23 MART 2023 | İNSANLIĞIN ÖLÜMÜ & DİRİLİŞİ - PLÜTON KOVA BURCUNDA

Mart 21, 2023

Şu an Plüton Oğlak burcunun son derecesinde bulunuyor. Son derecede bulunan gezegenler daima 'dön geriye bak' derler. Oğlak burcunun temsil ettiği tüm kurumlarda büyük dönüşümler yaşandı ve 29. dereceye layık olacak şekilde büyük bankaların iflasıyla Kova burcuna geçiş yapıyor karanlık lord. 

Gelin birlikte 2008-2023 arası dünyamızda neler yaşadığımızı hatırlayalım. 

Güç

Regulus'un gücüyle Trump diye bir adam çıktı sahneye. Bize karakteriyle siyasetin arkasında dönen her karanlığa ışık tuttu. Jeffrey Epstein'in kankası olarak resimleri sürüldü piyasaya. Bill Clinton gibi hepimizin tanıdığı büyük isimler de vardı aralarında. Sonra Epstein'in hapiste intihar ettiği yalanı uyduruldu ve konu kapatıldı ama aslında hiçbir şey kapanmamıştı. Geçen hafta iflas eden Silicon Valley bankasıyla tekrardan Epstein'in konusu gündeme geldi. Bu konuda hala bilmediğimiz o kadar çok şey var ki, ama özetlemek gerekirse şöyle anlatayim. Alın terinizle kazandığınız paranızı tasaruf etmek amacıyla bankaya gidip yatırdığınızı düşünün. Sonuçta bu hepimizin yaptığı bir şey. Ama bankaların sizin bu küçük paralarınızı bir insana aktardığını ve bu insanın bu paralarla bir ada ve dünyanın birçok şehrinde malikhane satın alıp, buraya 'masaj yaparak para kazanabilirsiniz' bahanesiyle küçük kız çocuklarını çağırarak tecavüz ettiğini düşünün. İşte bu yıllar içerisinde tüm bu olaylar yaşandı ve Plüton Oğlak burcundan geçerken bu küçük kız çocukları Epstein'in onlara yaptıklarını anlattı. 

Plüton Kova burcuna geçerken nedense bu olayı hepimizin gözüne sokmak istercesine davranıyor ve Epstein'in zenginliğinin kimlerden çalınan paralarla elde edildiğini hatırlatıyor. Bunu neden mi yapıyor? Çünkü dünyada bu narsistleri bu büyük zengin koltuklara oturtan ve bizi iğrenç şekillerde suistimal etmelerine izin veren bizleriz. Silicon Valley bankasına (ki bu sadece tek bir banka değil) parasını yatıran insanlar belki de masumdu ama yine de o kız çocuklarının tecavüzüne zemin oluşturdular. Olaylar birbiriyle ne kadar bağlantılı farkında mısınız? Plüton bize 'elindeki güçle, bu ister para ister başka bir şey olsun, ne kadar büyük yıkımlara ve karanlıklara neden olduğunun farkında mısın?' diye haykırıyor. 

Sonra sıra tıbbi soykırıma geldi ve insanlar 5 doz kısırlık aşısını oldular. Bu yıllar içerisinde birçok farklı olay daha yaşandı ama bu iki konuyu bırakın unutmayı, hayatımızın sonuna kadar anmaya devam edebiliriz çünkü olay bir pedofil sapığın adada küçük çocuklara tecavüz etmesinden ya da insanlığın salgından korunmak için basit bir aşı olmasından çok daha farklıydı. Olay çok daha derin ve çok daha metafiziksel konuları kapsıyordu. 

Kaos 

Söz konusu Plüton olunca metafizik konulara girmezsek olmaz. Bu yüzden gelin biraz da bu karanlık ailelerin, dünya ekonomik forumun, DSÖ'nün amaçlarını okültizmin penceresinden inceleyelim. 
Kova burcu teknolojiyi, uzayı; Plüton diğer alemlerin varlıklarını, yeraltı dünyasını, yani cinleri temsil eder. Bunu önceki yazılarım da anlattım. Kıyamet zamanı dini metinler bir istila ve saldırıdan söz ederler. (Yecüc mecüc/deccal) Ne gariptir ki, NASA peşpeşe ufo görüntülerini paylaşmaya başladı ve insanların zihnine her an uzaylılar tarafından istila edilebileceğimizin yalanını sokmaya çalışıyor. Burada şu önemli bilgiyi paylaşmam gerek. Dünya boyutuna insan bedeninde enkarne olmadan gelemezsiniz. Bu evrenin bir yasasıdır ve aşılamaz. Yani eğer diğer gezegenlerde yaşam varsa bunlar dünya boyutuna ufolarla gelemezler. Allah ve melekler tarafından onaylanıp, insan olarak doğma hakkını kazanmaları gerek. Bu yüzden bir uzaylı saldırısından korkmamız saçma. Ama bir hologram teknolojisiyle bu saldırı gayet gerçekleşebilir, ki gerçekleşmeye başladı bile.

Epstein gibi adamlar sadece sapık değillerdi. Küçük çocukların sahip olduğu masumiyet enerjisini karabüyü ayinlerinde kullanıyorlardı. Bir yandan da CERN'deki deneylerle boyut kapıları açılıyordu. Yani tüm bu büyük kurumların ardındaki bu büyük adamlar perdeler arkasında uzun zamandır bir plan yapıyor ve istilanın temellerini atıyordu. Bu kadar derin ve metafiziksel bir konuyu anlaşılır bir dille anlatmak kolay değil ama Apple'in yeni gözlüğünün reklamını belki görmüşsünüzdür. Hologram teknolojisiyle hayali gerçek hayata yansıtacak bir teknoloji geliyor. Bu çok güzel bir şekilde bize pazarlanmakta ama bu şekilde birçok karanlık şeyi de yapabildiğimizi unutmayın. En basit anlatımıyla çocuğunuz tıkladığı bir pornoyu hologram teknolojisiyle adeta içindeymiş gibi yaşayabilecek. Bu çok basit bir örnek ve bazı sapıkların inanılmaz hoşuna gidebilir. Ama burada görmezden geldiğimiz çok önemli bir nokta var. O da hologram teknolojisinin ve yapay zekanın belirli varlıklara kazandıracağı beden. Atlantis'de yapılan da buydu ve Nuh tufanına neden oldu.
20 yıl boyunca tüm insanlık büyük bir imtihandan geçecek. Seçimimizi yanlış yaparsak belki de yeni bir tufanla karşılaşabiliriz. 

