Diğer alemin varlıkları & bilinmeyen tehlikeler

  • Share

2 Mart 2018 | Başak burcunda neptünyen dolunay

  • Share

Tarot & Sırları | e-kitap

  • Share

15-16 Şubat 2018 | Kova burcunda Güneş Tutulması

  • Share

Tek soru | Tek cevap

  • Share

Astroloji & Erk Hayvan

  • Share

31 Ocak 2018 | Aslan burcunda Ay tutulması

  • Share

Yaşam Koçluğu

  • Share

17 Ocak 2018 | Oğlak burcunda Yeniay

  • Share

Yıllık öngörü

  • Share

GEZEGENLERİN OLGUNLAŞMA YAŞLARI

  • Share

2 Ocak 2018 | Yengeç burcunda dolunay

  • Share

YENİYIL RİTÜELİ

  • Share

20 Aralık 2017 - 17 Aralık 2020 | Transit Satürn Oğlak burcunda

  • Share

18 Aralık 2017 | Yay burcunda Yeniay

  • Share

Diğer alemin varlıkları & bilinmeyen tehlikeler


Hala Başak burcundaki mistik dolunayın etkisindeyken çok konuşulmayan ama yinede bilinmesi gereken karanlık bir konuyu ele almak istedim. Bu yazımda diğer alemin varlıklarından, medyumluk gibi konulara değineceğim.

Hepiniz hatırlarsınız bir aralar meleklerle ilgili şeyler çok moda olmuştu. Meleklerle konuşmak, onlardan yardım almak vs.
Bizde de bu konularda başı çekenler olsa da bildiğim kadarıyla bunu dünyada asıl yayan Doreen Virtue oldu.
Kendisinin kitaplarıyla tanışmam benim ergenlik dönemime denk gelir. Ruhsal bir bunalımdan geçtiğim ve her türlü yardım aradığım bir dönemde onun kitapları şifa gibi gelmişti bana.

Kitaplarından  birinde herkesin mistik yetenekleri olduğu ve bu yüzden herkesin meleklerle iletişime geçebileceği yazıyordu. Bunun gibi yetenekleri sadece geliştirmek gerekiyormuş ve bu tekniklerden kitabında bahsediyordu.
Cahil ergenlik aklıyla bir gün bu tekniklerden birini denedim.
Kitapları attığım için tam olarak neler yaptığımı hatırlamıyorum. Ama hafızamda kaldığı kadarıyla önce dua eşliğinde, ölmüş olan iki dedemden biriyle saat 12.00 gibi iletişime geçmek istediğime dair bir dua ettiğimi hatırlıyorum. Evde yalnızdım ve saat geldiğinde elimde bir kağıt ve kalemle masanın başına geçip, meditatif bir hale girdim.
Buna otomatik yazma deniliyor. Amaç karşı tarafın bedenine girmesine izin vererek,  kontrolünün dışında senin bedenini kullanarak gayb aleminden bilgileri kağıda aktarması.

O zamanlarda benzer benzeri çeker yasasından haberdar olduğum için melek gibi yüce bir varlığı çağıramayacağımdan emindim. Bu yüzden hep özlemini çektiğim ve tanışmak istediğim dedelerimden biri gelir diye ümit ederek böyle bir haltı yemeye karar verdim.

Tabii ilk başta hiçbir şey olmadı. Aptalca masanın başında oturan bir cahil gibiydim. Aslında yaptığım şeyin işe yaramayacağını düşünüyordum ama sonra birşey oldu. Zaman algısı değişip, etrafın bilincini kaybetmeye başladıktan sonra masanın çok hafif titremesiyle, arkamda enerjisi yoğun olan bir varlığı hissettim. Bu his anında korkuyu tetikledi ve korku da besmele çekmemi. Ve tam o sırada yine kendime geldim.
Bir daha böyle birşeyi denemedim asla da denemem. Çünkü yaptığım çok tehlikeliydi. Ve gelenin dedem olmadığından eminim. 

Doreen Virtue birçok insana yardım etti ve şifalanmalarına vesile oldu. Bu gibi bilgileri aktarırken insanları tehlikeye sokma amacında olmadığını düşünüyorum.
Ama geçtiğimiz sene çok ilginç birşey oldu. Kendisi bir vizyonunda İsa'yı gördüğünü ve bu yüzden vaftiz olup artık inançlı bir hristiyan olduğunu ve bundan sonra melek kartları veya kehanetlerle ilgili şeylerden uzak duracağını söyledi. (Bu arada bize göre Hz. İsa bir peygamber ama onlara göre İsa Tanrının kendisi)

Kendisi bu kariyer değişimine karar verirken aslında yaşadığı Satürn'ün 12. haneden geçerkenki etkileriydi.
Satürn Yay burcundayken hepimizin inançlarını sınadı. Kimimizi sağlamlaştırdı, kimimizi yıktı.
Satürn 12. evden geçerken dindar bir kişi ateist de olabilir, ateist biri dindar da. Bu kişinin ruhsal mertebesiyle alakalı. Ama genelde inançlar konusunda bir sarsınma yaşar ve kökenimizle ilgili çokça sorular sormaya başlarız bu transitle.
Belki Satürn ona yaptığı işin çok da masum olmadığını idrak ettirdi. Ve o da melekler, kahinlik vs. gibi konulardan uzaklaşma isteği duydu. Gerçi tuhaf olan da burda. Kendisi artık melek kartları ve kitapları çıkartmıyor, artık İsa ve ermiş üstatlar kartları çıkartıyor. Ben şahsen aradaki farkı tam olarak göremiyorum. Bu daha çok tanrım artık sana sığınıyorum ama para akışım da devam etsin, der gibi oldu.

İster astroloji ister diğer yöntemler olsun, bizim gibi danışmanlık verenlerin temel amacı kişiye yardımcı olup yol göstermektir. Evet, aramızdan şarlatanlar çokça çıkıyor. Ama aramızda bunu sadece büyük paralar kazanmak için değil, gerçekten yardımcı olabilmek için yapanlar da var. Ne var ki hepimiz yaptığmız şeyin görünmeyen tehlikelerinden haberdar mıyız, bilemiyorum ...

İslam diğer alemin varlıklarından bahseder. Kuran'da yazan herşeye iman eden bir Müslüman olarak bu tür varlıkları inkar edemeyeceğimizde hemfikirizdir diye düşünüyorum. O halde asıl önemli olan onları nasıl tanıyabileceğimiz ve daha da önemlisi olan, kendimizi nasıl koruyabileceğimiz sorusudur.

Aklımı yukarıda bahsetmiş olaydan sonra meşgul eden soru, gelenin kim olduğuyla alakalıydı. Sonuçta bu tür psişik yeteneklere sahip olanlardan, ölülerle iletişime geçilebileceğine dair şeyler duyuyoruz. Peki gerçekten bu medyumlar ölen ruhlarla mı iletişime geçiyorlar, yoksa Kuran'ın bizi uyardığı isimlerinin dahi anılmaması gerekilen diğer varlıklarla mı?

Araştırmacı yazar Mehmet Ali Bulut hocaya ve bilgi hazinesine değer verenlerdenim. Kendisi benim de hayatımda özel kapılar açan biridir.
Bu konuyla ilgili kendi yaşadığı bir anısını birkaç sene önce bir televizyon programında paylaşmıştı. 34. dakikadan itibaren izlemeye başlayabilirsiniz.


Onun sözlerinden sonra benim söylebileceğim pek birşey kalmıyor. Sözlerinden bu varlıkların istedikleri forma girebildiklerini anlıyoruz. Bu Atatürk kılığında da olabilir, Mevlana gibi ermiş biri de, hatta Melekler gibi varlıkların kılığında da.. Sevdiğiniz, özlediğiniz annenizin, babanızın, kardeşinizin kılığına da girebilirler.
İstediği forma girip, rol yapabilen sizi istediği gibi kandırıp yönetebilir. İşin tehlikesi de burda zaten. Size inanılmaz güzel şeylerden bahsedebilir; aşktan, sevgiden, huzurdan ve Allah'tan. Kötü bir varlık olduğunu anlamazsınız bile, ta ki sizi tamamıyla ele geçirip kukla gibi kullanmaya başlayana dek. O zamanda maalesef çok geç kalındı demektir.

Gizli örgütlere mensup olanların itiraflarıyla ilgili videolar var internet ortamında. Onlar bu varlıkları çok güzel, yüce melekler vs. kılığında görüyorlar ve her söylediklerini yerine getiriyorlar. Bu adamlar maalesef dünyanın üst düzey yönetici koltuklarındaki insanlar. Yeni dünya düzeni vs. gibi konular komplo teorileri diye kenara atılıyor ve önemsenmiyor ama çok korkunç bir yoldayız ve önümüzü göremiyoruz. Hem de Allah'ın uyarılarına ve yardımlarına rağmen.

Tarih sahnesinden de örnek vermek gerekirse, Napolyon Bonaparte'ın küçük kızıl iblisinin sözünden çıkmadığına dair kaynaklar vardır. Başka bir örnek Medici ailesinin kahin kafalarıdır.
Kendi hayvani iştahlarına hakim olamayan insan, vahşi ve değişken olan bu varlıkları yönetemez. Başlangıçta siz onun efendisi olabilirsiniz ama kısa bir süre içinde bu varlıklar kişinin iradesini ele geçirirler, kölesi haline gelirsiniz ve böylelikle "enerji vampirine" dönüşürsünüz. Yani güç kazanabilmek için sürekli karanlık işler yaparak, başkaların gücünü çalmak zorunda kalırsınız. Ve bunun vahim sonuçlarını tarihimiz çok korkunç bir şekilde kanıtladı, kanıtlamaya da devam ediyor.
Maalesef bu tür insanlar hepimizin etrafında varlar.

Görünür (zahir) alemler gibi, görünmeyen (gayb) alemler vardır. Bu alemlerin yüksek planlarında iyi ve güzel ruhlar yaşarlar. Karanlık ve yasaklı aşağı alemlerinde ise kötü ruhlar ve iblisler bulunur.
Bu görünmez yaratıklarla temasa geçmek ve bazı beşeri işlerde onların yardımını almak mümkündür. 

Diğer alemin varlıkları zekidirler. Size bir bilgi veriyorlarsa bunun karşılığında bir şey isteyecekler. Dünyevi güç için ölümsüz olan ruhunuzla takas etmek.

