7 mayıs 2020 | Akrep burcunda dolunay

  • Share

5 mayıs 2020 - 18 ocak 2022 | Transit ay düğümleri ikizler - yay aksında

  • Share

Geri döndüm & yeni bilgilerle yazmaya devam ediyorum

  • Share

Emek hırsızlığı

  • Share

22 Mart 2020 - 7 Mart 2023 | Transit Büyük Baba Satürn Kova burcunda

  • Share

9 Mart 2020 | Başak burcunda süper dolunay

  • Share

Satürn - haritamızdaki kilit nokta

  • Share

Kalbi açmayı öğrenmek

  • Share

23 Şubat 2020 | Balık burcunda yeniay

  • Share

Ying & Yang | e-kitap

  • Share

9 Şubat 2020 | Aslan burcunda süper dolunay

  • Share

Astroloji yolculuğum & neden daha az yazıyorum?

  • Share

25 Ocak 2020 | Kova burcunda yeniay

  • Share

İÇİMİZDEKİ gökyüzünün yenİ üyelerİ - Doğal balmumu

  • Share

10 Ocak 2020 | Yengeç burcunda ay tutulması

  • Share

7 mayıs 2020 | Akrep burcunda dolunay


7 mayıs'da, bu yılın son süper dolunayıyla karşı karşıyayız.  
Bu dolunay 17 derece Akrep burcunda, Merkür ile karşıt açıda gerçekleşecek. 
Venüs-Neptün ile kare açıda konumlandığı için gerçekleri görmemizi engelleyebilir. 
Bu yüzden bazılarımız bu dolunay bir yüzleşme yaşayabilir.
Ama bu yüzleşme ferahlatan bir yüzleşme olacak çünkü Neptün dolunaya üçgen açıyla destek çıkıyor. 
Yani bu dolunay bizi özgür kılan şey gerçekleri idrak etmemiz olacak. 

☆☆☆

Zihnimiz dağınık, korkularımız uyanık, kalbimiz huzursuz bu gece. 
Ağır bir enerji var gökyüzünden yeryüzüne inen. 
Ay Düğümleri burç değiştirdiler, retrolar ise kapımızın önündeler. 
Hem Venüs, hem Jüpiter, hem de Satürn gerilemelerine hazırlanıyorlar. 
Hem sevdiğimiz, hem inandığımız, hem de gerçek zannettiklerimizin üzerinden imtihana tabi tutulacak ruhlarımız. 

Bu dolunayla birlikte 6 aylık bir geri tuşuna bas moduna giriyoruz. 
İleriye adım atmak istediğimizde duvara tosladığımızı hissedeceğiz. 
Sadece geriye dönük adım atabildiğimizi göreceğiz. 
Çünkü üstünden geçilmesi, tekrardan düzeltilmesi ve kusursuslaştırılması gerekilen bir sürü görev var önümüzde. 
___________________

Önümüzdeki 2 hafta boyunca sessizleşmemiz gerek. 
Tıpkı resimdeki aya sarılan kişi gibi, içimizdeki ışığı tekrardan keşfetmeliyiz. 
Onu bulmadan aydınlanmayacak yoksa gecemiz. 

Akrep burcundaki dolunaylar duygu zehirlenmelerine sebep olurlar. 
Ama aynı zamanda kullanmasını bilene muazzam güzellikte bir arınma ve şifayı getirirler. 

Bu dolunay hangisini deneyimlek istediğimizi seçme hakkına sahibiz. 
Ya gecenin karanlığında, geleceğin belirsizliğinden karartacağız iyice içimizi ya da izin vereceğiz bilinmeyenin bizi dönüştürmesine ve kavuşavağız içsel bir arınmaya bu dolunay vesilesiyle. 

Bunu başarabilmemiz için Merkür bize yardım elini uzatıyor. 
Boğa burcundaki misafirliği sayesinde bize topraklama fırsatını sunuyor. 
Geleceği düşünerek ruhunu karartma, bilinmeyenden korkma, hayatını yaşa ve minnet duy sana verilmiş olan her an uğruna, diye fısıldıyor. 
Merkür'un bu sesini duyar, Boğa burcunun temsil ettiği huzuru içimize davet edebilirsek, güzel bir şifayla arınabilir ruhumuz. 

☆☆☆

Bu dolunay duygularınızı mantığınızla dengeleyin. 
Kalbinize Akrep burcunun elementiyle su serpin. 
Gökyüzündeki huzuru içinize davet edin. 
Retrolarla birlikte içinize dönerek, derinliğinizdeki gerçek özünüze ulaşın. 
Aradığınız pusula da orda, karanlığınızı aydınlatacak mum ışığınız da..

Bu dolunayın hepimize ferahlık, huzur ve şifa getirmesi dileğimle..

5 mayıs 2020 - 18 ocak 2022 | Transit ay düğümleri ikizler - yay aksında


Haritamızda kaderin kodunu işleyen Kuzey ve Güney Ay Düğümleri burç değiştiriyorlar.
Kuzey Ay Düğümü 1.5 yıl boyunca ikizler burcundan geçiyor olacak, tam karşısında yer alan Güney Ay Düğümü ise yay burcunun hanesinde misafir kalacak.

Bu süreç boyunca hepimizin odak noktası İkizler burcunun temsil ettiği alana kayarken, Yay burcunun özelliklerinden uzaklaştığımızı deneyimleyeceğiz.

Peki ya neler bekleyebiliriz?

İkizler burcunun temsil ettiği sosyal medya ve internet üzerinden sosyalleşme konularında bir patlama deneyimleyeceğiz. Bu konularla ilgili yeni uygulamalar çıkabilir, yeni teknolojiler icat edilebilir. Önümüzdeki 1.5 yıl boyunca bize en çok kazandıran sosyal medya alanı ve genel anlamda ikizler konuları olacak.

Yay burcunun temsil ettiği umut, inanç gibi konuların ise geri planda kaldığını göreceğiz.
Şu an için o kadar karmaşık bir zamandan geçiyoruz ki, hiçbirimiz önümüzü net bir şekilde göremediğimiz bir konumdayız. Geleceğe dair umutlarımızın yok olduğunu hissetmeye başladık. Sonuçta ne olacağı belli değil. Birçok iş yeri kapanabilir, insanlar işsiz kalabilir.
Yay burcunun temsil ettiği, bize doğru yolu gösteren pusulamızı yitirmiş vaziyetteyiz. Bizi bu yıl kurtaracak olan tek şey İkizler alanına odaklanmak ve günümüzü verimli geçirmek olacak. Geleceği çok fazla düşünmemek yapabileceğimiz en doğru şey.

İşte bu yüzden gelecek vaat eden tüm konuları silin atın aklınızdan.
Önümüzdeki 1.5 yıl boyunca gelecekte kim olmak ve nerde olmak istediğimizin hayalini kurmaktansa, bu hedefe ulaşmak için gerekli olan yetenekleri geliştirmemiz gerekecek.

Kendinizi ve çocuklarınızı kendi çabalarınızla eğitmeye önem verin. Çünkü bu süreç içerisinde üniversite ve okul eğitimi de ikinci plana kayarak eğitim daha çok ikizler alanı üzerinden gerçekleşecek. Yani kısa süreli eğitimlere, kendi seçimimize bağlı olarak katılabileceğimiz online kurs veya atölyelere olan ilgi artacak. İnsanlar bilgi edinmenin alternatif yollarından ilerlemek isteyecekler. Uzun vadeli eğitimlerden uzak kalmak isteyeceğiz çünkü gelecekte birçok şeyin çok hızlı bir şekilde değiştiğini göreceğimiz bir zaman dilimindeyiz.
Şu an bile yaşadıklarınıza bir dönüp bakın. Yasaklar ne zaman kalkacak, ne zamandan sonra hayat eskiye dönecek diye merakla bekliyoruz. Ama gerçek şu ki bundan sonra bizim bildiğimiz gibi bir eskiye dönüş söz konusu olmayacak. Bu yüzden uyum sağlama yeteneğimizi geliştirmeliyiz ve an'a odaklanmalıyız. Gündelik hayatta kendimize yetebilecek kadar bilgi birikimi edinmeye zaman ayırmalıyız.
Yay burcunun temsil ettiği şekilde ilahi, kutsal veya felsefik bilgiler yerine, hayatta kalmak için evde kendi ekmeğimizi yapmaya veya balkonumuzda kendi gıdamızı nasıl yetiştirebileceğimize dair pratik ve gerekli bilgiler edinmeye değer vermeliyiz ve bunları çocuklarımıza da öğretmeliyiz. Yani kısacası ikizler burcundaki Kuzey Ay Düğümü hepimizi öğrencilik yıllarımıza geri götürecek. Hocanız da siz kendiniz olacaksınız, öğrenciniz de.
2021'in sonuna dek kimsenin size doğru yolu göstermesini ve mutlak bilgiyi vermesini beklemeyin. Edindiğiniz tüm bilgileri pratik hayatta, işe yararlılığa göre sorgulama görevine sahip olacaksınız. Eğer o bilgi işinize yarıyorsa, size bir fayda sağlıyorsa kullanın. Eğer sadece beyninizi dolduruyorsa silin ve devam edin.

İkizler, Merkür gezegeni tarafından yönetilir ve Merkür zihnimizi temsil eder. Hepimizin görevi hızlı düşünme kabiliyetini geliştirmek olacak. Bu süreç içerisinde hızlı düşünen, pratik çözümler üretebilen ve her koşula hemen ayak uydurabilenler kazananlar olacaklar.

Güney Ay Düğümünün yer aldığı Yay burcunu ise genişlemenin gezegeni Jüpiter yönetir.
2022 yılına kadarki süreçte Yay burcunun haritanızda bulunduğu alanda bir genişleme beklemeyin.
İçimize çekildiğimiz, büyük kitlelerle bir arada kolay kolay bulunamayacağımız bir sürecin içerisindeyiz. Büyümek yerine küçülmeye ve kendi küçük çevremizin içinde sosyalleşmeye önem vermeliyiz.

Ay Düğümlerinin burç değiştirmesiyle beraber yurtdışı seyahatleri yerine yurtiçi seyahatleri çok daha fazla gündeme gelecek ve dışarıdan gelen turistler yerine yerli turistler asıl paraları kazandıranlar olacaklar. Bunun sonucunda zaten sallantıda olan birçok seyahat acentesinin veya uçak firmasının iflasa yakınlaştığını göreceğiz.
İnsanlar korku ve tedbirden dolayı uzak mesafelere uçmayı göze alamayacaklar. Herkes kendi küçük çevresinde kalarak sosyalleşmenin yollarını keşfedecek.