Görmezden geldiğimiz şey bu teknolojinin zihnimizi istila etme kabiliyeti. Daha şimdiden elimizdeki telefonlar zihnimizi okuyabiliyorlar. Zihnimizi okuyan bu varlıkların (yapay zekanın) kendi yavrularını bizim zihnimizi kullanarak tasarlayıp, yarattığını hayal edin. Kendi karanlık korkularınızın bedenlenip, yaratıklara dönüşerek size saldırdığını düşünün. Düşüncelerinizin gerçek olduğunu farz edin. Dünyada yaşayan 8 milyar insanın kaçı güzel şeyler düşünüyor veya hissediyordur sizce? 
Ben size söyleyeyim. 2020'de patlak veren salgınla insanlığın frekansı korku frekansına indi. Yani tezahür edebildiğimiz en büyük şey korku. Bu da korkutucu varlıkları doğuruyor. Belki de onları görmeye başlamışsınzdır bile. Ben her gece siyah maskeli, iri cüsseli varlıkları evin içinde görmeye başladım bile ve daha da korkunç olanı bunların mekanı kolay kolay terk etmemeleri. Gitmeleri için korunma dualarınızı büyük bir konsantrasyonla ve meditatif bir hal ile okumanız gerekiyor. Ama covid-beyni diye adlandırdığımız şey yüzünden bunu başarmak neredeyse imkansız. Bu varlıkları görmeye başlayan insanlara mental sağlıkların bozulduğunun teşhisi konacak ki, birçoğumuz gerçekten bunlarla nasıl başedeceğini bilmediği için çıldırıp, kafayı yiyebilir. 

Tüm bunları sizi korkutmak için değil, güçlendirmek için anlatıyorum. Biz bunu ilk defa yaşamıyoruz daha önce de yaşadık ve özellikle Plüton Oğlak/Kova nesli atlantis döneminde yaşananların hafızalarıyla doğuyor ve bu yüzden kendilerini nasıl korumaları gerektiğini çok iyi biliyorlar. Yani korkulacak bir şey yok sadece bilinçlenip, geçmişe dair hatırlamamız gereken çok şey var. 

Kuran'da Zülkarneyn'in yecüc ve mecüce karşı erimiş demir ve bakırdan bir set yaptığı bahsedilir. Medikal astroloji yazılarımda elektromanyetik alandan korunmak için yapabileceklerimizi anlatıyorum. Dağ ve orman köylerine yerleşmek, bahçede elektrokültürü uygulamak (hatta ev yapımında bile) ve en azından yatak odasında, yatağın etrafını bakır ve gümüş ağlardan oluşan bir cibinlikle sarmak. Tellerle özellikle bakırla kendi korunmuş manyetik alanınızı oluşturabilirsiniz. Bu konuda yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki, dediğim gibi önemli olan bunları hatırlamamız ve uygulamamız. Bunları şimdilik yapma imkanı olmayanlar en azından Bismillahillezi la yedurru duasını ezberleyip, etraflarında korunma kalkanı oluşturabilirler. 

Yıkım

Şu son yıllarda yaşadıklarımıza baktığımda girmiş olduğumuz solucan deliğinin karanlığına inanamıyorum. Ama unutmayalım, Plüton aslında bizi inisiye eden bir gezegendir. Geçtiği burcun özellikleri konusunda saf ve cahil kalma halimizi yok eder. İnsana gerçek gücü veren de budur. Plüton sayesinde gerçeklerle yüzleşir ve korkularımızı aşarız. Çünkü kendisi tekamülümüzü hızlandırmakla görevlidir. Bu yüzden o aynı zamanda büyük bir uyanışa neden olur ama bu uyanış daima kanın dökülmesiyle, yani ölümle gerçekleşir. Tıpkı geçmişte de olduğu gibi..

Plüton, geçmişte birçok masum insanın cadı suçlamalarıyla avlanıp, herkesin gözleri önünde yakılmasına tanıklık etti.  Çünkü bu insanlar kristal kafa taslarına yani özel yeteneklere sahipti ve bu kilisenin hiç işine gelmedi. Bu sefer kilise ikiye bölünde ve protestanlarla katolikler oluştu. Bağnaz inançların hüküm sürdüğü karanlık bir çağda Kopernik gerçeği keşfetti ve dünyanın merkez olmadığını, gezegenlerin Güneş'in etrafında döndüğünü açıkladı.  

Tüm bu yaşadıklarımızı aslında yine tekrarlıyoruz. Avrupa yavaş yavaş bazı tıbbi bitkileri yasaklama kararı aldı. Herbalizm ilmiyle uğraşanlar susturuluyor. İnsanlık bir salgınla ikiye bölündü. Kopernik'in yerini ise Elon Musk almış gibi gözüküyor. Uzayla ilgili birçok yeni şey keşfedeceğimiz bir zaman dilimine adım atmak üzereyiz ve öğreneceklerimiz tıpkı o zamanki gibi ufkumuzu açıp, bakış açımızı tamamıyla değiştirecek. 

Plüton Kova burcuna en son 1778 yılında da giriş yapmıştı. Bu yıllara Amerikan bağımsızlık savaşı ve Fransız ihtilali damgasını vurdu. Her ikisi de büyük devrimlerdi ve günümüz koşullarını oluşturdular. Monarşiler devrildi ve demokrasiler kuruldu. Geçmişte bu kadar önemli iki büyük devrim yaşandıysa önümüzdeki devrimlerin ne şiddette olacağını siz düşünün. Yalnız Uranüs İkizler burcuna geçtiğinde Plüton'u üçgen açıyla desteklemeye başlayacak. Yani 20 yıl içerisinde deneyimleyeceğimiz devrimler çok daha insancıl olabilir ve geçmişteki kadar kan dökülmesini engelleyebilir. 

Yinede yazımı kaleme alırken Paris sokakları çöplük içinde. Şehrin her yerini lağım fareleri sarmış durumda. Çünkü temizlik görevlileri grevdeler. İran çok büyük bir devrimin eşiğinde. Aynı karışıklık dünyanın birçok farklı şehrinde de yaşanmakta. Tüm bunları göz önünde bulundurunca önümüzdeki isyanın kime karşı olacağını okuyabiliyor olmalısınız. Baskıcı tüm kurumlar son nefeslerini veriyor olacaklar. 