Olay şu şekilde gerçekleşiyor: Siz amacınıza göre bir varlığı çağırıyorsunuz. Genellikle iyi bir amacınız varsa, iyi bir bir varlık yardıma koşuyor. Kötü amacınız varsa iblis soyundan biri geliyor.
İblis soyundan gelen size selam çaktıktan sonra, istediğin herşeyi sana verebilirim, para, şan, şöhret, ün, güç.. ama bunun karşılığında sen bana ne vericeksin diye bir pazarlık başlatıyor. Bu tür iblislerin istediği tek şey var o da bedenlenmek. Yani ihtiyaç duydukları şey bir ruh. Bu yüzden sana ömrün boyunca hizmet ederim, efendim olursun ama öldükten sonra ruhun benim olacak, diyor. Kabul edersen anlaşma oluyor. Etmezsen, o zaman bana her seferinde başka birinin ruhunu getireceksin, diyor. Bu da bazı gizli örgütlerin neden insan kurban ettikleri ayinlerinin sebebini açıklıyor. Medyaya bu tabiki uyuşturucudan, alkolden, ilaçtan öldü diye yansıyor.

Tüm karabüyücülerin bu tür varlıkları vardır. Bu yüzden transhumanizm ve avatar projesi vs. var. Bu adamlar mezarda onları bekleyenlerin var olduklarını bildikleri için, fiziksel hayatlarını uzatmak için her türlü şeyi yapıyorlar. Amaçları ölümü yenmek yoksa bu varlıklar onları ele geçirecek.

Yani herşeyimi satarım ama ruhumu asla sözü onlar için pek geçerli değil. Ve bizim de bu konuda çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü ruhumuzu bu dünyaya ve maddi güce, paraya bağladığımız anda, tehlikeye attığımız şeyin ruhumuzun ölümsüzlüğü olduğunu unutuyoruz. Bu hayat ve dünya yalancı, gelip geçici, sadece bir imtihan dünyası. Ama aynı zamanda çok yüce bir tekamül fırsatı. Bu son cümleyi kendimize sürekli hatırlatmalıyız, yoksa yoldan çok kolay saparız. Amaç hiçbir zaman için bu dünya olmamalı. Çünkü o sadece bir araç.

Yazımın ikinci kısmındaki anlattıklarım kendi yaşadıklarım ve tecrübe ettiklerim değil. Aşağıda kaynağını belirttiğim kitapta var olan bilgiler.
Yazımı daha çok uzatmamak için burda noktalıyorum ama başka bir yazımda elementlerin varlıklarından da bahsedeceğim.

Kaynak: "Manly P. Hall - Tüm çağların gizli öğretisi"

2 Mart 2018 | Başak burcunda neptünyen dolunay


Sâbîî sembollerinde 11 derece Başak burcu, düğünden sonra gelinin duvağını kaldıran damat ile simgelenir.

Bu dolunaya bu benzetme pek bir yakışıyor. Çünkü duvağın kaldırılması bir perdenin gözün önünden kalkması anlamına gelir. 
Neptün gezegeni bu sisli puslu perdelerle yakından ilgilidir. 
Kendisinin bizi hem uyutma hem de uyandırma gücü vardır. 
Kimimizi pembe bulutların içinde boğar, kimimizi ise pembe bulutların üstüne çıkararak ilahi olanla kavuşturur. 

Başak burcu ise arınmanın ve ilahi enerjinin tezahürüdür. 
Başak hayalleri sevmez. Gerçekçidir. Kaosa düzen getirmeyi en büyük görevi bilir.
Dolunay da bilinçaltındakileri bilince çıkartmamızda, görmezlikten geldiklerimizi idrak etmemizde yardımcı olur. 

Bu dolunayın ayrıca hepimiz için güzel bir armağanı daha var. 
Gökyüzünde Zosma sabit yıldızıyla kavuşuyor.
Bu yıldız okült konularla ilgilidir ve kişiye bu konularda muazzam güç verir. 
Kadimler Hermes'den kalan yazıtlara göre, bu yıldızın astroloji gibi gizli ilimlerle uğraşanların haritalarında sıkça görünen yıldızlardan biri olduğunu söylerler.  
___________________________

Bu dolunay gökyüzü ayrıca Venüs ve Merkür kavuşumunun hoş mu hoş enerjilerini üzerimize yansıtıyor. 
Kalbimizden konuşuyoruz. Arzularımızı çok daha kolay dile getiriyor ve içimizden geldiği gibi bereketle seviyoruz bu hafta herşeyi. 
Tek sıkıntı Mars'tan gelen kare açı. Biraz aşırıya kaçıp herşeyi berbat etme potansiyelinin de var olabileceğine dair uyarıda bulunuyor bize yukarısı. 
Başak burcundaki dolunay, her ne olursa olsun pembe gözlüklerle görmek yok çevreyi, diye ikazda bulunuyor adeta. 
Ama yinede yaratıcılığımız o kadar güçlü ki, isteyen bu dolunayla çok güzel adımlar atabilecek hayatında.
Yeterki boş hayallerden ve saçma kuruntulardan uzak dursun. 

☆☆☆

Gizemli ve mistik, gerçeklerin daha çok saklı kalmayıp su yüzeyine çıkacağı çok kuvvetli bir dolunay ve mucizelere gebe bir gökyüzü var kapımızda. 
Dile benden ne dilersen, der gibi adeta. 
Bu yüzden bu dolunaya güzel bir arınma ve tezahür etme ritüeli yakışır. 

Dolunay Ritüeli

Okültizm derin ve karanlıktır. 
8. ev konuları bizi bu yüzden her daim çileden çıkarır. 
Karanlıkta ne tür şeytanlarla karşılaşacağımızı bilmemek bize çok büyük hatalar yaptırır.
Ama ne var ki aydınlığın yolu karanlıktan geçer. Bu yüzden 8. evin karanlık deneyimlerinden geçmeyen, 9. evin ilahi rehberliğine kavuşamaz. 

Dolunayın Zosma ile kavuşumu ve Neptün ile olan karşıtlığı içimizde barındırdığımız karanlıklara ışık tutmak istiyor. 
Ve bizim de bunun için içimizdeki şeytanlarla karşılaşıp tanışmamız gerekiyor. 

Okült konularla ilgilenenler bu yolun hiçbir zaman için tekin olmadığını iyi bilirler. 
"Shadow work" diye adlandırılan süreç hiç kolay olmaz. 
Ama maalesef şifalanmanın tek yolu insanın kendi gölge benlikleriyle tanışmasından, kendi içindeki şeytanlardan daha güçlü bir hale gelmesiyle gerçekleşir.
İşte bu yüzden bu dolunay ritüelini içinizdeki karanlıkların yerine aydınlık yerleştirmek için kullanın. 

Dolunay gecesi kendinize küçük bir mum ışığı yakın, sessiz kalabileceğiniz bir yerde kendi karanlık içinize çekilin ve hayatınızda sizi gölge gibi takip eden korkularınızı düşünün. 

İnsanın tüm düşünce ve eylemlerini her daim iki duygu yönetir. 
Bu ya sevgi ya da korkunun kendisidir. 
Bu iki kutup arasında ruhumuz tuhaf bir trans ve dans halinde ilerler. 
Ya sevginin bizi yönetmesine izin veririz ya da korkunun. 
Seçimimize bağlı olarak hayat da çevremizde kader ağlarımızı örmeye başlar. 
Korkuysa ektiğin, karanlık olacaktır biçeceğin..

Mum ışığı karanlık odanızı aydınlatırken sorun kendi içinizde bastırdığınız ruhunuza

Beni korkutan ne?
Beni öfkelendiren ne?
Beni endişelendiren ne?

Hepsinin cevabı tek aslında!
Sadece çok derinlerde, gömülü bir şekilde. 

Bu dolunay tıpkı damadın gelinin duvağını kaldırdığı gibi, siz de gömülü ve gizli olanın perdesini üzerinizden kaldırın. 
Tanışın içinizdeki kaosla ve izin verin bakir olan Başak, düzen getirsin diyarınıza..
Balık burcunda bulunan onca gezegen ilahi olanın enerjisini tezahür ettirsin hayatınızda!

Tarot & Sırları | e-kitap

Bu rehberlik etmesi için yazdığım küçük e-kitapta Tarot'un tarihçesinden, kullanışına, tehlikelerine, farklı açılımlarından, her kartın sembolizmine kadar herşeyi sizi sıkmayacak bir dilde yazmaya çalıştım.
Her Tarot kartının astrolojik karşılığını ve bu kartları nasıl, ne zaman ve ne için kullanabileceğiniz konusunda bilgiler edinebilirsiniz bu kitapta.

Tarot ile ilgili bir e-kitap yazmamın sebebi fal amaçlı kullanılmasından ziyade, kartların anlamlarını okuyabilmeyi öğretmek.
Hepimizin sezgisel yetenekleri var. Kendi kartlarınız ve sezgileriniz aracılığıyla karanlığınıza bir mum ışığı armağan edebilir ve hayatınıza ihtiyaç duyduğunuz aydınlığı ve netliği getirebilirsiniz.
Ruhunuz seçmesi gerektiği yolu ve kişileri daima bilir. Bilinçaltınızda geçmiş de gelecek de mevcuttur. Sizin yapmamız gereken tek şey bilinçaltınızdakileri bilince çıkarmak. Ve Tarot bunun için güzel bir araç.

Kitaptan alıntı:
"Tarot kartlarındaki sembolizma aslında hepimizin hayatını yansıtır. Her birimizin içinde bir kupa, değnek, tılsım veya kılıç kraliçesi bulunur. Elçilerden, hatta krallardan dahi özelliklere sahibizdir.
Majör ve Minör Arcana'nın her bir kartın anlamını hayatımızın bir yerinde yaşarız. Bazen kendi arzu ve isteklerimizin kölesi olur, şeytan kartındaki zincirlere vurulmuş kurbağalara döneriz. Bazen Güneş karti gibi parlarız. Bazen ise Ermiş gibi kendi iç dünyamızın karanlıklarına çekilir, küçük bir mum ışığının arayışına düşeriz.
Aslında Tarot bizi bize yansıtır. Gözümüzün önüne bir ayna tutar. Kendimizi tanımamızı, fark etmemizi sağlar.

Ben bu küçük e-kitabı size sadece öncülük edecek olan bir rehber olarak ele aldım.
Tarot, tıpkı astroloji gibi engin bir deryadır. Her ikisi de sembollerin dilini kullandığı için, sembolleri sezgiler aracılığıyla yorumlayabilme yeteneğini geliştirmek gerekir.
Hayatınızda bir rehbere ihtiyaç duyduğunuzda falcıdan falcıya koşmaktansa, kendi kartlarınızı kullanabilir, kendi ruhunuzun rehberliğine kavuşabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey içinizdeki sesi dinleyebilecek kadar sessizleşmek."

Bu e-kitapta 78 kartın örneğini alışıldığın dışında Raider Waite'e göre değil, Corinne Kenner'ın Sihirbaz Tarot'u kartlarına göre yorumladım. Bu yüzden örnek olarak onun kartlarının resimlerini kullandım.
Kitapta Kelt haçı açılımının dışında, doğum günü, yıllık öngörü, aşk & ilişkiler, para & sağlık, ve 3 kart açılımlarını da bulabileceksiniz.