İkizler burcu karman çorman bir zihin yapısını temsil eder. Yay burcudur bize sezgilerimize kulak verdiren.
İşte bu 1.5 yıl boyunca sezgilerimizin sesini duymaktansa, aklımızdaki seslere daha fazla değer vereceğiz ve bu da bir sürü korkumuzun güç kazanmasına sebep olacak. Bunun olmaması için Yay yönünüzü kaybetmemeye özen gösterin.

Bu süreç içerisinde tüm sahte inançlarımızı yitireceğiz ve bu bize çok daha büyük bir özgürlük verecek. Yalnız birçok insan inancını yitirmenin eşiğine geleceği için ahlaksızlıkların da arttığını görmek zorunda kalacağız.
Madalyonun daima iki tarafı vardır. 
Bir yandan yanlış inançlardan kurtulmanın verdiği ferahlama, bir yandan da bu ferahlamanın sebep olacağı ahlak anlayışından uzaklaşma riskiyle karşı karşıya kalabiliriz.

İkizler burcu sosyalleşmeyi temsil etse de, hayata asıl anlam kazandıran Yay'dır. Bir çoğumuz hayatımıza anlam katan şeylerden uzaklaşacak. Belki sevdiğimizi zannettiğimiz insanlar çıkacak hayatımızdan. Ama bunlar sizi üzmesin. Gerçek sevgi bağları ebedi kalır daima. Sadece hayatımızda zaten olmaması gereken şeylerle vedalaşmak zorunda kalacağız. Bazı umut ve hayallerimizden vazgeçmek zorunda bırakılacağız. Bir yandan da yeni insanlarla kesişecek yollarımız. Hiç tahmin etmediğimiz bir yerden çıkacak fırsatlar ve dolambaçlı yollardan da olsa, 2022 yılıyla beraber varacağız yine istediğimiz noktaya.

Ay düğümleri daima ortaklaşa hareket ederler. Ejderin kuyruğu ve başıdır onlar. Birbirlerinden ayrılamazlar. Bu yüzden gelecekten korkmayın. Her şey elbet bir gün güzel olacak.
O günler gelene dek yapmanız gereken tek şey, bu zor zamanlarda kendinize ve sevdiklerinize iyi bakmak, geleceği de şimdilik düşünmemek.
Gelecekle ilgili plan yapıyorsanız da, bunun A ve B planlarını hazırda tutun.

İkizler burcunun sembolü çifttir. 2022 yılına kadar tek değil, birçok yolumuz belirecek önümüzde ve seçim yapma hakkına sahip olacağız ama bu seçimleri tek başımıza değil, beraber yapmamız gerekecek.
_______________________

Sabah sağlıklı bir şekilde uyanıyorsanız, şükredin ve sadece günübirlik yaşayın hayatı.
Akşam olduğunda yine minnet duygusuyla girin yatağınıza ve bu süreç boyunca bunu devam ettirin.
Bizi küçük mutluluklar şu anki sahip olduğumuz hayatta bekliyorlar. Tek yapmamız gereken şey onları görmek.
Küçük mutluluklar ve sosyal çevre bize bu süreç içerisinde zannettiğimizden çok daha fazla başarı getirecek.

☆☆☆

Akışta ol.
Hayata uyum sağla ve bilincinde ol, belki de olman gerektiğini zannettiğin yer düşündüğün yer değil de, tam da şu anda bulunduğun yerdir.
Kıymetini bil bu yerin.

Geri döndüm & yeni bilgilerle yazmaya devam ediyorum


Zaman su gibi akıp geçiyor. Şu son bir ay benim için o kadar hızlı geçti ki, zamanın nereye kaybolup gittiğini fark edemedim. 

Bir aydır yazılarımı sizinle paylaşamadım. Dolunaylar, yeniaylar geçti.. Bu yıl çok önemli olan Jüpiter-Plüton kavuşumunun ilkini deneyimledik. 
Plüton topluca ölümleri, katliamları temsil eder. Jüpiter ise genişletir. Geçmişteki birçok salgın hastalık döneminde de bu ikili başrolü paylaşmıştı tarih sahnesinde. Bu kavuşumu bu yıl 3 defa deneyimleyeceğiz hep birlikte. Bu yüzden Korona'nın çok da hızlı bir şekilde yok olacağını düşünmüyorum. Dalgalar halinde bizi etkileyecek sene genelinde. Ama bu bizi korkutmasın. Büyük bir değişim döneminden geçiyoruz. Aslında biraz şanslıyız çünkü yeni bir doğuma şahitlik edebileceğiz. Yeni bir ekonomi modeli doğacak. Hele bir Satürn-Jüpiter birbirine Kova burcunda kavuşsun ve Uranüs'e kare açı yapsın, asıl o zaman göreceğiz yeni doğan ekonomi bebeğimizi. 

Her doğum sancılıdır. Kolay değil bu süreç. Şimdilik Türkiye olarak güzel ve örnek bir tablo çizmiş olsak da, ekonomik olarak çok büyük zorluklardan geçiyoruz ve geçmeye de devam edeceğiz. 
Kapitalist sistemle vedalaşmaya zorlananlarımız olacak. Tüketim hırsıyla yaşayanlarımızı zor bir süreç bekliyor çünkü Satürn Kova'da bizlere eşitliği emrediyor. 
Belki çevrenizde görmeye başlamışsınızdır. Birçok yer %50'ye varan indirimlerle ürünlerini satmaya başladı. Fiyatlar normalleşiyor. Fazla şişirilmişti her şey. Şimdi herkes mütevazileşiyor. 
Kuzey Ay Düğümü Yengeç burcundan bir çıksın, önümüzdeki 1.5 yıl boyunca emlak fiyatlarında da normale dönen düşüşler gözlemleyeceğiz.

Güzel olan bir şey daha var virüs sayesinde. O da doğa ve hava. 
İçimde daima İstanbul'dan kaçma arzusu vardı. Kalabalığından, kirliliğinden. Oysa tüm bu yaşadıklarımız bana ne kadar güzel bir şehirde yaşadığımı hatırlattı. Yunuslar boğazda yüzüyor. Görüntülerini sadece sosyal medyadan görebilsek de büyülüyor onların bu özgürlüğü ve güzelliği beni. 
Hava o kadar berraklaştı ki Uludağ'ın zirvesindeki karlar gözüküyor. 
Demek ki olabiliyormuş. Haftada sadece bir kere alışverişe çıkmak yeterli olabiliyormuş. Alışveriş merkezlerinde gezerek zaman kaybetmeye gerek yokmuş. Gerçekten bir şeye ihtiyaç duyduğunda kargon ayağına kadar getirebiliyormuş. 
Evde de gayet yaşanılıyormuş. Yani insanoğlu bir şekilde her koşula uyum sağlayabiliyormuş. 

Bu yüzden korkmayın bu süreçten. Anı yaşayın. İmam hoparlörden 'baharın gelmesi sizi yanıltmasın' anonsunu yaparken gülümseyin, çünkü büyük ihtimalle bir daha ezan sonrası İmam'dan böyle sözleri duyamayacaksınız. 
Sevdikleriniz yanınızdaysa, ailenizdeki herkes sağlıklıysa da gülümseyin ve minnet duyun çünkü bu çok büyük bir zenginlikmiş. 

Ne tablolar gördü gözlerimiz Avrupa'dan, Amerika'dan.. Milletin parası vardı da yine de boş ellerle döndü marketlerden. O kadar büyük ekonomiler birer maske bile dağıtamadı vatandaşlarına. Sağlık sistemleriyle övünenler, yetersizlikleri yüzünden bilerek göz yumdu insanların ölümüne. 
Tüm bunları yazıyorum çünkü kendime de hatırlattım sürekli bu süreçte bunları. Biz bu ülke vatandaşları olarak çok şanslıyız. Ramazanın ilk gününde idrak edelim bunu ve minnet duyalım. 
Korkmayalım. 
Yarınlara umutla bakalım. 
Çünkü her şey gelip geçecek. 

_______________________________

İçimizdeki gökyüzü olarak bu süreç içerisinde küçük bir manevi ölüm deneyimledim ben de. 
Bir yandan medikal astroloji ve otacılık eğitimi alıyorum ve öğrendiklerimle çok mutlu oluyorum, sizlerle de paylaşmak istiyorum ama bir yandan da çok yoğundum ve kendimi pusulamı kaybetmiş gibi hissettim. 
Yeni bir site mi kursam, yazmaktan tamamıyla mı vazgeçsem? .. gibi bir sürü soruyla boğuştum. Çok düşündüm ve burdan bu şekilde devam etmeye karar verdim. 
Karmik hesaplaşmalardan korkmayan cahiller istedikleri yazılarımı istedikleri gibi çalabilirler. Onları Allah'a havale ediyorum. Sonuçta Einstein'ın dediği gibi takdir edildiğinde değil, taklit edildiğinde başarılısındır. 
Yazılarımı çalmak yerine aşağıdaki 'share on ..' butonlarına tıklayarak paylaşmak isteyenlere de daima minnet duyacağım. ♡

Önümüzdeki süreç içerisinde bazı değişiklikler olacak. Sizinle biraz onları paylaşmak istiyorum. 
Şimdiye kadar kendimi hep bir astroloji öğrencisi olarak gördüm. Astroloji o kadar engin, derya, deniz ki her şeyi öğrendim, biliyorum demeniz imkansız. Bunu hiçbir zaman için diyemeyeceğim ama sadece kendimi yetersiz hissediyorum diye bu sizden bilgilerimi saklayacağım anlamına gelmemeli. Haritamdaki Satürn-Güneş karem hayatımdaki en büyük engelim oldu ve ben artık bu yetersizlik hissini aşmaya niyetleniyorum. Bu yüzden eğer isterseniz sizin için kısa ama öz ve derin astroloji eğitimleri sunmak isterim. Bana arada bir yazıp öğrenciniz olabilir miyim diye soranlarınız oluyor ve şimdiye kadar hep yetersizlik hissinden dolayı geri çeviriyordum bu istekleri. Oysa insan en güzel öğreterek öğreniyor. Şu anki aldığım astro-otacılık eğitiminden de faydalanmanızı çok isterim. Dolar kuru bu kadar yüksekken, bir hayli kazık bir miktar ödedim bu eğitimim için ve keşke Türkiye'de de bu eğitimi verenler olsaydı diye geçirdim içimden. 