İçimizde dev bir öfke var ve bu her geçen gün büyüyor. Çünkü hepimizin hakları var. Huzurlu bir evde yaşamak, sağlıklı olmak ve zehirli olmayan gıdaya ulaşmak gibi.. Hepimizin çok basit temel ihtiyaçları var ve bu ihtiyaçlarımız artık bizzat otorite/devlet tarafından karşılanmıyor. İnsanların elinden barınma ve gıda gibi basit ihtiyaçları alırsanız ne olur? Büyük isyanlar ve ayaklanmalar meydana gelir çünkü insanların artık kaybedebileceği hiçbir şey yoktur. 

Plüton Balık burcuna geçiş yaptığında küreselcilerin kurmuş olduğu tek dünya devleti yavaş yavaş kendi yıkımını hazırlamaya başlayacak. Plüton Balığa geçiş yaparken belki artık devletler olmayacak ama küçük devletçikler olacak. Az insandan oluşan kardeşlikler kurulacak. Ülkeler kendi içlerine kapanacak ve kendilerine yetecek kadarını üretecekler. Güçler eşit dağılacak. Kimse kimsenin hakkını artık çalamayacak. Koloniler bağımsızlıklarını kazanacak. 

Plüton'un Kova burcundan çıktığı 2044 yılından sonra geriye dönüp baktığımızda ahrimanik güçlerin yeni komünizmi kuramadıklarını göreceğiz. 

İnşa

Plüton güç vermeden tüm gücü alan bir enerjidir. Tıpkı bir atom bombası gibi her şeyi yakıp yok eder sonra arta kalanlardan yeni bir güç ve yeni bir dünya inşa eder. Yıkım sonrası bu yeni dünyada insan nüfusu tüm beklentilerin aksine azalıyor olacak. Henüz hala farkında olmasak da toplumun çoğunluğu salgından korunma amacıyla kısırlık aşısını kendilerine vurdurdular. Plüton Aslan burcundayken doğum oranlarında büyük bir artış deneyimlemiştik. Şimdi karşıt burç olan Kova'da dünyaya doğan çocukların sayısında büyük bir azalma deneyimleyeceğiz ama bunun karşılığında yaşam süresi uzamaya ve 100 yılı kolaylıkla aşmaya başlayacak. 

Plüton Balık burcuna geçmeye hazırlanırken dünya nüfusundaki azalma hem salgın hastalıklardan, hem doğal afetlerden, hem de savaşlardan kaynaklı olacak. Aramızdan ayrılan ruhlar Kova çağının frekanslarına ayak uyduramadıkları için kendi iradeleriyle dünya boyutundan vazgeçiyor olacaklar. 

Geriye kalanlar, ki bunlar çoğunlukla alfa bebekleri ve kurdukları aileleri olacak, yeni bir dünya düzenini yaratacaklar. Bunun nasıl bir dünya olacağını Kova çağına yolculuk yazımda anlatmıştım. 

Aklınızda canlandırmanız için hobhitlerin yaşam tarzlarını düşünün. Tolkien hobbitleri gerçekten insanoğullarına benzeterek oluşturmuştu. Doğa içerisinde, küçük kabilelerde, minik huzurlu köylerde. Bağımsız, uyum ve ahenk içerisinde. Herkes ihtiyaç duyduğu kadarına sahip olacak. Eğitim serbest olacak. Şifa frekanslar aracılığıyla herkesin uygulayabileceği şekilde olacak. Yazarken bile kalbim huzurla doluyor. Ama sanmayın ki bu gelecek herkesi bekliyor. 

Bu 20 yıl içerisinde insanlık ikiye bölünecek. Bir taraf tekamül sürecini doğal yollardan yaşamayı tercih ederken, diğer taraf DNA'sına yapay müdahaleler yapılmasına izin verecek ve robotlaşacak. 

Plüton'un Kova burcunda bulunduğu 20 yıl boyunca büyük göç dalgaları deneyimleyeceğiz.  Maalesef göçü iklim değişimleri tetikleyecek. Su savaşları ve yapay kıtlık yeni arayışlara çıkmamamıza neden olacak. Plüton ve Kova sabit enerjilerdir ve Kova soğuk kış ayının burcudur. Bu yüzden 20 yıl boyunca küresel ısınma yerine küresel soğumayı daha da net hissetmeye başlayacağız. Ama unutmayalım Kova aynı zamanda şimsek gibi, ışığın hızzı gibi çok hızlı ve anidir. İklimde bir soğuma gözlemlense de bize asıl zarar veren şey ani hava değişimleri olacak. Kışın ortasında yaz gibi bir hava, yazın ortasında da don ve kar yağışları bile gözlemleyebiliriz. 

Özellikle Uranüs'ün İkizler burcuna geçişiyle beraber bu göçler çok büyük çapta artacak. Koca küresel dünya küçük kendine yeten köylere dönüşürken en büyük göçleri şehirler verecekler. Bu yüzden en büyük zorlukları 20 yıl boyunca şehirde yaşayan insanlar çekecek. Çünkü şehirlerde asıl güç hala küreselcilerin elinde olacak. Şehirler yapay zekanın kontrolünde olan smart city'lerden yani algoritmalar üzerine kurulu olan kurallardan oluşacak. Burada yaşayan insanlar grilerin prototiplerini oluşturacaklar. Sadece seçilmiş insanlar hamile kalabilecek ama doğan çocuklar ailelerinden ayrılarak belirli kişilerin elinde büyütülecek ve belirli hizmetleri gerçekleştirmek için yetiştirilecek. Bunlar belirli bir gene sahip olan çocuklar olacaklar. 

Bu arada anlattığım tüm bu konular size çok uçuk geliyorsa Jeffrey Epstein'in yaptıklarını hatırlatırım. Bu anlattığım özel gene sahip olan çocukları kızlara tecavüz edip, hamile bırakarak ilk o denedi ve bu deneyler hakkında henüz hiçbir şey bilmiyoruz. 