Tarot hakkında hiçbir bilgisi olmayanlar, öğrenmek isteyen ama bunu nasıl yapması gerektiğini bilmeyenler için bu e-kitap bir başlangıç olabilir. En azından Majör ve Minör Arcana'nın, yani büyük sırlar ve küçük sırların temel anlamlarını, yorumlarını, astrolojik karşılıklarını ve kehanetlerini öğrenebilirsiniz.
E-kitabı edinmek isteyenler carpediemcii@gmail.com'a mail atabilirler.
Tarot & Sırları e-kitap ücreti 10tl.
Diğer e-kitaplarıma bu linkten ulaşabilirsiniz.

Kitaptan örnek sayfalar




15-16 Şubat 2018 | Kova burcunda Güneş Tutulması


Kova burcunun 27. derecesinde bir Güneş tutulmasına merhaba diyeceğiz 15 Şubat gecesi.
Her güneş tutulması ister içsel bir yenilenme, ister dışsal bir olay olsun, yenilikleri getirir hayatımıza. Ama bunun için ilk önce eski yüklerden kurtulmamızı bekler bizlerden. 

☆☆☆

Bu parçalı güneş tutulması Kova burcunda Merkür eşliğinde olacak. 
Burda bir müdettir Güney Ay Düğümü bulunmakta. Mayıs 2017'den beri Kova burcunun haritamızda bulunduğu haneyle ilgili bırakmamız gereken şeyler yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Kimilerimiz alışkanlıklarından, kimilerimiz belirli insanlardan vazgeçti. 
Evren ve ilahi düzen bizi bu konuda sınamaya devam edecek bu sene. 
Bize kendimizi keşfettirmeye çalışıyor ama bunu yaparken, toplum içindeki rolümüzü unutmamamızı talep ediyor. 
Sen kimsin? Nasıl birisisin? Neye hizmet edersin? diye bizi içten içe sorgulattırıyor.
__________________________

Merkür'ün bu tutulmayla kavuşuyor olması, önümüzdeki aylarda tutulacak olan şeyin aslında aklımız olacağına işaret ediyor. 
Bunu her yazımda tekrarlamış oluyorum ama bu yıl dişil enerjileri yoğun deneyimleyeceğimizden bahsetmiştim. Şaka gibi bu tutulma da bu konuları su yüzeyine çıkartacak önümüzdeki aylarda bir kere daha. Çünkü asteroid Juno da eşlik ediyor bu tutulmaya. 
Juno kadın, anne, dişi, evlilik gibi kavramları sembolize eder. 
Tutulmalar etkilerini 6 aya kadar hissettirebilirler. Dolayısıyla bu 6 ay, yakın ilişkilerimizle ilgili bize ilk önce bir kapanış, daha sonra ise yeni bir başlangıç yaşatacak. 
Yakın ilişkilerimizde üzüntüler, kırgınlıklar ve ayrılmalar yaşayabiliriz. Ama tüm bunların hepsi yeni bir başlangıç yapabilmek için birer firsat sunacak bize. 
Bu yüzden üzülmeyin gitmek isteyenlere, uğurlayın hatta güzel bir şekilde. 
Her tutulma bir arınmadır.
__________________________

Hepimiz geçmişe doğru dönüp bir beyin fırtınası yapalım. 
Hayatımızdaki kadınlara nasıl davranıyoruz, sevgimizi nasıl gösteriyoruz, hak ettikleri değeri ve saygıyı veriyor muyuz? diye bir düşünelim.
Annemize, ananne ve babannemize, sevdiğimiz kıza veya kadına, kız arkadaşlarımıza? 
Nesli devam ettirip, bizi 9 ay karnında taşıyan bu mucizevi varlıklara şükranlarımızı nasıl sunuyoruz, bir düşünelim. Bir Merkür'ümüzü harekekete geçirelim. Kıymet bilmeyi, sevgimizi gösterebilmeyi öğrenelim. 

Kova burcu o kadar ileri görüşlüdür ki, gelecek odaklı olması ona anı yaşattırmaz. Duygularından kopuktur bu yüzden. Bilemez nasıl yakın olunacağını. Oysa tam karşıt burcu olan Aslan, sevginin merkezi olan kalbi yönetir. O anı hisseder, yaşar, çoşar ve güneş gibi ısıtır insanı. 

Bu tutulma ve Uranüs ile Jüpiter gezegenlerine olan açısı, uyanmamızı ve hayatımızdaki olup bitenlere daha geniş bir çerçeveden bakmamızı istiyor bizlerden. 
Eylemlerimiz, kelimelerimiz, hayallerimiz çevremizi, sevdiklerimizi nasıl etkiliyor? 

Evet, Kuzey Ay Düğümü Aslan burcundan geçiyor bu yüzden kendimizi arıyor ve keşfediyoruz. Ama biz aslında bir yere aidiz. Bunu çoğu zaman unutuyoruz. 
Bencillikten bir adım geriye atıp bunu sorgulamamız gerekiyor. Ailemiz ve sevdiğimiz insanlar geleceğimizde her zaman için olmayacaklar. 
Kıymetlerini bilmemiz, anın farkına varmamız gerekiyor. 

Bu yüzden bu güneş tutulması güzel bir başlangıç olsun hepimizin hayatına.
Çıkaralım bize faydadan çok zararı dokunanları hayatımızdan ve kendimizi hazırlayalım daha çok sevgi dolu birlikteliklere, aidiyet hissine..

Unutmayın!
Hayatınızda sahip olduğunuz her yanlış ilişki sayesinde, gerçek bir ilişki yaşayabilme potansiyelinizi kendi ellerinizle yok etmiş oluyorsunuz. 
Bu tutulmaya teslim edin bu yanlış alışkanlığınızı.
Giden gitsin, gelen mucizeleriyle birlikte gelecek.

Kalbinizi dinleyin ama aklınızın uygulayıcısı olun bu dönemde. 

Tek soru | Tek cevap


Astroloji hakkında soruları olanlar için yeni bir danışmanlık hizmeti sunmak istiyorum.

İnstagram veya mail aracılığıyla bana ulaşıp, şu gezegen transiti beni nasıl etkileyecek?, 7. evimde hangi gezegen var?, haritamda Venüs retro ne demek?, güneşimin açıları beni nasıl etkiliyor? vs. gibi tek soru tek cevaplık sorularınız oluyor.
Bu konuda yardımcı olabilmek istesem de, herkese eşit hakları tanımak zorundayım. Kendi vaktimden ayırıp birine bu sorunun cevabını verirken, diğerine vermemiş olmaktan vicdan azabı çekiyorum sonra.

Ayrıca harita bir bütündür. Bu yüzden kişinin haritasını görmeden, örnek olarak Jüpiter'in Akrep burcundaki etkisinin ne olabileceğini söylemek doğru değildir. Belki sizin Akrep burcunda önemli kişisel gezegenleriniz ve açılarınız var. Bunun gibi detayları bilmeden öngörüde bulunmak kişiyi yanlış dahi yönlendirebilir. Blog sayfamda aylık burç yorumları yapmamamın da temel sebeplerinden biri bu.
Bu nedenle tek soru tek cevaplık sorularınızı artık bana sorabileceksiniz. Doğum bilgileriniz doğrultusunda kişisel haritalarınızı oluşturup sorunuzu öyle yanıtlayacağım.

Ücreti yatırmadan önce sizden hangi konuda soru sormak istediğinizi bilmek isteyeceğim. Çünkü size zararı dokunacağını bildiğim sorularınızı yanıtlamamaya karar verdim. Mesela eşim, sevgilim beni aldatıyor mu? Ne zaman evleneceğim? gibi soruları..
Amacım daha çok merak ettiğiniz ama kendi haritanızla ilgili tek başınıza bulamadığınız sorularınızı cevaplayabilmek. Kehanet ve fal odaklı bir hizmet değil bu.

Tek soru tek cevap konusunda benden danışmanlık almak isteyenler carpediemcii@gmail.com'dan bana ulaşabilirler.
Ücret: 700tl

Diğer danışmanlık hizmetlerim için tıkla

Astroloji & Erk Hayvan


Daha önce Hayvan sembolleri - Manevi Rehberlerini keşfet adlı bir yazı paylaşmıştım.
Bu yazıda, herkesin ruhsal yolculuğunda yardımcı ve rehber görevi üstlenen hayvanların var olduğundan bahsetmiştim.
Bu konu aslında şamanizm'den kalma. Diğer ülkelerde "spirit animal" adıyla çokça konuşulsa da, Türkiye'de bu konuyla ilgili pek bir bilgi yok sanırım. Oysa bizim İslamiyet öncesi kökenimiz de şamanizm'e dayanıyor.

Bahsetmiş olduğum yazıda da paylaştığım gibi, kurt ve karga sembolleri hayatım boyunca karşıma çokça çıkıyorlar ve içten içe bu iki hayvanın benim ruhum için özel olduğunu hissediyordum ama nedenini tam olarak bilmiyordum. Ta ki Bulgar Astrolog Rumen Kolev'in çalışmalarına rastlayana dek.

Rumen Kolev Hermes'ten kaldığına inanılan eski tabletleri çeviriyor. Bu tabletlerden birinde "spirit animal" yani "erk hayvan" konusuyla ilgili ilginç bilgilerle karşılaşmış.
Tercümesini yaptığı tabletlere göre, yükselenimize açı yapan gezegenler, ruhumuza bu hayat yolculuğumuzda yardımcı olan erk hayvan hakkında bilgi veriyorlar.

Bunu açıklamak biraz zor ama şöyle düşünün: bu erk hayvanınız sembolik olarak sizin bir parçanız bu yüzden kendi karakteristik özelliklerini size bahşediyor. Dolayısıyla hayatınızda erk hayvanının temsil ettiği şeyleri yaşıyorsunuz.

Meditasyon sırasında veya rüyalarımızda bu manevi rehberlerimizle sıkça karşılaşırız. Doğada bolca vakit geçirenler erk hayvanlarıyla çok daha çabuk ve derin bağ kurarlar. Biz maalesef şehir hayatlarında kendi doğamızdan da uzak olduğumuz için, doğadaki var olan hayvanların doğru dürüst isimlerini dahi bilmiyoruz, değil onların enerjilerini hissedebilmek ve rehberliklerin farkına varabilmek.

Rumen Kolev, erk hayvanımızın auramızda gözüktüğünden bahsediyor.
Aurayı okuyabilen insanlar bu hayvanı veya hayvanları bir şekilde hissedebiliyorlarmış.
Hatta kendisi bu konuyla ilgili tanık olduğu bir anısını da paylaşıyor.
Tercüme ettiği tabletlerdeki bilgiye göre yükselenine hiçbir gezegen açısı bulunmayan bir insanın onu yönlendiren bir erk hayvanı olmazmış.
Yükselen burcuna hiçbir açısı olmayan bir adamı, aura okumasını bilen bir kızın yanına götürmüş ve ona aurasında ne görüyorsun, bana anlat, demiş. Kız da bu adamın bir aurası yok, hiçbir şey göremiyorum, diye karşılık vermiş.