Bir yandan da kendi astroloji yolculuğum geliyor aklıma. Üniversite yıllarımda tüm bu binlerce liralık astroloji eğitimlerine imreniyordum ama onlara katılabilecek param yoktu. Bazen aranızdan hocan kim diye soranlarınız oluyor. Hocam hem hiç kimse hem de herkes. 
Maddi imkansızlıklardan dolayı youtube'du benim ilk hocam. Astrolojiyle ilgili ne bulduysam kazıyordum zihnime. O kadar açtı ki ruhum, tek bir kanaldan değil bir sürü yerden doyurdum kendimi ve belki de bu yüzden değişik ve daha farklı bir bakış açısını benimseyebildim. Vedic astrolojiye'de hakimim, modern batı astrolojisine de. Türkiye'den de oldu hocalarım, Hindistan'dan, Amerika'dan ve Almanya'dan da. 

Bundan sonraki süreçte tüm bu bilgilerimi harmanlayıp uygun fiyatlara eğitim alma hakkını sunmak istiyorum sizlere. 
Birçok astroloji eğitimi veren yer sıfırdan temel seviyeyle başlıyor. Oysa içinizde zaten bazı konulara hakim olanlarınız var. Bazılarınız belki sadece astro-mitolojiyi öğrenmek isteyecek, bazılarınız ise belki sadece haritadaki açı kalıplarını vs. 
Bu yüzden size sormak istedim. Eğer talep olursa sizin için bu eğitimleri vermeye vakit ayırabilirim. Bana istek ve görüşlerinizi carpediemcii@gmail.com'a yazabilirsiniz. 

Yeni yazılarda görüşmek üzere..

Emek hırsızlığı


Yaklaşık 4 senedir bu blog'ta yazılarımı paylaşarak bilgimin zekatını vermeye çalışıyordum. Maalesef haftasonu aldığım bir mail ile yazılarımın olduğu gibi çalındığına şahit oldum.
Facebook'da Derin Deniz adlı bir kişi birçok bilgiyi kendi yazmış gibi paylaşıyormuş. Aralarında maalesef benim de yazılarım var.

Lütfen daha fazla yaz diyenleriniz çok fazla var aranızda ama bir yazı yazmak bazen saatlerimi alabiliyor. Bunun arkasında yapılması gerekilen araştırmalar var, okunması gereken kitaplar var. Bunların hepsi birer emek ve tek istediğim emeğe olan saygı.
Başkasından esinlenebilirsiniz ama onun yaratmış ve paylaşmış olduğu şeyi olduğu gibi çalarak hiçbir yere varamazsınız. Başkalarını kandırdığınız gibi bir gün siz de kandırılırsınız.

Yazılarımı onca sene bir karşılık beklemeden yazdım. Doğru bulmadığım için blog sayfamda reklam dahi yayınlatmıyorum. Aldığım tek karşılık sizin ilginiz ve sevginizdi ve bu bana yetiyordu bu yüzden her ay yazmaya devam ediyordum ama bu olay biraz kalbimi kırdı ve geri çekilme kararı almama sebep oldu.
Tek isteğim emeğime saygı duyulması. Bu yüzden ne yapacağıma karar verene dek bir müddet yeni blog yazıları paylaşmayacağım. Bu süre içerisinde gelecekte nasıl bir yol çizeceğime karar vermek istiyorum. Belki bir patron oluşturabilirim veya başka bir şey. Zaman gösterecek..

Yazı yazmıyor olsam da, danışmanlıklarıma devam ediyor olacağım. Benimle iletişime geçebilirsiniz. Tıklayın yeter

22 Mart 2020 - 7 Mart 2023 | Transit Büyük Baba Satürn Kova burcunda


Hareketli bir haftaya adım atmak üzereyiz. Hem Güneş Koç burcuna, hem Merkür tekrardan Balık burcuna, hem de Satürn Kova burcundaki yolculuğuna adım atıyor.

İlk baharın gelişi hepimizin içinde tatlı bir neşeye sebep olurken bu seferki bahar girişimiz karanlık.
Güneş'in Koç burcuna giriş anı için oluşturulan haritada Oğlak burcundaki stelyum göze batmakta.
Akciğerlerimizi yöneten ve Oğlak burcunda kendini bir hayli güçsüz hisseden Jüpiter ile virüsleri temsil eden Mars ve küresel çapta korkuyla ölümü temsil eden Plüton kavuşumdalar. Corona virüsü bu bahara da damgasını vurmaya devam edecek gibi gözüküyor. Sonuçta Mars Oğlak burcunda yüceliyor. Bu da virüsün bahar boyunca yücelmeye devam edeceğini gösteriyor. Devam etmesi gerekiyor çünkü bu bir yandan aslında sadece bir deney ve henüz istenilen sonuçlar elde edilemedi. Elde edildiğinde bu virüs de hızlı bir şekilde tarihe karışacak ama bu da pek bir anlam ifade etmeyecek çünkü belki bu sefer de corona değil de morona ortaya çıkar.
Paniklemek yerine adapte olmak ve aynı zamanda da büyük oyunu görüp uyanık olmamız gerek.

Satürn Kova burcunda. 

Yeni bir düzen kuruluyor. Sanayi 5.0 kapımızda.
Bunu bilenler çok daha sakinler. Bazı liderlerin ağızlarından çıkanları dinlemeniz yeterli. Merkel çıkıp, panikleyecek birşey yok bu virüs dünya nüfusunun %70'ine bulaşacak dedi. Bunun yayılacağının zaten farkındalar. Ya önlem alamayacaklarını biliyorlar ya da zaten önlem alma ihtiyacını duymuyorlar. Tıpkı İngiltere gibi. Sonuçta bu bir proje ve yeni bir düzenin kurulması için ilk deneme. Bir taşla kaç kuş vurulacak.

Olaya onların bakış açısıyla baktığınızda bazı şeyleri daha farklı görebilirsiniz. Bu söylediklerim çok acımasızca ve insanlık dışı ama maalesef onların açısından bu böyle.
Ölenler çoğunlukla yaşlı veya hastalığı olanlar. Yani ekonomiye bırak fayda sağlamayı, zarar verenler. Bu yüzden dünyayı parmağında oynattığına emin olanlar için bu salgın müthiş bir temizlenme. Savaş çıkartsalar aynı anda onca ülkeden bu kadar insanı bu kadar masumca öldüremezlerdi.

Yeni dünya düzeninin en büyük parçası tek yönetim, yapay zeka ve merkezi para.
İskandinav ülkeleri hariç, diğer Avrupa ülkeleri nakitsiz sisteme karşılar. Almanlar ve İngilizlerde kredi kartı kullanımı dahi o kadar yaygın değil. Sokakta bir röportaj yaptığınızda halkın bu gibi sanal ve dijital şeylere güvenmediğini ve kuşkuyla yaklaştığını görüyorsunuz. Çünkü bu insanlar savaş ve kıtlık görmüşler hem de kaç tane. Aptal değiller. Bunları öyle kolay yöntemlerle yeni bir sisteme ikna edemezsiniz. Değişim için korku gerekli. Çaresiz bırakırsanız, insanları çok kolay yola getirebilirsiniz. Ne yapacaksınız? Bir virüs çıktı, para yoluyla da bulaşıyormuş derseniz herkes dijitale yönelir.

Sanayi 5.0'ın diğer parçası, yapay zekanın ve robotların birçok insan işini elinden alacağıyla ilgili. Buna birçok insan hala inanmıyor çünkü bilincinde değiliz. Silicon Valley'de çalışan adamın herşeyini satıp, kendine bir ada alıp orda dev güvenlik önlemleri alarak kendine izole bir hayat kurduğunun haberlerini unutmayalım. Plüton da Kova'ya geçsin teknolojinin karanlık yüzüyle karşılaştığımızda bu adam deli miymiş, dahi miymiş göreceğiz.
Yapay zeka, sıradan insanların yaptığı tüm işleri elinden kaparsa bu insanlar ne yapacaklar sorusunun cevabı çok zor ama bir virüscük yaratıp insanları evlerine hapsedebilirsek, yeni düzende neler yapılabileceğini gözlemleyebiliriz. İşte Amerika'daki gibi delirmişcesine, ya kendilerini korumak ya da gasp etmek için silah alırlar, Avustralya'da marketlerde birbirlerini yaralarlar, işte İtalya'da camlara çıkıp birlikte şarkı söylerler vs gibi bir sürü şey yaşanıyor şu anda. Bu gibi sorunlar için, süper zekalı insanlara çözüm projeleri ürettirecekler. Sonuçta hiçbir işe yaramayacak olan belirli tip insanlar ortadan kaldırılmalılar. Bunu çok temiz yollardan yapabilmek için bir sürü şeytani fikre ihtiyaçları var.

Tüm olup bitenleri bir de ekonomik olarak yorumlamakta fayda var ki, aslında bunu henüz yapamıyoruz. Borsa'da rekor çöküşler görülmeye başlandı. Uçuşlar, iş yerleri herşey durduruluyor. Bunların hepsinin ekonomik bir sıkıntısı olacak. Kendi ülkemizden değil, dünya ekonomisinden bahsediyorum.
Durum böyle olunca insanın aklına hemen kötü şeyler geliyor. Yoksa dünyayı parmağında oynattığını zanneden ulus ötesi şirketler bunu fırsat bilerek küresel çapta bir ekonomik krizi de mi tetikleyecekler? Bir taşla kaç kuş vurulmak isteniyor bilmiyorum gerçekten.

Satürn'ün iki yöneticisi vardır. Bunlardan biri Satan, yani Satürn'dür. Diğeri ise Prometheus, yani Uranüs'tür.
Satan, şeytan demektir. Yukarıda bahsetmiş olduğum tüm senaryolarla Satürn'ün Kova geçişinde sebep olabileceği karanlık boyuttan bahsetmek istedim. Sonuçta yeni bir düzen kuruluyor ve parayı elinde tutan çevreler bunun yukarıdaki gibi bir düzen olması için çabalıyor. Bunun için dünya nüfusu yüksek miktarda düşürülmeli, tek dünya devleti kurulmalı ve tek bir merkezden kontrol edilen dijital bir paraya geçilerek tüm insanlar köle gibi kontrol altına alınmalı.

Prometheus ise tanrılardan ateşi çalıp, insanlığa armağan eden cesur kurtarıcı olarak bilinir.
Uranüs hümanisttir ve eşitlikle adaleti getirir.
Satürn'ün Kova transitinin bu yüzden özgürleştirici bir boyutu da olacaktır, kısıtlayıcı da. Bir sürü yeni icatlar ve güzeller güzeli mavi gezegenimizin küçük bir köye dönüştüğünü gözlemleyeceğiz küreselleşmeyle birlikte önümüzdeki yıllarda.
İletişim ağların yaygınlaştığını, internetin hızlandığını (5G), yepyeni teknolojilerin geliştirildiğini, uzaya olan merakın ve ilginin artacağını göreceğiz. Greta Thunberg veya sarı yelekliler olaylarının arttığını, insanların kendi haklarını korumak için isyan ettiğini gözlemleyeceğiz. Grevler, isyanlar, protestolar ve kasırgalar...