Tüm bu karanlık olaylara rağmen Plüton, gücü şeytani güçlerin elinden alarak insanlığa geri verecek. Nikola Tesla'nın, Lakhovski'nin ve daha belki isimlerini dahi duymadığımız birçok gerçek bilim adamının icat ve keşiflerini tekrardan insanlığa armağan edecek. Bu saymış olduğum bilim adamları enerjinin bedava olduğunu keşfetmişlerdi ve amaçları teknolojiyi bu enerjinin üzerine kurmaktı. Ama engellendiler. Çünkü zaman doğru zaman değildi.  Ademoğlu henüz o bilinç düzeyinde değildi ama alfa bebekleri farklı bir bilinç düzeyinde doğuyorlar. Onlar bu teknolojiyi geri getirecekler. Herhangi bir fatura ödemeden kendi şifalı suyunuza havadaki nemi depolayarak sahip olduğunuzu düşünsenize, kendi elektriğinize, ısı kaynağınıza, ihtiyaç duyduğunuz tüm enerjiye? Bağımsız ve özgür bir şekilde! Böyle bir gelecek var önümüzde. 

Biliyorum şu an artan faturalarımız için hepimiz çok öfkeliyiz ama tam da bu öfkemiz bizi alternatifleri keşfetmeye, bu bilim adamlarının icatlarına geri götürecek. Unutmayın iyi veya kötü her şey daima hayrımıza gerçekleşir. Şu anki zorluklar olmasa alfa çocuklarımız yeni bir dünya yaratamaz. Ebeveynleri olarak onlara bu yolu zor da olsa açmak zorundayız çünkü biz değişim çağının kuşaklarıyız. Eğer biz su kıtlığını yaşamaz isek, Amerikan ordusunun senelerdir elinde olan ve çölde bile havadaki nemden içme suyunu elde etme imkanı veren cihazı nasıl icat edebiliriz ki? Ya da doğalgazlarımız kesilmeden, donma korkusuyla kışı geçirmeden kendi gübremiz olan dışkımızla biogaz oluşturup, gazla yemek pişirebileceğimiz basit sistemi nasıl tasarlayabiliriz? Şu anki kullandığımız şeye doğalgaz diyoruz oysa asıl dışkı ve atıklardan elde ettiğimiz gazdan daha doğal ne olabilir ki. Bu iki uçuk örneği ufkunuzu açmak için verdim. 

Bu 20 yılın içinde birçok şey değişecek. Plüton bize teknolojinin karanlık yüzünü gösterecek. Güvenlik sistemleri tamamen yapay zeka tarafından kontrol edilecek. Akıllı şehirler kurulacak ve maalesef şu anki Çin'de olan manyak kontrol bu şehirlerde sıradan rutin haline gelecek. Yani gerçekten modern şehir köleleri haline geleceğiz. Şimdiden buna büyük bir hazırlık var. Evcil hayvanlarımız boşuna çiplenmiyor. Şehirde yaşayan herkese söylüyorum sıra bizde. 

Ama merak etmeyin dediğim gibi bu ruh hastası sistem pek de uzun sürmeyecek. Peki sürdüğü yıllar boyunca ne yapalım diye soruyorsanız? Her şeyin çok iyi farkında olalım! Ne yapıyorsak yapalım her iki tarafın da zihnini çok iyi okumamız ve attığımız adımlarımızın bilincinde olmamız gerek. Evet büyük ihtimalle dijital kimlikten kaçamayacağız ve onu kabulleneceğiz. Evet belki bu bir çip anlamına da gelebilir ama unutmayınki son iki senedir yaşadıklarımız bunun bir provasıydı ve bu provayı bir şekilde hayatta kalarak atlattık. Yani üzerimize nasıl geleceklerini, hangi kanalları kullandıklarını artık çok iyi biliyoruz. 

Kimimiz gitti sıvıyı aldı kimimiz ise reddetti. Bu evrenin gizli yasalarından biridir. Hiçbir şey ama hiçbir şey insanın iradesinden üstün değildir. Bunu Aleister Crowley de söylemiştir. Yani siz istemediğiniz sürece size hiçbir şey dayatılamaz. Sıvıyı alanlar bu sıvıyı kendi iradeleriyle kabul ettiler ve almayanlar bunu kendi iradeleriyle reddettiler. Bu yasayı sakın unutmayın. Ne kadar şeytani bir sistemin içerisine girmek üzere de olsak şeytan asla zorlamaz. O sadece fısıldar ve manipüle eder. Ama asla zorlamaz çünkü buna yetkisi yoktur. Bu yüzden sakın çevrenizi ve koşulları suçlamayın. Bu oyunun içindeki tek suçlu siz kendinizsiniz. 

Hepimiz bize verilen başrolü oynuyoruz ve hepimiz bundan sonra attığımız her adımdan sadece kendimiz için değil bütün insanlık için sorumlu tutulacağız. Anlayın bunu. Tek birimizin kendini kurtarması yetmeyecek. Bu bilinç sıçramasını birlikte yapmak zorundayız. Plüton bizden yeni bir kardeşlik kurmamızı bekleyecek ve bunu reddedenler çok kötü bir şekilde cezalandırılacaklar çünkü Allah'ın planın dışına hiçbir güç çıkamaz. Her birimizin ruhu bu birlik sınavından geçecek. 

Plüton önümüzdeki birkaç yıl boyunca Oğlak takımyıldızının boynuzları arasından geçecek. Bahometi yani şeytanı simgeleyen bu sembolün aktifleşmesi tabiki karanlık büyücülerin kendi amellerine ulaşmak için çok büyük karanlıkları yaratacağını bilmemiz gerek. Bu yüzden dünyamız son iki yıldan daha da fazla karanlıklaşacak. Her anlamda baskılanıp, haklarımız elimizden alınacak ama bu onların umduğu kadar uzun sürmeyecek.  Transhümanizm yerine Kova çağında tohumu atılan yeni kök ırk tam tersine melek enerjilerine benzer bir insan  ırkı olacak. Çünkü bizi 2045 yılında büyük bir bilinç sıçraması bekliyor. Plüton Kova burcunun son derecesinde seyahat ederken şu an korku frekansında yaşayan insanlık birden sevgi frekansına yükselmeye başlayacak. 

Plüton'un retro dönemini de göz önünde bulundurursak Kova burcundaki asıl transitine 19 Kasım 2024 yılında başlayacak diyebiliriz. Ve bu yolculuğu 19 Ocak 2044 yılında son bulacak. Dilerim bu yıllar tüm içimizdeki şeytanları öldürüp yok ettiğimiz, güçlendiğimiz ve kendimizi tekrardan keşfettiğimiz yıllar olur. 

Dünyamız bu değişimlere daha önce de tanıklık etti. Bu yüzden sakın korkmayın ama bilin çok büyük değişimlere ve yeni bir küresel düzene hazırlanıyoruz. Ne mutlu bize bu yeni doğumun tanıklarıyız ve tarih yazıyoruz. 