Aura enerjisi ve renkleri artık günümüz teknolojisiyle görüntülenebildiği için, bu tabletlerdeki bilginin gerçek olup olmadığını kanıtlama şansımız var. Ve bildiğim kadarıyla gerçekten de bazı insanların auraları olmayabiliyor.
_____________________________

Peki erk hayvanımızın kim olduğunu astroloji haritamızdan nasıl anlarız?

Rumen Kolev sadece 5 açıyı göz önünde bulunduruyor. Bunlar kavuşum, üçgen, sekstil, kare ve karşıt açılar. 
Yapmanız gereken, yükselen burcunuzun hangi gezegenlerden açı aldığına bakmak. 
Aşağıda hangi gezegenin hangi erk hayvanı sembolize ettiğini yazdım. 
___________________________

Güneş aslan ve leopar,
Ay at, güvercin, çalıkuşu, tavşan
Venüs yunus balığı, kuğu, 
Merkür vahşi kurtlar, 
Mars tilki, ayı veya kutup ayısı 
Jüpiter kartal ve şahin,
Satürn karga ve kuzgun, 
Uranüs baykuş, kedi, fil
Neptün yusufçuk, kelebek, maral
Plüton siyah panter, yılan ve semender

Erk hayvanınızı keşfettikten sonra yapmanız gereken onu araştırmak. Özellikleri neler? Nasıl bir ortamda yaşamayı tercih ediyor, nelere ihtiyaç duyuyor? Sizinle olan bağlantısı ne, ne anlatmaya, öğretmeye çalışıyor? vs. 
Konuya bir daldınız mı yabancı kaynaklarda önünüze bir sürü bilgi çıkıyor. Hayvanlar alemi hakkında ne kadar az şey biliyormuşum ben meğer diyorsunuz. 

Yukarıda da bahsetmiş olduğum gibi, erk hayvanınızla iletişime geçebilmeniz rüyalarınız veya meditasyonlarınız aracılığıyla olacaktır.
Maalesef türkçesini bulamadım ama örnek olarak ingilizce bir meditasyonu sizinle paylaşarak yazımı noktalıyorum. 


31 Ocak 2018 | Aslan burcunda Ay tutulması


Kuvvetli, kanlı, mavi ve süper dolunaylı bir Ay Tutulması var kapımızda. 
Ay, tutulma anında hafif kırmızımsı bir renge bürüneceği için kanlı Ay tutulması olarak adlandırılıyor. Bu ayın içerisindeki ikinci dolunay olduğu için ise, aynı zamanda da bir Mavi Ay. 
Tutulma Kuzey Amerika, Pasifik, Asya ve Avustralya'dan gözlemlenebilecek. Bu yüzden en çok bu bölgeleri etkileyecek. 

☆☆☆

 Bu Tutulma Aslan burcunun 11. derecesinde gerçekleşecek. 
Saba sembollerinde 11. derece Aslan burcu, akşam üstü çimlerin üzerinde, şık fenerlerle aydınlatılmış, yetişkinler tarafından düzenlenen bir partiyi sembolize eder. 
Bu sembolik resim tam da Aslan burcu ve 5. evi çok güzel tasvir ediyor aslında. 
Çünkü Ay Düğümleri Mayıs 2017'den beri Aslan - Kova aksında bulunuyorlar. Beraberlikten tekliğe doğru bir yolculukta ilerliyoruz hepimiz. Bir yandan "Biz" olmanın, bir yandan da "Ben" olmanın ne demek olduğunu öğreniyoruz. 

Her tutulma karanlık geceyi yaşatır bizlere. 
Etrafı aydınlatacak şık fenerlere ihtiyaç duyarız. 
Bu tutulmanın Aslan ve Kova burçlarında etkili olması ise, beraberliğin içerisindeki bireyselliğimizi hatırlatmaya çalışıyor bizlere. 

Aslan burcu yaratıcılığın burcudur. Lider ruhludur. Kendi yolunu kendi belirler ve kendi ışığını ve güneşini kendi yaratır daima. Tıpkı aydınlığa uçuşan kelebekler gibi insanları da çeker cazibesiyle yakınına. 
Bizim de biraz bu enerjiye dalmamız gerekecek ama bunu başarabilmek için ilk önce kendimizle olan ilişkimizi gözden geçirmemiz gerekecek. 
_____________________________

Ne kadar değer görüyorum, seviliyorum çevrem tarafından?
Peki ya ben ne kadar değer veriyorum, sevgiyle besliyorum çevremi? 
______________________________

Bu tutulma Venüs ve Asteroit Juno ile karşıt açıda, Kuzey Ay düğümü Asteroit Ceres ve Ay ile kavuşumda. 
Ceres ve Juno mitolojik hikayeleriyle bize dişil enerjinin önemini fısıldamakta. 
Ocak ayının ilk dolunayını hatırlayın. 2018 senesinin kadınların senesi olacağını ve hepimizin içimizdeki dişil enerjiyi ortaya çıkarmayı öğreneceği bir yıl olacağından bahsetmiştim. Annelik, doğurganlık, dişilik, aile bağları, yuva kavramları bu tutulmayla birlikte yine ön planda olacaklar. 
Beslemek zorundayız hem kendimizi, özümüzü, ruhumuzu hem de sevdiklerimizi. Yoksa açlık çekeriz bu hayatta her anlamda. 

Bu tutulmayı zorlaştıran şey Neptün ile olan 150 derecelik açı. 
Olduğumuzdan çok daha duygusal, çok daha hassas ve çok daha hayalperestiz. 
Görmemiz gereken bazı önemli şeyleri gözden kaçırabiliriz. Kendi küçük saf dünyamıza kaçıp, bağımlılıklarımıza sığınıp aynı alışkanlıkları sürdürmekten kaçınmalıyız. 
Bu tutulmaya teslim etmemiz gerek aşırı hırsımızı, içten içe gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz arzularımızı ve bize zarar veren tutkularımızı. Yani Aslan burcunun tüm karanlık gölge yanlarını.

Bu tutulma Kuzey Ay Düğümünün bulunduğu burçta gerçekleşecek ve bu yüzden bizi kaderimizde yazılmış olanlara yakınlaştıracak aslında. 
Sizi nasıl etkileyebileceğini öğrenmek için ise, dönüp 2017'nin Ağustos ayında neler yaşadığınıza bakmalısınız. Çünkü bu tutulmada  Venüs, 7 Ağustos akşamı gerçekleşmiş olan tutulmanın 15. derecesini tetikleyecek. 

Her Ay tutulması bir dolunaydır aynı zamanda ve her dolunay bir kapanış ve tamamlanıştır o burcun haritamızdaki bulunduğu alanda.  
Yazın yaşamış olduklarınızla bağlantılı olacak bu tutulma. O dönem ekilmiş olan tohumlarınızın çiçeklerini verecek elinize. 
Belki de hayatınızda yeni bir kapının açılabilmesi için eski bir kapıyı kapamanızı bekleyecek sizden. 
_______________________________

31 Ocak günü kendinizle başbaşa kalabileceğiniz bir zaman aralığı yaratın kendinize. 
Kalbinizden geçtiği gibi dua edin. His ve duygularınızı paylaşın duanızda. Karanlığınıza küçük bir mum ışığı armağan edilmesini isteyin. 
Ve teslim olun herzamanki gibi yarınlara. 
İzin verin gidenlere, sabırla bekleyin gelecek olanları. 
Gökyüzünden yeryüzüne.. o kadar güzel bir düzen var ki şu evrende. 
Bilin ki herşey, ister olumlu ister olumsuz, sizin hayrınıza. 

Not: Bu tutulmadan en çok 11 derece civarında Aslan ve Kova burcunda gezegenleri olanlar etkilenecek. Boğa ve Akrep burçlarında gezegenleri olanlara bu tutulma kare açıda olacağı için, ufak çapta içsel krizler ve zorlanmalar yaşatabilir bu önümüzdeki dönem.
Haritasının nasıl etkilendiğini merak edenler benden yıllık öngörü konusunda danışmanlık alabilirler.

Yaşam Koçluğu


Bazen bazı gerçekleri bilmemiz yetmez. Çünkü bazılarımız bu gerçeklerle nasıl yaşamaları veya onları nasıl hayata geçirmeleri gerektiğini bilmez. 
Doğum haritası danışmanlığımda verdiğim bilgileri birçok danışanım hayatlarında nasıl uygulamaları gerektiğini bilmiyorlar. Bu yüzden daha yakından ve uzun süreliğine, derinden yardımcı olabilmek amacıyla yeni bir danışmanlık hizmeti sunmak istiyorum. İsteyenlere belirli bir süreliğine yaşam koçu olarak görev vereceğim.

Bu danışmanlığım 1 ay sürecek. Bu 1 ay zarfında sürekli iletişim halinde olacağız.
Bu danışmanlığımda odak noktamız astrolojiden ziyade ağırlıklı olarak psikoloji olacak. Bilinçaltınızdaki blokajları keşfederek, sizi haritanızın gerçek potansiyelini yaşayabilmeniz için yönlendireceğim.

Aynı zamanda birçok danışmanlık hizmetimden ekstra ücret ödemeden faydalanabileceksiniz. Mesela diyelim bu 1 ay zarfında yurtdışına bir seyahat yapmanız gerekti, gideceğiniz yerle ilgili astrokartografi haritanıza göz atacağım ve varsa bilmeniz, dikkat etmeniz gerekenler size bunları aktaracağım veya diyelim 1 aylık süre içerisinde hayatınıza yeni bir aşk girdi veya yeni bir ortaklık söz konusu, o zamanda ilişki haritalarını çıkaracağım ve bu konuda yardımcı olacağım.

Gördüğünüz rüyalardan tutun, karşınıza çıkan sembollere dek, aklınızı kurcalayan her türlü şeyi benimle paylaşabileceksiniz. Özellikle rüyalarını paylaşan danışanlarım şifaya çok daha çabuk kavuşabiliyorlar bu süreçte. Çünkü bazen tarafsızca yorumlayamıyoruz çevremizi, duygularımızı, vizyonlarımızı. Oysa rüyalar ve iç alem dış alemin derinliğidir aslında. Bu derinliğinizi benimle ne kadar çok paylaşırsanız, o kadar daha derinden yardımcı olabiliyorum danışmanlıklarımda.
Bu 1 aylık süreç içerisinde benimle her şeyinizi paylaşabileceğiniz yakın bir dostunuz gibi olacağım.

