. Satürn bilinçaltımızı arındırabilmemiz için bize çok değerli bir kapı açacak.
Geçmişe dair bilinçaltımıza gömdüğümüz tüm duygularımız 2.5 yıl boyunca su yüzeyine çıkacak ve biz travmalarımızla yüzleşmek zorunda kalacağız. 
Yüzleşmeye cesareti olmayanlar mental sorunlarla baş etmek zorunda kalacaklar. Bağımlılıklarına sarılacaklar, depresyon haplarında çare arayacaklar. Kendi geçmişiyle yüzleşenleri ise bir uyanış bekliyor olacak. 

Satürn her birimizin aşağılık kompleksi ve kurban olma hissiyatı üzerinde çalışacak. Kendimize ne kadar değer verdiğimizi sorgulattıracak. Aynı şekilde karşı tarafla ne kadar empati kurabildiğimizi de sorgulattıracak bize. Sahip olduğumuz duvarlarımızı idrak ettirecek ve onları yıkmamız için bizi güçlendirecek.  Bazı durumlarda da ihtiyaç duyduğumuz sağkıklı duvarları inşa ettirecek bize. 
Kısacası eski döngüleri kırmak, acılarla vedalaşmak, her türlü bağımlılıklarımızdan  kurtulmak ve kuvvetli bir korunma kalkanına sahip olmak için muazzam bir fırsat dönemine giriyoruz. 

Zaten Satürn'ün Balık burcunu terk etmeye hazırlandığı dönemde mental sağlık için halisünojenik maddelerin mikro dozlarda artık hastane ve kliniklerde kullanılmaya başlandığını göreceğiz. 
Satürn Balık burcunun kaçış yöntemlerini kısıtlayacak, dozlarını küçültecek ve kenevir gibi aynı zamanda çok önemli tıbbi bitkilerin ve halüsinojen mantarların etkilerini hastane ortamlarında herkesin hizmetine sunacak. Kısacası devlet ve otorite figürlerinin her geçen gün çığ gibi artan uyuşturucu problemini daha fazla görmezden gelemeyeceklerini ve bu konuda önemli önlemlerin alınacağını ön görebiliriz. 

Ama en önemlisi Satürn bizden bir şeyi kurban etmemizi, öldürmemizi bekleyecek. Bu yüzden sahte olan her şeyi öldürmeye hazırlanın. Tüm maskelerinizi, tüm mış hareketlerinizi. Tüm yalan ve hatalarınızı kurban edin. Tüm korku ve endişelerinizi yok edin. Çünkü eğer bunu başarabilirseniz Satürn ruhsal uyanış yolculuğunuzu tetikleyebilir. Gönül gözünüzü  açabilir ve tekamül sürecinizi çok kuvvetli bir şekilde yüceltebilir. 

Özelikle 2026 yılında Neptün ile birlikte 1 derece Koç burcunda buluştuğunda bilincinizde adeta dev bir sıçrama yaşayabilir ve kendinizi sıfirdan inşa edebilirsiniz. 
Satürn'ün Balık burcundaki süreci birçok insanı bu yeni bilinç sıçramasına hazırlıyor olacak.

Geçmişe dönüp baktığımızda Rönesans'ın kıvılcımlarını çakanın da Satürn-Balık enerjisi olduğunu görüyoruz. Yalnız bu aydınlanma enerjisi daima arkasından bi cadı avını da beraberinde getirmiş. 
Yenilik getiren, insanları uyarıp, aydınlatan insanlara karşı ayaklanma ve aşağılama kampanyaları başlatılacak. Tüm bunları tarih sahnelerinden biliyoruz. Bu yüzden tekrarlanacaklarını öngörebiliriz. 

Ne pahasına olursa olsun susturulan bu insanlara sahip çıkın ve sözlerine değer verin. Sürü psikolojisiyle hareket etmek yerine kolektif olarak hepimiz için iyi olanı seçmeliyiz ve bu son iki sene içerisinde yaptığımız seçimlere asla benzememeli. Yoksa Satürn'ün tokadı hepimizi çarpabilir.