Neler olabileceğini daha iyi anlamak için geçmişe geri dönüp bakmakta fayda var.
Yıl 1933-34 arasında: Adolf Hitler başa gelmişti ve Yahudi soykırımı gerçekleşti. Ari ırktan sayılmayan binlerce insan, insan dışı işkencelere maruz bırakıldı ve insanların ölmesine göz yumuldu.
Wiley Post dünya etrafında uçan ilk insan ilan edilmişti.
Yıl 1962-64 arası: Avrupa ile Amerika arasında haberleşmeyi sağlayacak Telstar uydusu yörüngeye yerleştirildi ve ilk endüstriyel robot üretildi.
Siyahilerin haklarını savunan küçük bir öğrenci grubuyla başlayan protesto ve eylemler büyüyerek dev bir uyanışa sebep oldu. Aynı zamanda Afrika'da birçok devlet bağımsızlık kazanmak için ilk adımlarını attı.
63 yılına Martin Luther King'in 'I have a dream' konuşması damgasını vurdu.
Pakistan'da çıkan bir kasırgayla 10.000 kişi hayatını kaybetti. Haiti'de de 7000 kişi kasırga yüzünden öldü.
1991-94 yıllarında: İnternetin doğuşunu ve yayılışını deneyimledik ve SSCB'nin yıkılışını. Schengen yürürlüğe girdi. Avrupa birliği kuruldu. Vatican nihayet Galileo Galilei'nin haklı olduğunu kabul etti. Dünya gerçekten de güneşin etrafında dönüyormuş meğer.

Ve geldik günümüze: 

Ben kaderci olmamaya özen gösteririm. Herşeye, kaderimiz böyleyse katlanırız demek doğru değildir. Bu insanı çaresizliğe sürükler ve çaresizliğinizi kendi çıkarları uğruna kullanmak isteyenler daima olacaktır. Buna izin vermek kader değil, seçimdir.
Bu yüzden Satürn'ün Kova transiti bize bir seçim yapma hakkı sunuyor olacak. Ya çok daha hümanist ve eşitlik, adalet üzerine kurulu bir dünya düzeni oluşacak ya da yukarıda bahsetmiş olduğum mutlak kölelik sistemine geçiş yapıp ulus ötesi şirket yöneticilerinin ahmakları olacağız.

Yalnız Kova burcu kolektifi temsil ettiğinden bu seçimi hep birlikte yapmak zorundayız.
Düşünsenize, bu ulus ötesi şirketler tüm zeki insanları kapıp, onları kendi hedefleri uğruna çalıştırıyorlar. Bu insanlar bu şirketlerde, bu şahısların bankalarında veya diğer kuruluşlarında çalışmayı reddetseler, ilk senaryoda anlattıklarım asla gerçekleşmeyebilir ama bunun yüzdelik oranı maalesef her geçen gün azalıyor. Umutlu olmayı seviyorum ve bu sistemi yıkma potansiyeline sahip olan akımların güç kazandığını da görüyorum ama yinede zor bir yolculuk var önümüzde. Transhümanizm gibi projelerini hafife almayın, yapay zekayı da.
Büyük bir değişimin eşiğindeyiz ve şu 3 sene içerisinde yaşayacağımız değişim ve dönüşümler 300 seneye kadar gireceğimiz Kova çağı hakkında bilgiler sunuyor olacak bizlere.
Çok güzel bir düzen kurabiliriz. Eşitlik, adalet ve insan sevgisi üzerine. Kimsenin kimseyi yargılamadığı, herkesin eşit haklarda yaşayabildiği bir sistem ama bunun için büyük acılar da yaşanacak. Belki sen değil ama senin yanındaki yaşayacak. Şu an biz yaşamasak da, bizim yanımızdaki Suriye'linin Yunan sınırında yaşadığı gibi.

Dünya dev bir kaosun, bu kaos da dev bir adaletin üzerine kuruludur.
Ama unutmayın, Tanrı aptalları kollamaz çünkü ayrımcılık yapmayarak herkese bir beyin vermiştir. Kullanmak veya kullanmamak senin elindedir.

Satürn ateş elementindeyken kıvılcımını yakar, yani bir arzu ve istek oluşturur içimizde. Bunu Yay burcundaki transitiyle beraber yaptı birkaç sene önce. Sonra toprak elementinde temel atma döngüsünü başlattı, hava elementinde bunun bilgeliğini sunacak bizlere ve Balık burcuna geçtiğinde de maneviyatını armağan edecek ruhumuza.

Hatırla geçmişini.
Hangi kıvılcım çakmıştı içinde?
Hangi temelleri attın Oğlak hanesinde?
Eğer atmadıysan son bir şans verilecek sana çünkü Satürn 22 Mart'da Kova burcuna geçiş yapsa da, retrosu yüzünden 2 Temmuz'da tekrar Oğlak hanesine geri dönerek bize son defa yarım kalmış konuları bitirme şansı verecek. Asıl etkilerini 17 Aralık'tan sonraki 3 sene boyunca göreceğiz.

Makrokozmosda yeni dünya düzenin ilk temelleri atılacak iken, kendi küçük mikro kozmosumuzda kendi insancıl düzenimizi kurmak için çaba göstermeliyiz.
Sen tek başına dünyayı değiştiremezsin ama sen plastik kullanımını azaltarak, gerçek gıdayı tüketici olarak üreticiden talep eder ve komşuna yapılan zulmü kabullenmezsen, örnek olabilirsin diğerlerine. Bir kişiden bin kişi olursa şayet, bu düzen olumlu yönde değişebilir. Bu biraz da olsun hepimizin kendi elinde ama birlik içinde.
Bu yüzden Satürn bizi yakınlaştıracak birbirimize. Bu transit sayesinde ben'in biz olmadan hiçbir işe yaramadığını göreceğiz. Eğer bu konuda bilinçlenmez isek, karanlık günler bizi beklemekte çünkü Doğa Ana ona daha fazla tecavüz etmemize izin vermeyecek bu yüzden doğal afetler var kapımızın önünde.
Bunu söyleyerek ileri gittiğimin bilincindeyim ama Transhümanizm insan ırkının kökünü kurutabilecek potansiyele sahip. Büyük şeyler değişecek ve gerçekler bilim sayesinde ortaya çıkacak belki de. Eğer insan beyni bir robotunkine aktarılabilecekse bilinç ne ruh ne? Kova çağı aydınlanmayı beraberinde getirecek ve şimdiye kadar açıklayamadığımız şeyleri açıklayabilecek bilgeliğe erişeceğiz, uzayda gidemediğimiz kadar uzak yerlere erişeceğiz. Satürn'ün 2.5 yıllık Kova transiti tüm bu sürecin sadece ufak bir fragmanı olacak bizlere.

Bu yüzden dön bak dünyana. Şu ande neler yaşıyorsun? Kapanmışsın diyarına. İşine, okuluna gidemiyorsun. Arkadaşlarınla bir cafe'de buluşamıyorsun. Sokağa çıkma yasağının her an gelmesini bekliyorsun.
Bir gezegen bir burca geçerken sürecinin neye benzeyeceğini anlatır.
Farkında mısın bilmiyorum ama özgürlüklerimiz kısıtlanıyor yoksa birbirimize bulaştırıp, insanların ölümüne sebep olacağız. Dünya hapisindesin artık sen. Yargıcın ise vicdanın.
Evde otururken düşün tüm bunları. Sen zaten öldürüyordun canlıları. Tükettiğin her plastikle, modası yeni çıkmış olduğu için aldığın her polyester ürünle sen katlediyordun doğayı. İçtiğin her sigarayla zehirliyordun havayı.
İşte tüm bunlar dank etsin kafamıza. Çünkü sen de ben de suçluyuz ve payımız var bugün yaşadıklarımızda.

Peki ya ne yapabilirsin sen, ne yapabilirim ben?

Kendine gel.
Özünü hatırla.
Başkalarına verilmemiş olan potansiyeller var ruhunda.
Bul bunları.
At adımını.
Adaleti savun.
Tut kardeşinin elini ve sakın bırakma çünkü o yoksa sen de olmayacaksın, unutma.
Hümanist ol, çevrendeki herşey seni bunun tersine yönlendirse bile..
Satürn'ün bizden bekledikleri bunlar. Aslında çok da zor şeyler değiller, aklını kullanana.

☆☆☆

Herkesin haritası kendine hastır. Satürn'ün seni nasıl etkileyeceğini merak ediyorsan, benden danışmanlık alabilirsin. Tıkla..

9 Mart 2020 | Başak burcunda süper dolunay


Kapımızda 19 derece Başak burcunda bir süper dolunay bulunmakta. 
Neptün var bu dolunayın karşısında. 
Bu yüzden net değil gelecek. 
Bilinmezlikler ve çözülmesi pek de kolay olmayan şeyler var önümüzde. 
Bu yüzden yanılsamalar ve kararsızlıklarla imtihan edileceğiz.

Olup bitenlerin sizi dağıtmasına izin vermeyin, bu dolunay toparlanma zamanı.
Bunu da en güzel maneviyatınıza yönelerek yapabilirsiniz. 

Bir yandan savaş bir yandan virüs paniği. 
Bunlar bizleri korkutsa da, kuşbakışı bakalım dünyaya. 
Her karanlık güneşin doğuşunun yakın olduğunu fısıldar bizlere. 
Virüs her yeri kötü etkiledi ama Çin'de hava kendini temizledi. 
İşyerlerin kapatılmasıyla beraber hava kirliliği kısa sürede etkisini yitirdi. 
İnsanlar home ofis şeklinde çalışabilirken kapitalist sistem bizleri köle gibi fabrikalarda çalıştırmaya ve bunun tek çözüm yolu olduğuna inandırdı. 
Bu inançlar yıkılmalı. 
Doğayı kirleten biziz, aldığımız ve attığımız her plastik ürünle dünyadaki en büyük parazit biziz. 
Her ne kadar bu virüsün doğal yollarla oluştuğuna inanmasam da, onun ve yarattığı paniğin dahi bize öğrettiği güzel bir şey var.
Doğasından kopan, çevresini kirleten insan bunun bedelini ödemeye mahkûmdur. 
Zaten sağlıklı yaşayanın korkması lüzumsuzdur.
Doğasıyla barışık olanın korunma kalkanı güçlü olur.
________________________

Bahara girmek üzereyiz, doğa Ana kış uykusundan uyanıyor. 
Hepimizde, günler ne kadar karanlık da olsa bir umut ışığı uyanıyor. 
Herşeyin güzel olacağına dair bir inanç. 