Size belirli günlerde dualar, esma ve zikir çalışmaları, hatta meditasyonları küçük birer ödev olarak verebilirim. Bunlar kişiye, inancına ve isteklerine göre değişiklik gösterecek.
Yeniay ve dolunay dönemlerinde sizin haritanıza özel olan ritüeller yaptıracağım. Her yeniay yeni bir sayfa açılacak, her dolunay bir topraklanma yapacağız. Yeniaylardaki görevler sizi zorlamasa da topraklamalarda korkularınızın üzerine gitmenizi bekleyeceğim sizden.
Bu dönemde yaşadıklarınıza bağlı olarak kitaplar da tavsiye edebilirim.
Aslında 1 aylık süreç boyunca sizinle sürekli iletişim halinde olarak karanlığınıza bir mum ışığı yakabilmeyi ve yolunuzu kaybettiğinizde pusulanız olabilmeyi umuyorum.

Kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, beni yönlendirecek, yardımcı olacak birine ihtiyacım var diyorsanız, carpediemcii@gmail.com'a mail atarak benimle iletişime geçebilirsiniz.
Yaşam koçluğu 1 ayı kapsayacak.
Ücreti 6000tl.

Diğer danışmanlık hizmetlerime burdan ulaşabilirsiniz

17 Ocak 2018 | Oğlak burcunda Yeniay


26 derece Oğlak burcunda venüsyen bir yeniay var kapımızda. 
Hem Satürn, hem Güneş, hem Ay, hem Merkür, hem Plüton, hem de Venüs gezegenleri bu burçtalar. Dev bir stelyum hakim gökyüzünde.
6 gezegen sanki kafa kafaya vermiş Oğlak burcunun temsil ettiklerini tezahür etmemizi bekliyorlar. 
Gökyüzünde de yeryüzünde de yoğun bir Oğlak enerjisi hakim her bir yere. 
Siz de hissediyor musunuz?
Bir hırslıyız bu aralar. Bir şeyleri elde etmek istiyoruz. 2018 için planlarımız var. Gerçekleşmelerini istiyoruz. 

Bu yeniay Venüs ile kavuşumda olan bir yeniay. Aşk, ilişkiler, güzellik, yaratıcılık ve para konularında yeni bir başlangıç yapma fırsatı verecek bu yüzden bizlere. 
Yeniay'ın Mars'a gönderdiği sekstil açıyla da cesaretlenmemiz gerektiğini anlayabiliriz. Tutkumuzun peşinden yürümeyi göze alabilmeliyiz önümüzdeki 6 ay içerisinde.

Bu yeniay bizi zorlayacak şey, Koç burcunda bulunan Uranüs'ün kare açısı olacak. 
O kadar çok istiyoruz ki birşeyleri başarabilmeyi, Uranüs bize isteklerimiz konusunda uyanışlar yaşatacağa benziyor. 
Kare açılar içsel krizler deneyimlememize sebep olurlar. İdrak etmek zorunda kalırız gerçekleri. İlahi bir plan vardır gökyüzünden yeryüzüne yansıyan. Biz her ne kadar tuttursak ve arzulasak da, son söz her daim kaderindir. Bunu kendimizi hatırlatabilirsek, bu yeniay enerjisini çok güzel venüsyen bir temel atmak için kullanabiliriz hayatımızda.
_______________________________

Sabîî sembollerinde 26 derece Oğlak burcu, dağ türbesine doğru dik merdivenleri çıkan hacıları simgeler. 
Yeniay enerjisini anlayabilmek için bu görüntüyü gözünüzün önünde canlandırın. 
Kutsal bir vazife için gösterilen bir çaba söz konusu burda.
İşte bizim de yapmamız gereken şey bu. Çabalamak. Gayret etmek. Gerekirse gücümüzü zorlamak çünkü zirvede bizi bekleyen ilahi bir enerjiyle karşılaşacağız. 
Yani değecek yaşayacağımız zorluklara. 
______________________________

Tıpkı bir Oğlak gibi inat edin ve çıkın taşlarla kaplı dağın zirvesine. 
Adım adım. Yavaş yavaş. 
Bu yeniay, zorluğu göğüsleyene güzel bir hediye armağan edecek 6 ay içerisinde. 

Bolluğu, bereketi, aşkı ve güzelliği, yaratıcılığı ve coşkuyu ve Venüsyen tüm enerjileri pratik bir şekilde katın günlük yaşantınızın içine.  
Minnet duyun, şükredin, dua edin, isteyin, hayalini kurun ve inanın. 
Bilin ki herşey en yüksek hayrınıza olacak. 

☆☆☆

Yıllık öngörü


Her yıl yeni bir sayfa açılır hayatımızda ve kader planımız işleyen kutsal bir saat misali doğmadan önce yaşamayı seçmiş olduğumuz kişi ve olaylarla karşılaştırır bizi. 

☆☆☆

Yıl içerisinde yaşayabileceklerimize kendimizi biraz olsun hazırlayabilirsek, akışta kalmayı ve teslimiyet içerisinde huzur bulmayı daha kolay başarabiliriz. 
Neyi, ne zaman, niçin yapmamız gerektiğini bilirsek, zorlukları daha kolay atlatabilir ve fırsatları daha çabuk elde edebiliriz. 
______________________________

Geleceği öngörmek hem çok tehlikeli ama aynı zamanda da gereklidir. 
Beni bilenler danışmanlık verirken kehanet odaklı ilerlemeyi sevmediğimi bilirler. Bu sene kesinlikle öleceksin, başına çok kötü şeyler gelecek gibi şeyleri asla söylemem. Eğer Astroloji'yi bu anlamda kullanırsanız bu ilmi fala çevirmiş ve kendinize de kötülük etmiş olursunuz. 
İnsanoğluna bazı gayb kapıları kapalıdır. 
Bu kapıların ardındakileri merak etmek Allah'ın yüce planına burnunu sokmak demektir ve bunun bedeli zamanı geldiğinde çok ağır ödenir. 

Danışmanlığımda sizi korkutmaktansa daha çok cesaretlendirmek için yardımcı olmaya çalışacağım. 
Karanlıkta kalmamanız için size küçük bir mum ışığı armağan edebilmeyi umuyorum ve yönünüzü kaybettiğinizde doğruyu keşfedebilmeniz için küçük bir pusula.

Amacım gökyüzündeki transitleri, Güneş ve Ay tutulmalarını, gezegen retrolarını sizin kişisel haritalarınıza göre yorumlamak ve sizi bir yıl içerisindeki yaşayabileceklerinize hazırlamak olacak. 
Bunun için Güneş dönüş haritasını da kullanacağım. 

Bu danışmanlığımdan istediğiniz zamanda faydalanabilirsiniz. Bana ulaştığınız andan itibaren 1 senelik zamanı baz alacağım. 
______________________________

Eğer bir yıl boyunca nelere dikkat etmeniz, nelere yönelmeniz, hangi zamanlarda şanslı olacağınızı bilmek istiyorsanız yıllık öngörünüz için benden danışmanlık alabilirsiniz. Bunun için carpediemcii@gmail.com'a mail atmanız yeterli.  
Yıllık öngörü ücreti 1500tl.

GEZEGENLERİN OLGUNLAŞMA YAŞLARI


Hepimiz olgunlaşmak zorunda olduğumuz şeyler yaşarız hayatımız boyunca. Bu olgunlaşma süreçleri aslında gezegenlerin olgunlaşma yaşlarına denk gelir.
Mesela genelde korkuyla beklenen ve zor geçeceğine inanılan 28-30 yaş civarı Satürn dönüşüdür. Oysa gezegen dönüşleri o kadar da büyük krizlere sebep olmaz hayatımızda. Sonuçta onları hayatımızda bir kereden daha sık yaşarız. Mesela Ay dönüşümüz her ay gerçekleşir, Venüs ve Güneş her yıl gerçekleşir vs.
İlk Satürn dönüşümüzü bu kadar yoğun yaşıyor olmamızın sebebi aslında aynı zamanda Mars gezegenimizin olgunlaşma yaşını yaşıyor oluşumuzdur.
Her gezegen olgunlaşırken bize o gezegenin enerjilerini çok yoğun bir şekilde hissettirir. İçsel bir kriz deneyimleriz. Ve bunu sadece hayatımızda bir kereliğine deneyimleriz. Bu yüzden gezegen dönüşlerinden çok daha etkilidir, gezegenlerin olgunlaşma yaşları.

Jüpiter 16. yaşımızda,
Güneş 21. yaşımızda,
Ay 24. yaşımızda,
Venüs 25. yaşımızda,
Mars 28. yaşımızda,
Merkür 32. yaşımızda,
Satürn 36. yaşımızda,
Kuzey Ay Düğümü 42. yaşımızda,
Güney Ay Düğümü 48. yaşımızda olgunlaşır.

Bu yaşlarda bu gezegenlerin haritamızda temsil ettikleri şeylerle ilgili büyük olaylar yaşarız. Bu olaylar dışsal da olabilir, sadece içsel de. Bu da yine kişinin kadersel planıyla alakalıdır.

Bir gezegen olgunlaşmadıysa, kişi o gezegenin tam potansiyelini hayatında yaşayamaz.
Bu yüzden 25. yaştan önce evlilik pek tavsiye edilmez mesela. Çünkü aşk ve ilişkilerden sorumlu olan gezegen Venüs'tür.
25. yaşımızdan önce ilişkiler konusunda bir sürü hata yaparız. Kaygan buzda yürümeyi yeni öğrenen yavru ceylan gibiyizdir. Düşer düşer dururuz.
Venüs, 25. yaşımızı yaşarken kulagımıza eğilip aşk hikayeleri fısıldamaya başlar. Yaptığımız hataların farkına varmamızı sağlar. Sanki Afrodit bizi kenarıya çekip nasihat veriyormuş gibidir. Aşk ve ilişkiler konusunda ilk inisiyasyonumuzu oluruz.

Her gezegenin olgunlaşma yaşındaki içsel krizi bir önceki gezegen belirler. Yani Venüs'ün olgunlaşmasını nasıl deneyimleyeceğimiz aslında Ay'ın olgunlaşmasını nasıl deneyimlediğimize bağlıdır.
Gezegenler birbiriyle uyum içerisinde çalışır. Belirli yaşlarda belirli gezegenlerin kadim rahipler veya ermişler kılığında gelip kapınızı çalıp sizi imtihan ettiklerini düşünün. Olay ruhsal boyutta bu şekilde gerçekleşir çünkü. Eğer bir imtihanı tam olarak veremezseniz, tam olarak inisiye olamadınız demektir ve bu da sizin bir sonraki imtihanınızda biraz daha zorlanacağınız anlamına gelir.

Burası imtihan dünyası deriz ya. Aslında görünmeyen alemde gerçekten de öyledir. Okuldaki gibi de değildir. İlk önce imtihan ardından ders öğretilir.
Bu yüzden hayatı hem hafife almak gerekir hem de hiçbir şekilde hafife almamak gerekir.
Attığımız her adımdan sorumluyuz ve farkında olmasak da kendi çukurumuzu kendimiz kazıyoruz.