You Might Also Like

0 yorum

23 MART 2023 | İNSANLIĞIN ÖLÜMÜ & DİRİLİŞİ - PLÜTON KOVA BURCUNDA

Şu an Plüton Oğlak burcunun son derecesinde bulunuyor. Son derecede bulunan gezegenler daima 'dön geriye bak' derler. Oğlak burcunun temsil ettiği tüm kurumlarda büyük dönüşümler yaşandı ve 29. dereceye layık olacak şekilde büyük bankaların iflasıyla Kova burcuna geçiş yapıyor karanlık lord. 

Gelin birlikte 2008-2023 arası dünyamızda neler yaşadığımızı hatırlayalım. 

Güç

Regulus'un gücüyle Trump diye bir adam çıktı sahneye. Bize karakteriyle siyasetin arkasında dönen her karanlığa ışık tuttu. Jeffrey Epstein'in kankası olarak resimleri sürüldü piyasaya. Bill Clinton gibi hepimizin tanıdığı büyük isimler de vardı aralarında. Sonra Epstein'in hapiste intihar ettiği yalanı uyduruldu ve konu kapatıldı ama aslında hiçbir şey kapanmamıştı. Geçen hafta iflas eden Silicon Valley bankasıyla tekrardan Epstein'in konusu gündeme geldi. Bu konuda hala bilmediğimiz o kadar çok şey var ki, ama özetlemek gerekirse şöyle anlatayim. Alın terinizle kazandığınız paranızı tasaruf etmek amacıyla bankaya gidip yatırdığınızı düşünün. Sonuçta bu hepimizin yaptığı bir şey. Ama bankaların sizin bu küçük paralarınızı bir insana aktardığını ve bu insanın bu paralarla bir ada ve dünyanın birçok şehrinde malikhane satın alıp, buraya 'masaj yaparak para kazanabilirsiniz' bahanesiyle küçük kız çocuklarını çağırarak tecavüz ettiğini düşünün. İşte bu yıllar içerisinde tüm bu olaylar yaşandı ve Plüton Oğlak burcundan geçerken bu küçük kız çocukları Epstein'in onlara yaptıklarını anlattı. 

Plüton Kova burcuna geçerken nedense bu olayı hepimizin gözüne sokmak istercesine davranıyor ve Epstein'in zenginliğinin kimlerden çalınan paralarla elde edildiğini hatırlatıyor. Bunu neden mi yapıyor? Çünkü dünyada bu narsistleri bu büyük zengin koltuklara oturtan ve bizi iğrenç şekillerde suistimal etmelerine izin veren bizleriz. Silicon Valley bankasına (ki bu sadece tek bir banka değil) parasını yatıran insanlar belki de masumdu ama yine de o kız çocuklarının tecavüzüne zemin oluşturdular. Olaylar birbiriyle ne kadar bağlantılı farkında mısınız? Plüton bize 'elindeki güçle, bu ister para ister başka bir şey olsun, ne kadar büyük yıkımlara ve karanlıklara neden olduğunun farkında mısın?' diye haykırıyor. 

Sonra sıra tıbbi soykırıma geldi ve insanlar 5 doz kısırlık aşısını oldular. Bu yıllar içerisinde birçok farklı olay daha yaşandı ama bu iki konuyu bırakın unutmayı, hayatımızın sonuna kadar anmaya devam edebiliriz çünkü olay bir pedofil sapığın adada küçük çocuklara tecavüz etmesinden ya da insanlığın salgından korunmak için basit bir aşı olmasından çok daha farklıydı. Olay çok daha derin ve çok daha metafiziksel konuları kapsıyordu. 

Kaos 

Söz konusu Plüton olunca metafizik konulara girmezsek olmaz. Bu yüzden gelin biraz da bu karanlık ailelerin, dünya ekonomik forumun, DSÖ'nün amaçlarını okültizmin penceresinden inceleyelim. 
Kova burcu teknolojiyi, uzayı; Plüton diğer alemlerin varlıklarını, yeraltı dünyasını, yani cinleri temsil eder. Bunu önceki yazılarım da anlattım. Kıyamet zamanı dini metinler bir istila ve saldırıdan söz ederler. (Yecüc mecüc/deccal) Ne gariptir ki, NASA peşpeşe ufo görüntülerini paylaşmaya başladı ve insanların zihnine her an uzaylılar tarafından istila edilebileceğimizin yalanını sokmaya çalışıyor. Burada şu önemli bilgiyi paylaşmam gerek. Dünya boyutuna insan bedeninde enkarne olmadan gelemezsiniz. Bu evrenin bir yasasıdır ve aşılamaz. Yani eğer diğer gezegenlerde yaşam varsa bunlar dünya boyutuna ufolarla gelemezler. Allah ve melekler tarafından onaylanıp, insan olarak doğma hakkını kazanmaları gerek. Bu yüzden bir uzaylı saldırısından korkmamız saçma. Ama bir hologram teknolojisiyle bu saldırı gayet gerçekleşebilir, ki gerçekleşmeye başladı bile.

Epstein gibi adamlar sadece sapık değillerdi. Küçük çocukların sahip olduğu masumiyet enerjisini karabüyü ayinlerinde kullanıyorlardı. Bir yandan da CERN'deki deneylerle boyut kapıları açılıyordu. Yani tüm bu büyük kurumların ardındaki bu büyük adamlar perdeler arkasında uzun zamandır bir plan yapıyor ve istilanın temellerini atıyordu. Bu kadar derin ve metafiziksel bir konuyu anlaşılır bir dille anlatmak kolay değil ama Apple'in yeni gözlüğünün reklamını belki görmüşsünüzdür. Hologram teknolojisiyle hayali gerçek hayata yansıtacak bir teknoloji geliyor. Bu çok güzel bir şekilde bize pazarlanmakta ama bu şekilde birçok karanlık şeyi de yapabildiğimizi unutmayın. En basit anlatımıyla çocuğunuz tıkladığı bir pornoyu hologram teknolojisiyle adeta içindeymiş gibi yaşayabilecek. Bu çok basit bir örnek ve bazı sapıkların inanılmaz hoşuna gidebilir. Ama burada görmezden geldiğimiz çok önemli bir nokta var. O da hologram teknolojisinin ve yapay zekanın belirli varlıklara kazandıracağı beden. Atlantis'de yapılan da buydu ve Nuh tufanına neden oldu.
20 yıl boyunca tüm insanlık büyük bir imtihandan geçecek. Seçimimizi yanlış yaparsak belki de yeni bir tufanla karşılaşabiliriz. 