Bu dolunay baharın başlangıcını hatırlatsa da,  aslında Başak burcu hasat zamanında olduğumuzu gösteriyor. 
Ektiklerimiz var, bunların sonuçları bizi bekliyor. 

Sonbaharı hatırlayın, en çok da Eylül ayını.
Bundan 6 ay önce neredeydi aklınız, hangi hedeflerin peşindeydi ruhunuz, neyle meşguldü bedeniniz? 
Neler ektiniz? 
İşte 6 ay öncesinde yapılmış olan güzelliklerin veya hataların hasat zamanı bu dolunay. 

Sadece hasat etmekle görevli değil ruhumuz, düzenleme, temizleme ve arınma enerjisi veriliyor bizlere. 
Bu yüzden hata yaptım diye kendini suçlama. 
Hatamı nasıl düzeltebilirim diye kafa yor bu dolunay. 
Başak evhamlıdır, eleştireldir bu yüzden çok yorar kendini. 
Sen yapma bunu kendine. 
Acımasız davranma kendine. 
Öfke değil sevgidir şifa veren. 
Hatırlat bunu bu dolunay kendine. 

Evini, yuvanı, ortamını bahar temizliğine hazırladığın gibi kendi iç dünyanda da yap bir arınma. 
Mesela temizle organlarını. 
Dolunaylarda oruç tutmak detoks görevi görür. 
İçten arın sen de. 
İstersen sadece su orucu tut.
 Sadece şifalı sıvılar girsin bedenine. 
İstersen hayvansal gıdalardan arındır kendini.
Sadece sebze ve meyve tüketerek arınsın bedenin. 

Başak her sıkıntıya çözüm üretir. 
Arınmanın binbir yolu vardır. 
Bu dolunay seç kendine bir yöntem. 
Ayıkla çevrende sana zarar veren şeyleri. 
Yaz olumsuz anılarını bir kağıda, yak hepsini dolunay gecesi. 
Bedenin, zihnin, ruhun arınsın.
O zaman bu dolunayın şifasını yaşarsın.
Bu şifayı güzel bir şekilde deneyimlemen dileğimle..

Satürn - haritamızdaki kilit nokta


Bugünkü yazımda Satürn gezegeninden ve astroloji haritalarımızdaki karmik anlamından bahsetmek istiyorum.

Satürn ve Ay düğümleri diğer göstergelerle birlikte karmamızı gösteren bir numaralı işaretlerdir. Onları okumasını bilen, alimlerin de dediği gibi kendini bilme aşamasında büyük adımlar katederler. Okumasını bilmeyenler ise kendilerini bir kısır döngünün içerisine hapsederler.

Nikola Stajanovic gibi bazı astrologlar, kişinin bu hayatta mutlu olabilmesi için haritasındaki en iyi gezegene ve en iyi açıya yönelmesi gerektiğini savunurlar. Bu doğru da olsa, kişi bunu yaptığında tekamül aşamasında çok büyük bir yol katedemeyecektir. Kolay yolu seçmiş olur. Oysa asıl zenginlik ve tatmin bizi zorlukları aştığımızda bulur.

Başarılı olan insanların hayat hikayelerini araştırdığınızda, başarılı olana dek ne büyük zorluklardan geçtiklerini idrak edersiniz.
Satürn almadan vermez!
Eğer başarılı ve huzurlu bir hayat yaşamak istiyorsanız ilk önce Satürn'ün imtihanlarından geçmek zorunda bırakılırsınız. Bu zorluk ve gözyaşı anlamına gelir ama bu kapıyı açmasını bilenin ödülü büyük olur çünkü Satürn gökkubbedeki 7. kapıdır ve bundan sonrası cennet deneyimidir.
Satürn'e kadar 7 gezegenin derslerini edinir ruhlar ve sonra gözle görülemeyen gezegenler olan Uranüs, Neptün ve Plüton'un imtihanları başlar ki, onlar bu dünyalık değildir çünkü ruhu dünya ötesi mertebelere taşırlar.

☆☆☆

Söz konusu hayatımızdaki zorluklar olduğunda, haritamızda bakmamız gereken ilk yer Satürn'dür. Onun bulunduğu ev, imtihan edildiğimiz mekan, bulunduğu burç ise imtihan edileceğimiz senaryoyu anlatır. Birlikte bulunduğu veya açıda olduğu gezegenler ise kimler tarafından veya kimler aracılığıyla imtihan edileceğimizi gösterir.
Eğer haritanızdaki Satürn'ünüzü anlayabilirseniz bu kilit noktayı bulabilir ve karmik döngülerinizi sonlandırabilirsiniz.

Kendi haritanızı daha iyi anlayabilmeniz için size genel bir tanım yapıyor olacağım ama unutmayın ki harita bir bütündür ve kişiye hastır. Yani incelikler yorumlarda farklılık gösterir.

Reenkarnasyona inanıyorsanız Satürn, geçmiş yaşamlarda görmezden geldiğimiz için sürekli hata yaptığımız alanı temsil eder. Bu alanda aptalca davranmışızdır bu yüzden bu yaşamımızda sürekli bu alandan hayat bize çelme takar. Sürekli düşer, yerlerde sürünürüz ta ki akıllanıp, bazı şeyleri değiştirecek kadar irademizi kullanacak güce erişene dek.

Eğer reenkarnasyona inanmıyorsanız 7 kuşak atanızın işlediklerini deneyimlersiniz Satürn konumunuz aracılığıyla.
Dedenin yaptığını torun aklamak zorunda kalır. Ninenin tecavüzünün üstü örtüldüyse torunu herkesin gözü önünde tecavüze uğrayarak haykırır ninenin yarasını. Kısır döngüyü kıran bir yavru doğmazsa eğer o aileye, tecavüz vakaları son bulmaz kaç kuşak geçse de. Yara kanar da durur, ak gün yaşanmaz o ailede..

☆☆☆

Satürn hangi evdeyse, yöneticisi neredeyse, hangi gezegenlerle bağlantı içerisindeyse ve karşıt ile kare konumları hangi evlere denk geliyorsa, o evin konularını inkar eder insanoğlu. İstemez yükle uğraşmayı. Duvar örer çevresine, at gözlüklerini takar gözüne. İşte bu yüzden tokatını ağır darbeler olarak yer yüzüne.

Satürn'ü 1.evinde olan insanın karması kendiyle ilgilidir. Görmez kendini, tanımaz ruhunu, bilmez özünü. Umursamaz da pek kim olduğunu. Oysa kendine değer vermeyi ve aşağılık kompleksinden kurtarmayı öğrenmesi gerekir.

Satürn'ü 2.evinde olan insanın aptal davrandığı konu paradır. Kıtlık inancına sahip olur böyleleri ve bilmezler ki para akışına ket vuran, kıtlık inancının kendisidir. Bu inançtan kurtarmaları gerekir kendilerini.

Satürn'ü 3.evinde olanın derdi kardeşleri, akrabaları yani yakın çevresi ve o çevresiyle olan iletişimidir. Kendini ait hissetmez bulunduğu yere. Kabullenmez insanların kusurlarını, derdini de bir türlü anlatamaz çevresine. Konuşmayı öğrenmelidir bu insan. Hem de özünden konuşmayı.

Satürn'ü 4.evinde olanın başı ailesiyle ve yaşadığı alanla dertte olur genelde. Ailesine borcu vardır bu kişinin, çoğu zaman da anneye. Yinede sevmez, kabullenmez ailesini. Uzak durmak ister ve umursamaz hallerini. Oysa tam tersine sevmeyi ve köklerini kabullenmeyi öğrenmelidir bu hanede.

Satürn'ü 5.evinde olan çocuklarıyla imtihan edilir. Ya çok ister ama verilmez ona bir yavru ya da verilir ama o kıymetini bilmez. Yaratıcı gücünü yok sayar, bu yüzden hayatında ister aşk ister çocuk yaratsın, yaratırken daima sorun yaşar ve mutlu olmaz ona verilene. Hayat neşesini keşfetmelidir bu insan ve bunu en iyi içindeki çocuğu ruhsal anlamda besleyerek ve onu severek başarabilir.

Satürn'ü 6.evinde olanın derdi sağlığıdır. Dengeyi yaratmakta zorlanır hayatında. Hizmet etmek için gönderilmiştir bu dünyaya ama bunu bir yük olarak algılar daima. Görevi ruhunu beslediği kadar bedenini beslemek ve diğer insanlara da bu konuda yardım etmektir.

Satürn'ü 7.evinde olanın imtihan edildiği yer ilişkisi ve evliliğidir, kurduğu ortaklıklardır. Hayatına çektiği herkes onun için mükemmel bir aynadır ama bu kişi kendini aynada her gördüğünde reddeder kendini ve suçlar karşısındakini. Öğrenmesi gereken diğer insanlar aracılığıyla deneyimlediği kendi karanlık benliklerini yenmektir.

Satürn'ü 8.evinde olanın zorluğu yaşadığı alan, ortak değerlerdir. Paylaşımla ilgili bir karması vardır ki, sürükleyebilir onu maddi manevi borç bataklığına. Bilmez çünkü nasıl alması ve karşılığında ne vermesi gerektiğini. Paylaşamaz özünü korkusundan dolayı en mahrem anlarda.
Aşması gereken de budur. Mahremiyetini saklamadan, yüzüne maskeler takmadan paylaşması gerekir ona verilen tüm herşeyi dozunda ve aşırıya kaçmadan.

Satürn'ü 9.evinde olanın imtihanı inançları üzerinden gelir. Gerçekleri saklamıştır geçmişlerinde bu kişiler ve şimdi bunun bedelini ağır öderler. Adalet konularında sıkıntılar yaşayabilirler. Yüksek öğrenimlerinde zorluk çekebilirler. Aşmaları gereken şey yobaz düşünce tarzlarıdır. Dogmatik olmaktan kendilerini kurtarmaları gerekir, yoksa yolları açılmaz bir türlü. Yapmaları gereken şey, gerçekleri bulmak ve onları öğretmektir.

Satürn'ü 10.evinde olanın zorluklarla boğuşacağı alan otorite figürleri ve devlettir. Babadır ve kariyerleridir. Ezilir bu konuma sahip olanlar, ya babaları ya da otorite figürleri tarafından ve öğrenmeleri gereken şey, kendi otoriteleri olmaktır. Bu kişilere yönlerini kendilerinin belirlemesi için zorluklar verilir. Bunu aşabilen haritasının birçok alandaki kilit noktasını çözer ve liderlik pozisyonuna geçer.