Yukarıda belirtmiş olduğum yaşlarınıza geri dönün. Neler yaşadınız, neler hissettiniz, neler öğrendiniz bir düşünün.
Mesela ben 16-17 yaş civarımı hatırladığımda ilk defa inanç ve felsefe konularına ilgimin arttığını ve oraya doğru yönelmeye başladığımı görüyorum. Sanki o yaş civarında nasıl bir hayat yaşamak istediğimi, ne yapıp, kim olmak istediğimin kaba tasarısını yapmışım aklımda ve o zamandan bu yana pek de birşey değişmemiş. O zamanki kız neyi istediyse şimdiki ben de bu istekleri gerçekleştirmek üzere çabalıyor.

Geriye dönüp baktığımda Jüpiter'in beni aynı zamanda 21. yaşımdaki Güneş olgunlaşmasına hazırlamış olduğunu da görüyorum. Çünkü 21 yaş civarı küçük bir ben kimim krizine girmiştim ve akabinde de astroloji hayatıma girmişti.
Astroloji hayatıma girdikten sonra teslimiyet konusuna önem vermeye başladım ve hayata olan güvenim arttıkça, kendimi, çevremi ve hayatı sevmeye başladım. İnsanın kendisini olduğu gibi kabul etmesi, hata ve kusurlarıyla, Ay'ın olgunlaşma yaşının bana olan armağanı olmuştu.

Eğer bu yaşlarda öğrenmeniz gerekenleri öğrenirseniz, bir sonraki imtihanları daha kolay verirsiniz. Bu yüzden gezegenlerin olgunlaşma yaşlarına önem verin. Hatta kendinizi onlara hazırlayın. O konularla ilgili kitaplar okuyun, belgeseller izleyin, bilgi edinin, çevrenizdeki insanları gözlemleyin.
Farkındalık bilgeliktir.
Bilgelik de doğru adımı atabilmeyi, doğru olanı seçmeyi bilmektir.
Ve daha az hata, daha düzgün bir hayat getirir.

2 Ocak 2018 | Yengeç burcunda dolunay


2018 yılına Yengeç burcundaki süper dolunay sayesinde dişil enerjilerle giriyoruz ve bu da 2018 yılında dişil enerjilerle bir hayli haşır neşir olacağımızı gösteriyor.
Hepimiz içimizdeki dev tanrıçayı uyandıracağız ve dünya da kadınların güçlenişine tanıklık edecek bu sene bu dolunay sayesinde.

2017 yılını numerolojik olarak hesapladığımızda 1 numarasını elde ederiz. 1 sayısı Güneş'e tekabül eder. Güneş liderlik ve eril enerjidir. Zaten 2017 yılına damgasını vuran ve en çok konuşulan sarıkafa Trump oldu. 2017 senesi boyunca dünyamızda eril ve maskulen bir hava esti.

2018 senesini ise hesapladığımızda 11 sayısını elde ediyoruz ki bu çok özel ve ilahi bir rakamdır. Ama 1+1 ayrıca Ay'ın temsil ettiği 2 rakamını gösterir. Ve Ay tamamıyla dişil enerjidir, duygularımızı temsil eder. Bu yüzden en çok yeniyıl ertesini ama genelinde ise tüm senenin daha duygusal geçeceğini öngörebiliriz. Geçen sene birçok gezegen eril burçlardan geçmekteydi oysa bu sene Jüpiter ve Satürn gibi büyük babalar dişil burçlara yerleşmiş durumdalar.
Derinliği aradığımız, kendimizi bir yere ait hissedebilmek için çabaladığımız, duygusal dünyamıza önem verdiğimiz ve gerçek dünya gezegeninde de daha çok kadınları güçlendirme isteyinde olacağımız bir yıl olacak 2018. Savaş korkusundansa daha çok birliğin ve sevginin kuvvetlenmesi için dua etmeliyiz bu yüzden çünkü gökyüzü bizden bunu bekliyor.

Unutmayalım ki bu 11 derece Yengeç burcunda gerçekleşen dolunay bir süperay yani dünyamıza normalde olduğundan çok daha yakın. Bu yüzden 2018 yılı çok tatlı çok huzurlu çok pasif geçecek zannetmeyin. Dişil enerji istediğinde eril enerjiden çok daha kuvvetli ve yıpratıcı olabilir. Dişil karanlığı temsil eder, gözle görülmeyeni, hatta sinsice hareket edeni. Dolayısıyla bu yıl dişil enerjinin hem aydınlık hem de karanlık tarafını deneyimleyeceğimiz bir yıl olacak.

Güneş astroloji ve numerolojide tekliği, Ay ise birlikteliği temsil eder. Bu yıl hepimizin önemsemesi gereken şey birliktelik ve beraberlik olacak. Sevgiye ve sevilmeye çokça ihtiyaç duyduğumuzu hissedeceğiz ve delicesine bu arzumuzu gerçekleştirmek isteyeceğiz. Aşık olmak, evlenmek ve yuva kurmak için güzel bir yıl bu. Yalnız bunun için Venüs ve Jüpiter'in gökyüzünde gözükmesi çok önemli bu yüzden evlenmeyi düşünenler Şubat'ın ortasından Eylül ayına kadar ki olan dönemi tercih etsinler.

Çılgınlığa kapılıp, riske girmek için çok mantıklı bir yıl değil 2018. Yengeç burcu su elementidir, su ise akışta kalmayı bilmektir. Nasip kısmet demeyi öğrenip teslimiyetimizi güçlendirmeliyiz bu yıl. Dünyamızda tabiki değişiklikler olacak ama bu sene hepimizin görevi uyum sağlamak. Dişil enerjinin ve suyun en güzel yanı budur. Kabul edicidir, nasıl uyum sağlanması gerektiğini bilir. Bir kapı açılmıyorsa öteki tarafı dener. Dişil enerji hayatı dinlemeyi, sezgileriyle hareket etmeyi sever.

Bu dolunay gökyüzünde aynı zamanda uçurtma açı kalıbı oluşuyor. Hem su burçlarında güzel bir üçgen hem de Venüs ile Ay arasında karşıt açı oluşmakta.
Uçurtma destekleyici enerjidir. Karşıtlık aşılabilirse çok güzel armağanlar verir.
Her dolunay bir farkındalık kazandırır. 6 ay öncesine kadar bilinmeyenler artık su yüzeyine çıkmaya hazırdır.
Bu süper dolunay enerjisini yeniyılla birleştirelim ve 2017'nin bizde açmış olduğu yaraları şifalandırırken, bize yaşatmış olduğu güzel anılar için de şükredelim.

Yengeç burcundaki dolunay ritüeli için elimize bir kağıt ve kalem alalım ve gelecekteki bize bir mektup yazalım.
Bu mektubu her sene yazıyorum ve sene sonunda onu elime alıp okuduğumda yazmış olduklarımın gerçekleşmiş olmasına hayret ediyorum. Bilinçli olduktan sonra geleceğimizi yaratabilecek güce sahip oluyoruz. Bu yüzden 2018 senesinde yaşamak istediklerinizi yazın bu mektuba ve sonra da koyun onu zarfa ve 2019 yeniyıl gecesine kadar saklayın. Eğer yıl içerisinde inancınızı kaybetmez ve pozitif kalmayı başarırsanız o zarfın içindeki her bir satırın gerçekleşmiş olduğunu göreceksiniz. Gerçekleşmeyen şeyler zaten size zararı dokunacak olan şeyler olacaktır. Bu yüzden üzülmeyin. :)

YENİYIL RİTÜELİ


Dinler tarihiyle ilgilenenler hıristiyanlığın paganizmle iç içe geçmiş olduğunu bilirler. Bugün kutlanan neredeyse tüm hıristiyan bayramları aslında Hz. İsa'dan kalma değil, tam tersine paganlardan kalma bayramlardır. Noel bunların başında gelir. Hz. İsa'nın 24 Aralık'da doğmadığını hırıstiyan alemi de kabul eder zaten. Kutlanan onun doğumu değil, kış gündönümünü atlatmış olmaktır. Aslında kutlanan aydınlığın karanlığı yenişidir. 

Almanya'da doğup büyüdüğüm için oranın kültürüne daha çok aşinayım. 25. Aralık'tan 6 Ocak'a kadar devam eden geceler Almanya'da "Rauhnächte" olarak adlandırılır. Keltlerin anlayışına göre bu 12 gece çok özeldir çünkü diğer alemlerle aramızda olan perdeler aranılır. Druidler bu geceleri evlerini olumsuz enerjilerden arındırmak ve aydınlığı hanelerine davet etmek için kullanırlarmış. Atalar anılır, kurşunlar dökülür, tütsülerle ortam arındırılır, dua ve ritüellerle yeni döngüye hazırlanılırmış. Ayrıca bu 12 gece boyunca kehanetlerde bulunulurmuş. 

Tabii bunları yapan Almanlar günümüzde kalmadı. Tüm bu gelenekler yok olmak üzere. Noel ise kapitalizmin kutsal bayramı haline gelmiş vaziyette. Her sene binlerce çam ağacı bir kaç gecelik zevk uğruna katlediliyor. Zaten herşeye sahip olan ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan insanlar kapitalist çılgınlığa kapılıp, birbirlerine saçma sapan gereksiz hediyeler alıyorlar. Hediyelerin süslü püslü paket ve ambalajlara sarılmasıyla, her sene noel için onlarca ağacın katledilişiyle doğaya dünya halkı olarak nasıl zarar verdiğimizi görmezlikten geliyoruz. 
__________________________________

Keltlerle Türklerin arasında çözülmemiş, tuhaf bir bağ vardır. Bu yüzden geleneklerde benzerlikler hemen göze çarpar. Mesela kurşun dökme olayı gibi.
Benim amacım kadimlerin hayatı yaşayış şeklinden ders çıkarmak ve doğaya geri dönmektir, ona yine saygı göstermeyi öğrenmek, onunla birlik ve bütünlük içerisinde yaşamayı seçmektir. 
Şehirlerde hapis hayatı yaşayan bizler doğadan ve kendi doğamızdan çok kopuk bir hayat sürüyoruz. Bu yüzden mutsuz, umutsuz ve huzursuzuz. 
Kadimleri hatırlatarak bu karanlıktan küçük bir çıkış kapısı gösterebilmeyi umuyorum. 
Bu yüzden sizinle 2018 yılı için bir yeniyıl ritüeli paylaşmak istedim. 
_________________________________

Yukarıda bahsetmiş olduğum 12 gece boyunca yaşanılanlar önümüzdeki 12 ay boyunca yaşanılacaklara ışık tutarlar. Yani her bir gece yeni yılın bir ayına denk gelir. 