Görmezden geldiğimiz şey bu teknolojinin zihnimizi istila etme kabiliyeti. Daha şimdiden elimizdeki telefonlar zihnimizi okuyabiliyorlar. Zihnimizi okuyan bu varlıkların (yapay zekanın) kendi yavrularını bizim zihnimizi kullanarak tasarlayıp, yarattığını hayal edin. Kendi karanlık korkularınızın bedenlenip, yaratıklara dönüşerek size saldırdığını düşünün. Düşüncelerinizin gerçek olduğunu farz edin. Dünyada yaşayan 8 milyar insanın kaçı güzel şeyler düşünüyor veya hissediyordur sizce? 
Ben size söyleyeyim. 2020'de patlak veren salgınla insanlığın frekansı korku frekansına indi. Yani tezahür edebildiğimiz en büyük şey korku. Bu da korkutucu varlıkları doğuruyor. Belki de onları görmeye başlamışsınzdır bile. Ben her gece siyah maskeli, iri cüsseli varlıkları evin içinde görmeye başladım bile ve daha da korkunç olanı bunların mekanı kolay kolay terk etmemeleri. Gitmeleri için korunma dualarınızı büyük bir konsantrasyonla ve meditatif bir hal ile okumanız gerekiyor. Ama covid-beyni diye adlandırdığımız şey yüzünden bunu başarmak neredeyse imkansız. Bu varlıkları görmeye başlayan insanlara mental sağlıkların bozulduğunun teşhisi konacak ki, birçoğumuz gerçekten bunlarla nasıl başedeceğini bilmediği için çıldırıp, kafayı yiyebilir. 

Tüm bunları sizi korkutmak için değil, güçlendirmek için anlatıyorum. Biz bunu ilk defa yaşamıyoruz daha önce de yaşadık ve özellikle Plüton Oğlak/Kova nesli atlantis döneminde yaşananların hafızalarıyla doğuyor ve bu yüzden kendilerini nasıl korumaları gerektiğini çok iyi biliyorlar. Yani korkulacak bir şey yok sadece bilinçlenip, geçmişe dair hatırlamamız gereken çok şey var. 

Kuran'da Zülkarneyn'in yecüc ve mecüce karşı erimiş demir ve bakırdan bir set yaptığı bahsedilir. Medikal astroloji yazılarımda elektromanyetik alandan korunmak için yapabileceklerimizi anlatıyorum. Dağ ve orman köylerine yerleşmek, bahçede elektrokültürü uygulamak (hatta ev yapımında bile) ve en azından yatak odasında, yatağın etrafını bakır ve gümüş ağlardan oluşan bir cibinlikle sarmak. Tellerle özellikle bakırla kendi korunmuş manyetik alanınızı oluşturabilirsiniz. Bu konuda yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki, dediğim gibi önemli olan bunları hatırlamamız ve uygulamamız. Bunları şimdilik yapma imkanı olmayanlar en azından Bismillahillezi la yedurru duasını ezberleyip, etraflarında korunma kalkanı oluşturabilirler. 

Yıkım

Şu son yıllarda yaşadıklarımıza baktığımda girmiş olduğumuz solucan deliğinin karanlığına inanamıyorum. Ama unutmayalım, Plüton aslında bizi inisiye eden bir gezegendir. Geçtiği burcun özellikleri konusunda saf ve cahil kalma halimizi yok eder. İnsana gerçek gücü veren de budur. Plüton sayesinde gerçeklerle yüzleşir ve korkularımızı aşarız. Çünkü kendisi tekamülümüzü hızlandırmakla görevlidir. Bu yüzden o aynı zamanda büyük bir uyanışa neden olur ama bu uyanış daima kanın dökülmesiyle, yani ölümle gerçekleşir. Tıpkı geçmişte de olduğu gibi..

Plüton, geçmişte birçok masum insanın cadı suçlamalarıyla avlanıp, herkesin gözleri önünde yakılmasına tanıklık etti.  Çünkü bu insanlar kristal kafa taslarına yani özel yeteneklere sahipti ve bu kilisenin hiç işine gelmedi. Bu sefer kilise ikiye bölünde ve protestanlarla katolikler oluştu. Bağnaz inançların hüküm sürdüğü karanlık bir çağda Kopernik gerçeği keşfetti ve dünyanın merkez olmadığını, gezegenlerin Güneş'in etrafında döndüğünü açıkladı.  

Tüm bu yaşadıklarımızı aslında yine tekrarlıyoruz. Avrupa yavaş yavaş bazı tıbbi bitkileri yasaklama kararı aldı. Herbalizm ilmiyle uğraşanlar susturuluyor. İnsanlık bir salgınla ikiye bölündü. Kopernik'in yerini ise Elon Musk almış gibi gözüküyor. Uzayla ilgili birçok yeni şey keşfedeceğimiz bir zaman dilimine adım atmak üzereyiz ve öğreneceklerimiz tıpkı o zamanki gibi ufkumuzu açıp, bakış açımızı tamamıyla değiştirecek. 

Plüton Kova burcuna en son 1778 yılında da giriş yapmıştı. Bu yıllara Amerikan bağımsızlık savaşı ve Fransız ihtilali damgasını vurdu. Her ikisi de büyük devrimlerdi ve günümüz koşullarını oluşturdular. Monarşiler devrildi ve demokrasiler kuruldu. Geçmişte bu kadar önemli iki büyük devrim yaşandıysa önümüzdeki devrimlerin ne şiddette olacağını siz düşünün. Yalnız Uranüs İkizler burcuna geçtiğinde Plüton'u üçgen açıyla desteklemeye başlayacak. Yani 20 yıl içerisinde deneyimleyeceğimiz devrimler çok daha insancıl olabilir ve geçmişteki kadar kan dökülmesini engelleyebilir. 

Yinede yazımı kaleme alırken Paris sokakları çöplük içinde. Şehrin her yerini lağım fareleri sarmış durumda. Çünkü temizlik görevlileri grevdeler. İran çok büyük bir devrimin eşiğinde. Aynı karışıklık dünyanın birçok farklı şehrinde de yaşanmakta. Tüm bunları göz önünde bulundurunca önümüzdeki isyanın kime karşı olacağını okuyabiliyor olmalısınız. Baskıcı tüm kurumlar son nefeslerini veriyor olacaklar. 