Satürn'ü 11.evinde olanın karması sosyal çevresiyle ilgilidir. Arkadaşlarından çok çeker. Gruplarla sorunlar yaşayarak pişer.
10.evinde attığı aptalca adımların bedelini bu hanede öder.
Öğrenmesi gereken şey, kendisini sosyal hayattan uzak tutmadan sağlıklı sınırlar çizmektir.

Satürn'ü 12.evinde olanın karması kimsesizler veya zayıf olanlara hizmet etmekle ilgilidir. Kişinin yardım elini uzatması gerektiğini bilmesi gerekir. Ayrıca ruhsal yönü zayıftır ve bu yanını güçlendirmesi gerekir. Namaz, zikir, meditasyon ve dua aracılığıyla Yaratıcıyla bağ kurup, kendine bu evrende bir misyon yüklemesi gerekir.

Haritanızdaki kendi Satürn konumunuzu ve karmanızı merak ediyorsanız, benden danışmanlık alabilirsiniz. Tıklayın..

Kalbi açmayı öğrenmek

Blog yazılarımı takip edenler nadir görülen bir kas hastalığına sahip olduğumu biliyorlardır. İnsanın kronik bir rahatsızlığı olunca şifa uğruna her çareyi deniyor.
Maalesef doktorum beni belirli bir spora yönlendiremediğinden deneme yanılma yoluyla yapabileceklerimi öğrenmek zorunda kalmıştım ve yolum o zamanlar yoga'yla kesişmişti. Hatta daha önce yoga hakkında bir yazı yazmıştım.

Bu seferki yazımda en sevdiğim 2 yoga pozundan ve etkilerinden bahsetmek ve sonra da tek başına evde öğrenmek isteyenler için çok sevdiğim Juliana'nın youtube kanalını önermek istiyorum.

☆☆☆

Yoga yapanlar bilir. Bazen bazı pozlar bağımlılık yaratır. Bedenimiz o pozlarda huzur bulur ve dakikalarca o halde kalmayı arzular.
Bu hayatta ne kadar irademizle seçim yaptığımızı zannetsek de, çoğu zaman bizi yönlendiren duygularımızdır.
Eğer Yoga pozlarının duygusal anlamda bedenimizi ne şekilde harekete geçirdiğini anlayabilirseniz, sizi hangi duygunuzun yönettiğini daha iyi anlayabilirsiniz.

Birçoğumuzun en sevdiği ve rahat ettiği, hatta yaparken hiç zorlanmadığı poz çoğu zaman child pose, yani çocuk duruşudur.
Bu pozda kalp merkezimiz koruma altındadır. Kalbimizi kapatmayı ve kendimizi korumayı öğreniriz. Bu aynı zamanda cenin pozisyonunu andırır. Anne karnındaki huzuru tekrardan hissedebildiğimiz bir pozisyondur ve bize huzur verir.


Eğer kalbiniz kırıldıysa, üzüntünüz, kederiniz varsa bu poz size çok iyi gelebilir çünkü size anne karnındaki korunaklı yuvayı tekrardan hissettirecek ve içten şifayı başlatacaktır.

Ne var ki bu pozda kalmaya devam etmeniz aynı zamanda size kalbinizi kapatmayı öğrettiğinden hayatınızın bazı alanlarında zorlanmaya başlayabilirsiniz. En çok da aşk ve ilişkiler konularıyla ilgili sıkıntılar yaşadığınızı ve bilinçaltınızın sizi korumaya çalıştığını bilmelisiniz.

Yoga'ya başladığım ilk zamanlarda yapmak istediğim tek hareket bu ve kelebekti.  Yaşadıklarım bana kalbimi kapatmayı öğretmişti ve huzur bulduğum tek pozlar bunlardı. Bir müddet iyi de geldi ama her karanlık geceden sonra güneş elbet doğar ve hiçbir çiçek ben açmayacağım diye inat etmez.
Kalbimi bir yere kadar kapatabilirdim ve onu bu şekilde koruduğumu zannetmek bir ilüzyondu. Kalbimi açmayı öğrenmek için heart opener, yani kalp açıcı pozlarına ağırlık vermeye başladım.


Bedenim esnek olmasına rağmen bunları yaparken çok zorlanıyordu ama pes etmedim üzerlerine gittim. Her gün zaman ayırdım ve dakikalarca bu pozlarda kalmayı denedim.


Yoga sadece basit bir egzersiz değil. Ruhsal bir şey. Yaptığınız hareketler ruhunuzdaki blokajları kırıyor adeta. Açılmayı, teslim olmayı öğreniyorsunuz.
Zorlandığınız her pozisyonda içine aldığınız her nefesle hayatınızda yaşadığınız bir tıkanıklığınıza yer açıyorsunuz. O yarayı görmeye izin veriyorsunuz, bedeninize ve limitlerine saygı duyuyor ve sınırlarınızı sevmeyi öğreniyorsunuz.

Ying & Yang kitabını okuyanlar bilir, orda ilişkilerle ilgili yaşadığım kendi sıkıntılarımdan bahsetmiştim.
Hayatıma birisini çekebilmemde bu kalp açıcı pozları deneyimlemek bana çok yardımcı olmuştu.

Eğer sizin de kalbiniz hassas ise, kırgınlıklarınız ve yaşanmışlıklarınız ve üzüntüleriniz size kalbinizi kapatmayı öğrettiyse, kendinize her gün derin nefesler eşliğinde bu pozları yapmak için zaman ayırın. Size iyi gelecek ve içinizde bir şifa simyasını başlatacaklar.

Benim en çok sevdiğim yin yoga ama bu da farklı bir blog yazım olsun.
Şimdilik denemek isteyenler youtube'dan Boho Beautiful kanalını takip edebilirler.
Bu da bir örnek:


23 Şubat 2020 | Balık burcunda yeniay


Kapımızda 4 derece Balık burcunda, Formalhaut sabit yıldızıyla kavuşumda bir yeniay bulunmakta. 
Gökkubede Güneş Balık burcuna geçiş yaptı. 
Merkür de burada retrosuna başladı. 
Neptün zaten senelerdir Balığın hanesinde misafirlikte.
İyicil Jüpiter ile Neptün arasında da güzel bir sekstil açı oluşuyor.
Yani güzel bir gökyüzü enerjisiyle bu yeniay mistik bir etki yeryüzüne ulaşıyor.

Hepimiz Balık burcunun haritamızda bulunduğu alanla ilgili yeni bir adım atacağız. 
Bu gerçek bir adım olabileceği gibi sadece iç dünyamızda da gerçekleşebilir. 
Bu güzel göksel enerji sizi her nasıl etkileyecekse, bilin ki rüyalarınız ve sezgileriniz aracılığıyla rehberlik sunulacak size önünüzdeki iki haftalık süreç içerisinde. 
_______________________

Balık enerjisi egoyu aşmayı ve bütünleşmeyi temsil eder. 
Balık akıntıya ayak uydurmayı sever
 Bu yüzden ustadır teslimiyette.
Kendini bütünün içinde keşfeder ve görmekte zorlanır kendini.
Çünkü sınırı yoktur balığın, ruhu ona ait olsa da bilir daima gerçek sahibini..
_______________________

Biraz tefekküre dalmak hepimize şifa gibi yansıyacak bu yeniay.
Teslim olmak ve kendimizi akıntıya bırakmak iyi gelecek her birimize. 
İlahi ve manevi konulara odaklanmak bu süreç içerisinde hepimize güzel armağanlar sunacak. 
Bunu yapmayanlar ise, bu dönem içerisinde kendilerini kocaman bir karmaşanın içinde bulabilir ve hayal kırıklıklarıyla yüzleşmek zorunda kalabilirler. 
Çünkü ilahi enerjinin yanında karmaşa da hakim gökyüzüne. 
Kendinizi bu karmaşaya kaptırırsanız Merkür retrosu hayatınızı arap saçına döndürebilir ve işin içerisinden çıkamayacak bir hale gelebilirsiniz. 
Ama merak etmeyin.
Gökyüzünden yeryüzüne yansıyan enerjiyi ne şekilde hissedeceğimiz, bilinçli olanlar için daima kendi seçimimize bağlıdır. 

 Hayatınızda maddi olanla maneviyatı birleştirmeye özen gösterin bu yeniayda ve yardım elinizi uzatın çevrenize.
Çünkü bu dönemde ektikleriniz 6 ay sonra Balık burcundaki dolunayla birlikte elde ettikleriniz olacak. 

Gökyüzünde etkin olan Venüs Jüpiter karesi ve hakim olan Balık enerjisi, aşırıya kaçtığımızda ödeyeceğimiz bir bedelin olacağına dair bizi uyarıyor. 

Mütevaziliği önemseyin önünüzdeki iki hafta boyunca. 
Bu sefer ruhen de arının. 
Çevrenizden olumsuz enerjileri uzaklaştırdığınız gibi içinizde biriktirdiğiniz geçmişinizden de arınmak için güzel bir fırsat bu. 

Yeniayın kavuştuğu Formalhaut sabit yıldızı, hayal ve idealleri temsil eder.
Kendinize bu yeniay asil bir hedef koyarsanız ona ulaşmanız çok da zor olmayacaktır. 
Yetetki yolunuz açık, alnınız attığınız her adımınızda ak olsun.

Güzel bir yeniay enerjisiyle ruhunuzu arındırmanız dileğimle..

Ying & Yang | e-kitap


Venüs retrosuyla bu kitaba başladığım için uzun bir zaman yarım kalmıştı ama sonunda bitirebildim ve sizlerle paylaşmak istiyorum. 


İlişkiler bu hayatta en çok zorlandığımız alan.
Çünkü aşık olduğumuzda sevgilimizle yaşadıklarımıza anne ve babamızla olan geçmiş ilişkimiz etki ediyor. 
Karşı taraf mükemmel bir şekilde korkularımızı tetikleyebiliyor ve geçmiş travmalarımızı aktif hale getirebiliyor. 
Bu da ikili ilişkilerin neden bizi bu kadar zorladığını açıklıyor. 
Eğer kendimizle yüzleşmeye ve yaralarımızı sarmaya hazır isek, ikili ilişkilerimiz bize muazzam bir zenginlik katabilirler. 
_____________________________

Bu e-kitapta başlangıç aşamasından sonuna kadar ikili ilişkiler hakkında bilgi edinebileceksiniz. 
Mutlu ve huzurlu bir ilişki yaşamak için yapmanız gerekenlerden, ilişki ve evliliğin ezoterik felsefesine kadar kısa, net ve öz bir anlatımla tüm bildiklerimi kaleme aldım. 
Gerektiği yerlerde kendi yaşadıklarımdan ve gördüklerimden bilgiler paylaştım. 