Hepiniz kendinize küçük bir kehanet defteri edinebilir ve gün içerisinde yaşadığınız herşeyi, hislerinizi, düşüncelerinizi, hayal ve hedeflerinizi defterin içine yazabilirsiniz. İsterseniz telefonunuza dahi kaydedebilirsiniz, sonuçta modern bir dünyada yaşıyoruz. 
Her gece havanın nasıl değiştiğine de dikkat edin. 12 ay boyunca hava raporuna dair bilgi ediniyor olacaksınız çünkü. 
Gün içerisinde karşınıza çıkan hayvanlara özel ilgi gösterin. Sembolik anlamlarını çözerseniz, size bir kehanette bulunacaklar. 
Ve en önemlisi 12 gece boyunca gördüğünüz rüyalar olacaktır. Onları not etmenizde gerçekten fayda var. İnanışa göre sabaha karşı görülen rüyalar o gecenin simgelediği ayın ikinci yarısında gerçekleşirler. Gece görülen rüyalar ise ayın ilk yarısında gerçekleşirler. 

Eğer bunu yapacak vaktiniz ve isteğiniz varsa bu geceleri küçük bir ritüel haline de dönüştürebilirsiniz. 
Mesela her gece küçük bir mum yakın. Onun ışığında tefekküre dalın. Aklınıza gelenleri not edin ve sonra bir dua eşliğinde bu sene yaşamış olduklarınız için şükredin ve gelecek sene için dilekte bulunun. 12 gece, 12 ay yani toplamda 12 şükretmeniz gereken şey ve 12 dilek hakkınız var.
Lütfen bu dilekleriniz maddi şeyler olmasın. Tüm ritüellerin amacı maneviyatı kuvvetlendirmektir. Sevgi, sağlık, huzur ve bereket isteyebilirsiniz.
Aralık ayının 25. gecesi Ocak ayına tekabül eder, 26. gece Şubat, 27. Mart, 28. Nisan, 29. Mayıs, 30. Haziran, 31. Temmuz, 1. Ağustos, 2. Eylül, 3. Ekim, 4. Kasım, 5. gece ise Aralık ayını simgeler.  
Yani bu 12 gün içerisinde yaşanılan herşey 12 ay boyunca yaşanılacaklar hakkında kehanette bulunur. 
Eğer isterseniz her gece o ayı temsilen bir tarot kartı seçebilirsiniz.
Ama lütfen tarot kartlarının gerçek anlamını biliyorsanız bunu yapın. Olurda bir gece ölüm veya kule gibi kartlar çıkarsa, eyvah o ay ölecek miyim gibi saçma bir korkuya kapılırsanız, üzerinize daha çok olumsuz enerjileri çekersiniz. Unutmayın bu 12 gece karanlıkları yenmek, aydınlığa güç kazandırmak için var.

O gecenin mum ışığını söndürmeden önce duanızı bitirirken kalbinizde bu mum ışığının yandığını hayal edin. Ve bu küçük ışık tüm her yeri aydınlatsın, tüm olumsuz enerjileri uzaklaştırsın, karanlık gününüzde size rehberlik etsin.
Duanızı sonlandırırken bu ışığın altın renkte büyüdüğünü ve tüm auranızı sardığını farz edin. Sanki üzerinize altın bir elbise geçirmişsiniz gibi. 
Bu altın kalkan 12 ay boyunca sizi korusun, size huzurun en derinini, sevginin en güzelini ve bereketin en hayırlısını getirsin. 

☆☆☆
_____________________________________

Beni okuyup, tatlı mesajlarınla içimi ısıtan, danışmanlık alıp, yardım etmeme imkan tanıyan tüm herkesin yanaklarından öpüyorum. 
Sizin sayenizde paylaşmanın ne kadar güzel bir his olduğunu deneyimliyorum.
~ Teşekkür ederim ~

Şimdiden hepinizin yeniyılını kutluyorum. 
Hem kendi küçük dünyalarımız hem de içinde yaşadığımız büyük dünyamız için huzurlu bir yıl olması dileğiimle..

20 Aralık 2017 - 17 Aralık 2020 | Transit Satürn Oğlak burcunda


Satürn yaklaşık olarak son 2.5 yıldır Yay burcundaydı ve hem makro hem de mikro düzeyde inançlarımızı sınadı.
Neye, ne kadar, niçin güveniyorsun? dedi.
Dünyanın dört bir yanında patlayan bombalar, masum insanlara olan saldırılar dış dünyamızda bizi sarstı.
Avrupa'nın göbeğinde, kendini pek bir güvende zanneden emperyalist güçler destekledikleri terörün karanlık yüzüyle karşılaştılar.
Kendisini süper güç olarak adlandıran, tek dişi kalmış canavar Amerika, başına yabancılara böcek muamelesi yapan, ne ayak olduğu belli olmayan sarı kafalı birini getirdi.
Biz ise en derinimize kadar işlemiş, en çok kıymet verdiğimiz dinimizi korkunç şeylere alet eden fetö'yle uğraştık. Rahmetli Aytunç Altındal AKP ikiye bölünecek derken, rahmetli Necmettin Erbakan ise ben bu çocukları avucumun içi kadar iyi biliyorum, aralarında çok büyük hainler var diye uyarmışlardı bizleri aslında. Ama biz milletçe uyuyorduk ve Satürn'ün 15 Temmuz gecesi acı uyandırışıyla  kendimize gelebildik.

Devlete karşı, otoriteye karşı, dine karşı aslında hayatımızda büyük öneme sahip olan herşeye karşı inançlarımız sınandı.
Satürn bizi zorladı çünkü tek bir amacı vardı. Bize gerçek, güvenilir, sağlam bir inanç temeli yaratmak. Çünkü yönettiği Oğlak burcuna geçişiyle birlikte bize hayatımızı değiştirecek çok önemli bir fırsat verecek. Seçim yap diyecek, köle mi olmak istersin, yoksa efendin mi?

Satürn'ün Yay burcundaki misafirliği boyunca inançlarını sınamış ve gerçekleri bulmuş olanlar 2020 yılına kadar ki olan süreçte kendi hayatlarının efendileri olacaklar.
Hala şaşkın ördekler gibi dünyanın nereye gittiğini anlamlandıramayanlar ise, sistemin sadık ama mutsuz ve umutsuz köleleri haline gelecekler.

Her gezegenin aydınlık ve karanlık tarafları vardır. Tıpkı hayatın da olduğu gibi. Tıpkı içimizde de olduğu gibi.
Satürn'ün karanlık tarafı çok karanlıktır. Çünkü kendisi dünyayı parmağında oynatan elit aileleri temsil eder. Sembolü bir oğlak ve bu size çok kadim bir düşmanı hatırlatıyor olsa gerek. Tıklayın.

Bir gezegen kendi yönettiği burca geçerse, kendisini yuvaya dönmüş gibi hisseder. Burası onun evidir, istediği herşeyi yapabilir. Tıpkı Satürn'ün Oğlak burcunda çok kuvvetli bir konumda olacağı gibi.
Bu yüzden yeni dünya düzeninin çanları çalıyor ve bizlere Satürn'ün Oğlak burcundaki son yolculuğunun tüyler ürpertici konuşmasını hatırlatıyor..


Astroloji okült, yani gizli ilimlerdendir. Dünyayı parmağında oynatan elit aileler bu gizli ilimleri kullanmayı çok iyi bilirler. Hiçbir şey tesadüf değildir. Kafa tuttukları şey Allah'ın ilahi düzeni. Onlar bu gökyüzünü uzun zamanlardır bekliyorlardı. Uranüs'ün de Boğa burcuna geçmesiyle birlikte yeni dünya düzenini gerçekleştirebileceklerini düşünüyorlar. Ve bunu başarabilmek için çabalayacaklar. Kısacası çok büyük değişimleri göreceğiz önümüzdeki 2.5 yıl içerisinde. Özgürlüğümüzü kısıtlayacak her türlü önlem alınacak.

Ama gelin ilk önce bir zaman yolculuğu yapalım. Karmanın efendisi Satürn en son Oğlak burcundaki transiti boyunca dünyamızı nasıl etkilemiş bir bakalım.
1989 - 1990 yılları arasında komünizm'in çöküşünü ve küreselleşmenin yayılışını görüyoruz.
Berlin duvarının yıkılışı, Almanya'nin birleşmesi ve soğuk savaş döneminin bitişi. O zamanlarda cennet gibi bir ortam. Nihayet özgürlük. Oysa bugünün gözleriyle baktığımızda modern kölelikten başka hiçbir şey değil. Sadece bir sistem değişikliği. Kapitalizmin güçlenişi ve küreselleşme bütün dünya halklarını fakirleştirip köleleştirirken, elitleri ise daha çok zenginleştirdi.
Belli ki Satürn'ün derslerini dünya halkı olarak alamamışız ki bu seferki transitinde yaptığımız hataları çok feci burnumuzdan getireceğe benziyor.

Dünyanın hep bir şeytanı oldu.
Ortaçağ'da bu kilisenin kendisiydi. Sonra düşman komünizm ilan edildi şimdiki düşman ise İslam dünyayı parmağında oynatanlara göre.
İnancın bacağını bir kırdın mı, insanları istediğin gibi yönetebilirsin.
Dinleri ortadan kaldırdın mı, kendi seytani dinini çok kolay bir şekilde herkese kabul ettirebilirsin.
Modern insanın en yücü putu paradır. Parayı kontrol eden insanlığı kontrol eder. O halde yüksek çapta bütün dünya ekonomilerini felç edecek bir ekonomik kriz, sanal para sistemine geçişi kolaylaştıracaktır. İnsanlara sanallığı kabul ettirdikten sonra onların bedenlerine küçük bir çip yerleştirmek yeterli olacaktır. Köle efendiye karşı ayaklanmaya kalkıştığı anda, çipi devredışı bırakırsın olur biter. Paraya ulaşamadığı anda günümüz köle insanı taptığı putunu yitirecek, ormanda havuç ile maydanozu birbirinden ayırt etmeyi dahi bilmediği için, sefillik içinde geberecektir.

Tüm bunlar bize hala bir ütopya gibi geliyor. Ama 1929 Büyük Buhran'da da Satürn'ün parmağı vardı. O zamanlarda da ekonomiyi altüst etmeyi başarmıştı. Ayrıca Oğlak burcunda Plüton da misafir bu sefer. Ve o misafirliğin başında 2008 yılında ekonomik sistemin çökmek üzere olduğunun sinyalini çok açık ve net bir şekilde vermişti bizlere zaten.