İçimizde dev bir öfke var ve bu her geçen gün büyüyor. Çünkü hepimizin hakları var. Huzurlu bir evde yaşamak, sağlıklı olmak ve zehirli olmayan gıdaya ulaşmak gibi.. Hepimizin çok basit temel ihtiyaçları var ve bu ihtiyaçlarımız artık bizzat otorite/devlet tarafından karşılanmıyor. İnsanların elinden barınma ve gıda gibi basit ihtiyaçları alırsanız ne olur? Büyük isyanlar ve ayaklanmalar meydana gelir çünkü insanların artık kaybedebileceği hiçbir şey yoktur. 

Plüton Balık burcuna geçiş yaptığında küreselcilerin kurmuş olduğu tek dünya devleti yavaş yavaş kendi yıkımını hazırlamaya başlayacak. Plüton Balığa geçiş yaparken belki artık devletler olmayacak ama küçük devletçikler olacak. Az insandan oluşan kardeşlikler kurulacak. Ülkeler kendi içlerine kapanacak ve kendilerine yetecek kadarını üretecekler. Güçler eşit dağılacak. Kimse kimsenin hakkını artık çalamayacak. Koloniler bağımsızlıklarını kazanacak. 

Plüton'un Kova burcundan çıktığı 2044 yılından sonra geriye dönüp baktığımızda ahrimanik güçlerin yeni komünizmi kuramadıklarını göreceğiz. 

İnşa

Plüton güç vermeden tüm gücü alan bir enerjidir. Tıpkı bir atom bombası gibi her şeyi yakıp yok eder sonra arta kalanlardan yeni bir güç ve yeni bir dünya inşa eder. Yıkım sonrası bu yeni dünyada insan nüfusu tüm beklentilerin aksine azalıyor olacak. Henüz hala farkında olmasak da toplumun çoğunluğu salgından korunma amacıyla kısırlık aşısını kendilerine vurdurdular. Plüton Aslan burcundayken doğum oranlarında büyük bir artış deneyimlemiştik. Şimdi karşıt burç olan Kova'da dünyaya doğan çocukların sayısında büyük bir azalma deneyimleyeceğiz ama bunun karşılığında yaşam süresi uzamaya ve 100 yılı kolaylıkla aşmaya başlayacak. 

Plüton Balık burcuna geçmeye hazırlanırken dünya nüfusundaki azalma hem salgın hastalıklardan, hem doğal afetlerden, hem de savaşlardan kaynaklı olacak. Aramızdan ayrılan ruhlar Kova çağının frekanslarına ayak uyduramadıkları için kendi iradeleriyle dünya boyutundan vazgeçiyor olacaklar. 

Geriye kalanlar, ki bunlar çoğunlukla alfa bebekleri ve kurdukları aileleri olacak, yeni bir dünya düzenini yaratacaklar. Bunun nasıl bir dünya olacağını Kova çağına yolculuk yazımda anlatmıştım. 

Aklınızda canlandırmanız için hobhitlerin yaşam tarzlarını düşünün. Tolkien hobbitleri gerçekten insanoğullarına benzeterek oluşturmuştu. Doğa içerisinde, küçük kabilelerde, minik huzurlu köylerde. Bağımsız, uyum ve ahenk içerisinde. Herkes ihtiyaç duyduğu kadarına sahip olacak. Eğitim serbest olacak. Şifa frekanslar aracılığıyla herkesin uygulayabileceği şekilde olacak. Yazarken bile kalbim huzurla doluyor. Ama sanmayın ki bu gelecek herkesi bekliyor. 

Bu 20 yıl içerisinde insanlık ikiye bölünecek. Bir taraf tekamül sürecini doğal yollardan yaşamayı tercih ederken, diğer taraf DNA'sına yapay müdahaleler yapılmasına izin verecek ve robotlaşacak. 

Plüton'un Kova burcunda bulunduğu 20 yıl boyunca büyük göç dalgaları deneyimleyeceğiz.  Maalesef göçü iklim değişimleri tetikleyecek. Su savaşları ve yapay kıtlık yeni arayışlara çıkmamamıza neden olacak. Plüton ve Kova sabit enerjilerdir ve Kova soğuk kış ayının burcudur. Bu yüzden 20 yıl boyunca küresel ısınma yerine küresel soğumayı daha da net hissetmeye başlayacağız. Ama unutmayalım Kova aynı zamanda şimsek gibi, ışığın hızzı gibi çok hızlı ve anidir. İklimde bir soğuma gözlemlense de bize asıl zarar veren şey ani hava değişimleri olacak. Kışın ortasında yaz gibi bir hava, yazın ortasında da don ve kar yağışları bile gözlemleyebiliriz. 

Özellikle Uranüs'ün İkizler burcuna geçişiyle beraber bu göçler çok büyük çapta artacak. Koca küresel dünya küçük kendine yeten köylere dönüşürken en büyük göçleri şehirler verecekler. Bu yüzden en büyük zorlukları 20 yıl boyunca şehirde yaşayan insanlar çekecek. Çünkü şehirlerde asıl güç hala küreselcilerin elinde olacak. Şehirler yapay zekanın kontrolünde olan smart city'lerden yani algoritmalar üzerine kurulu olan kurallardan oluşacak. Burada yaşayan insanlar grilerin prototiplerini oluşturacaklar. Sadece seçilmiş insanlar hamile kalabilecek ama doğan çocuklar ailelerinden ayrılarak belirli kişilerin elinde büyütülecek ve belirli hizmetleri gerçekleştirmek için yetiştirilecek. Bunlar belirli bir gene sahip olan çocuklar olacaklar. 

Bu arada anlattığım tüm bu konular size çok uçuk geliyorsa Jeffrey Epstein'in yaptıklarını hatırlatırım. Bu anlattığım özel gene sahip olan çocukları kızlara tecavüz edip, hamile bırakarak ilk o denedi ve bu deneyler hakkında henüz hiçbir şey bilmiyoruz. 