E-kitap boyunca sizi ilk önce içinize yönlendirecek ve korkularınızla yüzleşmek zorunda kalacağınız bir yolculuğa çıkartıyor olacağım. 
Daha sonra birlikte hayal kuracağız ve ilişkinizin çerçevesini belirleyip, çekim yasasını harekete geçirebilmenin yollarını öğreneceğiz. 

Hayatınıza sevgi ve aşkı davet edebilmeyi öğrendikten sonra karşı tarafı nasıl iyi tanıyabileceğimiz ve etkileyebileceğimiz hakkında bilgiler edinebileceksiniz. 

115 sayfalık kitabın ilerleyen bölümlerinde ise, cinsellikten, ilişkiyi diri tutmanın yollarına kadar birçok ipucunu öğrenebileceksiniz. 

E-kitap size PDF formatında mail olarak gönderilecek ve ücreti 50tl. 
Okumak istiyorsanız carpediemcii@gmail.com'a yazarak benimle iletişime geçebilirsiniz.

İşte bunlar içindekilerden küçük örnekler
..

9 Şubat 2020 | Aslan burcunda süper dolunay


Önümüzde 20 derece Aslan burcunda bir süper dolunay bulunmakta. 
Yoğun ve karanlık enerjilerle geçen bir dönemden sonra aydın ve enerjik bir dolunay var kapımızda.
Kıpır kıpır olabilir içimiz. 
Kabımıza sığmıyormuş gibi hissedebiliriz. 

Bu dolunay hem ateş elementinin burcunda hem de Mars gezegeninden yardım almakta. 
Yani bu dolunayla birlikte hayat neşemiz biraz daha yerine gelecek. 
Tutkumuz canlanacak, coşkumuz artacak.
Sevgimizi daha samimi ve tutkulu bir şekilde göstermek isteyeceğiz.
Ay, Aslan burcunda kalbimizi ısıtırken, Güneş Kova burcunda bu hissettiğimiz sıcak samimiyeti çevremizle paylaşmamızı isteyecek. 
İç güdüsel olarak ise  neyi nasıl yapmamız gerektiğini sezebildiğimiz bir sürece girmiş olacağız.

----------------------------------

Bundan 6 ay önce Aslan burcundaki yeniayla bir adım atmıştınız, işte o adımın size nereye götürdüğünü bu dolunay aracılığıyla görebileceksiniz. 
Bir döngü kapanıyor, haritanızda Aslan burcunun bulunduğu alanda.
Geçmişe dönüp, 6 ay öncesinde neler yaptığınızı, neler yaşadığınızı gözden geçirin. 
Her ne yaptıysanız Mars sizi bu dolunay bu konularla ilgili harekete geçirecek. 
Cesaret bulamadığımız konularla ilgili cesur davranabileceğimiz 2 haftalık bir sürece giriyor olacağız.
 Ama unutmayın bu bir dolunay bu yüzden cesareti dış dünyada değil kendi içimizde, kalbimizde ve ruhumuzda bulacağız ve bu enerjiyi bir sonraki yeniayla birlikte harekete geçirebileceğiz. 

Tıpkı cesaretimiz gibi yaratıcılığımızın ve ilhamlarımızın artacağı günler bizi beklemekte. 
Merkür Balık burcundaki yolculuğuna başladı. Zihnimiz hayal dünyamıza köprü dayadı. 
Çok daha romantik ve hayalperest düşüncelerimiz olabilir. 
Mantığımızın geride kaldığı, kalbimiz ve sezgilerimizle hareket edeceğimiz bir ay deneyimliyor olacağız hep birlikte. 

Merkür bu burçta retro olacak ve ayrıca Neptün ile kavuşacak. 
Ağırdan alın hayatı.
Sadece kalbiniz fısıldıyor, ruhunuz macera yaşamak istiyor diye bilinmedik yollara öyle kolay kolay çıkmayın.
Sezgilerinizi dinleyin, sizi nerelere yönlendirmeye çalıştıklarını idrak edin. 
Neptün öcü gezegen değildir ve amacı bizi hayal kırıklığına uğratmak da değildir. 
Sadece o kadar maddiyat odaklı hayatlar yaşıyor ve maneviyattan o kadar uzak düşüyoruz ki, en ufak bir uyanış bizim için dev bir hayal kırıklığı oluyor. 
Bu dolunay gerçekçi hayaller kurmanın zamanı.
İç dünyamızda cesaretlenmenin, içimizdeki çocuğa iyi gelmenin, sahip çıkıp, destek olmanın zamanı. 

Tıpkı Merkür gibi Venüs de burç değiştirip, Koç diyarını ziyaret ediyor olacak bu ay. 
Ve misafirliğinin başlangıcında yaralı şifacı Kiron ile işbirliği içerisinde olacak. 
Sevgiyle ilgili geçmiş kırgınlıkları şifalandırabilmek ve Koç misali, yenilenmiş bir kapl ile sıfırdan başlayabilmek için ne kadar güzel bir fırsat. 

Hepmiz için içimizdeki gerçek sevgiyi keşfedip, ona değer vermeyi öğrendiğimiz bir dolunay olması dileğimle..

Astroloji yolculuğum & neden daha az yazıyorum?


Hayatımın ilginç bir döneminden geçiyorum. Sanki yürüdüğüm yolun ortasında durmuşum, yere oturmuşum ve geçmişimle geleceğimin arasında gelgitler yaşıyormuşum gibi hissediyorum.
Bunu bana hissettiren Uranüs, biliyorum..
Sezgilerim aracılığıyla değişim rüzgarlarının etkisine alıyor beni.

Bir yandan da progres haritamda bütün eksenler burç değiştirmeye hazırlanıyorlar. Yani önümdeki senelerde beni hem mesleki, hem ailevi, hem de hayati açıdan değişimler bekliyor. Bu değişimlerin neler olabileceğini hissetsem de, şimdilik elim kolum bağlı bir şekilde oturup, zamanın olgunlaşmasını beklemem gerek ve bu da biraz hayat neşemi çalıyor.
Ay burcu Kova olan ve 9. evinde önemli gezegenleri olan birisi olarak, gelecek hakkında düşünmemek ve plan yapmamak benim için neredeyse imkansız. Bu yüzden teslimiyet konusunda hep zorluk çektim şimdiye kadar. Ama işte Uranüs bu. Ne kadar plan yaparsam yapayım, bilinmeyenle tanıştıracak beni. Bu yüzden küçük bir çocuk gibi azarlanıyorum sanki kendisi tarafından. Sus, sessiz ol, kafana takma, doğru zaman geldiğinde yolculuğuna farklı bir diyarda farklı bir amaç uğruna devam edeceksin diyor. Ama işte bu ruh şu teslimiyet konusunda çook zorlanıyor. :)

Güneşi Boğa olan birisi olarak Uranüs beni tabiki de doğaya yönlendirecek ama şu gökkubbeye olan hayranlığım beni hiçbir zaman için terk etmeyecek. Bu yüzden Astroloji yolculuğum beni astro herbalism alanına doğru yönlendirmeye başladı. Aranızda bunun tam olarak ne olduğunu bilmeyenler varsa, bir diğer adıyla herboloji, yani bitki ilmi. Bitki ilmi simyaya, simya da tabiki yine Astroloji'ye bağlı olduğu için, Astroloji yolculuğum doğa yolculuğuyla birleşecek gibi gözüküyor Uranüs transiti aracılığıyla.

2019'un yazında tam da Uranüsyen bir hızla Toprak Ana bana bir toprak parçasını armağan etti. Dağ başında, orman kenarında bir yer. Orayı ilk gördüğümdeki hissi hayatım boyunca unutmayacağım.
Kafamı kaldırdığımda gördüğüm tek şey dağlar, kocaman bir orman, ayak uçlarımda altın renginde bir buğday tarlası, uçuşan kelebekler ve kuşların cennetimsi cıvıltısıydı ama hissettiğim şey kudretli, gücü ve güzelliği muazzam olan bir tanrıçaydı. Güzelliğinin karşısında büyülendim ve kuderetinin karşısında ezildiğimi hissettim. Bu anı hazmedebilmek için saygıyla başımı yere eğdiğimi farkettim.
Tanrılar ve tanrıçalar yoktur. Teklik vardır daima ve bu teklik kendisini doğayla görünür kılar. Gizli bir hazine misali kendisini gösterir, bilinmek ister.
O anda hissettiğim şey Yaratıcının doğaya olan yansımasından başka birşey değildi. Beni büyüleyen de onun yüceliğiydi.
Bana kendinden olan bir yeryüzü parçasını emanet etti. Bu armağanın kıymetini bilebilecek miyim bilmiyorum ama eğer aklımdakileri hayata geçirebilirsem, sizinle şifasını paylaşabilmeyi çok isterim.

Son iki senedir içimde sessiz sedasız büyüyen bir doğa sevgisi var.
İstanbul'u ne kadar çok sevsem de, şehirden kaçma arzum her geçen gün daha da baskın hale geliyor. Ama bu yolculuk kolay bir yolculuk değil. Hele haritanızdaki gezegenleriniz daha çok sabit burçlarda yer alıyorsa, macera hiç size göre değil. Ne var ki hayat bizi daima korkularımızla yüzleştirmek için kaderini çizer. Korkumuzu yenebilecek kadar güçlü olduğumuzu idrak ettirebilmek için yapar bunu. Bu yüzden kaçış yok. Uranüs nereye ben oraya çünkü kendisi yükselen yöneticimle buluşmak üzere derece derece Boğa diyarında ilerliyor.

Bu bilinmeyene doğru giden yolculuk ve yapmak istediğim onca şey Astroloji yazılarımı istediğim kadar çok kaleme alamama sebep oldu son 1 senedir.
Sevgi hayat enerjisidir. O olmadan hiçbir şey olmaz ve sevgi emektir aynı zamanda. Blog sayfama istediğim kadar sevgi veremediğimi hissetmeye ve sizin de bunu hissettiğinizi düşünmeye başladım. Bu yüzden benimle önerilerinizi ve fikirlerinizi, yazmamı istediğiniz konuları paylaşmanızı rica ediyorum. Hatta isterseniz saygı çerçevesi içerisinde şikayetlerinizi dahi yazabilirsiniz. Tüm paylaşmak istediklerinizi carpediemcii@gmail.com adresine göndermeniz yeterli. Hepinize geri dönemiyor olsam da, her maili okuyor ve dikkate alıyor olacağım.
Şimdiden yardımlarınız ve ilhamlarınız için teşekkür ediyorum. Umarım bu bilinmeyene doğru giden yolculukta benimle yol almaya devam edersiniz. ♡

25 Ocak 2020 | Kova burcunda yeniay


Kapımızda 4 derece Kova burcunda bir yeniay bulunmakta. 
2020 yılının ilk yeni başlangıcını yapıyor olacağız bu yeniay aracılığıyla. 
Hem de beklenmedik bir yeni başlangıç olacak bu çünkü yeniay Uranüs'e gergin bir açıda gerçekleşiyor olacak. 