Oğlak burcu 2020 yılına kadarki olan süreçte büyük babaları ağırlayacak hanesinde.
Sadece Satürn ve Plüton değil, Jüpiter de katılacak bu ikiliye. Bir yandan bir yıkım ve çöküş, bir yandan bir korku ve inşa hükmedecek her yere ama yeni bir umut da doğacak karanlığın içinde. Zira asıl kavuşumlar Oğlak burcunda değil, özgürlüğün ve insalığın burcu olan Kova'da gerçekleşecek. İlk önce şiddetli bir yıkıma ve karanlık güçlerin kuvvetlenişine şahitlik edeceğiz ama sonra yeniyi inşa etme hakkına kavuşacağız. Yapmamız gereken tek birşey var aslında o da köleliğe karşı ayaklanmak! Ayaklanmaktan kastım da sokağa çıkıp camları pencereleri aşağa indirerek hem çevrene hem kendine zarar vermek değil. Ayaklanmaktan kastım bu sistemin işleyiş şeklini fark etmek ve direnmek. Seçim yapmak, sorumluluk almak.

Bu üçlü bu burçta en son buluştuklarında Tapınak Şövalyeleri tarih sahnesinde yerlerini aldılar. Bugünkü para ve banka sistemimizin temellerini attılar.
Tapınak şövalyeleri ve daha sonra Masonlar ve onlardan türeyen tüm gizli örgütler gerçek kadim bilgileri insanlıktan sakladılar. Tarihi kendi istedikleri gibi yazdılar. Endüstrileşmeyle birlikte insanlığa modern köle anlayışını benimsettiler. Fabrikalarda zor koşullarda çalışan birer köle haline geldik. Bizleri özümüzden, ruhumuzdan ayırdılar. Paraya tapar hale geldik. Sadece maddiyata önem veren zavallılara dönüştük. Kapitalizm ve Amerikan rüyası istediğimiz herşeye sahip olabileceğimiz yalanını uydurdu. İnandik. Ev, araba, şan, şöhret, para.. Herşeye sahip olabiliyorduk ama bütün hayatımız boyunca köle gibi çalışarak bankaya kredimizi ödemek zorunda kalıyorduk.
2020 yılına kadarki olan süreç yüzlerce yıl önce başlamış bir hikayeyi kapatacak aslında. Bu yüzden dünyayı yöneten şirketler ve büyük kuruluşlar, devletler mecazi anlamda felaket bir deprem yaşayacağa benziyorlar.

Dış dünyada hep beraber bu depremi yaşarken, iç dünyamızda da etkileneceğiz tüm bunlardan.
Peki nasıl hazırlanabiliriz tüm bu karanlık yarınlara?
Tabi ki de küçük çapta kendi ve sevdiklerimizin hayatını aydınlatacak şekilde mumlar yakarak. Hiçbir karanlık aydınlığı sevmez. Boyun eğmek zorunda kalır ona.
Eğer köleler ayaklanırsa, üstteki bir kaç elit ailenin gücü kalmaz bu cihanda.
Bunun için şu saçma sapan televizyonu kapatıp, dizileri veya programları izlemekten vazgeçmek gerek. Kapitalist, maddeci rüyadan uyanmak gerek. Bunun için sağlam adımlar atmak gerek. Bir temel inşa etmek gerek. Doğaya geri dönmek gerek. Şehirlerden uzaklaşıp, kırsal alanlarda kendine yeni bir düzen kurmak gerek.
Tüm bu sistemi yıkabilmek için şeytanın mabedi olan alışveriş merkezlerinde boş yere dolanmaktan, kapitalizme hizmet etmekten vazgeçmek gerek. Daha çok para kazanmak için değil, daha az paraya ihtiyaç duymak için yeni bir hayat inşa etmek gerek.

Satürn tüm bunları başarmamızı bekleyecek bizden. Cenneti cehennem, cehennemi de cennet gibi bizlere göstermeye çalışan deccali fark etmemizi isteyecek. Eğer tüm bunları dünya halkı olarak başaramazsak, çocuklarımızın çocuklarına çok korkunç bir gelecek bırakmış olacağız.
Bu bir savaş ortamı. 3. Dünya savaşı çoktan başladı ama bu ondan öncekilere benzemiyor. İşgal edilen topraklarımız değil bu sefer, zihinlerimiz ve ruhlarımız.

Tam bir "komple" teorisi gibi oldu bu yazı. Ama Satürn kulağıma ne fısıldıyorsa, onu aktarmakla hükümlüyüm ben.
Her zaman için herşeyin olumlu tarafını görmeye gayret ederim ama bu gerçekleri görmezden geldiğim anlamına gelmez. Satürn'ün transitini tabii ki de ağır bir şekilde deneyimleyeceğiz. Ama bu yüzden karamsarlığa asla gömülmemeliyiz. Çünkü bu hapishaneden kurtulmak için çok güzel bir fırsat aslında. Kim hayatının efendisi olmak varken, köle kalmak ister? Hepimiz bu süreç içerisinde bu sorunun cevabını haritamızda keşfedeceğiz kendi çapımızda, kendi küçük cihanımızda, Oğlak burcunun haritamızda bulunduğu alanda.
Ya güçleneceğiz ya da elimizdeki tüm gücü kaybedeceğiz. Seçim her zamanki gibi bizim elimizde!

18 Aralık 2017 | Yay burcunda Yeniay

 

Yay burcunun 26. derecesinde gerçekleşecek olan güzel ve önemli bir yeniay var kapımızda. 
Güneş ve Ay'ın bir yanında Venüs konumlanmış, diğer yanında ise Satürn bulunmakta. Bu üçlüye Uranüs ayrıca üçgen açı yapmakta. 

Yay burcundaki Güneş ve Ay umudun peşinde dolanmakta. 
Venüs bize güzelliğin ve aşkın hayalini kurdurtmakta. 
Satürn ise 29. derecesinde konumlanmış, 29 senelik döngüsünü tamamlamakta. 
Koç burcundaki Uranüs abimiz ise gönderdiği üçgen açısıyla bize güzel bir sürpriz hazırlamakta. 
Retro Merkür ise ben geriliyorum dikkat et, yeniay var diye hemen yeni bir adım atmaya kalkışma diyerek bizleri uyarmakta. 

Bu yeniay dışta bir yenilik yapmamıza karşı aslında. 
İçten bir yenilik yapmamızı istiyor. 
İlk önce kendimize doğru bir adım atıp, pozitif enerjimizi yükseltmemizi istiyor. 
Sen kalpten inanırsan, başaramayacağın hiçbir şey yok şu cihanda diyor. 

Tüm bu gezegenler Galaktik Merkez tarafından tetiklenmekteler. 
Satürn 20 Aralık'ta burç değiştirecek. İnanılmaz büyük değişimlere gebeyiz ve 2.5 sene içinde dünyamızda büyük değişiklikleri gözlemleyeceğiz. 

Tüm bunlar yaşanırken bu yeniay bize kocaman bir armağan sunuyor aslında. 
O da sıfırdan başlama imkanı. 
Retro Merkür de bu yüzden geriliyor aslında. Bize geri dönüp, bakmamızı istiyor, yaptığımız hatalarımızın farkına varmamızı istiyor. 

Bu Merkür retrosu boyunca yapacağınız, ruhsal ve zihinsel temizlik önünüzdeki 6 ayda size yepyeni beyaz bir sayfa sunacak. 
Ama bunun için inanmamız gerekiyor. 
Yay burcunda el ele vermiş gezegenler yay burcunun temsil ettiği hayata olumlu bakış açısını ruhumuza bir elbise gibi giydirmemizi istiyorlar. 
Bizden korkularımızı yenmemizi ve hayatın akışına, bizden daha yüce bir gücün varlığına inanmamızı bekliyorlar. 
Niye bu kadar zorlanıyoruz teslimiyette?
Niye fark edemiyoruz korkularımızın geleceğimizin karanlıkları olduğunu?
Nasıl bu hatayı yapıp da yaratıyoruz dünyamızda olumsuzlukları?

Bir uyanış yaşayalım hep beraber bu yeniay. 
Sevgiyi kucaklayalım. 
Zamanımızın, ömrümüzün kıymetini bilelim. 
Karanlıklardan vedalaşalım. 
Aslında çevremizi kendimizin yarattığının farkındalığına kavuşalım. 
Bu yeniaydan itibaren sağlam bir temelimiz olsun. Bu temelimiz de sevginin kendisi olsun. 
Bu yeniay enerjisini tüm ilişkilerimizi kuvvetlendirmek için kullanalım. 

Merkür gerilediği için yeni bir ilişkiye başlamak sakıncalı olabilir ama bu yeniay bu kuralı sanırım biraz çiğneme niyetinde. 
Kimilerimizin hayatına bu dönemde yeni bir kişi girebilir ve bu kişi uzun yıllar boyunca kalbimizdeki tahtın kralı veya kraliçesi olabilir. 
Satürn karmik ilişkilerin zilini çalmakta. 
Dolayısıyla hayatınızdaki tüm ilişkilere dikkat edin bu önünüzdeki 6 ay boyunca. 

Bu yeniay havada sadece aşk kokusu yok. 
Para da var ayrıca. 
Yani şanslıyız hepimiz. 
O halde hepimizin hayatına hem gerçek aşkı hem de bolluğu ve bereketi getirsin bu yeniay.

Yeniay Ritüeli

2017 senesinin son yeniayı bu. 
Yeni bir yıl bizi bekliyor. 
Bu yüzden bu yeniay ritüeli bizi 2018 senesine hazırlarken, 2017 senesinin kalıntılarından da arındırsın. 

7 gün boyunca her sabah güneş doğarken güneşin doğuşunu ve gökyüzünü izleyin.
En karanlık geceyi yaşamaya doğru gün ışığı azalırken, güneşin doğuşu ruhunuza iyi gelecek. 
Yeni bir günün başlangıcına şahitlik ederken, her sabah 7 gün boyunca gönlünüzden bir dua yükseltin semaya. Bu duanız en çok istediğiniz şeyle alakalı olsun. 
7 gün, yani 7 dilek hakkınız var. 

7 gün boyunca her gece ise uyumadan önce hayatınızdan çıkmasını istediğiniz kötü birşey için dua edin aynı şekilde. 
Mesela eğer istediğiniz şey sevgi ve huzurlu bir birliktelikse, o halde onun gecesinde bunu engelleyen korkularınızdan kurtulmak için dua edin. 
Eğer hayatınızda yaptığınız hataların farkında değilseniz, farkına varmak için de dua edebilirsiniz. 
Gün içerisinde ya konuyla ilgili biri size birşey söyleyecektir, birşey göreceksinizdir ya da karşınıza aradığınız sorunuzun cavabını keşfettirecek bir kitap vb. şeyler çıkacaktır.
Rehberlik için dua edenin duası asla geri çevrilmez. 
Hilali gökyüzünde görür görmez bunu 7 gün boyunca yapın ve kapılarınızı mucizelere açın. 
Umutsuzluğa kapılmak asla yok bu yeniay. 
Yoksa bütün büyü bozarsınız. :)