Tüm bu karanlık olaylara rağmen Plüton, gücü şeytani güçlerin elinden alarak insanlığa geri verecek. Nikola Tesla'nın, Lakhovski'nin ve daha belki isimlerini dahi duymadığımız birçok gerçek bilim adamının icat ve keşiflerini tekrardan insanlığa armağan edecek. Bu saymış olduğum bilim adamları enerjinin bedava olduğunu keşfetmişlerdi ve amaçları teknolojiyi bu enerjinin üzerine kurmaktı. Ama engellendiler. Çünkü zaman doğru zaman değildi.  Ademoğlu henüz o bilinç düzeyinde değildi ama alfa bebekleri farklı bir bilinç düzeyinde doğuyorlar. Onlar bu teknolojiyi geri getirecekler. Herhangi bir fatura ödemeden kendi şifalı suyunuza havadaki nemi depolayarak sahip olduğunuzu düşünsenize, kendi elektriğinize, ısı kaynağınıza, ihtiyaç duyduğunuz tüm enerjiye? Bağımsız ve özgür bir şekilde! Böyle bir gelecek var önümüzde. 

Biliyorum şu an artan faturalarımız için hepimiz çok öfkeliyiz ama tam da bu öfkemiz bizi alternatifleri keşfetmeye, bu bilim adamlarının icatlarına geri götürecek. Unutmayın iyi veya kötü her şey daima hayrımıza gerçekleşir. Şu anki zorluklar olmasa alfa çocuklarımız yeni bir dünya yaratamaz. Ebeveynleri olarak onlara bu yolu zor da olsa açmak zorundayız çünkü biz değişim çağının kuşaklarıyız. Eğer biz su kıtlığını yaşamaz isek, Amerikan ordusunun senelerdir elinde olan ve çölde bile havadaki nemden içme suyunu elde etme imkanı veren cihazı nasıl icat edebiliriz ki? Ya da doğalgazlarımız kesilmeden, donma korkusuyla kışı geçirmeden kendi gübremiz olan dışkımızla biogaz oluşturup, gazla yemek pişirebileceğimiz basit sistemi nasıl tasarlayabiliriz? Şu anki kullandığımız şeye doğalgaz diyoruz oysa asıl dışkı ve atıklardan elde ettiğimiz gazdan daha doğal ne olabilir ki. Bu iki uçuk örneği ufkunuzu açmak için verdim. 

Bu 20 yılın içinde birçok şey değişecek. Plüton bize teknolojinin karanlık yüzünü gösterecek. Güvenlik sistemleri tamamen yapay zeka tarafından kontrol edilecek. Akıllı şehirler kurulacak ve maalesef şu anki Çin'de olan manyak kontrol bu şehirlerde sıradan rutin haline gelecek. Yani gerçekten modern şehir köleleri haline geleceğiz. Şimdiden buna büyük bir hazırlık var. Evcil hayvanlarımız boşuna çiplenmiyor. Şehirde yaşayan herkese söylüyorum sıra bizde. 

Ama merak etmeyin dediğim gibi bu ruh hastası sistem pek de uzun sürmeyecek. Peki sürdüğü yıllar boyunca ne yapalım diye soruyorsanız? Her şeyin çok iyi farkında olalım! Ne yapıyorsak yapalım her iki tarafın da zihnini çok iyi okumamız ve attığımız adımlarımızın bilincinde olmamız gerek. Evet büyük ihtimalle dijital kimlikten kaçamayacağız ve onu kabulleneceğiz. Evet belki bu bir çip anlamına da gelebilir ama unutmayınki son iki senedir yaşadıklarımız bunun bir provasıydı ve bu provayı bir şekilde hayatta kalarak atlattık. Yani üzerimize nasıl geleceklerini, hangi kanalları kullandıklarını artık çok iyi biliyoruz. 

Kimimiz gitti sıvıyı aldı kimimiz ise reddetti. Bu evrenin gizli yasalarından biridir. Hiçbir şey ama hiçbir şey insanın iradesinden üstün değildir. Bunu Aleister Crowley de söylemiştir. Yani siz istemediğiniz sürece size hiçbir şey dayatılamaz. Sıvıyı alanlar bu sıvıyı kendi iradeleriyle kabul ettiler ve almayanlar bunu kendi iradeleriyle reddettiler. Bu yasayı sakın unutmayın. Ne kadar şeytani bir sistemin içerisine girmek üzere de olsak şeytan asla zorlamaz. O sadece fısıldar ve manipüle eder. Ama asla zorlamaz çünkü buna yetkisi yoktur. Bu yüzden sakın çevrenizi ve koşulları suçlamayın. Bu oyunun içindeki tek suçlu siz kendinizsiniz. 

Hepimiz bize verilen başrolü oynuyoruz ve hepimiz bundan sonra attığımız her adımdan sadece kendimiz için değil bütün insanlık için sorumlu tutulacağız. Anlayın bunu. Tek birimizin kendini kurtarması yetmeyecek. Bu bilinç sıçramasını birlikte yapmak zorundayız. Plüton bizden yeni bir kardeşlik kurmamızı bekleyecek ve bunu reddedenler çok kötü bir şekilde cezalandırılacaklar çünkü Allah'ın planın dışına hiçbir güç çıkamaz. Her birimizin ruhu bu birlik sınavından geçecek. 

Plüton önümüzdeki birkaç yıl boyunca Oğlak takımyıldızının boynuzları arasından geçecek. Bahometi yani şeytanı simgeleyen bu sembolün aktifleşmesi tabiki karanlık büyücülerin kendi amellerine ulaşmak için çok büyük karanlıkları yaratacağını bilmemiz gerek. Bu yüzden dünyamız son iki yıldan daha da fazla karanlıklaşacak. Her anlamda baskılanıp, haklarımız elimizden alınacak ama bu onların umduğu kadar uzun sürmeyecek.  Transhümanizm yerine Kova çağında tohumu atılan yeni kök ırk tam tersine melek enerjilerine benzer bir insan  ırkı olacak. Çünkü bizi 2045 yılında büyük bir bilinç sıçraması bekliyor. Plüton Kova burcunun son derecesinde seyahat ederken şu an korku frekansında yaşayan insanlık birden sevgi frekansına yükselmeye başlayacak. 

Plüton'un retro dönemini de göz önünde bulundurursak Kova burcundaki asıl transitine 19 Kasım 2024 yılında başlayacak diyebiliriz. Ve bu yolculuğu 19 Ocak 2044 yılında son bulacak. Dilerim bu yıllar tüm içimizdeki şeytanları öldürüp yok ettiğimiz, güçlendiğimiz ve kendimizi tekrardan keşfettiğimiz yıllar olur. 

Dünyamız bu değişimlere daha önce de tanıklık etti. Bu yüzden sakın korkmayın ama bilin çok büyük değişimlere ve yeni bir küresel düzene hazırlanıyoruz. Ne mutlu bize bu yeni doğumun tanıklarıyız ve tarih yazıyoruz.