Peki kimler etkilenecek en çok bu gökyüzü olayından?
4-5 derece civarı Kova burcunda gezegenleri olanlar.
Bu derecelerde Terazi ve İkizler burcunda gezegenleri olanlar ise bu yeniayın seçmiş olduğu şanslı kişiler çünkü onları güzel bir gelişme bekliyor olacak. 

Tahmin edilemeyen, ani bir gelişme haritamızda Kova burcunun bulunduğu alanda bizi bekliyor olacak ve bu gelişme sizi daha önce deneyimlemediğiniz bir alana yönlendirecek. 
Yani bir yolculuk var hepimiz için kapıda ama bu yolculuk bildiğimiz tarzda değil, Kova burcunun kendisi gibi özgün ve farklı bir yolculuk. 

Hiçbir retro gezegen yok gökkubbede.
Bu yüzden olacak olaylar çok hızlı bir gelişme ile gerçekleşecekler. 
Planlarınız varsa, bunların çok da fazla arzu ettiğiniz şekilde olmayacağını göz önünde bulundurun. 
Tam ters istikamete yönlendirebilir sizi hayat bu yeniaydan sonra. 
Ya da belki ulaşılması zor olan, uzaktaymış gibi gözüken hedefleriniz bir bakmışsınız hızlı bir fırsat ile kapınıza kadar gelmiştir. 

Sürprizler ve değişimlere gebe olan 2 haftalık bir sürece giriyoruz ve bu 2 haftalık süreç içerisinde ruhumuza ektiğimiz tohumları 6 ay sonra Kova burcundaki dolunay aracılığıyla deneyimliyor olacağız. 
Bu yüzden her zamanki gibi amellerinize dikkat edin. 
Sevgi ekin ki sizi ani bir şekilde bulan yine sevginin kendisi olsun. 
______________________

Uranüs, tanrılardan ateşi çalıp insanlığa armağan eden Prometheus olarak çıkar mitolojide karşımıza.
Bu 2 haftalık süreç içerisinde kadim bir bilgi ulaşacak her birimize. 
Sessizce dinleyin ve iyi kavrayın bu öğretiyi.
Çünkü aradığınız cevapları bulacak, beklediğiniz yardıma ulaşacaksınız.
Ama unutmayın bu yardım size beklediğiniz bir kılıkta gelmeyebilir. 
Bu yüzden aydın olmanız ve gönlünüzde oluşan kıvılcımların anlamlarını idrak etmeniz çok önemli.

Bu gökyüzü olayın hepimize hayırlı sürprizleri getirmesi dileğimle..

İÇİMİZDEKİ gökyüzünün yenİ üyelerİ - Doğal balmumu


Hayatımın karanlık bir döneminden geçerken küçük bir mum ışığı arayışım oldu. 
Birçok kitap akıl hocam oldu ama eninde sonunda asıl mum ışığım Astroloji oldu. 
Aradığım sorulara cevaplarımı buldurdu. 
O zamandan beri yolu bana düşenlere son cümlem daima 'umarım karanlığına ufak da olsa bir mum ışığı armağan edebilmişimdir' oldu. 
Ve sonra, 2019 yılının Kış Solstisi'nde mum yapma sevdam doğdu.

☆☆☆

Küçüklüğümden beri mumun yaydığı enerji beni büyülerdi. 
Saatlerce hipnotize olmuş bir şekilde izlerdim alevin sessiz dans edişini.
Büyüdüm ama büyüsü hiçbir zaman için geçmedi. 
Muma olan ilgim her geçen gün arttı ve ilgimle beraber bilgim de. 
Ve maalesef büyük hayal kırıklığına uğradım. 
Satılan çoğu mumlar petrol ürünü, kokuları ise sentetik ve bir sürü hastalığa davetiye çıkarıyorlar. 
Soya veya balmumundan yapıldığı söylenen bazı mumlar dahi doğal değiller. Bu yüzden bazı balmumlarını iade dahi etmek zorunda kaldım. 
Ürünün doğal olup olmadığını kokusundan hemen anlıyorsunuz zaten. 
Dışarıdan alınan ürünlere güvenim kırılınca, yakmak istediğim mumları kendi ellerimle yapmak istedim. 


Bu yüzden mumlarım saf balmumundan yapıldılar. Mis gibi bal kokuyorlar.
Pamuklu ipimi dahi özenle seçtim, balmumumu ısıttım ve ipliğimi daldırıp, donmasını bekledim. 
Yaparken de büyük keyif aldım ve mutlu oldum.
Sonucu görünce de minnet duydum. 

Bir Boğa burcu olarak en çok önemsediğim doğa olduğu için mumun zarar vermemesi önceliğimdi. 
Bu nedenle saf balmumundan mumlar yapmak istedim ve petekleri Karadeniz'den getirttim. 
Kendime yetecek kadar ürettim bu mum ışıklarını ama sonra instagram üzerinden satın almak isteyenler olunca paylaşabileceğimi düşündüm.
İsteyenlere özel üretim olarak Astroloji'den arta kalan zamanlarımda yapabilirim.  carpediemcii@gmail.com'a yazmanız ve istediğiniz boyutu söylemeniz yeterli. 

Bunu sadece bir hobi olarak yapacağım için anlaşmalı olduğum bir kargo olmayacak. Bu yüzden normal gönderimde kargo ücreti yüksek olacağından bunu makul bir fiyatta tutabilmek için dolap uygulaması üzerinden gönderim yapıyor olacağım. 

Bana mail atıp istediğiniz boyut ve adeti söyledikten sonra uygulamayı telefonunuza yüklemeniz ve benim size göndereceğim linkteki ürünü kredi kartınızla satın almanız yeterli olacak.
Kargo ücreti de böylelikle sadece 5tl olacak.


10 Ocak 2020 | Yengeç burcunda ay tutulması


Kapımızda 20 derece Yengeç burcunda bir Ay tutulması bulunmakta. 
Gökyüzünde aynı zamanda 2020 yılına damgasını vuracak Satürn ile Plüton ikilisi kavuşumdalar. 

Ay tutulmaları aynı zamanda dolunaylardır ve bu dolunay yengeç burcunda. 
Ay, Satürn ve Plüton'un karşısında yer almış yaralı bir çocuk gibi adeta. 
Tek istediği şey huzur, aile, yuva ve aidiyet duygusu.
Oysa karşısındaki stelyum Oğlak burcunun sert tavırlarıyla cevap veren, azarlayan ebeveyn gibi ruhumuza. 

Farkında mısınız son bir aydır sessiz ama çok güçlü bir simya gerçekleşiyor her birimizin içinde. 
Bir huzursuzluk var hissettiğimiz. 
Çoğumuz gittiği yolun ona ait olmadığını idrak etmenin eşiğinde. 
Hayaller yıkılıyor. 
Gelecek değişiyor.
Korkular su yüzeyine çıkıyor.
Ve bu korkular Yengeç burcunun temsil ettiği şeyler. 
Hepimizin tek bir isteği var.
Huzuru istiyoruz!
Sıcaklığı arıyoruz, sevgiyi, merhameti, aidiyeti.
Bıktık hırsımıza yenik düşmekten, para uğruna kendimizi paralamak istemiyoruz artık. 
İşte bu yüzden Oğlak burcundaki stelyum sadece kendi içimizde değil, dış dünyamızda da doğru olmayan herşeyi yıkma arzusunda. 
Kapitalist sistem ölüm öncesi son gücünü topluyor.
Yıkım günü her geçen gün daha da yaklaşıyor. 
Bir şeyler değişmek zorunda çünkü artık çark eskisi gibi dönmüyor. 

Yıllar önce bu döngü Babil'i kurdu.
Şimdi bu döngü yepyeni bir düzeni kuracak. 
Kurabilmesi için ise ilk önce var olanı yıkacak. 

Bu köklü değişimi hepimiz haritamızda Oğlak burcunun bulunduğu alan üzerinden deneyimliyoruz. 
Başak ve Boğalar biraz şanslılar çünkü başkalarının hatalarından ders çıkartırlarsa büyük fırsatlar elde edecekler bu süreç içerisinde.
Su burçları da şanslı olumlu açılardan faydalandıkları için. 
En büyük dönüşümü kuşkusuz Oğlaklar ve diğer öncü burç olan Terazi ve Koçlar yaşayacaklar.
Onlar için biraz daha zorlayıcı bir etkiye sahip bu tutulma.
Ama unutmayın, bizi güçlü kılan zorluğu aşabilmektir.
Bu yüzden hiçbir şey korkutmamalı sizi.
Evren öyle bir mükemmel düzene sahip ki, istemediğiniz hiçbir şey size asla verilmez. 
Hayatınızdaki güzelliklerin de, zorlukların da tek bir sorumlusu var, o da SİZ'siniz.

Kafalar dik, göğüs geniş olsun bu tutulma.
Kibirden değil, özgüvenimizden alalım bu duruşu.
Zorluklara göğüs gerenin yolu aydın.
Yeterki bırakalım şu boşuna sırtlandığımız yüklerimizi. 
_________________________

Çok iyi ve derinden sorgulayın kendinizi bu tutulma.
Gerçekten kurduğunuz o hayal, kendinize koyduğunuz o hedef size iyi gelecek mi?
Hayatınızdaki o kişi, ruhunuzu besleyebilecek mi?
Kazanmayı hedeflediğiniz miktar maneviyatınızı zenginleştirecek mi?

Çoğumuz bu tutulmayla birlikte dev parçaları kopartacak hayatından 6 aylık süreç içerisinde. 
Doğru bildiği yollardan geri dönecek. 
Sevildiğini zannettiği kişiler tarafından terk edilecek.

Unutmayın ve sürekli hatırlatın bunu kendinize!
Hayatımızdan daima bize ait olmayanlar çekip gider. 
Bu tutulmanın tek güzel yanı Neptün gezegeninden yardım alması.
Bu yüzden selametle uğurlayın gitmesi gerekenleri.
Manevi olarak arının.
Dualarınıza sarılın.
Bu kış ihtiyaç duyduğunuz tek şey bu. 
Mütevazileşmek.
Hem de hayatınızın her alanında.
Bunu başarabileceğiniz bir tutulma olması dileğimle..